Kategori: Haber

  • Van’da yıldırım çarpması sonucu 1 korucu şehit oldu

    Van’da yıldırım çarpması sonucu 1 korucu şehit oldu

    Olay, saat 17.30 sularında Van’ın Çatak ilçesi Belbukan bölgesinde meydana geldi. Kato Jirka bölgesinde bulunan Belbukan kalekol Üs Bölgesi’nde görevli olan korucu Çetin Şeylan, yıldırım düşmesi sonucu şehit oldu. Korucu Şeylan’ın cenazesi, otopsi yapılmak üzere Çatak Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

  • Hindistan’ı fırtına vurdu: 8 ölü, 59 yaralı

    Hindistan’ı fırtına vurdu: 8 ölü, 59 yaralı

    Hindistan’ın Maharaştra eyaletinde yer alan Mumbai kentini fırtına vurdu. Kentte etkili olan fırtına Ghatkopar’daki Cheddanagar Kavşağı’nda yer alan 30 metre yüksekliğindeki bir billboardun akaryakıt istasyonu üzerine devrilmesine neden olurken, kaza sonucu çok sayıda kişi araçlarında mahsur kaldı. Fırtınada kentte 8 kişi hayatını kaybetti, 59 kişi de yaralandı.
    Mumbai Havaalanı’nda görüş mesafesinin düşmesi nedeniyle uçuşlar kısa süreliğine askıya alındı. Metro ve tren seferlerinde de aksaklıklar yaşanırken, arama-kurtarma ekiplerinin kurtarma operasyonları sürüyor.

  • “Yunanistan’la aramızda çözülemeyecek büyüklükte bir sorun yok”

    “Yunanistan’la aramızda çözülemeyecek büyüklükte bir sorun yok”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile ortak basın toplantısı gerçekleştirdi. Miçotakis ve heyetini Ankara’da misafir etmekten büyük bir memnuniyet duyduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kendisine bir kez de sizlerin huzurunda Ankara’mıza hoş geldiniz diyoruz. Bildiğiniz üzere Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyimizin 5. toplantısı çerçevesinde aralık ayında Atina’yı ziyaret etmiştik. Diyalog kanallarını açık tutmak, ilişkilerimizde yaşanan ivmeyi geliştirme noktasında karşılıklı mutabakatımızı teyit etmiştik. Bu müşterek anlayışı dostane ilişkiler ve iyi komşuluk hakkında Atina Bildirgesi’yle de kayıt altına almıştık. Değerli Kiryakos’un 5 ay sonra iade-i ziyarette bulunması bu mutabakatın bir yansımasıdır. Kendisine ikili münasebetlerimizi ilerletme konusundaki samimiyeti dolayısıyla teşekkür ediyoruz. Türkiye-Yunanistan arasındaki işbirliği ruhunun güçlenmesinin hem her iki ülke hem de tüm bölgemiz için hayırlı olacağı inancındayız. Sayın Başbakan ile biraz önce dar kapsamlı, son derece verimli, samimi ve yapıcı bir görüşme gerçekleştirdik. Görüşmelerimizde ikili gündemimizde yer alan konuları etraflıca gözden geçirdik” dedi.

    Geçtiğimiz yıl yaklaşık 6 milyar dolar olarak gerçekleşen ikili ticareti 10 milyar dolara çıkarma hedefiyle çalıştıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dış Ekonomik İlişkiler Kurulumuz ile Yunan Ticaret Odaları Birliği arasında imzalanan Ortak İş Konseyi kurulmasına ilişkin anlaşma, çabalarımıza büyük katkı sağlayacaktır. Deprem kuşağında yer alan ülkelerimiz tabii afetler karşısında komşuluk hukukunun gereğini hep yerine getirmiş, birbirlerinin yardımına ilk koşan ülkelerden olmuşlardır. Yine bugün imzalanan afet ve acil durum yönetimi alanında mutabakat zaptı, bu kulvardaki ahdi zeminimizi sağlamlaştırmıştır. Ziyaret vesilesiyle imzalanan sağlık ve tıp bilimleri alanlarında iş birliğine dair anlaşmayla da işbirliğimizi tahkim etmiş olduk. Görüşmelerimizde Türk-Yunan ilişkilerindeki birbiriyle bağlantılı sorunları da ele aldık. Atina Bildirgesi’nde çerçevesi çizildiği şekilde sorunlarımızı samimi diyalog, iyi komşuluk ve uluslararası hukuk dahilinde çözme irademize bağlıyız. FETÖ, PKK ve DHKP-C gibi terör örgütleriyle mücadele de gündemimizin üst sırasındaydı. Yunanistan’la terörle mücadele konusunda anlayış birliğimiz giderek güçleniyor. Terör örgütlerine bölgemizin geleceğinde yer olmadığına dair mutabıkız. Komşumuz ve NATO müttefikimiz Yunanistan’dan beklentilerimizi bugün Sayın Başbakan’la bir kez daha paylaştık” diye konuştu.

    “Kıbrıs sorununun Ada’daki gerçekler temelinde, acil ve kalıcı bir çözüme kavuşturulması mühimdir”

    Azınlık konusunu iki ülke arasında beşeri bir dostluk köprüsü olarak gördüklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İlişkilerimizdeki olumlu atmosferin Yunanistan’daki Türk azınlık ve soydaşlarımızın haklarının karşılanmasına katkı sağlamasını bekliyoruz. Kıbrıs sorununun Ada’daki gerçekler temelinde, acil ve kalıcı bir çözüme kavuşturulması mühimdir. Böyle bir adımın atılması tüm bölgemizin istikrar ve huzurunu güçlendirecektir. Görüşmelerimizde Gazze’de yaşanan

    soykırım başta olmak üzere bölgesel gelişmeler konusunda da fikir teatisinde bulunduk. İsrail yönetimi, ateşkes çağrılarına kulak tıkadığı gibi destekçilerine dahi meydan okumaktan geri durmuyor. Vicdan sahibi tüm kesimlerin çağrılarına rağmen masum sivillerin son sığınağı olan Refah’ı acımasız bir şekilde hedef almaya devam ediyor. 35 bini aşan Filistinli masum sivilin katledilmesi karşısında Batılı ülkeler başta olmak üzere uluslararası toplum sesini artık daha gür çıkarmalıdır. Doğudan batıya ’bu zulme ortak olmayalım’ çağrısıyla her hafta meydanları dolduran tüm vicdanlı insanları buradan bir kez daha saygıyla selamlıyorum. BM Genel Kurulunun Filistin’in tam üyeliği konusunda aldığı karar, kalıcı çözümün anahtarının 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız, egemen ve toprak bütünlüğünü hain Filistin Devleti’nin tesisi olduğunu göstermiştir. Yunanistan’ın da kararı destekleyen 143 üye ülke arasında yer almasından memnuniyet duyuyoruz. Filistinli kardeşlerimiz adına Sayın Başbakana teşekkürlerimi iletiyorum” açıklamasını yaptı.

    “Her görüşmemizde işbirliğimizin geleceğine dair ümitlerimiz daha da artıyor”

    Türkiye olarak İsrail’i ateşkesi zorlamaya ve Filistin Devleti’nin tanınırlığını arttırmaya yönelik diplomatik temasları kararlılıkla sürdüreceklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Komşumuz Yunanistan’dan Gazze’de katliamların durması amacıyla yürütülen uluslararası çabalara destek olmasını bekliyoruz. Aralık ayında Atina’dayken Yunanistan’la aramızda çözülemeyecek büyüklükte bir sorun olmadığına dair inancımı sizlerle paylaşmıştım. Bu bir süreçtir. Daha fazla netice vermesi için titizlikle ilerletilmesi gerekir. Her görüşmemizde işbirliğimizin geleceğine dair ümitlerimiz daha da artıyor. Görüş ayrılıklarına rağmen diyalog kanallarımızı açık tutarak olumlu gündeme odaklanıyoruz. Burada bir hususu açıklığa kavuşturmakta fayda görüyorum. Türkiye herkesin malumu olduğu üzere kültürel mirasın korunması noktasında örnek alınan bir ülkedir. Sayın Başbakanın da belirttiği üzere Kariye Camii’mizi 2020 yılında aldığımız karar sonrasında titiz bir restorasyon çalışması sonucu yeniden ibadete ve ziyarete açtık. UNESCO Kültür Varlığı olan her bir eserin korunmasına milletimizle birlikte tüm insanlığın istifadesine sunulmasına büyük önem veriyoruz. Kariye Camii de yeni kimliğiyle herkesin ziyaretine açıktır. Biz pozitif gündeme, bu minvalde somut ve yapıcı fikirlere yoğunlaşmakta kararlıyız” değerlendirmesinde bulundu.

    “Mutabık kalmadığımız çok önemli bir konu var, Hamas’ı bir terör örgütü olarak görmüyorum”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyaretin hayırlara vesile olmasını temenni ederek, “İstişarelerimizin ve imzalanan anlaşmaların başka ülkelerimiz olmak üzere tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyor, Sayın Miçotakis’i bu kez Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyimizin müteakip toplantısını gerçekleştirmek üzere yeniden Ankara’ya bekliyorum” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’in Hamas’ı terör örgütü olarak tanımlaması konusunda mutabık olmadıklarını belirterek, ”Mutabık kalmadığımız çok önemli bir konu var. Ben Hamas’ı bir terör örgütü olarak görmüyorum. Hamas 1947’den itibaren işgal edilmiş topraklarını koruma altına alan bir direniş örgütüdür. Bunu görmemiz lazım. Şu an itibarıyla 40 bini aşmış insanını kaybetmiş olan Hamas’a eğer terör örgütü derseniz bu acımasız bir yaklaşım olur. Ben Hamas’ı bir terör örgütü olarak görmüyorum. Tam aksine Hamas’ı kendi topraklarını ve kendi insanını korumanın mücadelesini veren insanlar olarak görüyorum. Bunlara karşı sizler de nitekim Birleşmiş Milletler’de olumlu oy vermek suretiyle orada bu acımasızlığa katılmadınız, ortak olmadınız. Bundan dolayı da sizlere ayrıca ben de teşekkür ediyorum. Şimdi orada bir terör örgütü olmadığını sizler de ortaya koydunuz. Şimdi burada terör örgütü derseniz buna üzülürüz. Ben asla Hamas’ı bir terör örgütü olarak görmüyorum. Şu an itibarıyla da adım adım Hamas’ı takip ediyorum. Ben inanıyorum ki belki burada bir yanlış yaklaşımınız olabilir. Ben bu yaklaşımınıza asla katılmıyorum, katılamam. Bu haksızlık olur. Çünkü bunca Hamaslı öldürülüyor. Tüm Batı malum bunlara her türlü silahla, mühimmatla saldırılıyor ve bütün bunlar karşısında İsrail tarafından 1947’den bugüne kadar topraklarından sürekli tecrit edilen, toprakları işgal edilen Hamas’a eğer sizler terör örgütü derseniz buna üzülürüm” ifadelerini kullandı.

  • Gazze’ye giden yardım konvoyuna saldırı

    Gazze’ye giden yardım konvoyuna saldırı

    İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 220 gündür devam ederken, Yahudi yerleşimciler, Gazze Şeridi’ne giden insani yardım konvoylarını hedef almayı sürdürüyor. Filistin’in Batı Şeria bölgesinde yer alan El Halil kentindeki Tarqumiyah Kontrol Noktası’nda kentinde Gazze Şeridi’ne giden insani yardım konvoyuna saldırdı.
    Çevredekiler, tarafından kaydedilen görüntülerde, Yahudi yerleşimcilerin gıda taşıyan kamyona saldırdığı ve yardımları yere attığı görüldü.

  • Maç sırasında havai fişekli keleşli kavga

    Maç sırasında havai fişekli keleşli kavga

    Brezilya’da bir halı saha maçında Holigan taraftarlar ortalığı adeta savaş alanına çevirdi.

    Bir grup taraftar kale arkası kısmında halı sahanın direklerine çıkmaya çalışırken bir diğer grup da direği sallamaya başladı. Aralarından bir kişi havaya havai fişek fırlattı.

    Apartmandan izleyen bir taraftar ise o havai fişeğe silah sıkarak yanıt verdi. Holiganların ortalığı savaş alanına çevirme anı cep telefonu kamerasına saniye saniye yansıdı. Videonun yayılmasıyla birlikte o görüntüler büyük tepki çekti.

  • Nilüfer’de Enginar Festivaline yoğun ilgi

    Nilüfer’de Enginar Festivaline yoğun ilgi

    Bu sene 15.si düzenlenen Hasanağa Enginar Festivali yoğun ilgi gördü. Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, “Festivale yoğun bir ilgi var” Enginar çok güzel, herkese enginar yemesini tavsiye ediyorum” dedi.

  • Bursa’da traktör kazası 1 çocuk hayatını kaybetti

    Bursa’da traktör kazası 1 çocuk hayatını kaybetti

    Kaza, İznik ilçesi Sansarak Mahallesi’nde meydana geldi.

    Edinilen bilgiye göre, A.E. (17), akrabaları K.E. (15) ve E.E.’yi (14) alarak traktörle gezmeye başladı. Boş alanda gencin direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu traktör devrildi. Çocuklar traktörün altında kalırken, çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Jandarma ekipleri çevrede güvenlik önlemi alırken, sağlık ekipleri A.E. ve K.E.’ye ilk müdahaleyi olay yerinde yaptı. E.E.’nin ise hayatını kaybettiği belirlendi.

  • Gazze imha kampına dönüştü

    Gazze imha kampına dönüştü

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dünya İslam Bilginleri İstişare Zirvesi’nin açılış törenine katıldı. Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün Anneler Günü. Öncelikle buradaki hanım kardeşlerimizle birlikte tüm annelerin Anneler Günü’nü tebrik ediyorum. Dünyanın farklı ülkelerinde anneler mutlu, huzurlu bir şekilde sevdikleriyle birlikte bu özel günü kutluyor. Ancak Filistinli anneler İsrail’in katlettiği ciğerparelerinin beyaz kefenlerine sarılarak bugünü geçiriyor. Buradan kaybettikleri evlatlarının acısıyla yürekleri yangın yerine dönmüş Filistinli, Suriyeli, Türkistanlı annelere selamlarımızı gönderiyorum. Başta muhterem annem olmak üzere Rahmet-i Rahman’a kavuşmuş tüm anneleri hayırla yad ediyor, mekanları inşallah cennet olsun diyorum. Yine bu vesileyle dün Afganistan’ın vilayetinde meydana gelen sellerde hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah’tan rahmet niyaz ediyor, Afgan halkına geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Şunu bilmenizi isterim böyle bir zamanda İslam coğrafyasının siz değerli temsilcilerinin bir araya gelmesi Filistinli kardeşlerimize ve tüm mazlumlara cesaret aşılayacaktır. Buradaki mevcudiyetinizde sizler sadece insanlık ve kardeşlik görevinizi yerine getirmiyorsunuz. Aynı zamanda sergilediğiniz onurlu duruşla Filistinli mazlumların yalnız olmadığını tüm insanlığa haykırıyorsunuz. Alacağınız kararların Müslümanlarla birlikte tüm dünya tarafından dikkatle takip edileceğine inanıyorum. Siz kardeşlerimin nezdinde Gazze ve Filistin için kıyama kalkan tüm alimlerimize, İslam bilginlerine buradan teşekkürlerimi sunuyorum. Dünya İslam Bilginleri İstişare Toplantısı’nın başarılı geçmesini, Filistinli kardeşlerimiz başta olmak üzere tüm Müslümanlar ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum” dedi.

    “İnsanı insanlığından utandıracak ne kadar işkence, canilik ve ahlaksızlık varsa yerinde bıraktığımız 219 gün içerisinde Gazze’de ve işgal altındaki Filistin topraklarında işlenmiştir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Kıymetli kardeşlerim Gazze’de 7 Ekim’den bu yana insanlık tarihinin en vahşi katliamlarından biri yaşanıyor. Kuruluşundan beri sürekli işgal zulüm ve haydutlukla topraklarını büyüten İsrail, masum kanı dökmeye devam ediyor. Bugüne kadar 15 bin çocuk acımasızca katledildi. Çoğu kadın ve sivil 35 bin Filistinli kardeşimiz şehit edildi, 80 bini yaralandı. Yaklaşık 2 milyon insan evinden yurdundan göçe zorlandı. 7 Ekim öncesinde zaten bir açık hava hapishanesi olan Gazze son 219 gündür örneğini sadece Hitler Almanya’sında gördüğümüz bir temerküz ve imha kampına dönüştü. Öyle sahnelere şahit olduk ki anlatmaya kelimeler kifayetsiz kalıyor. Savaşta dahi dokunulmaz olan hastaneler, ibadethaneler, okullar, sivil yerleşim yerlerine bombalar yağdırıldı. İnsan hak ve hürriyetlerine dair ne kadar ilke, kural, çizgi varsa hepsi dünyanın gözleri önünde ayaklar altına alındı. Gazze’de yaşananları dünyaya duyurmaya çalışan 150 gazeteci İsrail güçleri tarafından öldürüldü. Birleşmiş Milletler personeli ve insani yardım görevlileri kurşunların hedefi oldu. Toplu mezarlara gömdükleri insanların cenazelerine bile eziyet eden bir barbarlıkla karşı karşıya kaldık. Kimse kusura bakmasın ama şunu çok net ifade etmek durumundayım; insanı insanlığından utandıracak ne kadar işkence, canilik ve ahlaksızlık varsa yerinde bıraktığımız 219 gün içerisinde Gazze’de ve işgal altındaki Filistin topraklarında işlenmiştir. Dahası bunlar öyle gizli saklı yapılmamış, tüm dünyaya canlı yayınlarla izlettirilmiştir.”

    “BM’nin bırakın Filistinlilerin hayatını, kendi personelini bile korumaktan aciz olduğunu gördük”

    “Kendilerini özgürlükler ülkesi olarak pazarlayanların İsrail’in çıkarları söz konusu olunca birden faşizme dümen kırdıklarını gördük” diyen Erdoğan, “Gazze’de on yıllardır bize propagandası yapılan değerler için bir turnusal olmuştur. Uluslararası sistemin ve kuruluşların gerçek yüzü apaçık ortaya çıkmıştır. Bu arada neler görmedik ki, bize her fırsatta insan hak ve hürriyetlerinden bahseden ülkelerin 35 bin Gazzeliyi katledenlere aleni destek verdiğini gördük. Uluslararası basın kuruluşlarının İsrail’in kanını akıttığı 150 gazeteci için tek bir cümle dahi kuramadıklarını gördük. Birleşmiş Milletler’in bırakın Filistinlilerin hayatını, kendi personelini bile korumaktan aciz olduğunu gördük. Daha düne kadar ’protesto hakkı kutsaldır’ diyenlerin Filistin’e destek eylemlerine tahammül edemediklerini gördük. Avrupa Birliği’nin ateşkes çağrısı yapamayacak kadar İsrail’e karşı teslimiyet içinde olduğunu gördük. Sırf İsrail’i eleştirdiği için işinden atılan rektörleri, kariyeri biten siyasetçileri, tehdit edilen sanatçıları, konuşma hakkı verilmeyen öğrencileri gördük. Güya kendilerini özgürlükler ülkesi olarak pazarlayanların İsrail’in çıkarları söz konusu olunca birden faşizme dümen kırdıklarını gördük” dedi.

    “Yaklaşık 54 bin tona ulaşan yardım miktarıyla Gazze’ye en fazla insani yardım yapan ülkeyiz”

    Gazze’ye her hafta 127 ton temiz içme suyu gönderildiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Holokost mağdurlarının çocuklarının Hitler’i çırak çıkartacak, Nazileri kıskandıracak katliamlara imza atabildiklerini gördük. Antisemitik yaftası yememek için hakikati tahrif edenleri, susanları, yalan söyleyenleri, İsrail’in propaganda değirmenine su taşıyanları gördük. Aziz kardeşlerim karşımızdaki bu vahim tablo karşısında Türkiye olarak ilk günden beri Filistin halkıyla tam bir dayanışma içindeyiz. Gazze’de akan kanın durması, İsrail’in saldırılarının engellenmesi için yoğun çaba harcıyoruz. Yaklaşık 54 bin tona ulaşan yardım miktarıyla Gazze’ye en fazla insani yardım yapan ülkeyiz. İsrail’in su kaynaklarını tahrip ettiği Gazze’ye er hafta 127 ton temiz içme suyu gönderiyoruz. Aralarında kanser hastalarının da olduğu 400’ün üzerinde Gazzeli hasta ve yaralıyı ülkemiz hastanelerinde tedavi ettiriyoruz. Belli periyotlarla iyilik gemilerimizi bölgeye sevk ediyoruz. Küresel siyonist şebekenin tüm yıldırma girişimlerine rağmen Filistin’e her türlü desteği veriyoruz. Hem Filistin hükümeti hem de Filistin’in Kuvay-i Milliye’si olarak gördüğümüz Hamas’ın liderleriyle çok yakın temas halindeyiz. İsrail üzerindeki baskının artırılması amacıyla insani yardımlara ek olarak diplomasi, ticaret ve hukuk alanında pek çok adım attık” dedi.

    “Aldığımız kararla yaklaşık 9,5 milyar dolarlık ticaret hacminden sarfınazar ettik”

    Erdoğan, “İlk etapta 54 ürün grubunda İsrail’e ihracat kısıtlaması getirdik. Ardından İsrail’i ateşkese ve geçişine izin verdiği insani yardım rakamını arttırmaya zorlamak amacıyla İsrail’le ticareti tamamen durdurduk. Aldığımız kararla yaklaşık 9,5 milyar dolarlık ticaret hacminden sarfınazar ettik. Uluslarası adalet divanında İsrail’e karşı açılan soykırım davasına müdahil olma kararımızla katillerin hesap vermesini hedefliyoruz. Soykırım destekçilerinin Adalet Divanı’na yönelik baskıları artarken, İslam ülkelerini davaya aktif olarak sahip çıkmaya çağırıyoruz. Türkiye’nin gerek ticaret gerekse hukuk alanında attığı adımların diğer ülkelere de örnek olmasını bekliyoruz. Müslümanlar olarak bir defa şunu görmemiz lazım; İsrail Filistin topraklarına ilk kez saldırmıyor. İsrail, Filistin halkına yönelik ilk kez soykırım uygulamıyor. 1948 yılından beri neredeyse her gün, her ay İsrail’in saldırılarına şahit oluyoruz. Bundan 76 yıl önce Nekbe ile başlayan işgal ve katliam politikası, o günden bugüne sürekli artarak devam etti. Siyonist yayılmacılık, Filistin halkının topraklarını gasp etmeyi, gerekirse bunun için masum kanı akıtmayı kendine hak görüyor. Vaadedilmiş topraklar hayali bunların gözünü adeta kör etmiş durumda. Bu amaca ulaşmak için İsrail yönetimi hiçbir kural, sınır, ahlak tanımıyor. Uluslararası hukuka bağlı bir devlet gibi değil de, eli kanlı bir terör örgütü gibi hareket edenlerden insanlık bekleyemeyiz. Artık bir gerçeği kabullenmemiz gerekiyor. Siyonistler ve işbirlikçileri, katliamcı ideolojileri neyi emrediyorsa bugüne kadar hep onu yaptılar, yapmaya da devam edecektir. Siyonist lobinin esiri olan Batılı ülkeler de savundukları değerleri çiğneme pahasına, kendilerine verilen talimatları yerine getirecek ’bu zulme ortak olmayalım’ çağrısıyla her hafta meydanları dolduran vatandaşlarına rağmen İsrail’e karşı seslerini asla yükseltemeyeceklerdir. Gazze’deki soykırımı görmezden gelecek, Hamas’ı bahane ederek İsrail’e destek olmayı sürdürecekler” ifadelerini kullandı.

    “Filistin Devleti’ni tanımayan bütün ülkeleri bir an önce Filistin Devleti’ni tanımaya davet ediyoruz”

    Filistin Devleti’ni tanımayan ülkeleri Filistin Devleti’ni bir an önce tanımaya davet eden Erdoğan, “Son 219 gündür yaşadıklarımız bize şunu çok net anlatıyor. Vicdan sahibi ülkeler ve toplumlar haricinde küresel sistemin efendilerinin İsrail’e baskı uygulamasını beklemek tamamen beyhudedir. Bunlar tavşana kaç, tazıya tut diyerek hem uluslararası kamuoyundaki tepkiyi azaltıyor hem de İsrail’e sütre gerisinden yol veriyorlar. Son ateşkes görüşmelerinde buna bir kez daha şahit olduk. Biliyorsunuz pazartesi günü Hamas, Katar, Mısır, Amerika ve Birleşmiş Milletler garantörlüğündeki ateşkes teklifini kabul ettiğini açıkladı. Bizim de tavsiyelerimizle Hamas kalıcı ateşkese giden yolda gerçekten çok kritik bir adım attı. Netanyahu yönetiminin cevabı ise Refah’taki masumlara saldırmak oldu. Kimin barıştan ve diyalogdan, kimin de çatışmaların sürmesinden ve daha fazla kan dökülmesinden yana olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Peki, Netanyahu bu şımarıklıkları karşısında ciddi bir tepki gördü mü? Hayır. Ne Avrupa’dan ne de Amerika’dan İsrail’i ateşkese zorlayacak kayda değer hiçbir tepki gelmedi. Yasak salma kabilinden açıklamalarla süreci geçiştirmeyi seçtiler. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’ndaki son oylamada insanlığın ortak vicdanı yerine önemli olarak yine İsrail’in yanında saf tuttular. Öncesinde de Güvenlik Konseyi’nde Filistin Devleti’nin tam üyeliğini veto etmişlerdi. Oysa evvelsi gün 143 ülkenin evet dediği, 25 ülkenin çekimser kaldığı karar İsrail’in ve işbirlikçilerinin ne kadar yalnız olduğunu göstermiştir. Kararla birlikte Filistinli gençlerimiz, Birleşmiş Milletler çalışmalarına artık daha geniş haklar ve ayrıcalıklarla katılabilecekler. Türkiye olarak bizim de güçlü destek verdiğimiz bu kararın çıkmasından memnuniyet duyuyoruz. Henüz Filistin Devleti’ni tanımayan bütün ülkeleri bir an önce Filistin Devleti’ni tanımaya davet ediyoruz” şeklinde konuştu.

    “İsrail’in her vicdanlı sesi antisemitizm sopasıyla susturmasına fırsat vermeyeceğiz”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Müslümanlar olarak hakkın yanında durmak, gerçek anlamda samimi anlamda Allah’ın ipine sarılmak yegane kurtuluş yolumuzdur. Şu an insanlık büyük bir sınav vermektedir. Dün bu imtihan Suriye’de veriliyordu. Daha önce Afganistan’da, Irak’ta, Yemen’de, Somali’de, Bosna’da sınandık. Şimdi de Müslümanlar olarak Gazze’de bir imtihana tutuluyoruz. Ya bu imtihandan alnımızın akıyla çıkacağız ya da bir ömür boyu kalbimizde ağır bir pişmanlık yüküyle yaşamak zorunda kalacağız. Şunu çok net ifade etmek isterim. Başkalarından medet ummak Müslümanlara yakışmaz. Biz önce kendimizden, kendi hesabımızdan sorumluyuz. Filistin halkına karşı kardeşlik görevimizi yapmakla mükellefiz. Elimizle, dilimizle engelleyerek buna imkanımız olmadığında en azından kalbimizle buğz ederek zulme karşı durmak zorundayız. İnsani değerlerin sınandığı Gazze imtihanında herkes kendisine yakışanı yapacak. Birileri İsrail’e koşulsuz destek verecek, katliamlarını örtecek, vicdanlarını rafa kaldırıp her platformda İsrail’in avukatlığını üstlenecek. Biz de Müslümanlar olarak Rabbimiz neyi emrediyorsa onu yapacağız. Kimin ne dediğine bakmadan Filistinli kardeşlerimize tüm imkanlarımızla sahip çıkacağız. İsrail’in katliamlarına karşı tepkimizi meşru zeminde kalarak her fırsatta açıkça göstereceğiz. İsrail’in her vicdanlı sesi antisemitizm sopasıyla susturmasına fırsat vermeyeceğiz. Soykırımcı katilleri ifşa etmeye, bunların maskelerini indirmeye, katliamlarını yüzlerine haykırmaya devam edeceğiz. Yöneticilerimizi, İsrail üzerinde daha fazla baskı kurmaları, İsrail’i ateşkese icbar edecek ticari, hukuki ve diplomatik adımları atmaları noktasında teşvik edeceğiz. Gazze ve Ramallah’taki mazlumlara gönderdiğimiz yardımları arttıracak, yeniden imarı için şimdiden hazırlıklara başlayacağız. Tüm bunları yaparken üzerinden ne kadar süre geçerse geçsin Gazze’deki soykırımı unutmayacak ve unutturmayacağız. Yine bu süreçte para, makam ve siyasi ikbali için İsrail mezalimine lojistik destek sağlayanları da unutmayacağız. Sizlerin gayretiyle, sizlerin samimi dualarıyla, zulme karşı verdiğimiz mücadelenin inşallah daha da kuvvetleneceğine inanıyorum. Bu önemli toplantının Gazzeli Müslümanlar için, mazlumlar için, umuda, kurtuluşa ve barışa vesile olmasını diliyorum” dedi.

  • MİT Başkanı Kalın, Hamas ile Doha’da görüştü

    MİT Başkanı Kalın, Hamas ile Doha’da görüştü

    Alınan bilgilere göre, MİT Başkanı İbrahim Kalın, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye ve beraberindeki heyetle Katar’ın başkenti Doha’da bir araya geldi. Hamas’ın İsrail ile yürütülen müzakere sürecinde Türkiye’nin girişimlerinden duyduğu memnuniyetin ifade edildiği görüşmede, müzakerelerdeki son durum, ateşkes için sürdürülen girişimler, ateşkesin sağlanması ve daha fazla insani yardımın ulaştırılmasına izin verilmesi gibi konular ele alındı.

  • Malatya’da trenin altında kalan otomobil sürücüsü öldü

    Malatya’da trenin altında kalan otomobil sürücüsü öldü

    Kaza, saat 21.30 sıralarında Malatya’nın Yeşilyurt ilçesine bağlı Dilek Mahallesi’nde meydana geldi.

    İddiaya göre, İstasyon Caddesi’nde bulunan hemzemin geçitten geçmeye çalışan Alper Efe E.’nin (17) kullandığı otomobil, Sivas-Malatya seferini yapan yolcu trenin altında kaldı.

    Feci kazada tren altında yaklaşık 200 metre sürüklenen otomobil hurdaya dönerken araç sürücüsü olay yerinden hayatını kaybetti. Kaza sonrası bölgeye sağlık ve itfaiye ekipleri yönlendirirken jandarma ekipleri olay yerinde inceleme başlattı.

    Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı ekipleri araçta başka birinin olma ihtimaline karşı bölgede tarama yaparken, araçtan çıkarılan sürücü cenaze aracı ile otopsisi yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu Morguna kaldırıldı.

    Tren makinisti ifadesi alınmak üzere karakola götürülürken, kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.