Kategori: İstanbul

  • Galata Kulesi merdivenlere 3 boyutlu resmedildi

    Galata Kulesi merdivenlere 3 boyutlu resmedildi

    Galata Kulesi’nin üç boyutlu figürü Beyoğlu Meşrutiyet Caddesi’ndeki merdivenlere resmedildi. Merdivenleri sanat eserine dönüştüren çizimin, fotoğraf tutkunlarının ilgisini çekmesi bekleniyor.

    Beyoğlu Belediyesi tarafından ilçenin farklı noktalarında bulunan merdivenleri güzelleştirmek amacıyla üniversitelerle iş birliği yapılarak başlatılan çalışmalara bir yenisi daha eklendi. İstanbul Galata Üniversitesi iş birliğiyle, Galata Kulesi’nin üç boyutlu figürü Ukraynalı ünlü sokak sanatçısı Alex Maksiov ve üniversiteli öğrenciler tarafından üniversitenin yanında bulunan merdivenlere resmedildi. Renkli görüntülere sahne olan çalışmanın tamamlanmasıyla birlikte merdivenler yeniden vatandaşların kullanımına açıldı. Merdivenlere resmedilen Hezârfen Ahmed Çelebi de dikkat çeken detaylar arasında yer aldı.

    BEYOĞLU TARİH, KÜLTÜR VE SANAT ŞEHRİ

    Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız, bugünün kendileri için çok anlamlı olduğuna dikkat çekerek, “Beyoğlu’nun tarihi kimliğine vurgu yapan sanat ve kültür yönüne vurgu yapan bir programda bir aradayız. Çok anlamlı çünkü Beyoğlu bir tarih, kültür ve sanat şehri. Yeni trendiyle turizm ve üniversiteler şehri. Yaklaşık 20’ye yakın üniversitemiz var. Bu dönemde üniversitelerimizle yakın iş birliği yapmak suretiyle Beyoğlu’nun kültür, sanat ve tarih yönünün öne çıkaracak tarihi iş birlikleri yapıyoruz” dedi.

    “MERDİVENLERİ, KÖR DUVARLARI SANATLA BULUŞTURACAĞIZ”

    Daha önce de Mimozalı Kadın portresiyle renklenen Beyoğlu’nun merdivenlerinin, kör duvarlarının sanatla buluşacağına dikkat çeken Yıldız, “Bugün yine üniversitemizin gençleri Ukraynalı ünlü sokak sanatçısı Alex Maksiov’la birlikte sokak boyama çalışmasını başarılı bir şekilde ortaya koydular. Sanatçının ruh dünyasını anlamak çok önemli. Ressamımız Beyoğlu’nun kimliğini çok iyi anladığını ortaya koydu. Gerek aşağıdan, gerek yukarıdan Galata Kulesi ve Hezarfen’i nakşetti. Üç boyutlu ve en güzel görüntü alınan noktalar belirlendi. Burada gençlerin fotoğraf çektirdiklerini öğrendik. Beyoğlu’nda yapacağımız daha çok iş var. Sanat, müzik, resim ruhunu kültürün her noktasını Beyoğlu’nun her noktasıyla buluşturmuş olacağız” diye konuştu.

    Galata’nın ruhunu yansıtabilmek için gelmeden önce de araştırmalar yaptığını dile getiren Alex Maksiov ise, “Burada olmaktan dolayı çok mutluyum, davet için de çok teşekkür ediyorum. Bu çalışmanın bütün turistlerin buraya gelmesine de etki göstereceğine inanıyorum” dedi.

    “ÜNİVERSİTELER KONUMLANDIĞI YERİ GÜZELLEŞTİRMELİ”

    İstanbul Galata Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı da yaptığı teşekkür konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

    “Galata Üniversitesi’ne bu imkanı verdikleri için çok teşekkür ediyorum. Üniversitemiz eğitim hayatına yeni başladı. Pandemi sürecinde zorluklar içerisinde eğitim faaliyetlerimizi yürütüyoruz. Üniversite konumlandığı yeri güzelleştirmeli ve kaynaşmalı. Bu felsefeyle hareket ederek biz de üzerimize düşeni yaptık.”

    Üniversitenin rektörü Özgür Çengel ise, “Üniversite sadece eğitim öğretim faaliyetlerinin yapıldığı yer olmayıp öğrencilerine çevreye ve dolayısıyla tüm paydaşlarına sürekli hizmet eden, bu kapsamda bulunduğu çevresindeki paydaşlarına sosyal, kültürel ve sanatsal olarak bütünleştiren bir kurumdur. Üniversite denilince aklımıza gelmesi gereken ilk şey yerel ve evrensel kültürlerdir. Galata semtinde birçok kültür yaşamıştır ve yaşamaktadır. Eğitim her şeyden öteye bireylerin sadece teorik değil, hayatla bütünleşen dünyayı iyi tanıyan sosyal bireyler olmasını hedeflemektedir. Üniversitemizin iş birliğiyle bu felsefeden yola çıkarak dünyaca ünlü sanat artisti Alex Maksiov tarafından yapılan bu sanat eserinin semtimize hayırlı olmasını temenni ediyorum” diye konuştu.

  • Baba-oğul 5 gün arayla virüs kurbanı

    Baba-oğul 5 gün arayla virüs kurbanı

    İstanbulda’da, koronavirüs karantinasının son gününde evde kalp krizi geçiren Burak Genç (29) kaldırıldığı hastanede kurtarılamazken, babası Mehmet Genç (49) de, koronavirüs tedavisi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. 5 gün arayla hayatlarını kaybeden baba- oğul, memleketleri Rize’nin Güneysu ilçesinde toprağa verildi.

    İstanbul’da yaşayan Mehmet Genç ve oğlu Burak Genç’e, 28 Ekim’de görülen semptomlar üzerine hastanede koronavirüs testi yapıldı. Test sonuçları pozitif çıkan baba Mehmet Genç, hastanede tedaviye alınırken, oğlu Burak Genç de evde karantina altına alındı. Evde izole olan Burak Genç, karantinasının son günü olan 6 Kasım’da, babasının durumunun ağırlaştığını öğrenmesi üzerine internet ortamında, ‘hastaların nasıl entübe edildiğine’ ilişkin araştırma yaptı. Burak Genç, bilgisayarda araştırma yaptığı sırada aniden fenalaşarak yere yığıldı. Aile fertlerince hastaneye kaldırılan ve yapılan kontrollerde kalp krizi geçirdiği tespit edilen Burak Genç, doktorların tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamadı. Burak Genç’in cenazesi, memleketi Rize’nin Güneysu ilçesine bağlı Gürgen köyünde toprağa verildi.

    BABASI DA KURTARILAMADI

    Burak Genç’in ölümünün ardından tedavisi süren ve hastane durumu ağırlaşan baba Mehmet Genç de dün hayatını kaybetti. 3 çocuk babası Mehmet Genç, bugün salgın tedbirleri altına kılınan cenaze namazının ardından, daha önce oğlunun defnedildiği kabristanlıkta, gözyaşları arasında toprağa verildi. Baba ve oğlunun 5 gün arayla yaşamlarını yitirmesi, akrabaları, ailesi ve komşularını hüzne boğdu.

  • İstanbul’da suya zam teklifi geri çekildi

    İstanbul’da suya zam teklifi geri çekildi

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi, İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresinin (İSKİ) su fiyatlarına zam teklifini, mayıs 2021’de görüşülmek üzere komisyona iade edilmesine karar verdi.

    İSKİ Genel Kurulu, yeni tip koronavirüs tedbirleri kapsamında Avrasya Gösteri Merkezi’nde gerçekleştirildi.

    Meclis 1. Başkanvekili Zeynel Abidin Okul başkanlığında yapılan toplantıda İSKİ Genel Müdürü Raif Mermutlu, bütçe, devam eden ve planlanan yatırımlar üzerine sunum gerçekleştirdi.

    2021 yılı gelirlerinin 7 milyar 354 milyon 500 bin TL olduğunu ifade eden Mermutlu, gider bütçesinin ise 7 milyar 959 milyon 457 bin TL olarak hesaplandığını söyledi.

    2021 yılı bütçe alternatifleri üzerine de açıklamalarda bulunan Mermutlu, mevcut tarifeye zam yapılmaması durumunda 1 milyar 851 milyon 920 bin TL bütçe açığı olacağını dile getirdi.

    Mermutlu, su fiyatlarına yüzde 25 zam yapılması durumunda bütçe açığının 604 milyon 957 bin TL olacağını, yüzde 25 zammın yanı sıra yüzde 11,76 artışla ise bütçenin 128 milyon 257 bin TL kara geçeceğini kaydetti.

     “TÜFE uygulamasını tekrar talep ediyoruz”

    Kademeli tarife uygulamasının 2019’da değiştirilmesiyle birinci kademeden yararlananların sayısının arttığını belirten Mermutlu, “Ocak 2021’de birinci kademede birim fiyatını 5,63, ikinci kademe birim fiyatını 8,45 talep ediyoruz. Bakım bedelini almıyoruz, insani kullanım hakkı devam ediyor. Kaldırılan TÜFE uygulamasını da tekrar talep ediyoruz.” diye konuştu.

    Kayıp kaçak oranının 2019’da yüzde 22,31 olduğunu bildiren Mermutlu, fiyat artış talebinin gerekçelerini ise şöyle sıraladı:

    “İstanbul’un altyapı yatırım ihtiyacının nüfus artışına paralel olarak devam etmesi, eskiyen ve ömrünü yitirmiş ekipman ve tesislerin bakım ve yenilenme ihtiyacı, artan elektrik ve personel giderleri, dövize bağlı olarak artan ithal ekipman ve kimyasal madde giderleri, Melen sistemine ilave konuşacak motopomp maliyeti, 2018 Aralık ayından itibaren su fiyatlarını azalması.”

    Mermutlu’nun konuşmasının ardından siyasi parti temsilcileri grupları adına genel kurulda konuştu.

    ‘Kırsal Mahalle’ yasası tartışma yarattı

    Silivri Belediye Başkanı ve MHP Grup Başkanvekili Volkan Yılmaz, köylere indirimli su verilmesi uygulamasına son verilmesine tepki göstererek çiftçilerin mağdur edildiğini savundu.

    Yılmaz, TBMM’de geçen ay kabul edilen ‘Kırsal Mahalle’ yasasına değinerek şöyle konuştu:

    “Çiftçileri ve hayvancılığı desteklemek için ‘kırsal mahalle’ diye bir yasa tasarısı Meclisten geçti. Bu yasa tasarısının birçok avantajı var. Köylüye, çiftçiye ve hayvancıya ucuz suyu öngörüyor. Ben buradan AK Partili, MHP’li milletvekillerine çiftçi, köylü ve dezavantajlı gruplar için çok teşekkür ediyorum. Esasında sizlere de teşekkür etmek isterdim ama bu yasa tasarısını CHP ve İyi Parti ve HDP ret oyu verdi. Dolayısıyla sizlere teşekkür etmediğim gibi her fırsatta söylediğimiz gibi, milletin efendisi köylüye sizleri havale ediyorum.”

    İYİ Parti ve CHP’li üyelerin tepkileri üzerine Yılmaz, “HDP, ‘evet’ oyu verdi mi diyeyim?” şeklinde konuştu.

    AK Parti adına konuşan meclis üyesi Sedat Demirtaş ise İSKİ’nin bir yılda neredeyse yatırım bütçesi kadar borca girdiğini belirterek, devam eden bütün projelerin AK Parti döneminde başlatıldığını öne sürdü.

    CHP Grubu adına konuşan meclis üyesi Ülkü Sakalar, pandemi ve meclisin aldığı kararlar sebebiyle İSKİ’nin gelirlerinin düştüğünü anlattı.

    Sakalar, MHP’li Volkan Yılmaz’ın köylere indirimli su verilmesinin kaldırılmasıyla ilgili eleştirilerine cevap vererek, İBB meclisinin indirim yetkisi olmadığını ve sorunun TBMM’de yasa ile çözülmesi gerektiğini ifade etti.

    Sakalar, yatırımların devam etmesi için bütçede ön görülen fiyat artışlarının yapılması gerektiğini aksi takdirde borçlanma yoluna gidileceğini aktardı.

    Komisyon su zammı teklifinin iadesini istedi

    Tarife Komisyonu Başkanvekili Halit Cebeci, İSKİ’nin komisyona gönderdiği yazıda yüzde 25 zammın dışında ayrıca enflasyon oranında yüzde 12 zam talep ettiğini bildirdi.

    Cebeci, yüzde 25 artı enflasyon oranındaki zam teklifinin komisyona iadesini talep ettiklerini söyledi.

    Yapılan oylamada karar oy birliğiyle kabul edilerek, zam kararı mayıs 2021’de görüşülmek üzere ilgili komisyonlara geri çekildi.

    Gündem maddelerinin görüşülmesinin ardından İSKİ bütçesi, oy birliği ile kabul edildi.

  • Parkta terör örgütü sembollerini andıran görsellerle ilgili soruşturma

    Parkta terör örgütü sembollerini andıran görsellerle ilgili soruşturma

    Küçükçekmece’de yenilenen çocuk parkında kullanılan görsellerin terör örgütünün sembollerini andırdığı gerekçesiyle soruşturma başlatıldı.

    Küçükçekmece Kaymakamı Turan Bedirhanoğlu, yaptığı açıklamada İstasyon Mahallesi’nde bulunan Atatürk Parkı’nda yenileme çalışmalarının ardından ortaya çıkan sembollerle ilgili vatandaşlardan yoğun şikayet aldıklarını belirtti.

    Yaptıkları incelemede, parkta terör örgütünün kullandığı sembollere benzeyen bazı görsellerin ortaya çıktığını tespit ettiklerini söyleyen Bedirhanoğlu, bunların kaldırılması için ekiplere talimat verdiğini ve söküm işlemlerinin başladığını kaydetti.

    Olayı adli mercilere bildirdiklerini dile getiren Bedirhanoğlu, konuyla ilgili soruşturma başlatıldığını ifade etti.

    Bu arada, Atatürk Parkı’na gelen Küçükçekmece Belediyesi ekipleri de söz konusu görsellerin söküm çalışmalarını sürdürüyor.

  • Taciz iddiası kaçak hastaneyi ortaya çıkardı

    Taciz iddiası kaçak hastaneyi ortaya çıkardı

    İstanbul Esenyurt’ta muayeneye gittiği yabancı uyruklu doktorun kendisini taciz ettiğini iddia eden kadının, polise şikayette bulunması üzerine, yaklaşık 5 aydır bir binanın bodrum katındaki sığınakta ‘Hayır Derneği’ adı altında kiralanan, yabancılara yönelik faaliyet gösteren kaçak hastane ortaya çıkarıldı. Çeşitli üniteler oluşturulan korsan sağlık merkezindeki eşyalara el konuldu, olayla ilgili 3 kişi gözaltına alındı.

    Olay, Yeşilkent Mahallesi’nde bulunan 3 katlı apartmanın ‘Hayır Derneği’ olarak kiralanan ve bu doğrultuda faaliyet gösterdiği öne sürülen sığınağında meydana geldi. İddiaya göre, 27 yaşındaki Mısır asıllı Türk vatandaşı kadın H.A., böbreğinde ağrılar çektiğini belirterek, buraya muayene olmaya geldi. İddialara göre Iraklı doktor M.B, kadın asistanından dışarı çıkmasını istedi ve daha sonra muayene edeceğini söylediği kadından soyunmasını istedi. Sarılıp elle tacizde bulunan, “Seni öpebilir miyim?” dediği öne sürülen doktoru iterek dışarı çıkan kadın, bağırarak tepki gösterdi. Kadın, daha sonra 155’i arayarak kendisine tacizde bulunulduğunu anlatıp, doktor hakkında şikayetçi olmak istediğini söyledi.

    SIĞINAĞI KORSAN HASTANEYE ÇEVİRMİŞLER

    Şikayet üzerine harekete geçen Esenyurt Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro ekipleri, burada çalışanların terk edip kaçtığı sözde hayır derneği olarak kullanılan sığınağın içerisinde eczane, diş hastalıkları kliniği, kadın doğum, çocuk hastalıkları, hacamat, estetik ve laboratuvar olarak kullanılan bölümleri bulunan korsan hastane ve çok miktarda cihaz tespit etti.

    Yapılan incelemede sığınağın girişinde kayıt yapmayan sadece izleme amaçlı yerleştirilen güvenlik kameraları bulunduğu, buraya giren çıkanların bu yolla kontrol edildiği, polislerin geldiğini fark edince pencere görünümlü gizli bir çıkıştan arka bahçeye geçip kaçtıkları belirlendi.

    KAMERADA POLİSLERİ GÖRÜNCE GİZLİ KAPIDAN KAÇMIŞLAR

    Polis içeride yaptığı araştırmanın ardından, aralarında Irak uyruklu belirtilen doktorun da bulunduğu çalışanların kimlik ve adres bilgilerini tespit edip harekete geçti. Esenyurt Emniyet Asayiş Büro ekipleri eş zamanlı baskın yaparak 3 şüpheliyi gözaltına aldı. Taciz şikayetinde bulunarak kaçak hastanenin ortaya çıkmasını sağlayan H.A. ve 3 şüpheli Esenyurt Polis Merkezi’ne götürüldü. Tacizde bulunduğu iddia edilen doktor aranıyor.

    MÜHÜRLENEN SIĞINAKTA PCR TEST KİTLERİ DE BULUNDU

    Polisin haber vermesi üzerine İlçe Sağlık Müdürlüğü ve Esenyurt Belediyesi zabıta ekipleri de adreste incelemelerde bulundu. İncelemelerin ardından el konulan cihazlar kamyonlarla yediemin deposuna götürülürken, kaçak hastane olarak kullanılan sığınak mühürlendi. El konulan malzemeler arasında koronavirüs tespitinde kullanılan PCR test kitleri de bulunduğu öğrenildi. Şikayetçi kadın Türkçeyi iyi konuşamayınca ifadesi çağrılan tercüman yardımıyla alındı. Şüphelilerin işlemleri sürüyor.

    İKİ KAÇAK YER DAHA TESPİT EDİLDİ

    Soruşturmayı derinleştiren Esenyurt Asayiş Büro ekipleri, Fatih Mahallesi’nde kaçak diş polikliniği ve Bağlarçeşme Mahallesi’nde kaçak göz muayenesine baskın düzenledi. Yapılan baskınlarda yabancı uyruklu 1’i kadın 2 kişi daha gözaltına alındı. Böylece 2’si Suriyeli, 3’ü Iraklı olmak üzere gözaltına alınanların sayısı 5’e çıktı. Şüphelilerin doktor olduklarına dair herhangi bir belge sunamadıkları öğrenildi.

  • İstanbul Sultangazi’de mavi akan dere

    İstanbul Sultangazi’de mavi akan dere

    İstanbul Sultangazi’de Alibeyköy Barajı’na kadar ulaştığı belirtilen kimyasal atıkları dereye boşalttığı belirlenen kot yıkama atölyesi mühürlendi.

    Sultangazi Cebeci Mahallesi Dökümcüler Sitesi’nden Alibeyköy Barajı’na uzanan dere, kimyasal atıklar nedeniyle siyah ve mavi tonlarda akmaya başladı. Pek çok fabrikanın bulunduğu bölgede tamamen siyah ve mavi renge bürünen dere çevre kirliliğini gözler önüne serdi. Derenin hemen yanında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İSKİ’nin Atıksu Terfi Merkezi’nin bulunması da dikkat çekti.

    Konu ile ilgili çalışma başlatan Sultangazi Belediyesi ekipleri, Dökümcüler Sitesi’nde bulunan bir kot yıkama atölyesin de incelemelerde bulundu. Kot yıkama atölyesinin iş yeri açma ve çalışma ruhsatının bulunmadığı, artıma tesisinin bulunmadığı ve deşarj için izin almadığı tespit edildi. Bunun üzerine kot yıkama atölyesi mühürlenerek, kapatıldı.

    KOT YIKAMA ATÖLYESİ MÜHÜRLENEREK, KAPATILDI

    Sultangazi Belediyesi Ruhsat ve Denetim Müdürü Sercan Bilge, “Basın yer alan haberler üzerine çalışma başlatık. Site içerisinde bulunan bir kot atölyesi tespit ettik. Burada yaptığımız incelemelerde iş yeri açma ve çalışma ruhsatının bulunmadığını tespit ettik. Aynı zamanda arıtma tesisi bulunmayan atölyenin deşarj için de izin almadığını belirledik. Bugün burayı mühürleyerek kapatıyoruz. Alibeyköy Barajı’na uzanan derede siyah ve mavi tonlarda akan suyun ise İSKİ ekiplerinin yapacağı çalışma neticesinde netlik kazanacak. İSKİ ekipleri de bu kot yıkama atölyesine gelerek gerekli incelemeleri yapacaklar” dedi.

    Kimyasal atıklar nedeniyle siyah ve mavi tonlarda akmaya başlayan dereye suyun kot yıkama atölyesinden verildiği düşünülürken, İSKİ ekiplerinin yapacağı çalışma sonucun da netlik kazanacağı öğrenildi. Öte yandan kot yıkama atölyesinde çalışan işçilerin sağlıksız koşullarda çalıştırıldığı, maske ve eldiven kullanmadıkları görüldü.

  • Parkta ağaçta asılı erkek cesedi bulundu

    Parkta ağaçta asılı erkek cesedi bulundu

    İstanbul Bahçelievlerde’de boynundan ağaca iple asılmış 25 yaşlarındaki bir kişinin cesedi bulundu. Üzerinden kimlik çıkmayan kişinin cesedi Adli Tıp Kurumuna kaldırıldı.

    Çobançeşme Mahallesi Okul Sokak’ta saat 07.00 sıralarında yoldan geçen vatandaşlar, ağaca iple asılı bir kişi gördü. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi.

    Olay yerine gelen sağlık ekipleri ağaca iple asılı kişiye müdahale etti. Yapılan müdahalenin ardından ağaca asılı kişinin olay yerinde hayatını kaybettiği belirlendi. Polis ekipleri olay yeri ve çevresine güvenlik şeridi çekerek çevrede önlem aldı.

    Yapılan incelemelerin ardından ağaca asılı kişinin üzerinden kimlik çıkmadığı ve 25 yaşlarında bir erkeğe ait olduğu öğrenildi. Hayatını kaybeden kişinin cesedi otopsi işlemleri için Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.

  • Sokak ortasında halaylı danslı fuhuş pazarlığı

    Sokak ortasında halaylı danslı fuhuş pazarlığı

    İstanbul’da Zeytinburnu Mahallesi sakinleri, gece geç saatlerde ortaya çıkan kadınların sokak ortasında fuhuş yapmasına tepki gösterdi. Halaylı, danslı fuhuş pazarlığını da görüntüleyen mahalle sakinleri önlem alınmasını istedi.

    SOKAK ORTASINDA FUHUŞ

    Zeytinburnu Maltepe mahallesindeki sanayi sitesi bölgesinde saat 22.00’ten itibaren fuhuş pazarlığı çevre sakinlerini isyan ettirdi. Çevredekiler yaklaşık 10 kadının buraya gelerek fuhuş pazarlığı yaptığını öne sürüyor. Çevre sakinlerinin cep telefonu ile çektiği görüntülende kadınların dans edip halay çektiği, yanlarına gelenlerle de fuhuş pazarlığı yaptığı görülüyor. Fuhuşun ise ara sokaklarda ve araçlarda yapıldığı kaydediliyor. Sanayi sitesi esnafı her sabah sokaklarda prezervatif ve iç çamaşırlarıyla karşılaştıklarını belirtiyor.

    “GİTTİK DE NE OLDU? DİYE EL İŞARETİ YAPIYORLAR”

    Sokak arasındaki fuhuşu da görüntüleyen çevre sakinlerinder biri, “Her akşam, her gece aynı. Gelin bakın. Videolarda gördüğünüz her şey, her gece bire bir aynı olacak. Çöpçüler artık yerleri temizlemiyor. Pisliklerinden bıktık. Halay çekiyorlar. Polisleri arıyoruz, geliyorlar alıp götürüyorlar gerçekten. 2 dakika sonra serbest bırakıyorlar. Fuhuş pazarlığı ne demek? Daha önemli şeyler de yapıyorlardır. Uyuşturucu da satıyorlardır. Biz bıktık. Birileri el atmalı, bir şey yapmak lazım” dedi.

    Bir esnaf da, “Gece saat 10, 11 gibi geliyorlar halay çekiyorlar, fuhuş pazarlığı yapıyorlar. Şikayet olduğunda götürüldükten sonra döndüklerinde bize ‘Gittik de ne oldu?’ diye el işareti yapıyorlar. Sokak ortasında aleni fuhuş pazarlığı yapıyorlar. Yerleri temizlemekten bıktık. Dükkanlarımıza giremiyoruz. Her taraf pislik dolu. Polis gelip alıp götürüp serbest bırakıyor. Kadınları karanlık yere gidip araçlarda, sokakta fuhuş yapıp gidiyor” diye konuştu

  • Sahte hoca mahkemede: Ben değil, kadın beni taciz etti

    Sahte hoca mahkemede: Ben değil, kadın beni taciz etti

    İstanbul Esenler’de kendisini hoca olarak tanıttığı kadınları evliliklerini kurtarma vaadiyle dolandırdığı iddiasıyla hakkında 7 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan tutuklu sanık, sosyal medyada tepki çeken görüntülerle ilgili “Ben kadını taciz etmedim, o beni taciz etti” dedi.

    İstanbul Esenler’de kendisini hoca olarak tanıttığı kadınları evliliklerini kurtarma vaadiyle dolandırdığı iddiasıyla hakkında “Dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık” suçundan 7 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan tutuklu sanık Burhan Dalğali (48) ilk kez hakim karşısına çıktı.

    Bakırköy 23. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuklu sanık Burhan Dalğali getirildi. Duruşmada müşteki Ebubekir B. ve taraf avukatları da yer aldı. Emniyetteki ve savcılıktaki ifadelerini kabul etmeyen sanık Dalğali savunmasında şikayetçiyle komşusu aracılığıyla tanıştığını, şikayetçinin kendisinin yanına gelerek ondan yardım istediğini öne sürdü. Dalğali savunmasında “Ebubekir bana ‘Sen herhalde hocasın’ dedi. Ben de ‘Biraz anlıyorum fetva veremem hoca değilim’ dedim. Ebubekir bana eşiyle tartışma esnasında 3 kere boş ol dediğini, nikahının düşüp düşmediğini sordu. Ben de kendisine ‘Yetkili imam değilim. Fetva veremem yetkili imamlara sor benim bildiğime göre nikah düşmez’ dedim” diye konuştu.

    “BANA İFTİRA ATTILAR MÜŞTEKİLERDEN ŞİKAYETÇİYİM”

    Şikayetçiden para almadığını, nikahlarını kıymadığını öne süren Dalğali, “Bana iftira atıyorlar. Hiçbir hoca nikah kıysa bile 3 bin 200 lira para almaz. Nikah kıyma ile kefaretin alakası yoktur. Bana iftira attıkları için müştekilerden şikayetçiyim. 5 çocuğum okula gidiyor. Ben ve ailem perişan olduk. Tahliyemi istiyorum. Bir nikahtan 3 bin 200 lira para almam zaten uydurma. Ebubekir bana para teklif etmedi. Almadım da. Uyuşturucu kullanıyor parası bitince insanlara bunu yapıyor. Yalan söylüyor” şeklinde beyanda bulundu.

    SOSYAL MEDYADAKİ GÖRÜNTÜLERİ DE ANLATTI

    Tutuklu sanık sosyal medyada gündem olan görüntülerle ilgili şunları söyledi:

    “Bir hafta sonra müşteki beni aradı. Telefonda bana komşusunun hasta olduğunu söyledi. Ben de ‘Doktor değilim doktora götür hastalarla işim yok’ dedim. Yanımda arkadaşlarım vardı. Onlar bana ‘Bu kişi sana oyun yapıyor sakın gitme’ dediler. Ben de telefondaki kişiye beni bir daha arama dedim. Aynı gün beni tekrar aradı. Müşteki ısrar edince tamam dedim, aracıyla beni aldılar. Meğer aracın içerisinde arkada oturan kadınla bana kumpas kurmuşlar.”

    “BEN KADINI TACİZ ETMEDİM O BENİ TACİZ ETTİ”

    Hep birlikte eve çıktıklarını belirten sanık beyanlarını şu şekilde sürdürdü:

    “Müştekiye ‘Kadının ne hastalığı var’ diye sordum. Ebubekir bana ‘Kadın hasta değil, kocasından boşanmış benim evime geliyor sürekli bir şey yap’ dedi. Bana çay içirdiler. Başım döndü. Beni kadınla bir odaya koydular. Beni kamera görüntüsüne aldılar. Görüntülerde benim kadını taciz etmediğim, onun beni taciz ettiği görülmektedir. O anda korktuğum ve beni öldüreceklerini düşündüğüm için bir şey yapamadım. Konuşmaların kendi lehine olan kısımlarını ses kaydına aldılar. Ertesi gün müşteki beni aradı. Kadının para istediğini, vermezsem şikayetçi olacağını ve görüntüleri sosyal medyada paylaşacağını söyledi. Para koparmak için yaptıklarını anladım. Daha sonra ismi Seymen olan birisi beni aradı. Bana ‘Senin başına gelen olay benim de başıma geldi. 50 bin lira verdim. Sen de 50 bin lira ver kurtul’ dedi. Vermeyeceğim dedim, aileme olayı anlattım. Ailem şikayetçi olmamı söyledi. Ben de kim olduklarını öğrendikten sonra bana kumpas kurulduğunu ispat ettikten sona şikayetçi olacaktım. Sonra kadın beni aradı. Beni kullandılar beni tehdit ediyorlar dedi. Müşteki uyuşturucu kullanıp arkadaşlarıyla kavga eden birisidir. Benden 5 bin lira istedi kabul etmedim. Müşteki başka insanları da gasp ederek iftira ediyormuş. İstedikleri parayı vermediğim için böyle şikayette bulundular. Suçsuzum beraatimi istiyorum.”

    ”ENSAR SÜLALESİNDEN GELDİĞİM İÇİN YAZDIM”

    Mahkeme başkanı sanığın sosyal medyadaki profiline ‘El Ensari’ yazmasının sebebini sordu. Sanık da “Öylesine yazdım. Medrese eğitimi aldığım için yazdım. Bir amacım yoktu. Ensar sülalesinden geldiğim için yazdım” şeklinde cevap verdi.

    ”SANIKTAN ŞİKAYETÇİYİM”

    Müşteki Ebubekir B. ise sanığın dini nikah tazelemek için evine geldiğini, eşiyle baş başa görüşme isteğinde bulunduğunu, bu isteği kabul etmediklerini ve sanığın kendisinden 3 bin 200 lira para aldığını söyledi. Sanıktan şikayetçi olduktan sonra sanığın kardeşinin kendisini aradığını öne süren Ebubekir B., “Müştekinin kardeşi ifademi geri çekmemi isteyerek ‘Seni, aileni, doğmuş ve doğacak olan çocuklarını kurşuna dizerim’ diyerek şikayetten vazgeçmemi istedi. Ben karşı tarafın tehditleri nedeniyle şikayetten vazgeçtim. Eşim hamileliğin son zamanlarında olduğu için duruşmaya gelemedi. Bu zamana kadar tehditler devam etti. Sanıktan şikayetçiyim, zararım giderilmedi” dedi.

    DURUŞMA ERTELENDİ

    Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

    SANIĞIN 7 YILA KADAR HAPSİ İSTENİYOR

    Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede sanık Burhan Dalğali’nin müşteki Ebubekir B. ve S.B.’nin dini nikahlarını tazelemek için 3 bin 200 lira para aldığı kefaret parası istediği anlatıldı. İddianamede sanığın parayı aldığında mağdur S.B.’ye “Ayrı odanız var mı eşinle baş başa görüşmemiz lazım” şeklinde talepte bulunduğu, müştekilerin ayrı odaları olmadığını söylediğinde ise sanık Dalğali’nin evden ayrıldığı ifade edildi.

    İddianamede Dalğali hakkında “Dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık” suçundan 2 yıldan 7 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istendi.

    Ayrıca Dalğali hakkında “677 sayılı Tekke ve Zaviyelerle Türbedarlıklar ile bir takım unvanların men ve ilgasına dair kanuna muhalefet” suçundan 3 aydan az olmamak şartıyla hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi.

  • Evinde önce boğulup sonra benzin dökülerek yakılan Fatma Mavi son yolculuğuna uğurlandı

    Evinde önce boğulup sonra benzin dökülerek yakılan Fatma Mavi son yolculuğuna uğurlandı

    İstanbul’un Bahçelievler ilçesindeki evinde Ergin A. tarafından önce boğulan sonra da benzin dökülerek yakılan Fatma Mavi (31) memleketi Karaman’da gözyaşları arasında toprağa verildi. Mavi’nin cenaze törenine ailesi ve yakınları katıldı.

    Bahçelievler’de 1 Kasım günü sabah saatlerinde bir apartmanın ikinci katındaki dairede patlama meydana geldi. Medya sektöründe çalışan Fatma Mavi dairede ölü bulundu. Olayın ardından yapılan incelemede Fatma Mavi’nin öldürüldüğü ortaya çıktı. Cinayetle ilgili çalışma başlatan Bahçelievler Asayiş Büro Amirliği ekipleri, Mavi’nin en son Ergin A. ile görüştüğünü belirledi. Gözaltına alınan Ergin A’nın, tartıştığı Fatma Mavi’yi önce boğduğunu daha sonra da benzin alıp yaktığını söylediği öğrenildi. Adli Tıp Kurumu’ndaki işlemlerinin ardından memleketi Karaman’a getirilen Mavi’nin cenazesi, Yeşil Cami’de kılınan namazın ardından şehir mezarlığında gözyaşları arasında toprağa verildi. Cenaze törenine ailesi ve yakınları katıldı.