Kategori: Hatay

  • Depremin vurduğu Hatay’da LGS başladı

    Depremin vurduğu Hatay’da LGS başladı

    6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremler 11 il içinde en büyük yıkımı Hatay’da yaptı. Kentte başta Antakya ve Defne olmak üzere bazı okullarda zarar gördü. Bugün ise kentte LGS heyecanı yaşanıyor. Hatay’da 28 bin 395 öğrencinin güvenli şekilde sınava girebilmeleri için 134 bina hazırlandı. Antakya ilçesinde Şehit Ahmet Benli Mesleki Teknik Anadolu Lisesi de sınav yapılan adreslerden birisi oldu. Aileler sabahın erken saatlerinde çocuklarıyla birlikte okul bahçesine geldi. Saatlerin 09.00’ı göstermesiyle öğrenciler salona, aileler okul bahçesinden dışarı alındı. Görevliler salonunu bulmakta zorlanan öğrencilere yardımcı oldu. Sınava girmek için yerleştirilen öğrenci sayısının 28 bin 395 öğrenci olduğu bildirildi.

    “Devletimizden Allah razı olsun”

    Kızı Melek Balseven’i sınava getiren Ali Balseven, “Depremin etkisi oldu. Her çocuğumuz bunu yaşadı. Her çocuğumuza başarılar diliyorum. Çocuğumun iyi hazırlandığına inanıyorum. Kızım NATO çadır kentindeki kursa gitti. Devletimiz her türlü imkanı sağladı biz buna şahidiz. Devletimizden Allah razı olsun. Hukukla ilgili bir lise istiyor” dedi.

    “Tedirginiz”

    Sınava oğlunu getiren Lale Yılmaz, “14 yaşındaki oğlum Gazel Yılmaz sınava girdi. Depremden önce hazırlanıyordu, sonrasında çok iyi hazırlanamadı. Son 4 aydır psikolojik olarak çöktü. Anadolu Lisesi istiyor. Expo alanındaki kursa gitti arkadaşlarıyla. Şu an tedirginim korkuyorum binadan. Evimiz yakın ama bırakıp gidemedik. Tedirginlik ve korku var” dedi.

  • Hatay’da kartpostallık dolunay manzarası

    Hatay’da kartpostallık dolunay manzarası

    Hatay’ın Samandağ ilçesinde dolunay şöleni yaşandı. Dolunayı gören vatandaşlar ilgiyle izledi. Gökyüzünde parlaklığıyla göz kamaştıran dolunay, kartpostallık görüntüler oluşturdu.

     

  • 3 dakikada alınan beton örneğinden, deniz kumu çıktı

    3 dakikada alınan beton örneğinden, deniz kumu çıktı

    6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremler 11 il içinde en büyük yıkımı Hatay’da yaptı. Kentte ağır hasarlı binaların yıkım ve hafriyatı dönüştürme çalışmaları son hızla devam ediyor. Yıkılan binaların yerleri dümdüz bir arazi olarak bırakılırken, ölüm olaylarının yaşandığı bölgelerde karot ve demir örneği alma işlemleri de sürüyor. Özellikle kentsel dönüşüm olaylarıyla gündeme gelen Antakya ilçesi Emek Mahallesi Cumhuriyet Caddesi üzerinde yıkılan ve ağır hasarlı binaların enkazı kaldırıldı. Bu noktada da hayatını kaybedenlerin yaşadığı binaların zeminleri yaklaşık bir metre kazılarak taşıyıcı sistemlerden karot makinesiyle 3 beton numunesi alındı. Normalde sağlam bir zeminde ortalama 15 dakika süren beton numunesi alma işleminin, mevcut zeminde 3 dakika gibi kısa sürede alındığı görüldü. Hemen ikiye bölünen numunenin içinde yoğun şekilde deniz kumunun olduğu görüldü.

    “Ortalama bir binadan 3 karot ve 9 demir örneği alıyoruz”

    Karot alma işlemlerini yürüten firma görevlisi Özgür Altan, “Normalde binalardan da alıyorduk karotu. Şu an kepçe önümüzden temeli açıyor oradan alıyoruz. Diğer ekibimiz binalardan alıyor. Biz buradayız, dosya numarasına göre gidiyoruz. Bize gün içerisinde dosya numaraları veriliyor. Savcılık öncülüğünde kepçeyle yerler işaretleniyor. Biz de aynı şekil gelip karot ve demir örneği alıyoruz. Ortalama bir binadan 3 karot ve 9 demir örneği alıyoruz. Sağlam zeminde her aldığımız örnek için yarım saat, 45 dakika süre harcıyoruz” dedi.

    “Sağlam zeminde 15 dakika sürüyor örneği almak, burada 3 dakika falan sürüyor”

    Aldıkları numunelerin çoğunun içinden kum çıktığını dile getiren Altan, “Karot makinesi çok rahat giriyor. Örnek aldığımız yerler çok kötü durumda. Hep deniz kumuyla yapılmış. Çok sağlıklı bir yer değil. Normal, sağlam bir zeminde 15 dakika sürüyor örneği almak, burada 3 dakika falan sürüyor. Çürük ve deniz kumu olmasından dolayı makine rahat gidiyor” diye konuştu.

  • Hatay’da ağır hasarlı binalar yıkılıyor

    Hatay’da ağır hasarlı binalar yıkılıyor

    6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerden en çok etkilenen Hatay’ın, merkez Antakya ve Defne ilçelerindeki 82 mahallede, ağır hasar gören binaların yıkımı ve enkazı yerinde dönüştürme çalışmaları devam ediyor.

    Yıkılan binaların demirleri beton parçalarından ayrılıp, iş makineleri ile kamyon ve tırlara yükleniyor. Kamyonlara yüklenen molozlar ise belirlenen döküm alanlarına götürülüyor. Yıkım çalışmaları dron ile de görüntülendi.

  • Nöbet kulübesini ekmek teknesine çevirdi

    Nöbet kulübesini ekmek teknesine çevirdi

    6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerde en fazla yıkım Hatay’da yaşandı. Kent merkezi kadar ilçelerin de ağır hasar aldığı depremde vatandaşlar, devletin yardımlarının yanında kendi imkanlarıyla da hayata tutunmaya çalışıyor. Hassa ilçesinde 33 yıldır berberlik yapan 46 yaşındaki Sedat Çay’ın iş yeri de depremde ağır hasar alarak yıkıldı. Doğup büyüdüğü toprakları terketmeyen Çay, kendini toparladıktan sonra müşterilerinin isteği üzerine çadırlara ve evlerin bahçelerine tıraşa gitti. Yeni iş yeri için de başvuru yapan Çay, mahallesinden bir süre önce taşınan polis merkezinin nöbet kulübesinin ayakta olduğunu gördü. Aklına burayı iş yeri yapmak gelen Çay, temizlik ve bakımın ardından koltuğu ve malzemelerini kulübeye getirdi. Çay, kapısı, elektriği ve suyu olmasa da müşterilerinin ihtiyaçlarını burada gidermenin mutluluğunu yaşıyor. Tabela olarak ise kulübenin duvarına sprey boya ile ‘berber’ yazıldığı görüldü.

    “Pandemi dönemindeki gibi çalıştım”

    Nöbet kulübesinde mesleğini sürdüren Sedat Çay, “Deprem sabahı saat 4.17’ydi bir gürültüyle uyandık. Kendimizi zorla dışarı attık. Allah kimseye yaşatmasın, çok büyük bir deprem yaşadık. Depremde eşimin tarafından 11 kişiyi kaybettik. Tokat’ta 12 gün kaldık, tekrar geri geldik. Daha sonra iş yerime gittim. Yıkım kararı alınmıştı. Malzemelerimi alıp evime getirdim. Ondan sonra da pandemi usulü iş yaptık. Arayan kişileri gidip tıraş ettim” dedi.

    “Eşyalarımı sabah getirip, akşam götürüyorum”

    Çocukluğunun bulunduğu bölgede geçtiğini anlatan Çay, “Bu nöbet kulübesini yıkadım, temizledim, işe başladım. Burası önceden polis karakoluydu. Polis karakolu taşındı gitti. Burası boştu ve nöbet kulübesiydi. Eşyalarımı her gün sabah getirip, akşam götürüyorum. Günlük 10-15 tıraş yapıyorum. Elektrik olmadığı için geceye kalamıyorum. Su, elektrik yok, bu şartlarda çalışmaya devam. Yeni iş yerimin anahtarlarını aldım. İnşallah bir haftaya kadar yeni iş yerime geçeceğim. Böyle bir yerde işimi yapacağım hiç aklıma gelmezdi. İşim beni hayata bağlıyor. Bu iş olmazsa yapamam. Çünkü 13 yaşından beri bu işi yapıyorum” ifadelerini kullandı.

  • Keçilerin deniz keyfi

    Keçilerin deniz keyfi

    Samandağ’ın Meydan Mahallesi’nde bulunan koylarda bir çoban, keçilerini serinlemesi için denize attı. Keçilerin deniz keyfini gören vatandaşlar şaşırdı.

  • Amik Ovası’nda balya mesaisi

    Amik Ovası’nda balya mesaisi

    6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerin en büyük yıkımı yaptığı Hatay Amik Ovası’nda her şeye rağmen tarımsal üretim durmuyor. Türkiye’nin en önemli tahıl ambarlarından ovada buğday hasadının ardından saman balyalama dönemi başladı. Geride kalan ekin sapları traktörün arkasına bağlanan balya makinesi ile preslenip balya haline getirilip araziye sıra sıra bırakılıyor. Yaklaşık 30 kilogram ağırlığındaki binlerce balya işçiler tarafından sıcak havaya rağmen tırlara istifleniyor. Bir diğer şekilde ise saman boş bir araziye dökülüp, burada pres makinesi ile balya haline getirilip platform yardımıyla tıra yükleniyor. Tarladan tonu bin 500 liraya çıkan saman tır ve kamyonlarla Türkiye’nin her bölgesine gönderiliyor. Hem arazide hem de pres makinesiyle yapılan balyalama çalışmaları dron ile de görüntülendi.

    “Tonu bin 500 lira”

    Gaziantep’in Şahinbey ilçesinden Amik Ovası’na buğday hasadına gelen Cuma Kurtoğlu, “3 biçerdöver ve pres makinemizle buraya geldik. Saman paketliyoruz. Bu sene buğday verimli saman da öyle. Balyalar başta; İzmir, Ankara, İstanbul ve Karadeniz Bölgesi’ne gönderiyoruz. Daha doğrusu her yere gidiyor. Geçen yıl 500 bin balya yapmıştık, bu yılki hedefimiz 1 milyon balya. Çiftçinin buğdayını biçiyoruz, sonra samanı bu alana döküp balya yapıyoruz. Samanın buradan tonu bin 500 liraya çıkıyor. Maliyetler de yüksek ama atlatacağız. İşimiz çok zor, sıcakta çalışıyoruz. 27 personelimizle buradayız hem üreticiyi hem de çiftçiye destek veriyoruz. Hatay’dan sonra Gaziantep, Yozgat, Kayseri ve Sivas’a doğru gideceğiz” dedi.

    “Üretmek zorundayız”

    Saman çuvallayan çiftçi Ersin Yıldız, “İki haftadır buğdaylar biçilmeye başlandı. Biz de hayvanlarımız için saman basıyoruz. Hava sıcak zor şartlarda çalışıyoruz. Sıcakla birlikte saman üzerinize yapışıyor. Depremde köylerimiz hasar gördü ama biz üretmek zorundayız. Herkes hayvanını satarsa ne yapacağız” diye konuştu.

  • Minare yıkımı caddeyi savaş alanına çevirdi

    Minare yıkımı caddeyi savaş alanına çevirdi

    İlçede bulunan Numuneevler Camii’nin minaresi deprem nedeniyle hasar aldı. Yapılan incelemeler sonrasında minare için yıkım kararı verildi. Bugün halat bağlanan minare iş makinesi yardımı ile çekilerek yıkıldı. Ancak hesaplamalar tutmayınca minare yan yolda bulunan hafriyat kamyonunun üzerine devrildi. Hem kamyon hasar aldı hem de bir binadaki 3 iş yeri zarar gördü. Yıkım sırasında ise bir kedi de ölümden kıl payı kurtuldu.

    Kontrollü yıkımın istenildiği gibi olmadığını belirten iş yeri zarar gören esnaflardan Bülent Özkan,” Minare bizim iş yerimize girdi. Parça parça yapılsaydı sonucun böyle olmayacağını belirttim ama her hangi bir koruma önlemi alınmadı. Allah’tan binaya girmedi. Binaya gelseydi yıkılma durumu da söz konusu olabilirdi. Durum bundan ibaret. Ölü yaralı yok, maddi zarar var” dedi.

    O anlar vatandaşlar tarafından cep telefonu kamerası ile görüntülendi.

  • Depremden önce kral gibiydim

    Depremden önce kral gibiydim

    6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremler, 11 il içinde en büyük yıkımı medeniyetler şehri Hatay’da meydana getirdi.

    Defne Elektrik Mahallesi’nde yaşayan Hallum, 3 çocuğu ve eşiyle depremi burunları bile kanamadan atlattı. Buna rağmen Hallum’n Defne ve Antakya olmak üzere 3 dükkanı ve 6 dairesi ağır hasar aldı ve kullanılamayacak duruma geldi.

    Ailesinden 12 kişiyi toprağa veren Levent Hallum, depremin ardından Mersin iline yakınlarının yanına taşındı.

    Sık sık doğup büyüdüğü Hatay’a gelen Hallum, enkaza dönen 30 yıllık birikimlerini görünce derin bir üzüntü yaşadı. Ailesine sarılabilmesinin en büyük tesellisi olduğunu dile getiren Levent Hallum’un tek isteği yeniden doğup büyüdüğü topraklarda yaşamak.

    Depremden birkaç dakika önce su içmeye kalktığını, sarsıntının başladığını anlatan Hallum, “Kızlarım kapıyı açtı, oğlumu uyandırdım. Aşağıya inmedik, dama çıktık. Damda yerimizde duramıyorduk, gelen uğultunun ardından tüm binalar arka arkaya yıkılmaya başladı. Kıyamet koptu, bomba atmış gibi. Hiçbir yer sağlam kalmadı. Binamız ağır hasarlı oldu. Depremde 12 akrabamı kaybettim.” dedi.

    Kasap ve kebap üzerine işletmelerinin olduğunu dile getiren Hallum, “Hatay’ın sayılı esnaflarındandım. 6 dairem 3 dükkanım gitti. Maddi zararım 30 milyona yakın. Hatay halkı olarak biz memleketimizden gitmek istemiyor kendi topraklarımızda yaşamak istiyoruz. Mersin bize kucak açtı ama kendi topraklarımızı istiyoruz.” diye konuştu.

    Çocuklarını sarabilmenin en büyükse serveti olduğunu dile getiren Hallum, dükkanının bulunduğu apartmanda 76 kişinin hayatını kaybettiğini ifade etti.

    Hallum, “Ben binadan burnum kanamadan indim, her gün çocuklarımı sarıp koklayabiliyorum o bana yeter. Benim tek dileğim kendi topraklarımda ölmek. Depremden önce kral gibi yaşarken, eşime dostuma yardım ederken hiçbir şekilde kimseyi kapımdan geri çevirmedim. Allah razı olsun herkese yardım ediyorduk ama şimdi bu duruma düştük. Yolda bulduğum kaba bile ihtiyacım var.” ifadelerine yer verdi.

  • Depremzede üreticiler üzüm yaprağı mesaisinde

    Depremzede üreticiler üzüm yaprağı mesaisinde

    6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerin en büyük yıkımı yaptığı Hatay’da, her ne olursa olsun tarımsal üretime ara verilmiyor. Her bölgesinde ayrı bir tarımsal değeri öne çıkan Hatay’ın Hassa ilçesinde bugünlerde üzüm yaprağının hasadı gerçekleştiriliyor. Sabahın ilk ışıklarıyla bağların yolunu tutan işçiler, taze yaprakları tek tek dallarından koparıyor. Toplanan yapraklar özenle çuvallara yerleştirildikten sonra kamyonetle depoya getiriliyor. Yanmaması ve havalanması için yerlere serilen yapraklar daha sonra, desteler halinde kasalara diziliyor. Yaprakların büyük bölümü kasalı halde il dışına gönderilirken bir bölümü ise bidonlara tuzlu su ile salamura yapılarak, satışa hazır hale getiriliyor.


    Tüccar Ferit Kaya, Hassa ilçesi Akbez Mahallesi’nde yaprak hasadı yaptıklarını belirterek, “Yapraklarımız bu sene hava şartlarından dolayı düzenli olmuyor. Ticaretini Doğu ve İç Anadolu tarafına yapıyoruz. Günlük 5-6 ton sevkiyatımız var. Bunu şuan çalışan işçilerimizle beraber, 15-20 kişilik gruplar halinde toplayıp dükkana götürüyoruz. Düzgün bir şekilde dizip, piyasaya sunuyoruz. Salamura gönderdiğimiz yerler de var. Siyah üzüm yaprağının kilosu 17 lira, beyaz üzümün 20 lira, çekirdeksiz İzmir üzümünün kilosu 25 liraya satılıyor. Yıllık rekoltemiz en az 95-100 ton arasıdır” ifadelerine yer verdi.

    “Her ile gönderiyoruz”

    Taze yaprağın kilosu 8-15 liradan satılırken, salamura yapılanlar ise 25 liraya kadar satışa sunuluyor. Meyvesinden daha pahalıya satılan üzüm yaprağının hasadı ise 45 gün sürüyor.

    Yaprak hasadı yapan Şehnaz Kamalak, büyük bir afet yaşasalar da üretime devam ettiklerini kaydetti.

    Bugünlerde hem bağda hem de evde yaprak ile uğraştıklarını dile getiren Kamalak, “Eve gelir noktasında yardımcı oluyoruz. Sabah saat 05.00’da bağa geliyoruz. Yapraklarımız, salamura, dolmalık ve kına olarak da kullanılıyor. Daha çok sarmada kullanılıyor. Yaprağımızın sarmasının kısık ateşte kısa sürede pişme özelliği vardır. Türkiye’nin her iline yeşilinin yanında, salamura şeklinde de gönderiyoruz” dedi.