Kategori: İstanbul

  • İstanbul Boğazı sise gömüldü

    İstanbul Boğazı sise gömüldü

    İstanbul’da günün aydınlanmasıyla beraber sis manzarası oluştu. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü ve İstanbul Boğazı’ndan geçen gemilerin sis içerisine gömülmesi kartpostallık görüntülere sahne oldu.

    İstanbul’da günün aydınlanması ile beraber sabahın erken saatlerinde sis oluştu. Özellikle İstanbul Boğazı’nda ve şehrin yüksek kesimlerinde sisin hakim olduğu görüldü. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü ve İstanbul Boğazı’ndan geçen gemilerin beyaz sis içerisine gömülmesi kartpostallık görüntülere sahne oldu. Ayrıca sis nedeniyle İstanbul Boğazı’nda görüş mesafesinin de düştüğü görüldü.

  • Karbon emisyonu azaltım hedefleri

    Karbon emisyonu azaltım hedefleri

    Dünya çapında şirketlerin ve finans kuruluşlarının sera gazı emisyonlarını belirlemelerine olanak tanıyan standartlar geliştiren Bilime Dayalı Hedefler girişimi, Vestel’in 2030 yılına kadar emisyon azaltma hedefine ulaşmak amacıyla verdiği taahhütleri onayladı.

    Vestel’in, 2030 yılına kadar taahhüt ettiği karbon emisyonları azaltım hedefleri Bilime Dayalı Hedefler girişimi (SBTi) tarafından onaylandı. Bugün dünya çapında üç bine yakın şirket ve finans kuruluşunun iklim kriziyle mücadelede sera gazı emisyonlarını belirlemelerine olanak tanıyan standartlar, araçlar ve kılavuzlar geliştiren girişim, Vestel Elektronik ve Vestel Beyaz Eşya şirketlerinin kapsam 1-2 ve 3’e yönelik karbon emisyonları azaltım hedeflerine onay verdi.

    Şirketin, karbonsuzlaşma yol haritasını ve bu kapsamdaki yatırımlarını hayata geçirmeye devam edeceği belirtildi. Ayrıca şirketin sürdürülebilir bir dünya için çalışmayı ve çevre üzerindeki etkisini azaltan teknolojileriyle gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakma sorumluluğunu üstlenmeyi de sürdüreceği kaydedildi.

    Yapılan açıklamaya göre; Vestel Elektronik ve Vestel Beyaz Eşya, 2021 yılı baz alınarak 2030 yılına kadar kapsam 1 ve 2’de sera gazı emisyonlarını yüzde 42 oranında azaltmayı, kapsam 3’te ise satılan ürünlerin kullanımından kaynaklanan emisyonları aynı dönemde yüzde 25 azaltmayı taahhüt ediyor.

  • Tedavisinde son teknolojik yöntem

    Tedavisinde son teknolojik yöntem

    İyi huylu prostat büyümesinde uygulanan HoLEP ameliyatına dair bilgiler veren Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Yasin Yitgin, bu yöntem sayesinde, prostat tıkanıklığının tekrarlamadığını belirtti. Yitgin, ameliyat sonrası cinsel fonksiyonların etkilenme ihtimalinin de daha düşük olduğunu söyledi.

    HoLEP ameliyatı, iyi huylu prostat büyümesi tedavisinde son yıllarda artan sıklıkla tercih edilmektedir. Başarılı sonuçlar veren HoLEP ameliyatını ve operasyon sonrası hasta üzerindeki etkilerini anlatan BHT Clinic İstanbul Tema Hastanesi Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Yasin Yitgin, HoLEP ameliyatının genel veya rejyonel anestezi altında, kapalı yöntemle ve lazer enerjisi kullanılarak yapılan bir operasyon olduğunu belirtti. Özellikle 80 gram ve daha üstü prostatlarda, medikal tedaviye dirençli hasta gruplarında HoLEP ameliyatının tercih edildiğini söyleyen Yitgin, “Ameliyat sonrasında 3 ila 5 gün hastamıza sonda tutuyoruz.

    Sondayı aldıktan sonra, hızlıca günlük yaşantılarına ve iş hayatlarına başlayabiliyorlar” dedi.
    “Cinsel hayatı, diğer operasyonlara göre daha az etkiliyor”
    HoLEP ameliyatının diğer prostat ameliyatlarına göre cinsel fonksiyonları daha az etkileme ihtimali olduğunu belirten Doç. Dr. Yasin Yitgin, şu ifadeleri kullandı:

    “Diğer kapalı yöntem prostat ameliyatlarına üstünlüğü, lazer enerjisinin daha derin dokulara etki etmemesi neticesinde doku hasarının daha az olması sayesinde, özellikle ereksiyon fonksiyon bozukluğunu çok görmüyoruz. Ejakülasyon (boşalma) fonksiyon bozukluğu diğer prostat ameliyatlarına göre daha az karşımıza çıkıyor.”

    “Prostat tıkanıklığının tekrar etmesi ihtimali çok düşük”
    Yitgin, “Geniş taramalara bakarsak 50 yaş ve üzeri her iki erkekten birinde semptomatik iyi huylu prostat büyümelerini görmekteyiz. Bu ameliyatın özelliği, diğer kapalı yöntem prostat cerrahilerine göre tıkayıcı olan adenom kısmını tamamen çıkardığımız için, teorik olarak tekrar prostat tıkanıklığı yaşanmasını beklemiyoruz. Ameliyat sonrası hastalarda prostat kanseri riskini ortadan kaldırmıyoruz. Çünkü prostat kanserinin yüzde 85-90 olasılıkla gelişmekte olduğu periferik zon yani prostatın kapsül kısmındaki hücreler hastada hala duruyor” dedi.

    “Semptom olmasa bile her yıl kontrole gidilmeli”
    “40-45 yaş üzeri, aile öyküsü olan veya aile öyküsü olmayıp 50 yaş ve üzerinde olan tüm erkeklerin, işeme şikayeti olmaksızın üroloji doktoruna muayene ve tetkik yaptırmasını öneriyorum” diyen Yitgin, “Hiçbir belirtisi olmayabilir, işeme şikayeti olmayabilir. Yine de yılda bir kez prostat muayenelerinin yapılması gerekmektedir.

    Semptomatik hale gelen hastalarda mesane disfonksiyonu oturduktan sonra yapılacak cerrahi veya medikal tedaviden yeterli yanıt alınamayabilir. Prostat büyümesinde idrarı başlatırken zorlanma, ıkınma, kesilme, çatallanma, tam boşaltamama gibi şikayetlerle beraber sık sık tuvalete gitme, gece 1’den fazla idrar için uyanma, acil işeme hissiyatı, tuvalete yetişmeme ve idrar kaçırma şikayetleri karşımıza çıkabilir” diyerek sözlerini noktaladı.

  • Yurtta hava durumu

    Yurtta hava durumu

    Yapılan son değerlendirmelere göre, yurdun kuzey, iç ve batı kesimlerinin çok bulutlu, Marmara, Ege, Akdeniz (Kahramanmaraş hariç), İç Anadolu’nun kuzeyi, Batı ve Orta Karadeniz ile Giresun çevrelerinin sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerlerin parçalı ve az bulutlu geçeceği tahmin ediliyor.
    Meteoroloji Genel Müdürlüğünden alınan tahminlere göre yağışların; Batı Karadeniz kıyıları, Sakarya, İzmir, Samsun, Amasya, Çorum ve Osmaniye çevreleri ile Hatay’ın ve Adana’nın kıyı kesimlerinde yerel kuvvetli olması bekleniyor.
    Hava sıcaklıklarının batı kesimlerde 2 ila 4 derece azalacağı, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacağı tahmin ediliyor. Rüzgarın ise genellikle güney yönlerden, kuzeybatı kesimlerde kuzey yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette esmesi bekleniyor.
    Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle:
    Ankara: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak yağışlı 15
    İstanbul: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak yağışlı 14
    İzmir: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 19 (Yağışların, yarın gece saatlerinde yerel kuvvetli olması bekleniyor.)
    Adana: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 23 (Yağışların, bu akşam ve yarın gece saatlerinde yerel kuvvetli olması bekleniyor.)
    Antalya: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 23
    Samsun: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak yağışlı 16 (Yağışların, akşam saatlerinde yerel kuvvetli olması bekleniyor.)
    Trabzon: Parçalı bulutlu, zamanla çok bulutlu 17
    Erzurum: Parçalı ve az bulutlu 10
    Diyarbakır: Parçalı ve az bulutlu 19
    (ŞG-Y)

  • Beyoğlu’nda feci ölüm: Tamir etmeye çalıştığı asansör üzerine düştü

    Beyoğlu’nda feci ölüm: Tamir etmeye çalıştığı asansör üzerine düştü

    Edinilen bilgiye göre, Beyoğlu Sıraselviler Caddesi’nde bulunan Tevfik Paşa İş Hanı’nda saat 11.00 sıralarında meydana geldi. Bir grup işçi, iş hanındaki mühürlü olan asansörün tamiri için çalışma başlattı. Bu sırada asansörün altına giren Şahin Akyıldız (53) demirleri sökmeye çalıştı. Bu sırada asansör talihsiz adamın üzerine düştü. Arkadaşları asansörün düştüğü görünce, itfaiye ve sağlık ekiplerini aradı. Kısa sürede olay yerine ulaşan itfaiye ekipleri Akyıldız’ı çıkarmak için çalışma başlattı. Ancak asansörün altında sıkışan Akyıldız’a ulaşılamadı. Ekipler bu sefer binanın alt katında bulunan gece kulübüne geçerek çalışmalarına orada devam etti. Gece kulübünün tavanını delen ekipler Akyıldız’ı sıkıştığı yerden çıkardı. Ancak talihsiz adamın hayatını kaybettiği belirlendi. Akyıldız’ın cenazesi otopsi için Adli Tıp Kurum morguna götürüldü.

    Olay yerine koşan yakınları fenalık geçirdi
    Acı haberi alan Akyıldız’ın yakınları olay yerine koştu. Yere yığılan bir kadın, “Abicim bizi yalnız bıraktın” diyerek gözyaşı döktü. Acılı kardeşi yakınları ve sağlıkçılar sakinleştirmeye çalıştı.

  • İstanbul’da motosiklet ile manevra yapıp diğer sürücülerin önlerine kıran motosikletli sürücüler yakalandı

    İstanbul’da motosiklet ile manevra yapıp diğer sürücülerin önlerine kıran motosikletli sürücüler yakalandı

    İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü görevlileri, 9 Kasım 2024 tarihinde İstanbul Çevre Yolu Sultangazi sapağı mevkiinde motosikletli bir grup otoyolda seyir halinde olan araç sürücülerine zor anlar yaşatması üzerine çalışma başlattı. Yapılan çalışmalarda, plakasından kimlikleri tespit edilen M.R.G., ve M.G., isimli sürücüler yakalandı. Konu ile ilgili yakalanan sürücülere, ‘Kas takmamak, yakın takip, ani yavaşlama ve saygısızca araç kullanma maddelerinden olmak üzere toplamda 19 bin 214 TL idari para cezası uygulandı. Sürücü M.R.G.’nin ise sürücü belgesi iptal edildiği öğrenildi.

  • Bir çok ismi tefecilikle suçladı

    Bir çok ismi tefecilikle suçladı

    Erzan’ın el yazısıyla sunulan mektupta Erzan, “Müştekiler, sadece kendi hesaplarından Fatih Terim hesabına havale ve transfer yaparak, açıklamaya da fon katılım bedeli yazıp, dekont alarak bu fona katıldılar. Ayrıca müştekiler, bu fon için Fatih Terim’in rızasını da aldı. Arda Turan, anaparasının tamamını geri aldı. Buna rağmen 7.5 milyon dolar alacağı olduğunu iddia ediyor” dedi.
    Yüksek karlı güvenilir bir fon olduğunu ve Fatih Terim gibi isimlerin de bu fona dahil olduğunu söyleyerek aralarında tanınmış futbolculardan Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan’ın da bulunduğu 30’dan fazla kişiyi yaklaşık 25 milyon dolar ile 7 milyon 384 bin lira dolandırdığı iddia edilen banka şube müdürü Seçil Erzan’ın yargılandığı davaya ilişkin yeni bir gelişme yaşandı. Erzan, yargılandığı İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’ne kendi el yazısıyla bir mektup sundu. Erzan, 27 sayfalık mektubunda kendisinin bir dolandırıcı olmadığını ispat etmeye çalıştığını ve üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini aktardı.

    “Çok yüksek faizleri kayıt dışı ve gayri resmi olarak ödemem için zorlandım”
    Mahkemeye sunulan mektupta Erzan, hiçbir zaman kendine ya da bir başkasına menfaat sağlamak kastıyla hareket etmediğini belirterek, “İnsanları kandırmak ve aldatmak amacında olmadım. Dosyada müşteki olarak ismi geçen kişilere bankada ya da özel bankacılık olarak ‘sizin adınıza hesap açacağım, paranızı değerlendireceğim, sizin adınıza bir fon kuracağım, sizi başkasının fonuna gayri resmi olarak katıp, karşılığında yüksek faizler kazandırma’ şeklinde vaatlerde bulunmadım. Ocak ayı itibariyle zorla Mert Zeydanlı, Bülent Çakır ve İbrahim Çağlar’ın da aralarında olduğu birkaç kişiye çok yüksek faizleri kayıt dışı ve gayri resmi olarak ödemem istendi. Kimsenin iradesini yanıltmadım. Bu kişilerin banka hesaplarındaki resmi kayıtlı paralarını nakit olarak elden çekip bu ödünç para alışverişi, çantalarla ve valizlerle kimi zaman odamda, kimi zaman sokak aralarında, kafelerde, otoparklarda, sitelerin güvenliğinden alıp vererek gerçekleştirildi” ifadelerini kullandı.

    “Ömer Kahraman bankadaki masama mermi koydu”
    Mektupta, kimseye yüksek faizler almaları için bankadan bir işlem yapmanın ve birilerini bu işleme ekleme durumunun söz konusu olmadığını bu sebeple Mert Zeydanlı’nın kendisinden senet aldığını aktaran Erzan, “Ömer Kahraman, ‘paramın günü doldu, bankadan bağlayayım mı, sana mı göndereyim’ şeklinde bana mesaj attı. Kahraman, bankadan para çekti ve bu parayı da Nazlı Can’a teslim etti. Mesajlaşma sırasında Ömer, ‘yanımda Denizbank Bölge Müdürü Ahmet Çelik var’ diyerek yazışmayı kesti ve bu durumu arkadaşı olan bölge müdüründen sakladı. Kahraman, faizinin günü geçtiğinde arkadaşı Ahmet Çelik’i aramak yerine kafelerde bekleyerek faizlerini anaparası ile geri aldı. Ömer Kahraman bankadaki masama mermi koydu” diye konuştu.

    “Müştekilerin hepsi Fatih Terim’in rızasını aldı”
    Erzan, kendisi hakkında Fatih Terim fonuna katılmak ve karlara ortak olmak için kendisine bu paraları elden nakit para verildiği iddialarına ilişkin ise, “Müştekiler, sadece kendi hesaplarından Fatih Terim hesabına havale ve transfer yaparak, açıklamaya da fon katılım bedeli yazıp, dekont alarak bu fona katıldılar. Ayrıca müştekiler, bu fon için Fatih Terim’in rızasını da aldı. Arda Turan, anaparasının tamamını geri aldı. Buna rağmen 7.5 milyon dolar alacağı olduğunu iddia ediyor. Fatih Terim ile çalışıyordum. Bir şube müdürü olarak, Fernando Muslere, Emre Belözoğlu, Arda Turan, Emre Çolak, Musa Mert Çetin, Selçuk İnan, Buse Terim, Volkan Bahçekapılı ve Nur Erkasap’a gitmedim. Ayrıca Erkasap, Terim’in çok yakın aile dostudur” dedi.

    “Güzel ve Akın, tefecilik maksadı ile hareket ettiler”
    Emre Çolak’ı aradığı iddialarını yalanlayan Erzan, “Çolak bana ulaştı ve ‘Arda Turan’a para gönderiyorum’ dedi. Bankadan müştekilerin kağıt aldıkları iddia ettikleri tarihte bankada değildim, suçlamaları kabul etmiyorum. Dosyada bulunan kişilerin ortak kesişim noktası Fatih Terim’dir. Pınar Güzel ve arkadaşı Tayfun Akın hiç bir vaatle ikna etmedim. Ellerinde garanti amaçlı bir kağıt bulunuyordu. Güzel ve Akın, tefecilik maksadı ile hareket ettiler. Benden fazlaca faizler aldıkları için mağdur edildim” ifadelerini kullandı.

    “Atilla Baltaş benim itibarımı kullandı, Merve ve Tanın Yılmaz tefecidir”
    Mektupta yer alan ifadelerde Erzan kimseye, ‘birden fazla işlem yapıyorum, gel paranı al’ şeklinde vaatte bulunmadığını, kimseyi kandırmadığını, bu para alışverişlerinde herkese fazla fazla ödeme yapmak amacında olduğunu belirterek, “Bunun için yakınlarımdan destek istedim. Malımı, mülkümü sattım ve borçlandım. Atilla Baltaş, 10 yıl boyunca türlü türlü kişileri, işlemleri bahane ederek benim itibarımı kullandı. Kişilere senet ve sözleşme imzaladı. Baltaş, benim bu kişilere ödeme yapmazsam, bankaya çökeceklerini, evime gidecekleri şeklinde tehdit etti. Atilla Baltaş, Süleyman Alan, Ali ve Atilla Yörük, Mojtabah Haghani, Hüseyin Eligül, Nazlı Can, Erkan Karaca, Merve ve Tanın Yılmaz tefecidir. Her biri benden zorla imzalı kağıtlar aldı. Birbirleri arasında para transferi yaptılar, dosyadaki kişiler adaleti yanıltıp, maddi gerçeğin ortaya çıkmasını ve mağduriyetlerin giderilmesini engelliyorlar” dedi.

    “Kimsenin 1 lirasına bile dokunmadım”
    Erzan, dosyada adı geçenlerin futbolcu, teknik direktör, tercüman ve iş adamı olduğunu, bu kişilerin kayıtlı paraları bankadan çekerek, çoğu zaman banka dışından elden alıp verdiklerini belirterek, “Bu işlem karşılığında belge olarak müsvedde kağıt aldılar. Her defasında işlem için bankaya gitmek yerine faizleri arttırarak, bu kağıtları banka dışında yenilettiler. Kimseyi yüksek faizle ikna etmedim, kimseye fon işlemi demedim, herkes bu durumun farkında. Hiçbir müştekiye zarar ettirip, kendime ya da bir başkasına menfaat sağlamadım, aksine kendime ait her şeyi sattım, kimsenin 1 lirasına bile dokunmadım” diye konuştu.

    “Banka ihmallerini örtbas etmek amacıyla, benim tutuklanmam için çabaladı”
    Erzan, 27 sayfalık mektubunda, kendisini tanımadığını ve şikayetçi olmadığını söylediği kişi hakkında bile iddianame düzenlendiğini belirterek, “Çalıştığım banka, mağduriyetleri bildiği halde ihmallerin ortaya çıkmasında yaşanacak baskıyı kırmak ve kamuoyunu yanıltmak amacıyla hiçbir hukuki destek olmadan banka kontrolünde hiç tanımadığım bir avukatı benim için görevlendirdi. Banka, ihmalleri örtbas etmek amacıyla gerçekleri ortaya çıkarma bahanesiyle benim tutuklanmam için çabaladı. Kime borcum varsa kapatmaya çalıştım, hiçbir yere kaçmadım, saklanmadım ve ödeme yapabilmek için süre istedim” ifadelerini kullandı.
    Erzan mektubunun sonunda kimseye kötülük yapma amacında olmadığını, yaptıklarının bedelini ödediğini ve ödemeye devam ettiğini belirterek, mahkemeden tahliyesini talep etti. Erzan 15 Kasım Cuma günü İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına devam edilecek.

  • Sağlıklı geleceğin temeli anne karnında

    Sağlıklı geleceğin temeli anne karnında

    Şeker tüketimini kontrol altına almak yalnızca çocukluk ve yetişkinlikte değil, anne karnından itibaren sağlıklı bir geleceğin temelini oluşturuyor.
    Türkiye’de 18 yaş üzeri diyabet hastası oranı yüzde 14,5 oldu ve 10 milyonu aşkın kişi diyabet hastası. Diyalize giren hasta sayısı da 65 bine yaklaştı ve bu kişilerin de yüzde 40’ı aynı zamanda diyabet hastası. Science dergisinde yayımlanan bu araştırmaya göre, şeker tüketimini kontrol altına almak yalnızca çocukluk ve yetişkinlikte değil, anne karnından itibaren sağlıklı bir geleceğin temelini oluşturuyor.

    Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, böbrek hastalıklarının başlıca nedenlerinden biri olan diyabet riskine dikkat çekerek, şeker tüketiminin kontrol altına alınmasının önemini vurgulayarak, “Özellikle gelişme çağındaki çocuklarımızın ambalajlı gıdalardan uzak durması ve şeker tüketimini minimuma indirmesi için şehir şehir, okul okul gezerek eğitimlerle farkındalık oluşturmaya çalışıyoruz. Dünyada bu konuda yapılmış en güncel araştırmalar da çabamızın ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor.

    Güney Kaliforniya Üniversitesi araştırmacılarının annenin gebelik döneminde ve doğumdan sonraki ilk iki yılda düşük şeker tüketiminin diyabet ve hipertansiyon riskini nasıl azalttığını ortaya koyuyor. İkinci Dünya Savaşı’ndaki şeker karnesi uygulamasıyla yapılan karşılaştırmalı çalışmada, düşük şeker tüketimi olan bireylerin diyabet riskinin yüzde 35, hipertansiyon riskinin ise yüzde 20 oranında azaldığı görülmüş. Bu sonuçlar bize, şekerle mücadelenin anne karnından başlaması gerektiğini gösteriyor” dedi.

    Araştırma sonuçlarına göre, hamilelik döneminde ve bebeğin ilk iki yılında şeker tüketiminin azaltılması, diyabet ve hipertansiyonun başlangıcını geciktiriyor. Ayrıca, savaş sonrasında şeker karnesi uygulamasının sona erdiği dönemde İngiltere’de şeker tüketiminin iki katına çıkması, bu dönemde sınırlı şeker tüketen kişilerin yetişkinlikte daha sağlıklı bir durumda olduklarını kanıtlıyor.

    Erk, Tip 2 diyabetin kontrol altına alınmadığında böbrek hastalıkları, kalp-damar sorunları ve hastalıkları, sinir ve göz hasarları, uzuv kaybı gibi pek çok ciddi komplikasyona yol açabileceği konusunda uyarıda bulunarak, “Bu tür kronik rahatsızlıklarla mücadele, şeker tüketimini kontrol altında tutmakla başlar. Ülkemizin yeni diyabet hastalarına değil, sağlıklı ve genç bir nüfusa ihtiyacı var” dedi.

  • Ümraniye’de marangoz atölyesinde yangın

    Ümraniye’de marangoz atölyesinde yangın

    Yangın, Ümraniye Acısu Caddesi üzerindeki bir binanın bodrum katında bulunan S.D. isimli vatandaşa ait marangoz atölyesinde saat 12.00 sıralarında çıktı. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye ve polis ekibi sevk edildi. Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemi alırken, itfaiye ekipleri yangını kısa sürede söndürerek kontrol altına aldı. Maddi hasara neden olan yangının çıkış sebebine ilişkin çalışma başlatıldı.

  • Akli dengesi yerinde olmayan adam annesini darp etti, polise bıçak çekti

    Akli dengesi yerinde olmayan adam annesini darp etti, polise bıçak çekti

    Olay, dün Esenyurt İncirtepe Mahallesi’nde bir börekçide yaşandı. İddiaya göre, akli dengesi yerinde olmayan bir adam, evde annesini darp ederek dışarı çıktı. Kadın yaşanan bu durum üzerine polise haber verdi. Polis ekipleri mahallede bulunan bir börekçide akli dengesi yerinde olmayan adamı gözaltına almak istedi. Polise mukavemet eden adam, kısa süreli bir arbede sonra börekçiden bıçak alarak gözaltına alınmak istemediğini söyledi. Dakikalarca süren gerilimin ardından çevredeki bir esnaf adamın yanına gelerek onu sakinleştirmeye çalıştı. Bir süre eli bıçaklı adama sarılarak öpen esnaf, sakinleştirerek bıçağı elinden aldı. Adam daha sonrasında polis ekipleri tarafından gözaltına alınırken, o anlar cep telefonu kamerasına yansıdı.
    Emrullah Yöndeş, “Adamın annesini darp ettiği söylenildi. Daha sonrasında evden kaçarak dükkanıma geldi. Polislerde onu arıyordu. Polis gözaltına almaya çalıştığında ise zorluk çıkardı, arbede yaşandı. Aradan kaçarak tezgaha girdi ve bıçak aldı eline. Daha sonra ikna ettik adamı ve bıçakları elinden bırakarak teslim oldu. Zaten hasta olduğu söylendi, polislere saldırmak gibi bir niyeti yoktu” dedi.