Meteoroloji Genel Müdürlüğünden alınan tahminlere göre, yurdun kuzeydoğu kesimlerinin parçalı ve çok bulutlu, Doğu Karadeniz kıyıları ile Ordu’nun yağmur ve sağanak, Artvin’in iç kesimlerinin karla karışık yağmur ve kar yağışlı, diğer yerlerin az bulutlu ve açık geçeceği tahmin ediliyor. Kuzey ve iç kesimlerde yer yer pus ve sis bekleniyor.
Mevsim normalleri altında seyreden hava sıcaklıklarının, kuzey ve doğu kesimlerde 2 ila 4 derece artacağı, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacağı tahmin ediliyor.
Rüzgarın ise genellikle kuzey yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette eseceği tahmin ediliyor.
Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle:
Ankara: Az bulutlu ve açık 12
İstanbul: Parçalı ve az bulutlu 15
İzmir: Az bulutlu ve açık 21
Adana: Az bulutlu ve açık 26
Antalya: Az bulutlu ve açık 25
Samsun: Parçalı ve çok bulutlu 14
Trabzon: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı yağmur ve sağanak yağışlı 12
Erzurum: Parçalı ve az bulutlu 7
Diyarbakır: Az bulutlu ve açık 17
Kategori: İstanbul
-
Yurtta hava durumu
-
Taksim Metrosu’nda yürüyen merdiven ve çalışmayan asansör çilesi sürüyor
İstanbul’un en işlek yerlerinden biri olan Taksim Meydanı’ndaki metro istasyonunda yürüyen merdiven ve asansörlerde süren arıza vatandaşlara zor anlar yaşatıyor. Uzun süredir devam eden ve bitmeyen asansör ile yürüyen merdiven bakımları nedeniyle zorluk çeken vatandaşlar mağduriyet yaşamaya devam ediyor. Bunun üzerine 1 aydır süren tesisat problemleri metroda su baskınlarına neden oldu. Metroda stantları olan esnaf, ürünlerinin zarar görmemesi için çekçekle suyu temizledi.
“Ekipler ilgileniyor ama bir aydır problemi çözemediler”
Ekiplerin bir aydır problemlerle ilgilendiğini ama ona rağmen çözemediğini söyleyen esnaf, “Duvarlardan su akıyor. Tesisatta problem varmış. Dükkanın içini hep su bastı. Dışarıyı da su basıyor. Yaklaşık bir aydır böyle. Ekipler ilgileniyor ama bir aydır çözemediler problemi. Duvarlardan su geliyor. Duvarların içi çürüdü artık. Bir haftadır hiç şaşmıyor her gün böyle temizliyoruz. Şu merdivene gidip bakın merdiven komple su içinde. Asansörler, yürüyen merdivenler hepsi sırayla arıza yapıyor. Arkadaki asansörler bozuk, merdivenler bozuk. Kimse yukarı çıkamıyor. Engelliler geliyor onlar da yukarı çıkamıyor” dedi.
-
Çocuklara uygulamalı deprem ve güvenli trafik eğitimi
– Sultangazi Belediyesi, çocuklara küçük yaşta trafik ve deprem bilinci kazandırmaya devam ediyor. İlçedeki okullardaki 4, 5 ve 6. sınıf öğrencileri “Deprem Eğitim Parkı”nda düzenlenen simülasyon destekli eğitimlerle doğal afetler hakkında bilinçlendirilirken, “Uygulamalı Trafik Eğitim Parkı”nda trafik kurallarını öğreniyor.
Türkiye’nin deprem kuşağında yer alması deprem konusundaki farkındalığın daha da artmasını gerektiriyor. Bu bilinçle hareket eden Sultangazi Belediyesi, ilçedeki Deprem Eğitim Parkı’nda 4, 5 ve 6. sınıf öğrencilerine uygulamalı eğitimlerle deprem anında neler yapılması gerektiğini anlatıyor. Doğal afetler hakkında bilinçlendirmenin yanı sıra özellikle büyükşehirlerde hayati önem taşıyan trafik kavramı ve trafik kuralları, çocuklara eğlenceli bir eğitimle aşılanıyor. Uygulamalı Trafik Eğitim Parkı’nda trafik polisleri, çocukları araçlara bindirerek trafik kurallarını öğretiyor.
Simülasyonlu deprem eğitimi
İlçedeki okullarda okuyan öğrencilere 50 Yıl Mahallesi’nde yapılan “Şehit Özay Gezgin Deprem Eğitim Parkı”nda çocuklara muhtemel doğal afet ve deprem konusunda çeşitli eğitimler veriliyor. Park içerisinde yer alan özel simülatörle öğrencilerin muhtemel bir deprem halinde ne yapmaları gerektiği konusunda bilgiler aktarılıyor. Eğitmenlerin verdiği bilgilerin ardından 7.4 büyüklüğündeki bir depreme göre ayarlanan simülatörde, sınıfta veya evde depreme yakalananların, yapması gerekenler uygulamalı olarak gösteriliyor.Uygulamalı trafik eğitim parkı
Habibler Mahallesi’nde yer alan Uygulamalı Trafik Eğitim Parkı’nda ise çocuklara trafik kuralları, trafik polisleri tarafından öğretiliyor. Eğitim parkında yatay-düşey trafik işaretleri, sinyalizasyon sistemleri, bisiklet yolları, yaya geçitleri, hemzemin geçit, yaya kaldırımları, eğitim pisti, üst geçit ile eğitim laboratuvarı bulunuyor. Çocuklara akülü araçlar eşliğinde teorik ve uygulamalı trafikle ilgili bilgiler veriliyor.1 yılda 45 bin öğrenci
Sultangazi Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun, “Sultangazi Belediyesi olarak şehrimizdeki Uygulamalı Deprem Parkı’nda afet anında neler yapılması gerek onları gösteriyoruz. Trafik Eğitim parkımızda ise çocuklarımızın trafik bilinci oluşturmalarına katkıda bulunuyoruz. Ağaç yaşken eğilir. Maalesef ülkemiz deprem kuşağında. Bu yüzden çocuklarımızı ne kadar çok bilinçlendirirsek o kadar iyi. 1 yılda Deprem ve Trafik Parkımızda 45 bin çocuğumuza eğitim verdik. Bu sayıyı her geçen gün daha da artıyoruz“ diye konuştu. -
Kadının etkin katılımını hedefliyoruz”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, “Çevre ve iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı mücadelede kadının etkin katılımını hedefliyoruz. Bu mücadelede, kadınların güçlendirilmesiyle sürdürülebilir çözümlerin üretileceğine, yerel düzeyde farkındalığın yükseleceğine ve doğrudan etkilenen toplulukların dayanıklılığının artacağına inanıyoruz. Biz, Türkiye olarak, sürdürülebilir bir dünya idealiyle atılan her adımda kadınların aktif rol almasını destekliyoruz” dedi.
40. İSEDAK Bakanlar Toplantısı Kadınların Yeşil Ekonomideki Öncü Rolü: Sıfır Atık Girişimi Paneli, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde gerçekleşti. İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi’nin düzenlediği panelde katılımcılar bilgi ve tecrübelerini paylaştı.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Türkiye olarak sürdürülebilir bir dünya idealiyle atılan her adımda kadınların aktif rol almasını desteklediklerini ifade etti. Ayrıca Bakan Göktaş, Sıfır Atık Projesi’nin sadece Türkiye’de değil, bütün dünyaya ilham verdiğini söyledi.“2053 net-sıfır emisyon hedefi çok önemli bir hedeftir”
Bakan Göktaş, “Bugün iklim değişikliği ve çevre kirliliği, ortak evimiz dünyamızın geleceğini ilgilendiren acil ve öncelikli olarak ele alınması gereken meseleler haline geldi. Artık bütün dünyada, çevreye duyarlı ve sürdürülebilir bir ekonomi oluşturması gerektiği ön plana çıkıyor. Çünkü iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin her geçen gün daha da belirgin hale geldiğini görüyoruz. Aşırı hava olaylarının artması, kuraklık, sel ve orman yangınları gibi felaketler, iklim krizinin artık bir gelecek sorunu değil, bugünün bir gerçeği olduğunu gözler önüne seriyor.İklim değişikliğinden en çok kadınlar ve çocuklar etkileniyor. İklim değişikliğinin olumsuz etkileri nedeniyle insanlar yaşadığı yerleri terk etmek, göç etmek zorunda kalıyor. Göç eden her 5 kişiden 4’ü ne yazık ki, kadınlardan ve çocuklardan oluşuyor. Bu durum, bireylerden hükümetlere, özel sektörden sivil toplum kuruluşlarına kadar hepimizin sorumluluk almasını zorunlu kılıyor. Bu anlamda sürdürülebilir bir ekonomi oluşturmak, sadece çevresel değil, aynı zamanda ekonomik ve toplumsal açıdan da kalıcı çözümler sunmak anlamına geliyor.
Bu kapsamda Sayın Cumhurbaşkanımızın, 2021 yılında bütün dünyaya ilan ettiği, 2053 net-sıfır emisyon hedefi çok önemli bir hedeftir. Bu hedef iklim değişikliğiyle mücadeleyi bütüncül bir bakış açısıyla ele almayı gerektirir ve bu noktada Sıfır Atık Projesi, hem gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak hem de ekonomik olarak daha dayanıklı bir yapı oluşturmak açısından kritik bir önem taşıyor. Bugün Türkiye, saygı değer Emine Erdoğan Hanımefendinin himayelerinde yürütülen Sıfır Atık Projesiyle bu alanda önemli bir yol kat etti.
Sıfır atık yaklaşımı, erkeklerin geleneksel olarak daha az aktif olduğu bir yer olan eve büyük ölçüde odaklanıyor. Bu anlamda kadınların sıfır atık konusuna daha duyarlı olduğunu gözlemliyoruz. Dünyanın ve çocukların geleceği hususunda kritik bir role sahip olan kadınlar daha ekolojik, sağlığa ve gezegene saygılı yeni eylemleri hayata geçiriyor” dedi.
“Sıfır Atık Projesi, sadece Türkiye’de değil, bütün dünyaya ilham verici bir dönüşüm sürecinin öncüsü oldu”
Küresel çapta dikkat çeken sürdürülebilir kalkınmanın ve sıfır atık ilkesinin benimsenmesinde kadınların kritik bir rol üstlendiğini söyleyen Bakan Göktaş, “Türkiye’nin en büyük çevre hareketi olan bu proje çok kısa sürede geniş bir yankı buldu. Atılan güçlü ve başarılı adımlarla, Birleşmiş Milletler 77. Genel Kurulu kararıyla Sıfır Atık Danışma Kurulu oluşturuldu.Kurul, 105 ülkeden aldığı güçlü destekle sürdürülebilir kalkınma için sıfır atık yaklaşımının bütün dünyada teşvik edilmesi için çalışmalarını yürütüyor. Burada temel hedef, en iyi uygulamaların yaygınlaştırılması, yerel ve ulusal düzeyde sıfır atık girişimlerinin teşvik edilmesidir. Uygulamaları yaygınlaştırmanın yanı sıra bu alanda destekleyici uluslararası ve yerel kanuni altyapının güçlendirilmesidir.
Bu anlamda, Sıfır Atık Projesinin, bugün sadece Türkiye’de değil, bütün dünyaya ilham verici bir dönüşüm sürecinin öncüsü olması hepimiz için gurur verici bir durumdur. Bu noktada, bir hususa özellikle dikkatinizi çekmek isterim. Bugün, küresel çapta dikkat çeken sürdürülebilir kalkınmanın ve sıfır atık ilkesinin benimsenmesinde kadınlar kritik bir rol üstlenmektedir” diye konuştu.
“Bakanlık olarak, kadınları sürdürülebilir ekonomi alanlarında iş gücüne kazandırmak ve kadın girişimciliğini teşvik etmek için çalışmalar yürütüyoruz”
“Kadınlara yeşil ekonomi alanında yeni beceriler kazandırmak ve fırsatları artırmak adına projeler başlattık” diyen Bakan Göktaş, “Toplumsal hayatın her alanına olduğu gibi kadınlar, sıfır atık başta olmak üzere yeşil dönüşüm alanında da başarılı girişimlerde bulunuyorlar. Kadınlar sadece bu dönüşümün bir parçası olmakla kalmıyor aynı zamanda değişimin liderliğini de üstleniyorlar.Yeşil dönüşüm süreci kadın-erkek eşitliğini güçlendirmek adına bizlere de eşsiz fırsatlar sunuyor. Bu anlamda bakanlık olarak, kadınları sürdürülebilir ekonomi alanlarında iş gücüne kazandırmak ve kadın girişimciliğini teşvik etmek için çalışmalar yürütüyoruz. Kadınlara yeşil ekonomi alanında yeni beceriler kazandırmak ve fırsatları artırmak adına projeler başlattık.
Bu kapsamda TÜBİTAK ile iş birliğinde, temiz teknoloji alanında kadın girişimcilerin şirketlerini büyütme süreçlerine destek oluyoruz. Kadınların, sadece ekonomik anlamda değil, aynı zamanda çevre konularında da etkin bir şekilde rol almalarını sağlamak için var gücümüzle çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Türkiye olarak, sürdürülebilir bir dünya idealiyle atılan her adımda kadınların aktif rol almasını destekliyoruz”
“Aileye Duyarlı Çevre Politikaları ile Ailelerin Afet ve Acil Durumlara Dayanıklılığının Artırılması’ ise öncelikli stratejik amaçlarımız arasındadır” diyen Bakan Göktaş, “Bugün iklim değişikliği, çevresel etkilerinin ötesinde, sosyal, ekonomik ve psikolojik boyutları olan derin bir sorundur. Bu sorun, kadın, çocuk, yaşlı ve engelli başta olmak üzere kırılgan grupların, ailelerin pek çok zorluk yaşamasını da beraberinde getiriyor.Her bireyin karşı karşıya kalabilecekleri risklere karşı bir farkındalığa sahip olmaları hepimize ciddi sorumluluklar yüklüyor. Bu anlamda, Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı, bu sorunlar karşısında çözüm arayışımızın somut adımlarından biridir. ‘Aileye Duyarlı Çevre Politikaları ile Ailelerin Afet ve Acil Durumlara Dayanıklılığının Artırılması’ ise öncelikli stratejik amaçlarımız arasındadır. Bu eylem planımızla bir taraftan ülkemizde çevre duyarlılığını artırırken diğer yandan aile odaklı çevre politikalarının benimsenmesini amaçlıyoruz.
Ailelerin temel ihtiyaçlarını gözeten ve birlikte vakit geçirmesini kolaylaştıran aile dostu şehir anlayışının yaygınlaştırılmasını hedefliyoruz. Ayrıca ailelerin karşı karşıya kalabilecekleri sorunlarla baş edebilmesi için sorun çözme kapasite ve becerilerinin güçlendirilmesi büyük bir önem arz ediyor. Diğer yandan kadınların ve kız çocuklarının iklim değişikliğinden olumsuz etkilenmesi, üzerinde hassasiyetle durduğumuz bir konudur. Bu çerçevede, 2024-2028 yıllarını kapsayan ‘Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planının’ beş ana politika ekseninden birini ‘çevre ve iklim değişikliği’ olarak belirledik.
Bu eylem planıyla çevre ve iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı mücadelede kadının etkin katılımını hedefliyoruz. Bu mücadelede, kadınların güçlendirilmesiyle sürdürülebilir çözümlerin üretileceğine, yerel düzeyde farkındalığın yükseleceğine ve doğrudan etkilenen toplulukların dayanıklılığının artacağına inanıyoruz. Daha adil, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir dünya inşa etmek hepimizin ortak sorumluluğudur. Kadınların bu süreçte üstleneceği rolün farkındayız ve kadınların hayatın her alanında daha güçlü bir şekilde yer almaları için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz.
İklim değişikliğinin ve çevre kirliliğinin hayatlarımızı ciddi şekilde etkilediği böylesi bir dönemde, kadınların gücünün, bilgisinin, zekasının ve liderliğinin etkinliğini artırmamız gerekiyor. Biz, Türkiye olarak, sürdürülebilir bir dünya idealiyle atılan her adımda kadınların aktif rol almasını destekliyoruz. Ancak bu adımla, evlatlarımıza daha yaşanabilir bir dünya bırakma sorumluluğumuzu yerine getirmiş oluruz” şeklinde konuştu.
Panelde katılımcılar arasında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın yanı sıra Bilim İnsanı ve Fas Krallığı Çevreden Sorumlu Eski Bakan Hakima El Haite, Yazar ve EcoBuilder CEO’su Ndye Marie Aida Ndiégune Beehive Recyling CEO’su ve kurucusu Sarah Al Dorani, Green Watech CEO’su Salma Bougarrani yer aldı.
-
Cemar Mermer ve Traverten İstanbul’da fuarda yeri aldı
Cemar Mermer ve Traverten, İstanbul’da bu yıl 36’ıncısı düzenlenen UNICERA Uluslararası Seramik, Banyo, Mutfak Fuarı’nda yerini aldı.Cemar Mermer ve Traverten Genel Müdürü Yusuf Yalçın, “Geçen seneye göre yaklaşık yüzde 45 civarında büyüme sağladık. 57 tane ülkeye ihracatımız var. Yıl sonuna doğru 60’şı geçer”dedi.
Manisa Kula’dan dünyanın dört bir yanına yaptıkları ihracatla sektörde öncü firmalar arasında yer alan Cemar Mermer ve Traverten, İstanbul’da bu yıl 36’ıncısı düzenlenen UNICERA Uluslararası Seramik, Banyo, Mutfak Fuarı’na katılım sağladı. Stant da Firmanın Genel Müdürü Yusuf Yalçın da açıklamalarda bulundu.
Cemar Mermer ve Traverten Genel Müdürü Yusuf Yalçın “Bu tür fuarlar sektörel hepimizi yakından ilgilendirdiği için bu fuarlarda yeni müşterilerle ile tanışmak onlara yeni hizmetler sunmak mevcut müşterilerimizin bu sektörde daha iyi hizmet alması için bir fikir alışverişi yapıldığı zeminler oluyor. Bu zeminleri biz şirket olarak en iyi şekilde değerlendirmek istiyoruz.
Yurtiçinde yapılan fuarlarda biz mümkün olduğu katılıyoruz. Odak noktamız ihracat olduğu için yurtdışında hem ülkemizi hem şirketimizi çok daha iyi temsil etmek için var gücümüzde çalışıyoruz. Kısa zaman önce İtalya Marmomac Verona o fuarda bizim için çok iyi geçti. Hem Türkiye olarak, hem sektör olarak, şirket olarak memnun kaldık” diye konuştu.
“Geçen seneye göre yaklaşık yüzde 45 civarında büyüme sağladık”
57 tane ülkeye ihracatları olduğunu belirten Yalçın, “Biz şirket olarak Manisa Kula’da ocağımız aynı zamanda biz mermer, seramik işi de yapıyoruz. Fransa faaliyetlerimiz var. Hem depomuz hem de mağazamız var. Biz bunu Dubai’ye taşıyoruz. Yakın zaman da orada faaliyet başlayacak. Bu şekilde hem ülkemizi hem şirketimizi en iyi şekilde temsil etme çabaları içerisinde olmaya devam edeceğiz.Şuan bizim 57 tane ülkeye ihracatımız var. Yıl sonuna doğru 60’şı geçer. İzmir fuarına kadar yani Nisan sonuna kadar, bizim sektörün zirve olduğu zamandır. O zaman kadar 70 kadar ulaşacağımız düşünüyorum. Biz şirket olarak geçen seneye göre yaklaşık yüzde 45 civarında büyüme sağladık. Bu büyümenin getirmiş olduğu özgüvenle yeni yatırımlar yapıyoruz.
Dubai’de de bir yapılanma içerisindeyiz. Çünkü orada büyük bir potansiyel var. Biz burada bir mahalle harcadığımız taşı bir binaya harcıyoruz. Dubai ve Riyad olmak üzere Suudi Arabistan’da müthiş bir potansiyel var. Bu potansiyeli en iyi şekilde değerlendirmeye çalışıyoruz” dedi.
-
160 milyon dolarlık kaynak
Şekerbank, Hollanda Kalkınma Bankası (FMO) liderliğinde 6 ayrı kalkınma odaklı uluslararası finans kuruluşunun katılımı ile tamamı sosyal ve çevresel kalkınmaya yönelik olmak üzere yaklaşık 160 milyon dolar tutarında, 5 yıl vadeli yurt dışı kaynak sağladı.
Şekerbank, kalkınma odaklı uluslararası finans kuruluşları ile olan köklü ilişkisini daha da geliştirme yönünde önemli bir iş birliğine imza attı. Banka, Hollanda Kalkınma Bankası (FMO) liderliğinde yaklaşık 160 milyon dolar tutarında, 5 yıl vadeli, tamamı sosyal ve çevresel kalkınmaya yönelik kullanılmak üzere 6 ayrı kalkınma odaklı uluslararası kuruluşun katılımı ile bir sendikasyon kredisi sağladı. Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı’nın (JICA) bankaya sağladığı kredi ile Türkiye’de ilk kez özel sektöre yönelik finansman desteği sunduğu belirtildi.
Bankanın temin ettiği kredinin imza töreni, sendikasyona öncülük eden Hollanda Kalkınma Bankası (FMO) ile Fransız Kalkınma Ajansı (AFD)’nın özel sektör temsilcisi Proparco, Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA) ve çevresel ve sosyal kalkınma odaklı etki fonları olan Güneydoğu Avrupa Fonu (EFSE), Blue Orchard Mikrofinansman Fonu (BOMF) ve ILX Fonu (ILX) dahil toplam 6 uluslararası finans kuruluşunun katılımıyla gerçekleştirildi. İmza törenine ayrıca Hollanda İstanbul Başkonsolosu Arjen Uijterlinde ile Japonya İstanbul Başkonsolosu Kenichi Kasahara katıldı.
Euro ve dolar olmak üzere iki dilimden oluşan söz konusu sendikasyon kredisi, kırsal bölgeler ağırlıklı olmak üzere, KOBİ ve mikro işletmeler ile sürdürülebilir tarım ve kadın bankacılığı alanlarına yönelik kullanılacak.“Uluslararası finans kuruluşları sürdürülebilir ve kapsayıcı finansmanda Şekerbank’ı öncü bir anahtar banka olarak görüyor”
Basın toplantısına ev sahipliği yapan Şekerbank Genel Müdürü Aybala Şimşek Galpin, sendikasyona iştirak eden tüm kuruluşlara Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınmasına sağladıkları katkı için teşekkür ederek şunları söyledi: “Uluslararası finans kuruluşları, Türkiye’de merkez dışı bölgelerdeki çiftçi ve KOBİ’lere ulaşmak, sürdürülebilir ve kapsayıcı finansmanı desteklemek için Şekerbank’ı öncü bir anahtar banka olarak görmeye devam ediyor.Nitekim, bankamızın yurtdışı kredilerinin tamamı kalkınma odaklı uluslararası finans kuruluşlarından, yalnızca sosyal ve çevresel amaçlar için edinilmiştir. Bu kapsamda, uzun yıllardır etki odaklı kalkınmanın desteklenmesinde Şekerbank’ın çok değerli bir iş ortağı olan Hollanda Kalkınma Bankası FMO’nun bankamıza sağladığı desteği böylesine geniş katılımlı ve prestijli uluslararası bir proje ile artırarak sürdürmesinden ötürü minnettarız.”
“Geniş çaplı uluslararası yatırımcı ilgisi Türkiye ekonomisinin orta-uzun vadeli görünümüne duyulan güvenin teyididir”
Hollanda, Japonya ve Fransa uluslararası finans kuruluşları ile kurucuları arasında birçok hükümetin ve kurumsal yatırımcının bulunduğu etki odaklı global fonların katılım sağladığı 5 yıl vadeli kredinin aynı zamanda Türkiye ekonomisinin orta ve uzun vadeli görünümüne ilişkin beklentilerin ne kadar olumlu olduğunu da teyit ettiğinin altını çizen Şimşek sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye ekonomisinde kararlılıkla ve istikrarlı bir şekilde uygulanan politikalarının tesis ettiği güven ortamı, bankamızın finansal performansında süregelen başarı ile birleşerek ülkemize yeni yatırımcıların girmesini sağlamıştır.”“Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA)’nın Türkiye’de finansman sağladığı ilk özel banka olmaktan gurur duyuyoruz”
Şimşek, sendikasyon kapsamında Türkiye’deki ilk özel sektör yatırımını gerçekleştiren Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı JICA’ya teşekkürlerini sunarak, “Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı JICA’nın Türkiye’de finansman sağladığı ilk özel banka olmaktan gurur duyuyor, bu yeni iş birliği ile sürdürülebilir kalkınma odaklı bankacılık faaliyetlerimizi iki ülke ilişkilerine de katkı sağlayacak şekilde daha da geliştirmeyi hedefliyoruz” dedi.Aybala Şimşek Galpin ayrıca sendikasyonda yer alan Fransız Kalkınma Ajansı (AFD)’nın iştiraki olan Proparco’ya teşekkür ederek, “Proparco’dan sağladığımız kaynak ile kırsal bölgelerde kadınların ekonomiye dahil olması ve mikro işletmelerin finansmana erişimini artırma yönünde Türkiye’de örnek çalışmalar gerçekleştirmeyi hedefliyoruz” şeklinde konuştu.
Şimşek, konuşmasında EFSE, BOMF ve ILX’e de ayrıca teşekkür ederek söz konusu fonların temsil ettikleri geniş yatırımcı kitlesinin, bankanın finansal performansı ile sosyal-çevresel etki odaklı faaliyetlerine gösterdiği ilgiden duydukları mutluluğu dile getirdi.
“Şekerbank’a sağlanan bu büyük ölçekli sendikasyon yatırımının lider düzenleyicisi olmaktan büyük gurur duyuyoruz.”
FMO Doğu Avrupa, Orta Asya, Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölge Müdürü Ruhi Coşgun krediye ilişkin yaptığı açıklamada, “FMO’nun uzun yıllardır iş ortağı olan ve sürdürülebilir kalkınma yönünde oldukça önemli çalışmalar yürüten bankaya sağlanan bu büyük ölçekli sendikasyon yatırımının lider düzenleyicisi olmaktan büyük gurur duyuyoruz. Prestijli kuruluşlardan meydana gelmiş bir ağ aracılığıyla kayda değer büyülükte bir kaynak üretebilmiş olmak, bizim için özel bir gurur kaynağı. Birlikte çalışarak, herkes için daha kapsayıcı ve eşitlikçi bir gelecek inşa ediyoruz” dedi.“Türkiye’ye yönelik ilk özel sektör yatırımımızı Şekerbank’a yapıyoruz”
Şekerbank’a sağlanan geniş katılımlı krediye ilişkin törende konuşan JICA Ülke Direktörü Daisuke Watanabe, “JICA’nın Türkiye’ye yönelik ilk Özel Sektör Yatırım ve Finansman Projesi olacak bu kredi aracılığıyla yalnızca finansman sağlamayı değil, aynı zamanda Japonya ve Türkiye’de faaliyet gösteren mikro işletmeler ile KOBİ’ler arasındaki ilişkileri de kuvvetlendirmeyi amaçlıyoruz. Bu kredinin, iş birliğimiz için yeni bir ‘köprü ve sembol’ olacağına inanıyorum” diye konuştu.“Şekerbank’a sağladığımız finansman kadınların ekonomiye katılmasını güçlendirme taahhüdümüzde önemli bir adım”
Proparco Türkiye, Kafkaslar, Orta Asya, Balkanlar ve Doğu Avrupa Bölge Direktörü Stéphane Froissardey ise sağlanan krediye ilişkin şu şekilde konuştu: “Toplumsal cinsiyet eşitliğini güçlendirerek kadınların ekonomiye dahil edilmesi, mikro işletmeleri ve KOBİ’leri destekleme taahhüdümüz için önemli bir adım olma niteliği taşıyan bu finansmanı bankaya sağlamaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. Amacımız, etkili projelerde toplumsal cinsiyet eşitliğine öncelik vererek, Türkiye’de sürdürülebilir ekonomik büyümeyi teşvik etmek, finansal kapsayıcılığı artırmak ve herkes için eşit fırsatlar oluşturmak.”Verilen bilgiye göre, kalkınma odaklı uluslararası finans kuruluşları ile köklü ilişkisi bulunan banka, 2023 yılında ABD Hükümeti’nin finansal kuruluşu olan US International Development Finance Corporation (Amerikan Uluslararası Kalkınma Finans Kuruluşu-DFC) ile deprem felaketinden etkilenen bölgenin kalkınmasına, kadın sahipliği/yöneticiliği bulunanlar öncelikli olmak üzere küçük ve orta boy işletmelerin finansmanına yönelik 100 milyon dolar tutarında bir kredi anlaşması imzalamıştı. Banka son olarak Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ile Türkiye Yeşil Ekonomi Finansman Programı (Türkiye GEFF II) kapsamında tarımda enerji verimliliği başta olmak üzere sürdürülebilir tarım faaliyetlerinin kırsal bölgelerde desteklenmesine yönelik 25 milyon euro tutarında finansman sağladı.
-
Beykoz’da uyuşturucu operasyonu: 1 kişi tutuklandı
İstanbul Emniyet Müdürlüğünce, “Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti” suçunun önlenmesi ve şüpheli şahısların tespit edilerek yakalanmasına yönelik Beykoz ilçesinde yürütülen çalışmalar kapsamında 5 şüpheli şahıs yakalandı. 1 Kasım 2024 tarihinde Gümüşsuyu Mahallesinde yapılan uygulama sırasında şüphe üzerine bir şahıs durduruldu. Kimlik bilgileri tespit edilen T.D. isimli şahsa yönelik yapılan sorgulamada, “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak” suçundan çok sayıda kaydı olduğu belirlendi. Yapılan kaba üst aramasında ise 4,85 gr bonzai ele geçirilen şahıs muhafaza altına alındı.
Çalışmalar kapsamında şüpheli şahsın uyuşturucu maddeleri temin ettiği Gümüşsuyu Mahallesinde bulunan ikamet adresine geçildi. Çevre güvenliği alınarak adrese yönelik düzenlenen operasyonda, Y.Ç. isimli kadın şahıs ile K.A., F.G. ve N.C. isimli şahıslar yakalanarak gözaltına alındı. Şahıslara yönelik yapılan sorgulamada çeşitli suçlardan toplamda 33 adet kayıtları olduğu belirlendi. Adreste yapılan aramalarda ise; 3 adet toplamda 503 gram bonzai, 2 gr. metamfetamin, 12 adet extacy hap, uyuşturucu madde ticaretinden elde edilen paralar ele geçirildi.
Konu ile ilgili yakalanan şahıslardan, Y.Ç. isimli kadın şahıs ile F.G., T.D. ve N.C. isimli şahıs hakkında (TCK 191) “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak suçundan” işlemlerinin tamamlanmasının ardından dosyaları ikmalen gönderilmek üzere adli makamlarca serbest bırakıldı. K.A. isimli şahıs ise “Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti” suçundan sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak Ceza İnfaz Kurumuna teslim edildi.
-
Kafede oturan husumetlisini bacağından vurdu; o anlar kamerada
Olay, dün sabah saatlerinde Beylikdüzü Adnan Kahveci Mahallesi’nde yaşandı. İddiaya göre bir şahıs, taksiden inerek husumetlisinin oturduğu kafeye geldi. Aralarında alacak verecek meselesi nedeniyle aralarında husumet bulunan taraflar arasında kavga çıktı.
Saldırgan şahıs daha sonrasında silahını çıkartarak husumetlisinin bacağına 3-4 el ateş etti. Olayın ardından saldırgan kaçarken, çevredeki vatandaşlar durumu polis ve 112 Acil Sağlık ekiplerine haber verdi. Sağlık ekipleri yaralı adamı hastaneye kaldırırken, polis ekipleri olayla ilgili çalışma başlattı. Yaşanan o anlar ise kameraya yansıdı.
-
Pendik’te yarış, sanıklara 10 yıl ceza
Pendik Otoyolu’nda 9 Temmuz 2023 tarihinde Mehmet Y. (21) ve arkadaşı Doğukan T. (21) iddiaya göre yol üzerinde araçlarıyla yarış halindeydi. Direksiyon hakimiyetini kaybeden Doğukan T., Zeki Aktaş (58) hakimiyetindeki araca arkadan çarptı. Aktaş, olay yerinde hayatını kaybederken yanında bulunan eşi Ergül Aktaş ise yaralandı. Olayın ardından tutuklanan Mehmet Y. ve Doğukan T. hakkında ‘Taksirle ölüme neden olma’ suçundan dava açıldı. Anadolu 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında tutuklu sanıklar Doğukan T. ve Mehmet Y. ile müşteki ve taraf avukatları salonda hazır bulundu.
“Alkollü trafiğe çıkmamam gerekiyordu”
Duruşmada son sözü sorulan sanık Doğukan T., “Hiçbir şeyi bilerek ve isteyerek yapmadım. Onları istemeden üzdüğüm için çok üzgünüm ve pişmanım. Vicdanen rahatsızlık çekiyorum. Sanık Mehmet bana yardım etmek için durdu, kazaya sebebiyet vermedi. Trafik kazasını herkes yapabilir. Hatalı olduğumu kabul ediyorum. Alkollü trafiğe çıkmamam gerekiyordu. Tahliyemi talep ediyorum” dedi.“Kimsenin canına bilerek kast edecek biri değilim”
Sanık Mehmet Y. ise, “Ailesine başsağlığı dilemek istiyorum. Evet, ehliyetim yok ancak kazayı yapan ben değilim. Uyuşturucu kullanıyorum ancak olay günü kullanmadım. Bir gün sonra mahkemem vardı o yüzden uyuşturucu kullanmadım. Olay sırasında ben önden giden aracın sürücüsüydüm. Cezaevinde zor günler geçiriyorum. Üzerimdeki kıyafetler başka insanlara aittir. Kimsenin canına bilerek kast edecek biri değilim. Ben sadece olay yerinde yaralıya ve vefat eden kişiye yardım etmek için durdum. Gerçekten suçsuzum. Tahliyemi ve beraatımı talep ediyorum” diye konuştu.Kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Doğukan T. ve Mehmet Y.’yi ‘Bilinçli taksirle bir kişinin ölümüne ve bir kişinin de yaralanmasına neden olma’ suçundan 10 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı. Sanıkların tutukluluk hallerinin devamına hükmedildi.
“Mücadelemizi sonuna kadar devam ettireceğiz”
Kararın ardından müşteki Merve Aktaş Topcu, “Alkol ve yarış vardı. Sabaha kadar uyumamışlardı, yarış yapmışlardı. Biz ‘olası kasttan’ ceza almalarını istiyorduk ama onlar ‘bilinçli taksir’ suçundan 10 yıl 6 ay ceza aldı. ‘Olası kast’ için istinafta davamıza devam edeceğiz” dedi. Avukat Ramazan Erem ise, “Mahkemenin verdiği karara saygılıyız. Tüm deliller sanıkların ‘olası kasttan’ cezalandırılmalarını gerektirecek nitelikteydi. Müvekkillerimizin hakkını sonunu kadar arayacağız. Trafik terörüne çok can vermekteyiz. Olaya uygun ceza kanunumuza uygun şekilde sanıkların eylemleri şekliyle hak ettikleri cezaları alma noktasında biz de sonuna kadar mücadelemizi devam ettireceğiz” ifadelerini kullandı. -
Tuvalette kadınları kaydeden sapık hapse girdi
İstanbul’da iş yerinin belli yerlerine gizli kamera yerleştirerek tuvalete giren kadınların müstehcen görüntüsünü kayıt ettiği iddia edilen sanık Mert D.’nin yargılandığı dava karara bağlandı. İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada taraf avukatları hazır bulundu.
Mütalaa açıklandı
Duruşmada esasa ilişkin mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı, ele geçirilen materyal içerisinde 72 adet video kaydı ile 11 adet fotoğraf bulunduğunu, kayıtlarda ise gözlüklü bir erkeğin tuvalet olduğu anlaşılan yerde bulunan kameraya farklı tarihlerde gelerek baktığını ve kamerayı eline alıp sonra da yerine koyduğunun görüldüğünü aktardı.İş yerinin belli yerlerine gizli kamera yerleştirerek kayıt aldığı belirtildi
Açıklanan mütalaada, bu kameraların tuvalete giren farklı kadınların müstehcen görüntüsünü kayıt ettiğinin görüldüğü şeklinde rapor hazırlandığı, sanık Mert D.’nin iş yerinin belli yerlerine gizli kamera yerleştirerek müştekilerin görüntü ve seslerini kayda aldığı kaydedildi.6 yıla kadar hapis talebi
Mütalaada sanık Mert D.’nin ‘görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal etmek’ suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Duruşmada müşteki avukatı, şikayetlerinin devam ettiğini belirterek sanığın cezalandırılmasını talep etti. Sanık avukatı ise müvekkilinin beraatına karar verilmesini istedi.1 yıl hapis cezasına çarptırıldı
Kararını açıklayan mahkeme, sanık Mert D.’yi zincirleme şekilde ‘görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal etmek’ suçundan 1 yıl hapis cezasına çarptırdı. Öte yandan sanık hakkında İstanbul 29.Asliye Ceza Mahkemesi’nce yargılama yapıldığı ve 4 yıl hapis cezası verildiği de öğrenildi.