İstanbul’da dün akşam saatlerinden itibaren etkili olan fırtına ve yağmur nedeniyle Kadıköy Caddebostan sahilini yine kırmızı yosunlar kapladı. Dalgalarla birlikte sahile vuran kırmızı renkli yosunların sahildeki kayalıkları kapladığı görüldü. İBB ekipleri yosunları temizlemek için çalışma başlattı. Sahile vuran kırmızı yosunlar dron ile görüntülendi.
Olay, 9 Ekim günü Fatih’te meydana gelmişti. İddialara göre, motosikletini yola bırakan yabancı uyruklu Ferhad Omranıfar, çöp konteynerinden kağıt topladığı sırada hafif ticari aracın sürücüsü Şehmus Aykurt, kağıt toplayıcısı adamdan yol isteyerek dükkanının bulunduğu sokağa dönmek istemişti. Kağıt toplayıcısı Omranıfar, aracın geçeceği kadar boşluk olduğunu söyleyince taraflar arasında tartışma yaşanmış, tartışma sırasında kağıt toplayıcısı sürücüye döner bıçağıyla saldırmıştı.
9 yıla kadar hapsi istenen Ferhad Omranıfar’ın yargılanmasına başlandı.
İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuklu sanık Ferhad Omranıfar ile müşteki Şehmus Aykurt hazır bulundu. Duruşmaya müşteki avukatı da katıldı. Duruşmada savunması sorulan sanık kağıt toplayıcısı olduğunu söyleyerek “Eşim Türk. Ben işimi yapıyordum. Beyefendi oraya geldi, yol istedi. Sonra kavga oldu. Kendimden geçtim çok özür diliyorum. Benim de yavrularım var. Ne isterse maddi manevi karşılarım. Param yok ama iş yerinde çalışırım ücretsiz” şeklinde savunma yaptı.
Müşteki Şehmus Aykurt ise kendisinin olay günü sadece yol istediğini söyleyerek, “Bana ‘buradan tır geçer’ dedi. Ben hakaret ya da küfür etmedim. Bıçağı çıkardı vurmaya başladı. Ben ölüm tehlikesi atlattım” şeklinde beyanda bulundu.
Duruşmada hakim sanığa “Bir daha Türkiye’de pala taşıma” dedi. Sanık ise “Özür dilerim” şeklinde cevap verdi. Duruşma savcısı ise “Seninki özür dilemelik bir konu değil” şeklinde sanığa cevap verdi.
Duruşmada mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, sanığın yol tartışmasına girdiği müştekiye yönelik döner bıçağı ile saldırdığını, darbelerin müştekinin koluna geldiğini, müştekinin basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ve yaşamını tehlikeye sokacak şekilde yaralandığını belirtti. Cumhuriyet savcısı sanığın cezalandırılmasını talep etti. Söz verilen sanık “Adaletinize sığınıyorum, pişmanım” dedi. Hakim ise “Başka eylemlerin olduğu da iddia ediliyor. Beni ikna etmen lazım suç işlemeyeceğine dair. Türkiye’ye gelmişsin, bir Türk vatandaşı ile evlenmişsin, zor durumdasın. Topluma bir daha zarar vermeyeceğine dair beni ikna etmen lazım. Seni bırakırsam döner bıçağı değil çakı bile taşımaman lazım” şeklinde konuştu.
Sanık ise ağlayarak “Ben hiç zarar vermek istemedim. Yemin ediyorum bir daha yapmayacağım. Müslüman bir insanım” şeklinde savunma yaptı.
Mahkeme sanık savunmasının ardından kararını açıkladı
Hakim, sanık Ferhad Omranıfar’ın ‘silahla kasten yaralama’ suçundan önce 4 yıl 6 ay hapisle cezalandırılmasına karar verdi. Hakim yaralanmanın hayati tehlike geçirecek şekilde olması nedeniyle sanığın cezasını arttırarak 8 yıl 12 ay hapis cezasına hükmetti. Mahkeme sanığın pişmanlığını göz önünde bulundurarak, cezada indirim yaptı ve sonuç olarak 7 yıl 6 aya düşürülmesine karar verdi.
Duruşmanın bitmesinin ardından açıklama yapan müşteki Şehmus Aykurt tedavisinin hala devam ettiğini söyleyerek “2 sene kadar parmaklarımı kullanamayacağım öyle görünüyor. Sanık defalarca kez bu hareketleri yapmış. Gereken cezayı aldı” şeklinde konuştu.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, şüpheli Ferhad Omranıfar’ın ‘kişinin yaşamını tehlikeye sokacak şekilde silahla kasten yaralama’ suçundan 3 yıldan 9 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. İddianamede ayrıca, şüphelinin cezasının infazı tamamlandıktan sonra durumunun sınır dışı işlemleriyle ilgili olarak değerlendirilmesi için derhal İçişleri Bakanlığı’na bildirilmesi istendi.
Ailesiyle birlikte olmasına rağmen, annenin bakım ve ilgisinin yetersiz olması, annenin çocuğu reddetmesi veya cezalandırıcı davranışı benimsemesi durumunda bebeklerde ve çocuklarda ‘anne yoksunluğu’ görülebiliyor. Anne yoksunluğunun, çocuğun vücut gelişimini olduğu kadar duygusal ve zihinsel gelişimini de etkileyebileceğini belirten Uzm. Klinik Psikolog Dilek Memnun, “Anne yoksunluğu merkezi sinir sistemini doğrudan etkiliyor. Hormonal, nörokimyasal, davranışsal, yapısal kalıcı değişikliklerinin oluşumuna neden oluyor” şeklinde konuştu.
Yoksunluğun, çocukta erken yaşlardan başlayarak, gerginlik, saldırganlık, doyumsuzluk hatta ileri dönemlerde sosyal hayatını etkileyebilecek davranış bozukluklarına sebep olabileceğini ifade eden Uzm. Klinik Psikolog Dilek Memnun, “Yoksunluk, uzun vadede çocukluk çağı depresyonuna, depresyon da beraberinde yalancı zekâ geriliğinin belirtilerini gösterilmesine sebep oluyor. Yaşanılan olay ve olgulara tepkisiz kalan, ciddi iletişimsizlik yaşayan çocuklar haline geliyorlar” diye konuştu.
İlk yılın ikinci yarısında bebeklerin kendisinin ihtiyaçlarına yanıt veren kişiye bağlanmaya başladığını belirten Beykent Üniversitesi Hastanesi’nden Uzm. Klinik Psikolog Dilek Memnun Memnun, “Bağlanma, bebekle birincil bakım veren arasında gelişen ve bebekte güven duygusunu yerleştiren güçlü bir bağdır. Bağlanma tam olarak sıfır ile on iki ay arasında şekillenmektedir. Bu dönemin ardından çocuk yaşamında gerek birincil bakıcısıyla gerekse de diğer insanlarla geliştireceği karmaşık yapıdaki ilişkilere girecektir.
Belirti gösteren çocuklara nasıl yaklaşılması gerektiği ile ilgili de konuşan Memnun şu ifadeleri kullandı:
“Çocuğun yüksek yararının sağlanabilmesi adına çocuğa yapılacak her yaklaşım çocuğun gelişimsel düzeyine uygun olarak belirlenmelidir. Çocuğun ihtiyacının belirlenebilmesi adına yaş ve gelişim düzeyine bağlı kalınarak çocuklar ile korku ve kaygı durumlarının tanımlayabilmek adına açık uçlu sorular eşliğinde iletişime geçilmelidir. Çocuk ile iletişim kurmanın birincil yolu oyundur. Oyun çocuğun kendini ve duygularını özgürce yansıtabildiği özelleştirilmiş alanlardır. Oyun yoluyla çocuk ile iletişime geçen ebeveyn oyun süresince çocuğu yargılamadan sözünü kesmeden dinlemeye özen göstermelidir. Hayali oyunlar ve hikâyeler üzerinden çocuğa sorulmak istenen sorular sorulabilir. Çocuk ve aile arasındaki güvenli bağlanma yapısının oluşabilmesi adına aile çocuğa koşulsuz şartsız sevgi hissettirmelidir.”
Gün içerisinde çocukla kaliteli zaman dilimleri oluşturulması gerektiğine vurgu yapan Memnun, “Burada en önemli nokta ailenin çocuk ile bir alan içerisinde uzun süre vakit geçirmesinin birebir iletişim olmadığı takdirde doğru bir vakit geçirme yöntemi olmadığı unutulmamalıdır. Aileler, çocuklar uykuya geçmeden önce her gece 10-15 dk. minimum düzeyde gün içerisinde çocuklarının hislerini ve düşüncelerini tanımlamaya yönelik sorular sormalıdır” diye konuştu.
Çocuğunuz ile her gün yapılması gereken konuşmadaki sorularla ilgili örnekler de veren Uzm. Klinik Psikolog Dilek Memnun şöyle konuştu:
“Çocuğa, ‘Bugün günün nasıl geçti? Bugün seni en mutlu eden olay nedir? Bugün seni en üzen olay nedir? Bugün seni en çok etkileyen olay nedir? Yarın neler yapmak istersin? Bugün bir şeyi değiştirebilme şansın olsaydı neyi değiştirirdin?’ gibi sorular sorulabilir. Burada en önemli nokta verilecek cevaplara karşı, ‘seni anlıyorum’ niteliğinde bir tutum belirlemektir. Yargılamadan, eleştirmeden çocuğun kendini ifade edebileceği ortamı sunmaktır. Eğer çocuk ve aile arasında doğru iletişim kurulamıyor, çatışmalar, ağlama nöbetleri gibi belirtiler ortaya çıkıyorsa bir uzman desteği almalıdırlar.”
Olay, geçtiğimiz perşembe günü Güngören Sanayi Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, sokakta arkadaşı Adem Tekin ile birlikte çay içen Özgür Anlı 3’üncü katın penceresindeki Latte isimli kediyi fark etti. Bunun üzerine kedinin olduğu binanın giriş kısmında kollarını açıp beklemeye başladı. O sırada pencerenin pervazında gezen kedi dengesini kaybederek aşağı düştü. Esnaf Anlı ise düşen kediyi havada yakalayarak hayatını kurtardı. Camı açık unutan Latte’nin sahipleri düşen kedinin öldüğünü zannedip ağlamaya başladı. Anlı’nın aşağıda kediyi kurtardığını gören sahipleri rahat nefes aldı.
Kediyi havada yakalayan Özgür Anlı “Esnaf arkadaşlarla çay içerken kedinin camda gezdiğini gördüm. Düşeceğini hissedip camın altına doğru gittim. Havaya bakarken düştüğünü görünce direk ellerimi açtığım ve yakaladım. Kedinin sahibi camı açık bıraktığı için kedi camdan dışarı çıkıyor. Kedi mermerde dolaşırken ayağı kayıp aşağı düştü. Kedi düştü diye sahipleri çığlık attı. Bir süre aşağı bakmadılar. Sonra benim kucağımda olduğunu görünce rahatladılar. Kedi düştüğünde titriyordu” dedi.
Esnaf arkadaşıyla çay içerken kediyi gören Adem Tekin “Özgürle çay içiyorduk. Kediyi camda görünce dedi ki ben de gideyim de düşebilir. Kedi düşünce havada yakaladı. Sahipleri Özgür’ün kediyi yakaladığını görmedikleri için ağladılar. Görünce rahatladılar” şeklinde konuştu.
Beyoğlu’nda bulunan İstiklal Caddesi’nde 13 Kasım 2022 Pazar günü bombalı bir terör saldırısı gerçekleşmiş, olayda ikisi çocuk 6 kişi yaşamını yitirirken 81 kişi de yaralanmıştı. Olaya ilişkin yürütülen soruşturma çerçevesinde, gözaltına alınan şüphelilerden, bombayı beton saksı kenarına yerleştiren şüpheli Ahlam Albashir’in de aralarında bulunduğu 19 şüpheli tutuklanarak cezaevine gönderilirken, gözaltına alınan ve aralarında Suriye’nin Azez bölgesinde yakalanan ‘Hüsam’ kod adlı şüphelinin de bulunduğu 5 şüpheli daha emniyetteki işlemlerinin ardından Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı’na sevk edildi.
Adliyeye getirilen 5 şüpheli, savcılıktaki ifadelerinin ardından ‘nitelikli kasten öldürme’, ‘göçmen kaçakçılığı’ ve ‘devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak’ suçlarından tutuklama talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edildi.
Meteoroloji yetkililerinin yaptığı uyarıların ardından, megakent İstanbul’da şiddetli rüzgar ile birlikte yağmur da etkili olmaya başladı. Bu sırada dışarıda olan vatandaşlar ise zor anlar yaşadı.
Taksim’de yürümekte zorlanan vatandaşların şemsiyesi ters döndü. Beyazıt’ta ise vatandaşlar yağmurdan duraklara sığınarak korunmaya çalıştı.
İstanbul’da sabah saatlerinden itibaren etkisini göstermeye başlayan rüzgar nedeniyle bir motosikletli 15 Temmuz Şehitler Köprüsü üzerinde ilerlemekte güçlük çekti.
Motosiklet sürücüsünün şiddetli rüzgardan etkilendiğini gören metrobüs şoförü metrobüsle, motosiklet sürücüsüne siper oldu. O anlar arkada seyir halinde olan bir başka sürücünün cep telefonu kamerasına yansıdı.
Olay, gece saatlerinde Küçükçekmece Cumhuriyet Mahallesi Turunc Sokakta meydana geldi. İddiaya göre, polis ekipleri şüpheli gördükleri aracı durdurmak istedi. Ekiplerin “dur” ihtarına uymayan araç ara sokaklarda kaçmaya başladı. Yoğun kovalama sonucunda ekipler kaçan aracı sokak arasında durdurmak istedi. Hızını alamayan araç sürücüsü sokakta bulunan 5 araca çarptı. Daha sonra havaya ateş açan şüpheli olay yerinden hızla uzaklaştı. Polis ekiplerin çalışması sonucu kaçan araç yakalanırken, sokakta bulunan 5 araçta hasar meydana geldi.
Beyoğlu’ndaki bombalı saldırıda 6 kişi hayatını kaybetmiş, 81 kişi de yaralanmıştı. 59 kişinin gözaltına alındığı terör saldırısına ilişkin bombacı kadın Ahlam Albashir’in de aralarında bulunduğu 19 kişi tutuklanmıştı. Saldırıyla ilgili gözaltına alınan 5 kişinin emniyetteki işlemleri tamamlandı. Şüpheliler adliyeye sevk edildi.
Türkiye’nin önemli spor yazarlarından biri olan gazeteci Hıncal Uluç, 83 yaşında İstanbul’da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Uluç’un vefatının ardından spor camiasından birçok kişi ve kulüp, taziye mesajları yayımladı.
Türkiye Futbol Federasyonu
“Türk basınının duayen isimlerinden, gazeteci, yazar ve spor yorumcusu Hıncal Uluç’un vefat ettiğini derin bir üzüntü ile öğrenmiş bulunuyoruz. Uzun yıllardır Sabah Gazetesi’nde köşe yazarlığı yapan Hıncal Uluç, futbol ve spor üzerine yazılar yazmış ve çok sayıda programda yorumlarda bulunmuştu. Merhum Hıncal Uluç’a Allah’tan rahmet; ailesi, yakınları ve basın camiasına başsağlığı ve sabır dileriz.”
Türkiye Basketbol Federasyonu
“Türk basın dünyasının duayen isimlerinden gazeteci, yazar ve spor yorumcusu Hıncal Uluç’un vefat ettiğini derin bir üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhuma Allah’tan rahmet, ailesine, sevenlerine ve basın camiasına başsağlığı dileriz.”
Adana Demirspor
“Türk spor basınının önemli isimlerinden, köşe yazarı ve spor yorumcusu Hıncal Uluç’un vefatını büyük bir üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Hıncal Uluç’a Allah’tan rahmet, ailesine ve tüm sevenlerine başsağlığı diliyoruz.”
Ankaragücü
“Spor basınının önemli isimlerinden Hıncal Uluç’un hayatını kaybettiğini üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız. Merhuma Allah’tan rahmet, ailesi, spor basını ve sevenlerine başsağlığı dileriz.”
Galatasaray
“Türk basınının duayen ismi Hıncal Uluç’un vefat haberini derin bir üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız. Merhuma Allah’tan rahmet; Uluç ailesine, Türk spor ve basın camiasına başsağlığı dileriz.”
Gaziantep FK
“Basınımızın önemli isimlerinden, Gaziantepli hemşehrimiz Hıncal Uluç’un vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız. Merhum Hıncal Uluç’a Allah’tan rahmet, ailesi, spor basını ve sevenlerine başsağlığı dileriz.”
İstanbulspor
“Gazeteci, yazar, spor yorumcusu Hıncal Uluç’un hayatını kaybettiğini üzülerek öğrendik. Hıncal Uluç’a Allah’tan rahmet, ailesine ve Türk basın camiasına başsağlığı dileriz.”
Medipol Başakşehir
“Türk basınının duayen isimlerinden Hıncal Uluç’un vefat haberini üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız. Merhuma Yüce Allah’tan rahmet, Uluç ailesine ve Türk basın camiasına başsağlığı dileriz.”