Kategori: İstanbul

  • Esenler’de çatıdan düşen parçalardan saniyelerle kurtuldu

    Esenler’de çatıdan düşen parçalardan saniyelerle kurtuldu

    Olay, dün akşam saat 21.30 sıralarında Esenler Fevzi Çakmak Mahallesi 1118. Sokaktaki bir metruk binada meydana geldi. Yaklaşık 15 gün önce kentsel dönüşüm çerçevesinde boşaltına bir binanın çatısında çökme meydana geldi. Çatıdan kopan parçalar, binanın önünde park halinde olan iki otomobilin üzerine düştü. Yaralı ve can kaybının olmadığı olayda araçlarda maddi hasar meydana geldi.

    Çatının düşen parçalardan saniyelerle kurtuldu

    Kentsel dönüşüm çerçevesinde boşaltılan binanın çatısının bir kısmı çöktü. Çatıdan kopan parçaların bir kısmı park halindeki araçların üzerine düştü. O esnada yolun karşısına geçmeye çalışan vatandaş, çatıdan düşen parçalardan saniyelerle kurtulduğu o anlar kameraya yansıdı. Görüntülerde çatıdan kopan parçaların park halindeki araçların üzerine düştüğü ve saniyeler öncesinde bir vatandaşın yolun karşısına geçerek saniyelerle kurtulduğu görülüyor.

  • Lüks araç alev alev yandı

    Lüks araç alev alev yandı

    Olay, bugün saat 08.30 sıralarında Kuzey Marmara Otoyolu Odayeri Gişeleri mevkiinde gerçekleşti. İddiaya göre İstanbul Havalimanı istikametinde ilerleyen marka lüks araç, Odayeri Gişelerine yaklaşık 600 metre kala motor kısmından alev almaya başladı. Araç sürücüsü, aracı emniyet şeridine çekerek itfaiye ekiplerine haber verdi. Araçta bulunan 2 kişi kendisini dışarıya atarak itfaiye ekiplerinin olay yerine gelmesini bekledi.

    Ekipler olay yerine gelene kadar yoldan geçen diğer araç sürücülerininde yardımıyla yangına müdahale edilmeye çalışıldı. Motor kısmından yükselen alevlerle yangın, kısa sürede tüm aracı sardı. Ekiplerin müdahalesi sonucunda yangın kontrol altına alınarak söndürüldü.

    Yanan araçtan geriye sadece hurda yığını kaldı.

    Araçta bulunan 2 kişi olaydan yara almadan kurtuldu.

    Jandarma ekipleri olayla alakalı çalışma yaparken Kuzey Marmara Otoyolu’nda 2 şerit trafiğe kapatıldı. Aracın ilk alev aldığı anlar ve vatandaşların müdahale etmeye çalıştığı anlar cep telefonu kameralarıyla görüntülendi.

  • Durakta kadını taciz etti: Takip ederek aynı otobüse binince vatandaşlar darp etti

    Durakta kadını taciz etti: Takip ederek aynı otobüse binince vatandaşlar darp etti

    Olay, önceki gün akşam saatlerinde Eyüpsultan’da bir otobüs durağında meydana geldi. İddiaya göre, durakta otobüs bekleyen kadınının yanına bir şüpheli yaklaştı. Şüpheli, tek başına durakta bekleyen kadını sözlü olarak taciz etti. Mağdur kadın, Göktürk-Alibeyköy seferini yapan otobüse binince alkollü olduğu iddia edilen şahıs da arkasından aynı otobüse bindi. Şüpheli, kadını otobüste de rahat bırakmayarak taciz etmeye devam etti. Kadın, otobüste bulunan vatandaşlara adamın kendisini taciz ettiğini söyleyince ortalık karıştı. Vatandaşlar, tacizci adamı darp ettikten sonra polise haber verdi. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Yakalanan şüphelinin emniyetteki işlemlerinin devam ettiği öğrenildi.

    Öte yandan, kadını taciz eden şüpheliyi vatandaşların darp ettiği anlar cep telefonu kamerasına yansıdı.

  • Başakşehir’de cadde ortasında alacak verecek kavgası

    Başakşehir’de cadde ortasında alacak verecek kavgası

    Olay, bugün sabah saatlerinde İstanbul ilçesi olan Başakşehir Süleyman Demirel Bulvarı üzerinde gerçekleşti. İddiaya göre, aralarında alacak verecek mevzusu olan iki kişi cadde üzerinde karşılaştı. Aracından inen şahıs cadde üzerinde yürüyen borçlusuyla kısa süre tartıştıktan sonra, kavga etmeye başladılar. Çevreden geçen vatandaşların müdahalesi üzerine şahıslar ayırılmaya çalıştı. Şahıslardan birisi aracından aldığı sopayla kavga ettiği kişinin yanına giderek, “paralar nerede” diye bağırdıktan sonra acımasızca saldırmaya başladı. Yaşanan korku dolu anlar cep telefonu kamerasıyla böyle görüntülendi.

  • Yenidoğan Çetesi’nin kan donduran telefon görüşmeleri

    Yenidoğan Çetesi’nin kan donduran telefon görüşmeleri

    İstanbul’da bebekleri anlaşmalı hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak kasten ölmelerine neden olan çete hakkında yürütülen soruşturma tamamlanarak fezleke hazırlanmıştı. Hazırlanan fezlekede yer alan telefon görüşmeleri ortaya çıktı.

    “Çocuğu öldür”

    Fezlekede adı geçen özel hastanelerden birinde hemşire olarak görev yapan şüpheli Mehtap S. ile örgüt üyesi şüpheli Hasan Basri G. arasında yapılan görüşmede, bebek hastanın tedavisini uygun olmayan koşullarda yaptıkları ve konuşma içeriklerinde “Mehtap çocuğu öldür elli satürasyonlu çocuk mu olur” “yav öldüreceğim de öldürsem de bir dert biliyorsun yani” şeklinde kayıtların olduğu tespit edildi.

    Fazla hasta aldıkları telefon görüşmeleri ile tespit edildi

    Örgüt lideri olan doktor Fırat S. ile şüpheli Ceren Hatice K. arasında yapılan görüşmede ise İlçe Sağlık Müdürlüğü’nden denetime gelindiği bir gün yapılan telefon konuşmaları fezlekede açıklandı. Konuşmada Ceren Hatice K.’nın “Hocam bakanlıktan denetime geldiler. Bastılar öyle bildiğiniz şu an basamakları masamakları her şeyi kontrol ediyorlar ve benim 28 hastam var. Yani 23 normalde ya buranın hasta sayısı o yüzden” dediği Fırat S.’nin ise “Tamam taburcuların var zaten bugün taburcu edeceğin 3 hastan yok mu? Taburculukları ayarla” dediği belirtildi.

    “Haberlere çıkacağız vesikalık fotoğraflarımızla gözlerimize şerit çekecekler”

    Soruşturma kapsamında adı geçen 11 hastanenin hasta takip işini yapan hemşire Hakan Doğukan T. ile Hasan Basri G. arasında yapılan telefon görüşmeleri de fezlekede yer aldı. Konuşmalarda Hakan Doğukan T.’nin “Haberlere çıkacağız vesikalık fotoğraflarımızla gözlerimize şerit çekecekler siyah” dediği Hasan Basri G.’nin ise “Bu sefer hakikaten alacaklar bizi” şeklinde cevap verdiği belirtildi.

    “Bizim laboratuvardaki kanların sonucuna güvenmeyin illa ki onu mu söyleyeyim ortalıkta”

    Hemşire Hasan Basri G.’nin Funda S. isimli kişiyle yaptığı görüşmede ise “O kadar dün bebek yattı Funda onların hepsi b.. gibiydi nasıl topladı o çocuk ben anlamadım. Onların kan sonuçları gerçekten temiz mi?” dediği, Funda S.’nin “Gerçekten temiz” demesi üzerine Hasan Basri G.’nin “Funda hepsi çekiliyordu inliyordu o en son doğan maymun gibi” dediği belirtildi. Funda S.’nin ise “Hasan bizim laboratuvardaki kanların sonucuna güvenmeyin illa ki onu mu söyleyeyim ortalıkta” dediği belirtildi.

    “Bize ne bırak bebek ölsün”

    Bir bebeğin ölümünün ardından hemşire Hakan Doğukan T. ile şüpheli Hüseyin G. arasında yapılan telefon görüşmelerine de fezlekede yer verildi. Kayıtlarda Hüseyin G.’nin “Bize ne bırak bebek ölsün ki rahat şikayet edelim” dediği Hakan Doğukan T.’nin ise “Kanka yazık ya çocuk gözümün önünde öldü ya” şeklinde cevap verdiği kaydedildi. Konuşmanın devamında Hakan Doğukan T.’nin “Ne tdp takmışlar ne inotrop başlamışlar ne kavid yapmışlar ne curosorf yapmışlar” demesi üzerine Hüseyin G.’nin “Hiçbir şey yapmamışlar ölsün demişler” şeklinde cevap verdiği görüldü.

    Hemşire Hakan Doğukan T. ile Hasan Basri G. arasında yapılan bir diğer telefon görüşmesinde ise soruşturmada adı geçen hastaneleri denetlemeye gelen görevlilerin hasta dosyalarını incelemek için istemeleri üzerine konuştukları görüldü. Hakan Doğukan T. “Hasan tamam s et ver öyle gitsin acil isteyip duruyorlar ya” demesi üzerine Hasan Basri G.’nin “Doğukan bu böyle giderse bizi öldürürler. Bu çok yanlış” dediği, Hakan Doğukan T.’nin ise “Ya bir şey olmaz ver ver” şeklinde cevap verdiği kayıtlara yansıdı.

    “Denetim gelmiş alanı toplayın ne var ne yok hepsini kaldırın hiçbir şey kalmasın”

    Şüpheli Hasan Basri G.’nin denetim yapıldığı gün Z.N.Ç isimli bir kişiyi arayarak “Denetim gelmiş alanı toplayın ne var ne yok hepsini kaldırın dosya mosya hiçbir şey kalmasın” dediği Z.N.Ç. isimli kişinin ise “Tamam da tekim ben biri gelsin yardım etsin. Ne dosyası ne denetimi evrakları mı kaldıralım?” şeklinde cevap verdiği kayıtlara yansıdı.

    Fezlekeden

    Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan fezlekede, doktor Fırat S. ve İ.G hakkında özel hastanelerin yenidoğan yoğun bakım ünitelerini tedavi dışında maddi menfaat sağlamak amacıyla kullandıkları iddiasına ilişkin dinleme ve teknik izleme yapıldığı aktarıldı. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan fezlekede, şüpheli doktorlar F.S ile İlker G.’nin Özel Hastaneler Yönetmeliği’ne aykırı şekilde davrandığı kaydedildi. Fezlekede şüphelilerin kullanmadıkları ilaçları kullanılmış gibi göstererek SGK’ya fatura ettiği ve haksız kazanç elde ettiği açıklandı. Örgüt üyelerinin birbiri arasında internet bankacılığı üzerinden para hareketinin bulunduğu da fezlekede belirtildi. Fezlekede şüpheli Fırat S.’nin İstanbul’da çok sayıda özel hastanenin yenidoğan yoğun bakım ünitesini işlettiği ve bu ünitelere birlikte hareket ettiği sağlık çalışanlarını yerleştirdiği belirtildi. Fırat S. ile İlker G.‘nin diğer şüpheliler aracılığı ile devlet ya da özel hastanelerde doğup, tedavisi yoğunluk nedeniyle başka hastanelerde yapılması uygun görülen bebek hastaları anlaşmalı oldukları hastanelere naklettikleri belirtildi. Soruşturma kapsamında şüphelilerin bebeklerin hastanede uzun süre kalmasını sağladıkları ve SGK’dan yüksek meblağlarda ödeme alarak kamu kurumunu zarara uğrattıkları açıklandı. Şüphelilerin uygun tedavi yöntemleriyle tedavi olamayan bebeklerin ölmesine neden olduğu da belirtilen fezlekede, ambulans şoförü G.M.Ö., sevk işlemlerini yapan R.K, F.A ve S.Y’nin sevk olması gereken bebek hastaları öğrenerek örgüt lideri Fırat S. ya da İlker G’ye ilettikleri aktarıldı. Hazırlanan fezleke kapsamında örgüt lideri olduğu aktarılan şüpheliler Fırat S. ve İlker G’nin ayrı ayrı 10 kez ‘kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi’ ‘kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık’, ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’ ve 11 kez ‘resmi belgede sahtecilik’ suçlarından 180 yıldan 273 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi. Fezlekede diğer şüpheliler hakkında ise değişen oranlarda hapis cezası istendi. Öte yandan fezlekede yer alan hastanelerin ve şirketlerin kapatılıp mal varlıklarına el konulmasına karar verilmesi de talep edildi. Fezleke, iddianame düzenlenmesi amacıyla Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi.

  • Fatih’te 1.5 yıl boyunca iş yerinden yaklaşık 7 kilo altını böyle çaldılar

    Fatih’te 1.5 yıl boyunca iş yerinden yaklaşık 7 kilo altını böyle çaldılar

    Hırsızlık anı kameraya yansırken, suç duyurusunun ardından açıklama yapan kuyumcu, ‘”Çok güvendiğimden dolayı hepsine, kimseye böyle bir şey için toz konduramadım. Ben paramın gelmesini, bunların ceza almasını ve yargılanmasını istiyorum” dedi.
    İstanbul Fatih’te kuyumcu olan Murat Yetim, yaptığı hesaplarda açık çıktığını fark ederek kamera kayıtlarını incelemesiyle birlikte 2 çalışanının 1 buçuk yıl boyunca 7 kilo 300 gram altını iş yerinden çaldığını tespit ettiği iddiasıyla Savcılığa suç duyurusunda bulundu.

    ‘’Toplamda 7 bin 300 gram altın çaldıklarını tespit ettim”

    Konuya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulan suç duyurusu dilekçesinde, ‘’Yaklaşık 1 buçuk yıldır hesaplarımda açıklar çıkmaktaydı. Son zamanlarda iş çığırından çıkınca muhasebecimize kamera kayıtlarını incelemesini söyledim. Diğer çalışanımıza ise şüphelilere dikkat etmesini söyledim. Kamera kayıtlarına baktığımda gerçekten altın çaldıklarını tespit ettim. Toplamda 7 bin 300 gram altın çaldıklarını tespit ettim. Önce uzlaşma babında şikayete gelmedik, sürekli oyaladılar. Tapu getirdiler üzerime aldım, parayı getirirlerse tapuyu vereceğimizi bildirdik. Güvenimi kötüye kullanan kişilerden şikayetçiyim” ifadelerine yer verildi.

    ‘’Elemanlarımın dükkandan yavaş yavaş, az az ve hissettirmeden altın çaldığını son dönemlerde daha çok hissetmeye başladım”

    Suç duyurusunun ardından adliyenin meydanında açıklama yapan Murat Yetim, ‘’Bulunduğum firmada çalışanlarım tarafından dükkanımdan altın çalındığıyla alakalı şikayette bulunmaktayım. Yaklaşık 1 buçuk yıldır elemanlarımın dükkandan yavaş yavaş, az az ve hissettirmeden altın çaldığını son dönemlerde daha çok hissetmeye başladım. Aile ortamında olduğumuz için çok güvendiğimden dolayı hepsine, böyle bir şey için toz konduramadım kimseye. Son zamanlarda elimdeki altının azalmasıyla alakalı bir şüphede bulunmaya başladım belli kişilerle alakalı. Açık çıkıyordu sürekli, son zamanlarda daha da çoğalmıştı bu açıklar. Dükkanımda 1 buçuk yıl içerisinde 7 bin 300 gram has altın çalınmıştır. Bunu anladıktan sonra kendi aramızda konuştuk, kendileri borçlarını ödeyeceklerini söylediler. Borçları belli bir süre içerisinde bitirip normal hayatlarına devam edeceklerini söylemişlerdi ancak tehdit ve hakaret almaya başladık. Bizi gasp etmekle tehdit ettiler. Finalde de çok saçma bir rakamla karşımıza çıkıp ‘bizim bundan sonra borcumuz yoktur’ diye aradılar. Benim hakkımda da ‘tehdit’ ve ‘hakaret’ suçlarından suç duyurusunda bulunmuşlar. Ben paramın gelmesini, bunların ceza almasını ve yargılanmasını istiyorum” dedi.
    Murat Yetim’in kız kardeşi ise mağdur olduklarını belirterek, ‘’Mağdur olmamızla birlikte tehdit ve gasp edilmekle itham ediliyoruz. En kısa şekilde ve hızlı bir şekilde onların adalet önünde yargılanmasını ve ceza almasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.

    Hırsızlık anı ise kameraya yansıdı

    Öte yandan hırsızlık anı ise kameraya yansıdı. Masada oturan çalışan şahsın işlediği altının bir kısmını eline sakladığı, bir süre sonra da oradan uzaklaştığı görülüyor. Ayrıca şüphelinin yanındaki kişinin de suç ortağı olduğu iddia edildi.

  • Pendik’te cezaevi firarisi polise yine silah çekti

    Pendik’te cezaevi firarisi polise yine silah çekti

    Firari hükümlü, gözaltına alındığı sırada polis ekiplerine silah çekerek kaçmaya çalıştı ancak polis ve vatandaşların anında müdahalesi ile etkisiz hale getirildi. Olayın ardından tutuklanan sanık hakkında, 2 ayrı suçtan 7 buçuk yıla kadar hapis cezası talebiyle dava açıldı.

    Olay, 7 Eylül 2024 günü öğle saatlerinde Pendik’te meydana geldi. Polis ekipleri, şüpheli bir kişinin tedirgin davranışlarını fark etti. Ekiplerin üzerine gitmesiyle kaçmaya çalışan Mansur Çimen, yakalandı. Kelepçe takılacağı esnada çantasından bir tabanca çıkaran Çimen, silahını doldurmaya çalıştı. Ancak polis ekipleri ve çevredeki vatandaşlar hızlı bir şekilde müdahale ederek saldırganı etkisiz hale getirdi. Olay yerinde bulunan bir vatandaş, silahı saldırgandan alarak polislere teslim etti. Büyük bir facianın eşiğinden dönülen olayda korku dolu o anlar güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı. Olayı gören esnaf Nurcan Deniz, “Bir anda kargaşa oldu. Sivil polisler müdahale ettiği sırada adamın elinde silah vardı. Esnaf bir anda adamın üzerine çöktü. Şahıs polis ekipleri tarafından gözaltına alınarak götürüldü. Olayda insanlar panikle etrafa kaçıştı. Silah patlamadı” diye konuştu.

    Tutuklanan sanık hakim karşısına çıktı

    Olayın ardından tutuklanan Mansur Çimen hakkında “görevi yaptırmamak için silahla direnme” ve “ruhsatsız silah taşıma” suçlarından 7 yıl 6 aya kadar hapis cezası talebiyle dava açıldı. Anadolu 70. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkan tutuklu sanık Mansur Çimen, silahı yok etmek amacıyla fırlatmaya çalıştığını söyleyerek suçlamayı kabul etmedi. Mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.

  • “100 bin dolara vurduracaktım”

    “100 bin dolara vurduracaktım”

    Yenidoğan bebekleri gereksiz yere yoğun bakım ünitesinde yatırarak 12 bebeğin ölümüne yol açan çete, yapılan operasyonla çökertildi. “Yenidoğan Çetesi” soruşturmasını yürüten savcı Y.E.’nin makamında zanlılar tarafından tehdit edildiği ortaya çıktı.

    Soruşturma kapsamında tutuklu bulunan şüphelilerin tahliyesine yönelik cumhuriyet savcısını arayan avukat A.A., tehditler savurdu. Cumhuriyet Savcısı Y.E. tarafından Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan ihbar üzerine derhal soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet savcısının kişisel verilerine ve ailevi bilgilerine yakınlarının özel bilgilerine yaşadıkları yerlere ilişkin bilgilerin ne şekilde sızdırıldığına dair araştırma yapıldı.

    Avukat A.A., ‘kasten öldürmeye teşebbüs ve suç işlemek amacıyla örgüt kurmak suçlarından dosyaya şüpheli olarak eklendi ve hakkında teknik ve fiziki takip kararı alındı. Öte yandan A.A.’nın irtibatlı olduğu tespit edilen M.K.Z. hakkında da fiziki ve teknik takip kararı alındı.

    Bu sırada şüpheliler cumhuriyet savcısı ile tekrar görüşme talebinde bulundu. Talebi kabul eden savcı Y.E.’nin talimatıyla tehdidin delillendirilmesi için odaya gizli kayıt cihazı yerleştirdi. Yapılan görüşmede M.K.Z., cumhuriyet savcısını açık şekilde kendisinin ve ailesi fertlerinin ölümü ile tehdit etti.

    Cumhuriyet savcısının makamından ayrıldıktan sonra şüpheliler fiziken takip edildi ve takip sonucunda şüphelilerden M.K.Z.’nin, B.Ç., Y.Ç. ve İ.K. isimli kişiler ile bir araya geldiği belirlendi.
    Öte yandan cumhuriyet savcısının kişisel verileri, ailevi bilgileri ve yakınlarının bilgileri ne şekilde şüphelilerin eline geçtiğine dair yapılan araştırmada, 3 jandarma görevlisi kamu personelinin cumhuriyet savcısı tehdit edilmeden önce sistemler üzerinden cumhuriyet savcısının hakkında bilgileri sorgulandığı tespit edildi. Sorgulamayı gerçekleştiren kamu görevlileri hakkında gözaltı ve ifade işlemleri için talimat verildi.
    11 şüphelinin yer aldığı soruşturma kapsamında 3 jandarma personeli delil durumundan serbest bırakıldı. Şüphelilerden avukat A.A., ve irtibatlı olduğu şüpheliler M.K.Z., B.Ç. ve Y.Ç. de dahil olmak üzere İl Jandarma Komutanlığı’ndaki işlemlerinin ardından 8 şüpheli Büyükçekmece Adliyesi’ne sevk edildi.

    Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Savcısı Y.E’nin ölümle tehdit edilmesine ilişkin 5 şüpheli tutuklandı, 3’ü adli kontrolle serbest bırakıldı.
    Soruşturma kapsamında itirafçı olan M.E.O isimi kişi, savcıyı tehdit ettiği görüntüler sosyal medyaya yansıyan M.K.Z.’NİN kendisine 100 bin dolar teklif ederek, “Sürücü ve motor ayarlayacağım. Git adliyeden birini vur” dediği öğrenildi.

  • Pendik’te bir araca pompalı tüfekle saldırı düzenlendi

    Pendik’te bir araca pompalı tüfekle saldırı düzenlendi

    Olay, İstanbul’un Pendik İlçesi, Ahmet Yesevi Mahallesi, Ilıcalı Sokak üzerinde geçtiğimiz gün saat 22.30 sıralarında yaşandı. İddiaya göre, daha önce pusu kurulmuş 34 AYZ 900 plakalı otomobil sokağa giriş yaptığı sırada kimliği belirsiz kişi veya kişiler pompalı tüfekle ateş etmeye başladı. Şahıslar tarafından sıkılan mermiler aracın ön camına ve sağ ön lastiğine isabet etti. Durum karşısında panikleyen otomobil sürücüsü ise park halindeki iki otomobile çarparak durabildi. Otomobil sürücüsü olayı yara almadan atlatırken, ateş eden şahıslar olay yerinden kaçtı. İhbar üzerine adrese gelen polis ekipleri araç içerisinde ve dışında incelemelerde bulundu. Saldırıya uğrayan otomobil çekici yardımıyla sokak üzerinden kaldırılırken, polis kaçan şahısları yakalamak için çalışma başlattı.

  • Eşini darp eden adam gözaltına alınınca ortalığı bir birine kattı

    Eşini darp eden adam gözaltına alınınca ortalığı bir birine kattı

    Olay, dün gece saatlerinde Selahattin Eyyubi Mahallesi’nde yaşandı. İddiaya göre alkollü bir şahıs, eşini darp etmeye başladı. Gözü dönmüş adamın kaçmak isteyen kadın kendini sokağa atarken, durumu gören komşular polise haber verdi. Olay yerine gelen polis ekipleri adamı kelepçeleyerek gözaltına alırken, sağlık ekipleri de darp edilen kadına müdahale etti. Ortalığı birbirine katan alkollü şahıs, kelepçelenirken de dakikalarca bağırarak polise zorluk çıkardı. Yaşanan o anlar ise kameraya yansıdı.