Kategori: İstanbul

  • Marmaray’da güvenlik görevlisi tartıştığı yolcuyu vurdu

    Marmaray’da güvenlik görevlisi tartıştığı yolcuyu vurdu

    Olay, geçtiğimiz gün saat 19.30 sıralarında Kadıköy Bostancı Marmaray istasyonunda meydana geldi.

    İddiaya göre, metro istasyonunda özel güvenlik görevlisi olarak görev yapan M.T.(41) isimli şahıs, turnike kısmında alkollü şekilde bekleyen ve çevredeki şahısları rahatsız eden A.A.’yı(41) sözlü şekilde uyardı. Bunun üzerine A.A. isimli şahıs taşkınlık çıkararak görevliye saldırdı. Çıkan kavga sonucunda güvenlik görevlisi M.T., A.A. isimli şahsa silahla ateş etti. Ayağından yaralanan şahıs hastaneye kaldırılırken, istasyonda özel güvenlik görevlisi olarak çalışan M.T. gözaltına alındı.

    Hayati tehlikesi olmadığı öğrenilen A.A.’ya yönelik yapılan asayiş sorgulamasında daha önceden ‘konut dokunulmazlığının ihlali’ suçlarından kaydı olduğu belirlendi. Gözaltına alınan M.T. ise ‘kasten yaralama’ suçundan sevk edildiği adli makamlarca serbest bırakıldı.

  • İmza gününde sevenleriyle buluştu

    İmza gününde sevenleriyle buluştu

    Yazar Piraye Erdoğan Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’nda ikinci kitabı Can Borcu ile okurlarıyla buluştu. Kitap imzalatmaya gelen vatandaşlar fuar alanında uzun kuyruklar oluşturdu. Piraye Erdoğan, “3 sendir yazıyorum bu kitabı. Şuan imzalarken kendim bile hala inanmaya çalışıyorum. Müthiş bir his çok mutluyum” dedi.

    Yazar Piraye Erdoğan Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’nda ikinci kitabı Can Borcu ile okurlarıyla buluştu. Kitap imzalatmaya gelen vatandaşlar fuar alanında uzun kuyruklar oluşturdu. Sevenlerinin ilgisiyle karşılaşan Piraye Erdoğan kitap imzalatmaya gelenlerle sohbet edip, hatıra fotoğrafı çektirdi. Piraye Erdoğan, 2019 yılında çıkardığı Seyir isimli kitabıyla geniş okur kitlesine ulaştı. Geçtiğimiz ay çıkardığı Can Borcu isimli ikinci kitabı da çok okunanlar arasında yerini aldı. Her kitapseverin kendinden bir şeyler bulacağı romanlarıyla insanlara ufuk açıcı bir değişim vadediyor.

    “Müthiş bir his çok mutluyum”
    Kitabı 3 senedir yazdığını ve imzalarken çok heyecanlandığını ifade eden Piraye Erdoğan, “Çok heyecanlıyım. 3 sendir yazıyorum bu kitabı. Şuan imzalarken kendim bile hala inanmaya çalışıyorum. Müthiş bir his çok mutluyum. Şuana kadar ki geri dönüşler çok çok iyi. O yüzden çok şükür diyorum. 3, 7 yaş arası yaşadığımız bu zihne düşme ve onun sonucu ortaya çıkan sahte kimlikten sıyrılıp kendi gerçeğimize yürümeye başlamıştık biz ilk kitapla. Şimdi orada devam ediyoruz.

    Çünkü o kendi gerçeğimize yürümenin bizi getirdiği bir gerçek kimliğimiz var. Bizim miracı yaşaya bilmemiz ancak yaradılışımızın özelliklerini ortaya koyarak. Bunu yine kendi kurguladığım kahramanlar dünyasında anlatıyorum. Kendimizi gerçek kılmak, kendimizi gerçekleştirmek o sahte kimlikten kurtulup kendimizi gerçekleştirmek üzerine bu kitap” diye konuştu.

    “Kendi küçükken inandığımız hikayeler üzerinden hayatlarımızı heba ediyoruz”
    Okurlarına seslenen Piraye Erdoğan, “Okurlarıma her zaman şunu söylemek istiyorum; size verilmiş olan emanete sahip çıkın. Hayatlarımızı heba ediyoruz. Kendi küçükken inandığımız hikayeler üzerinden hayatlarımızı heba ediyoruz. Lütfen var oluşunuzun sorumluluğuna sahip çıkın. Kendi gerçeğinize gelin. Kendinize dönün. Ben bir insanın nerden nereye ve daha nerelere varabileceğini kendi yaşamımda gördüm. Hani hep derler ya ‘vaktinizi boşa harcamayın burada’ hakikaten çok doğruymuş. Vaktimizi boşa harcamayalım” dedi.

    “Bu kitabını büyük bir heyecanla bekliyordum”
    Heyecanlı olduğunu belirten Melike Çağlarım, “Piraye hanım benim hayatımda önemli bir değişime nokta attı. Bu kitabını büyük bir heyecanla bekliyordum. Onu göreceğim için çok heyecanlıyım ve çok mutluyum. Benim için çok önemli” diye konuştu.
    Berna Öztürk ise “Piraye hanımı çok seviyorum. kitabını severek okudum. Şimdi Can Borcu’nu okumayı bekliyorum. Kendisiyle göz göze gelmeye çok ihtiyacım var. Merakla bekliyorum” ifadelerini kullandı.

  • “Trump’ın ekonomi politikaları gerçekçi değil”

    “Trump’ın ekonomi politikaları gerçekçi değil”

    EMIDWORLD 2. Uluslararası Ekonomi Maliye İşletme & Sosyal Bilimler Kongresi Altınbaş Üniversitesinin ev sahipliğinde gerçekleşti. Açılışta konuşan Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, yeniden ABD başkanı seçilen Donald Trump’ın ekonomi politikalarının gerçekçi olmadığını belirterek “Kurumlar vergisini yüzde 9’a indirmeyi planlıyor. Ortalama insana cazip görünmesine rağmen ciddi bir gelir kaybı olacak” şeklinde konuştu.

    İktisadi ve İdari Bilimler ile Sosyal bilimler ana alanlarını kapsayan uluslararası akademik bir kongre olan EMIDWORLD 2. Uluslararası Ekonomi Maliye İşletme & Sosyal Bilimler Kongresi, dünyanın her yerinden akademisyenler, araştırmacılar, iş dünyası ve kamu yöneticilerinin araştırma sonuçlarını sunmaları ve alanlardaki yenilikleri, fırsatları ve beklentileri değerlendirmeleri için bir platform sağlıyor.

    “Sürdürülebilirlik ana temalardan biri”
    Temar Vakfı’nın organize ettiği kongrenin açılış töreninde Altınbaş Üniversitesi Rektör Yardımcı Prof. Dr. Argun Karacabey, Temar Vakfı Onursal Başkanı Tevfik Altınok, Vakıf Başkanı Prof. Dr. Hasan Eken, Altınbaş Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zeynep Özsoy, Crown HSY Ortağı Assoc. Prof. Dr. Hasan Yalçın başta olmak üzere çok sayıda akademisyen hazır bulundu. Prof. Dr. Argun Karacabey, açılış konuşmalarında kongrenin Türk bilim hayatına, ekonomisine ve iş hayatına büyük katkılar sağlayacağını dile getirdi.

    Kongrenin ana temalarından birinin “Sürdürülebilirlik” olduğunu belirterek “Üniversite olarak bu konuyu çok önemsiyoruz. Topluma yön verecek stratejileri oluşturmak, mezunlarımızı ve öğrencilerimizi bu bilinçle yetiştirmek zorundayız. Sürdürülebilirliğin gerek müfredatlara entegre edilmesi gerekse de hayatın bir parçası olduğunu anlatmayı çok önemsiyoruz. Son 2 yıldır üniversite oryantasyon programımızda akademik süreçlerin yanı sıra sürdürülebilirlik konusunda farkındalık eğitimleri de veriyoruz” dedi.

    “Küresel Hegemonya mücadelesi kızışıyor”
    Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi, Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, kongrenin ilk bölümünde dünya ve Türkiye ekonomisinin genel durumu hakkında bilgi verdi. Trump’ın yeniden Başkan seçilmesinin ardından ABD ve Çin arasındaki hegemonya mücadelesinin kızışacağını dile getirdi. Kozanoğlu, “Amerika 2. Dünya Savaşı sonrası elde ettiği “Dünyanın Küresel Hegemonu” niteliğini, askeri gücüne rağmen ekonomik alana yansıtmakta ve teknolojide dünyanın en üstün gücü olduğunu kanıtlamakta güçlük çekiyor.” değerlendirmesini yaptı.

    ABD’yi zorlamasına rağmen Çin’in bir alternatif olarak görülmediğini kaydeden Kozanoğlu, “Çin’in ekonomide yükselen bir güç olduğunu, teknolojide sıçrama yaptığını herkes kabul ediyor. Ama Çin’in kültürünü, yaşam tarzını, rejimini diğerlerine örnek olması anlamında yeterince çekici kılamadığını düşünüyoruz” açıklamasını yaptı.

    “Trump’ın ekonomi politikaları ortalama insana cazip geliyor”
    Trump’ın ekonomi politikalarına da değinen Kozanoğlu’na göre bu politikalar ortalama insana hitap etse de ekonomistler tarafından gerçekçi bulunmuyor. Trump’ın gelir vergilerini sıfırlamayı öngördüğünü aktararak “Kurumlar vergisini de yüzde 9’a indirmeyi planlıyor. Ortalama insana cazip görünmesine rağmen ciddi bir gelir kaybı olacak” dedi. Trump’ın bu politikalarını vergi oranları düştükçe vergi gelirlerinin, yatırımların ve istihdamın artacağını iddia eden “arz yönlü ekonomi” diye adlandırılan görüşe dayandırıldığını belirtti.

    Ancak bunun hiçbir ülkede doğrulanmış bir tez olmadığının altını çizen Kozanoğlu, “Çin’den yapılacak ithalata yüzde 60, diğer ülkelerden yapılacak ithalata da yüzde 10 gümrük vergisini getireceğini de söylemişti. Halbuki yapılan hesaplar halihazırdaki bütçe gelirlerinin yüzde 28’ine ulaşacağını, bütçenin büyük açık vereceğini, ekonominin dikiş tutmayacağını söylüyor. Ama insanlara bunu inandırdığı için seçimden galip çıkmayı başardığını söyleyebiliriz” diye konuştu.

    “Dünyadaki eşitsizlikler artıyor”
    Kozanoğlu ayrıca dünyanın her yerinde çoklu krizlerin olduğu bir dönemden geçildiğini belirtti. Kozanoğlu bunun Kovid, Ukrayna savaşı, enerji krizi, enflasyon, iklim krizi gibi beş bileşenden oluştuğunu söyleyerek “Ancak bunların birbiriyle ne kadar bağlantılı olduğunu, iç içe geçtiğini, birbirlerinin sonuçlarını ağırlaştırdığını da görüyoruz” dedi. Dünyadaki eşitsizliklerin arttığına da değinen Kozanoğlu, Dünya Bankası’nın yaptığı araştırmaya göre dünyada yoksullukta ciddi bir artış olduğunu hatırlattı.

    “Dünya nüfusun yüzde 8.5’u yani 700 milyon kişi günlük mutlak yoksulluk sınırı olan 2.15 doların altında bir gelir elde ediyor. Nüfusun yüzde 44’ü yani 3.5 milyar insan ise göreceli yoksulluk denen günlük 6.85 doların altında bir gelire sahip. Her iki oranda da bir artış olduğu görülüyor. 164 ülkeyi kapsayan OXFAM Araştırmasına göre bu ülkelerin yüzde 90’ında eşitsizliklerin arttığına işaret ediliyor” bilgilerini aktardı.
    “Askeri harcamalar tüm ülkelerde artıyor”

    Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, bu eşitsizliklerin artış nedenlerine değinerek konuşmasını şöyle tamamladı:
    “Sağlık, eğitim ve sosyal harcamaların seyrinde gerileme görüyoruz. Üretim pastasından emeğin aldığı payın bütün dünyada gerilediği görülüyor. Bunun da en önemli nedeni soğuk savaşın sona ermesiyle birlikte göreceli olarak azalan askeri harcamaların başta Çin ve Amerika olmak üzere bütün ülkelerde artması. Dünyadaki borç servisleri de çok yüksek. Kaynakların önemli bir kısmının borcun ana parasını ve faizini ödemeye gitmesi de bu sorunların yaygınlaştırıyor. Özellikle borcunu ödemekte güçlük çeken bazı yoksul Afrika ülkelerinde bu eğilim çok daha belirgin bir şekilde görülüyor.”

    Kongrenin ikinci bölümünde ise Altınbaş Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Dicle Yurdakul’un moderatörlüğünde “Sustainsbility: Business of the Future” konusu ele alındı. NG Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Hediye Güral Gür’ün konuk olduğu bu bölümde özellikle turizm sektöründeki sürdürülebilir çalışmaları hakkında bilgiler verildi. Kongre daha sonra farklı alanlarda araştırma ve çalışmaların sunumlarının gerçekleştirildiği oturumlarla devam etti.

  • Kadıköy’de bariyerler İETT otobüsüne ok gibi saplandı

    Kadıköy’de bariyerler İETT otobüsüne ok gibi saplandı

    Kaza, Kadıköy D-100 Karayolu Acıbadem otobüs durağında saat 11.00 sıralarında meydana geldi. İddiaya göre, Kadıköy yönünde seyir halinde olan Şevket K. kontrolündeki 34 HO 3804 plakalı İETT’ye bağlı özel halk otobüsü durağa yanaştığı esnada sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yol kenarında bulunan bariyerlere çarptı. Kaza sonucu bariyer 10 metre kadar otobüsün içerisine girdi. Vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık, polis ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Otobüste bulunan 5 yolcu ve şoför kazadan yara almadan kurtuldu. Trafik ekipleri yol üzerinde trafik emniyetini sağlarken, itfaiye ekipleri otobüs içerisine girmiş bariyeri keserek çıkardı. Yaşanan kaza sebebiyle D-100 Karayolu Acıbadem Mevkiinde yoğun araç trafiği oluştu. Kaza yapan otobüsün bulunduğu yerden kaldırılmasıyla birlikte trafik normale döndü. Polis, kazaya ilişkin çalışma başlattı.

  • Seyrantepe-Hacıosman Metro Hattı’nın Taksim durağında intihar

    Seyrantepe-Hacıosman Metro Hattı’nın Taksim durağında intihar

    Seyrantepe-Hacıosman Metro Hattı’nın Taksim durağında bir şahıs akşam saatlerinde raylara atlayarak intihar etti. Metro İstanbul sosyal medya hesabından konuyla ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamada, “M2 Yenikapı-Hacıosman Metro Hattı Taksim İstasyonu, bir yolcunun intihar girişiminde bulunması nedeniyle işletmeye kapatılmıştır. Seferler Yenikapı-Şişhane ve Osmanbey-Hacıosman istasyonları arasında normal işletme döngüsünde yapılmakta, Şişhane-Osmanbey arasında ise ring seferleri olarak yapılmaktadır” ifadelerine yer verildi. İntihar olayı sonrası olay yerine polis, itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. Olay yeri inceleme ekipleri de bölgede incelemelerde bulundu. Olay yerindeki çalışmaların sona ermesinin ardından seferler normale döndü.

  • Esenler’de yolcu otobüsü yan yattı: 2 ölü, 15 yaralı

    Esenler’de yolcu otobüsü yan yattı: 2 ölü, 15 yaralı

    Kaza, saat 06.00 sıralarında Metris-Esenler bağlantı yolu üzerindeki hal kavşağı mevkii otogar istikametinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, bir yolcu otobüsü şoförü etkili olan sağanak yağmur nedeniyle kaza yaptı. Kazada otobüs yan yatarken, otobüste sıkışan 2 yolcu hayatını kaybetti. 1’i ağır olmak üzere 15 yolcu ise yaralandı.

    Olay yerine itfaiye, polis, sağlık, AFAD ve UMKE ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekipleri yan yatan otobüste mahsur kalan vatandaşları kurtarma çalışması yaptı. Yaralanan vatandaşlar sağlık ekiplerinin olay yerinde yaptıkları ilk müdahalenin ardından ambulanslarla en yakındaki hastanelere kaldırıldı. Kaza sonrası otobüsün 2 sürücüsü de gözaltına alındı. Olay yeri inceleme ekipleri de kaza yerinde incelemelerde bulundu.

    Polis ekipleri kaza yerinde şerit çekerek güvenlik önlemi alırken yaşanan olayla ilgili inceleme başlatıldı.

  • Belgrad Ormanı sonbahar renkleri

    Belgrad Ormanı sonbahar renkleri

    İstanbul’un geniş yeşil alanlarından biri olan Belgrad Ormanı, sonbahar renklerine büründü. Dökülmüş sararan yaprakların oluşturduğu görsel şölen ise havadan görüntülendi.

    İstanbul’un geniş ormanlık alanlarından biri olan Belgrad Ormanı, sonbahar mevsiminin renklerine büründü. Sarı ve yeşilin tüm tonlarını barındıran orman, sonbahar mevsiminin en güzel halini yansıtırken, masalsı görüntüler oluşturdu.
    Sonbaharın gelmesiyle dökülmüş sararan yapraklar yolları süslerken, görenlerin hayranlıkla bakacağı manzara havadan görüntülendi.

  • “Göçmen kaçakçılığı ve düzensiz göç dijitalleşiyor”

    “Göçmen kaçakçılığı ve düzensiz göç dijitalleşiyor”

    Teknolojik gelişmeleri lehine kullanmaya başlayan düzensiz göçmenlerin yer ve zamana bağlı olmadan istedikleri verilere ve diğer düzensiz göçmenlerin deneyimlerine anında ulaştığını belirten İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özlem Özdemir konuyla ilgili açıklamalarda bulundu.

    İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özlem Özdemir’in yaptığı açıklamaya göre, göçmen kaçakçılığı ve düzensiz göç, dijitalleşmenin hız kazandığı günümüzde büyük ölçüde teknoloji tabanlı bir yapıya kavuşmuş durumda. Göçmen kaçakçılığı alanında dijital araçların işlevselliği artarken, göçmenlerin de teknolojiden yararlanarak yer ve zamana bağlı olmaksızın bilgiye hızlı ve güvenli bir şekilde ulaşabilmeleri mümkün hale geldi.
    Özellikle sosyal medya ve konum tabanlı uygulamaların, düzensiz göçmenler için önemli bir kaynak olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Özdemir, şunları kaydetti:
    “İnternet ve mobil cihazlar, düzensiz göçmenler ve göçmen kaçakçıları için bir harita gibi işlev görüyor. Artık düzensiz göçmenler, gidecekleri ülkelerle ilgili bilgilere sosyal medya platformları üzerinden erişip, kendi deneyimlerini de sanal ortama taşıyabiliyorlar. Bu durum, dijital platformlar sayesinde göç süreçlerinin sanal bir destek sistemiyle güçlenmesine yol açıyor.”

    Göç ve teknolojinin birleşimi
    Göçmen kaçakçılığı ve düzensiz göçün dijitalleşmesi sürecine değinen Doç. Dr. Özdemir, düzensiz göçmenlerin sosyal medya platformları üzerinden güvenli geçiş yollarına ve rehberlik sağlayan içeriklere kolaylıkla ulaşabildiğine dikkat çekti. Özdemir, özellikle GPS verileri, konum tabanlı rehberlik, anonim ve şifreli mesajlaşma gibi özelliklerin, kaçakçılar ve düzensiz göçmenler arasındaki iletişimi sağladığını belirtti.

    Göçmen kaçakçılığında sosyal medya kullanılıyor
    Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi’nin desteklediği “Sosyal Medyanın Göçmen Kaçakçılığına Etkisi” araştırmasının bulgularına da değinen Doç. Dr. Özdemir, göçmen kaçakçılarının çeşitli sosyal medya platformlarını reklam, rehberlik, bilgi paylaşımı, iletişim, güvenlik ve göçmenlerin güven endişelerini gidermede kullandığını belirtti. Europol’un 2022 yılında yayımladığı rapora göre de dijital platformlar kaçakçılar ve insan tacirleri için reklam, işe alım, rehberlik, koordinasyon ve hatta para transferi gibi birçok amaç için kullanılıyor.

    Dijital göçün geleceği ve önemi
    Göçmen kaçakçılığı ve düzensiz göç süreçlerinin dijitalleşmesiyle birlikte sosyal medya, göçmenler için maliyeti düşük, daha güvenli ve görünürlük sağlayan bir mecra oldu. Bu durumun, geniş bir göçmen kitlesine daha hızlı erişim sağlaması, anonimlik ve güvenlik avantajları sunmasıyla düzensiz göçmenler açısından cazip hale geldiğine dikkat çeken Doç. Dr. Özdemir, bu alanda etik ve yasal düzenlemelere yönelik yeni düzenlemelerin önemine vurgu yaptı.

  • Ücretsiz balık dağıtımı

    Sultangazi Belediyesi, Habibler’de kurduğu stantta vatandaşlara ücretsiz balık dağıttı. Standın başına geçen Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun’un dağıttığı 1 buçuk ton lüfer bir saat içinde tükendi
    Balık sezonunun açıldığı günden bu yana ilçe sakinlerini balıksız bırakmayan Sultangazi Belediyesi, ücretsiz dağıtıma devam ediyor. İlçenin çeşitli noktalarında yapılan dağıtımın adresi bu kez Habibler oldu. Kasa kasa balıklar kurulan stantta ücretsiz olarak vatandaşa dağıtıldı. Sultangazi Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun, standın başına geçerek poşete koyduğu lüferleri sırası gelen vatandaşa verdi. 1 buçuk ton balık bir saat olmadan tükendi.

    “Vatandaşlarımıza taptaze lüfer dağıttık”
    Vatandaşların yoğun ilgisinden dolayı mutlu olduklarını belirten Başkan Dursun, “Balık sezonu bereketiyle sürüyor. Biz de sağlık için önemli bir besin olan balığı komşularımızla paylaşmak için sık sık balık dağıtımı gerçekleştiriyoruz. Bugün merkez Habibler’deydik. Vatandaşlarımıza taptaze lüfer dağıttık. Toplamda 1 buçuk ton balık dağıttık. Farklı noktalarda dağıtmaya da devam edeceğiz. Bütün komşularımıza afiyet olsun” diye konuştu.

  • Deniz suyu çekildi, balıkçılar avlanmaya çıkamadı

    Deniz suyu çekildi, balıkçılar avlanmaya çıkamadı

    İstanbul’da Menekşe Sahili’nde deniz suyunun çekilmesiyle sahilde küçük adacıklar ortaya çıkarken, balıkçılar ise denize açılamadı. Deniz suyunun çekildiği sahil havadan görüntülendi.
    İstanbul Küçükçekmece’deki Menekşe Sahili’nde deniz suyu çekilerek, sahil boyunca küçük adacıklar oluştu. Menekşe Deresi’ndeki balıkçılar ise denizin sığlaşması nedeniyle kayıklarıyla denize açılamadı. Havadan çekilen görüntülerde sahil şeridi boyunca adacıkların oluştuğu ve deniz suyunun metrelerce çekildiği görüldü. Deniz suyunun bu yıl önceki yıllara göre çok daha fazla çekildiğine dikkat çeken balıkçılar, suyun sığlaşması nedeniyle avlanmaya çıkamadıklarını dile getirdi.

    “Denizin çekilmesinden dolayı balığa çıkamıyoruz”
    Menekşe Deresi’nde balıkçılık yapan Fatih Akkor, bu yıl deniz suyu seviyesinde her zamankinden daha fazla çekilme olduğunu belirtti. Akkor, ‘‘Deniz suyu hiçbir yıl bu kadar fazla çekilmemişti. Bu yıl çekilme durumu 60-70 santimetre kadar oldu. Bu durum yağmurlarla da ilgili. Küçükçekmece Gölü ve barajlardan su gelmemesi bu çekilmeyi de etkiledi. Belki birkaç güne su seviyesi düzelecek ama bu yıl her zamankinden daha fazla olan çekilme araştırılmalı. Biz balıkçılık yaptığımız için hissediyoruz. Ben suların çekilmesinden dolayı dün akşam balığa çıkamadım. Kayığım yatıyor, bekledim bekledim denize açılamadım. Çıksam giremeyecektim, o yüzden evime gitmek zorunda kaldım. Şimdi de bu saatte evimden geliyorum. Rızkımızı bile etkiliyor” dedi.