Kategori: İstanbul

  • Yolcu sayısı 100 milyonu aştı

    Yolcu sayısı 100 milyonu aştı

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, dünyanın en büyük havalimanı ve bölgenin en önemli küresel aktarma merkezi olan İstanbul Havalimanı’nın, 27 Eylül itibarıyla 100 milyonu aşkın yolcuya ev sahipliği yaptığını açıkladı.

    Bakan Karaismailoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, “29 Ekim 2018 tarihindeki açılışından itibaren İstanbul Havalimanı; iç hatta 27 milyon 343 bin 141, dış hatta 72 milyon 684 bin 722 yolcu olmak üzere toplamda 100 milyon 27 bin 863 yolcuyu ağırladı. İstanbul Havalimanı’nda 198 bin 46 iç hat uçak seferi, 507 bin 940 dış hat uçak seferi olmak üzere toplamda 705 bin 986 uçak seferi gerçekleştirildi. İstanbul Havalimanı dev kapasitesiyle, Türkiye’yi uluslararası bir aktarma merkezi yaptı. Fiziki alt yapısı, teknoloji yatırımları, hizmet kalitesi ile havacılık sektörünün adeta baş tacı oldu. Bu durum ülkemizi küresel havacılıkta zirveye taşıdı” dedi.

    ‘DÜNYANIN EN İYİ 10 HAVALİMANI’ SIRALAMASINDA 2’NCİ

    Öte yandan bakanlıktan yapılan yazılı açıklamaya göre, uluslararası aktarma merkezi konumunu her geçen gün daha da güçlendiren İstanbul Havalimanı, dünya çapında prestijli kurumların takdirini kazanarak art arda ödüller almaya devam ediyor. İstanbul Havalimanı, New York merkezli dünyaca ünlü ‘Travel and Leisure Dergisi’nin ‘World’s Best Awards 2021’ anketinde ‘Dünyanın En İyi 10 Havalimanı’ arasında yer aldı. Anket sonucuna göre, İstanbul Havalimanı; Incheon (Kore), Dubai, Hamad (Katar), Tokyo (Japonya), Hong Kong, Narita (Japonya), Zürih (İsviçre) ve Osaka (Japonya) gibi havalimanlarını geride bıraktı ve Changi Havalimanı’nın ardından 2’nci sırada yer aldı. Singapur Changi Havalimanı’nın 93,45 puanla 1’inci sırada yer aldığı listede, İstanbul Havalimanı 91,17 puanla 2’nci seçildi. Derginin okuyucularının oylarıyla belirlenen listede İstanbul Havalimanı, ilk 10 arasına en yüksek sıradan giriş yaptı. 11 Ocak’ta başlayan oylama, 10 Mayıs’ta sona ererken İstanbul Havalimanı’nın en yüksek oyu alan havalimanlarından biri olduğu vurgulandı.

    Avrupa’da en yoğun havalimanları sıralamasında 20 milyon 972 bin 497 yolcuya hizmet veren İstanbul Havalimanı ilk sırada yer aldı. Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü’nce açıklanan yılın 8 aylık verilerine göre, iç hatlarda 6 milyon 291 bin 783, dış hatlarda 14 milyon 680 bin 714 olmak üzere toplam 20 milyon 972 bin 497 yolcu trafiği oldu.

  • Sokak ortasında erkek çocuklarını taciz etti

    Sokak ortasında erkek çocuklarını taciz etti

    İstanbul Güngören’de, iki erkek çocuğunu sokak ortasında taciz ettiği iddia edilen Selahattin P., polis ekipleri tarafından yakalanarak gözaltına alındı. Selahattin P.’nin küçük çocukları taciz ettiği anlar, cep telefonu kamerasına yansıdı. Polisteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüpheli tutuklandı.

    Olay, önceki gün saat 23.30 sıralarında, Güngören Köyiçi’nde meydana geldi. İddiaya göre; Selahattin P. (71) isimli kişi, sokak ortasında Suriye uyruklu iki erkek çocuğunu yanına çağırdı. Selahattin P., çocuklarla bir süre konuştuktan sonra fiziksel olarak taciz etmeye başladı. Kendisini görüntüleyen bir vatandaşın tepkisiyle karşılaşan Selahattin P., olay yerini hızla terk etti. O anlar ise çevredeki bir kişi tarafından cep telefonu ile görüntülendi. Görüntülerin polis ile paylaşılması üzerine harekete geçen Sanal Devriye polis ekipleri, Selahattin P.’nin adresine ulaştı. Polis ekipleri tarafından gözaltına alınan Selahattin P., emniyette sorgulandı.

    “ÇOCUKLARA SARILDIM VE LAHMACUN VERDİM”

    Selahattin P.’nin emniyetteki ifadesinde; “İkamet ettiğim mahallenin tam hatırlayamadığım bir sokağında evime giderken, iki Suriye uyruklu, daha önceden tanıdığım ancak isimlerini bilmediğim çocuklarla karşılaştım. Beni görünce sarıldılar. Ben de çocuklara sarıldım ve onlara lahmacun verdim. İzletmiş olduğunuz kişi benim. Ben çocuklara cinsel istismarda bulunmadım. Suçlamaları kabul etmiyorum” dediği öğrenildi.

    Polisteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından İstanbul Bakırköy Adliyesi’ne sevk edilen Selahattin P.’nin tutuklanarak cezaevine gönderildiği öğrenildi.

  • Tuzağa düşürüp gasp ettiler: Cinsel tacize uğradım

    Tuzağa düşürüp gasp ettiler: Cinsel tacize uğradım

    İstanbul Pendik’te, iddiaya göre evlilik hazırlığında olduğu kadın doktor tarafından tuzağa düşürülerek, kendilerini polis olarak tanıtan kişilerin de aralarında bulunduğu 5 kişi tarafından darp edilen Hüseyin Çınar, tehdit ve silah zoruyla 260 bin liralık senet imzaladı. Köpeği, cep telefonu, saati ve cüzdanındaki para gasp edilen Çınar, cinsel tacize de uğradığını iddia etti.

    İddiaya göre, Beyoğlu’nda galericilik yapan Hüseyin Çınar (34) , yaklaşık 7 ay önce, sosyal medya aracılığıyla, Pendik’te bir hastanede çalışan asistan doktor Aslıhan B. (28) ile tanıştı. Arkadaşlıklarını ilerleten Çınar ile B., bir süre sonra sevgili oldu. Evlenme kararı alarak sözlenen sevgililer, Pendik’te ev tutarak birlikte yaşamaya başladı.

    Aslıhan B., bir süre sonra kendisinin ve ailesine ait şirketin borçları olduğunu, bunu ödeyemezse evlenmelerinin gecikeceğini belirterek sözlüsünden para istedi. Hüseyin Çınar , tanıdıklarından da borç alarak toparladığı 280 bin lirayı Aslıhan B.’ye verdi. Ekonomik durumu kötü olduğu öğrenilen asistan doktor Aslıhan B., ilerleyen zamanlarda da sözlüsünden para istemeye devam etti. Kredi kartlarının borçlarını Hüseyin Çınar’a ödeten Aslıhan B., öğrenci kardeşinin masrafları ile tatil parasını da ödettirdi.

    Geçtiğimiz hafta çarşamba günü sözlüsüyle buluşmak için çalıştığı hastaneye giden Hüseyin Çınar, Aslıhan B.’nin işinin uzadığını söylemesi üzerine birlikte yaşadıkları eve döndü. Kısa bir süre sonra eve gelen Aslıhan B.’nin arkasından 2 kişi daha içeri girdi. Kimliği henüz öğrenilemeyen kişilerden biri kendini komiser olarak tanıtırken, diğeri de polis kimliği gösterdi. Sözlüsü Aslıhan B.’nin akrabaları olduklarını söyleyen kişiler Hüseyin Çınar’ı silah zoruyla koltuğa oturttu. Şüpheliler, Aslıhan B.’nin borçlarını üstlenmesini istedikleri Çınar’ı darp ederken, eve 3 kişi daha geldi. Bu kişilerin gelmesinin ardından da hakaret ve tehdide devam eden şüpheliler, Hüseyin Çınar’ı soyarak taciz etti. Çınar’dan, evini satarak kendilerine vermesini isteyen kişiler, daha sonra tehdit ve silah zoruyla 260 bin liralık senet imzalattı. Sözlüsünün kardeşi tarafından zorla köpeği de alınan Çınar, cep telefonu, saati ve cüzdanındaki para gasp edildikten sonra yaka paça dışarı atıldı.

    Yaşadığı şoku atlattıktan sonra savcılığa giden Hüseyin Çınar, eski sözlüsü ile kendisini darp ederek zorla senet imzalatıp gasp etiklerini iddia ettiği kişiler hakkında suç duyurusunda bulundu.

    SOSYAL MEDYA ARACILIĞIYLA TANIŞMIŞLAR

    Asistan doktor Aslıhan B. ile sosyal medya aracılığıyla tanıştığını belirten Hüseyin Çınar “Sevgilimle 7 aydır beraberdik. Son 3 aydır aynı evde yaşıyorduk. Bu süre içerisinde kendisinin ve ailesinin borçlarının olduğunu, bunun evliliğimize engel olabileceğini, bu borçların bir an önce kapatılırsa daha yakın bir tarihte evlenebileceğimizi söyledi. Ben de kendisini sevdiğim için birikmiş paramı ve çevreden topladığım parayı verdim. İcra dairesinden bana 350 bin liralık haciz belgesi getirdi. Buna istinaden ben de kendisine 280 bin lira verdim. Yine banka vasıtası ile kendi kartlarına yatırdığım paralar, öğrenci kardeşine gönderdiğim yardım destek paraları, kardeşinin kız arkadaşıyla tatile giderken gönderdiğim tatil paralarına kadar gönderdim. Geçen süre içerisinde istek ve arzuları hiç bitmedi. Ekonomik durumları biraz bozuktu. Bu durumunu düzeltebilmek için şans oyunları oynuyordu. Burada da bazı kayıplar vermiş. Bu borçlar da birikince, kendisi bunalıma girdi. Geçen çarşamba her zamanki gibi hastanede buluşmak için beni çağırdı.

    SÖZLÜSÜNE TUZAK KURDU

    Pendik’te bir hastanenin kulak burun boğaz servisinde asistan doktordur. Burada buluşmak için gittim. Gittiğimde ‘Şu an çıkamıyorum’ dedi. Otoparka inmemi istedi. Otoparka inince aracını göremedim. Daha sonra bana ‘eve geç geliyorum canım’ dedi. Eve geçtikten 5-10 dakika sonra kendisi girdi. Girdikten sonra ‘canım ne haber’ der demez arkasından iki kişi girdi. Birisi komiser olduğunu iddia etti, diğeri de polis kimliğini göstererek ‘ben polisim’ dedi. Aslıhan B.’nin akrabaları olduğunu söylediler. Daha sonra beni koltuğa oturttular. Aslıhan’ın borçları olduğunu bunları benim üstlenmemi söylediler. Beni darp etmeye başladılar. Darp ettikten sonra kafama silah dayadı. Ardından eve 3 kişi daha girdi. Bu kişiler de beni darp etmeye başladı. Hakaret ve küfür ettiler. Üzerimi soyarak cinsel organlarıyla beni taciz ettiler. Ardından bana bazı evraklar ve kağıtlar imzalattılar. Beni dövmeye başladılar. Vücudumda morluklar var. Bununla ilgili darp raporu aldım. Kafama sıkıp faili meçhul kalabileceğini, emniyette de adıma bir takım çalışmalar yaparak her türlü suça alet edebileceklerini söylediler. Ailemden kalan mülkümü satmamı ve satarak zorla imzalattırdıkları senetlerin borçlarını ödememi istediler. 260 bin lirayı bulan 2 ayrı senet imzalattılar. İkinci senet 70 bin liraydı. Kendini polis olarak tanıtan kişi ‘bu da bizim buraya gelme masrafımız’ dedi. Kafama silah dayayarak, bu senedi de imzalattılar. Korkudan senetleri imzalamadım. Eski sevgilim Aslıhan B. ise bana bir iğne hazırladığını, bu iğneyi bana yaptıklarında kalp krizinden ölebileceğimi, raporlara bu şekilde geçireceklerini söylediler. Sonra beni yaka paça dışarı attılar. Siyah bir araca bindirdiler” diye konuştu.

    Çınar’ın avukatı Oğuzhan Veli Aras ise “Olaydan haberimiz olur olmaz İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurumuzu yaptık. Suçlar zaten resen kovuşturmaya tabi suçlar. Müvekkilim bu süreç içerisinde hem gaspa uğradı, hem nitelikli yağma, hem de hürriyeti tahdit suçuyla karşı karşıya kaldı. Suç duyurumuzu yaptıktan sonra ek delillerimizi sunduk. Zaten olayı duyduğunuz zaman kanınızı donduracak nitelikte insan onuruna yaraşmayacak muamelelerle karşı karşıya kaldı. Kendisinin saati, cüzdanındaki, para ve golden cinsi köpeği gasp edildi” dedi.

  • Başından vurduğu hamile eşini caddeye taşıdı

    Başından vurduğu hamile eşini caddeye taşıdı

    İstanbul Beyoğlu’nda 6 aylık bebeği olan ve 1 buçuk aylık hamile 17 yaşındaki genç kadın, kıskançlık nedeniyle evde tartıştığı 32 yaşındaki dini nikahlı eşi tarafından tabancayla başından vuruldu. Öfkeli koca, intihar süsü vermek için kucağına aldığı ağır yaralı eşini caddeye taşıyarak yoldan geçen araçlardan yardım istedi. Hastaneye kaldırılan genç kadın tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybederken, kocanın “intihar etti” yalanını Beyoğlu Asayiş Büro Amirliği ekipleri bozdu.

    Olay, geçtiğimiz çarşamba günü saat 18.00 sıralarında Beyoğlu Kaptanpaşa Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 6 aylık bebeği olan ve aynı zamanda 1 buçuk aylık hamile 17 yaşındaki Gülseren Mamuş ve dini nikahlı eşi Suat Ö. (32), kıskançlık nedeniyle tartıştı.

    Kavganın ardından alkollü olduğu öğrenilen Suat Ö. evden çıkarak uzaklaştı. Akşam saatlerinde ruhsatsız tabancasıyla eve dönen Suat Ö., Mamuş ile tekrardan tartışmaya başladı. Çıkan kavgada bir el camdan dışarıya ateş eden Ö., ikinci açtığı ateşle Mamuş’u başından vurdu. Olayın ardından sesleri duyan Suat Ö.’nün kuzeni Ceylan K. odasından çıkarak salona geldiğinde Mamuş’u yerde kanlar içerisinde yatarken gördü.

    KANLAR İÇERİSİNDE KALAN HAMİLE EŞİNİ KUCAĞINDA TAŞIDI

    Dehşete kapılan kadın, çiftin evdeki Sergül Ö. ismindeki 6 aylık bebeğini alarak odaya geçti. Tabancayı camdan dışarıya atan Suat Ö. ardından intihar süsü vermek için ağır yaralı eşi Gülseren Mamuş’u kucağına alarak dışarıya çıktı. Kanlar içerisinde kalan Mamuş’u kucağına alıp caddeye yürüyen Suat Ö., yoldan geçen Oğulcan K.’yı durdurup bindiği aracıyla Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesine götürdü. Yolda kalbi duran Gülseren Mamuş, hastanede yapılan müdahaleyle tekrardan hayata döndürüldü ancak beyin ölümü gerçekleşti, bir süre sonra da hayatını kaybetti. Genç kadının yapılan otopsisinde 1.5 aylık hamile olduğu ortaya çıktı. Öfkeli kocanın genç kadını kucağında caddeye taşıdığı ve araca bindirdiği anlar ise kameralara yansıdı. Bu olay yaşandığı esnada ise şahsın kuzeni, evdeki bebekle çıktığı caddede sinir krizi geçirdi.

    KARISINI BAŞINDAN VURUP İNTİHAR SÜSÜ VERDİ

    Olayın ardından Mamuş’un ölümüyle ilgili geniş çaplı çalışma başlatan Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği ekipleri, eşi Suat Ö. ve evde bulunan kuzeni Ceylan K.’yı sorguya aldı. Suat Ö. ise ifadesinde, Mamuş’un evde kıskançlık krizine girdiğini evde ruhsatsız tabanca ile intihar ettiğini söyledi. Ceylan K. ise olay esnasında odada bulunduğunu, 2 adet silah sesi duyduktan sonra odadan çıktığını ve Mamuş’u kanlar içerisinde yerde gördüğünü ifade etti.

    BEYOĞLU POLİSİ, İNTİHAR SÜSÜ VERİLEN CİNAYETİ ORTAYA ÇIKARTTI

    Bunun üzerine Beyoğlu Asayiş Büro Amirliği ekipleri, evde yaptığı çalışmalar sonucunda Suat Ö.’nün Mamuş’u tabancayla başından vurduğunu tespit etti. Tekrar ifadesi alınan Suat Ö., cinayeti itiraf etti. Evin dışına atılan tabancaya ve fişeklere ise polis tarafından el konuldu. Suat Ö. ise cinayet zanlısı olarak gözaltına alındı. Emniyette çeşitli suçlardan 6 adet kaydı bulunan katil zanlısı, işlemlerinin tamamlanmasının ardından sevk edildiği adliyede çıkartıldığı mahkemece “kasten adam öldürmek” suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.

    Gülseren Mamuş’un cenazesi ise Adli Tıp Kurumu’nda incelemelerinin tamamlanmasının ardından kılınan cenaze namazı sonrası Sarıyer Yeni Ayazağa Mezarlığı’nda toprağa verildi.

  • Maske uyarısı yaptı gözünü kaybetti

    Maske uyarısı yaptı gözünü kaybetti

    İstanbul’da metrobüste maske takması için uyarıda bulunduğu kişi tarafından dövülen güvenlik görevlisi Şükrü Turan, kırılan gözlük camlarının batmasıyla tek gözünü kaybetti. Olayın ardından gözaltına alınan Ömer Senem, emniyette ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Tek gözünü kaybetmesinin ardından işinden de olduğunu belirten Şükrü Turan, “Göğsünü gere gere gezmesi beni mahvetti. O insanın bir an önce içeriye atılmasını, cezasını neyse çekmesini istiyorum. Öncelikle Allah’a sonra Türk adaletine güveniyorum” dedi.

    Covid-19 salgını nedeniyle kamuya açık alanlarda maske zorunluluğu bulunuyor. Son 1.5 yıldır hem sokakta hem toplu taşımada maske takma tartışmaları yaşanıyor.

    Benzeri bir olay, Avcılar’da Mecidiyeköy istikametine giden metrobüste 25 Haziran 2021’de meydana geldi. İddiaya göre, Şirinevler’e gitmek için metrobüse binen özel güvenlik görevlisi Şükrü Turan, maskesiz olan Ömer Senem’i maske takması yönünde uyardı.

    Ömer Senem de, “Ben maskeyi takmıyorum, bana maske taktıracak kimse varsa gelsin taktırsın” karşılığını verdi. Diğer yolcuların da maske takması için uyardığı Ömer Senem, sinirlenerek, 48 yaşındaki Şükrü Turan’a yumruklar atmaya başladı. Kırılan gözlük camları gözüne batan Turan, kanlar içinde kaldı. Gelen polis ekipleri, Şükrü Turan’ı hastaneye götürürken, Ömer Senem’i de gözaltına aldı. Turan gözünden 3 defa ameliyat edildi.

    İFADESİNİN ARDINDAN SERBEST BIRAKILDI

    Küçükçekmece Polis Merkezi Amirliği’nde ifadesi alınan Ömer Senem, nefes almak için maskesini çıkardığını, bu sırada Şükrü Turan’ın “Maske tak” diyerek kendisini uyardığını söyledi. Nefes aldıktan sonra takacağını söylemesine rağmen Turan’ın “Biz de nefes alamıyoruz tak maskeni” diyerek eline vurduğunu iddia etti. Ömer Senem ifadesinde sinirlerine hakim olamadığını, aralarında karşılıklı arbede çıktığını, yolcuların kendilerini ayırdığını belirtti. Kendisine tekrar tokat atması üzerine sinirlenerek, Turan’a yumruklar attığını ifade etti. Ömer Senem de Turan’dan şikayetçi oldu. Şüpheli Ömer Senem’in emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından savcılık talimatıyla serbest bırakıldığı öğrenildi.

    “GÖZLÜK VARKEN BENİ YUMRUKLAMAYA BAŞLADI”

    Bir kamu bankasında güvenlik görevlisi olarak çalıştığını belirten Şükrü Turan, “O an öğle paydosuna girdik, Şirinevler’de bir işim olması nedeniyle metrobüse bindim. Bir arkadaşın maskesinin dirseğinde olduğunu gördüm. Kendi kendime ‘Başım belaya girmesin zaten öğle paydosuna denk geldim’ gibisinden düşündüm. Sonra ona maskesini neden takmadığını sordum. O da, ‘sıcaktan bunaldım, takmıyorum’ şeklinde cevap verdi. ‘Biz de sıcaktan bunalıyoruz, biz takıyoruz ama ortada bir pandemi süreci var, bir salgın var’ dedim. O da ‘Taktıracak olan taktırsın, takmıyorum’ dedi. Sonra itiş kakış oldu. Ben kavga etme taraftarı değildim fakat itiş kakış esnasında arkadaş, ne bileyim neyi düşündüyse gözümde gözlük varken beni yumruklamaya başladı. Metrobüsten indiğimiz sırada saldırdı ve sözlü tacizde bulundu. Tabi ki gözlüğün camı da gözüme girmişti. Normalde ambulansın gelmesi lazımdı, polis geldi. İkimizi aynı arabaya koyup Avcılar’da hastaneye götürdüler” dedi.

    “GÖZÜM GÖRME YETİSİNİ KAYBETTİ İŞİMDEN DE OLDUM”

    Bu ayın sonunda dördüncü kez ameliyat olacağını vurgulayan Turan “Görme tekrar geri kazanılsın diye ameliyat yapmıyorlar. Göz bebeğinin estetik olaraktan yuvada durması için ameliyat yapıyorlar. Gözüm şu an görme yetisini kaybetti, gözüm görmüyor. Çalışmış olduğum kamu bankasındaki işimden de oldum. Ben şu an gözüm görmediği için hiçbir işe el atamıyorum, hiçbir iş yapamıyorum. Bir maskenin bedeli bir lira, bir göze bedel mi bu? Ben o arkadaşa bunu sormak istiyorum. Ben sadece kendisini maske takması konusunda uyardım. Ben iki tane aşı olduğum halde bu maskeyi takıyorsam herkes bu maskeyi takmak zorunda. Bunu kendisinin de düşünmesi lazım. O da sonuçta bir insan. Bu hastalık ona da bulaşabilir” ifadelerini kullandı.

    “GÖĞSÜNÜ GERE GERE GEZMESİ BENİ MAHVETTİ”

    Şükrü Turan, “Ben acılar içinde kıvranırken o şahıs geceleri yorganını veya battaniyesini üstüne çekip rahat rahat uyudu. Ve göğsünü gere gere dışarı çıktığında ‘Metrobüste birisi bana maskeni tak dedi. Uyardı ben de dövdüm onu, gözünü kör ettim’ diye göğsünü gere gere gezmesi beni mahvetti. O insanın bir an önce içeriye atılmasını, cezasını neyse çekmesini istiyorum. Öncelikle Allah’a sonra Türk adaletine güveniyorum. Bir maske yüzünden, uyardığım için gözümün görme yetisini kaybettim. Bir maskenin bedeli 1 lira, 1 lira mı daha önemli yoksa bir göz mü daha önemli. İnsanlar birbirlerini maske takma yönünde uyardıklarında neden böyle agresif tepki veriyorlar” şeklinde konuştu.

    “SERBEST BIRAKILMASI BİZCE HUKUKA AYKIRI BİR DURUMDUR”

    Şükrü Turan’ın avukatı Mustafa Alpağut da, “Üniversite sınavına gireceğini söyleyen şüpheli serbest bırakılmıştır. Bu durum müvekkilimin bu süreçte çok büyük huzursuzluklar yaşamasına neden olmuştur. Müvekkilin gözünü kaybetmiş olmasına rağmen şüphelinin hala sokaklarda olması müvekkili büyük bir üzüntüye boğmuştur. Şüpheli netice sebebiyle ağırlaştırılmış yaralama suçunu işlemiştir, bu suçu canavarca bir hisle işlemiş olmasından kaynaklı 8 yıldan daha aşağı bir ceza almayacağı Türk Ceza Kanunu’nda sabittir. Buna rağmen sadece üniversite sınavına girecek olması nedeniyle serbest bırakılması bizce hukuka aykırı bir durumdur” dedi.

    “SAVCILIĞIN BU AŞAMADA TUTUKLAMA KARARI VERMESİNİ BEKLEMEKTEYİZ”

    Metrobüsün körüklü kısmındaki kameranın çalışmadığı şeklinde cevap aldıklarına da değinen Avukat Alpağut, “Ancak en arka kameradan müvekkile saldırı çok açık bir şekilde görülmektedir. Müvekkil ayağa kalkıp şüpheli şahsa yaklaştığı anda arka arkaya yumruk darbeleriyle karşı karşıya kalmıştır. Şüphelinin cezalandırılması için elimizden gelen her türlü gayreti düşüreceğiz. Fiilden kaynaklı pişman olduğuna dair hiçbir emare bulunmamaktadır. Keza üniversite sınavı da bitmiş olması sebebiyle savcılığın bu aşamada tekrar tutuklama kararı vermesini beklemekteyiz” diye konuştu.

    O ANLAR METROBÜS KAMERASINDA

    Metrobüsün hareket halinde olduğu sırada Ömer Senem’in Şükrü Turan’ın yüzüne defalarca yumruk attığı anlar metrobüs içerisinde yer alan kameraya yansıdı. Ayrıca metrobüs istasyonunun durak kamerasına yansıyan görüntülerde şüpheli Ömer Senem ile Turan arasında kısa süreli arbede yaşadığı görüldü.

  • Halde 15, evde 35, restoranda 50 lira

    Halde 15, evde 35, restoranda 50 lira

    İstanbul’da Gürpınar Balık Hali’nde hamsinin kilosu 15 lira, istavritin kilosu 20-25 lira, tekir ve barbunun kilosu boylarına göre değişerek 40-50 lira, mezgitin kilosu 20-25 lira, palamutun tanesi ise 15-20 olarak satılıyor.

    Balıklar halden çıkarak tezgahlara geldiğinde ise fiyatlar artıyor. Hamsinin kilosu tezgahlarda 25 liradan başlayarak 35 liraya kadar çıkıyor. İstavritin kilosu ise 25-35 lira arasında. Tekir ve barbunun fiyatı 40 liradan 60 liraya kadar değişiyor. Mezgit kilo fiyatı ise 25-35 lira arasında tezgahtan tezgaha farklılık gösteriyor. Palamut tanesi ise 25 liradan 35 liraya kadar boyuna göre değişkenlik gösteriyor.

    Restoran fiyatlarını ise öncelikle balıkların fiyatları daha sonra ise ayıklanmış balık almaları belirliyor. Balıklarını kendi ayıklayan restoranda hamsinin ve istavritin 400-500 gram aralığında değişen porsiyonu 40 lira olurken, kiloda ise hamsi 80, istavrit ise 90 lira. Palamutun tanesi 50 lira ile 90 lira, mezgitin kilosu 90 ile 120 lira, tekirin kilosu ise 50 ile 150 lira arasında değişiyor.

    “İSTANBUL’DA PAHALI KARADENİZ’DE UCUZ”

    Halden balık alan tezgah sahibi Kenan Kamur, “Hamsinin kilosu 15-16 lira, kasası da 190 liraya aldım. İstavriti de 200 liradan aldık kilosu 17 liraya geliyor. İstanbul’da biraz pahalı balık şu anda ama Karadeniz’de ucuz, 5-10 liraya istavrit var” dedi.
    Balıkçı Serdar Can, “Hal çıkış fiyatları 15 lira hamsi, palamut burada tanesi 15 lira, tezgahlarda da 20-25 lira boyuna göre, istavrit burada 20 lira, boyuna göre onlarda 30 liraya kadar çıkabiliyor. Tekir ve barbun da 20 lira ile 50 liraya kadar çıkabiliyor” diye konuştu.

    Balıkçı Ali Parlar ise, “İstavrit biraz sıkıntı kilosu yaklaşık 20-30 liraya geliyor. Hamsinin kilosu güne göre değişiyor, 15-20-25 lira oluyor. Tekir fiyatı yüksek olur o yüzden 40-50 lira arası. Satış yok, sıcaklardan dolayı, birazda ekonomiden dolayı” şeklinde konuştu.

    “UCUZ ALDIĞIMIZ ZAMAN UCUZ SATIYORUZ”

    Kadıköy’de balıkçılık yapan Yusuf Öztürk, “Fiyatlar uygun, 30-25 lira arası hamsi satıyoruz, 25 liraya istavrit satıyoruz. Palamutlar 600 gram yarım kilo arası 20-25 lira, 40 liraya geliyor 2 tanesi. Tekir 25 lira, barbun 40-50 lira arası. Fiyatlar çok uygun” dedi.

    Beşiktaş’taki balıkçı Yaşar Çay da fiyatların uygun olduğunu savunarak, “Hamsi 20 lira, 25 lira, palamutlar 20 lira, 25 lira, istavrit 20-25 lira, mezgit 25-30 lira. Hale giriş fiyatları uygun ama buraya gelene kadar kaç el değişiyor, kaç kişi bundan para kazanıyor, en son bize geliyor, bizden de vatandaşa. Biz ucuz aldığımız zaman ucuz satıyoruz zaten” diye konuştu.

    RESTORANLARDA FİYAT SABİT

    Restoran sahipleri ise maliyetlerin yükselmesinde işletme giderlerinin etkili olduğunu belirtiyor. Konuyla ilgili konuşan restoran sahibi Yurdaer Yıldız şunları söyledi:

    “Hamsi fiyatı değişse de bizde fiyatı değişmiyor, porsiyonu 30 lira, kilo fiyatı 80 liraya gelir. 33 lira istavrit, palamut 35 lira tanesi. Ortalama bugünkü fiyatları söylüyorum istavrit, palamut kilo fiyatları 85-90 liraya gelir, yarın daha da çok olabilir. Neden fiyat farkı yükseliyor, usta var, garson, kira var, faturalar var, vergiler var. Ayrıca benim balığın yanına verdiğim garnitürler var, ekmeği var, salatası var. İşletme maliyetleri, bunlar zaten karı o kadar yüksek şeyler değil.”

    Restoran işletmecisi Fırat Sarıkaş ise, “Hamsinin 1 porsiyonu 55 lira, biz temizlenmiş ürün aldığımız için bire bir fiyat oynuyor. Yarım kiloya yakın 400 gramdan fazla kullanıyoruz bir porsiyonda, bunun ustalık payı, kirası, giderleri birçok şeyi 55 liralık ücret çok fazla değil. Yani yarım kilosu 55 lira, istavritte temizlenmiş halde 55 lira. Palamudu 60 liraya veriyoruz. Biz iri palamut alıyoruz” şeklinde konuştu.

  • Sahte negatif Covid testi satan şebekeye operasyon

    Sahte negatif Covid testi satan şebekeye operasyon

    İstanbul’da Covid-19 sahte negatif test sonucu belgesi satan şebekeye 2. kez operasyon düzenlendi. Önceki gün düzenlenen operasyonda, 3 şüpheli gözaltına alınırken, çok sayıda sahte negatif belgesi, sürüntü çubuğu, PCR testi ele geçirildi. Ele geçirilenler İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde sergilendi. 24 Şubat’ta yine aynı şebekeye operasyon düzenlendiği belirtildi.

    İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 24 Şubat’ta kent genelinde yurt dışı bağlantılı sahte Kovid-19 raporu düzenleyen suç örgütüne yönelik operasyon düzenlemişti. Şüphelilerin doktor rolü yaparak Kovid testi yaptırmak için gelen kişilerden sokakta veya turizm acentesi içerisinde sürüntü örneği aldığı, kişiler uzaklaşınca örneği çöpe attığı anlar polis kamerasına yansımıştı.

    Suç örgütünün, sahte Kovid-19 test sonuçlarını online olarak kare kod sistemiyle teyit alınabilmesi amacıyla web sitesi kurdukları, müşterilere sahte negatif rapor çıkardıkları, bu sahte raporun kare kod ile doğrulanması yapılmak istendiğinde yine aynı web sitesine yönlendirilerek teyit yapılabildiği, raporlarda Sağlık Bakanlığının amblem ve başlıklarının gerçek raporda olması gerektiği gibi dizayn edildiği, imza ve kaşe kısmında aktif olarak görev yapan doktor isimlerinin kullanıldığı tespit edilmişti. Şüphelilerin rapor için 150 ile 300 dolar arasında para aldıkları belirlenmişti. Polis, İstanbul’da 8 adrese düzenlediği operasyonda aralarında örgüt lideri olduğu öne sürülen N.M’nin de bulunduğu 12 şüpheliyi yakalamış adliyeye sevk edilen şüphelilerden 3’ü tutuklanırken, 9’u adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.

    2. OPERASYON

    Mali şube polisi, önceki gün Esenler ‘de şebekeye ait 4 ayrı adrese ikinci dalga operasyon düzenlendi. Şebeke üyeleri, İstanbul 15 Temmuz Demokrasi Otogarı, İstanbul Havalimanı, Sabiha Gökçen Havalimanı ve turizm acentelerinin yoğun olduğu bölgelerde kara, deniz ve hava yolu araçları ile seyahat etme gereksinimi olan kişilere yüksek meblağlar karşılığında sahte Negatif Kovid raporu düzenledikleri tespit edildi. Operasyonda, E.K, M.S. ve B.F. isimli kişiler gözaltına alındı. Şüphelilerin adresinde yapılan aramalarda çok sayıda Kovid-19 test kiti, Kovid 19 sürüntü çubuğu ve Kovid 19 negatif test sonucu olan belgeler ele geçirildi. Gözaltına alınan şüpheliler adli makamlarca serbest kalırken, ele geçirirken malzemeler İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde sergilendi.

  • Sahte 80 bin dolarla dolandırıldı

    Sahte 80 bin dolarla dolandırıldı

    İstanbul Bakırköy’de iş insanı A.D.’nin, Nijerya uyruklu A.A.I.A.’dan 20 ton ekmek mayası karşılığında aldığı 80 bin dolar sahte çıktı. Şikayet üzerine gözaltına alınan şüpheli, adli kontrol hükümleri uygulanarak serbest bırakıldı.

    Olay, Bakırköy Kartaltepe Mahallesi’nde yaşandı. İddiaya göre, A.D. isimli iş insanı, 13 Eylül Pazartesi günü 3 yıldır ticaret yaptığı Nijerya uyruklu A.A.I.A. isimli kişiyle ekmek yapımında kullanılan 20 ton ekmek mayası alımında anlaştı.

    Daha önce A.A.I.A.’ya gıda maddesi satan A.D., 20 tonluk ekmek mayasının ilk ödemesine karşılık 20 bin, ikinci ödemede 80 bin, toplamda 100 bin dolar ödeme aldı.

    A.D. bir süre sonra 100 bin dolardan 80 bin doların sahte olduğunu anladı. Dolandırıldığını anlayan A.D. polise haber verdi. Olayla ilgili çalışma başlatan polis ekipleri, Nijerya uyruklu A.A.I.A.’yı gözaltına aldı. Dolandırıcılıkta kullanılan 802 adet sahte dolara ise el kondu. Önceki gün adliyeye sevk edilen şüpheli A.A.I.A. adli kontrol hükümleri uygulanarak serbest bırakıldı.

  • Defalarca tekmeleyip başında ölmesini bekledi

    Defalarca tekmeleyip başında ölmesini bekledi

    İstanbul Bayrampaşa, Kuru Gıda Hali’nde esnaflık yapan bir kişi, yavru kediyi defalarca tekmeledi. Can çekişen yavru kedinin başında ölmesini bekleyen kişi, süpürge ile sürüklediği yavru kediyi çöp konteynerinin yanına bıraktı. Kişinin yavru kediyi tekmeleyerek öldürdüğü o anlar, güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı.

    Olay, geçen pazar, Bayrampaşa’da bulunan Kuru Gıda Hali’nde meydana geldi. Burada esnaflık yapan R.A., işyerinin önünde bulunan yavru kediyi ayağıyla tekmeleyerek ezmeye başladı. R.A.’nın tekme attığı yavru kedi, yerde sürüklendi. Bulunduğu yerden kalkarak can çekişen yavru kedi, bir süre sonra olduğu yere yığıldı. Yavru kedinin başında dakikalarca ölmesinin bekleyen R.A., daha sonra süpürge ile kediyi sürükleyerek çöp konteynerinin yanında götürdü. Burada da süpürge ile yavru kediye vurmaya devam eden R.A., öldürdüğü yavru kediyi orada bırakarak olay yerinden uzaklaştı.

    R.A. GÖZALTINA ALINDI

    R.A.’nın kediyi tekmeleyerek öldürdüğü o anlar, sitenin güvenlik kameralarına yansıdı. Görüntülerin site yönetimi tarafından izlenmesi üzerine, durum polis ekiplerine bildirildi. Polis ekipleri, görüntüler üzerine tespit ettikleri şüpheli R.A.’yı gözaltına aldı.

    “İNŞALLAH CEZASINI BULUR”

    Olayın yaşandığı sitede çalışan Melek Mandalı, “Çok üzüldüm. Kendi denginde olmayan bir canlıya zarar vermesine çok üzüldüm. Bu bir can. Şiddetle kınıyorum. Polise ihbar etmişler. Duyduğuma göre adamı yakalamışlar. İnşallah cezasını bulur” dedi.

    “O HAYVANIN CANINI O MU VERMİŞ?”

    Fatma Aktuna ise “O adamı hapse atsınlar. O hayvanın canını o mu vermiş? Ben olsam, o adamın yüzüne tükürürüm” diye konuştu.

  • Aynı caddede 2 ayrı cinayet

    Aynı caddede 2 ayrı cinayet

    İstanbul Bahçelievler’de Mahmutbey Caddesi’nde iki ayrı noktada aynı saatte çıkan silahlı kavgalarda 2 kişi hayatını kaybederken, 1 kişi yaralandı. Amca yeğen arasında alacak verecek meselesi yüzünden çıkan silahlı kavgada, amca kaldırıldığı hastanede hayatını kaybederken, yeğen yaralandı. Diğer olayda caddede karşılaşan husumetli iki kişi arasında çıkan silahlı kavgada da 1 kişi öldü.

    Şirinevler Mahallesi Mahmutbey Caddesi üzerinde dün saat 16.00 sıralarında iki ayrı noktada silahlı kavgalar çıktı. İddiaya göre, Önder Sokak ile Mahmutbey Caddesi’nin kesiştiği noktada Yunus T. amcası Necdet Taşkın ile karşılaştı. İkili arasında alacak verecek meselesi yüzünden tartışma çıktı. Amca ve yeğen, tartışma sonrası birbirine silahla ateş etti.

    AMCA KALDIRILDIĞI HASTANEDE HAYATI KAYBETTİ

    Amca Necdet Taşkın ile yeğeni Yunus T. yaralandı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yaralı Necdet Taşkın kaldırıldığı Bahçelievler Devlet Hastanesi’nde yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Yaralanan yeğen Yunus T.’in Bakırköy Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ndeki tedavisi devam ediyor.

    “BENİM BABAMI KİM VURDU”

    Olay sonrası babasının vefat haberini alan kızı otomobille Mahmutbey Caddesine geldi. “Benim babamı kim vurdu?” diyerek bağıran kızı, babasının katilinin kim olduğunu öğrenmeye çalıştı. Polis ekipleri ve yakınları tarafından sakinleştirilen kadın, geldiği otomobile binerek olay yerinden ayrıldı.

    HUSUMETLİSİNİ CADDE ÜZERİNDE SİLAHLA VURARAK KAÇTI

    Mahmutbey Caddesi’nde aynı saatte meydana gelen bir diğer olayda iddiaya göre, ismi öğrenilemeyen husumetli iki kişi, Mahmutbey Caddesi ile 4. Sokak kesişiminde karşılaştı. Aralarında çıkan sözlü tartışmanın ardından biri, belinden çıkardığı silahla husumetlisine kurşun yağdırarak kaçtı. Hastaneye kaldırılan yaralı tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybederken, polis ekipleri kayıplara karışan şüpheliyi yakalamak için çalışma başlattı.