Kategori: İstanbul

  • O minibüs trafikten men edildi

    O minibüs trafikten men edildi

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Sultangazi’de minibüs içerisinde sigara içtiği ve maske takmadığı için kendisini uyaran kadın yolcunun üzerine yürüyerek hakaret eden minibüs şoförüne ceza kesildiğini ve minibüsün trafikten men edildiğini açıkladı.

    Sultangazi’de sabah saatlerinde işe gitmek için bir minibüse binen Nursel Güner isimli kadın yolcu, minibüs sürücüsünün sigara içmesi ve maske kullanması üzerine sürücüyü uyardı. Beklemediği bir tepki ile karşılaşan kadın yolcu, minibüs sürücüsü tarafından hakarete uğradı. Minibüs sürücüsünün kadın yolcunun üzerine yürüyerek hakaret ettiği ve minibüsten indirdiği olayla ilgili İstanbul Büyükşehir Belediyesi, harekete geçti. İBB Toplu Ulaşım Hizmetler Müdürlüğü tarafından minibüs sürücüsüne idari para cezası kesildi. Minibüs ise trafikten men edildi.

  • Esenyurt’tan yeni görüntüler ortaya çıktı

    Esenyurt’tan yeni görüntüler ortaya çıktı

    Esenyurt’ta sağanak yağışın ardından toprak kayması meydana geldi. Toprağın kaymasıyla konteyner araçların üzerine düştü. O anlar güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı. Görüntülerde bir kamyonete doğru toprak geldiği, kamyonettekilerin araçlarından inerek kaçıştıkları görülüyor.

    Esenyurt’ta dün öğle saatlerinden sonra bir anda etkili olmaya başlayan şiddetli yağmur nedeni ile ilçede bulunan bir dere taştı. Taşan sular bir mahallede birçok bodrum katın sular altında kalmasına neden oldu. Şiddetli yağmur konteyner satışının yapıldığını arazide ise toprak kaymasına neden oldu. Kayma ile birlikte istinat duvarı, park halindeki araçların üzerine devrildi. Toprak altında kalan araçların kurtarılması için ekipler çalışma başlattı. Hasar tespit çalışması için araçlar olay yerinde bekletiliyor.

  • ‘Çoklu hücre’ Bursa ve İstanbul’u yıktı geçti

    ‘Çoklu hücre’ Bursa ve İstanbul’u yıktı geçti

    İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Öztopal, “Kestel’deki olayın nedeni çoklu hücrenin oluşmasıdır. İstanbul’da dün oluşan doğa olayının nedeni ise süper hücreden ziyade yine çoklu hücre gelişimini çağrıştırmaktadır.” dedi.

    Doç. Dr. Öztopal, iklim değişikliğinin bugünün sorunu olmadığını, geçmişte de iklimlerin değiştiğini söyledi.

    Geçmişin iklim değişiklerinin doğanın kendi doğal sürecinde gerçekleştiğine dikkati çeken Öztopal, günümüzdeki iklim değişikliğinin ise insanların atmosfere saldığı sera gazından kaynaklandığını vurguladı. Öztopal, sanayi devrimiyle birlikte atmosfere vahşi bir şekilde başta karbondioksit olmak üzere sera gazları salınmaya başladığını ifade etti.

    Atmosferin ortalama sıcaklığının 1 derecenin üzerinde arttığını anlatan Öztopal, şöyle devam etti:

    “Atmosferin ortalama sıcaklığının artması atmosferin dengesini bozarak dün yaşadığımız aşırı hava olaylarını tetiklemektedir. 2000’li yılların başlarından günümüze kadar olan süreci değerlendirecek olursak aşırı hava olaylarında artışlar gözlemlemekteyiz. Sonuç olarak, küresel ısınma neticesinde meydana gelen küresel iklim değişikliğinin etkilerini artık hisseder hale geldik. Bugün geldiğimiz noktada, tüm dünya ülkelerinin en önemli hedefi, atmosferin ortalama sıcaklık artışını 2 derecenin altında tutmak ve mümkünse bunu 1,5 derecenin üzerine çıkarmamak yönündedir. Bunun yolu da sera gazı salınımının azaltılmasından geçmektedir. Bugün tüm sera gazı salınımını sıfırlasak bile her şeyin normale dönmesi için yüzyıldan fazla süre gerekmektedir. Tüm dünyada üretilen elektriğin yaklaşık yüzde 81’inin fosil yakıtlardan elde edildiği gerçeğini göz önünde tutarsak bunun mümkün olmadığı açıktır.”

    “Karbon ayak izinin azaltılması gerekiyor”

    Dünyada yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmenin önemli olduğunu aktaran Öztopal, mümkünse bunları da nükleer enerjiyle de desteklemek yoluyla enerji üretiminde fosil yakıt kullanımını aşağıya çekmenin önem arz ettiğini ve karbon ayak izinin azaltılmasının gerektiğini ifade etti.

    Öztopal, sera gazı azaltım çalışmalarının yanında ayrıca, iklim değişikliğine uyum çalışmalarıyla hayat ve yaşam alanlarının yeniden düzenlenmesi gerektiğini bildirerek, “Bunu yaparsak bu süreçten en az şekilde etkileniriz. İklim değişikliği sürecinde en talihsiz alan İtalya, Yunanistan, Türkiye, Mısır, Libya ve Orta Doğu kısmını içeren Doğu Akdeniz Havzasıdır ve bu bölgede gelecekte aşırı hava olaylarının şiddet ve sayılarında artış beklemekteyiz.” ifadelerini kullandı.

    21 Haziran’da Balıkesir, Bursa, Yalova hattında ve dün itibarıyla Balıkesir, Bursa, İstanbul alanında şiddetli yağışlara neden olan Kümülonimbus (CB) hücrelerinin gözlemlendiğini anlatan Öztopal, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Kestel’de meydana gelen selde can kaybı yaşanırken İstanbul’da ise hortumlar oluştuğunu gördük. Yaşanılan her aşırı hava olayı iklim değişikliği kaynaklıdır demek de doğru değildir. Çünkü atmosfer her zaman rekor kırma eğilimindedir. Bu nedenle zaman zaman yağış ve sıcaklıklarda rekorlar gözleriz ve bu rekorlar da meteorolojik ve hidrolojik doğa afetlerine yol açabilmektedirler. CB bulutları kule şeklinde ve bizim enlemlerimizde yaklaşık 12 kilometre kalınlığa sahip olabilen bulutlardır ve her biri tek hücre olarak adlandırılırlar. Bu bulutlar türbülansa, yıldırım ve şimşeklere, sağanak yağışa, doluya, hortuma neden olurlar. Bu etkileri nedeniyle de afetlere sebep olabilmektedirler. Eğer bu yapı birden fazla ise bu durumda çoklu hücre adını alırlar. Bütün bu yapıların bir üstü ise süper hücre olarak adlandırılır ki bu yapılar içerisinde en tehlikelisi süper hücre olup, tek ya da çoklu hücreler kadar sık görülmezler. Görüldüklerinde ise daha fazla yağış, daha iri dolu ya da daha fazla yıldırım ve şimşek üretebilirler. Ancak unutmamak gerekir ki tekli ya da çoklu CB hücreleri de yeri geldiğinde yerde süper hücre kadar zarara sebep olabilirler. Özellikle yaz aylarında bu tür hücre gelişimlerine daha fazla rastlarız ve bizlere etkileri itibarıyla da bu yapılar büyük zararlar verebilirler. Kestel’deki olayın nedeni çoklu hücrenin oluşmasıdır. İstanbul’da dün oluşan doğa olayının nedeni ise süper hücreden ziyade yine çoklu hücre gelişimini çağrıştırmaktadır.”

    “Şehirlerin altyapıları yeniden düzenlenmeli”

    Öztopal, atmosferik olayların önüne geçme imkanının bulunmadığını ancak zararları azaltabilecek önlemleri almanın gerektiğini kaydetti.

    İklim değişikliği sürecini göz önünde tutarak şehirlerin altyapılarının yeniden düzenlenmesi gerektiğinin altını çizen Öztopal, sözlerini şöyle tamamladı:

    “Kanalizasyon ve yağmur suyu drenaj sistemlerinin yenilenmesinde, aşırı hava olayları özellikle dikkate alınmalı. Aynı zamanda yapılaşmanın olmaması gereken alanlarda yer alan yapıların tasfiye edilmesi de diğer önemli bir noktadır. Kentlerin gerek kurulmasında ve gerekse yeniden düzenlenmesi aşamalarında çevre planlamacıların, şehri kuranların ve karar vericilerin mutlaka meteorologlarla irtibata geçerek birlikte çalışmaları gerekmektedir. Meteorolojinin çalışma alanlarından biri de şehircilik meteorolojisidir ki şehirlerin daha yaşanılası hale gelmesi ve iklim değişikliği sürecinde en az kayba uğranması noktasında çok önemli katkılar verebilecek bir çalışma alanıdır.”

  • Canan Kaftancıoğlu’na verilen hapis cezası onandı

    Canan Kaftancıoğlu’na verilen hapis cezası onandı

    Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na silahlı terör örgütü propagandası yapmak, Kamu görevlisine hakaret, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni alenen aşağılamak, halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik suçlarından İstanbul 37 . Ağır Ceza Mahkemesi tarafın verilen karar istinaf incelemesi sonucunda onandı.

    Habertürk Muhabiri Arzu Kaya’nın haberine göre, 37. Ağır Ceza MAhkemesi’nin kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi tarafından usul ve esas yönünden isabetli bulundu. Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi. Kaftancıoğlu’na 5 ayrı suçtan 9 yıl 8 ay 20 hapis cezası verilmişti.

  • İstanbul sular altında! Bodrum katta kalanlar aranıyor

    İstanbul sular altında! Bodrum katta kalanlar aranıyor

    İstanbul Esenyurt’ta yağış nedeniyle derenin taşması sonucu bazı binaların bodrum katlarını su bastı. Bir binanın bodrum katında mahsur kalanlar olduğu bilgisi üzerine kurtarma çalışması başlatıldı. İtfaiye ekipleri kattaki suyu tahliye ediyor.

    https://youtu.be/hx0UY84kXWc

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Afet Koordinasyon Merkezi (AKOM), kentte en fazla yağış alan ilçelerin Ümraniye ve Üsküdar olduğunu bildirdi.

    AKOM’dan yapılan açıklamada, Anadolu Yakası’nda öğle saatlerinde başlayan kuvvetli sağanağın Sultanbeyli, Sancaktepe, Ümraniye ve Üsküdar ilçelerinde etkili olduğu belirtildi.

    https://youtu.be/yRF_zZaMf9U
  • İstanbul Esenyurt’ta inanılmaz görüntüler

    İstanbul Esenyurt’ta inanılmaz görüntüler

    İstanbul Esenyurt’ta sel baskını sırasında bir kadın sel suyuna kapıldı. Sürüklenen kadın çevredekiler tarafından kurtarıldı.

    https://youtu.be/e17omh2jTa8

    OTOBÜSÜN ÜSTÜNDE KURTARILMAYI BEKLEDİLER

    İstanbul’da yağış etkisini gösterdi. Esenyurt’ta etkili olan sağanak yağış nedeniyle dere taştı. Pınar Mahallesi’nde yollar göle döndü. Buradaki sokakta minibüs mahsur kaldı. İçeriye dolan sudan kaçmak isteyen yolcular minibüsün üstüne çıktı. Öte yandan Esenyurt’taki sel baskını sırasında bir kadın suyu kapıldı. Sürüklenen kadın çevredekiler tarafından kurtarıldı. 

  • İstanbul’da şiddetli yağış ve hortum

    İstanbul’da şiddetli yağış ve hortum

    İstanbul’un bazı bölgelerinde aniden bastıran sağanak, hayatı olumsuz etkiledi.

    Kentin Anadolu ve Avrupa Yakası’ndaki bazı ilçelerinde etkili olan yağış, aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak şeklinde devam ediyor. Bazı bölgelerde ise dolu yağışı etkili oluyor.

    Yağış nedeniyle ana arterlerde trafik yoğunlaşırken, kent genelinde trafik yoğunluğu saat 15.10 itibarıyla İBB Trafik verilerine yüzde 53 oldu.

    Beşiktaş’taki Dolmabahçe Caddesi ile kentin diğer ana arterleri ve caddelerinde oluşan su birikintileri, trafikte aksamaya yol açtı. Bazı vatandaşlar, otobüs duraklarına ve iş yerlerinin tentelerinin altına sığınarak yağmurdan korunmaya çalıştı.

    Yağmura hazırlıksız yakalandılar

    Şiddetli yağış ve rüzgar nedeniyle Ortaköy Dereboyu Caddesi üzerindeki Avrupa Birliği (AB) Bakanlığı önündeki ağaç devrilerek mazgalları tıkadı. Bu nedenle caddede yoğun su birikintisi oluştu. İtfaiye ekiplerinin müdahalesiyle devrilen ağaç olay yerinden kaldırıldı.

    Ayvansaray ve Halıcıoğlu metrobüs duraklarında yağış nedeniyle vatandaşlar yoğunluk oluşturdu. Balat sahilinde balık tutan ve yürüyüş yapan vatandaşlar da yağmura hazırlıksız yakalandı.

    Arnavutköy Anadolu Mahallesinde kurulan pazarda sel suları pazar esnafına zor anlar yaşatırken, esnaf mallarını korumak için çeşitli önlemlere başvurdu. Bazı evlerde ise su baskınları meydana geldi.

    Hortum oluştu

    Yağış nedeniyle Büyükçekmece Gölü’nde oluşan hortum ise vatandaşların telefon kameralarına yansıdı.

    Çekmeköy Madenler Köprüsünün altında biriken su nedeniyle trafiğe kapanan Şile yönü, itfaiye ve belediye ekiplerinin tahliye işlemlerinin ardından yeniden trafiğe açıldı.

    Bazı vatandaşların araçlarını zaman zaman meydana gelen doludan korumak için battaniye, yorgan, karton ve branda gibi çeşitli eşyalarla örtmeye çalıştığı görüldü.

  • Maske takmayana 900 lira ceza

    Maske takmayana 900 lira ceza

    İstanbul’da maske takmamanın cezası kaymakamlıklara bırakıldığı için ilçeden ilçeye ceza miktarı farklılıklar gösteriyordu. Farklılık dün akşam saatlerinde alınan kararla son buldu. Kentte maske takmayanlara 900 lira ceza kesilecek.

    Koronavirüs sebebiyle  48 ilde maske takma zorunluluğu kararı alındı. İstanbul Valiliği de açık alanlarda maske takma zorunluluğuna uymayanlara cezai kesileceğini açıkladı. İstanbul’da koronavirüs tedbirleri kapsamında kesilen cezalar kaymakamlıklara bırakıldığı için 3 bin 150 liraya kadar ceza kesiliyordu. Ancak bu cezalar ilçeden ilçeye farklılık gösteriyordu. Örneğin Beşiktaş Kaymakamlığı dün 3 gün uyarma ardından 950 lira cezai işlem uygulanacaktı. Bu rakam Gaziosmanpaşa’da ise 392 lira olarak belirlenmişti.

    TOPLANTI YAPILDI, KARAR VERİLDİ

    Farklılığı ortadan kaldırmak için İstanbul İl Umumi Hıfzıssıhha Meclisi dün saat 17.00’da Vali Yardımcısı Cemalettin Özdemir başkanlığında  toplandı. Toplantı sonrası İstanbul’da maske takmamanın cezası 900 TL olarak belirlendi.

    “BÖYLE BİR ZORUNLULUK GETİRİLMELİYDİ”

    Vatandaşların çoğu uygulamadan memnun olduğunu dile getirirken, büyük bir çoğunluk ise bu kurala halen uymuyor. Maske takan vatandaşların ise doğru kullanmadığı görülüyor. Beyoğlu İstiklal Caddesi’nde arkadaşları ile yürüyüşe çıkan Mustafa Baydar, “Böyle bir zorunluluk getirilmeliydi. Millet çok ciddiye almıyor bu durumu. Maskeyi burnu açıkta, ya da çenesine takanlar var. Vatandaşların kurallara pek uyduğunu düşünmüyorum. Yüzde 60’ı uyuyor” dedi.
    Kameraları görünce maskesini takan Tuğba Sarıca ise, “Lokantadan çıkmıştım. O yüzden takılı değildi” derken “Yine de uymaya çalışıyoruz. Maske zorunluluğu kesinlikle getirilmeliydi” diye konuştu. Meryem Karaca da, “Dünden bu yana maske takanların arttığını görüyorum. Gerekliydi bu uygulama” ifadelerini kullandı.

  • Ünlü çi̇fti̇n oğlu bıçaklayan sanığın yargılanmasına başlandı

    Ünlü çi̇fti̇n oğlu bıçaklayan sanığın yargılanmasına başlandı

    Ünlü çiftinin Figen ve Randolp Mays’ın oğlu Emre Tyler Mays’ın (17) öldürülmesine ilişkin güvenlik kamera görüntüleri ortaya çıktı. Mays’ı bıçaklayarak öldürdüğü iddia edilen tutuklu sanık Akın Kutlu’nun yargılanmasına bugün başlandı. Duruşmada savunma yapan sanık Kutlu, “Aileden özür diliyorum. Yanlışlıkla oldu. Keşke Emre yerine ben ölseydim de bu vicdan azabını çekmeseydim” dedi.

    Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin acil servisine 7 Ocak tarihinde saat 02.00 sularında ambulansla hastaneye getirilen Figen ve Randolp Mays’ın oğlu Emre Tyler Mays’ı (17) husumetli olduğu kişilerden birine benzediği gerekçesiyle bıçakladığı iddia edilen ve ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet hapsi talep edilen Akın Kutlu (22) hakim karşısına çıktı. İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nce yapılan duruşmaya tutuklu sanık Akın Kutlu SEGBİS yoluyla katılırken, duruşmada Emre Tyler Mays’ın annesi Figen Mays, babası Randolp Mays ile taraf avukatları hazır bulundu.

    “Kendime hakim olamadım”

    Husumetlisi Batuhan isimli şahıs tarafından yaralanan, babası ve ağabeyini görmek için gittiği Şişli Hamidiye Etfal Eğitim Araştırma Hastanesi’nde ağabeyini göremediğini belirten sanık Akın Kutlu, “Çok sinirliydim. Acilin önüne dışarı çıktım. Sigara içiyordum. O sırada ambulans geldi. Sedyeyle birini indiriyorlardı. İndirilen kişiyi husumetlimiz Batuhan’a benzettim. Kendime hakim olamadım. Bu nedenle yanımda taşıdığım bıçağı çıkararak sapladım. Aileme acı çektirmişti, ben de ona acı çektirmek için yaptım. Ambulansın içindeki kişinin Batuhan olduğuna emindim. Mahkemeye çıkana, iddianame bana gelene kadar Batuhan olduğundan emindim. Çok pişmanım. Aileden özür diliyorum. Yanlışlıkla oldu. Keşke Emre yerine ben ölseydim de bu vicdan azabını çekmeseydim” ifadelerini kullandı.

    “Oğlum kollarıma düştü”

    Duruşmada gözyaşlarını tutamayan Emre Mays’ın annesi Figen Mays, sanıktan şikayetçi olduğunu belirterek, “Ambulans Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin önüne geldi. Dışarı çıkarken bağrışmalar duyduk. Oğlum bağırıyordu, ‘yapma, yapma’ diye. Fail de bağırıyordu, ‘seni uyarmıştım, seni geberteceğim diye.’ O sesleri duyunca ne yapacağımı bilemedim. Sonra oğlum kollarıma düştü, sonra da yere düştü. Şikayetçiyim en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum. İbretlik olsun istiyorum” şeklinde konuştu.

    “Her şey çok anlık oldu çok kısa sürdü”

    Olay anına ilişkin tanık olarak dinlenen 112 personeli Şaziye Aydın, “112 personeliyim. Nöbetim sırasında telefon ile arandık. Darp vak’ası olarak vak’ayı aldık. Olay yerine gittiğimizde polis ekipleri vardı. Bizi içeri almadılar. Dışarıda bekledik. Emre, yürüyerek geldi. Ambulansa geçtik. Muayenesini yaptık. Emre ağabeyi tarafından darp edildiğini, tekmelendiğini, demir çubukla dövüldüğünü söyledi. Vücudunda darp izleri, dövülme izleri vardı. Burnunda kanama ve şekil bozukluğu vardı. Burnuna da vurduğunu söyledi. Biz Emre’yi aldığımızda bıçak yarası yoktu. Merkezde bizi Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne yönlendirdi. Hastaneye geldiğimiz de ambulansın kapısını açtığımızda sedyeyi daha yarım indirdiğimizde tanımadığım bir kişi direkt Emre’nin kalbine hızlıca yumrukla vurmaya başladı. Diğer arkadaşım müdahale edip yumruklarını engellemeye çalıştı. İlk önce bıçaklandığını anlamadım. Yumrukla vuruyor zannettim. Diğer arkadaşım bıçaklıyor diye bağırınca Emre’yi korumaya çalıştık. Emre’ye baktım boydan boya kan içindeydi. Emre’ye ‘iyi misin?’ dedim, o sırada Emre, yere düştü. Her şey çok anlık oldu çok kısa sürdü” diye belirtti.

    Mahkeme heyeti, suçun vasıf ve mahiyeti dolayısıyla sanık Akın Kutlu’nun tutukluluk halinin devamına karar vererek, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

    “En ağır şekilde cezalandırılması önemli”

    Duruşmanın ardından adliye önünde açıklama yapan Emre Tyler Mays’ın annesi Figen Mays, “Karşımızda bir cani var. Bir suç makinesi var. Birkaç ay evvel anahtar ile adamın suratındaki kemiklerin tamamını kırmış. Olayın nasıl olduğunu tekrar etmeye gerek yok, kayıtlarda göreceksiniz. Çok hızlı bir sürede, birkaç saniye içinde bekleyerek, önceden planlayarak, soğukkanlı bir şekilde yaptı. En ağır şekilde cezalandırılması önemli. Hepinizin çocukları var, kardeşi var. Böyle adamların sokakta olması, hepinizin bir gün canını yakabilir. Biz hep bunları gazete haberlerinden okurduk. Bakardık, vah vah derdik ama canımız yandığı zaman anladık ne olduğunu. Şimdi kanunda birtakım şeyler var başvurmaya çalışıyorlar. Yok haksız tahrik diye, yok yanlışlıkla yaptım diye, yok iyi hal diye. Bunlar aslında bizim kanunlarımızda olabilir ama vicdani mahkemede hiçbir hakimin, hiçbir kamuoyunun bunları kabul etmemesi lazım” ifadelerini kullandı.

    “Can yakmaya devam edecek tiplerden bir tanesi”

    Konuşmasının devamında Mays, “Bu adam sokağa çıktığı zaman can almaya, can yakmaya devam edecek tiplerden bir tanesi. Görüyorsunuz gazetelerde, siz gazetecisiniz biliyorsunuz ne olduğunu kadın şiddetinden, çocuk şiddetinden, bugün bizim başımıza gelen. Şiddeti önlemenin yollarından birisinin ibretlik kararlar olduğunu düşünüyorum. Mahkeme heyetinin en ağır cezayı vermesinin, ben 5 yıl yatarım çıkarım, af çıkar çıkarım diyen adamların önünü kesmesini istiyorum” şeklinde konuştu.

    “Oğlumuzun telafisi yok”

    Son olarak Mays, “Can alanların aftan faydalanmaması, hiçbir indirimden faydalanmaması en ağır şartlarda canının yanıp, ibretlik olmasını umuyorum. Değişen günlerde de bunun sonuçlarını hep beraber göreceğiz. İnşallah Emre’nin bu vak’ası ülkemizde de bir yerde bu kararların alınmasını, işte bu dediğim gibi haksız tahrik, iyi hal indirimi yanlışlıkla yaptım adı altında can alan insanların bu kararlardan yararlanmamasına sebep olur diye düşünüyorum, umuyorum, diliyorum. Biz anne baba olarak telafisi mümkün olmayan bir yerdeyiz. Oğlumuzun telafisi yok ama hiç olmazsa diyoruz ki, belki bu alınan karar ibret olur” diyerek sözlerini sonlandırdı.

    Olay anı kamerada

    Emre Tyler Mays’ın (17) öldürülmesine ilişkin güvenlik kamera görüntüleri de ortaya çıktı. Görüntülerde acil servis önüne yanaşan ambulanstan inen sağlık görevlileri kapıyı açıyor. Emre sedye ile ambulanstan indirilirken zanlı birden bıçağını çıkartarak saldırıyor. Defalarca bıçaklanan Emre, yere düşüyor.

    İddianameden

    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin acil servisi girişinde 7 Ocak tarihinde saat 02.00 sularında ambulansla hastaneye getirilen 17 yaşındaki Emre Tyler Mays’ı husumetli olduğu kişilerden birine benzediği gerekçesiyle bıçakladığı iddia edilen Akın Kutlu’nun (22) ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet hapisle cezalandırılması talep edildi.

  • İmamoğlu’ndan taksicilerin açıklamasına yanıt

    İmamoğlu’ndan taksicilerin açıklamasına yanıt

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’da 5 bin taksiyi belediye olarak kiraya vereceklerini açıklamasının ardından gelen tepkiler üzerine yeni bir açıklama daha yaparak, “İstanbul halkının, taksi ihtiyacı olup olmadığına karar verecek makam, Bağcılar Oto Galerisi’ndeki birkaç taksi galericisi değildir. Sakın bizi başka şeylerle tehdit etmeye çalışmasınlar” dedi. 

    Ekrem İmamoğlu, İstanbul’da 5 bin yeni taksi kazandıracaklarını duyurmuştu. İmamoğlu, taksicilerder gelen tepkilere yanıt verdi. “İstanbul halkının, taksi ihtiyacı olup olmadığına karar verecek makam, Bağcılar Oto Galerisi’ndeki birkaç taksi galericisi değildir” diyen İmamoğlu, “Sakın bizi başka şeylerle tehdit etmeye çalışmasınlar. Plaka fiyatları ile geçim sağlayan rantçılara bu süreci kurban etmeyiz, ettirmeyiz. İstanbul’da düzeni bozucu bir fiile giren her şahıs, karşısında devleti bulacaktır. Yani yasaların İBB’ye verdiği her yetki kullanmaktan imtina etmeyiz” dedi.

    “BİZİ TEHDİT ETMEYE ÇALIŞMASINLAR”

    Ekrem İmamoğlu “Geçen hafta cuma günü, yeni bir sürecin başlatılacağını 5 bin yeni taksinin İstanbul’a katılacağını dile getirmiştim. Elbette bunun bir kural, bir paylaşım ve aynı zamanda bir süreci var. Biz, pazartesi günü 5 bin taksiyi sürece katmayacağız. Bu bir öngörü, bir çalışma; ama kararlı bir çalışma. Bu kararlı çalışmada şunu dile getirelim: Evet, biz esnafımızla, esnafımızın gerçek temsilcileri ile odayla oturup bunları tartışacağız, konuşacağız. Neyi konuşmadık ki bunu konuşmayacağız; elbette konuşacağız. Ama hiç kimse, sadece ve sadece kendini çıkarı üzerinden hareketle bizi kısıtlamaya kalkmasın. İBB, İstanbul’un 16 milyon insanını temsil eder ve ona göre hareket eder. Yani İstanbul halkının, taksi ihtiyacı olup olmadığına karar verecek makam, Bağcılar Oto Galerisi’ndeki birkaç taksi galericisi değildir. Bunu bir kere altını çizelim. Sakın bizi başka şeylerle tehdit etmeye çalışmasınlar” dedi.

    “YASALARIN İBB’YE VERDİĞİ HER YETKİYİ KULLANMAKTAN İMTİNA ETMEYİZ”

    Yeni yasaların verdiği tüm hakları kullanacaklarını belirten İmamoğlu, “Bilimsel araştırmalarla, üniversite raporlarıyla İstanbul’un yeni taksilere ihtiyaç duyduğu açıktır. Bütün dünyada bunun örneği vardır. Kaldı ki pandemi süreci ile beraber bütün dünyada, özellikle karantina sonrası, özel araç ve taksi kullanımının arttığı da nettir. Elbette ki, İstanbullunun konforlu taksi kullanma hakkı konusunda hassas davranacağız. Plaka fiyatları ile geçim sağlayan rantçılara bu süreci kurban etmeyiz, ettirmeyiz. İstanbul’da düzeni bozucu bir fiile giren her şahıs, karşısında devleti bulacaktır. Bunun altını çizelim. Yani yasaların İBB’ye verdiği her yetki kullanmaktan imtina etmeyiz. Şunu söyleyelim: Gerçek taksi esnafı, çok ama çok rahat olsun. Hiç dert etmesin. Ama taksinin sahibi ama takside çalışan benim emekçi kardeşim hiç endişe etmesin. Yeni sistemde herkesin çalışma ve kiralama koşulu da iyileşecek. On binlerce esnafımız, on binlerce insanımız, bu işten ekmek kazanan insan da rahat edecek. Sosyal güvencelerinden sosyal haklarına kadar, sürecin disiplin altına alınması konusunda yeni bir dönemi başlatacağız. Herkesin gönlünü ferah tutmasını istiyorum” dedi.

    “SABIRLA BİZİ TAKİP EDİN”

    Bütün çalışmalara esnaf ile birlikte karar vereceğini belirten İmamoğlu,”İstanbul’un düzeni için, İstanbul’un disiplini için, turiste, gelen konuğa, İstanbullunun kendisine hizmet verirken, en iyi şekilde hizmet etmesi için, esnafının güvenliği için, taksinin biçimi, şekli için mücadelemizden bizi kimse ama kimse alıkoyamaz. Bütün bunlara esnafımızla birlikte karar vereceğiz. Onlar karar verecekler. Onun için belki birkaç yüz kişi üzülecek ama binlerce taksi emekçisi ve milyonlarca İstanbullu, bu güzel yeni taksi uygulamamızdan mutlu olacak. Bunun bir sürece ihtiyacı var. Sabırla bizi takip edin. Arkadaşlarım, bütün teknik açıklamaları hem vatandaşlarımıza yapacak hem esnafımıza ve odaya yapacak bizi takip etmeye devam edin diyorum. Taksi konusunda, benim 16 milyon insanımın gönlü rahat olsun” dedi.