Kategori: İyi Parti

  • Soylu’nun istifasının kabul edilmemesine muhalif isimlerden ilk açıklamalar

    Soylu’nun istifasının kabul edilmemesine muhalif isimlerden ilk açıklamalar

    Muharrem İnce Twitter’dan yaptığı açıklamada;

    “Sadece 2 gün için ilan edilen sokağa çıkma yasağı henüz başlamamışken süreç Cumhurbaşkanı’nın talimatıyla yürüyordu, sonra milleti sokağa dökünce İçişleri Bakanı sorumluluk “şahsımın” diyerek istifa etti. Şimdi ise istifası kabul edilmedi. Tam bir saray tiyatrosu.”

    Meral Akşener ise istafının kabul edilmemesinin ardından herhangi bir açıklama yapmazken Soylu’nun istifasının ardından Twitter hesabından şu açıklamayı yapmıştı;

    “Hatayı ve başarısızlığı kabullenmek, sorumluluğunu üstlenmek olgunluk gerektirir. Sayın Süleyman Soylu’ya göstermiş olduğu olgun davranış nedeniyle teşekkür ediyorum. Aynı olgunluğu başarısızlıklarıyla birer marka haline gelmiş Damat’tan ve Tarım Bakanı’ndan da bekliyorum…”

    Kararı destekleyen tek isim ise MHP Lideri Devlet Bahçeli. Bahçeli ise şu mesajları aktardı:

    Türkiye her alanda çok yoğun ve sıcak bir mücadelenin içindedir. Bilhassa yeni tip Koronavirüs (KOVİD-19) salgınını engellemek amacıyla devlet-millet dayanışması en üst seviyededir. Aynı zamanda bugünkü sancılı ortamda seferberlik ruhuyla hareket edilmektedir.

    Terörden ekonomiye, bölgesel sorunlardan küresel dayatmalara varıncaya kadar ülkemiz muazzam bir iradeyle duruş göstermektedir. Böylesi kırılgan bir dönemde İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu’nun istifa niyeti sürdürülen mücadele ruhunu sekteye uğratma riski taşımaktadır.

    Gelişmeler karşısında Sayın Bakanı’nın istifa kararının Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından kabul edilmediği anlaşılmaktadır. Elbette takdir ve tasarruf Sayın Cumhurbaşkanımıza aittir. Milliyetçi Hareket Partisi mezkur istifanın kabul edilmemesinden ziyadesiyle memnundur.

    Sayın Süleyman Soylu azimli, inançlı, dirayetli ve mücadeleci kişiliğiyle Türkiye’nin en hassas döneminde üstlendiği bakanlık görevini başarıyla yerine getirmiştir. Bizim temennimiz bu görevine kararlılıkla devamından yanadır.

  • Akşener’den Kocamaz açıklaması: İhmal değil kumpas

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Burhanettin Kocamaz’ın aday olamamasıyla ilgili bir açıklama yaptı.

    Olayın ihmal değil kumpas olduğuna işaret eden Akşener, ”Bu hain kumpas aramızdan birilerinin ihmali gibi gösterildi. Bu bir ihmal, sorumsuzluk değildir” dedi.

    Akşener, “Tereddütünüz olmasın. Bu gerçeği herkes görecek. Burhanettin Başkan yeniden Mersin’e iyi gelecek” diye konuştu.

    İYİ Parti’nin Mersin İl Başkanlığı heyeti, adaylık listesini dün saat 17.00’den sonra Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) vermişti. YSK yetkileri, listenin geç gelmesi nedeniyle Burhanettin Kocamaz’ın adaylığını kabul etmemişti.

    Bu gelişmenin ardından İYİ Parti, il yönetimini görevden aldı. Mevcut belediye başkanı Burhanettin Kocamaz, MHP’den istifa ederek İYİ Parti’ye geçmişti.

  • Akşener: Bu, iktidar değişikliğine sebep olacak bir seçim değil

    Akşener, Mersin’in Silifke ilçesinde partisinin ilçe başkanlığını ziyaret etti. Ziyaret sonrasına balkondan vatandaşlara konuşan Akşener, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı ve İYİ Parti’nin adayı Burhanettin Kocamaz’a ve İYİ Parti Silifke Belediye Başkan adayı Özer Özel’e, 31 Mart’taki yerel seçim için destek istedi.

    “Bereketli geldin dediler. İnşallah bir daha buraya güneşle geleceğim” diyen Akşener, “Biz çok kısa sürede yola çıkan siyasi bir partiyiz. Sizlerle birlikte kurduk. Çok zorluklar çektik. Siz her biriniz tek tek cesur insanlarınsınız. Allah hepinizden razı olsun. Kurucu il ve ilçe başkanlarımızdan şu anki tüm başkanlarımıza kadar yaşamadığımız eziyet kalmadı. Edilmedik eziyet kalmadı. Ama başta gençler, sonra kadınlarımızın direnci ile hep beraber üstesinden geldik. Erkekler işinden oldu. Aşından oldu ama direndiniz. Bu bir Kuvay-i Milliye hareketine döndü. Ama mutfak yanıyor. Gençler işsiz. Son dönemde bir milyon genç işsizler kervanına katıldı. Bunun neticesinde işsiz sayısı 4 milyona çıktı. Anneler çocuklarının cebine sabah koyacağı harçlığı düşünüyor. Rahmetli Demirel’in bir sözü var. ‘Tencere her hükümeti sallar’ diye. Dolayısı ile bu yerel seçim iktidar değişikliğine sebep olacak bir seçim değil. Sayın Cumhurbaşkanı 4 yıl daha koltuğunda oturup ülkeyi yönetmeye devam edecek. Dolayısı ile hiç kimsenin sandalyesi tehdit altında değil. Türkiye’nin bekası mekası diyerek bir tahterevalliyi ortaya koyup bir tarafına kendilerini, bir tarafına da şeytanlaştırılmış başka yapıyı koyup seçime götürüyorlar sizi” diye konuştu.

    Akşener, konuşmasını şöyle sürdürdü: 
    “Şimdi yapacağınız iş hani anneler zamanında bir kulak çekerdi ya, işte o kulağı anne eli gibi kulağı çekip hafif kıvratmak, 31 Mart’tan sonra sizin ihtiyaçlarınıza bakmalarını sağlamaktadır. Siz ne yapacaksınız muhtar seçeceksiniz. Yani muhtarın kim olduğunun hangi görüşte olduğu Türkiye’nin bekası ile ne alakası var. Yani Mersin’de seçtiğiniz bir muhtar kardeşinizin Türkiye’nin bekasına olumlu ya da olumsuz ne etkisi olabilir. Ben alışkınım elektrik kesilmesine, bomba tehdidine, alışkınım çöp kamyonlarının miting alanlarını kapatmasına, arada böyle test oluyoruz. AK Parti’den, İYİ Parti’den MHP’den ya da Cumhuriyet Halk Partisi’nden seçilen bir muhtarın Türkiye’nin bekasına hangi etkisinin olduğunu bana birilerinin anlatması gerekir. Ama tencere yangını, mutfak yangınını kapatmak üzere yapılan bir iş bu.”

    Akşener, konuşmasını tamamladıktan sonra esnafı gezdi, partisinin seçim ofisini açtı.

  • Akşener: Bunların gönül belediyeciliği dedikleri, cüzdanlarının gönlü

    Partisinin TBMM grup toplantısında konuşan İYİ Parti Meral Akşener, 2010 yılında bizzat uyarıda bulunduğunu söyleyerek, “Yanlışlarından dönmediler. Yaptıkları yanlışın bedeli 15 Temmuz hain darbe girişimi oldu. Bu aziz millet, devleti sokaktan, köprüden topladı” ifadesini kullandı.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Biz düşmana mermi atıyoruz, bir merminin fiyatı nedir biliyor musunuz?” sözlerine tepki gösteren Akşener, şunları söyledi:

    “Bunlar bahane ustası oldu. Kırk yıl düşünsek meyve ve sebzeyle mermiyi aynı cümlede kullanmak aklımıza gelmez. Üç tane belediye için Türk milletini bu kadar aciz göstermek olur mu? Mermiyi sivri biberden, barutu domates çekirdeğinden mi yapıyorsunuz?”

     

    Akşener’in konuşmasından satır başları şöyle:

    — Helikopter kazasında vefat eden şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Son günlerde helikopter kazaları artıyor. Bu konun da araştırılacağına inanıyorum.

    — Bir yerlerden söz almadık, kimseden hiçbir garanti istemedik. En önemlisi de gayrete teyfik bağışlayan Allah’a güvenip yola çıktık.

    — Belki imkanımız, sarayımız, kortejimiz yok. Biz bahtımızı en güvendiğimiz adrese rabbimize, milletimize emanet etmişiz. Şimdiye kadar yüzümüz kara çıkmadı. ‘Ya ben İstanbul’u alırım ya İstanbul beni’ diyen Fatih kadar kararlı olacağız. ‘Geldikleri gibi giderler’ diyen Mustafa Kemal gibi inançlı olacağız. Allahın izniyle başaracağız, başaracağız, başaracağız.

    — Kim ne derse desin İYİ Parti olarak güzel konuşmaya devam edeceğiz. Bizi düşürmeye çalıştıkları çukura düşmeyecek kadar devlet tecrübemiz var çok şükür.

    — Ekonomideki kötü gidişata üzülüyoruz, yargıdaki haksızlıklara öfkeleniyoruz. Bir an evvel bu sorunların tamamını çözmek istiyoruz. Sedece biz değil, vatanını seven herkes aynı duyguları yaşıyor. Buradan ülkemin her köşesine sesleniyorum. Bu nezaket dilini devletin en tepesinden başlayarak 82 milyon vatandaşımızın da benimsemesini istiyoruz. Birbirimizi anlamak için adımlar atarsak sorunlarımızın çözümü de kolaylaşacaktır.

    — Domates, biber ve patlıcanın fiyatı aracılardan artıyormuş. Kim bu aracılar? Fırsatçıların tepesine çökün diyoruz. İktidar şikayet edecek makam değildir. Ama bunlar sürekli şikayet ediyor. Yapamıyorsanız gidin kardeşim yapanlar gelsin. Ama mesele bu zamanları kollayan fırsatçılar değil ki. Her kriz döneminde illaki fırsatçılar olur. Devlet gereğini yapar. Biberi, patlıcanı, patatesi almak zorunda kalan vatandaş, bunları üreten de satan da feryat ediyor. Bu işte bir gariplik yok mu?

    ‘ZAMLARIN SORUMLUSU DEDİĞİ O ARACI, İKTİDAR OLMASIN?’

    — Zamların sorumlusu dediği o aracı iktidar olmasın? Sonuçta ürünün pahalı olmasına neden olan o aracı, fırsatçı demekki iktidar siz yapıyorsunuz. Bunun üzerine Damat Berat diyor ki, sebze meyvenin fiyatı taşımacılık yüzünden artıyormuş. Yani patlıcanın, biberin pahalılığının sebebi, Muğla’dan Trakya’dan Nevşehir’den yola çıkan kamyonların şoförleriymiş. İyice şaşırmış bu adam. Gerçekten böyle diyor. Fiyatlar taşımacılıktan artıyormuş. Fiyat artışı taşımadan geliyor ama bunu düzeltmek için tek bir adım yok. Bunu düzeltmenin yolu bütün dünyada petrol fiyatları düşerken mazota benzine zam yapmak değildir.

    — 24 Haziran’da çıktığımız her seçim kampanyası boyunca sizi uyarmadık mı? Çiftçi rahatsız, düşürün bu maliyetleri demedik mi? Üretici dağınık, kooperatifler kurun, güçlensinler dedik. Ciddi ürün kaybı var, verim düşüyor dedik. Kendi çıkardığınız tarım kanununu bile uygulamıyorsunuz. Verilen hibe ve destekler doğru adrese gitmiyor, denetleyin dedik. Velhasıl dedik de dedik. Hiç kulak asmadınız. Nasılsa 5 müteahhitinizin keyfi yerinde yazıktır. Ne hale geldik. Bunları yapmadıkça mutfaktaki yangın sönmez. Sadece günü kurtarmak için adım attığınızda oy almak için adım attığınızda bu iş yürümez. Kimseye suç atmaya kalkmayın suçlu sizsiniz kardeşim sizsiniz.

    ‘BUNLARIN SAĞINA BAK AKRABA, SOLUNA BAK 5 MÜTEAHHİT’

    — Sayın Cumhurbaşkanının anlayabileceğini düşünüyorum. Bu işi yapabilmek için iyi bir tedrisattan geçmeleri gerekir. Gece gündüz bu işlere kafa yormaları, milletin dertleriyle dertlenmeleri gerekir. Bunların sağına bak akraba, soluna bak 5 müteahhit. İYİ Parti’de vatanına milletine sadık kadrolar var çok şükür. Milletimiz de bunu görüyor ki, her geçen gün bize teveccühleri artıyor. Milletimiz sandığı bekliyor sandığı.

    — Bu kentleri nasıl bu hale getirdiniz? ‘Bu şehirlere nasıl ihanet ettik’ diye kendiniz söylüyorsunuz. Ben size söyleyeyim bunların gönül belediyeciliği dedikleri, vatandaşın derdiyle dertlenmek değil cüzdanlarının gönlü.

    — 2010’da bizzat uyarmama, şahsen uyarmama rağmen yanlışlarından dönmediler. Yaptıkları yanlışın bedeli 15 Temmuz hain darbe girişimi oldu. Dostça tavsiyem odur ki; sütü bozuktan kifayet olmaz. Başkasını sokan yılanı sakın ha koynunda barındırma. Gün gelir ki seni de sokmaya çalışır o yılan. Yaptıklarının bedeli 15 Temmuz darbe girişimi oldu, bu aziz millet, devleti sokaktan, köprüden topladı.

    ‘DAMAT BEY ÇIKMIŞ ‘DENGEMİZİ BULDUK’ DİYOR, NEYİN DENGESİ?’

    – Damat Bey çıkmış ‘dengemizi bulduk’ diyor, neyin dengesi? Ne Türkiye 16 yıldır dengesini bulabildi ne de siz siyasette denginizi bulabildiniz. Türkiye’nin dengesi de İYİ Parti, sizin denginiz de İYİ parti.

    — Devletin en stratejik fabrikasını yabancılara özelleştiriyorlar, domatesi, biberi kendileri satıyorlar. Bu gidişle domatesi, biberi karneye bağlarlarsa şaşırmayın. Allah insanı en beğenmediği alanla imtihan edermiş. Bir hesapsızlığın sonucu bu. Sorunu inkar ediyorlar, çözümleri de çözüm değil. Diyelim ki 2 ay daha böyle milleti oyalayacaksınız sonra ne olacak? 6 aydır bağırıyorsun, neden düşmüyor peki bu fiyatlar. Çalışmayıp üretmeyip milleti betona gömeceksiniz, sonra da bağıracaksınız. Bağırarak, tehdit ederek ekonomiyi Türkiye’de çözecekseniz Nobel’i hak edersiniz. Ama böyle bir şey yok, çalışmayınca olmaz.

    ‘HDP, CUMHUR İTTİFAKI’NIN GİZLİ ORTAĞIDIR’

    — Geçen hafta Andımız’ın geri getirilmesi için önerge verdik, AKP ve HDP ile reddedildi. HDP, Cumhur İttifakı’nın gizli ortağıdır ve görevi de onların iftiralarına altyapı hazırlamaktır. Yaptıklarına bakarsanız neyin ne olduğunu anlarsınız. Doğu Türkistan için bizden başka ah eden yok. Ey iktidar Çin’den para gelmedi mi daha?

  • Akşener: Zamların sorumlusu iktidar olmasın?

    Akşener’in konuşmasından satır başları şöyle:

    — Helikopter kazasında vefat eden şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Son günlerde helikopter kazaları artıyor. Bu konun da araştırılacağına inanıyorum.

    — Bir yerlerden söz almadık, kimseden hiçbir garanti istemedik. En önemlisi de gayrete teyfik bağışlayan Allah’a güvenip yola çıktık.

    — Belki imkanımız, sarayımız, kortejimiz yok. Biz bahtımızı en güvendiğimiz adrese rabbimize, milletimize emanet etmişiz. Şimdiye kadar yüzümüz kara çıkmadı. ‘Ya ben İstanbul’u alırım ya İstanbul beni’ diyen Fatih kadar kararlı olacağız. ‘Geldikleri gibi giderler’ diyen Mustafa Kemal gibi inançlı olacağız. Allahın izniyle başaracağız, başaracağız, başaracağız.

    — Kim ne derse desin İYİ Parti olarak güzel konuşmaya devam edeceğiz. Bizi düşürmeye çalıştıkları çukura düşmeyecek kadar devlet tecrübemiz var çok şükür.

    — Ekonomideki kötü gidişata üzülüyoruz, yargıdaki haksızlıklara öfkeleniyoruz. Bir an evvel bu sorunların tamamını çözmek istiyoruz. Sedece biz değil, vatanını seven herkes aynı duyguları yaşıyor. Buradan ülkemin her köşesine sesleniyorum. Bu nezaket dilini devletin en tepesinden başlayarak 82 milyon vatandaşımızın da benimsemesini istiyoruz. Birbirimizi anlamak için adımlar atarsak sorunlarımızın çözümü de kolaylaşacaktır.

    — Domates, biber ve patlıcanın fiyatı aracılardan artıyormuş. Kim bu aracılar? Fırsatçıların tepesine çökün diyoruz. İktidar şikayet edecek makam değildir. Ama bunlar sürekli şikayet ediyor. Yapamıyorsanız gidin kardeşim yapanlar gelsin. Ama mesele bu zamanları kollayan fırsatçılar değil ki. Her kriz döneminde illaki fırsatçılar olur. Devlet gereğini yapar. Biberi, patlıcanı, patatesi almak zorunda kalan vatandaş, bunları üreten de satan da feryat ediyor. Bu işte bir gariplik yok mu?

    — Zamların sorumlusu dediği o aracı iktidar olmasın? Sonuçta ürünün pahalı olmasına neden olan o aracı, fırsatçı demekki iktidar siz yapıyorsunuz. Bunun üzerine Damat Berat diyor ki, sebze meyvenin fiyatı taşımacılık yüzünden artıyormuş. Yani patlıcanın, biberin pahalılığının sebebi, Muğla’dan Trakya’dan Nevşehir’den yola çıkan kamyonların şoförleriymiş. İyice şaşırmış bu adam. Gerçekten böyle diyor. Fiyatlar taşımacılıktan artıyormuş. Fiyat artışı taşımadan geliyor ama bunu düzeltmek için tek bir adım yok. Bunu düzeltmenin yolu bütün dünyada petrol fiyatları düşerken mazota benzine zam yapmak değildir.

    ​Ayrıntılar geliyor.

  • İYİ Parti’de bazı belediye başkan adayları açıklandı

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin grup toplantısında konuşuyor.

    Akşener, seçim sürecine ilişkin uyarıda bulunurken, “81 milyon bir aile olarak, şucu bucu diye ayırmadan, yüz yüze bakmaya devam edeceğiz” dedi.

    CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Tunç Soyer’e yönelik eleştirilere yanıt veren Meral Akşener, “Babanın vicdanlarda suçlu olduğu konusunda kahir ekseriyet hemfikirdir. Ama sadece babası üzerinden herhangi bir evladın suçlanmasının Peygamber efendimizin dilinden söyledim. İYİ Parti’ye düşmanlık edebilmek için dinimizi ortaya attılar, yapmayın. Bizim kimseyle düşmanlığımız yok” ifadelerini kullandı.

    Akşener, soğan ve biber fiyatlarındaki artış için “Soğanın 6 lira olduğu ülkede menemen soğansız olur, biberin kilosunun 18 lira olduğu yerde menemen bibersiz olur” dedi.

    Yerel seçimler için “beka mücadelesi” ifadelerini eleştiren İYİ Parti lideri, “Bu seçimlerde kimsenin koltuğu gitmiyor. Sayın Cumhurbaşkanı için 4 yıl sonra seçim yapılacak. Beka diyenlerin koltuğu tehlikede değil” diye konuştu.

    Akşener İYİ Parti’nin yerel seçimlerdeki bazı büyükşehir belediye başkan adaylarını açıkladı.

    Kayseri – Dursun Ataş
    Manisa – Tuna Işıkhan
    Gaziantep – Malik Ecdet Demir
    Mardin – Tuna Işıkhan
    Samsun – Hayati Tekin
    Kütahya – Aynur Sezer
    Adıyaman – Abdülkadir Kırmızı
    Muş – Erhan Çelik
    Yozgat – Metin Özışık

    FIRAT’IN DOĞUSU OPERASYONU

    İYİ Parti lideri Akşener, Fırat’ın doğusuna yönelik operasyon hakkında, “Körfez Savaşı’nın ardından uydu bir devlet kuruldu. Suriye’nin kuzeyinde aynı yöntemle bir devlet kurulmasına Türkiye müsaade etmemelidir. Oranın güvenli hale getirilmesinin tek yolu, terör yuvalarının dağıtılmasıdır” dedi.

  • Tamer Akkal AK Parti’ye geçiyor

    İYİ Parti Manisa Milletvekili Tamer Akkal, partisinden istifasına gerekçe olarak İYİ Parti’nin CHP ile yaptığı işbirliğini ve HDP’nin üç büyük ilde aday çıkarmama kararını göstermişti.

  • İYİ Parti lideri Meral Akşener’den Tunç Soyer’e destek!

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, gazetecilerin sorularını yanıtladı. CHP ile yaptıkları ittifak hakkında açıklamalarda bulunan Akşener, “Başkanlık seçiminden sonra ittifak zorunluluğu oldu. Cumhur ittifakını iktidar partisi olarak tanımlamak normal. Şahsıma 24 Haziran seçimlerinde söylenmedik söz kalmadı. 5 milyon oy aldık. Seçmenin büyük bölümü Millet ittifakına oy verdi. Yerel seçime gidiyoruz, muhtar belediye meclisi üyesi seçeceğiz. 4 yıl daha seçim yok. Dolayısıyla Allah Allah nidalarıyla seçime gidilmesini anlamış değilim” dedi.

    “BENİM İÇİN TUNÇ SOYER’İN ADAYLIĞININ BİR MAHSURU YOK”

    Tunç Soyer ile ilgili de açıklamalarda bulunan Akşener, “12 Eylül mahkemelerini yaşadım. Tunç Soyer için; babadan oğula suç geçmez. Kendisine hiç ‘Kimin oğlu olduğu’ üzerinden kendisine eleştiri yöneltmedim. Nurettin Soyer bir vaka. Evladın işlediği suçtan babanın; babanın işlediği suçtan oğulun sorumlu tutulamayacağı bizzat o dönem Alparslan Türkeş tarafından dile getirilmiştir. Biz ilkeler üzerinden ittifak yaptık” dedi. Akşener, açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:

    “Soyer’in aile geçmişi üzerinden siyaset üretilmesine tebessümle yaklaşıyorum. Tunç Soyer üzerinden istismar bataklığı oluşturacağını. CHP’lilere ifade ettim. Benim için Tunç Soyer’in adaylığının bir mahsuru yoktur. Şahsen benim karşı duruş, dayatmanın tarafı olmadığımı söylüyorum. İşbirliği yapılmış her yerde oy verilmesi için tarafımızdan yönlendirme yapılacak.”

    “BU ÇOK AYIP”

    HDP ile ittifak iddiaları hakkında da konuşan Akşener, “Bu çok ayıp. Biz HDP ile ittifak yapmıyoruz ki… Ankara ortak adayı olarak Ankara’yı kazanacağı görünüyor” dedi.

    TUNÇ SOYER’İN BABASI NURETTİN SOYER KİMDİR?

    Cumhuriyet Halk Partisi’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak gösterdiği Tunç Soyer’in babası Nurettin Soyer’in 12 Eylül 1980 darbesi döneminde Ankara Sıkıyönetim başsavcısıydı. MHP’nin kurucu Genel Başkan’ı Alparslan Türkeş’in 1981 yılında mahkemeye girdiği anda salondaki ülkücüler tek bir ağızdan Nurettin Soyer’e tepki için İstiklal Marşı okumuştu.

    Tunç Soyer’in babası Nurettin Soyer’in açtığı dava dolayısıyla Türkeş yaklaşık beş sene hapis yatmıştı. Nurettin Soyer’in MHP ve ülkücü kuruluşlar davasında, 5 idam ve 9 müebbet verilmiş, 221 ülkücü de 36 yıl ile 10 ay arasında değişen hapis cezalarına çarptırılmıştı.

  • CHP’nin İzmir adayı Tunç Soyer’e İYİ Parti’den flaş tepki!

    İYİ Parti’den yapılan yazılı açıklamada, şunlar ifade edildi:

    “İzmir İYİ Parti olarak CHP PM’nin kararını parti hiyerarşisi gereği ve teşkilat disiplinimizin sonucu olarak saygı ile karşılıyoruz. İzmir sorunlarını birlikte yaşadığımız ve birlikte aşacağımız bir kenttir. Bu gerçekten yola çıkılarak, bir işbirliğine gidilmiştir. İzmir, iktidar partisinin 17 yıldır hayalinde ve rüyasında olan bir kenttir. Bu bilinçten hareketle, aday tespitlerinde her kesimi kucaklayacak ve aynı zamanda toplumun belirli kesimlerinin de hassasiyetlerini dikkate alarak bir tercihte bulunulması önceliğimiz iken, son CHP PM’de Sayın Soyer’in aday gösterilmesi ile birlikte parti tabanımız ve bazı teşkilatlarımızda tepkiyle karşılanmıştır. Bundan sonraki süreçte Sayın Soyer kendi sorumluluğu alanında ve adaylığında kendi üzerine düşeni yapmalıdır”

  • Akşener: Damat bu işlerden anlamaz

    Öyle bir medya duvarıyla karşı karşıyayız ki, birkaç TV dışında sözlerimizi veren yok. Türkiye gerçeği bu. 10 Ocak Çalışan Gazeteciler günüydü. Mesleğini hakkıyla yapan tüm basın çalışanlarını kutluyorum. Cumhurbaşkanı son 16 yıldır uyguladığımız reformlar basının özgürlükçü yapıya kavuşmuştur dedi. Şaka gibi. Burası neresi bilmiyorum ama Türkiye olduğunu sanmıyorum.

    İYİ Parti bugünlere ambargoları aşarak geldi. Söyleyecek sözü olan ne yapar eder milletine ulaşır. Hakikat er geç ortaya çıkar hak yerini bulur. İYİ Parti cesaretle emekle alın teri ve inançla buralara gelmiştir. Ekranlarda 24 saat bizi gösterin diyecek halimiz yok. Ne yaparlarsa yapsınlar biz bir yolunu bulur sözümüzü milletimize ulaştırırız.

    ‘RESMİ MAKAMLARA GÖRE 4 MİLYON İŞSİZ VAR’

    İktidar hakikatin önüne ne duvar örerse örsün milletimiz er ya da geç olanı görüyor. Milletimizin gerçek gündemi ekonomi. Neden? Çünkü gerçeğin kendisini yaşıyor. İktidar istiyor ki herkes onların anlattıklarını konuşsun. Milletin gündemi aş, iş, ekmek. Tablo ortada. Enflasyon 16 yıl aradan sonra yüzde 20’nin üzerinde. Resmi makamlara göre 4 milyon işsiz var. İş bulmaktan ümidini kestiği için başvuru yapmayanları da eklediğinizde rakam 6 milyona ulaşıyor. Geçenlerde 100 kişinin alınacağı iş için tam 4 bin kişi müracaat etti. Damadın dengelendik dediği manzara bu. Milleti kandırmak için eski rakamları sunuyorlar. Milletimizi aldatmayın diyorum. Türkiye için taş üstüne taş koyan her kimse Allah razı olsun. Cumhuriyet tarihinde yapılan ne varsa yakıp döküyorsunuz. Dünya ekonomileri büyürken biz de büyümüşüz. Havuzun suyu yükselirken biz de yükselmişiz. Millete masal anlatmaktan vazgeçin.

    ‘DAMAT BU İŞLERDEN ANLAMAZ’

    Her şey bu kadar güllük gülistanlıksa neden her hafta sürekli yeni ekonomik paketler açıklıyorsunuz…İşler iyiye gitmiyor. Bu paketlerin hiçbiri de çözüm olmuyor. Ekonominin dümenindekiler bu işi bilmiyor. Ülkede tarımın hali ortadayken, Ziraat Bankası’nın borazan müteahitlerin, yandaş medyanın, spor kulüplerinin desteklenmesi için kullanılması yazıktır ayıptır günahtır. Spor takımlarına destek için mi yoksa kendi kurdukları takımların milyonlarca dolarlık transferleri için mi bu kaynağı ayırıyorlar bilemiyoruz. İstihdamı, üretimi artırmadıkça her hafta paket açıklamak zorunda kalırsınız. Damat bu işlerden anlamaz ama bunlar seçime kadar zaman kazanılması için yapılan yatırımlardır.

    ‘KAYNAĞI DOĞRU BULMANIZ LAZIM’

    İnşallah seçimden sonra yeni bir 94 krizi yaşamayız. Türkiye’de 80 milyonluk elektrik faturasını ödeyemeyecek yaklaşık 10 milyon nüfus var. Bir sürü rakam sıralıyorsun ama gerçek bu. Çalışanların yüzde 43’ü asgari ücretli. Türkiye 2019’a 10 yıldır ürettiği ekonomik problemlerle girildi ve bunun faturası vatandaşımıza kesiliyor. Milletimiz kullandığı su için 5 elektrik ve internet için 7 çeşit vergi ödüyor. Pırlantadan vergi alınmazken kitaptan yüzde 18 vergi alınıyor. Vergi de ve gelir de adalet Türk milletinin mutlaka gözetmesi gereken bir haktır. Bugüne kadar yaptığımız çağrılarda asgari ücret zammı gerçekleşti. 24 Haziran seçimlerinden önce, düşmüş kredi ve kredi kartı borçlarını biz devlet olarak satın alacağız dedik. Bize kaynağı nereden bulacaksınız dediler. Bize inanmadılar ama bugün daha küçük çaplı bir işi yapacaklarını açıkladılar. Buradan uyarıyorum. Kaynağı doğru bulmanız lazım. Kaynağı doğru kullanmak gerekir dedim. Ama iktidarın çarçur politikaları devam ediyor.