Kategori: Haber

  • Erken seçim olacak mı?

    Erken seçim olacak mı?

    Netanyahu, düzenlediği basın toplantısında, artan uluslararası baskıya karşı İsrail  ordusuna hareket özgürlüğü sağladıklarını ifade etti.

    İsrail’in Hamas’a karşı zafer elde etmesi için 1,4 milyon Filistinlinin sığındığı Refah kentine saldıracaklarını söyleyen Netanyahu, bunu uluslararası hukuka uygun biçimde yapacaklarını ileri sürdü.

    Netanyahu, Hamas ile İsrail arasındaki esir takası müzakerelerine ilişkin ise “Hamas’tan bir sonraki turda serbest bırakılacak İsrailli esirlerin listesini talep ettiklerini ancak henüz bunun ellerine ulaşmadığını” belirtti.

    İsrailli esirlerin serbest kalması için bir uzlaşı sağlanabileceğini aksi takdirde kendilerinin zafer için savaşmaya devam edeceğini söyleyen Netanyahu, “Hamas’ın gerçek dışı taleplerini kabul etmeyeceklerini” dile getirdi.

    Mescid-i Aksa açıklaması 

    Netanyahu, ramazan ayında işgal altındaki Doğu Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa’da Filistinlilerin ibadetinin kısıtlanmasına ilişkin ise “gelecek hafta yapılacak görüşmelerde güvenlik durumuna göre karar alacaklarını” belirtti.

    İsrail Başbakanı, Filistinlilerin Mescid-i Aksa’da ibadetinin yasaklanması çağrısı yapan aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in görüşmelerden dışlanmadığını söyledi.

    Netanyahu erken seçime kapıları kapattı

    İsrail’de muhalefet ve protesto hareketlerinin çağrısını yaptığı erken seçim talebine değinen Netanyahu, “Şimdi erken seçim ülkenin felç olması ve savaşın durması anlamına geliyor. Savaşçılarımız bölünecek. Seçimlerde duygular, başkaldırı devreye girecek. Seçim, zafere bu kadar yakınken ulusal birliğimize bir darbe olacak.” dedi.

    “herkesin ortak fikirde olması mümkün değil”

    Netanyahu, erken seçimlerin “Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, Hamas’ın Gazze’deki lideri Yahya Sinvar ve İran’ın hayali olduğunu” söyleyerek, dünya  liderlerine hitaben “Bizim hakkımızda yanılmayın. Kesin zafere ulaşana kadar savaşmakta kararlıyız.” ifadesini kullandı.

    İsrail Başbakanı ayrıca Ultra Ortodoks (Haredi) Yahudilerin askerlik hizmetine katılması için yeni hedefler belirlendiğine işaret etti ve yeni askerlik yasasında “herkesin ortak fikirde olmasının mümkün olmadığını” kaydetti.

  • Gazze’deki Sağlık Bakanlığı’ndan BM’ye çağrı

    Gazze’deki Sağlık Bakanlığı’ndan BM’ye çağrı

    Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, yaptığı yazılı açıklamada, Gazze’nin kuzeyindeki hastanelerde jeneratörlerin durmasının bu hastaneleri zayıf tıbbi mekanlar haline getirdiğini kaydetti.

    Kuzeydeki hastanelerin, hayat kurtaran hizmetleri veremediğini aktaran Kudra, “Gazze’nin kuzeyinde sağlık hizmetlerinin durması, 700 bin kişinin idama mahkum edilmesi demek.” ifadesini kullandı.

    Kudra, BM’ye, sağlık sisteminin korunması ve ihtiyaçlarının karşılanması için uluslararası insancıl hukuku ve 4. Cenevre Sözleşmesini devreye sokma çağrısı yaptı.

    Sözcü Kudra, uluslararası toplumu da, Gazze’nin kuzeyinde bir sağlık felaketinin önlenmesi amacıyla tıbbi ve insani yardım ile yakıtın ulaşması için güvenli bir koridor oluşturmaya çağırdı.

    İsrail ordusunun 7 Ekim’den bu yana sivil yerleşim yerleri, hastane, okul ve yerinden edilmiş Filistinlilerin sığındığı barınakları hedef alan saldırılarını sürdürmesinin yanı sıra insani yardımların girişini engellemesi nedeniyle yaklaşık 2,3 milyon nüfuslu Gazze Şeridi’nde büyük bir insani felaket yaşanıyor.

  • Ailelere kirli tuzak

    Ailelere kirli tuzak

    Bakırköy’de bulunan çocuk psikiyatri kliniğine gelen çocuklara ketamin vererek, onları aileleri tarafından taciz edildiğine inandıran ve çocuklara aile içi taciz teşhisi koyduktan sonra aileleri tehdit ettiği ve şantaj yaptığı iddiası ile tutuklanan Prof. Dr. Süleyman Salih Zoroğlu’nun yargılamasına devam edildi.

    Bakırköy 21. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanık Süleyman Salih Zoroğlu ve Ahmet Aktaş ile tutuksuz yargılanan Zoroğlu’nun eşinin de bulunduğu 4 tutuksuz sanık, bir kısım müştekiler ve taraf avukatları katıldı.

    Öte yandan Sağlık Bakanlığınca Zoroğlu’nun yanında psikolog olarak çalışanların eğitim ve tescil bilgileri mahkemenin talebi üzerine gönderildi. Buna göre klinikte psikolog olarak çalışan sanık Ahmet Aktaş ve sanık Zeynep Akgül’ün bakanlık sisteminde eğitim ve tescil bilgilerini bulunmadığına yer verildi.

    “100 Hastamda çoklu kişilik bozukluğu vardı”

    Savunmasına Türkiye’de çoklu kişilik bozukluğu teşhisi konulmuş ilk iki teşhiste cinsel taciz görüldüğünü belirterek başlayan Zoroğlu, mesleki geçmişini, tıp sınavında Türkiye 2’ncisi olduğunu anlattı. Aile içi cinsel istismara uğrayan gençlerdeki travmanın Çoklu Kişilik Bozukluğuna (ÇKB) neden olduğunu anlatan Zoroğlu, cin, şeytan görmenin de bir çeşit ÇKB olduğunu belirtti. Zoroğlu savunmasında, “2020’de Bakırköy’de muayenehane açtım. 27 ay çalıştım. 3 bin hastamın 100 tanesinde ÇKB vardı. Bana gelen ve teşhis koyduğum çocukların 11 tanesi başka doktorlardan ÇKB teşhisiyle geldi zaten. Ben aileleri tehdit etmedim tacizi bırakmaları gerektiğini söyledim. İlk görüşmede ÇKB teşhisi koyuldu gibi bir şey de yok” dedi.

    “Ben Profesörüm”

    Çocuklara ketamin enjekte ettiği yönündeki iddialara da yanıt veren Zoroğlu, “Ketamin konusunda sanki uyuşturucu madde üretip satıyormuşum gibi anlatılmış. Biz ketamini sınırlı bir alanda ağır depresyonda ve intihar girişiminde bulunanlarda kullandık. Ketamin 20 yıldır depresyon tedavisinde kullanılıyor. 60 yıldır da anestezik olarak kullanılıyor. Benim kliniğimin çevresinde en az 10 adet ketamin infizyon seansı yapan Doktor var. Ketamini 4 kişide kullandık. Ketamin depresyonda mucize bir ilaçtır. Ben torbacı değilim profesörüm. Benim tek görevim cesur olup bildirmekti. 5 tanesini bildirdik başımıza gelmeyen kalmadı. Herkes kınadı. Sussa mıydım? Arkamı mı dönseydim?” ifadelerini kullandı.

    “Fetö’yle alakası yok”

    Savunmasında FETÖ’den dolayı dosyasının olduğunu ancak bu konunun onunla bir alakası olmadığını da belirten Zoroğlu “Ben seanstan seansa görüştüğüm çocukların beynine nasıl bir şeyler ekebilirim” ifadelerini kullandı.

    Duruşma yarın görülmeye devam edecek.

    İddianamede yer aldı 

    Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının hazırladığı iddianamede Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Prof. Dr. Süleyman Salih Zoroğlu’nun kliniğine gelen çocuklara dissosiyatif (kimlik bozukluklarıyla ortaya çıkabilen psikolojik bir rahatsızlık) etkileri yaratan ketamin maddesini vererek çocuklarda uyuşturucu madde bağımlılığı geliştirdiği belirtilmişti. Zoroğlu hakkında 21 kez “uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama”, 21 kez “eziyet”, 4 kez “iftira”, 2 kez “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, 2 kez “şantaj”, 2 kez “uyuşturucu madde kullanımını özendirme”, 1 kez “kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme”, 1 kez “özel hayatın gizliliğini ihlal etme” suçlarından toplamda 96 yıldan 972 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istenmişti. Ayrıca, Zoroğlu’nun eşi Özgül Zoroğlu, klinikte psikolog olduğu iddia edilen Ahmet Aktaş, klinikte bir süre çalışan sözde doktor sanık Hüsnü Ağca, klinik sekreteri sanık İnci Arslan ve klinikte psikolog olarak görev yapan Zeynep Akgül’ün de benzer suçlardan hapis cezalarına çarptırılması talep edilmişti.

  • Biden’dan Gazze’de ateşkes açıklaması

    Biden’dan Gazze’de ateşkes açıklaması

    İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nde gıda yardımı bekleyen Filistinlilerin üzerine ateş açmasının ardında ABD Başkanı Joe Biden, açıklamalarda bulundu. Biden, saldırı ile ilgili bilgileri kontrol ettiklerini ifade ederek, “Şu anda bunu kontrol ediyoruz. Ne olduğuna dair birbiriyle çelişen iki versiyon var. Henüz bir cevabım yok” dedi.

    Bir gazetecinin İsrail ve Hamas arasındaki ateşkes görüşmelerine ilişkin sorusuna cevap veren Biden, saldırının ateşkes görüşmelerini “zorlaştıracağını” belirtti. Pazartesi gününe kadar geçici bir ateşkesin muhtemelen gerçekleşmeyeceğini söyleyen Biden, “Bölgedeki insanlarla telefonda görüştüm. Muhtemelen pazartesiye kadar olmaz ama umutluyum” dedi.

    Can kaybı 112’ye yükseldi

    Filistin Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, İsrail ordusunun Gazze şehrinin güneybatısında yardım bekleyen sivillere açtığı ateşte hayatını kaybedenlerin sayısının 112’ye yükseldiğini açıklamış, bölgede hala ulaşılamayan cesetlerin olduğunu aktarmıştı.

    Biden saldırı öncesi ateşkes için pazartesiyi işaret etmişti

    Biden, geçtiğimiz günlerde Gazze’de ateşkes için yürütülen görüşmelerin ne zaman sonuçlanabileceği yönündeki soruya, “Umarım hafta sonuna kadar. Ulusal güvenlik danışmanım (Jake Sullivan) bana yaklaştığımızı söyledi. Henüz işimiz bitmedi. Önümüzdeki pazartesiye kadar (4 Mart) ateşkese varmamızı umuyorum” ifadelerini kullanmıştı.

  • Her öğrenci yılda en az 40 saat sosyal sorumluluk projelerinde yer alacak

    Her öğrenci yılda en az 40 saat sosyal sorumluluk projelerinde yer alacak

    İlkokul çağındaki öğrencilere tiyatro gösterileriyle trafik kurallarının öğretilmesinin amaçlandığı “Trafikte Küçük Hata Yoktur” isimli sosyal sorumluluk projesinin tanıtımı, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in katılımıyla Zeytinburnu Fatma Süsligil İlkokulu’nda yapıldı.

    Bakan Tekin, burada yaptığı konuşmada, hem temel eğitim hem ortaöğretim düzeyindeki öğrencilerin bu tür sosyal sorumluluk projeleri içerisinde yer almasını arzu ettiklerini belirterek, toplumsal hayatın bir parçası olan öğrencilerin, topluma uyum sağlamış, toplumla beraber hareket edebilecek şekilde yetişmeleri için bu tür projeleri hayata geçirdiklerini söyledi.

    Mevzuatta buna göre değişiklikler yaptıklarını ve her öğrencinin yılda en az 40 saat bu tür sosyal sorumluluk projelerinde yer alacağını vurgulayan Tekin, “Trafikte hepimiz hata yapıyoruz. Geriye dönüp baktığımızda her hatamıza kendi zihnimizde bir meşruluk gerekçesi üretiyoruz. Sizden istirhamım, hatalarınızı meşrulaştıracak gerekçeler üretmeye çaba sarf etmeyin. Gerçekten de trafikte küçük hataların bedeli çok ağır oluyor.” diye konuştu.

    Trafikteki bu tür kazaların yüzde 99’unun insan hatasından kaynaklandığına dikkati çeken Tekin, “Bence yüzde 100’ü insan hatasından kaynaklanıyor. Yüzde bir makineye ya da yola atfettiğimiz hata da nihayetinde onu inşa eden insandan kaynaklanıyor. Dolayısıyla bu hataların tamamı yani kaybettiğimiz her canın muhasebesini, her ekonomik değerimizin muhasebesini ayrıca yapmalıyız. Burada kul hakkından tutun, ülkeye, millete zararına kadar, her türlü konu söz konusu.” ifadelerini kullandı.

    “Sıfır atık” ve “çevreyle ilgili farkındalığın oluşturulması”nın da projenin diğer bileşenleri olduğunu kaydeden Tekin, bu tür konulardaki farkındalığın sadece bakanlık okullarında verilmesinin doğru bir yaklaşım olmadığının altını çizdi.

    Velilere seslenen Bakan Tekin, “Bu çocuklar eğer iyi yetişmiyorlarsa hepimizin sorumluluğu var. Sizden istirhamım, toplumsal yapıda sorumlu olan insanlar, aileler, veliler, anne babalar, STK’lar olarak bizim de sorumluluğumuzu yerine getirmemiz. Bu da bu anlamda bu sorumluluk sürecinin bir parçası.” değerlendirmesinde bulundu.

    Projeye destek veren Trafikte Ortak Akıl Derneği Başkanı Mustafa Ilıcalı da projenin tüm Türkiye’yi kapsadığını belirterek, kalıcı bilinci küçük yaşlarda kazandırmak gerektiğini anlattı.

    Konuşmaların ardından Bakan Tekin, proje kapsamında okul bahçesinde öğrencilere verilen trafik eğitimini izledi.

    Proje tanıtımına, anne ve babasını trafik kazasında kaybeden iş insanı Acun Ilıcalı da katıldı.

  • Arnavutköy’de dehşet anları

    Arnavutköy’de dehşet anları

    Olay, saat 18.30 sıralarında Arnavutköy Ömerli Mahallesi’nde gerçekleşti. Caddeye giren 34 FOP 797 plakalı hafif ticari araç bir anda yolun ortasında durdu. Araçtan inen 3 saldırgan, kaldırımda yürüyen 2 kişiye doğru koşarak ellerindeki uzun namlulu silahlarla ateş açtı. Yüzleri maskeli ve üzerlerinde çelik yelek olan saldırganlar saldırı sonrasında geldikleri araca binerek hızla olay yerinden uzaklaştı. Saldırı anı güvenlik kamerası tarafından saniye saniye görüntülendi. Görüntülerde araçtan inen 3 saldırganın saldırıyı gerçekleştirdikten sonra olay yerinden kaçtığı görüldü.

    Olaya ilişkin polis ekiplerinin şüphelileri yakalama çalışması sürerken, olayda yaralanan ya da ölen kimsenin olmadığı öğrenildi.

  • Adnan Oktar’ın kaldığı cezaevi değiştirildi

    Adnan Oktar’ın kaldığı cezaevi değiştirildi

    Silahlı suç örgütü yöneticisi olan ve Erzurum Dumlu Kapalı Cezaevi’nde bulunan Adnan Oktar, güvenlik gerekçesiyle Van Başkale Kapalı Cezaevi’ne nakledildi.

    Yaklaşık 2 yıl önce konulduğu Erzurum Dumlu Kapalı Cezaevi’nden alınarak bugün akşam saatlerinde Van Başkale Kapalı Cezaevi’ne gönderilen Adnan Oktar’ın, kaldığı cezaevlerinde çok sayıda genç kadın avukatla görüşme yaptığı iddiaları gündeme gelmişti.

    Adalet Bakanlığının da gelişmelerle alakalı Erzurum’da inceleme başlattığı öğrenildi.

  • İsrail, Nuseyrat Mülteci Kampı’nı vurdu

    İsrail, Nuseyrat Mülteci Kampı’nı vurdu

    İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları devam ediyor. İsrail ordusu, Nuseyrat Mülteci Kampı’nı vurdu. Yerel kaynaklar, saldırı öncesi uyarı yapılmadığını ve sivil yerleşim yerlerinin hedef alındığını aktardı. Saldırıda, aralarında çocukların da bulunduğu çok sayıda kişi hayatını kaybetti ve yaralandı. Saldırının ardından olay yerine çok sayıda ambulans ve sivil savunma ekibi sevk edildi.

  • Erdoğan, Diplomasiye şans verin

    Erdoğan, Diplomasiye şans verin

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna-Güney Doğu Avrupa Zirvesi’ne bir videomesaj gönderdi. Video mesaj vasıtasıyla olsa da katılımcılara hitap etmekten büyük bir memnuniyet duyduğunu dile getiren Erdoğan, “Türkiye’nin Ukrayna’nın bağımsızlığına, egemenliğine, güvenliğine ve toprak bütünlüğüne verdiği destek hepinizin malumudur. Kırım Tatarı soydaşlarımızın hak ve menfaatlerinin korunması için de her türlü çabayı gösteriyoruz. Ukrayna’nın süratle toparlanması ve yeniden inşasına katkı sağlamaya da hazırız. Savaşın 3. yılına girmemize ve tüm gayretlerimize rağmen barışın tesisi yönünde yeterince ilerleme kaydedilmedi. Savaşın adil ve kalıcı bir barışla sona erdirilmesi için diplomasiye ve diyaloğa şans verilmesi gerektiğine dair görüşümü muhafaza ediyorum. Bu hedefe ulaşmak için her türlü diplomatik kanaldan en üst seviyede istifade edilmesi büyük önem taşıyor. En azından barışın genel parametrelerinin belirlenmesi üzerinde ortaklaşa bir çalışmaya başlanması gerektiği kanaatindeyim. Bu minvalde, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’in 10 maddeli barış planını prensip olarak destekliyoruz” şeklinde konuştu.

    “İstanbul’da kurmuş olduğumuz müzakere masasını yeniden tesis etmeye de hazırız”

    Barış girişimlerinin başarıya ulaşmasında her iki tarafın da bir araya getirilmesinin şart olduğuna inancını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gayretlerimizle tesis edilen ve uygulandığı dönemde kritik rol oynayan Karadeniz Girişimi de gündemimizdeki yerini koruyor. Ayrıca Karadeniz’de ticari gemiler için seyrüsefer emniyetini sağlayacak bir düzenlemeye ihtiyaç vardır. Bu kapsamda Birleşmiş Milletler (BM) ile işbirliği halinde Karadeniz’de güvenlik taahhütlerini içerecek yeni bir düzenleme için temaslarımızı sürdürüyoruz. Öte yandan barışın inşası için daha önce İstanbul’da kurmuş olduğumuz müzakere masasını yeniden tesis etmeye de hazırız. Bu vesileyle ortak coğrafyamız Balkanlar’da, Güneydoğu Avrupa ülkeleri işbirliği süreciyle hayat bulan dayanışma ruhunun yakın coğrafyamıza da sirayet etmesini diliyorum” ifadelerine yer verdi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirveye ev sahipliği yapan Arnavutluk Başbakanı Edi Rama başta olmak üzere, zirvenin düzenlemesinde emeği geçenleri gönülden tebrik etti.

  • Fransa’da el konulan hazine Türkiye’ye iade edilecek

    Fransa’da el konulan hazine Türkiye’ye iade edilecek

    Fransız basınında yer alan habere göre, Fransız Gümrük İstihbarat Servisi’nin (DNRED) 3 yıllık soruşturması sonucu yasa dışı antik eser kaçakçılık ağı çökertildi.

    Fransız gümrük görevlileri 2022’de bir evde 6. yüzyıla ait Anadolu menşeli 8 bin 597 sikke buldu.

    Bu paraların evin dört bir yanındaki kutularda, televizyon dolabı ve buzdolabı poşetlerinde muhafaza edildiği tespit edildi.

    Yapılan araştırmalar, bu evdeki hane halkının halihazırda yasa dışı şekilde elinde bulundurduğu 15 bin antik eserden 7 binden fazlasını sattığını ortaya koydu.

    15 bin eserin toplam değerinin 1,5 milyon euro olduğu tahmin ediliyor.

    Kaçakçılık ağının organizatörleri ise Türkiye’de Türk makamlarca tutuklandı.

    Kaçak eserlerin bulunduğu evde oturan şahıs yakın zamanda yerel mahkemede hakim karşısına çıkacak.

    Fransız makamlarının evde tespit ettiği antik eserler Türkiye’ye diplomatik yolla iade edilecek.