Kategori: İstanbul

  • İçişleri’nden İBB’de işe alımlar hakkında açıklama

    İçişleri’nden İBB’de işe alımlar hakkında açıklama

    İçişleri Bakanlığı’nca İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde yürütülen müfettiş incelemesi ile ilgili, “İstihdam edilen kişiler arasında Emniyet birimlerimizce ‘suç veya istihbarat kaydı’ bulunduğu bildirilen kişiler de mevcuttur. Hatta bu kişiler arasında hakkında terör sebebiyle adli soruşturma yapılmış, ‘Anayasal düzene karşı işlenen suçlar ve terör suçları’ sebebiyle mahkumiyet kararı almış kişiler de bulunmaktadır” açıklaması yapıldı.

    Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, televizyon programındaki Büyükşehir Belediyesi’nde terörle iltisaklı personel çalıştırıldığı iddiası ile ilgili bakanlık tarafından 3 aydır soruşturma yürütüldüğü, bu soruşturma nedeniyle 86 bin belediye çalışanının zan altında bırakıldığı, gelinen noktada müfettişlerin sadece 8 iltisaklı personel tespit edebildiği ve soruşturmanın boş çıktığı, halen belediyede 80 müfettişin çalıştığı beyanlarının gerçeği yansıtmadığı kaydedildi.

    ‘8 KİŞİLİK DENETİM EKİBİ GÖREVLENDİRİLMİŞTİR’

    Bakanlık makamının 20 Aralık 2021 tarihli onayı ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde 2019 yılından itibaren yapılan personel, ihale ve iş yeri ruhsatlarına ilişkin özel teftiş başlatıldığı belirtilerek, “Bu kapsamda mülkiye ve ticaret müfettişleri ile hazine ve maliye uzmanından müteşekkil 8 kişilik bir denetim ekibi görevlendirilmiştir. Bu kapsamda incelenen konulardan biri de personel işlerine ilişkindir. Personele ilişkin incelemenin amacı ise; personelin işe alım süreçleri, bunların güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırmalarının yaptırılıp yaptırılmadığını belirlemek, bunlar arasında terör örgütleri ile iltisaklı ve irtibatı bulunan kişilerin sayısını tam olarak tespit etmek ve mevzuatın emrettiği hukuki süreci işletmektir” denildi.

    Bu zamana kadar yapılan çalışmalar kapsamında; müfettişler tarafından İBB, İETT, İSKİ ve belediye şirketlerinde ilk defa işe alınan kişi sayısı ile bu kişiler hakkında güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yaptırılıp yaptırılmadığına ilişkin bilgilerin, belediyenin ilgili birimlerden temin edildiği daha sonra bu verilerin SGK verileri ile karşılaştırıldığı belirtildi. Bu listelerin emniyet ve adli birimlere gönderilip, kaç personel hakkında güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yaptırıldığı, kaç personel hakkında yaptırılmadığının da belirlendiği kaydedildi.

    ‘TERÖR SORUŞTURMASINDAN MAHKUMİYET ALANLAR VAR’

    Gelinen aşamada ilk defa işe alımlarda güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sürecinin gereği gibi işletilmediğinin anlaşıldığına dikkat çekilerek, şunlar kaydedildi:

    “Büyükşehir Belediyesince birçok personel hakkında hiç güvenlik soruşturması veya arşiv araştırması talebinde bulunulmadığı, bazı kişiler hakkındaki talebin ise müfettiş incelemesi başladıktan sonra apar topar yapıldığı anlaşılmıştır. İstihdam edilen kişiler arasında Emniyet birimlerimizce ‘suç veya istihbarat kaydı’ bulunduğu bildirilen kişiler de mevcuttur. Hatta bu kişiler arasında hakkında terör sebebiyle adli soruşturma yapılmış, ‘Anayasal düzene karşı işlenen suçlar ve terör suçları’ sebebiyle mahkumiyet kararı almış kişiler de bulunmaktadır. İBB Başkanı tarafından ‘müfettişler sadece 8 kişi bulabildiler’ şeklinde dile getirilen husus tamamen gerçek dışıdır. Bu kişiler daha müfettişler çalışmaya başlamadan önce İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen Din Alimleri Yardımlaşma Derneği (DİAYDER) hakkındaki soruşturmada isimleri geçen ve dernek ile bağlantılı olarak İBB şirketlerinde işe alındığı ve soruşturma kapsamında gözaltına alındıktan sonra işten çıkartıldıkları anlaşılan kişilerdir.”

    ’23 MÜFETTİŞ GÖREV YAPMAKTADIR’

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 86 bin çalışanını zan altında bırakacak hiçbir durum söz konu olmadığı kaydedilerek, “Çünkü yapılan incelemenin çalışanların tamamıyla hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Yapılan çalışmanın esası bu dönemde işe alınanlardan adli sicil kaydı ile emniyet birimlerinde arşiv kaydı bulunanların belirlenmesi ve Büyükşehir Belediyesi tarafından işletilmemiş olan hukuki sürecin işletilmesidir. Diğer taraftan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde halen 80 müfettişin çalışmakta olduğu iddiası da gerçeği yansıtmamaktadır. 5 Nisan 2022 tarihi itibarıyla İBB ve bağlı kuruluşlarında aktif olarak 23 müfettiş görev yapmaktadır. Bunlardan 8’i personel, ihale işlerinin özel teftişinde görevlidir. Diğer müfettişlerin tamamı şikayetler üzerine araştırma ve ön inceleme yürütmektedirler. Araştırma ve ön inceleme gibi görevlerin tamamen Teftiş Kurulunun inisiyatifi dışında şikayet ve ihbar mekanizması üzerine başlayan bir süreç olduğu izahtan varestedir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın müfettişler tarafından halen çalışma yürütülen bir konuda televizyonlarda kamuoyunu yanıltıcı açıklamalarda bulunmasının devam eden görevi etkileme amacını taşıdığı da aşikardır” denildi.

  • Terk edilen Nisa bebekten kötü haber

    Terk edilen Nisa bebekten kötü haber

    İstanbul Sağlık Müdürlüğü İl Ambulans Servisi Başhekimliği Pendik 11 No’lu Acil Yardım İstasyonu’nda Acil Tıp Teknisyeni olarak görev yapan Büşra Durmaz, 29 Mart Salı günü Pendik’te boş araziye bırakılmış bir bebek ihbarına gitti.

    Durmaz, bulduklarında aç olduğunu fark ettikleri bebeği emzirdi ve 3 aylık bebeğe kendi kızının ikinci adını verdi.

    BEYİN ÖLÜMÜ GERÇEKLEŞTİ

    Nisa Mihriban ismi verilen bebek, sağlık kontrollerinin ardından Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne götürüldü. Bir süre sonra sağlık durumu kötüye giden ‘Nisa Mihriban’ bebeğin yoğun bakım ünitesinde tedaviye alındı.

    3 aylık bebeğin bu sabah saatlerinde beyin ölümü gerçekleştiği öğrenildi.

    60 GÜVENLİK KAMERASI İNCELENDİ

    Bebeği bırakan anneyi bulmak için polis ekipleri çalışma başlattı. Çalışmalar kapsamında İstanbul Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü ekiplerince 60 güvenlik kamerası görüntüsü izlendi.

    Ebru S.’nin Maltepe Huzurevi Metro İstasyonu’ndan metroya binerek Pendik durağında indiği bilgisi edinildi. Polis, şüpheli anne Ebru S.’nin taksiye binerek Kavakpınar Mahallesi’nde bebeği bıraktığını tespit etti.

    Şüpheli anne Ebru S.’nin bebeğini terk ettikten sonra Tandoğan Caddesi’nde bir otomobile bindiği anların da güvenlik kamerasına yansıdığı öğrenildi.

    Polis plakadan otomobilin Gebze’de olduğunu tespit ederek şoför M.D.’yle iletişime geçti. M.D.’nin ifadesinde eskiden tanıdığı Ebru S. ile Pendik sahilde cinsel ilişkiye girdiğini ve ardından evine bıraktığını söylediği iddia edildi.

    GÖZALTINA ALINDI

    Polis ekipleri, şüpheli Ebru S.’yi dün saat 15.00 sıralarında evinin önünde yakaladı. Savcılık talimatıyla şüpheli Ebru S.’nin “Kasten öldürmeye teşebbüs” ve “Terk” suçlarından gözaltına alındığı öğrenildi.

    Şüpheli Ebru S.’nin emniyetteki ifadesinde 2019 yılında imam nikahlı evlendiğini, evliliğinden bir çocuğu olduğunu ve eşinden ayrıldıktan sonra çocuğunun eşinde kalmaya başladığını söyledi.

    Eşiyle ayrıldıktan sonra ailesinin yanına döndüğünü belirten Ebru S. ailesinin kendisini istemediği biriyle evlendirmeye çalıştığını öne sürerek ayrı eve çıktığını belirtti.

    “KADIN SIĞINMA EVLERİNİN SÜRESİ VAR”

    Bir süre sonra M.Ç. isimli biriyle cinsel birliktelik yaşadığını ve M.Ç.’yi bir daha görmediğini kaydeden Ebru S. kadın sığınma evine yerleştiğini ve orada hamile kaldığını öğrendiğini söylediği öğrenildi.

    Ebru S. ifadesini şu şekilde sürdürdü:

    “5 Ocak 2022 günü bir kız çocuğu dünyaya getirdim. Doğum yaptıktan sonra tekrar kadın sığınma evine gittim. Kadın sığınma evlerinin süresi var, her yerde 6 ay kalabiliyorsun. Benim sürem dolmuştu”

    Kadın sığınma evindeki bir kadının tavsiyesi üzerine başka bir kadının yanına gideceğini fakat kendisini bebekle kabul etmeyeceğini düşündüğünü söyleyen Ebru S. bu sebeple bebeğini bilmediği bir adreste 29 Mart saat 12.00 sıralarında bıraktığını söyledi.

    Şüpheli Ebru S. bıraktığı bebeğin babasına “Hamileyim” şeklinde mesaj attığını fakat baba M.Ç.’nin cevap vermediğini iddia etti.

    “BEBEĞİ BİRİ SAHİPLENSİN DİYE BIRAKTIM”

    Ebru S.’nin ifadesinde “Benim hamile kaldığımdan ailemin haberi yok. Bebeği biri sahiplensin diye bıraktım. Keşke devlete sığınsaydım, çok pişmanım. Zorda kaldığımdan dolayı bebeği herkesin görebileceği kamuya açık bir alanda bıraktım. Öldürme kastım yoktu. Zorda kaldığım için bıraktım” dediği kaydedildi.

    Şüpheli anne Ebru S.’nin emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi.

  • Annesini benzin döküp yakmak istedi

    Annesini benzin döküp yakmak istedi

    İstanbul’da yaşayan 64 yaşındaki Mecbure Yaşar ile oğlu Yasin Yaşar ve Hacı Muhammet Yaşar arasında araç ve evin satışı konusunda tartışma yaşandı. Uyuşturucu madde de kullandığı iddia edilen ve öfkelenen 25 yaşındaki Yasin Yaşar elindeki bidonda bulunan benzini annesinin üzerine dökerek ateşe vermek istedi.

    Kaçmaya çalışan kadını diğer oğlu Hacı Muhammet Yaşar kurtardı. Annesini yakmak isteyen Yasin Yaşar evin önünden ayrıldığı sırada komşusunun aracına benzini dökerek yaktı. İhbar üzerine olay yerine gelen polis ekipleri Yasin Yaşar’ı gözaltına aldı.

    GÖZYAŞLARI İÇİNDE YAŞADIKLARINI ANLATTI

    Yaşanan olayı anlatan anne Mecbure Yaşar oğlunun önce kendi araçlarını hurdaya satmak için yakmaya çalıştığını söyledi.

    Yaşar ,” Yandıktan sonra arabayı hurdaya satıp parasıyla uyuşturucu almak istiyordu. O sırada Hacı Muhammet gelip arabayı yakmasına izin vermedi. O sıra da bende ‘oğlum yapma, etme ne istiyorsan vereyim, yakma oğlum’ derken gelip benzini başımdan aşağı döktü. Çakmağı çakarken diğer oğlum geldi. Bende kaçtım. Kaçarken üç kere düştüm. Kaçamadım, gücüm yok düştüm süründüm. Ormanın içine kaçtım. Beni yakmaya çalıştı. Sonra arabayı yaktı. Daha sonra komşunun arabasını yaktı” diye konuştu.

    EVİ DE YAKTILAR

    Yaşanan olaydan 2 gün önce bir başka oğulda evin alt katını ateşe verdi. Evde maddi hasar meydana gelirken, bazı eşyalar kullanılamaz hale geldi. Anne Yaşar ” Evi Ümit diye bir oğlum var o alt katı yaktı. Yasin evin üst katını yaktı. Ben sığınma evinde kalırken Ümit evi istemiş Yasin vermeyince Ümit alt katı yaktı. Ben sığınma evindeydim benim haberim yoktu. Bana telefon geldi ‘evin yanıyor, ev bark gitti. Eve dön’ diye. Eve geldim böyle gördüm” şeklinde konuştu.

    Yine olay günü kullandığı işitme cihazları da zarar gören kadın duymakta güçlük çekerken , gözyaşları içinde yetkililerden yardım istedi. Gözü yaşlı anne “Biraz acısınlar bu nasıl bir evlat? Biz bunları neden büyüttük? Ağlayacak gücüm kalmadı” ifadelerini kullandı.

  • FETÖ’nün Marmara bölgesi yapılanmasına operasyon

    FETÖ’nün Marmara bölgesi yapılanmasına operasyon

    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, FETÖ’nün Marmara bölgesi yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturmada örgütün Suriçi, Surdışı ve Anadolu Büyükşehir olmak üzere 3 ana bölgeye ayrıldığı belirlendi. Örgüt üyelerinin sorumlu oldukları bölgelerde ‘büyükşehir hadimi, il hadimi, eyalet hadimi, il muhasebecisi, eyalet muhasebecisi, talebe mesulü ve mütevelli mesulü’ adıyla faaliyet gösterdikleri tespit edildi.

    Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin 22 Mart salı günü, İstanbul ve Bursa’da, 14 ayrı adrese eş zamanlı düzenlenen operasyonda, örgütün ‘Marmara Bölgesi Suriçi Büyükşehir’ yapılanmasında, sözde ‘Bayrampaşa İli Gaziosmanpaşa Eyaleti’ olarak adlandırılan yapıda görevli 11 FETÖ üyesi gözaltına alındı.

    FETÖ ÖĞRENCİ EVLERİNDE ÖRGÜTLENİYOR

    Şüphelilerin tutuklu ve hükümlü FETÖ üyelerinin ailelerine maddi yardım sağladığı, örgüt ideolojisini benimsemiş esnaflardan nakit para ve yardım kartları topladığı, dini duygularını istismar ettiği kişilerden kurban parası toplayarak, yurtiçi ve yurtdışında kurban kesimi, et dağıtımı yaptıkları ortaya çıkarıldı. Örgüt üyelerinin birbirleriyle internet üzerinden, şifreli uygulamalarla bağlantı kurduğu, kod isim kullandıkları, operasyon sırasında da kullandıkları telefonları pencereden attıkları belirlendi. Şüphelilerin yeniden yapılanma faaliyetleri kapsamında öğrenci evleri açarak, örgüte eleman sağlamaya çalıştığı, yurtdışı bazlı GSM hatları kullandığı da anlaşıldı.

    ÖRGÜT PARA TOPLAMAYI SÜRDÜRÜYOR

    Operasyonda şüphelilerin adreslerinde yapılan aramalarda 322 bin 180 TL, 93 bin 315 Amerikan doları, 4 bin 485 euro, 483 bin 580 TL değerinde altın, 27 bin 90 TL değerinde 21 adet ziynet eşyası olmak üzere, toplam 2 milyon 294 bin 931 TL’lik para ve değerli eşya ele geçirildi. Örgüt üyelerinin evlerinde tespit edilen, 100’er TL yüklü 129 adet yardım kartı, 33 cep telefonu ve dijital materyallerle, örgütsel dokümanlara da el konuldu.

  • Bebeğini çöpe atan anne gözaltında

    Bebeğini çöpe atan anne gözaltında

    İstanbul’un Sancaktepe ilçesinde dün çöp konteynerinde yeni doğmuş bebek cesedi bulundu.

    Polis ekiplerinin yaptıkları incelemede yeni doğduğu anlaşılan bebeğin boynuna dolanmış halde doğum kordonu olduğu tespit ederek soruşturma açıldı. Polis ekipleri olayla ilgili yaptıkları incelemede güvenlik kamerasının saat 08.00’de bir kadının çöp konteynerinin çevresinde dolaşırken görüntülendiğini belirledi.

    Yapılan incelemede bu kadının tekstil işçiliği yapan Pervin Y. olduğu ortaya çıktı. Bunun üzerine Pervin Y. gözaltına alındı.

    EŞİ ÇOCUK İSTEMEDİĞİ İÇİN ATMIŞ

    Cinayet Büro Amirliği’nde sorgulanan Pervin Y. 18 ile 5 yaşları arasında 5 çocukları olduğunu söyleyerek, yeni doğurduğu bebeği eşinin çocuk istememesi nedeniyle çöpe attığını söyledi.

    Pervin Y., bebeği gece yarısından sonra banyoda doğurduğunu, doğduğunda bebeğin ölü olduğunu belirtti. Şüpheli Pervin Y. “Eşim çocuk istemiyordu, sorun çıkarmasından endişe ederek hamile olduğumu ondan gizlemiştim. Bebeği bir süre banyoda beklettim. Daha sonra karanlıkta çöp konteynerine attım. Sabah tekrar kontrol etmeye gittim.” dediği öğrenildi. ,

    Poliste işlemleri tamamlanan Pervin Y. adliyeye sevk edildi.

  • İstanbul’da katliam: 3 ölü

    İstanbul’da katliam: 3 ölü

    İstanbul Bağcılar’da  henüz bilinmeyen bir nedenle 364. Sokak’ta tartışmaya giren Ramazan Onat, komşusu olduğu belirtilen Ahmet Kadir Çakır’ı silahla vurdu. Buradan otomobili ile ayrılarak 358. Sokak’taki evine gelen Ramazan Onat, evde de eşi Gülşen Onat’ı silahla vurduktan sonra aynı silahla intihar etti.

    İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri sokakta vurularak ağır yaralanan Ahmet Çakır’a ilk müdahaleyi yaparak en yakın hastaneye kaldırdı. Hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen Çakır’ın hayatını kaybettiği öğrenildi. Eve gelen sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde ise Gülşen Onat’ın hayatını kaybettiği belirlendi. İntihar eden Ramazan Onat ise ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Onat hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

    POLİS SOKAKTA VE EVDE İNCELEME YAPTI

    İhbar üzerine olay yerine gelen polis ekipleri, hem sokakta hem de evde detaylı inceleme yaptı. Yapılan incelemelerin ardından Gülşen Onat’ın cansız bedeni, cenaze aracıyla Yenibosna Adli Tıp morguna kaldırıldı.

    Ramazan-Gülşen Onat çiftinin bir çocuğu olduğu, o çocuğun da olay sırasında evde uyuduğu, yaşanan dehşetin ardından silah sesini duyan apartman sakinleri tarafından evden çıkarıldığı öğrenildi. Nalburda çalıştığı ifade edilen Ramazan Onat’ın vurduğu eşi Gülşen Onat’ın resim öğretmeni, komşusu Ahmet Çakır’ın da Metris Cezaevi’nde gardiyan olduğu belirtildi. Polisin olayla ilgili soruşturması sürüyor.

  • Asansörde çocuğa taciz girişimi

    Asansörde çocuğa taciz girişimi

    İstanbul’da yabancı uyruklu bir kişi, asansörde bir çocuğu taciz etmeye kalktı.

    Esenyurt ilçesi Pınar Mahallesi’nde bulunan bir sitede 27 Mart’ta saat 23.30 sıralarında yabancı uyruklu H.I. (35), S.A. (17) isimli çocuğun peşinden asansöre bindi. H.I., kapının kapanmasının ardından, çocuğu öpmeye ve vücuduna dokunmaya çalıştı.

    Yaşanan duruma tepki gösteren S.A., kapının açılmasıyla asansörden çıkarak evine gitti. S.A.’nın olayı ailesine anlatmasıyla polis ekiplerine haber verildi.

    Yapılan incelemeler sonucunda harekete geçen Esenyurt Çocuk Büro ekipleri, H.I.’yı yakalayarak gözaltına aldı. Yabancı uyruklu kişi, karakoldaki işlemlerinin ardından Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’na sevk edildi.

  • Bebeğe çamaşır sulu işkenceye hapis

    Bebeğe çamaşır sulu işkenceye hapis

    Bakırköy 8’inci Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davaya tutuklu sanık Ezgi Karaçalı, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemiyle (SEGBİS) katılırken taraf avukatları duruşma salonunda hazır bulundu. Duruşmada mahkeme başkanı tarafların boşandığını ve sanığın soyadının Karaçalı olarak değiştiğini söyledi. Müşteki avukatı sanığın olayın hemen ardından polis merkezine gidip verdiği ifadesinde suçunu itiraf ettiğini söyleyerek cezalandırılmasını talep etti. Duruşmada söz alan sanık avukatı, “Alınan 3 raporda da atılı suça ilişkin maddi bulgu belirtilmemiştir. Atılı suç ile illiyet bağı kurulmamıştır. Müvekkilimin beraatını ve tahliyesini talep ediyorum” dedi.

    “ÇOCUĞUM PARAMPARÇAYDI”

    Sanık avukatının savunma yaptığı sırada duruşmada gerginlik yaşandı. Baba Eray Korucu sanık avukatına yönelik “Senin çocuğun var mı? Benim çocuğum paramparçaydı. Sol elini kullanamıyor” diyerek bağırdı. Sanık anne Ezgi Karaçalı ise savunmasında “İşlemediğim bir suçtan dolayı 3 yıldır tutukluyum” diyerek beraatını talep etti.

    İNDİRİM UYGULANMADI

    Kararını açıklayan mahkeme heyeti sanık Ezgi Karaçalı’nın öz çocuğunu tasarlayarak ve eziyet çektirme yoluyla öldürmeye kalkışmasının sabit olduğunu belirterek 20 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verdi. Sanığın eyleminin kamu vicdanının yaralayan travmatik özelliğini dikkate alan mahkeme heyeti takdir indirimi uygulamadı. Mahkeme, cezanın infazından sonra başlamak üzere sanığın 20 yıl velayet hakkını kullanmaktan yasaklanmasına karar verdi.

     

  • Valilikten açıklama! Öğrencilere şiddete gözaltı

    Valilikten açıklama! Öğrencilere şiddete gözaltı

    İstanbul Valiliği, Esenler’deki özel bir yurtta bir yurt görevlisinin erkek öğrencilere yönelik şiddet uyguladığı görüntülere yönelik soruşturma başlatıldığını ve bu kapsamda şiddet uygulayan yurt görevlisinin gözaltına alındığını duyurdu. Öğrencilere yönelik şiddetin kınandığı açıklamada şu ifadelere yer verildi:

    “ÖĞRENCİLERİMİZE YÖNELİK ŞİDDET İÇEREN BU DAVRANIŞ ASLA KABUL EDİLEMEZ”

    “Basın yayın organları ve sosyal medya paylaşımlarında yer alan; Esenler İlçemizdeki özel bir erkek öğrenci yurdunda öğrencilere şiddet uygulayan yurt görevlisi, başlatılan adli soruşturma kapsamında gözaltına alınmıştır. İl Milli Eğitim Müdürlüğünce müfettiş görevlendirilerek idari soruşturma başlatılmıştır. Öğrencilerimize yönelik şiddet içeren bu davranış asla kabul edilemez, esefle kınıyoruz.”

  • Adliye önünde silahlı kavga: 3 ölü

    Adliye önünde silahlı kavga: 3 ölü

    İstanbul Küçükçekmece Adalet Sarayı önünde silahlı kavga çıktı.

    Duruşma sonrası iki taraf arasında çıkan kavgada 3 kişi öldü 1’i ağır 4 kişi de yaralandı. Olay yerine çok sayıda sağlık ve takviye polis ekibi gönderildi.

    Yaralılar için olay yerine ambulanslar sevk edildi. Özel harekat polisi çevrede geniş güvenlik önlemi aldı.

    Tarafların ‘silahlı yaralama’ ile ilgili bir duruşma sonrası adliye otoparkında karşı karşıya geldiği öğrenildi.

    Polisin olay yerindeki incelemesi sürüyor.