Kategori: İyi Parti

  • Akşener: Türkiye o masalarda kardeşinin yanı başında oturmalıdır

    Akşener: Türkiye o masalarda kardeşinin yanı başında oturmalıdır

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Türkiye’nin Azerbaycan-Ermenistan için kurulacak masalarda yer alması gerektiğini belirterek, “Türkiye o masalarda kardeşinin yanı başında oturmalıdır. Bunu, Azerbaycan’ımızın yalnız olmadığını, dosta düşmana göstermek için yapmalıdır” dedi.

    İYİ Parti lideri Akşener, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Kötü bir hafta sonu geçirdiklerini belirten Akşener, Hatay ve Kahramanmaraş’taki orman yangınlarının yürekleri dağladığını söyledi. Akşener, “Özellikle Hatay’da, kent merkezlerine dayanan alevlerin yarattığı tahribat, belki de onlarca yılda tamir edilemeyecek. Bizim için kutsal olan, cennet doğamızı yakanları, Yüce Allah’a havale ediyorum. Allah’ın bize lütfu olan o muhteşem ormanlarımıza ateş düşürenler, oradaki masum canlıları ateşe verenler, bilsinler ki, hesap günü geldiğinde Cenabıhakk’ın en ağır azabıyla cezalandırılacaklar. Bu işin arkasında, hayata ve insana dair ne varsa düşman olan, terör örgütünün olduğu şüpheleri var. Bu konuda güvenlik birimlerimiz hızlı hareket etmeli ve gereğini bir an önce yapmalı. Yapılan, tüm dünyada infial yaratacak bir alçaklıktır. PKK’nın gerçek yüzünü dünya kamuoyuna göstermek de, en başta hükümetin görevidir” dedi.

    ‘MASA BİZİM İÇİN AR MESELESİDİR’

    Akşener, Azerbaycan’daki gelişmeleri yakından takip ettiklerini belirterek, “Moskova’daki ateşkes masasından kalktıktan birkaç saat sonra, Gence’de sivillere bomba yağdıran bu gözü dönmüşlüğü artık dünya daha iyi tanımalıdır” diye konuştu. Akşener, diplomasi masasında Türkiye’nin olması gerektiğini daha önce söylediğini, hem Azebaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev hem de iktidarın sözcülerinin kurulacak masada Türkiye’nin olması gerektiğini deklare ettiklerini hatırlattı. Akşener, “Ancak, bir sabah ansızın kurulan masada, taraflar dışında sadece Moskova vardı. Ve Rus Dışişleri Bakanı, ‘büyük abi’ edasıyla ateşkesi ilan etti. Kardeşimizin vurulduğu bir savaşla ilgili masa, bizim için ar meselesidir. Dışarıdan, ‘Türkiye’nin o masada ne işi var?’ diyenlerin hesaplarını anlarım. Ama üzülerek izledik ki, içeride de maalesef, onlarla ağız birliği yapanlar oldu” diye konuştu.

    ‘İKTİDARI DİKKATLİ OLMAYA DAVET EDİYORUM’

    Akşener, haziran ayında, Türkiye’ye uyguladığı silah ambargosunu kaldıran Kanada’nın Ermeni diasporasının baskıları üzerine silah ihracatını durdurduğunu hatırlatarak, “Batı Dünyası, Türkiye’yi, meselenin bir tarafı görüyor demektir bu. Türkiye, Kanada’dan, insansız hava araçlarının optik parçalarını alıyor. Bu ambargo, İHA’larımızın üretimini olumsuz etkileyecek. Dolayısıyla, ambargo uygulayacak kadar içinde gördükleri Türkiye’yi, masaların dışında tutmak isteyen bu ikiyüzlülüğe karşı, dikkatli olmak zorundayız. Şüphesiz bundan sonra da, başka masalar kurulacak. Bir kez daha uyarıyorum ki, Türkiye o masalarda kardeşinin yanı başında oturmalıdır. Bunu, Azerbaycanımızın yalnız olmadığını, dosta düşmana göstermek için yapmalıdır. İktidarı bu konuda dikkatli olmaya davet ediyorum. Yurt dışında, ilgili ülkelerde, diplomasi ve lobi faaliyetlerine ağırlık verilmeli ve haklılığımız dünyaya anlatılmalıdır. Karabağ’da yolumuzun bağlanmasına izin veremeyiz. Çünkü Karabağ; Sadece Azerbaycan Türk devletinin değil, bir büyük coğrafyadaki her Türk’ün davasıdır” dedi.

    Akşener, il il gezdiklerini belirterek, en son Giresun ve Yozgat’a gittiklerini, ziyaretlerde milletin derdini dinlediklerini kaydederek, “Yine bir dokunduk, yine bin ah işittik” dedi.

  • İYİ Parti ilçe başkanından darp açıklaması! Meral Akşener’e kırgınım

    İYİ Parti ilçe başkanından darp açıklaması! Meral Akşener’e kırgınım

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile görüşmek için gittikleri parti genel merkezinde çıkan arbede sırasında darbedildiğini öne süren Zonguldak Merkez İlçe eski Başkanı Serhat Yıldırım, “Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır, tahmini 100 kişilik gruba ‘atın bunları dışarı’ veya ‘atın lan bunları’ dışarı gibi bir ifade kullandı. O kitle olduğu gibi üzerimize saldırdı. Lütfü vekil ‘Bana sarıl’ dedi. Ben ona sarılarak arkadan, sırtımdan her yerden tekmeler yedim” dedi.

    Çarşamba günü Türkiye’nin farklı illerinden gelerek Ankara’da toplanan bir grup partili, 2’nci Olağan Kurultay’da Genel İdare Kurulu üyeliği seçimi için delegelere ‘oy verilmeyecekler’ listesi gönderildiği ve atamayla gelenlerin usulsüzlükle il ve ilçe il kongrelerini kazandığını iddia ederek Genel Başkan Meral Akşener ile görüşmek isteyince parti binasında güvenlik görevlileri ve diğer partililerle arbede yaşandı. Arbede sırasında darbedildiğini iddia eden İYİ Parti Zonguldak Merkez İlçe eski Başkanı Serhat Yıldırım, yaşadıklarını anlattı. Parti genel merkezinde neden gittiklerini anlatan Yıldırım, “Türkiye’nin 30 ilinden gelen sözcüler vardı sorunlarını anlatmak isteyen. Gitmemizin sebebi şudur? Türkiye’de 24 Haziran’dan sonra bir atamalar yapıldı. Atamalar yapıldıktan sonra seçilmişlerin yerine genelgeyle atamalar yapıldı. Bu atamalardan sonra parti daha iyi yenilenecek diye bekledik. Bu yenilenme süreci altında 25 Mayıs 2019’da bir siyasi tüzük kongresi yapıldı. Bu kongrede Türkiye’de hiçbir siyasi partide olmayan son güne kadar yapılan üyelerin delege olma hakkı sağlandı. Bu önemli bir nokta. Kader bundan sonra değişti partide. Bu kongreden sonra atanmışlar, daha önce bu partiyi kuran değerli insanların yerine annesini, babasını, dayısını bir sürü akrabalarını o madde üzerinden giderek delege olma şansını sağladılar” dedi.

    GENEL MERKEZDE YAŞANANLARI ANLATTI

    Serhat Yıldırım, parti içinde yapılan usulsüzlükleri anlatmak için parti binasına gittiklerini, kendilerini İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan’ın gayet güzel karşılayarak oluşturdukları komisyonu içeri aldığını anlatan Yıldırım, şöyle konuştu:

    “Çok usulsüzlükler oldu Türkiye genelinde. Herkes diyor ki; ‘İl başkanınıza, genel merkeze şikayetlerinizi yapın’ diyor. Nereye giderseniz gidin, genel merkez de dahil bunlara hiçbir çözüm bulunmadı. İlçe kongrelerinde 500-600 kongrelerde usulsüzlükle kongreler aldılar. Hepsini tek tek açıklayabilirim. Biz Türkiye genelinde yapılan usulsüzlüklerle ilgili genel merkeze gittik. 200’e yakın arkadaşımız kendi imkanlarıyla oraya geldiler. Genel merkez karşısındaki kafelerde toplandık. Ben genel merkezi 3 sefer arayarak genel başkanımızla randevu istedik. Toplantı salonunda oturalım, genel başkana sorunlarımızı anlatalım istedik. Genel merkezden bize olumlu cevap gelmedi. Bir arkadaş yanımıza gelip, tek gelirsem beni genel başkanla görüştüreceklerini söylediler. Arkadaşlar komisyonla gitmek istedi. Biz 6 kişi olarak genel merkezin kapısına gittik. Hiçbir şekilde sansasyonel bir durum da olmadı. Bizi gelecek diye çelik zırhlı araçlar, polisler, kapının önünde 40 kişilik bir insan kitlesi vardı. Biz gelecek diye hazırlanmış olan bir ekipti. Bizi Lütfü vekil karşıladı sağ olsun. İçerde 100’e yakın bizi bekleyen insan grubu vardı. Biz misafir bekleme yerinde beklerken Lütfü vekille sohbetimiz başladı. Ben konuları ona anlattım. Diğer arkadaşlarımız anlattı. Lütfü Bey bize çay da söyledi. O sırada Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır, tahmini 100 kişilik gruba ‘atın bunları dışarı’ veya ‘atın lan bunları’ dışarı gibi bir ifade kullandı. O kitle olduğu gibi üzerimize saldırdı. Lütfü vekil ‘Bana sarıl’ dedi. Ben ona sarılarak arkadan, sırtımdan her yerden tekmeler yedim. Ben o kitle grupla kapıya yönelmişken beraber dışarı attım kendimi.”

    ‘MERAL AKŞENER’E KIRGINIM’

    Amaçlarının İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e parti içi yapılan usulsüzlükleri anlatmak olduğunu ifade eden Yıldırım, “Ben 2 yıldır partide çok mücadele ediyorum. Bizim partimizde yapılan usulsüzlüklerle ilgili sesimi duyurmaya çalıştım. Diğer partilerde bunlar yapılmıyor mu? Tabi ki yapılıyor, ama biz İYİ Parti’yi neden kurduk. Diğer partilerde olmayan demokrasilerin İYİ Parti’de olması için kurduk. O yüzden ben bunda hiçbir sorun görmüyorum. Ben gerçekten çok üzgünüm. Hiç kimsenin bilmediği şeyi buradan söylüyorum. Bundan 6 ay önce meclis binasının üst katında görüşme esnasında Meral Hanım bana, ‘Eliyle işaret ederek Serhat Yıldırım sakın mücadeleni bırakma’ demiştir. Ben Meral Hanımın bu sözüyle mücadelemi buralara getirdim. 23 tane kayyım mahkemeleri açıldı, insanlara ihraç verildi. Bütün bu süreçleri takip eden, yöneten biriyim. Meral Hanımın vermiş olduğu bu emir, benim için çok kıymetliydi ama gördük ki işin sonunda hiçbir şey değişmedi. Ben Meral Hanıma gerçekten kırgınım” diye konuştu.

  • İYİ Parti’nin yeni Başkanlık Divanı belli oldu

    İYİ Parti’nin yeni Başkanlık Divanı belli oldu

    İYİ Parti’de 2’nci Olağan Kurultay’ın ardından Genel İdare Kurulu (GİK), Genel Başkan Meral Akşener başkanlığında toplandı. Toplantıda yeni Başkanlık Divanı belirlendi.

    İYİ Parti 2’nci Olağan Kurultay’dan sonra ilk GİK Toplantısı’nı gerçekleştirdi. Genel Başkan Meral Akşener başkanlığında gerçekleştirilen toplantıda yeni Başkanlık Divanı belirlendi.

    Toplantının ardından Genel Sekreter Uğur Poyraz yeni Başkanlık Divanını açıkladı. Poyraz’ın açıkladığı Başkanlık Divanına göre; Cihan Paçacı Siyasi İşler Başkanı, Uğur Poyraz Genel Sekreter, Ümit Dikbayır Mali İşler Başkanı, Koray Aydın Teşkilat Başkanı, Bahattin Bahadır Erdem Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı, M. Tolga Akalın Seçim İşleri Başkanı, Ahmet Kamil Erozan Uluslararası Politikalar Başkanı, Yavuz Ağıralioğlu Türk Dünyası ve Yurtdışı Türkler Başkanı, Salim Ensarioğlu Ortadoğu Politikaları Başkanı, Metin Ergun Yerel Yönetimler Başkanı, Erhan Usta Ekonomi Politikaları Başkanı, Ümit Özlale Kalkınma Politikaları Başkanı, Nuri Okutan Milli Güvenlik Politikaları Başkanı, Şenol Sunat Eğitim Politikaları Başkanı, Ünzile Yüksel Toplumsal Politikalar Başkanı, Ayşe Sibel Yanıkömeroğlu Kadın Politikaları Başkanı, Berna Sukas Gençlik Politikaları Başkanı, Arzu Önşen Doğa ve Çevre Politikaları Başkanı, Burak Akburak STK İlişkileri Başkanı olarak görevlendirildi.

  • Akşener: İç meselelerimizle Türkiye’yi meşgul etmeyi doğru bulmuyorum

    Akşener: İç meselelerimizle Türkiye’yi meşgul etmeyi doğru bulmuyorum

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partide yaşanan tartışmalara ilişkin “Bizim derdimiz memleket meselesi. Dolayısıyla iç meselelerimizle Türkiye’yi meşgul etmeyi doğru bulmuyorum” dedi.

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM’deki kapalı grup toplantısı öncesinde basın mensuplarının sorularını cevapladı. Meral Akşener, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Anayasa Mahkemesi’nin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine uygun şekilde yeniden yapılandırılması gerektiğine ilişkin açıklamasının hatırlatılması üzerine, “Biz bu konuyu anlamaya çalışıyoruz. Önce Sayın Soylu, Anayasa Mahkemesi’nin şahsında bir tartışma başlattı. Dün Sayın Bahçeli’nin beyanını okudum. Burada anlayama çalıştığımız şey şu; Sayın Soylu ve Sayın Bahçeli birlikte bir çalışma mı yapıyorlar, yoksa AK Parti ve Sayın Bahçeli bir çalışma mı yapıyor, onu anlamaya çalışıyoruz” dedi.

    Akşener, parti içinde yaşanan tartışmaların hatırlatılması üzerine de “Bizim derdimiz memleket meselesi. Derdimiz işsizlik, mutsuz gençler. Dolayısıyla iç meselelerimizle Türkiye’yi meşgul etmeyi doğru bulmuyorum” ifadelerini kullandı.

  • İYİ Partili Türkoğlu: “Ali Özkan hesap versin, 52 bin TL nerede?”

    İYİ Partili Türkoğlu: “Ali Özkan hesap versin, 52 bin TL nerede?”

    İYİ Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu, Karacabey İlçe Teşkilatı’na yaptığı ziyarette, Karacabey Belediye Başkanı Ali Özkan’ın halka hesap vermesini istedi.
     
    Başkan Özkan’ın, son seçimlerde bireysel adaylık çalışmalarının reklam ve tanıtım faturalarını belediye bütçesinden karşıladığının Sayıştay raporuyla tespit edildiğini belirten Türkoğlu,
    “Bu rakam tam 52.256 TL’dir. 2019 yerel seçimleri ile ilgili yapılan bu harcamalar, parti adına falan değil, doğrudan Ali Özkan’ın başkan adaylığının tanıtım ve propaganda amaçlı afişler, bilboardlar, gazete reklamları, medya görselleri için yapılmıştır.
    Ali Özkan belediyenin parasıyla, yani milletin parasıyla siyaset yapacak öyle mi? Yok öyle yağma, bu bir nevi zimmettir. Dolayısıyla Ali Özkan bu haramın üstünde daha fazla oturamaz, oturmamalıdır da.
    Karacabeylilerin parasının bireysel siyasi çalışmalara harcanmasının hesabını burada Karacabey kamuoyu önünde soruyoruz. Şimdi Sayıştay raporunun gereğinin yapılmasını bekliyoruz.
    Gerekli adımların atılıp atılmamasının takipçisi olacak, gerekirse parti olarak hukuk yoluyla da hesap soracağız” dedi.
  • İyi Partili Levent Özeren hapis cezasıyla yargılanacak

    İyi Partili Levent Özeren hapis cezasıyla yargılanacak

    Sosyal medya hesaplarından “Cumhurbaşkanına hakaret” suçunu işlediği iddia edilen Levent Özeren, 1 yıl 2 aydan 5 yıl 10 aya kadar hapis cezası istemiyle yargılanacak.

    Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianame, 33. Asliye Ceza Mahkemesince kabul edildi. İddianamede, Bursa Emniyet Müdürlüğü Muhabere Elektronik Şube Müdürlüğüne gönderilen ihbarda, Twitter üzerinden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret edildiğinin öne sürülmesi üzerine soruşturma başlatıldığı belirtildi.

    Özeren’in sosyal paylaşım sitesindeki profil hesabının incelendiği aktarılan iddianamede, bu kişinin, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili 2015-2020 yıllarında 50’den fazla paylaşımda bulunduğunun tespit edildiği kaydedildi.

    İddianamede sanığın, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosuna verdiği savunmasında, kendisine gösterilen sosyal paylaşım sitesi Twitter ve Facebook’ta belirtilen “Levent Özeren” profil isimli hesapların kendisine ait olduğunu ifade ettiği bilgisine yer verildi.

     “Basit şifreler kullandığım için hesaplarım birkaç kez çalındı”

    Paylaşımların çoğunun 5 yıl önceye ait olduğunu kaydeden sanığın, o dönem “1234” gibi basit şifreler kullandığı için hesaplarının 4-5 kez çalındığı ve e-posta yoluyla geri alındığını öne sürdüğü beyanları da iddianameye yansıdı.

    İddianamede, Levent Özeren’in, tarzı dışındaki bazı paylaşımların kesinlikle kendisine ait olmadığını, kabul ettiği iletilerin ise eleştiri boyutunda bulunduğunu savunduğuna değinildi.

    Suçlamayı reddeden sanığın, Cumhurbaşkanına hakaret kastının olmadığı, eleştiri sınırını aşan ifadelerinin bulunabileceği yönündeki sözleri de iddianamede yer buldu.

    Sanık hakkında Adalet Bakanlığınca 14 Ağustos’ta kovuşturma izni verildiği belirtilen iddianamede, soruşturma kapsamında toplanan tüm bilgi, belge ve deliller birlikte değerlendirildiğinde Özeren’in, sosyal paylaşım sitesi üzerinden herkese açık yaptığı bazı paylaşımları ile “Cumhurbaşkanına hakaret” suçunun düzenlendiği Türk Ceza Kanunu’nun 299/1-2 maddesine muhalefet ettiği, dolayısıyla hakkında kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturacak delillere ulaşıldığı aktarıldı.

    Söz konusu suçtan 1 yıl 2 aydan 5 yıl 10 aya kadar hapis cezası verilmesi istenen Özeren’in yargılanmasına ilerleyen günlerde başlanacak.

    Daha önce İYİ Parti Bursa İl Yönetim Kurulu üyeliği görevinde bulunan Özeren, 2018’de yapılan seçimlerde aynı partiden milletvekili aday adayı olmuştu. Bursa’da 10 Temmuz’da gözaltına alınan Özeren, 53 gün süren tutukluluğunun ardından adli kontrol şartıyla salıverilmişti.

  • İYİ Parti’nin yeni GİK ve MDK listesi belli oldu

    İYİ Parti’nin yeni GİK ve MDK listesi belli oldu

    İYİ Parti’nin 2. Olağan Kurultayında, 50 üyeden oluşan Genel İdare Kurulu (GİK) ile 11 üyeden oluşan Merkez Disiplin Kurulu (MDK) belirlendi.

    Partinin 2. Olağan Kurultayı “Millet bizi çağırıyor” ana sloganıyla Altınpark’ta gerçekleştirildi.

    Meral Akşener’in yeniden Genel Başkan seçildiği kurultayda GİK ve MDK de belirlendi.

    En yüksek oyu Sarızeybek aldı

    GİK aday listesinde 187, MDK aday listesinde ise 22 kişi yer aldı.

    Partiye kısa bir süre önce üye olan emekli albay Erdal Sarızeybek, kurultayda delegeden 1131 ile en yüksek oyu alan isim oldu.

    Genel Sekreter Uğur Poyraz 1032 oyla ikinci, Mali İşler Başkanı Ümit Dikbayır ise 1030 oyla 3. sırada yer aldı.

    Ekonomi profesörü Ümit Özlale 995, hukukçu Bahattin Bahadır Erdem 989 oyla GİK’te yer alırken, Teşkilat Başkanı Koray Aydın 965 oyla ve Parti Sözcüsü Yavuz Ağıralioğlu ise 892 oyla seçildi.

    Başkanlık Divanından Yerel Yönetim Başkanı Metin Ergun 816, Ekonomi Politikaları Başkanı Cihan Paçacı 720, Kadın Politikaları Başkanı Ayşe Sibel Yanıkömeroğlu 796, Kalkınma Politikaları Başkanı İsmail Tatlıoğlu 848, Gençlik Politikaları Başkanı Berna Sukas 923, Siyasi İşler Başkanı Mehmet Salim Ensarioğlu 773, Toplumsal Politikalar Başkanı Şenol Sunat 882, Hukuk ve Seçim İşleri Başkanı Nuri Okutan ise 905 oy aldı.

    Akşener’in anahtar listesinde yer alan STK Başkanı Yavuz Temizer ve Milli Politikalar Başkanı Aytun Çıray GİK’e giremedi. Yine anahtar listede ismi bulunan 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in doktoru ve İYİ Parti Isparta Milletvekili Aylin Cesur ile Siyaset Akademisi Başkanı Aydın Adnan Sezgin ise GİK’te yedek üye olarak yer aldı. Sezgin 476 oy alırken, Cesur 323 ile en düşük oyu alan isim oldu.

     GİK üyeleri ve aldıklar oylar

    GİK üyeliğine seçilenler ve aldıkları oylar şöyle:

    “Erdal Sarızeybek 1131, Uğur Poyraz 1032, Ümit Dikbayır 1030, Ümit Özlale 995, Bahattin Bahadır Erdem 989, Koray Aydın 965, Muhammed Emre Haberdar 948, Berna Sukas 923, Nuri Okutan 905, Orhan Çakırlar 901, Yavuz Ağıralioğlu 892, Şenol Sunat 882, Rıdvan Uz 870, İsmail Tatlıoğlu 848, Ünzile Yüksel 844, Metin Ergun 816, Arzu Önşen 802, Ayşe Sibel Yanıkömeroğlu 796, Dursun Ataş 788, Murat Karaman 787, Mehmet Tolga Akalın 777, Dursun Çolak 777, Mehmet Salim Ensarioğlu 773, Emine Küçükali 772, Burcu Akçaru 771, Hasan Toktaş 769, Ümit Beyaz 761, Müberra Çakır 751, Meral Alemdar 726, Muhammet Naci Cinisli 722, Mustafa Cihan Paçacı 720, Süleyman Sırrı Özdolap 720, Kadriye Ünler 712, Tevfik Sinan Sözen 688, Mehmet Arslan 680, Mümin İnan 679, Ahmet Kamil Erozan 669, Burak Akburak 669, Burhanettin Kocamaz 665, İsmet Koçak 664, Orhun Ertürkmen 661, Ümmü Gülsüm Paksoy 653, Halil Aydoğdu 651, Şükrü Kuleyin 651, Celal Karapınar 650, Ayhan Bölükbaşı 645, Ömer Süslü 616, Cumali Durmuş 594, Mine Baş 474, Şükriye Sevin Çağlayan 458.”

    MDK üyeliğine seçilenler

    MDK üyeliğine seçilenler ve aldıkları oylar da şu şekilde:

    “Ethem Baykal 1137, Sena Aksakallı 1134, Batuhan Yılmaz 1123, Furkan Kamalak 1095, Şeyda Şahin 1089, Süleyman Çetin 1088, Baha Cankut Sarıtaş 1075, Mehmet Şerif Avcı 1056, Zeynep Şeyda Irmak 1049, Öncül Kazancı 993, Akın Uyar 923”

  • İYİ Parti Sözcüsü: Düğüne, halaya, horona kurban gittik

    İYİ Parti Sözcüsü: Düğüne, halaya, horona kurban gittik

    İYİ Parti Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Yavuz Ağıralioğlu, yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadele kapsamında, ordu, güvenlik güçleri, eğitim, sağlık ve Diyanet İşleri Başkanlığı çalışanlarıyla sahada karantinaya geçilmesi gerektiğini belirterek “Bu organizasyonu kurmazsak birkaç ay sonra karşılaşacağımız yük, bugünkünden çok daha fazla olacaktır.” dedi.

    Ağıralioğlu, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, pandemi sürecinin başında, hükümeti 21 gün tam karantinaya davet ettiklerini anımsatarak tekliflerinin kabul edilmesi durumunda virüsle mücadelenin daha sağlıklı olacağını söyledi. Sağlık sisteminin ağır bir yükle karşı karşıya kaldığını dile getiren Ağıralioğlu, “Madem fiilen sürü bağışıklığını bir yönetim stratejisi olarak benimseyecektik, o zaman bu kadar sağlık çalışanı neden bu kadar fedakarca mücadele etti? Milletin imkanları bu kadar disiplinsiz bir şekilde neden heder edildi? Madem kaderciliğe teslim olacaktık, bu kadar fedakarlık neden yapıldı?” sorularını yöneltti.

    “Virüs mücadelesinde düğüne, halaya, horona kurban gittik”

    Ağıralioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Virüs mücadelesinde düğünlerde, halaya, horona kurban gittik. Tatil etmenin de bir adabı vardır. 300 bin, 500 bin gibi kalabalıklarda, denizlerde bir arada olmak gibi bir nezaketsizlik sağlık çalışanlarına yapıldı. Yaklaşık 7 aydır bizler çocuklarımızla evde kendimizi korumaya çalışıyoruz. Sağlık çalışanlarımız ise biz daha güvenli yaşayalım diye kendi ailelerinden uzakta yaşıyorlar. Bu kadar fedakarlık yapmış sağlık çalışanlarına, ‘Biz tatilde havuz partilerine katıldık, düğünde halay çektik, orada virüsü kaptık.’ demek, medeni bir ülkenin yapabileceği işler değildir, ayıptır. Sağlık çalışanlarının emeklerini bu kadar pervasızca kurban etmek ne devlete yakışır ne de bu milletin geçmişine yakışır. Her iyileşen hastayı alkışlarla uğurlayan sağlık çalışanlarımızın yerine, emekleri heder edilmiş, motivasyonu kaybolmuş salık çalışanlarıyla karşı karşıyayız. Bu disiplinsizliğin, savrulmanın, kadir kıymet bilmezliğin karşısında sağlık çalışanlarının mücadele iştiyakı yok oldu. Sağlık çalışanları, devletin savurganlığının bedelinin, sadece kendilerinin ödemesinden mustarip oldular. İstifaların eşiğine geldiler.”

    Sağlık Bakanlığının pandemi sürecindeki bütün detayları, istatistiklerle açıklaması ve virüsle mücadelede yeni bir yol haritası çıkarması gerektiğini dile getiren Ağıralioğlu, istatistiği olmayan bir toplumun, bu mücadeleyi kazanmasının mümkün olmadığını söyledi.

    Yeniden tam karantinanın düşünülmesi gerektiğini savunan Ağıralioğlu, “Çok daha etkin bir mücadele vermek zorundayız. Ambulansların yetmediği, sağlık çalışanların moralsiz olduğu bir süreçte sonbahara giriyoruz. Ordumuz, güvenlik güçlerimiz, eğitim, sağlık ve Diyanet İşleri Başkanlığı çalışanlarımızla sahada tam karantinaya geçmemiz gerekir. Bu organizasyonu kurmazsak birkaç ay sonra karşılaşacağımız yük, bugünkünden çok daha fazla olacaktır.” dedi.

    “Sessiz kalamayız”

    Ağıralioğlu, ekonomide kronik sorunlar olduğunu öne sürerek ekonomik durumun dış mihraklar ve pandemi gibi mazeretlerle açıklanmasını yanlış bulduklarını ifade etti. İşsizlik oranlarının her geçen gün arttığını ileri süren Ağıralioğlu, borçlarının ertelenmesini bekleyen esnafın, geçim sıkıntısıyla boğuşan ve asgari ücretle geçinen vatandaşların dertlerinin olduğunu dile getirdi.

    Doğu Türkistan’daki Uygur Türklerinin durumuna değinen Ağıralioğlu, sorunlarını dile getirmek için Ankara’da etkinlik yapmak isteyen 18 kişilik Doğu Türkistanlı grubun eylemlerinin engellendiğini belirtti. Türkiye’de yaklaşık 5 milyon Suriyelinin yaşadığına işaret eden Ağıralioğlu, “Türkiye’de 5 milyonu ağırlamak bir mecburiyetse Doğu Türkistanlıları da Suriyeli saysınlar. Hükümeti, Çin’i kınamaya ve oradaki Türklerin soykırımdan kurtulmaları için irade ve tavır koymaya davet ediyoruz. Çin’den gelecek kredi ve fonları düşünerek sessiz kalamayız. Böyle bir utanç Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışmaz.” dedi.

    Doğu Akdeniz’deki gelişmeleri de değerlendiren Ağıralioğlu, Türkiye’nin milli menfaatlerinden yana atılan her türlü adımı desteklediklerine işaret etti. Ağıralioğlu, Akdeniz ve Ege’deki haklı tezlerinden bir santim geri adım atılmaması gerektiğini vurguladı.

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun açıklamaları

    Soylu’nun, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Aslan’a yönelik açıklamalarına ilişkin bir soruyu yanıtlayan Ağıralioğlu, şunları kaydetti:

    “Kamu düzenini sağlamakla görevli bir bakanın, yargının en üst düzeydeki başkanına bu dille konuşması dünyanın hiçbir medeni ülkesinde makul görülmez. 18 yıldır iktidarda olan hükümetin bir bakanının, ‘Bisikletle gezebiliyorsan, hadi gez.’ demesi, ‘Biz ülkeyi berbat ettik.’ demektir. Türk devleti böyle bir üslupla yönetilemez. Şimdi bisiklet savaşları başladı. Şu devletin haline, ciddiyetsizliğe bakın.”

  • İYİ Partili Paçacı: Gerçek dışı rakamların analizi yapılamaz

    İYİ Partili Paçacı: Gerçek dışı rakamların analizi yapılamaz

    İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Cihan Paçacı, Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK), hesaplama yöntemlerinde revizyona giderek verileri saptırdığını ve gerçeklerin üstünü örtmeye çalıştığını iddia ederek, “Gerçek dışı rakamların analizi yapılamaz. Bu sebeple açıklanan enflasyon, büyüme ve işsizlik verilerini analiz etmeye değer bulmuyorum.” dedi.

    Paçacı, parti genel merkezinde düzenlediği basın değerlendirmelerde bulundu.

    TÜİK’in dün ağustos ayı enflasyon rakamlarını açıkladığını hatırlatan Paçacı, “TÜİK, geçen yıla göre enflasyonun yüzde 11,77 olduğunu ifade etti. Yani geçen yıl 100 liraya doldurduğumuz file bu yıl 111 liraya dolduğunu söyledi. Gerçekten böyle mi?” diye sordu.

    İktidarın gerçekleri gizlediğini, ekonomideki gerçek tablonun üstünü örtmeye çalıştığını ve gerçek olmayan rakamlar açıklandığını ileri süren Paçacı, şöyle konuştu:

    “Fiyatlar artarken enflasyon artmıyor. Çalışan sayısı azalırken işsiz sayısı düşüyor. Ülke ciddi ölçüde fakirleşirken küçülme yüzde 9,9 olarak açıklanıyor. Gerçek dışı rakamların analizi yapılamaz. Bu sebeple açıklanan enflasyon, büyüme ve işsizlik verilerini analiz etmeye değer bulmuyorum.”

    “Döviz talebi kurları artırdı”

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası politika faizinin yüzde 24’ten yüzde 8,25’e çekildiğine dikkati çeken Paçacı, bu uygulamanın ise ekonomik dengeleri ciddi ölçüde bozduğunu, faiz indirimine rağmen enflasyonun düşmediğini ve Türk Lirası reel faizlerin negatife dönüştüğünü dile getirdi. Paçacı, “Döviz talebi, kurları artırmış ve ekonomi yönetimi kurları tutmak için yine yanlış bir yol izleyerek son bir yılda 105 milyar dolar kamu bankaları aracılığıyla döviz satışı yapmış ve Merkez Bankası döviz rezervi tüketilmiştir. Bu yanlış uygulama döviz kurlarındaki artışı kontrol edilemez hale getirmiştir.” ifadelerini kullandı.

    “Verilen krediler döviz ve altına kaydı”

    Pandemi döneminde ekonomik tahribatı azaltmak için işini, aşını kaybedenlere nakit yardım yapılması yerine vatandaşların kredi yoluyla borçlandırıldığını da savunan Paçacı, şunları söyledi:

    “Kontrolsüz bir şekilde verilen krediler, güven ortamının olmadığı bir dönemde doğal olarak dövize ve altına kaymıştır. Bu uygulama da başarısız olunca piyasaya verilen likiditenin geri çekilmesine karar verilmiş ve yeni bir denemeye daha geçilmiştir.”

    Paçacı, piyasa şartlarına uygun olmayan yanlış uygulamaların önümüzdeki dönemde enflasyon artışına sebep olacağını ve hiçbir şekilde olumlu sonuç vermeyeceğini belirterek Türk ekonomisinin deneme yanılma yoluyla yönetildiğini iddia etti.

    “Ekonomik kriz, ekonomik çöküşe dönüşmektedir”

    Döviz kuru artışının devam ettiğini, enflasyonun artma eğilimine girdiğini, ihracatın düştüğünü, ithalatın ise arttığını vurgulayan Paçacı, kur artışı dolayısıyla 431 milyar dolarlık döviz borcunun Türk Lirası cinsinden arttığına dikkati çekti. Paçacı, “Bütçe rekor düzeyde açık vermektedir. Daralma ve küçülme sürmektedir. Banka kredilerinde sorunlu kredi miktarı yükselmektedir. Ekonomik kriz, ekonomik çöküşe dönüşmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.

  • İYİ Parti Bursa Milletvekili: “Yunanistan’ın yapmaya çalıştığı şey cüretkarlık kategorisine girer”

    İYİ Parti Bursa Milletvekili: “Yunanistan’ın yapmaya çalıştığı şey cüretkarlık kategorisine girer”

    İYİ Parti Uluslararası İlişkiler Başkanı ve Bursa Milletvekili Ahmet Kamil Erozan, “Yunanistan’ın yapmaya çalıştığı şey cüretkarlık kategorisine girer. Bunun da bir bedeli olur. Cesur olana saygım var, cüretkar olana saygım yok benim. Dolayısıyla herkes boyunun ölçüsünü alacaktır.” dedi.

    Erozan, parti çalışmaları dolayısıyla geldiği Edirne’de, İYİ Parti İl Başkanı Ekrem Demir ve partililerle bir araya geldi.

    İl başkanlığında gazetecilere açıklama yapan Erozan, Türkiye-Yunanistan arasındaki gerilimde Yunanistan’ın cüretkar bir tavır takındığını ifade ederek, bunun bedelini ödeyeceklerini söyledi.

    Yunanistan’ın yanlış bir politika izlediğini vurgulayan Erozan, “Yunanistan ve ülkemiz arasındaki sorunu iki kelime ile anlatabiliriz. Bir cesurluk diye bir şey vardır, bir de cüretkarlık diye bir şey vardır. Maalesef Yunanistan’ın yapmaya çalıştığı şey cüretkarlık kategorisine girer. Bunun da bir bedeli olur. Cesur olana saygım var, cüretkar olana saygım yok benim. Dolayısıyla herkes boyunun ölçüsünü alacaktır.” diye konuştu.

    Erozan, yurt dışı oylarını artırmak için çeşitli programlar başlattıklarını da ifade etti.

    Yurt dışında yaşayan Türklere yönelik çalışmalar yaptıklarını aktaran Erozan, “Biz her zaman sahadayız ve çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Gurbetçilerin izin dönemi bitmek üzere. 15 gün içinde çalıştıkları ülkelere dönecekler. Sınır kapılarında yaptığımız çalışmaların sonuçlarını değerlendireceğiz. Yaptığımız çalışmaların olumlu sonuçlarını şimdiden görüyoruz.” dedi.

    Erozan, daha sonra İYİ Parti Edirne Milletvekili Orhan Çakırlar, İYİ Parti Yurt Dışı Yapılanma ve Lobi’den Sorumlu Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Karamemiş ve partililerle birlikte Kapıkule Sınır Kapısı’na giderek giriş ve çıkış yapan vatandaşlara parti broşürü dağıttı.