Kategori: İyi Parti

  • İYİ Parti CHP’yi ziyaret etti

    İYİ Parti CHP’yi ziyaret etti

    İYİ Parti Grup Başkanvekilleri Musavat Dervişoğlu ve Erhan Usta, Seçim İşleri Başkanı ve Ankara Milletvekili Şenol Sunat, CHP Grup Başkanvekilleri Özgür Özel, Engin Özkoç ve Engin Altay ile görüştü. Sunat, görüşmeden önce yaptığı açıklamada, deprem nedeniyle yüz binlerce vatandaşın başka yerlere yerleştirildiğini söyleyerek, “Bu yerleştirilen vatandaşlarımızın kendi illeri için oy kullanmalarını sağlayacak, seçimlerin temel hükümleri ve seçmen kütüğü kanuna bir geçici madde ilavesi ve bir anayasa değişikliği gerektiren konuda CHP yetkilileriyle ile konuşmaya ve istişarede bulunmaya geldik. Karşılıklı bir görüş alışverişinde bulunacağız. Önümüzdeki süreç kısa süreç. Bu süreçte de temsilde adaleti sağlamanın yolunu, başka illerimize ikametini alan vatandaşlarımızın kendi illeri ile ilgili milletvekili seçme iradelerini ortaya koyacak bir yapıyı oluşturmak amacındayız” dedi.

  • İYİ Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu’dan adaylık açıklaması

    İYİ Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu’dan adaylık açıklaması

    İYİ Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu, 29 Ocak’ta yapılacak il kongresinde il başkanlığına aday olmayacağını söyledi. Türkoğlu, “Partim ve Genel Başkanım Sn. Meral Akşener’in uygun göreceği her göreve hazırım” dedi.

    Türkoğlu’nun açıklaması şöyle:

    “Kıymetli Basın Mensupları,
    Değerli medya emekçisi dostlarımız;
    Sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

    Bildiğiniz gibi 16 Ağustos 2020 tarihinde devraldığımız Bursa İYİ Parti İl Teşkilatı Başkanlığı ve Yönetimi görevimiz, 29 Ocak’ta yapacağımız 3.Olağan Kongremiz ile sona erecek.

    Delegelerimizin teveccühü ile yeni bir görev süreci başlayacak ve o süreç de inşallah ülkemizin makus talihinin değişeceği genel ve yerel seçimleri kapsayacak.
    İl Başkanı olarak Yönetimimizin nasıl bir görev ve hizmet anlayışı ile çalıştığının en yakın tanığı sizler oldunuz. Bizleri yakından takip ettiniz, gözlemlediniz, gerçekçi izlenimlerde bulundunuz. Emeğiniz için özellikle teşekkür ediyorum.

    Bildiğiniz gibi nerede sorun yaşanıyorsa orada olmaya; her daim sahada, alanda, sokakta bulunmaya gayret ettik. Bursa’nın kanayan yarası neresiyse o yaraya merhem olmaya çaba gösterdik. Kısacası dert yüklü vatandaşımızın nabzı nerde atıyorsa, milletimizin canı nerde yanıyorsa orada olduk. Vatandaşımızın derdiyle dertlenmeyi dert edindik.

    Şunu söylemek isterim ki;
    Bugün İYİ Parti’de en başarılı faaliyetlere imza atan illerin başında Bursa İl Teşkilatlarımız geliyorsa, bunda yönetim kurulunu oluşturan her bir arkadaşımızın ve bu çalışmalarımızda yanımızda olan her bir dava arkadaşımızın büyük payı var. Hepsinin emeklerine yüreklerine sağlık. Ülkemize ve kentimize karşı duyduğumuz sorumluluk anlayışıyla çıktığımız bu yolda sizlerin de hatırlayacağınız gibi;

    Gün oldu, Türkiye ortalamasının çok üzerinde olan su faturalarının yüksekliğini protesto etmek için su saatlerini BUSKİ’nin önüne bıraktık. Gün oldu, aynı şekilde elektrik faturalarındaki fahiş zamma tepkimizi dile getirmek için akşam karanlığında gaz lambalarıyla UEDAŞ’a yürüdük.

    Yeri geldi, Bursa’nın kirlilikte şampiyon yapılan havasına dikkat çekmek için gaz maskeleriyle eylem yaptık.Yeri geldi, göreve gelirken söz verdiği 30 vaatten sadece bir elin parmakları kadarını gerçekleştirebilen Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’a bol sıfırlı, kapkara karneler verdik.

    Gün oldu, mutfakta yangın var diyerek şehir merkezinde tencerelerde ateş kaynattık. Gün oldu, tahta bacaklı protesto yaparak Cambaza Bakma Zamlara Bak diye haykırdık. Yeri geldi, DownTown’daki nepotizmli soygunu kamuoyuna anlattık. Yeri geldi, Termalköy yapacağız diyerek Betonköy projesi geliştirdikleri Tabakhaneler bölgesindeki rant girişimini, hamam taslı eylemle Bursalı hemşerilerimize anlattık.

    Gün oldu, tarım arazilerinin lojistik merkez adı altında yapılaşmaya açılmasına karşı çıktık. Gün oldu aynı şekilde mera vasfı bulunan arazilerimize cezaevi projesi yapılmak istenmesini şiddetle eleştirdik. Gün oldu, zemin yenileme adı altında tarihi dokusu bozulmak üzere olan Koza Han’a siper olarak, Bursa adına bir restore faciasının önüne geçtik.

    Ve gün oldu, daha geçen hafta Uludağ’ımızı Alan Başkanlığı kılıfı altında talana açmak isteyen rantçı zihniyeti, Valilik engeline rağmen milletimize zincirli-kilitli eylemle en çarpıcı biçimde şikayet ettik.

    Belli başlı örneklerini hatırlattığımız aktif siyaset anlayışımız sayesinde bunların pek çoğundan da olumlu sonuçlar aldık. Bursa açısından hayati önem taşıyan yanlışlardan dönülmesini sağladık.

    Değerli Basın Mensupları;
    Kongremize doğru giderken, göreve geldiğimiz gün 13 bin olan üye sayımızı, yüzde yüz artışla 26 bin küsura getirmenin gururunu yaşıyoruz.
    1 Gecede 1 İlçe 17 Gecede 712 Köy projemizle Türkiye’ye örnek olduk ve Bursa’nın tüm mahalle ve köylerinde ayak basmadık sokak bırakmadık.

    6 Ayda 50 Biz Ev Ziyareti projemizde kadınlarımız bugüne kadar yaklaşık 40 bin hanenin kapısını çaldılar ve ekonomik krizi en derinden hisseden ev kadınlarımızla hemhal oldular.

    İşte bugünlerde de Bursa’da sayıları 3 bini bulan kahvehaneleri tek tek ziyaret ederek yine bir ilki gerçekleştirmeye devam ediyoruz.
    Görev süremiz dahilinde ilçe teşkilatlarımızla tam bir mutabakat ve iş birliği içinde her hangi bir tenakuza düşmeden, birlik beraberlik içinde yol yürümenin huzurunu duyduk.

    Hasılı tek bir açıklamaya sığmayacak kapsamdaki faaliyetlerimizi, delegelerimizin kabulüne sunacağımız bir kongrenin hazırlığı içindeyiz.
    Genel Başkanımız Sn. Meral Akşener’in de katılımıyla onurlandıracağı 3. Olağan Genel Kurulumuz şimdiden partimize, Bursa’mıza ve ülkemize hayırlı uğurlu olsun.
    İl Başkanı Selçuk Türkoğlu olarak ben, 29 Ocak’taki kongremizde aday olmayacağımı huzurlarınızda açıklamak istiyorum.

    Bu vesileyle;
    Ülkesiyle ve içinde yaşadığı kentin sorunlarıyla her daim dertlenmeyi ilke edinen ve hiçbir zaman siyasi ikbal peşinde koşmayan bir kişi olarak, önümüzdeki süreçte Partim ve Genel Başkanım Sn. Meral Akşener’in nerede ve ne şekilde takdir edeceği her göreve hazır olduğumu ifade ediyorum.

    Tabi ki kongre gününe kadar, ekibimle birlikte görevimin başında olacağım.
    Sonraki süreçte ise hangi görevde olursam olayım kendimi, Büyük Türk Milleti’ne hizmet etmekle yükümlü bir nefer olarak gördüğümü vurgulamak isterim.
    Geride kalan 30 aylık görev süresi içerisinde yol arkadaşlığı yaptığım ve yakın desteğini gördüğüm Meclis Grup Başkanımız Prof. Dr. Sn. İsmail Tatlıoğlu’na, Genel Başkan Yardımcımız Ahmet Kamil Erozan’a, GİK Üyelerimiz Sn. Hasan Toktaş’a, Müberra Çakır’a, Sermin Can Özensoy’a, MDK Başkanvekilimiz Şeyda Şahin’e, divan üyelerime, yöneticilerime ve tüm dava arkadaşlarıma içtenlikle teşekkürü bir borç biliyorum. Benden yana bir hak söz konusuysa helali hoş olsun.
    Bursa’ya yakışır bir kongre gerçekleştireceğimizden ve başarı çıtasını çok daha yükseğe çıkaracak bir yönetimin yeni bir sayfa açarak daha başarılı çalışmalar yapacağından hiç şüphem yok.

    Bu duygu ve düşüncelerle kongremizin şimdiden hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.
    Saygılarımla.”

  • Ayşegül Eltimur, AK Parti’ye katıldı

    Ayşegül Eltimur, AK Parti’ye katıldı

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi sonrası gündemi değerlendirme konuşmasında, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e dikkat çeken bir çağrıda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Temenni ederiz ki, İYİ Parti 6’lı masayı terk ederek yerli ve milli bir duruş sergilemek üzere konumunu yeniden gözden geçirir” dedi.

    Bu açıklamanın ardından İYİ Parti Susurluk İlçe Teşkilatı Kadın Kolları Başkanı Ayşegül Eltimur İYİ Parti’den istifa ederek, AK Parti’ye katıldı. İYİ Parti Susurluk İlçe Teşkilatı Kadın Kolları Başkanı, İlçe Sekreteri ve Basından Sorumlu Başkan olarak görev yapan Ayşegül Eltimur, “Türkiye Yüzyılı vizyonu doğrultusunda siyasi hayatına AK Parti’de devam edeceğini” söyledi.

    Eltimur: “İYİ Parti’deki kişisel hesaplar ve ego böyle bir karar almama neden oldu”

    Eltimur açıklamasında, “İYİ Parti’de onurumla yürüttüğüm görevlerimden ve partinden istifa etmiş bulunmaktayım. Türkiye’de giden değerlerin bu parti ile aşılacağına ve ülkemiz için daha iyi bir gelecek olacağına inanarak bu yola çıkmıştım. Ancak bu süreçte gördüm ki kişisel hesaplar ve egolar bu ilkelerin önünde bir engel olarak duruyor. Ben inandığım değerlerimden ve ilkelerimden, onurlu duruşumdan taviz vermediğimi ve bundan sonra da gelecek Türkiye Yüzyılını AK Parti’nin gerçekleştirebileceğine olan inancımdan böyle bir karar alma gereği duydum” şeklinde konuştu.

    AK Parti Susurluk İlçe Başkanı Melih Bağırgan, İlçe Kadın Kolları Başkanı ve İlçe Yönetimi, Ayşegül Eltimur’a AK Parti rozetini takarak, “AK Parti büyük bir aile. Ayşegül Eltimur Hanımefendiye ailemize hoş geldin diyoruz. Hayırlı olsun” dedi.

    Başaran: “Cumhurbaşkanımız önemli bir çağrıda bulundu”

    İYİ Parti Susurluk Kadın Kolları Başkanı Ayşegül Eltimur’un AK Parti’ye katılımlarından sonra konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan AK Parti Balıkesir İl Başkanı Ekrem Başaran, “Öncelikle AK Parti ailemize katılan Ayşegül Eltimur kardeşimize hoş geldin diyorum. Cumhurbaşkanımız, Endonezya dönüşü çok önemli ve dikkate alınması gereken bir açıklama yaptı. Terörle iş tutanlarla aynı safta yer alan CHP ile 6’lı masada bulunan İYİ Parti Lideri Meral Akşener’e, yerli ve milli duruşunu tekrar gözden geçirmesi ve konumunu ona göre belirlemesi yönünde temennisini iletti” ifadelerini kullandı.

  • Akşener: “Bu seçimi alacağız”

    Akşener: “Bu seçimi alacağız”

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Ege Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (ESİAD) tarafından İzmir’de düzenlenen ESİAD Ekonomik Vizyon Buluşmaları’nda konuştu. Önümüzdeki seçimler için “Bu seçimleri alacağız” diyen Akşener, şunları söyledi: “Karşınızda bulunan bu kişi ‘Faili meçhulcü’, ‘PKK’lı’, ‘FETÖ’cü oldu. Bir gün dayanamadım ‘Karar verin ben ne neyim?’ dedim. Bu, partililerimize atılan en ağır iftira. Bugüne dek yapılan iftira ve hakaretlerin bini bir para. Biz kumar masadına oturmayız. Bu ucube sistem değişmedikçe sizlerin rahat etmesi, gençlerimizi adım atması mümkün değil. Umudun yeşermesi için demokrasi lazım” diye konuştu. Akşener ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söylemlerine karşı da “Millet İttifakı‘na ve 6’lı masaya devam ama Cumhur İttifakı masası ve davetlerine kapalıyız” diye konuştu.

    “İYİ Parti, bu ülkenin kilit taşı”

    İYİ Parti’nin bu ülkenin kilit taşı olduğuna inandığını söyleyen Akşener, “Bu yüzden İYİ Parti’nin üzerine bu kadar gidiliyor. Bu yüzden İYİ Parti sürekli olarak Cumhurbaşkanı başta olmak üzere Cumhur İttifakı’nın mensupları tarafından sürekli dürtülüyor ve zaman zaman bizi inciten, hakarete varan tariflerle de karşılaşıyoruz ama gelinen noktada Allah çok büyük; İYİ Parti’nin denklemin içinde bulunmadığı hiçbir bileşen bir şey yapamıyor. Arada bir onun için yerli ve milli olarak ilan ediliyoruz. Biz şımarmadan, milletimizi velinimet sayarak kutuplaştırmadan siyaset yapıyoruz. Bunu da hiç değiştirmeyeceğiz” sözlerine yer verdi.

  • Altılı Masa’dan ortak açıklama

    Altılı Masa’dan ortak açıklama

    Altılı masanın 8’inci toplantısı Ali Babacan’ın ev sahipliğinde DEVA Partisi Genel Merkezi’nde gerçekleştirildi.

    Toplantıya Babacan’ın yanı sıra Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu katıldı. Altılı masanın ikinci turunun ilk toplantısı 2 Ekim tarihinde CHP Genel Merkezi’nde gerçekleştirilmişti. Aradan geçen 43 gün sonra ikinci tur ikinci toplantısı DEVA Partisi ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Saat 12.15’de başlayan toplantı yaklaşık 8 saat sürdü.

    Toplantı sonrasında İstanbul’da yaşanan hain terör saldırısında hayatını kaybeden vatandaşlar, parti genel merkezine yansıtılan projeksiyon görüntüsüyle anıldı. Ayrıca toplantı öncesinde hain terör saldırıyla ilgili “Teröre Geçit Vermeyeceğiz” isimli ortak basın bildirisi yayınlayan liderler, toplantı sonrasında ortak bir mutabakat metni yayınladı. Yayınlanan mutabakat metninde, “Altılı Masa olarak liderler buluşmalarının ikinci turunun ikinci toplantısında DEVA Partisi ev sahipliğinde bir araya geldik. Toplantımızın başında yaptığımız özel açıklamada vurguladığımız gibi dün İstanbul Taksim’de gerçekleşen terör saldırısını lanetliyoruz ve hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Türkiye’yi terör saldırılarıyla dizayn etmek isteyenlere asla izin vermeyeceğimizi bir kez daha vurguluyoruz. Bizler, iktidarın tüm ayrıştırma ve kutuplaştırma politikalarına karşı ortak idealimiz olan yarının özgür ve demokratik Türkiye’si için birlik ve uzlaşı içerisinde çalışmalarımıza kararlılıkla devam etmekteyiz” ifadelerine yer verildi.

    “Demokratik Türkiye’yi vatandaşlarımızın desteği ile inşa edeceğiz”

    Yazılı açıklama şöyle devam etti:
    “Önümüzdeki seçimle birlikte temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alındığı, hukuk devletinin tüm kurum ve kurallarıyla hayata geçirildiği, özgürlükçü ve demokratik Türkiye’yi vatandaşlarımızın desteği ile inşa edeceğiz. Bugünkü toplantımızda güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş süreci yol haritası ile ortak komisyonlarımızın çalışmalarını değerlendirdik. Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş süreci yol haritası konusunda çalışmalarımızı en kısa sürede tamamlayarak kamuoyuyla paylaşacağız. Altılı masa olarak kurduğumuz Ortak Çalışma Grubu, Anayasal ve Yasal Reformlar Komisyonu, Seçim Güvenliği Komisyonu ve İletişim Komisyonu çalışmalarını hız kesmeden sürdürmektedir.”

    “Anayasa değişikliklerinin kodifikasyonunu tamamlamıştır”

    Açıklamada önemli ilerlemeler kaydedildiği belirtilerek, “Bir önceki toplantımızda kurulmasına karar verdiğimiz Ortak Çalışma Grubu, temel politika alanlarında (9 ana, 60 alt başlık altında) yürüttüğü çalışmada önemli bir ilerleme kaydetmiştir. Bu çalışma ile ülkemizin içinde bulunduğu sorunların hızlı ve kalıcı biçimde çözülmesi için atılması gereken somut adımları ortaya koyacak, belirlenecek ortak hedefleri, politikaları ve projeleri ortak taahhütlerimiz olarak büyük bir kararlılıkla gerçekleştireceğiz. Anayasal ve Yasal Reformlar Komisyonu, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metni doğrultusunda yapılması gereken Anayasa değişikliklerinin kodifikasyonunu tamamlamıştır. Altılı masa olarak bu çalışmayı 28 Kasım tarihinde kamuoyuyla paylaşma kararı aldık. Seçim Güvenliği Komisyonu, seçim öncesi, seçim dönemi, seçim günü ve seçim sonrası olmak üzere tüm süreçte atılacak adımları planlamakta, seçim güvenliği için güç ve iş birliğimizi eksiksiz şekilde yürütmek için çalışmalarını sürdürmektedir” denildi.

    “Bugün altılı masanın genişlemesiyle ilgili önerileri de görüştük“

    Altılı masanın çalışmalarının web sitesinden takip edilebildiği belirtilen açıklamada, “İletişim Komisyonu, ortak komisyonlarımızın rapor ve çalışmalarını kamuoyuna daha güçlü biçimde duyuracak hazırlıkları yürütmektedir. Altılı masanın güçlendirilmiş parlamenter sistem ve Anayasa çalışmasının milletimize daha etkili bir biçimde sunulması için ülke genelinde ortak programlar tertiplenmesi kararını aldık. Türkiye’nin yarınlarının inşası için yapılan çalışmalar kamuoyu tarafından www.altilimasa.biz isimli web sitesinden takip edilebilir. Bugün altılı masanın genişlemesiyle ilgili önerileri de görüştük. Bizler toplumu en geniş yelpazede temsil eden ve 85 milyon vatandaşımızın tamamını kucaklayan bir anlayışla 12 Şubat 2022’de tarihi bir ilke imza attık. Belirlediğimiz ortak ilke ve değerler zemininde beraber çalışma kültürü oluşturduk. Çalışmalarımızı planlı ve programlı bir biçimde sürdürüyoruz. Altı siyasi parti olarak bu çalışmalarda büyük bir mesafe kaydettik ve bundan sonraki süreçte de altılı masa zemininde en kısa zamanda bu çalışmaları tamamlamaya odaklandık” ifadelerine yer verildi.

    “Altılı masanın ortak adayı 13. Cumhurbaşkanı olacak”

    Açıklama şöyle devam etti:
    “Bugünkü toplantımızda güncel ekonomik ve siyasi gelişmeleri de değerlendirdik. Gerçekçi ve güven duyulan adımlarla sorunları kalıcı biçimde çözmek yerine gerçekleri gizleme peşinde olan iktidar, ülkemizi tarihin en yüksek enflasyon oranlarıyla karşı karşıya bırakmıştır. Gıda, enerji, barınma, öğrenci, çocuk, emekli ve çalışan yoksulluğu görülmemiş derecede derinleşmiş ve yaygınlaşmıştır. Kur Korumalı Mevduat, arka kapı döviz satışları, döviz cinsi borçlanma ve garantiler gibi uygulamalar haksız gelir ve servet transferini körüklemekte, gelir dağılımı her geçen gün daha da bozulmakta ve orta direk yok olmaktadır. Altılı masa olarak bu adaletsiz ve çarpık düzene son verecek; enflasyonun tek haneye indirildiği, alım gücünün yükseltildiği, insan onuruna yaraşır gelir sağlayan istihdam artışlarının gerçekleştirildiği, yoksulluğun ortadan kaldırıldığı, sosyal adaletin sağlanarak toplumun tüm kesimlerinin refahtan adil bir şekilde pay aldığı kapsayıcı bir ekonomi inşa edeceğiz. Bu hedeflere ulaşmak için gerçekleştireceğimiz tüm reformları kamuoyuna açıklayacağımız ortak politikalar metni ile ortaya koyacağız. Kamuoyunun açıkça bilmesini isteriz ki temel hak ve özgürlüklerin siyasi bir kavga konusu olmasına izin vermeyeceğiz. Anayasa’yı ve hukuk devletini yok sayan ve herkesin temel hak ve özgürlüklerini kendi tasarrufunda gören bir iktidarın vaatlerinin kimseye güven veremeyeceğinin bilincindeyiz. Bizler Anayasa’yı, temel hak ve özgürlükleri parçalanamaz bir bütün olarak görüyoruz.

    Yarının Türkiye’sinde hiç kimse düşüncesinden ve inancından, özellikle hiçbir kadın kıyafetinden ve giyim tarzından dolayı ayrımcılığa maruz kalmayacaktır. Bizler, toplumun bir kesimini siyasi rehine gibi kendi saflarında tutmaya ve özgürlüklerinin ellerinden alınmasıyla tehdit etmeye kalkışan bu çarpık siyasi anlayışa son vereceğiz. Sansür yasasıyla gerçeği dahi kendi tekeline almaya çalışan, basını susturan, sivil toplumu ve sosyal medyayı tehdit olarak gören, demokrasinin nefes borusu olan düşünce ve ifade özgürlüğünü ayaklar altına alan bu otoriter yönetim anlayışına hep birlikte son vereceğiz. Bu inanç ve azimle Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında konuşan, tartışan, kendini özgürce ifade eden, güçlü, demokratik ve müreffeh bir Türkiye’yi adalet, liyakat ve istişare ile inşa edeceğiz. Bir kez daha vurgulamak isteriz ki, altılı masanın ortak adayı 13. Cumhurbaşkanı olacak ve parlamentoda ulaşacağımız büyük bir çoğunlukla en kısa zamanda güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçerek Anayasa’dan ve milletten kopmuş bu otoriter yönetime son vererek milletimizi özgür ve müreffeh yarınlara kavuşturacağız.”

  • İYİ Parti delege seçiminde kavga

    İYİ Parti delege seçiminde kavga

    İYİ Parti Kepez ilçe delege seçimleri bugün Bakkallar ve Bayiler Odası Düğün Salonu’nda sabah saatlerinde başladı. Mevcut ilçe başkanı Mesut Emrah Yıldırımlar ile eski ilçe yöneticileri Bülent Erol ve Halil Güneş’in aday olduğu kongre öncesi yapılan delege seçimlerinde tartışma çıktı. Tartışma, bir anda tüm salonda seslerin yükselmesine ve arbede yaşanmasına sebep oldu.

    Çevik kuvvet ekibinin müdahalesiyle kongre salonu boşaltılıp, kalabalık dağıtıldı. Partililere, İYİ Parti Kepez ilçe delege seçimlerinin iptal edildiği duyuruldu.

    68 mahallenin 35’i için sandık kurulmadığını belirten başkan adayı Bülent Erol, “385 delege başvurumun 100 tanesinin ismi var, 285 tanesinin yok. Delege sayısı fazla olan mahalleler için sadık koyulmamış. Sandık olmadığını gören vatandaşlar seçimin iptal edilmesini istedi, tartışma çıktı” dedi.

  • Ahmet Eşref Fakıbaba İYİ Parti’ye katıldı

    Ahmet Eşref Fakıbaba İYİ Parti’ye katıldı

    AK Parti Şanlıurfa Milletvekili, eski Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, 20 Ekim sabahı partisinden ve milletvekilliğinden istifa ettiğini duyurdu. İYİ Parti’nin grup toplantısına katılan Fakıbaba’ya rozetini Meral Akşener taktı.

    Fakıbaba yaptığı açıklamada;

    “Öncelikle böylesine coşkulu, heyecanlı, davası, vatan millet sevdası olan sizlerle beraber olmaktan ve aranızda bulunmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. 20 yıllık bir siyasetçi olarak samimiyetle söylüyorum. Siyasete ilk kez başlıyor gibi heyecanlı hissediyorum. Uzun yıllarını Anadolu’nun çeşitli yerlerinde hekimlik ve yöneticilik yaparak insanlığa hizmet için kendini adamış, siyaseti halka hizmet olarak gören bir kardeşiniz olarak bugün burada olmamın tek sebebi milletime duyduğum hizmet aşkıdır” dedi.

    Fakıbaba açıklamasının devamında, “Bu aşkın sizlerin de yüreğinde olduğunu görmek beni mutlu etmiştir. Sansür yerine demokratik hak ve özgürlüklerin yaşandığı, gelirin belirli bir zümre yerine tüm milletimize adil bir şekilde dağıtıldığı, kişiye veya menfaatlere uygun uyarlanan değil, herkese eşit davranan, kimsenin kayırılmadığı hukuk ve adalet sisteminin olduğu, en önemlisi ayrışan bir toplum yerine kimsenin etnik kökenine ve inancına bakılmaksızın birlik içerisinde bir Türkiye hayal ediyorum” ifadelerini kullandı.

    Yapamıyorsanız dilinizle düzeltin

    “Şimdi artık bu hayalleri gerçekleştirmenin, her şeyi iyi, hatta çok iyi yapmanın zamanı gelmiştir” diye konuşmasına devam eden Fakıbaba,

    “Bugün bana İYİ Parti’de siyasete devam etme fırsatı veren, Sayın Genel Başkanım Meral Akşener hanımefendiye şükranlarımı arz ediyorum. Hep birlikte ülkemizin hak ettiği refah seviyesini yakalayacağımıza can-ı gönülden inanıyorum. Bizim inancımız bize şunu söylüyor: Bir yerde yanlışlık eksiklik eğrilik kötülük varsa, önce elinizle düzeltin. Yapamıyorsanız dilinizle düzeltin. Bunu da yapamıyorsanız, hiç olmazsa kötülüğe taraf olmayın ve kalbinizle buğz edin.

    Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk, Kürt, Arap, Laz, Çerkez, Zaza, Müslüman, Sünni, Alevi ayırt etmeksizin, insan ve vatan sevgisiyle kurduğu bu eşsiz Cumhuriyet’te kardeşlik içerisinde yaşayacağımız, hak ve adaletin işleyeceği günler inanıyorum çok yakında gelecektir. Sayın Genel Başkanımızın liderliğinde, siz İYİ Partili yol arkadaşlarım ve milletimizle birlikte bunun gerçekleşeceğine inancım sonsuzdur” ifadelerine yer verdi.

    “Faizcilerin en çok sevdiği kişi Recep Tayyip Erdoğan’dır”

    İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener de;

    “Şimdiye kadar milletimize yapacağız deyip yapamadığımız hiçbir şey olmadı. Biz bundan beş yıl önce söz verdik, artık vakit bu sözü tutmanın vaktidir, artık vakit iktidar vaktidir. İYİ Parti iktidara hazır. Milletimizi hak ettiği mutlu, güçlü bir Türkiye’ye ulaştıracağız. Başaracağız, başaracağız, başaracağız.” diye konuştu.

    Ülkenin yaşadığı krize dikkat çeken Akşener, “Cepler boşalmaya devam ediyor. Yeni ekonomi modeli diye pazarladıkları ucube model yüzünden ülkemiz can çekişiyor. Bu akılsız ekonomi yönetimi her hafta yeni bir deneyi dayatıyor. Merkez Bankası geçtiğimiz günlerde 150 baz puanlık indirimi gitti. Ancak faizlerin düşüşü sadece kağıt üzerinde kaldı. Şirketlerin hiç biri Merkez Bankası’nın açıkladığı ticari krediye ulaşamıyor. Piyasanın bile itibar etmediği bir Merkez Bankası yok hükmündedir. Bay Kriz’in keyfi uğruna 85 milyonun geleceği ile oynanıyor. Faize karşıyım pozlarına bakmayın, bu dünyada faizcilerin en çok sevdiği kişi Recep Tayyip Erdoğan’dır” dedi.

  • Meral Akşener, Ankara’da hal esnafını ziyaret etti

    Meral Akşener, Ankara’da hal esnafını ziyaret etti

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, sabah saatlerinde beraberinde İYİ Parti Siyasi İşler Başkanı ve partililerle birlikte Yenimahalle’deki Meyve-Sebze Toptancı Hali’ni ziyaret etti.

    Akşener burada esnafı tek tek ziyaret ederek, sorunlarını dinledi, sebze ve meyve fiyatları hakkında bilgi aldı. Esnaf ile sohbet ederek fotoğraf çektiren Akşener, daha sonra boş sebze kasalarının üzerine oturarak kahvaltı yaptı.

    Buradan Balıkçı Hali’ne geçen Akşener, daha sonra Başkent İlçe Terminalinde esnafla bir araya geldi.

  • İYİ Parti’de Gürsel Tekin istifası

    İYİ Parti’de Gürsel Tekin istifası

    Partisine istifa dilekçesini sunan Özışık, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

    “Başkan yardımcılığı yapmış bir kişinin sözleri tüzel kişiliği kapsar. Ben önce Allah, sonra devlet kültüründe yetişmiş, ömrünün 4 yılını terörle mücadele ile geçirmiş, 22 okul arkadaşını şehit vermiş, şehitleri kucağında taşımış, o şehitlerin kanı ellerinde kucağına karışmış, yıllarca şehitlerin sesleri ile gece yarıları kan ter içinde irkilerek uyanan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Alparslan Türkeş ile aynı okuldan Harbiye’den mezun olmayı fani hayatında en büyük onur sayan, emekli binbaşıyım. ‘PKK’ya bakanlık verilebilir’ diyen bir zihniyetle aynı masada olmayı kabullenmem mümkün değildir. Bu sebeple bugüne kadar Yozgat halkının takdirini kazanarak ve hiçbir menfi olayla anılmadan yürüttüğüm İl Başkanlığı görevimden istifa ediyorum.”

  • İYİ Parti Bursa: ‘Nilüfer Çayı zehir akıyor’

    İYİ Parti Bursa: ‘Nilüfer Çayı zehir akıyor’

    İYİ Parti Nilüfer İlçe Teşkilatı’nın Yolçatı Köyü’nde düzenlediği “Nilüfer Çayı Zehir Akıyor” eyleminde, TBMM Grup Başkanı Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu, İYİ Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu ve İYİ Parti Nilüfer İlçe Başkanı Levent Öncü sorumlu kurumların yetkililerini acil göreve çağırarak Bursa’nın hayat kaynağının yok olduğuna vurgu yaptı.

    Nilüfer Çayı’nın doğduğu bölgeden alınan içilecek kalitedeki berrak su örneği ile Yolçatı bölgesinden alınan simsiyah renkteki numuneyi kavanozlarda gösteren Bursa Milletvekili ve Meclis Grup Başkanı Tatlıoğlu. “Bu hazin görüntü maalesef AK Parti Türkiye’sinin nereden nereye geldiğini gösteren tablodur” dedi.

    İYİ Parti Nilüfer İlçe Başkanı Levent Öncü’nün, konu ile ilgili yaptığı basın açıklamasında; “Bursa her açıdan maalesef çok talihsiz bir hizmet dönemi yaşıyor. Şehrimiz her geçen gün vizyonsuz bir bakış açısına daha fazla mahkum olurken, tüm ilçelerde olduğu gibi Nilüfer’imizde de, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Büyükşehir’in sorumluluk alanındaki kamusal değerlerimiz adeta gözlerimizin önünde yok olup gidiyor.” dedi.

    Nilüfer Çayı’ndan artık tamamen zehir aktığını ve yetkili kurumların buna seyirci kaldığını söyleyen Öncü; “Uludağın güney yamaçlarından doğarak Bursa Ovası’na inen ve 168 km uzaklıkta Karacabey Boğazın’dan Marmara Denizi’ne dökülen Nilüfer Çayımız’ın, kelimenin tam anlamıyla ‘Kurtarın beni!’ diye feryat eden sesini, ne üzücüdür ki, kimseler duymuyor.” açıklamasında bulundu.

    Doğancı Barajı vasıtasıyla Bursa’nın içme suyunu sağlayan Nilüfer Çayı’nın, kentin büyük bölümünden geçerek; Ayvalı, Kaplıkaya, Gökdere, Cilimboz ve Deliçay gibi dereleri ile de tarımsal alanlarda sulama suyu ihtiyacını karşıladığını hatırlatan İlçe Başkanı Levent Öncü açıklamasını şu şekilde sürdürüd:

    “İşte böylesine yaşamsal bir öneme sahip olan Güzelim Nilüfer Çayımız’ın; evsel, endüstriyel ve tarımsal atıklardan kaynaklanan organik ve inorganik kirleticilerin tehdidiyle karşı karşıya olduğunu, çevreci kuruluşlar ve duyarlı STK’lar ile birlikte adeta bas bas bağırıyoruz.

    İki milyondan fazla nüfusu barındıran ve binlerce sanayi/tarımsal tesisi kapsayan devasa bölgemizin bir zamanlar ‘Gerdanlığı’ olan Çayımız, üzülerek ifade ediyoruz ki, ‘hayat kaynağı’ olma niteliğini yitirdi ve özellikle son 40 yıldır çok açık bir ‘kirlilik kaynağı’ haline geldi.

    Baktığımızda, bu havzadaki noktasal kirleticiler; kentsel ve endüstriyel atık su deşarjları olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca, gübre ve böcek ilacı kullanımı gibi tarımsal çalışmaları, hayvancılık faaliyetlerini, arazi kullanımı ile atmosferik taşınımı, bölgedeki diğer yaygın kirlilik nedenleri olarak görüyoruz.”

    BUSKİ’NİN SİTESİNDEKİ ACI GERÇEKLER YÜREK BURKUYOR!

    BUSKİ’nin resmî internet sitesinde de görüldüğü üzere, Nilüfer Çayı’nı besleyen kollar üzerindeki çözünmüş oksijen neredeyse doymuş seviyelerde bulunuyor.

    Bu seviye, Bursa Ovası’nın ortasında yer alan Geçit’te ve Marmara Denizin’den önceki son durak olan Karacabey girişinde ise adeta sıfır seviyesine düşüyor.
    Bu durum tabii ki, doğal yaşamı doğrudan etkilerken, birçok canlı türünün yok olmasına sebep oluyor ve Nilüfer Çayı’nı özellikle yaz dönemlerinde tam anlamıyla bir ‘Atık Kanalı’ haline getiriyor.

    Çay’daki, Kimyasal Oksijen İhtiyacı ile Toplam Azot ve Fosfor (PO4-P) gibi organik kirleticilerin Marmara Denizi’ne dökülmeden önce ne kadar arttığı da yine BUSKİ’nin resmî sitesindeki tabloda gözlemleniyor.

    Bahsettiğimiz bu kirleticilerin, Marmara Denizi’nde sebep olduğu müsilaj problemini de zaten hep beraber yaşadık, halen de yaşıyoruz.

    RAKAMSAL GERÇEKLER NE DİYOR?

    Teknik olarak izah etmek gerekirse; su içerisindeki renk parametresi 0,1’den küçükken, 4,4 seviyelerine çıkmış durumda. Suyun kalitesi de, 2. Sınıf ve tarımsal sulamaya uygun durumdayken, tamamen kirlenerek 4. Sınıf su kalitesine gerilemiş bulunuyor. Maalesef bu nedenle de; Bursa ovasında sulama suyu sıkıntısı yaşayan birçok bölgede, Nilüfer Çayı tarımsal sulamada kullanılamıyor.

    BUSKİ’nin web sitesini incelediğimizde, birçok diğer ağır metal ve zehirli kirleticilerin, yani kanserojen maddelerin de, yukarıdaki değerlere parelel olarak arttığını ve insan sağlığını tehdit ettiğini görüyoruz.

    Yetkili kurumlar, denetlemeleri yoğun ve çok sıkı yaptıklarını, hiçbir deşarjın da arıtılmadan olmadığını söyleseler de; Nilüfer Çayı’ndaki kirliliğin rakamsal gerçekleri, bunun tam aksini ortaya koyuyor.

    Bütün bu nedenlerle; denetlemeler doğru zamanlama ve yerinde tespitlerle yapılmalı ve bu işlemler sadece gündüz değil, geceleri de etkin bir şekilde gerçekleştirilmelidir. Ayrıca deşarj standartları da mutlak surette tekrar gözden geçirilmelidir.

    Bununla birlikte; Nilüfer Çayı’nın Uludağ’da kaynağında çıktığında içilebilir nitelikte olan suyunun, oteller bölgesinde kirlenmeye başladığı da çok net. Bu bölgedeki işletmelerin halen daha alt yapılarının ve özellikle arıtma tesislerinin bulunmadığını da biliyoruz. Neredeyse daha kaynağında kirlenen su, kent merkezine geldiğinde hem evsel, hem sanayi, hem de tarımsal atıkların yoğun baskısına maruz kalıyor.

    VEBAL ALTINDASINIZ!..

    Son sözümüz de şu olsun: Şayet Nilüfer Çayımız’ın içinde tekrar balığı, kurbağayı, su kaplumbağasını, doğaya yararı tartışılmaz su yılanını ve tüm su bitkilerini görmek istiyorsak; Kısacası ‘Hayat Kaynağımıza’ yeniden kavuşmak istiyorsak, derhal aklımızı başımıza devşirmeliyiz.
    Aksi halde vebal büyüktür ve bu hazin vebalin en büyük sorumluluğu da bu kenti ‘Yönetemeyen’lerindir…