Kategori: Haber

  • Şehitkamil’den çocuklara tiyatro şenliği

    Şehitkamil’den çocuklara tiyatro şenliği

    Şehitkamil Belediyesi tarafından bu yıl ilk defa düzenlenen 1. Çocuk Tiyatrosu Günleri başladı. 5 gün sürecek tiyatro şenliğinde perde Peter Pan Çocuk Oyunu ile açıldı.
    Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz’ın çocuklarda özgüveni artırmak, sanatla tanışmalarını sağlamak amacıyla hayata geçirdiği 1. Çocuk Tiyatrosu Günleri’nde sahne açıldı. 5 gün sürecek tiyatro şöleninde gösteriler Devlet Tiyatrosu Şehitkamil Sahnesi’nde sahnelenecek.
    Çocuklar unutulmaz bir gün geçirdi

    05-09 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek etkinliklerin ilk gününde Peter Pan Çocuk Oyunu sahnelendi. Ozan Kalkan’ın yönettiği oyuna Şehitkamil’in farklı bölgelerinden yüzlerce çocuk katıldı. Yaklaşık 1 saat 15 dakika süren gösteride çocuklara unutulmaz bir deneyim yaşatıldı. Mutlulukları yüzlerine yansıyan çocuklar ve aileleri tiyatro günlerinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
    Tiyatro şöleni devam ediyor

    Tiyatro günlerinin ikinci ve üçüncü günlerinde ise Erkan Uyanıksoy’un yazıp, yönettiği Tebeşir Ağacı oyunu sahnelenecek. 06 ve 07 Kasım Çarşamba ve Perşembe günleri 8 yaş ve üzeri çocuklarla buluşacak gösteri saat 11.00 ve 14.00’da oynanacak. 1. Çocuk Tiyatrosu Günleri’nin 4 ve 5. gününde ise Ali Meriç’in yazıp yönettiği Şifreli Köpek oyunu 5 yaş ve üzeri çocuklar için oynanacak. 08-09 Kasım Cuma ve Cumartesi günleri sahnelenecek oyunun ilk seansı saat 11.00, ikinci seansı ise saat 14.00’da çocuklarla buluşacak.

  • Kadavradan beklerken babası böbreğini verdi

    Kadavradan beklerken babası böbreğini verdi

    Kayseri’de doğuştan böbrek hastası olan ve 6 senedir diyalize girerek kadavradan nakil bekleyen 16 yaşındaki Tolgacan, babasının bağışladığı böbrek ile yeniden hayata tutundu.
    Kayseri’de 16 yaşındaki doğuştan böbrek hastası Tolgacan Yüksel, 6 senedir kadavradan nakil olabilmek için sıra bekliyordu. Babasının böbreğini bağışlayacağını söylemesi üzerine umutları yeşeren Tolgacan, hayallerine kavuştu. Yapılan tetkiklerde babası 50 yaşındaki Dursun Yüksel’in böbreği uyumlu çıkınca Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde nakil yapıldı.

    Babasının böbreği ile yeniden hayata tutunan Tolgacan, diyalizden önceki hayatına yeniden döndü. Yaşadığı süreci anlatan Tolgacan Yüksek; “6 senedir diyalize giriyorum. Nakil süreci zordu. Şimdi nakil oldum ve eskisi gibi hayatıma devam ediyorum. kadavradan nakil için bekledik ama çıkmadı. En son babam böbreğini verdi. Nakil için ameliyat oldum ve 2 ay bu süreç sürdü. Hiç beklemediğim anda oldu. Şimdi durumum iyi. İstediğim gibi gezebiliyorum, oynayabiliyorum.

    Diyaliz vücudu bitiriyor. Şimdi eskisi gibi iyiyim. Eski hayatıma devam ediyorum. Eğitimim de yarı da kalmıştı. Devam etmeyi düşünüyorum. İnsanlar da organ bağışlarlarsa iyi olur. O kadar kişi bekliyor. Hayatlarını kurtarabilirler. İnsanlar dua da kazanır” ifadelerini kullandı.
    Baba Dursun Yüksel de; “Tolgacan’ı 16 senedir hastaneye götürüp getiriyorduk. Nakil için sıraya yazılmıştık. 6 senedir diyalize giriyordu. Çıkmayınca ben böbreğimi verdim. Bu şekilde hayatımızı sürdürüyoruz. Çok güzel duygu. Böbreğimi verdim ama aynı hayatıma devam ediyorum. Herkesin de bağış yapmasını isterim” dedi.

    “Hayatının önemli bir kısmını sıkıntıyla geçirdi”
    Erciyes Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Pediatri Nefroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sibel Yel de, “Tolgacan 1 yaşındayken kemik eğrilikleri ve kanında düşüklük gibi böbrek hastalığının belirtileri ile bize başvurmuştu. Çok erken yaşta böbrek yetmezliği geliştiği için hayatının önemli bir dönemini çeşitli sıkıntılar ile geçirdi. Son 6 yılda da çocuklarda kullandığımız karnına katater koyarak günlük karnına su verip alma şeklinde diyaliz yapıyorduk.

    Bunun da hastayı zorlayan tarafları var. Özellikle hastanın sosyal yönünü çok etkiliyor. Bu şekilde süreç geçirdikten sonra babasından böbrek nakli şansını yaşadık. Doku uyumu sağlandı ve çeşitli testlerden geçerek yakın zamanda nakil oldu. Ortak bir çalışma ve emekle Tolga’nın nakli gerçekleşti ve nakil sonrasında da çeşitli sıkıntılar açısından izlendi. Halen de takibimiz altında. Böbrek yetmezliğinde olan ve son döneme gelmiş olan hastaların tedavi şekilleri hemodiyaliz veya periton diyalizidir. Hiçbir diyaliz modalitesinin gerçek bir böbrek dokusunun yaptığı işi yaparak tam bir üre kreatinin temizliği sağlamayacağını da akıllarımızda bulundurmamız gerekir” şeklinde konuştu.

    “Organ bağışını vasiyet edin”
    Nakli gerçekleştiren uzmanlardan Erciyes Üniversitesi Genel Cerrahi Uzmanı ve Organ Nakil Cerrahı Doç. Dr. Tutkun Talih da, organ bağışını yaygınlaştırmak için bağışın vasiyet edilmesi gerektiğini söyleyerek; “Genel Cerrahi ve Bu durum Tolgacan için iyi bir şey. Babasının böbreği uydu ve taktık. Babası canından canını bağışladığı ama herkes Tolgacan gibi şanslı değil. Ülkemizde 30 bine yakın insan organ bekliyor. Ailelerinden birinin organı tutsun verir.

    O kişilerde beklemez ama olmayınca olmuyor. Bizim en büyük hedefimiz kadavralardan nakilleri artırmak. Birçok beyin ölümü oluyor ama bu hastaların birçoğu organ bağışında bulunmuyor. Bunu vasiyet etmemiz lazım. “Bir şey olursa organlarımı bağışlıyorum. Birileri benim organlarımla hayatını sürdürsünler. Onlar top oynarken, yürürken, işini yaparken onda beni görün” diye vasiyet edelim. Ben bunun denenmesi gerektiğine inanıyorum. Tolgacan’a da keşke babasından değil de kadavradan çıksaydı. Bu büyük bir emek. Çok büyük bir organizasyon” diye konuştu.

  • Narlar ihracat için paketlenerek depolanıyor

    Narlar ihracat için paketlenerek depolanıyor

    Adıyaman’ın Samsat ilçesinde üretilen narlar ihracat için paketlenerek depolanıyor.
    Samsat ilçesinde en fazla nar ekilişi bulunan Göltarla Köyü’nde yapılan nar hasadının ardından toplanan ihraçlık ürünler önce temizlenerek kasalarda paketleniyor ve soğuk hava depolarında muhafaza ediliyor. Bu ürünler kış aylarında başta Avrupa ülkeleri olmak üzere, dünyanın değişik ülkelerine ihraç ediliyor.

    Göltarla Köyünde bulunan soğuk hava depolarında çalışmaları yerinde inceleyen Samsat Kaymakamı Yaşar Artar, yetkililerden bilgiler alarak, depolarda incelemelerde bulundu.

    Köy Muhtarı Şevket Albayrak, Samsat İlçe Özel İdare Müdürü Haşim Uçar ve Köylere Hizmet Götürme Birliği Müdürü Fahrettin Çelik ile birlikte tesislerde incelemelerde bulunan Kaymakam Artar, Samsat ilçesinde böylesi kaliteli nar yetiştirilmesi ve dünya pazarına sunulmasından dolayı duyduğu memnuniyeti ifade etti.

    Kaymakam Artar, “Samsatlı çiftçilerimiz ve modern tarımda öncü olan önder girişimcilerimizi kutluyorum. Market, manav ve pazarlarda aranan, övgü ile bahsedilen Samsat narının dünya pazarında da yerini alması memnuniyet verici. Samsat’ta üretilen yaklaşık 15 bin ton narın 2 bin tonu depolarda muhafaza edilerek kış aylarında ihraç edilecek. Böylece daha fazla kazanma imkanı olacaktır. Üreticilerimize ve çiftçilerimize bereketli olmasını diliyorum” diye konuştu.

  • 45 kişi ‘akıllı saat’ ile güvende

    45 kişi ‘akıllı saat’ ile güvende

    Ordu Büyükşehir Belediyesi tarafından 65 yaş üstü yalnız yaşayanlar için hayata geçirilen ücretsiz ‘akıllı saat’ uygulaması vatandaşları güvende hissettiriyor. Özellikle Alzheimer hastalarının yakınları tarafından tercih edilen saat, Ordu’da 45 kişi tarafından kullanılıyor.
    Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler’in öncülüğünde sosyal belediyecilikte örnek projeler hayata geçiriliyor. Bu projelerden biri olan akıllı saat uygulaması da vatandaşlardan oldukça takdir topluyor. Bu kapsamda Ordu’da devam eden uygulamadan ailesinden uzak, yalnız yaşayan vatandaşlar yararlanıyor.

    Çeşitli özellikleriyle donatılmış olan saat, bireylerin yakınları arasında kolay ve sağlıklı iletişim kurmasını sağlıyor.
    Anlık konumlarının görüntülenebilmesi, düşme sensoru ile tehlikeyi bildirmesi, ilaç hatırlatma ile nabız ve kalp atışlarını ölçebilme, fotoğraflı rehber ve hareketsizlik hatırlatıcısı özellikleriyle donatılmış olan akıllı saat, daha çok Alzheimer hastaları için ailelerin tercihi oluyor. Böylelikle aile, büyüğünü bu cihaz ile kolayca takip edebiliyor.

    Daha öncesinde Ordu’da yaşayan Alzheimer hastası Suzan Rüzgar, Fatma Pelit ve Gülbeyaz Keskin’in kaybolması ve bulunduktan sonra aileleri tarafından Ordu Büyükşehir Belediyesinden talep edilmesi üzerine akıllı saat tesliminde bulunulmuştu. Alzheimer hastaları başta olmak üzere Ordu’da toplamda 45 kişi bu saatten faydalanıyor.

    Yalnız kalan ya da bakıma muhtaç olan vatandaşların kendilerinin ve yakınlarının daha güvende hissetmelerine yardımcı olacak olan akıllı saate başvuruda bulunmak isteyenler, Ordu Büyükşehir Belediyesinin resmi internet sitesi üzerinden ‘hizmetlerimiz’ butonundan, ‘Sosyal Yardım Online Başvuru’ya tıklayıp projeye talepte bulunabiliyorlar. Akıllı saat tamamen ücretsiz bir şekilde vatandaşa teslim ediliyor.

  • Yerde buldukları parayı zabıtaya teslim ettiler

    Yerde buldukları parayı zabıtaya teslim ettiler

    Bilecik’in Osmaneli ilçesinde üç arkadaş, yerde buldukları parayı hiç tereddüt etmeden zabıtaya teslim ettiler. Mahallerinde oyun oynarken yerde yüksek miktarda para bulan üç arkadaş, hemen parayı Osmaneli Zabıta Müdürlüğü’ne teslim etti. Bu dürüst davranışlarından dolayı, Hüseyin Kayra Daş, Metehan Akar ve beraberinde Mustafa Göz’e teşekkür eden zabıta ekipleri, “Böyle ahlaklı evlatları yetiştirdikleri için ailelerine de yürekten kutluyoruz” diyerek tebriklerini iletti.

  • Çöp yığınına dönen ev boşaltıldı

    Çöp yığınına dönen ev boşaltıldı

    Ordu’nun Altınordu ilçesinde 2 kişilik ailenin yaşadığı evden 2 kamyon çöp çıkartıldı. Altınordu’nun Bucak Mahallesi’nde bir evden kötü kokular yayılarak çevre sağlığını tehdit ettiği yönünde vatandaşlardan gelen yoğun şikâyetler üzerine harekete geçen Altınordu Belediyesi Zabıta ekipleri, evde biriken çöplerin boşaltılması için harekete geçti.

    Belediye personeli, zabıta ve polis eşliğinde gerçekleştirilen çalışmada evin içi ve çevresinde uzun süredir birikmiş olan 2 kamyon atık ve çöp çıkarıldı. Ev ve çevresindeki çöp ve atıkların tamamen boşaltılmasının ardından, çevre sakinleri derin bir nefes aldı.

  • Kaçak yapıların yıkımına devam ediyor

    Kaçak yapıların yıkımına devam ediyor

    Odunpazarı Belediyesi, SS Yeşilçam Kır Evleri Konut Yapı Kooperatifi’ne ait kaçak yapıların yıkımına başlıyor.
    Odunpazarı Belediyesi, ilçede imara aykırı yapılaşmaya karşı yürüttüğü kararlı mücadelesine hız kesmeden devam ediyor. Son olarak, Aşağıçağlan Mahallesi’nde bulunan SS Yeşilçam Kır Evleri Konut Yapı Kooperatifi’ne ait izinsiz yapılar için de yıkım kararı alındı. Eskişehir Valiliği İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün belirttiği doğrultuda, Eskişehir İl Toprak Koruma Kurulu’nun aldığı karar gereği kaçak yapıların yıkımı yapılacak.

    Belediye yetkilileri, 0 ada 1004 parselde yer alan bu yapılar için yasal sürecin tamamlandığını ve yapı sahiplerinin gerekli önlemleri almaması üzerine yıkım kararı alındığını belirtti. 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca alınan kararla; 0 ada 1004 parselde yıkım işlemi 07 Kasım 2024 Perşembe günü saat 10.00’da Odunpazarı Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri tarafından başlatılacak.

    Yıkım öncesinde, yapı sahiplerinden taşınmazlardaki eşyalarını ve malzemelerini tahliye etmeleri talep edildi. Eşyaların belirtilen süre içinde çıkarılmaması durumunda, ilgili eşyalar yasal yetkililerce yediemin depolarına kaldırılacak. Yıkım esnasında oluşabilecek her türlü maddi ve manevi zarardan yapı sahipleri sorumlu tutulacak.

    Odunpazarı Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, “İzinsiz yapılaşmaya karşı yasal süreçlerimizi kararlılıkla uygulamaya devam edeceğiz. Tarım alanlarının korunması ve çevrenin tahrip edilmemesi adına kaçak yapılara müsaade etmeyeceğiz” denildi.

  • Damada 35 bin liralık jant ve lastik hediye etti

    Damada 35 bin liralık jant ve lastik hediye etti

    Zonguldak’ın Alaplı ilçesinde 18 yaşındaki genç, dünyevine giren arkadaşına 35 bin lira değerinde jant ve lastik takımını takı olarak taktı. Takı merasimine katılan davetliler, yerde lastiği görünce şaşırdı. Zonguldak’ın Alaplı ilçesinde yaşayan Esin ve Cem Ünal çifti, hafta sonu ilçedeki bir düğün salonunda dünyaevine girdi. Düğünde takı merasimine geçildiğinde davetliler gelin ve damada takılarını takmaya başladı. İlçede esnaflık yapan 18 yaşındaki Yiğitcan Demirer ise, 35 bin lira değerindeki iki adet jant ve lastikle düğün salonuna girdi. Davetlilerin şaşkın bakışları arasında gelin ve damadın yanına gelen Demirer, jant ve lastiği salonun ortasına bırakarak hediye etti.

    Çocukluk arkadaşı olan Cem Ünal’a ilginç bir hediye vermeyi amaçladığını söyleyen Yiğitcan Demirer, “Arkadaşım bir düğün merasimi yaptı. Çocukluk arkadaşımıza küçük miktarlar yerine ilginç bir hediye vermek istedik. Küçük miktarlar kurtarmazdı. Düğün başlar başlamaz jant-lastikleri hazır hale getirdim.

    Kimsenin haberi yokken takı başladığında elime aldığım jant-lastikle salona girdim. İnsanlar bir değişik ve ilginç bakıyordu. Çünkü herkes para takıyordu. Bu jantları 35 bin liraya almıştım. Bu sene de arkadaşıma takmak nasip oldu. Takısını taktım, ayrıca jant ve lastiği de taktım. Daha önce bu çevrede böyle bir şey görülmemişti. Ben de arkadaşım olduğu için fedakarlık ettim. Artık kendi arabasına kullanır. Ayrıca ilçede esnafım, 18 yaşındayım” diye konuştu.

  • Zabıta ekipleri güzellik merkezlerini denetledi

    Zabıta ekipleri güzellik merkezlerini denetledi

    Çorum Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, Sağlık Müdürlüğü ekipleriyle birlikte kentte faaliyet gösteren güzellik merkezlerini denetledi.
    Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, vatandaşların sağlık ve güvenliği için denetimlerine devam ediyor. İl Sağlık Müdürlüğü ile birlikte yapılan denetimlerde, biyomedikal cihaz ve teçhizatlarına sağlık açısından uygunluğu ve iş yeri ruhsatı, sertifika, hijyen gibi belgelerin olup olmadığı kontrol edildi.

  • Ultra maraton yüzücüsü olarak ilkler arasında

    Ultra maraton yüzücüsü olarak ilkler arasında

    59 yaşındaki emekli İşletme Mühendisi Vural Tandoğan’ın spor ve hobi amaçlı başladığı yüzme hevesi ultra maraton yüzücüsüne dönüştü. Ekstrem sporlar arasında da yer alan bu yüzme branşında Tandoğan, son olarak 14 saat 59 dakikada Afrika’da, Marmara Denizi’nden kat kat büyük olan Malawi Gölü’nün 24 kilometrelik boğazında yüzerek, dünyadaki ilk 10 insandan birisi oldu.

    Yıllar önce spor yapmak amacıyla yüzmeye başlayan 59 yaşındaki emekli İşletme Mühendisi Vural Tandoğan, İstanbul’dan dünyaya açıldı. Arkadaşlarının telkini ile İstanbul Boğazı’nı, Çanakkale Boğazı’nı ve ardından Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunan Coronada Adası’nın etrafını 14 dereceye düşen soğuk suda yüzerek geçen Tandoğan, son olarak da Afrika Malawi’de sıcaklığı ve tehlikeli canlıları ile ünlenen dünyanın en büyük 9’uncu gölü Malawi’de yüzdü.

    Malawi’de Gölü’ndeki 24 kilometrelik boğazı 14 saat 59 dakika da yüzerek geçen Tandoğan, buradaki hava şartlarında yüzmeyi tamamlayan hem ilk Türk oldu hem de dünyadaki ilk 10 insandan birisi olma unvanını kazandı. Daha önce Manş Denizi’nden de yüzdüğünü kaydeden Tandoğan, hedefinin tüm dünya sularına açılmak olduğunu ifade etti.

    Yüzmeye başlama sürecini anlatan Vural Tandoğan, “ Önce boğaz yarışlarına girdim, sonra Çanakkale’de yüzdüm. Madalyalar gelmeye başladı. Bunları yaparken soğuk suda da yüzebildiğimi uzun mesafe yüzebildiğimi de fark ettim. 2016 yılında Cebeli Tarık’ı daha sonra Manş’ı geçerek ultra maraton yüzmeye başladım” dedi.

    Geçtiğimiz Ağustos ayında Amerika Coronada Adası’nın etrafında yüzen ilk Türk olma unvanını kazandığını kaydeden Tandoğan, “Burada su sıcaklığı 14 dereceydi. Bu da zorladı beni ama bitirdim. Daha sonra Ekim ayında çok sıcak olan yaklaşık 30 derece su sıcaklığı olan Afrika’ya gittim. Afrika’da Malavi Gölü’nde dünyanın 9’uncu büyük gölünde ki burası Marmara Denizi’nden daha büyük 560 kilometre uzunluğu var. Bunun 24 kilometrelik bir boğaz kısmında yüzdüm. Burada hava şartları benim aleyhime oldu.

    Ultra maraton yüzmede biraz doğaya bağlı kalıyorsunuz. Dalgalarla akıntılarla, sıcaklarla çok mücadele ettim. Hatta oradaki yetkililerin söylediklerine göre bugüne kadar ki en zor şartlarda yüzdüm ama başardık. Mehmet Erdoğan arkadaşımla birlikte başardık. Ekip olarak başardık Türkiye olarak başardık” diye konuştu.

    Malavi Gölü’nde boğazda planlı olarak 10 saatte geçmeyi hedeflediğini ancak doğal şartlardan dolayı sürenin arttığını kaydeden Tandoğan, “Dalgalar akıntılar yüzünden 14 saat 59 dakikada bitirebildim. Sadece beslenme oldu o zamanda göl içinde size ipe karıştırıcı bağlayıp atıyorlar. Onun içinde su karbonat tozu atıyorlar. Sadece onu içerken dinleniyorsunuz. Ama Afrika o kadar sıcak bir yerde ki bana serinlemek için buzlarla dolu soğuk su atıyorlardı. 1992’den bu yana yapıyor bu solo geçiş. Şu ana kadar Malavi Gölünü geçen dünyadaki 10 sporcu arasındayım” ifadelerini kullandı.