Kategori: Haber

  • Kredi kartı nakit avans faizi yükseldi

    Kredi kartı nakit avans faizi yükseldi

    Merkez Bankası’nın Kredi kartı İşlemlerinde Uygulanacak Azami Faiz  Oranları Hakkında Tebliğ’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliği Resmi Gazete’de yayımlandı.

    TCMB, kredi kartlarından yapılan nakit avans işlemleri ve kredili mevduat hesaplarında uygulanacak aylık azami akdi faiz oranının hesaplama yönteminde değişiklik yaptı. Yeni yönteme göre, hesaplanan aylık azami akdi faiz oranı yüzde 4,42’den yüzde 5’e çıkarıldı.

    Son günlerde ihtiyaç kredisi faiz oranlarında yaşanan artış sonrası nakit avans için uygulanan faiz oranı, ihtiyaç kredisi faiz oranına göre düşük kalmıştı. Yapılan değişiklikle farklılık giderilirken, söz konusu oranlar bugünden itibaren geçerli olacak.

    Bankaların tüzel kişi payı için artış hedefi 

    Merkez Bankası’nın bankalara gönderdiği uygulama talimatı ile gerçek ve tüzel kişiler için uygulanan TL payı hedefleri de güncellendi.

    Buna göre, bankaların tüzel kişi TL payı için aylık artış hedefi getirildi. Daha önce tüzel kişi TL payı için bir önceki aya göre artış hedefi bulunmuyor ve 18 Ağustos 2023’teki seviyesinin korunması gerekiyordu.

    Ayrıca, bankaların TL payı seviyelerine göre farklı olarak belirlenmiş olan gerçek kişi TL payı aylık artış hedefleri güncellendi ve hedeflerin sağlanamaması halinde uygulanacak komisyon oranı artırıldı.

    Uygulama, bugünden itibaren geçerli olacak.

  • Yolcu otobüsü devrildi yaralılar var

    Yolcu otobüsü devrildi yaralılar var

    Bingöl’ün Karlıova ilçesinde yolcu otobüsünün devrilmesi sonucu 18 kişi yaralandı.

    34 SD 1821 plakalı yolcu otobüsü, kar yağışının etkili olduğu Bingöl-Karlıova kara yolunun Azizan köyü mevkisinde kontrolden çıkarak devrildi.

  • Hakan Fidan: “Çabalarımız Gazze’deki savaş suçlarını durdurmadı”

    Hakan Fidan: “Çabalarımız Gazze’deki savaş suçlarını durdurmadı”

    Azerbaycan, Türkiye ve Gürcistan Dışişleri Bakanlarının 9. Toplantısı kapsamında Bakü’ye gelen Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Azerbaycan’daki temaslarına devam ediyor. Fidan, Bakü’deki temasları kapsamında, “Parçalanmış dünyayı düzeltmek” temalı 11. Küresel Bakü Forumu’na katıldı. Fidan, küresel sistemde köklü bir dönüşümünün eşiğinde olduğunu belirterek, “Bu nedenle kriz çatışmaları ve savaşlar eşi benzeri görülmemiş boyutlara ulaştı. Ne yazık ki bugün ne uluslararası sistem ne de onun arkasındaki büyük aktörler bir çözüm sunamıyor. Bunun yerine büyük güçler kendi gündemlerini sürdürüyorlar. Dahası, hiç kimsenin mevcut jeostratejik zorlukları bağımsız olarak ele alamayacağı açıktır. Bu nedenle bölgesel sahiplenmeye dayalı çözümler ileriye yönelik en geçerli yol olarak öne çıkıyor” dedi.

    “Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Aliyev, vizyoner bir barış çağrısında bulundu”

    Güney Kafkasya’da Azerbaycan’ın AGİT Minsk Grubu Karabağ’daki Ermeni işgaline son vermesi için onlarca yıl beklemek zorunda kaldığını vurgulayan Fidan, “AGİT Minsk Grubu işgali sona erdirmek yerine uzatma stratejisini tercih etti. İkinci Karabağ Savaşı ve terörle mücadele operasyonunun ardından alınan birçok BM Güvenlik Konseyi kararına rağmen nihayet adalet yerini buldu. 2020’deki İkinci Karabağ Savaşı’nın hemen ardından, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Aliyev, 6 ülkeden oluşan bölgesel bir mekanizma önererek son derece vizyoner bir barış çağrısında bulundu. Türkiye, Azerbaycan, Ermenistan, Rusya, İran ve Gürcistan” şeklinde konuştu.
    Önerinin birlik, barış ve istikrarın bölgedeki ülkelerin sağlayabileceği varsayımı üzerine inşa edildiğini belirten Fidan, “Bugünkü adıyla 3+3 platformu hızla kuruldu ve şimdiden 2 toplantı yapıldı. Geçen sene Ekim ayında İslam İşbirliği Teşkilatı’ndaki meslektaşlarıma üye devletlerin konuyu ele alması gerektiğini söyledim” dedi.

    “Filistin’de süregelen trajedi, artık iki devletli çözüm kapsamında çözülmeli”

    Arap Birliği’nin olağanüstü zirvesiyle kurulan temas grubu, bölgeyi sahiplenme eylemi sergilediğini belirten Fidan, “Yedi ülke olarak bize Filistin’de devam eden trajediye müdahale etme için İslam dünyası adına hareket etme görevi verildi. Grubun çabaları ve uluslararası toplumun ezici üstünlüğü sayesinde Filistin’de süregelen trajedi, artık iki devletli çözüm kapsamında çözülmeli, derhal ateşkes ilan edilmeli ve engelsiz olarak insani yardım sağlanmalı. Ancak yoğun diplomatik çabalarımız İsrail’in Gazze’deki savaş suçlarını durdurmadı” ifadelerini kullandı.

    Bugün itibariyle 31 binden fazla cenazenin olduğunu söyleyen Fidan, “Bunların çoğu kadın, çocuk ve yaşlı. Gazze artık yerle bir olmuş durumda ve yaşanmaz bir durumda. Bu nedenle Filistinlilerin katlanmak zorunda kaldığı fedakarlıkları ve anlatılamaz acıları söylemek bizim görevimizdir. 1967 öncesi sınırlara ve geçmişte tam teşekküllü Filistin devletine dayalı iki aşamalı çözümü hayata geçirene kadar bu mümkün olmayacak. İsrail’in iki devletli bölgeye yönelik taahhüt eksikliği nedeniyle nihai bir çözüme ulaşmak mümkün olmadı. Bu doğrultudaki önerimiz bölgesel ve uluslararası muhataplarımız tarafından olumlu karşılandı. Türkiye bu konuda bu sorumluluğu almaya hazır olacaktır” diye konuştu.

    “Azerbaycan, Kafkaslarda kilit rol oynuyor”

    Türkiye’nin Libya’da da istikrar, toprak bütünlüğü ve birlik temelinde, özgür, adil ve mutabakata dayalı güvenilir seçim sürecinin ilerletilmesi desteklediğini belirten Bakan Fidan, “Bu anlamda Türkiye’nin bölgeyi sahiplenme politikası enerji ve bağlantı projelerini de kapsıyor. TANAP, TAP, Trans-Hazar, Doğu-Batı Orta Koridoru ve Irak Kalkınma Yolu projesi gibi girişimleri destekliyoruz. Son yıllarda Azerbaycan, Kafkaslarda kilit rol oynuyor. Çok pozitif bir rolü var ve bölgesel diplomasi, bölgeyi sahiplenme ve bölgesel projeler için bir merkez haline geliyor” dedi.

    Türkiye’nin pek çok konuda onlarla birlikte çalıştığını ifade eden Fidan, “Bilirsiniz, demiryolu projeleri, enerji projeleri ve ekonomik projeler gibi. Geçen sene sırf Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın toplantısı için Şuşa’ya gelmiştim. Azerbaycan, Avrupa’nın enerji güvenliğinde de çok önemli bir rol oynuyor” şeklinde konuştu.

    “PKK ve YPG’ye bazı NATO ülkeleri tarafından yardım edildi”

    Türkiye’nin sınırlarının diğer tarafında büyük bir tehditle karşı karşıya olduğunu belirten Bakan Fidan, “Biliyorsunuz Irak’taki PKK, YPG. PKK, Irak’taki uzantısı, YPG’de Suriye’deki uzantısıdır. Bazı NATO ülkeleri tarafından yardım edildi, güçlendirildi ve görevlendirildiler. Biliyorsunuz Amerika bunu açıkça yapıyor ve birkaç NATO ülkesi de Amerika’ya yardım ediyor” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin NATO ülkesi olduğunu vurgulayan Fidan, “Onlar da NATO ülkesi ve bazı NATO ülkeleri NATO dışı, devlet dışı bir unsur olan terör örgütüyle bir sorunu çözmek için bir araya geliyor. Buna da terörle mücadele sorunu diyorlar. Ama aynı zamanda ulusal güvenlik sorununa karşı da büyük bir tehdit oluşturuyor. Bu birinci konu. İkinci konu, biz NATO üyesiyiz ve üye devletiz ve NATO’yu oluşturmanın asıl amacı üye ülkeleri daha güvenli hale getirmek ve güçlü bir dayanışma içinde olabilecekleri bir ortam ve platform oluşturmaktır” dedi.

    Türkiye’nin savunma sanayi alanında bazı NATO ülkelerinin kısıtlamalarına maruz kaldığını aktaran Fidan, “Dolayısıyla bu konuyu da tartışmaya açıyoruz. Bir yanda Türkiye’nin PKK, YPG’den başlayan terörle mücadele kaygıları, diğer yanda Türkiye’ye yönelik savunma sanayi kısıtlamaları. Bu konular etrafında çok güzel ve sağlıklı tartışmalar yaptığımızı düşünüyorum” diye konuştu.

    “Cumhurbaşkanı Erdoğan, gıda güvenliği konusunda çok hassastı”

    Karadeniz’de giderek artan gerginliği azaltmak için artan militarizmi önlemek gerektiğini belirten Dışişleri Bakanı Fidan, “Karadeniz, savaştan önce uzun bir süre sessizliğin, mal ve diğer hizmetlerin taşımacılığının tadını çıkarıyordu. Bu çok önemliydi. Savaştan sonra Karadeniz’deki militarizm bizim için büyük sorunlara yol açtı. Öncelikle bildiğiniz gibi Ukrayna’dan tahıl sevkiyatının kesintiye uğraması tüm dünya için, özellikle de küresel güney için bir felaketti. Bazı Afrika ülkelerinde ve genel olarak gıda pazarında fiyatlar arttı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle tüm dünyanın gıda güvenliği konusunda çok hassastı” ifadelerini kullandı.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ukraynalılar ile Ruslar arasında bir tahıl anlaşmasının sağlanması için çok çalıştığını söyleyen Fidan, “Bunu başardık ama belli bir süre devam etti, bu süre içinde sanırım toplam 33 milyon ton tahıl dünyanın geri kalanına sevk edildi. Bugün ortak ülkelerle birlikte benzer bir düzenleme üzerinde çalışıyoruz. Gerçekten bir anlaşmaya varmamızı umuyor ve dua ediyorum. Bu sefer belki tahıl anlaşması adlandırılmayacak, belki de başka bir şey olacak. Ama eninde sonunda en önemli şey tahılı Karadeniz’den çıkarmak olacak. Sadece tahıl değil, Karadeniz’in tüm bölgeye ticari amaçlarla hizmet vermesini sağlamak için çıkan diğer mallara da” şeklinde konuştu.

    “Libya’dan yakın gelecekte iyi haberler alabileceğimizi umuyorum”

    Libya’nın Türkiye’nin gündemindeki bir diğer önemli konu olduğunu belirten Fidan, “Doğu ve Batı, onların sonsuza kadar bölünmüş kalmasına izin veremeyiz. Libya’ya olumlu bir ruh hali oluşması için savaşa gitmelerine, aktörlerden birinin lehine tek taraflı birleşmelerine izin veremeyiz. Çünkü Libya’nın doğusundaki dostlarımız Mısır, BAE ve diğer bazı aktörlerle yakınlıkları ve bağlantıları var. Artık masanın etrafında, şu anda söylediğimiz gibi bu üç, dört ülke bir araya gelebilir” dedi.
    Libya’nın bağımsızlığına ve egemenliğine gerçekten katkıda bulunma rollerinin ne olacağı konusunda çok kaliteli tartışmalar yürüttüklerini vurgulayan Fidan, “Elbette çok sayıda farklılık var, ancak ben iyimserim ve yakın gelecekte iyi haberler alabileceğimizi umuyorum, ancak en iyi haber her zaman bir çatışmasının yaşanmamasıdır” ifadelerini kullandı.

  • Meral Akşener Bursa’da

    Meral Akşener Bursa’da

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener iftar programında Partililerle bir araya geldi.

    Düzenlenen iftar gecesine İYİ Parti Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Selçuk Türkoğlu, İYİ Parti Bursa İl Başkanı Mehmet Hasanoğlu, Bursa Belediye Başkan Adayları ve çok sayıda basın mensubu katıldı.

    Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Selçuk Türkoğlu iftar programında konuştu 

    Siyaset konforu müptelalarının huzurunu kaçırdık. Farkındayız hür ve müstakil politika yapmak herkesin harcıdır farkındayız. Türk siyasetinde açtığınız onurlu çizgi yürek ister ve bu da her  eğitimcinin harcı değil. Oransız seçimin haksız rekatbin  tarihe geçtiği bir yarışı yaşıyoruz. Sayın genel başkanım biz  dert etmiyoruz. Zor günler kahramanlarını yaratır. Siz bizim kahramanımızsınız.

    Gündüzü geceye, geceyi gündüze bağlayarak çalışıyoruz 

    Egoları itibar gören  siyasetçiler anlayamaz. Bizi Bursa’nın sokaklarını, dertlerini, Bursa’nın çilesini bilmeyenler anlayamaz. Şundan emin olun ki günden bugüne kadar başta il başkanlığı, ilçe başkanları adaylarımız, belediye meclis üye adaylarımızla birlikte gündüzü geceye geceyi gündüze bağlayarak çalışıyoruz. Bursa’yı yıllardır rant birliğiyle bu hale getirenlerden kurtarmak için dürüst, şeffaf bir gayret içerisindeyiz.

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Bursa’dan seslendi;

    İYİ Parti’nin genel başkanı olarak ve sıfırdan bir yolculuğu başlatan çok değerli kahraman arkadaşlarımın öne koydukları Türkiye’de ilk kadın genel başkanıyım. Yani hep birlikte kurduğumuz sıfırdan kurduğumuz ve sonra da seçimlerde bir grup milletimizin teveccühü ve bir grup kurduğumuz İYİ Parti’nin genel başkanı. Bu yolculukta iradenin güçlü olmasını, pek çok haksızlığa, pek çok iftiraya, pek çok tehdide karşı yılmamayı ben Bursa’da Bursa’nın okulunda öğrenci olarak öğrendim. Dolayısıyla iyi ki Bursa’dayım, iyi ki sizinleyim.

    Biz Türkiye’ye kazandırmak için kendimizden vazgeçtik

    Bu Ramazan ayının ülkemize bereket getirmesini diliyorum. Valilerimize de bereket getirmesini diliyorum. Tuttuğumuz oruçların ettiğimiz ibadetlerin, etimiz duaların ibadetleri Cenabıhak tarafından kabul edilmesini Allah’tan niyaz ediyorum. Allah oruçlarınızı kabul etsin. Şimdi bir niyazım daha var. O da bu zorlu yolculukta gerçekten Türkiye’ye bir nefes aldırmak için yola çıktığımız bu yolculukta pek çok arkadaşlarımın bugün içinden bazıları işte Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı bazıları da ilçe belediye başkan adayları aynı zamanda belediye meclis üyesi adayları da var aramızda. Cenabı Allah’tan diliyorum ki bu defa bize kazanmayı nasip etsin. Geçen gün düşündüm. Biz Türkiye’ye kazandırmak için kendimizden vazgeçtik. Biz ülkemize nefes aldırmak için kendimizden vazgeçtik. Ülkemiz bu kazançlar üzerine mucube sistemden kurtulur zannettik. Ama sonra anladık ki meğerse herkesten memnunmuş. Bir taraf diyor ki bize oy verin aksi takdirde Tayyip Erdoğan kalır. Öbür tarafta diyor ki Demliler gelir. Şimdi böyle bir durumda seçmenin konuşulmadığı, milletin derdinin konuşulmadığı, Bursa’nın derdinin konuşulmadığı seçimlerden bu millet çıkar.

    Emekliler aç, emekliyi konuşmayacağım da ne konuşacağım?

    Şimdi geçen bir televizyon programında bir ekonomist arkadaşa soruyor. Diyor ki Meral Hanım hiç ekonomi konuşmuyor. Kardeşim bugün iki tane yer gezdim. Emekliler aç, emekliyi konuşmayacağım da ne konuşacağım? Şimdi buradan Sayın Erdoğan’a bir kez daha sesleniyorum Cumhurbaşkanı olarak her şeyimizde bakın tam bugün sayarsak 16 günümüz var seçime emeklilerimize bayramda 7 bin lira ikramiye vereceksin. Sonra en düşük emekli maaşını asgari ücret seviyesine getireceksin. Sayın Erdoğan diyorsun ki ekonomi bozulur. Ekonomiyi siz bozdunuz kardeşim. Dolayısıyla Suriyelilere para buluyorsun.

    100 bin öğretmen tayin edeceksin. Etmiyorsan biz edeceğiz

    Sayın Erdoğan seçimlerde mülakatı kaldıracağımı söyledim. Kaldırmadın. Buradan sesleniyorum. 16 gün var. 16 gün içinde mülakatı kaldır.  87 puan almış kız ama 73 puanlık arkadaşı dahil olmuş, kendisi dahil olamamış. Babası bugün dosyasını verdi. Böyle bir noktada 100 bin öğretmen tayin edeceksin. Etmiyorsan biz edeceğiz. Dolayısıyla  haksızlığa uğramış gençlerin de oyuna talibim. Bunları konuşmaya devam edeceğiz. Çünkü bunlar bizi dertlerimiz, yaralarımız. Şimdi Selçuk Türkoğlu bütün ömrü hayatı Bursa adına, Bursa’da haksızlığa uğrayan kişiler adına aktiviteyle, aktivizmde geçmiştir. Zaman zaman kellesiyle top oynamıştır.

     

  • G7 liderlerinden uyarı: Rusya’ya malzeme desteği sağlamayın

    G7 liderlerinden uyarı: Rusya’ya malzeme desteği sağlamayın

    G7 liderleri adına dönem başkanı İtalya tarafından yapılan yazılı ortak açıklamada, “Üçüncü taraflara, Rusya‘nın Ukrayna’ya yönelik yasa dışı ve gerekçesiz saldırgan savaşında derhal malzeme desteği sağlamayı kesmeleri çağrımızı yineliyoruz, aksi takdirde ağır bedellerle karşı karşıya kalacaklar.” ifadeleri yer aldı.

    Açıklamada, şunlar kaydedildi:

    “İran’ın, Ukrayna’daki sivil halka yönelik acımasız saldırılarda kullanılan insansız hava araçlarını (İHA) Rus rejimine sağladıktan sonra balistik füzeleri ve ilgili teknolojileri Rusya’ya vermeyi düşündüğü yönündeki haberlerden son derece kaygılıyız. İran’ı bunu yapmamaya çağırıyoruz çünkü bu, bölgesel istikrarsızlığa katkıda bulunacak ve Rusya’nın Ukrayna’daki savaşına yönelik malzeme desteğini önemli ölçüde artıracaktır. Bu, uluslararası hukuk ve BM Şartı’nın açık ihlali niteliğindedir.”

    G7 liderlerinin ortak açıklamasında, “İran’ın, Rusya’ya balistik füzeler veya ilgili teknolojiyi sağlamaya devam etmesi halinde, İran’a karşı yeni ve önemli önlemler de dahil olmak üzere hızlı ve koordine bir şekilde karşılık vermeye hazırız.” ifadesi kullanıldı.

  • Gazze’de ateşkes olacak mı? Hamas’tan 3 aşamalı teklif

    Gazze’de ateşkes olacak mı? Hamas’tan 3 aşamalı teklif

    Hamas’tan ismini açıklamayan üst düzey bir yetkili yaptığı açıklamada, Mısır ve Katar’a sunulan teklifin ayrıntıları hakkında bilgi verdi.

    Yetkili, teklifin ilk aşamasının, İsrail askerlerinin Gazze’deki şehir merkezleri ile Er-Reşid ve Salahaddin caddelerinden çekilmesi, yerinden edilenlerin güneyden kuzeye dönmesi ve yardımların geçişine izin verilmesi, İsrailli kadın, çocuk ve yaşlı esirlere karşılık 700’ü aşkın Filistinli esirin serbest bırakılmasını içerdiğini söyledi.

    Buna göre ikinci aşamanın, Gazze’deki esir askerlerin serbest bırakılmasını ve bu süreç başlamadan önce kalıcı ateşkes ilan edilmesini öngördüğü kaydedildi.

    Hamas’ın bu aşamada, her bir “canlı” esir kadın askerin serbest bırakılması karşılığında 30’u müebbet hapis mahkumu 50 Filistinli esirin serbest bırakılmasını istediğini dile getirdi.

    Söz konusu yetkili üçüncü aşamaya ilişkin ise bilgi vermedi.

    Hamas’tan gece geç saatlerde yapılan açıklamada, İsrail ile ateşkes ve esir değişimi anlaşmasına ilişkin teklifin Katar ve Mısır’daki arabuluculara iletildiği belirtilmişti.

    İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise Hamas’ın, Gazze’ye saldırıların son bulması ve karşılıklı esir takasına ilişkin son teklifindeki taleplerini “akıl dışı” olarak nitelendirmişti.

    Filistin ve İsrail arasındaki dolaylı müzakereler 

    Tel Aviv yönetimi ile Hamas arasında, esir takası mutabakatı kapsamında Mısır’ın başkenti Kahire’de 13 Şubat’ta toplantı yapılmıştı.

    Daha sonra bu müzakereler Fransa’nın başkenti Paris’te devam etmişti. Paris müzakereleri, Mossad Başkanı David Barnea başkanlığındaki İsrail heyeti, CIA Direktörü William (Bill) Burns, Katar Başbakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, Mısır İstihbarat Şefi Abbas Kemal ve Hamas heyetinin katılımıyla 24 Şubat’ta sonlanmıştı.

    İsrail savaş kabinesi, müzakerelere devam edilmesi için Katar’ın başkenti Doha’ya “düşük seviyeli bir heyet gönderilmesini” kararlaştırmıştı.

    Buna karşın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze Şeridi’ndeki saldırılardan kaçan yaklaşık 1,5 milyon kişinin sığındığı güneydeki Refah kentine saldırı ve buradaki sivillerin tahliye planlarını onaylamak için hafta başı kabineyi toplayacağını belirtmişti.

    Mısır basını, 3 Mart’ta Kahire’de Mısır, Katar, Hamas ve ABD’nin katılımıyla müzakerelerin başladığını duyurmuştu.

  • “Tac-ı Saadet” Sergisi açıldı

    “Tac-ı Saadet” Sergisi açıldı

    Bursa Olgunlaşma Enstitüsü’nün tarihi sarıkları gün yüzüne çıkarma projesi kapsamında, 14 Mart 2024 tarihinde Bursa Olgunlaşma Enstitüsü ve Bursa Büyükşehir Belediyesi işbirliği ile Bursa Mevlevihanesi’nde “Tac-ı Saadet” Sergisi açıldı.

    Sergi açılışına Bursa Milletvekili Emine Yavuz Gözgeç, Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Halide Serpil Şahin, Bursa İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Mustafa Korkmaz, Araştırmacı-yazar M. Safiyüttin Erhan, çok sayıda protokol ve davetli katıldı.

    Manevi makam yüceliğinin bir işareti olan Tac-ı Şerif, Allah (C.C)’ın kudretinin ve azametinin bir işaretidir. Sufiler arasında Derviş Çeyizi diye adlandırılan tarikat elbiselerinde başa giyilen Tac, tasavvuf yolunda manevi makam yüceliğinin, Allah’a daha yakın bir mertebenin işareti olması itibariyle Tac-ı Saadet, Tac-ı Şerif, Tac-ı Edeb terimleriyle zikredilmiştir.

    Bursa Büyükşehir Belediyesi işbirliğinde hazırlanan “Tac-ı Saadet” Sergisinde; yer alan Tac-ı Şerifler Restoratör M. Safiyüttin Erhan danışmanlığında hazırlanmıştır. Sergide farklı şekillerde sarılmış sarıkların ve barındırdığı manaların yanı sıra hat, minyatür ve tezhip sanatına ait nadide eserler de yer almaktadır. 4 asırlık tarihi Bursa Mevlevihanesi’nde açılışı gerçekleştirilen “Tac-ı Saadet” Sergisi Ramazan ayı boyunca ziyarete açık olacaktır.

  • Fransa’da yakalandı, Türkiye’ye iade edilecek

    Fransa’da yakalandı, Türkiye’ye iade edilecek

    Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, ransa’da yakalanan 8 bin 659 tarihi eserin Türkiye’ye iade edileceğini duyurdu.

    Bakan Ersoy paylaşımında şu ifadelere yer verdi:

    “Fransa’da yakalanan 8 bin 659 eserimizi iade alıyoruz!

    Her şey Avusturya’da bir müzayede firmasında satışa çıkan Anadolu kökenli çok sayıda sikkenin Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanlığımızca 2019 yılında tespit edilmesiyle başladı. Avusturya’da başlatılan inceleme Fransa’ya bağlandı.

    “Fransa örnek bir çalışma başlattı”

    Fransız kolluk kuvvetleri ülkemizden yasa dışı yollarla yurt dışına çıkarılan bu eserleri pazarlayan kişilere karşı geniş kapsamlı ve örnek bir soruşturma başlattı.

    Bu sırada Türk polisi tarafından gerçekleştirilen ve dünyada büyük yankı uyandıran Anadolu ve Miras Operasyonu ile bu eserleri kaçıran suç şebekesinin Türkiye ayağı çökertildi.

    Dünya Gümrük Örgütü ülkeler arasındaki koordinasyonu sağlayarak bilgi akışını güçlendirdi. Tüm bu çabalarının sonucunda Fransız Gümrük ve İstihbarat Birimi tarafından aralarında sikke ve yazıtların da bulunduğu 8 bin 659 eser yakalandı.

    Başta Fransa Gümrük ve İstihbarat Birimi ile İçişleri Bakanlığımız Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı olmak üzere, Bulgaristan, Almanya, Avusturya ve Dünya Gümrük Örgütü yetkililerine, Ticaret Bakanlığı Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğüne, Adalet Bakanlığına, Dışişleri Bakanlığına ve tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.”

  • Akdeniz’deki tekne kazasında en az 60 göçmen öldü

    Akdeniz’deki tekne kazasında en az 60 göçmen öldü

    Birleşmiş milletler  Mülteciler Yüksek Komiserliği Sözcüsü Mantoo, X sosyal medya platformundan Akdeniz’deki tekne kazasına ilişkin paylaşımda bulundu.

    Kazada en az 60 kişinin ölümünün bildirildiğini kaydeden Mantoo, bu olayı “Akdeniz’deki büyük trajedilerden biri” olarak niteledi.

    Mantoo, “Denizdeki bu korkunç olayların her biri, kayıtsızlığın ve eylemsizliğin ölümcül maliyetini hatırlatıyor. Acilen daha güvenli alternatiflere ihtiyaç duyuluyor.” ifadelerini kullandı.

    Akdeniz’de düzensiz göçmenleri kurtaran Fransa merkezli sivil toplum kuruluşu (STK) SOS Akdeniz, en az 60 göçmenin denizde kaybolduğunu bildirmişti.

    STK’ye ait Ocean Viking gemisinin, Libya’dan bir hafta kadar önce hareket eden göçmen  teknesine dün kurtarma operasyonu düzenlediği ve 25 kişiyi kurtardığı belirtilmişti.

    Uluslararası Göç Örgütünün (IOM) duyurularını paylaştığı X hesabında, “Orta Akdeniz’de meydana gelen bir tekne kazası haberi bizi derinden üzdü. Ocean Viking gemisi, bir hafta önce Libya’dan ayrılan 25 kişiyi kurtardığını ancak yaklaşık 60 kişinin halen kayıp olduğunu bildirdi. Denizde devriyeleri güçlendirmek ve daha fazla trajediyi önlemek için acil eyleme geçilmesi gerekiyor.” ifadelerine yer vermişti.

    Orta Akdeniz’deki göçmen sorunu 

    Avrupa’ya yönelik düzensiz göç akınında, İtalya, Malta, Libya ve Tunus arasında kalan Orta Akdeniz güzergahı, son yıllarda yoğun hareketlilik gözlenen rotalardan biri olarak öne çıkıyor.

    Kuzey Afrika kıyılarından denize açılan ve sonra yardım çağrısı yapan düzensiz göçmenleri, bu güzergahta Avrupalı devlet görevlileri yerine genellikle Avrupa menşeli sivil toplum kuruluşları kurtarıyor. Söz konusu STK’ler, Avrupa Birliği (AB) üyesi devletlerin “güvenli liman” vermemesinden dolayı zaman zaman kurtardıkları düzensiz göçmenleri tahliye etmekte güçlük çekiyor.

    STK’ler geçen yıldan bu yana da İtalya’daki son yasal düzenlemeler nedeniyle faaliyetlerini gerçekleştirmede bazı zorluklarla karşı karşıya kalıyor.

    Kendi imkanlarıyla Akdeniz’i geçebilen ya da kurtarılan göçmenlerin, Avrupa’da ilk ayak bastıkları yer çoğunlukla İtalya’nın Kuzey Afrika’ya en yakın kara parçası Lampedusa Adası bazen de Malta oluyor.

    Diğer yandan teknelerdeki aşırı kalabalık nedeniyle susuz ve havasız kalınması veya teknenin alabora olması yüzünden her yıl çok sayıda düzensiz göçmen, Akdeniz’i geçmeye çalışırken hayatını kaybediyor.

  • Alper Gezeravcı: “Yapmış olduğumuz hedeflerimizden sadece bir tanesiydi”

    Alper Gezeravcı: “Yapmış olduğumuz hedeflerimizden sadece bir tanesiydi”

    Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) eğitimini tamamlayan Alper Gezeravcı, programlarının ardından Sakarya’ya geldi. Türkiye’nin ilk astronotu Gezeravcı, gençlerle buluşmasında uzay yolculuğu ile ilgili bilgi verdi. Turgut Özal Kültür ve Kongre Merkezi’nde üniversiteli öğrenciler ile buluşan Gezeravcı yoğun ilgiyle karşılandı. Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (ISS) yürüttüğü deneysel çalışmalar hakkında da bilgiler veren Gezeravcı, “Yaptığımız bütün çalışma süreçlerinde daha öncesinde hava kuvvetlerindeyken yurt dışına gidip geldiğinde yüksek lisansta farklı uçak tiplerinin eğitiminde her daim mutlu olduğum ve gurur duyduğum bir husus var Türk insanının pratik zekası. Eğitim öğretim Hayatınızın devam ettiği süreçte ya da ilerleyen dönemde mezun olduktan sonra kariyer yaşamınızda yurt dışına gittiğinizde karşılaştığınız farklı örneklerde benim duyduğum bu gururu ve mutluluğu emin olun yaşadığınız her olayda Türk insanının yıllara sahip badirelerle başa çıkabilme refleksini geliştirmiş bünyesinde, beraberinde taşıdığı pratik zekanın nerelere kadir olduğunu bizzat kendini zehirleme imkanı bulacaksınız. Bu pratik zekayla müthiş derecede gurur duyuyorum. Yapmış olduğunuz operasyonun içerisinde de farklı işlem adımlarında, farklı operasyonel süreçlerde her daim işin kilitlendiği bir noktada düşünmeye dair fırsat bulamadan vücudunu ortaya koymuş olduğu pratik zeka bu Türk insanına mahsus. Dolayısıyla zaten yüksek olağan zekanın zaten yüksek olan potansiyeliniz yanında her daim size can simidi gibi sizi ayakta tutacak olan bu pratik zekanızla da gurur duyun” dedi.

    “2018 yılında ülkemiz Türkiye Uzay Ajansı’nı kurdu”

    Ülkenin hedeflerinden bahseden Gezeravcı, “2018 yılında ülkemiz Türkiye Uzay Ajansı’nı kurdu. Sadece iki yıllık hazırlık sürecinin ardından 2021 bir yılının Şubat ayında Türkiye Cumhuriyeti olarak Cumhurbaşkanımız tarafından uzaya dair 10 ana hedef belirlendi. Yapmış olduğumuz Türk astronot ve bilim misyonu bu on hedeften sadece bir tanesiydi. Bugün burada bu kadar güzel bir toplulukla başarmış olan bu hedefin mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz. Ancak daha fazla gurur duyacağımız husus şu; devletimizin koyduğu bu on alanda farklı takvimler dahilinde ilerleme devam ediyor. Biz sadece bir tanesini şu anda tamamlamış durumdayız. Yakın süreçte bu hedefe belirlenmiş olan on hedeften yine sıralı takvim dahilinde güzel gelişmelerini duyacağınız birkaç tanesinden bazıları aya gediş projesi. Malumunuz bizim gerçekleştirdiğimiz görevi Amerika Birleşik Devletleri’nde Space X firmasının roketi ve kapsülüyle gerçekleştirdik. Yakın tarihte şu an için hedeflenen 2026’da aya sert iniş planımız var. Farklı hesaplamaları, doğru şekilde tutturarak Ay’a bir roketi çarptırmayı planlıyoruz ilk hedef. Ardından bunun daha planlı bir biçimde yumuşak inişi olacak ve faydalı yük bu da Rober ya da benzer farklı bir yükü orada araştırma yapabilecek bir yükü kontrollü olarak yüzeye ulaştırmaya çalışıyoruz. Bunu yaparken başka ülkelerden temin ettiğimiz bir roket de değil. Kendi roketimizle ve kendi itki sistemimizle bu işi gerçekleştirmeye planlıyoruz” diye konuştu.

    “Bizim zekamız notasında, potansiyel noktasında hiçbir şüphemiz yok”

    Üniversite öğrencilerine tavsiyeler veren Gezeravcı, “Gerçekleştirdiğimiz görev hakikaten mutlu etti bizi ama hazırlık sürecimiz yaklaşık 8 buçuk, 9 aylık bir zaman dilimini aldı. Bu süre içerisinde çok daha mutlu eden şey; oradaki eğitim süreçlerimiz devam ederken NASA’da bu eğitimi sürdüren birimlerden, yetkililerden farklı ülkelere gittiğimiz eğitim süreçlerinde sürekli orada uzay programına katılmış bir ülkenin ferdi olarak ülkemizin havacılık alanında yaptığı, başardığı, farklı süreçlerin takip ediliyor olduğunu görmek ve bunların övgüyle bize geri dönüşünü dinlemekti. Bir göreve odaklanmış, onun hazırlığını yaparken aslında ülkemizin bir birey olarak, bir vatandaşı olarak bana yaşattığı çok daha farklı mutlulukları, gururları orada yaşama imkanım oldu yine devletimizin güçlü iradesi sayesinde. Bu uzaya gidiş programını yürüttüğümüz Space X bünyesinde yüzlerce insan çalışıyordu. Koskoca roketi ellerinin altında yazılımlarla kontrol edip, uzaya gönderen ve bütün operasyon sürecindeki eğitimlerimizi bize veren bu insanların yaş ortalaması 26 idi ve daha üniversiteden yeni mezun olmuş mühendisleri var. Dolayısıyla bu insanlar 50’lili yaşlarına kadar beklemedi. Gencecik beyinler bir şeyleri başarmaya vakıf tek ihtiyaç duydukları özgüven. Bizim zekamız notasında, potansiyel noktasında hiçbir şüphemiz yok” şeklinde konuştu.