Kategori: İstanbul

  • Tarihi surlarda çökme tehlikesi! Yol trafiğe kapatıldı

    Tarihi surlarda çökme tehlikesi! Yol trafiğe kapatıldı

    İstanbul’un tarihi surları günümüzde artık ayakta kalma savaşı veriyor.  Surların Sulukule Caddesi bölümünde geçtiğimiz gece kısmi çökme meydana geldi. Çevredekilerin ihbarıyla olay yerine polis itfaiye ve zabıta ekibi sevk edildi. Ekipler, çevrede şerit çekerek caddeyi trafiğe kapattı.  Daha önce taş parçalarının düşmesine karşı önlem olarak surlara asılan filenin de yırtıldığı görüldü.

    İncelemenin ardından Sulukule Caddesi trafiğe kapatıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yola barikatlar ve sac levhalar konularak trafiğe kapatılan yola ‘Yıkılma tehlikesi nedeniyle trafiğe kapatılmıştır’ tabelası asıldı. Kapatılan yol ve surlar havadan da görüntülendi

  • 5 ilin emniyet müdürü değişti

    5 ilin emniyet müdürü değişti

    Beş ilin emniyet müdürlerinin atamalarını içeren kararname Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlandı. İstanbul, Adana, Kahramanmaraş, Niğde ve Gümüşhane‘nin il emniyet müdürleri değişti.

    İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan, Emniyet Genel Müdür Yardımcılığı; Adana Emniyet Müdürü Zafer Aktaş ise İstanbul Emniyet Müdürlüğü görevine getirildi.

    Kahramanmaraş Emniyet Müdürü Doğan İnci, Adana Emniyet Müdürlüğü’ne; Niğde Emniyet Müdürü Salim Cebeloğlu, Kahramanmaraş Emniyet Müdürlüğü’ne; Gümüşhane Emniyet Müdürü Ömer Faruk Karataş, Niğde Emniyet Müdürlüğü’ne; Polis Başmüfettişi Celal Taşçı, Gümüşhane Emniyet Müdürlüğü’ne atandı.

    15 TEMMUZ GAZİSİ ASLAN, CUMHURBAŞKANI BAŞDANIŞMANI OLDU

    Terörle Mücadele Daire Başkanı Turgut Aslan da Cumhurbaşkanı Başdanışmanı olarak atandı. 15 Temmuz’da 2016’daki hain darbe girişiminde Jandarma Genel Komutanlığı’nda rehin alınan Turgut Aslan, başından vurularak ağır yaralanmış ve gazi unvanı almıştı. Devlet Övünç Madalyası sahibi olan Turgut Aslan, geçirdiği ağır ameliyatlarla hayata tutundu ve taburcu olur olmaz görevine devam etti.

  • İstanbul’da kene uyarısı!

    İstanbul’da kene uyarısı!

    Koronavirüs salgını nedeniyle vatandaşlar arazi ve ormanlık alanları boş bıraktı, hava sıcaklıklarının yükselmesiyle  birlikte kene vakaları arttı. Uzmanlar, İstanbul’daki kene türlerinin ölümcül bir hastalığa neden olmadığını ifade etse de vatandaşları, arazilerde ve ormanlık alanlarda dikkatli olmaları gerektiği konusunda uyarıyor. Koronavirüs salgınındaki yasaklar nedeniyle insanların doğayı bozamadıkları,  üreme alanlarına kimse dokunmadığı için de kenelerin çoğaldığı bildiriliyor.

    İstanbul’daki kene türlerinin ölümcül bir hastalık olan Kırım Kongo Kanamalı Ateşine neden olmadığını ifade eden İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa-Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Parazitoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erdal Polat, bir başka ciddi hastalık olan ‘Lyme’a karşı uyarılarda bulundu. Doç. Dr. Polat,  “Keneyi çıkardıktan sonra türlerine bakıyoruz. Kenelerin türleri çok önemli. Mesela Ixodes ricinus ise lyme hastalığını bulaştırabilir. Onu takibe alıyoruz. Kenenin ısırdığı yer kendiliğinden kapanıyorsa bir sorun yok. Eğer orada bir şişlik, kızarıklık olursa muhakkak hastaneye başvurulmalı. Lyme hastalığı, kenenin ısırmasıyla deriden bulaşan bakteriyel bir enfeksiyondur. Önce bir kızarıklık, sonra bir eritem gelişir o bölgede. Daha sonra ise nörolojik tutulmalara kadar giden, ciddi bir hastalık olduğunu söyleyebilirim” dedi.

    SALGIN NEDENİYLE KENELERİN POPÜLASYONU ARTTI

    Havaların ısınması ve salgın nedeniyle insanların doğadan uzak kalması nedeniyle kene popülasyonunun arttığını ifade eden Doç. Dr.  Polat, “Keneler soğukkanlı hayvanlar olduğu için kış uykusuna yatarlar. Şu an havalar ısındı, 15 santigrat derecenin üzerinde aktiviteleri başlar. Şu an aktif durumdalar. Kenelerin de besin kaynağı, bulduğu omurgalı hayvanlardan kan emmek. İnsanlar da araziye çıktıkları için, birçok insanda şu an kene tutulması kadar doğal bir şey yok. İnsanlar koronavirüs dolayısıyla araziye çıkamadılar, sokağa çıkma kısıtlamaları da vardı. Kenelerin üreme alanları, popülasyonları daha da arttı. Üreme alanlarına kimse dokunmadığı için kenelerin rahatlıkla çoğalmaları oldu. Şu anda zaten kene vakaları başladı.” dedi.

    BOLU’DAN İSTANBUL’A KADAR BULUNAN KENE TÜRLERİ ÖLÜMLERE NEDEN OLMUYOR

    İstanbul’daki kene vakalarının genellikle ölümlerle sonuçlanmamasının nedenini ise Polat, “Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığını bulaştıran Hyalomma marginatum’dur. Hyalomma İstanbul’da var ama bunlar Kırım Kongo Kanamalı Ateşinin etkenini taşımıyorlar. Yani İstanbul’da, Bolu’dan bu tarafa Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı bildirilmemiştir ki, en hızlı ölüme neden olan hastalık da Kırım Kongo Kanamalı Ateşidir. Mesela İstanbul’da bizim yaptığımız çalışmalarda riketsiya enfeksiyonları var ki bunun kenelerde yüzde 25 taşıyıcılığı var. Lyme hastalığını da görebiliyoruz yüzde 2,5-3 oranında. Onu da özellikle ormanlık alanlarda Ixodes ricinus türü keneler bulaştırıyorlar”  diye konuştu.

    CİDDİ BİR HASTALIK OLAN “LYME” İSTANBUL’DA GÖRÜLEBİLİR

    Kene türlerini bilmenin, neden olacağı hastalıkları tespit etmek noktasında önemini vurgulayan Polat, “Keneyi çıkardıktan sonra türlerine bakıyoruz. Kenelerin türleri çok önemli. Mesela Ixodes ricinus ise lyme hastalığını bulaştırabilir. Onu takibe alıyoruz. Kenenin ısırdığı yer kendiliğinden kapanıyorsa bir sorun yok. Eğer orada bir şişlik, kızarıklık olursa muhakkak hastaneye başvurulmalı. Lyme hastalığı, kenenin ısırmasıyla deriden bulaşan bakteriyel bir enfeksiyondur. Önce bir kızarıklık, sonra bir eritem gelişir o bölgede. Daha sonra ise nörolojik tutulmalara kadar giden, ciddi bir hastalık olduğunu söyleyebilirim. Kırım Kongoda ölüm bir haftada gerçekleşir, lymeda ise o nörolojik tutulmaların olması için 3-4 ay geçmesi gerekiyor. Daha uzun vadede etkili, insan hareketlerini kısıtlayan bir takım ciddi şeylere neden oluyor” dedi.

    “VÜCUTTAN ÇIKARTILAN KENELER ÇÖPE ATILMAMALI”

    Kene ısırmasıyla karşılaşan vatandaşların yapması gerekenlerle ilgili olarak ise Doç. Dr. Polat, şöyle devam etti:

    “Vatandaşlarda kene varsa, en yakın sağlık ocağına gidip onu çıkarttırmalı. Kenesini atmamalı, getirdiklerinde biz onun tipine bakarız çünkü o bizi ilgilendiriyor. Ona göre biz hastayı yönlendiriyoruz. Şunu yapıyorlar, sağlık kuruluşunda keneyi çıkarıp çöpe atıyorlar. Sonra o bölgede enfeksiyon başlangıcı olduğunda, kenenin türünü bilmediğimiz için, ne olacağını kestirmek zor. Ama kenenin türüne bakınca, hangi enfeksiyonu bulaştıracağını biliyoruz. Her kene her hastalığına vektörlük yapmıyor. Bize gelen hastalarda biz şunu görüyoruz. Genellikle kene, ayaktan giriyor, tırmanıyor ya dizin arka tarafında ya da apış arasında oluyor. Araziye çıkarken çoraplarını pantolonlarının üzerine koyarlarsa bu bir yöntem. İlaç sıkmanın bir fonksiyonu yok. Ancak güçlü bir zehir sıkacaksın, o da doğru bir şey değil. Bir de kene kahverengidir, beyaz çorap giyinirseniz,  rahatlıkla fark edebilirsiniz. Pikniklerden sonra da kendinizi kontrol etmeniz önemli. Bu sene popülasyon daha fazla olacak. Çünkü insanlar doğaya zarar veremediler. Geçmiş yıllara göre kenelerin artacağını söyleyebilirim.”

    “KORONADAN KORKUYORDUK, BİR DE KENE ÇIKTI”

    Aydos Ormanı’nda piknik yapan Bahar Yıldırım, “Koronadan korkuyorduk, bir de kene çıktı şimdi. Nasıl olacak bilmiyoruz. Çok sıkıldık evde aylardır, uzun zaman sonra ilk kez çıktık ama bir yandan da kene korkusu sardı. Hiçbir önlem almadık, sadece yere oturmamaya çalışıyoruz” dedi.

    “UMARIM BAŞIMIZA GELMEZ”

    Ormana gelen bir diğer vatandaş Filiz Yılmaz ise, “Pantolonumuzun paçasını kapatsak da yürüyüp yukarı da çıkabilir. Yetkililer ne derse biz onu uygulamaya çalışıyoruz ama korkuyoruz, çekiniyoruz. 3 ayın üzerine ilk kez dışarı çıktık. Umarım başımıza böyle bir şey gelmez, bir de onla uğraşmak zorunda kalmayız” diye konuştu.

  • Bu şekilde yolcu taşımaya komik ceza…

    Bu şekilde yolcu taşımaya komik ceza…

    Corona virüsle mücadele kapsamında toplu taşıma araçlarına yönelik sürdürülen denetimler sırasında İstanbul Esenyurt’ta içinde 17 kişinin olması gereken minibüsten 35 yolcu çıktı.

    104 LİRA CEZA KESİLDİ

    Bunun üzerine minibüs sürücüsüne fazla yolcu taşımaktan 104 TL ceza uygulanırken, ayaktaki yolculara paraları iade edildi.

    ”CORONADAN ÖNCE DE BÖYLEYDİ”

    Yolcular, az sayıda gelen araçlara binmek zorunda kaldıklarını belirtirken, bu durumun corona virüsten önce de aynı olduğunu söyledi.

    ”ARAÇ SAYISININ ARTIRILMASI GEREK”

    Bir yolcu, “Bize yazık günah değil mi? Bu insanlara da yazık. Araç sayısının artırılması gerek. Bu hatta belediye otobüs koysun” dedi.

    Polis ekipleri durdurdukları bir işçi servisinde de maskesiz yolcu olduğunu belirledi. İşçi, maskesini evde unuttuğunu söyleyince servis sürücüsü maske vererek yoluna devam etti.

  • İstanbul’da şiddetli yağış öncesi kara bulutlar kameraya yansıdı

    İstanbul’da şiddetli yağış öncesi kara bulutlar kameraya yansıdı

    İstanbul Arnavutköy’de şiddetli yağış etkisini göstermeden önce ilçe ve çevresinin üzerini kaplayan kara bulutlar kameralara yansıdı.

    Gündüz vaktini adeta geceye çeviren bulutlar görüntülendi. Arnavutköy’de başlayan şiddetli yağışla birlikte caddeleri su basmış, araç sürücüleri de yolda zor anlar yaşamıştı. 

  • 8 yaşındaki Arda’ya 4 ay arayla iki kez ilik nakli yapıldı

    8 yaşındaki Arda’ya 4 ay arayla iki kez ilik nakli yapıldı

    Kemik iliği yetmezliği ile doğan ve üç kardeşini de aynı hastalıktan yitiren Diyarbakırlı ailenin 8 yaşındaki oğlu Arda’ya Diyarbakır AHBAP, Haluk Levent ve tedavi olduğu Yeniyüzyıl Üniversitesi GOP Hastanesi sahip çıktı; küçük çocuk 4 ay arayla iki kez ilik nakli oldu. Koronavirüs salgını sırasında ikinci naklini geçiren Arda’ya gözü gibi bakan doktorları, tam 8 ay sonra onu sağlıkla taburcu ederek memleketine uğurladı.

    Diyarbakır’ın Kulp ilçesine bağlı Aydın köyünde, köylülerin yardımıyla yaptıkları toprak damlı iki göz evde yaşayan Aysel ve Hadis Çelik çifti, 20 yıllık evlilikleri boyunca 6 çocuk sahibi oldu ancak çocuklarından sadece üçü hayatta kalabildi. Çelik çiftinin ilk çocukları Yusuf, 2001 yılında henüz 1 yaşındayken doğumsal bir kemik iliği yetmezliği olan ‘Fanconi Aplastik Anemi’ nedeniyle yaşamını yitirdi. Çiftin ikinci çocuğunda hastalık çıkmadı ama üçüncü çocukları Zeynep de henüz 8 yaşındayken aynı hastalık nedeniyle 2005 yılında yaşamını yitirdi. Aysel Çelik, dördüncü çocuğunu da karnındayken kaybetti ve düşük yaptı. Ailenin dördüncü çocuğu olan Arda’ya ise 4 yıl önce kemik iliği yetmezliği teşhisi kondu. Şu anda 8 yaşında olan Arda’nın tedavisi yardımlarla Antalya ile Diyarbakır arasında devam etti. Ancak küçük çocuğun ilik nakli olması gerektiği söylenince aileyi tanıyanlardan biri, sosyal medya üzerinden AHBAP ve Haluk Levent’e çağrıda bulundu. Küçük çocuğun tedavi olabilmesi için Haluk Levent ve İstanbul Yeniyüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi seferber oldu.

    TEDAVİ İÇİN 8 AYDIR İSTANBUL’DA YAŞIYORLAR

    Arda, 2 yaşındaki kardeşi Muhammed ve anne babasıyla 8 ay önce Diyarbakır’dan İstanbul’a getirildi. Aile için hastanenin yakınından ev tutuldu, konaklama ve tedavi masraflarının tamamı hastane tarafından karşılandı. Diyarbakır’daki aileden 25 kişiye test yapıldı ve yüzde yüz uyumlu ilik amcasının oğlu Mehmet Çelik’ten çıkınca Arda’ya ilk nakil 5 Kasım 2019’da yapıldı. Tedavisi sırasında sanatçı Haluk Levent de Arda’ya moral ziyareti yaptı. Ancak viral bir enfeksiyon nedeniyle ilk nakil tutmadı ve Arda’ya yeni ilik aranmaya başlandı. Geçtiğimiz Mart ayında İzmir’den yüzde yüz uyumlu bir donör çıkınca, TÜRKÖK aracılığı ile İzmir’den getirilen ilikle Arda, 6 Mart’ta ikinci hayatına kavuştu. Kovid-19 salgınından birkaç gün önce ilik nakli olan Arda’ya tüm hastane gözü gibi baktı ve herhangi bir enfeksiyon geçirmemesi için hastane ve ev dışında hiçbir yerle temas etmemesi sağlandı. Salgın döneminde sıkı bir karantina ile korunan Arda’nın herhangi bir enfeksiyon geçirmeden sağlığına kavuşmasını sağlayan doktorları, onu geçtiğimiz günlerde evine uğurladı.

    “HALUK LEVENT BİZİMLE İRTİBAT KURDU, HEMEN TEDAVİSİNİ ÜSTLENDİK”

    Hastanenin Kemik İliği Nakil Merkezi’nden Çocuk Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Barış Malbora, “Arda ve ailesi ile sanatçı Haluk Levent ve AHBAP Diyarbakır ekibi sayesinde ilk temasımız oldu. İlik nakli olması gerektiği için Levent ve ekibi tedavi için hastanemizden destek istedi. İlk tanısını Diyarbakır Eğitim Araştırma Hastanesi’nde almıştı Arda. Nakil olması gerektiği ortaya çıkınca oradaki hekimlerimizle de birebir görüşerek aileyi buraya aldık. Kasım ayı başlarında amcasının oğlundan ilk kemik iliği naklini yaptık. Ailesinden 24-25 kişi taranmıştı ancak sadece Mehmet’in iliği tutmuştu. Sitomegalovirüs dediğimiz enfeksiyon nedeniyle ilk nakil maalesef başarısız oldu. Kemik iliği nakillerinin başarılı olabilmesi için hastaya başlığını baskılayıcı birtakım ilaçlar verilir. Bizlerde hiçbir etkisi olmayan bazı enfeksiyonları onlar çok ağır geçirir bu nedenle. Arda’da da böyle oldu maalesef. Kemik iliğini kaybetti uygun tedavisini almasına rağmen” dedi.

    İKİNCİ HAYAT İZMİR’DEN ÇIKTI

    Arda için ikinci kez ilik arayışına başlandığını ve aileden uygun donör çıkmadığı için aile dışı vericilerin araştırıldığını anlatan Prof. Dr. Malbora, sözlerini şöyle sürdürdü: “İzmir’de 21 yaşında bir genç kızımızın örneği yüzde yüz uyumlu çıkınca TÜRKÖK aracılığı ile donöre ulaşıldı ve sağolsun o kızımız, kök hücresini bağışlayarak Arda’ya hayat verdi. Donörün kök hücresi İzmir’de toplandı, TÜRKÖK kuryesi aracılığıyla hastanemize ulaştırıldı. 6 Mart’ta Arda’ya başarılı bir şekilde ikinci kemik iliği naklini gerçekleştirdik. Nakilden sonraki üçüncü ayında Arda’yı sağlıkla evine gönderebiliyoruz. Çelik ailesi Kasım ayından beri İstanbul’da yaşıyor. Arda’ya hem AHBAP hem de hastanemiz maddi manevi her türlü desteği vermeye çalıştık. Sadece tedavisini üstlenmekle kalmadık, kurumumuz onlara burada ev tuttu ve doğal aile yapısını bozmadan anne baba ve kardeşiyle burada misafir edildi. Onu sağlığına kavuşturduğumuz için hepimiz çok mutluyuz.”

    “OKULA GİDEMEYECEK EVDE EĞİTİM GEREKLİ”

    Arda’nın babası Hadis Çelik (42), üç çocuğunu aynı hastalıktan kaybettiğini anlatarak AHBAP, Haluk Levent ve tedaviyi gerçekleştiren hastane ile doktorlarına minnettarlığını dile getirdi. Çelik, duygularını şöyle ifade etti: “Hepsini aynı hastalık yüzünden kaybettik. Ben çocukların hastalığı yüzünden çalışamıyorum. Bir hafta çalışsam bir ay hastanede kalıyorum. Haluk Levent ve doktorlarımızdan Allah razı olsun, bugüne kadar onlar bize yardımcı oldu. Maddi ve manevi her türlü desteği verdiler. Şimdi memlekete döneceğiz ama işim yok, iş bulmak istiyorum. 8-9 aydır buradayız Allah herkesten razı olsun. Arda bir yıl okula gidemeyecek. Enfeksiyon kapmaması lazım. Mecburen titiz bir bakım vermemiz gerek. Ona ayrı bir oda ayarlamamız gerekecek. Okula o kadar çocuğun içine gönderirsek yine hastalanabilir. O yüzden evde eğitim almasını istiyoruz.”

  • İstanbul’da pompalı dehşeti!

    İstanbul’da pompalı dehşeti!

    İstanbul Şişli Feriköy’de bir kişinin tartıştığı kişilere pompalı tüfekle saldırması sonucu 3 kişi yaralandı. Olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri yaralıları çevredeki hastanelere kaldırdı.

    Şişli Feriköy’de ara sokakta aşırı sürat yapan 2 motosikletli, kendilerine tepki gösteren mahalleliye ateş açtı. Pompalı tüfekle açılan ateşte ilk belirlemelere göre 3 kişi yaralandı. Olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi.

  • Büyükada’da normalleşmeyle yoğunluğu

    Büyükada’da normalleşmeyle yoğunluğu

    Normalleşme süreci kapsamında giriş çıkışların açıldığı Büyükada ziyaretçi akınına uğradı. Korona virüse yönelik alınan tedbirler kapsamında sessizliğe bürünen Büyükada‘da hafta sonu yoğunluğu yaşandı.

    Korona virüs tedbirleri nedeniyle giriş-çıkışların durdurulduğu ve yeni normal hayatla birlikte geçişlerin açıldığı Büyükada, ziyaretçi akınına uğradı. Giriş çıkışların kapatıldığı dönemde sessizliğe bürünen Adalar’da hafta sonu yoğunluğu oluştu. Hava sıcaklıklarını fırsat bilerek hafta sonu tatilini Adalar’da geçirmek isteyen vatandaşlar iskeleye koştu. Arkadaşları, ailesi, akrabalarıyla birlikte adaya gelen vatandaşlardan bazıları bisiklet sürerken bazıları adayı gezdi. Vatandaşların maske kuralına dikkat ettikleri görüldü.

    “Adaya insan akını sürecek”

    Özcan Doğan isimli bir ada sakini, “İster istemez bir yoğunluk olacak. Pandemi sürecinden önce Adalar’da yaz sezonunda yürüyecek yer bulamazdık yolda. Pandemi sürecinde yoğunluk azaldı. 31 Mayıs’tan sonra işletmeler yavaş yavaş açılmaya başladı. Yazlıkçılar geldi, günübirlikçiler var. Bu sene farklı olarak yurt dışından gelen misafirlerimiz yok. Ada yeni açıldığı için bundan sonra adaya insan akınının süreceğini düşünüyoruz” dedi.

  • Lokantada patlama: 1 yaralı

    Lokantada patlama: 1 yaralı

    İstanbul’da Zeytinburnu Gökalp Mahallesi’ndeki bir lokantada henüz bilinmeyen bir nedenle patlama meydana geldi. Olayda yabancı uyruklu bir kişi yaralandı. Yaralı şahsın hayatı tehlikesi olmadığı öğrenildi. Olay yerine çok sayıda ekip sevk edildi. Ekiplerin çalışmaları sürüyor.

  • Doktoru kırık bira şişesiyle ağır yaralayan şüpheli adliyede

    Doktoru kırık bira şişesiyle ağır yaralayan şüpheli adliyede

    Şişli Maçka Parkı’nda bir hastanenin psikiyatri bölümünde asistan olan Süleyman Dönmezler’i kırık bira şişesiyle saldırarak ağır yaralayan şüpheli, adliyeye sevk edildi. Ağır yaralı psikiyatri asistanının ise yoğun bakımda tedavisinin sürdüğü öğrenirken, saldırganın ise kendisine küfür ettiği için saldırdığını söylediği bilgisine ulaşıldı.

    Şişli Maçka Parkı’nda dün saat 18.30 sıralarında meydana gelen olayda, bir hastanede psikiyatri bölümünde asistanlık yapan Süleyman Dönmezler, arkadaşları Meltem Ş. ve Deniz ile birlikte gezmek için parka geldi. Dönmezler burada arkadaşlarıyla yürüdüğü esnada iddiaya göre saldırgan Emrah D, Meltem ve Deniz’e baktı. Bu duruma bozulan Dönmezler, şahsın yanına giderek kendisini sözlü olarak uyardı. Şahsın tepki göstermesi sonrasında arkadaşlarının yanına dönen Dönmezler, ne olduğu hakkında bilgi vererek yoluna devam etti. Bir süre sonra saldırgan, Dönmezler’e arkadaşlarıyla yürüdüğü sırada kırık bira şişesiyle saldırdı. Asistanın yaralanmasının ardından saldırgan ikinci hamleyi yapacağı sırada Dönmezler’in karşılık vermesi üzerine aralarında boğuşma yaşandı. Daha sonra şahıs kaçarak kayıplara karıştı.

    Yoğun bakımda tedavisi sürüyor

    Dönmezler’in kan kaybettiğini gören arkadaşları tişört, maske ve peçete ile yarasına müdahale etti. Bir süre sonda olay yerine gelen ambulansla ise tedavi edilmek üzere hastaneye kaldırıldı. Boğazı, kafası ve iki kokunda kesik olduğu öğrenilen Dönmezler’in yoğun bakımda tedavisinin sürdüğü öğrenildi.

    “Küfür ettiği için saldırmış”

    Öte yandan ihbar üzerine olay yerine gelen polis ekipleri, çevredeki güvenlik kamera görüntülerini inceleyerek şahsın eşkalini belirledi. Yapılan çalışmalar sonucunda şahsın kimliğini de tespit eden polis, Beşiktaş’taki evine operasyon düzenledi ancak bulamadı. Bunun üzerine polis şahsın Eyüpsultan’da yaşayan annesinin evine baskın yaptı. Buradaki baskında yakalanan Emrah D. gözaltına alınırken olay nedeniyle kanlanan ayakkabısına ise incelenmek üzere el konulduğu öğrenildi.

    Emniyete götürülen Emrah D’nin ifadesinde ise Dönmezler’i tanımadığını, kendisine küfür ettiğini ve bu nedenle sinirlenerek elindeki bira şişesini kırarak vücudunun çeşitli yerlerine vurduğunu söylediği bilgisine ulaşıldı. Emniyette işlemleri tamamlanan şüpheli Emrah D, adliyeye sevk edildi.