Kategori: İstanbul

  • Esenyurt’ta uyuşturucu alışverişi yapan 2 şüpheli yakalandı

    Esenyurt’ta uyuşturucu alışverişi yapan 2 şüpheli yakalandı

    Esenyurt İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği ekipleri, Üçevler Mahallesi 929. Sokak’taki bir evde uyuşturucu satıldığı ihbarı üzerine harekete geçti. Polis ekipleri, bir süre belirlenen adresi incelemeye aldı. Adresten çıkan H.S. isimli şahsı takip eden polis ekipleri, V.D. isimli şüpheliyle uyuşturucu madde alışverişi yaptığını tespit etti. Suçüstü yakalanarak gözaltına alınan şüphelilerin üst aramasında 4 fiş halinde satışa hazır vaziyette 7,79 gram çikolatalı bonzai ele geçirildi.

    Uyuşturucu madde ticareti yapan H.S.’nin adresinde yapılan aramalarda ise, 2 adet fiş halinde satışa hazır vaziyette 9,23 gram çikolatalı bonzai, 2 uyuşturucu madde yapımında kullanılan 118,54 gram sıvı ve 1 adet telefon bulundu. Şüpheli V.D.’nin emniyetteki işlemleri devam ederken, H.S. tamamlanan işlemlerin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, uyuşturucu madde ticareti yapan şüphelileri polisin suçüstü yakaladığı anlar güvenlik kamerasına yansıdı.

  • Beylikdüzü’nde gece saatlerinde kuyumcuya silahlı saldırı

    Beylikdüzü’nde gece saatlerinde kuyumcuya silahlı saldırı

    Olay, gece 00.45 sularında Beylikdüzü ilçesi Yakuplu Mahallesi Hürriyet Bulvarı üzerinde bulunan bir kuyumcuda meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, gece saatlerinde otomobil ile kuyumcunun önüne gelen silahlı saldırganlar henüz bilinmeyen bir nedenle işletmeye birkaç el ateş etti. Ardından yaklaşık 10 dakika sonra tekrar gelen saldırganlar bu defa işletmeyi kurşun yağmuruna tuttu. İşletmesi kurşunlanan kuyumcu Nurullah Cengiz, saldırıyla ilgili olarak kendilerine herhangi bir tehdit ya da telefon gelmediğini ifade etti. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Olay yerinde güvenlik önlemi alan polis ekipleri, saldırıya uğrayan işletmede incelemelerde bulundu. Yapılan incelemelerde kuyumcu dükkanına 16 adet mermi isabet ettiği görüldü. Polis ekipleri saldırganları yakalamak için çalışma başlattı. Yaşanan silahlı saldırıda ölen ya da yaralanan olmadığı öğrenildi.

    “Son günlerde kuyumcu kurşunlamak ve haraç istemek meşhur oldu”
    Yaşanan saldırıyla ilgili konuşan kuyumcu işletmesinin sahibi Nurullah Cengiz, “Memur arkadaşlara da söyledik ne bir tehdit aldık ne başka bir şey. Zerre yanımıza yaklaşan ya da alacak ve verecekle alakalı hiçbir şey yok. Biz de şoktayız. Akşam memurlar aradı bunun üzerine biz de dükkana geldik. Bu son günlerde çok meşhur oldu kuyumcuların kurşunlanması ve haraç istemeler. Biz de herhalde onlardan birine maruz kalacağız. Allah yardımcımız olsun. Allahım’a şükürler olsun tehdit almadık. Ne telefonumuz çaldı ne farklı numaralardan başka bir durum olmadı. Hiçbir yerden böyle bir saldırıya dair en ufak bir belirti yoktu. Biz de şok oldu. Bu olayların bir şekilde son bulmasını diliyorum. İşini düzgün yapan esnafların önü kesilmeye çalışılıyor. Karalama gibi şeyler yapılmaya çalışılıyor” dedi.

  • Gezi olaylarında 2 kadın polise ceza

    Gezi olaylarında 2 kadın polise ceza

    Fatih’te 8 Temmuz 2013 tarihinde gezi olayları sırasında gözaltına alınan Ayşe Mücella Yapıcı ve Cansu Yapıcı’nın karakol nezarethanesinde giysilerini çıkartarak arama yapıldığı iddiasına ilişkin polis memurlarının yargılandığı dava karara bağlandı. İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya başka suçtan tutuklu sanık polis memuru L.M., Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Duruşmaya müşteki Ayşe Mücella Yapıcı ve Cansu Yapıcı katılmazken, tarafların avukatları hazır bulundu.

    “Mahkemeden beraatımı talep ediyorum”
    Duruşmada savunma yapan sanık L.M., “Önceki ifadelerimi tekrar ederim. Mahkemeden beraatımı talep ediyorum. Suç işlemek maksadıyla hareket etmedim” ifadelerini kullandı. Beyanda bulunan müşteki avukatı, müvekkiline yönelik çok fazla hak ihlali yapıldığını belirterek sanıkların cezalandırılmasını istedi.
    Savunma yapan sanık avukatı ise, aleyhe hususları kabul etmediklerini ve sanıkların üzerlerine atılı suçtan yeterli delil elde edilemediği gerekçesiyle beraatlarını talep etti. Son sözü sorulan sanık, mahkemeden beraatını istedi.

    2 kadın polise 5’er ay hapis cezası, bir polisin ise beraatına karar verildi
    Kararını açıklayan mahkeme, sanıklar S.E.K ve C.B. hakkında ‘görevi kötüye kullanmak’ suçunu oluşturduğu ve üzerlerine atılı suçu işledikleri sabit olduğu gerekçesiyle ilk önce ayrı ayrı 6 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verdi. Heyet, daha sonra sanıkların duruşmalarda tutum ve davranışlarından ötürü bu cezayı 5 ay hapis cezasına indirilmesine hükmetti. Mahkeme ayrıca sanıkların sabıkasız oluşlarını gerekçe göstererek bu hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi. Polis memuru L.M.’nin ise, beraatına karar verildi.

    İddianameden
    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, üzeri çıkarılarak arama yapılan Ayşe Mücella Yapıcı ve Cansu Yapıcı müşteki, polis memurları C.B., L.M. ve S.E.K. şüpheli sıfatıyla yer aldı. Hazırlanan iddianamede, müşteki Ayşe Mücella Yapıcı’nın ilaçlarının bir gün geç almasına sebebiyet verdiğine ilişkin kamu davası açmak için yeterli şüphe oluşturacak delil bulunduğu, şüpheli kadın polis memurları S.E. ve C.B.’nin çıplak arama eylemlerinin görevinin gerekliliklerine aykırı hareket ettikleri aktarıldı. İddianamede, şüpheli polis memuru L.M.’nin eyleminin ihmal suretiyle ‘görevi kötüye kullanma’ kapsamında kaldığı, yönündeki iddialar üzerine yargılama aşamasında davanın ‘işkence’ nitelendirmesi ile açılmasında hukuki yarar bulunduğu anlatıldı. Ayrıca iddianamede, suçun işkence kapsamında kalıp, kalmadığının da değerlendirilme zorunluluğu bulunduğu bilgisi yer aldı.

    5 yıl hapis cezası talebi
    Hazırlanan iddianamede, şüpheli polis memurları S.E., C.B. ve L.M. hakkında iki müştekiye yönelik ‘işkence’ suçundan ayrı ayrı 5 yıl hapis cezasına çarptırılması talep edildi.

  • Avcılar’da tatlıcıya silahlı saldırı kamerada

    Avcılar’da tatlıcıya silahlı saldırı kamerada

    Olay, dün akşam Avcılar Tahtakale Mahallesi, Abdi İpekçi Caddesi üzerindeki bir tatlı dükkanında yaşandı. Motosiklet kaskı takan bir saldırgan, önce işyeri çevresinde dolaşarak keşif yaptı. Ardından harekete geçen zanlı, silahını ardı ardına ateşledi. O anlar güvenlik kameralarına yansıdı. Olayda iki kişi yaralanarak hastaneye kaldırıldı. Yaralıların hayati tehlikesinin bulunmadığı öğrenildi.
    Polisin saldırganın yakalanmasına yönelik çalışmaları sürüyor.

  • Yenidoğan Çetesi hakkında iddianame hazırlandı

    Yenidoğan Çetesi hakkında iddianame hazırlandı

    İstanbul’da bebekleri anlaşmalı hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak kasten ölmelerine neden olan çete hakkında yürütülen soruşturma tamamlanarak fezleke hazırlanmıştı. Fezleke, değerlendirme yapılması için Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmişti. İddianame Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlandı. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nin değerlendirme aşamasında olan iddianameyi kabul etmesi halinde sanıkların önümüzdeki günlerde yargılanmasına başlanacak.
    Öte yandan hazırlanan iddianamede yer alan korkunç detaylar ortaya çıktı.

    “Amaç SGK’dan üst sınırdan ödeme almak”
    Hazırlanan iddianamede 47 kişi şüpheli ve 19 sağlık kuruluşuna yer verilirken 10 bebeğin ise hayatını kaybettiği belirtildi. İddianamede Fırat Sarı liderliğindeki ve yöneticiliğini İlker Gönen ile Gıyasettin Mert Özdemir’in yaptığı suç örgütünün esas amacının işletmesini devir aldıkları yeni doğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf ederek doluluğunu sağlamak, hastaların basamakları ile oynama yaparak SGK’dan üst sınırdan ödeme almak olduğu belirtildi.

    Hasta yakınlarından fazla ücret almışlar
    İddianamede çetenin hastaların mevcut durumlarını evrak işlemlerine farklı yansıtarak (entübe olanı entübe olmayan, entübe olmayanı entübe olan, kullanılmayan ilaçları kullanılmış şekilde) gibi yöntemlerle evrak sahteciliği yapıp SGK’ya fatura ettiği, hastaların mevcut durumlarını olduğundan daha ağır göstererek daha uzun süre yatış sağlayıp SGK’dan yüksek ücret tahsil ettiği ve bazı hasta yakınlarından fazladan ücret adı altında para almak gibi işlemlerle maddi çıkar elde ettiği de aktarıldı.

    “Bebeklerin örgüt adına karlı gördüğü hastanelere yatışı yapıldı”
    Hazırlanan iddianamede yer alan şüphelilerin çoğunun sağlık çalışanı olduğu ve kazanılan kardan bu çalışanların da aldığı belirtildi. İddianamede 112 sevk sistemi bertaraf edildiği için bebek hastaların uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine şüphelilerin seçtiği örgüt adına karlı gördüğü hastanelere yatışının yapıldığı, bu noktada amacın bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi değil maddi olarak en fazla kazanç elde edilmesi olduğu belirtildi. Bebeklerin her türlü enfeksiyona açık olan yeni doğan yoğun bakım ünitelerinde yatırılmasının kimi bebeklerde enfeksiyon kapma gibi rahatsızlıklara kimi bebeklerde ise ölüme dahi sebep olduğu da iddianamede kaydedildi.

    “Sağlık hizmeti doktor yerine hemşire ve yardımcılar ile verildi bebek ölümleri arttı”
    Şüphelilerin usulsüz şekilde düşümünü yaptıkları currosurf infasurf gibi ilaçları hastaneden çıkartarak satıp maddi kazanç elde ettikleri, Özel Hastaneler Yönetmeliğine aykırı şekilde işletme devri yapılarak danışmanlık hizmeti adı altında Fırat Sarı liderliğindeki Yenidoğan Suç Örgütü’nün çok sayıda hastaneye az sayıda doktorla hizmet vermeye çalışması nedeni ile aslında sağlık hizmetinin doğrudan hemşire ve hatta hemşire yardımcıları ile verildiği bu nedenle bebek ölüm sayılarının arttığı da iddianamede kaydedildi. İddianamede hemşirelerin kendisini doktor olarak tanıttığı, bir kısım şüphelilerin yeni doğan yoğun bakımlarını kapasitenin üzerinde doldurduğu, hemşireler eli ile usule aykırı gerçekle bağdaşmayan epikriz raporları yazıldığı da açıklandı.

    Bebeklere tahlil bile yapmamışlar
    Soruşturma çerçevesinde incelenen dijital materyallerde ise şüphelilerin “kötü hasta değerleri, iyi hasta değerleri” gibi şablon hasta değerlerinin yer aldığı ve çoğu zaman hastaların kan gazı, kan değerleri, enfeksiyon olup olmadığı gibi konularda gerçekte bir tetkik veya tahlil yapmadan kendi gözlemlerine göre bebeği iyi veya kötü olarak kategorize edip raporlarını şablon olarak tek elden merkezden hastane dışından yazdıkları iddianamede kaydedildi. Bu nedenle hangi bebeğe hangi tedavinin uygulanacağı yönünden tereddütler yaşandığı ve bebeklerin hayatını kaybetmesine kadar varan telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğduğu iddianamede kaydedildi.

    “Yeni doğan bebeklerin hayat hakları elinden alındı”
    Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından ilgili hastaneler ve suç örgütünün faaliyetlerini incelemek ve raporlamak için görevlendirilen müfettişlerin bebek ölümleri ile ilgili olarak alanında uzman neotologlardan oluşan uzman heyetten aldığı görüşe göre hastanelerde tıbbi imkansızlıklar, erken teşhis ve tedavi olmaması, birebir yakın hekim kontrolü olmaması, gerekli tetkik ve tahlillerin yapılmaması, hayati öneme sahip ilaçların kesilmesi, 3. Düzey olmamasına rağmen 3. Düzey hasta kabulü yapılması, doktorların hastaların klinik takip ve tedavisini üstlenmedikleri, ölüm sebeplerinin doktorlar tarafından ört bas edilmesi, TPN sıvısı içerisine lipit multivitamin, fosfor ve magnezyum destekleri verilmemesi sonucu yeterli enerji protein desteği alamadığı için hastaların beslenme bozukluğuna sebep olunduğu, bebeğin kalbi düşmesine rağmen adrenalin kullanılmaması, hastaların uzun süre yatışı yapılıp uygun merkezlere sevk edilmemesi, ilaç hazırlanması ve saklanmasında ihmal gösterilmesi, hastalara protein ve lipit desteği yapılmaması, gerekli ilaçların uygun şekilde verilmemesi, uygun şekil ve süre canlandırma desteği uygulanmaması, sahte hasta dosyası düzenlenmesi, hastaya pasif ötenazi uygulanması nedeniyle yeni doğan bebeklerin hayat haklarının ellerinden alındığı şeklinde tespitler olduğu aktarıldı.
    İddianamede bazı bebeklerin yoğun bakıma girdikten sonra kilo alması gerekirken aksine ciddi kilo kaybı yaşadığı da aktarılırken, Yenidoğan Suç Örgütü’nün ve örgüte yardım eden hastane yönetimlerinin sırf giderleri azaltmak ve maddi menfaat temin etmek adına bebeklere yeterli besin verme işlemini yerine getirmedikleri, tapelerde “TPN tüketimini azaltın” şeklinde talimatların yer aldığı da açıklandı. İddianame çerçevesinde şüpheliler örgüt lideri Fırat Sarı ve örgüt yöneticisi İlker Gönen hakkında ayrı ayrı 324 yıl 3 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.

  • Beykoz Devlet Hastanesi’nde çıkan yangın korkuttu

    Beykoz Devlet Hastanesi’nde çıkan yangın korkuttu

    Olay, Beykoz Devlet Hastanesi’nde saat 10.00 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, hastanede bulunan klimadan bir anda duman ve alev çıkmaya başladı. Durumu fark eden hastane görevlileri tarafından itfaiye ekiplerine haber verildi. Hastaneye tedavi olmaya gelen vatandaşlar hastaneden tahliye edildi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri yanan klimayı söndürürken, yangına ilişkin çalışma başlatıldı.

  • “Tehdit ve hakaret” suçundan aranan firari uyuşturucu operasyonunda yakalandı

    “Tehdit ve hakaret” suçundan aranan firari uyuşturucu operasyonunda yakalandı

    İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin, “Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti” suçunun önlenmesi ve şüpheli şahısların yakalanmasına yönelik çalışmaları sürüyor. 14 Ekim’de gerçekleştirilen çalışmalarda M.İ.Ö.’nün (35) Tuzla’dan getirdiği uyuşturucuyu Kağıthane’de sattığı belirlendi. Bunun üzerine Tuzla Aydıntepe Mahallesi’nde bir adrese baskın yapıldı. Baskında şüpheli şahıs yakalanırken, şüphelinin “tehdit ve hakaret” suçundan arandığı belirlendi. Evde yapılan aramalarda 10 adet kök halinde 815 gram kenevir, 220 gram marihuana, 1.75 gram kenevir tohumu, 2 hassas terazi, 2 cep telefonu, 6 şişe kimyasal sıvı, 2 adet ph düzenleyici sıvı, 2 adet nemölçer cihaz ve çok sayıda şeffaf klipsli poşet ele geçirildi. “Kişilerin huzur ve sükununu bozma” ile birlikte “hırsızlık” suçlarından sabıka kaydının da olduğu tespit edilen şüpheli şahıs “uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti” suçundan sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.

  • Ataşehir’de silahlı çatışma: 4 yaralı

    Ataşehir’de silahlı çatışma: 4 yaralı

    Olay, saat 22.00 sularında Aşık Veysel Mahallesi 3042. Sokak’ta yaşandı. İddiaya göre, iki grup arasında bilinmeyen bir nedenle çıkan tartışma silahlı çatışmaya dönüştü. Kavgada 4 kişi yaralandı. İhbar üzerine olay yerine polis sağlık ve olay yeri inceleme ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından yaralılar ambulansla hastaneye kaldırıldı. Yaralılardan birinin durumunun ağır olduğu öğrenildi.

    Çatışma sırasında çevredeki dükkanlar da zarar gördü. Olay yerine gelen polis ekipleri ve olay yeri inceleme ekipleri tarafından inceleme çalışmaları yapılırken kaçan şahısların yakalanması için polis ekipleri çalışma başlattı.

  • Ümraniye Belediye Başkanı Yıldırım: “151 köpek ve 144 kedimiz barınağımızdan çalındı”

    Ümraniye Belediye Başkanı Yıldırım: “151 köpek ve 144 kedimiz barınağımızdan çalındı”

    Ümraniye Hekimbaşı Hayvan Barınağında geçtiğimiz Pazar günü yaşanan olayda barınağa gelen bir grup içeriye girerek arbedeye sebep olmuş ve içerideki hayvanları alarak barınaktan ayrılmıştı. Ümraniye Belediye Başkanı İsmet Yıldırım ise konuya ilişkin basın açıklaması yaptı. Yıldırım, hayvan barınağına gelen kişilerin provokasyon amacıyla geldiklerini ve barınakta bulunan hayvanları çalarak, 415 bin TL’lik cerrahi ekipmanları gasp ettiklerini belirtti. Yıldırım, bir zabıta memurunun da bıçaklandığını ifade etti.

    “5 araba art arda organize olmuş şekilde geldi”
    Ümraniye Belediye Başkanı İsmet Yıldırım, “Geçtiğimiz pazar günü barınak ziyaretine ilk olarak 5 araba art arda organize olmuş şekilde geliyor, araçlardan inen insanların çoğunun sırtında içi dolu sırt çantaları var. Açık kedi barınağının etrafında hiçbir belediye görevlisi yokken bir müddet bekleyip sonra ‘ölü hayvanlar var diye’ bağırmaya başlıyorlar” dedi.

    “Biz bu gerçeği değiştirmeye çalışanlara izin vermeyeceğiz”
    Barınakta yaşanan olayları aktaran Yıldırım, “Olay sırasında, veterinerlerimizin onayıyla gömülmesi planlanan dört kedi ölüsü barınaktan dışarı çıkarılmış ve sosyal medyada kasıtlı olarak yanlış anlaşılmalara yol açacak şekilde paylaşılmıştır. Barınağımızın büyük emeklerle verdiği hizmetler, bu tür yanlış ve provokatif bilgilendirmelerle gölgelenmeye çalışılmaktadır. Biz bu gerçeği değiştirmeye çalışanlara izin vermeyeceğiz. Ayrıca bu fütursuzca eylemleri yetmezmiş gibi, aynı tutum ve davranışlarını sosyal medyaya taşıyarak, sahte hesaplarla algı operasyonları yapan ve şahsıma, kurumumuza olmadık hakaret ve ifadelerde bulunanlar hakkında yargı yoluna gideceğimizi ifade etmek istiyorum” şeklinde konuştu.

    “151 köpek ve 144 kedi çıkarıldı”
    Yıldırım, “Bu olay sırasında, yasa dışı yollarla barınağımızdan 151 köpek ve 144 kedi çıkarılmıştır. Özellikle kuduz şüphesiyle gözlem altında tutulan ve sahiplendirilmesi yasak olan tehlikeli ırklar, toplum sağlığı açısından ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Bu hayvanların izinsiz bir şekilde barınaktan çıkarılması, halk sağlığını tehlikeye atan son derece sorumsuz bir davranıştır ve kabul edilemez” dedi. Bu provokasyon sırasında bıçaklanan bir zabıta personelinin hastanede tedavi altına alındığını aktaran Başkan Yıldırım, “Veteriner İşleri Müdürümüz darp edilmiştir. Yaşanan olayın boyutlarını kamuoyunun takdirine sunuyorum. Öte taraftan bakımevimizde yağmalama yaşanmış, 415 bin TL’lik cerrahi ekipmanlarımız ve ilaçlarımız gasp edilmiştir. Bu sorumsuz ve şiddet içerikli eylemleri en sert şekilde kınıyor, sorumluların bir an önce adalet önüne çıkarılmasını talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.

     

  • İBB Meclisi’nde Ekrem İmamoğlu’nun, eski Ordu Valisi’ne hakaret gerginliği

    İBB Meclisi’nde Ekrem İmamoğlu’nun, eski Ordu Valisi’ne hakaret gerginliği

    İBB Meclisi Ekim Ayı Olağan Toplantısı Meclis 2. Başkanvekili Gökhan Gümüşdağ başkanlığında Saraçhane’deki belediye binasında gerçekleştirildi. Toplantı öncesi konuşmalarda, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, eski Ordu Valisi Seddar Yavuz’a hareket ettiği iddiası gerginliğe neden oldu. Başkan İmamoğlu’nun Ordu’daki seçim çalışmaları esnasında Vali Yavuz’a ettiği ‘itlik yapmasın’ hakareti ile ilgili AK Parti Meclis Üyesi Hukukçu Faruk Gökkuş söz aldı.

    “Vali’ye ‘itlik yapmasın’ dedi”
    AK Parti Meclis Üyesi Hukukçu Faruk Gökkuş “Biz hukukçular kelimeler üzerinden oynarız. Peki 125’inci maddede böyle bir hüküm var. Bu seçilmiş belediye başkanımız, Ordu’ya seçim gezisi yaptı. VIP yanındakiler geçmedi diye ortalığı kaldırdı. Vali’ye ‘itlik yapmasın’ dedi. Ses kayıtlarında var. Ardından ben öyle demedim diye inkar etti. ‘Basitlik yaptınız’ dediğini söyledi. Bu belediye başkanı meclis kürsüsünde meclisi yönetirken, bizim meclis üyesi arkadaşımıza hakaret etti. Özür diledi. Devam eden bir yargı süreci var. Yargıyla ilgili sözlerin hepsine katılıyorum. CHP’nin bu anlayışa gelmesini de tebrik ediyorum. Demek ki dönüşen, değişen CHP bu” dedi.