Kategori: İzmir

  • İzmir’de yayaya çarpan motosikletin 14 yaşındaki sürücüsü öldü

    İzmir’de yayaya çarpan motosikletin 14 yaşındaki sürücüsü öldü

    Kaza, dün akşam saatlerinde Çiğli ilçesi Mimar Sinan Caddesi’nde meydana geldi. 14 yaşındaki Batuhan Taşkıran’ın idaresindeki 35 ASH 987 plakalı motosiklet, yolun karşısına geçmek isteyen Mehmet Efe A.’ya çarptı. Çarpmanın etkiyle yaya ve motosiklet sürücüsü ile yolcu konumunda bulunan Ç.G. yola savruldu. İhbar üzerine adrese polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerince yapılan kontrollerde motosiklet sürücüsü Batuhan Taşkıran’ın yaşamını yitirdiği belirlendi. Yaralı durumdaki Mehmet Efe A. ile Ç.G. ambulanslara alınarak hastanelere kaldırıldı.

    Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

  • İzmir’de sokak ortasında infaz

    İzmir’de sokak ortasında infaz

    Olay, dün akşam saatlerinde Evka-2 Mahallesi 6800 Sokak’ta meydana geldi. Evinin önünde bulunan Serdar Çakmak ile daha önce aralarında henüz belirlenemeyen sebepten dolayı husumet bulunan G.Z., arasında tartışma çıktı. Olayın büyümesi üzerine G.Z., silahla ateşe ederek Çakmak’ı yaraladı, olay sonrası G.Z., hızla bölgeden kaçtı. İhbar üzerine adrese sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Olay yerindeki ilk müdahalesi yapılan Çakmak, hastaneye kaldırıldı. Burada yapılan tüm müdahalelere rağmen Serdar Çakmak, yaşam savaşını kaybetti. Çakmak’ın cenazesi İzmir Adli Tıp Kurumu morguna kaldırılırken, şüpheli suç aleti tabanca ile birlikte yakalanarak gözaltına aldı.

    Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

  • Egeli iş insanlarına Hong Kong ticaret olanakları anlatıldı

    Egeli iş insanlarına Hong Kong ticaret olanakları anlatıldı

    HKTDC-Hong Kong Ticaret ve Geliştirme Konseyi Türkiye temsilcisi Perran Ersu ile iş dünyasını biraraya getiren EGİAD, ekonomik ilişkiler, yatırım ve ticaret olanakları üzerinde durdu.
    Hong Kong, savunma ve dış ilişkiler alanında Çin Halk Cumhuriyeti’ne bağlı, “Tek Ülke, İki Sistem” anlayışı ile yönetilen, ekonomik açıdan serbest pazar ekonomisi kurallarının dünyada en etkin olarak uygulandığı Özel Yönetim Bölgesi niteliği taşımasıyla dikkat çekiyor. Serbest bölge konumundaki Hong Kong, dünyadaki önemli reeksport merkezlerinden biri olarak kabul edilmekte ve yabancı şirketler için anakara Çin’e açılan bir kapı olarak da görülebilmekte.
    KOBİ’ler için iş fırsatları oluşturmak amacıyla uluslararası fuarlar, konferanslar, ticari heyet organizasyonları düzenleyen, Hong Kong ile ticareti teşvik etmek, desteklemek ve geliştirmek amacıyla kurulan ve 13’ü Çin’de olmak üzere dünya çapında 50 ofisi bulunan HKTDC ise, araştırma raporları ve dijital haber kanalları aracılığıyla güncel pazar bilgileri ve ürün bilgileri paylaşmasıyla dikkat çekiyor.
    Hızlı ve sorunsuz sistemiyle şirketlerin entegre olabildiği, esnek bir yapıya sahip olan, operasyonel süreçlerinde minimum kesinti ile dijital çözümleri devreye alabilen Hong Kong, şirketlere rekabet avantajı sağlayabilmesiyle de önem kazanıyor.
    Bu kapsamda gerçekleşen toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren EGİAD Yönetim Kurulu Başkan Vekili Erkan Karacar, küreselleşen dünyada, ülkeler arası sınırların uluslararası ticaret açısından her geçen gün biraz daha silikleştiğini hatırlattı. Karacar; “İşletmelerin yalnızca yerel pazarlara odaklanması, uzun vadede büyüme ve rekabet gücünü sınırlayan bir engel olarak karşımıza çıkıyor. Artık firmalar için uluslararası pazarlara açılmak, sürdürülebilir büyümenin ve küresel başarı hikâyelerinin en temel unsurlarından biri haline geldi. Küresel pazarlara açılmak, firmalara farklı rekabet dinamikleriyle başa çıkma fırsatı sunuyor. Bu süreç, şirketlerin daha esnek, yenilikçi ve hızlı karar alabilen yapılar geliştirmelerine yardımcı oluyor. Uluslararasılaşma sadece bir büyüme stratejisi değil, aynı zamanda şirketin uzun vadede hayatta kalma güvencesi olarak görülüyor. Firmaların yerel pazarda karşılaştıkları sınırları aşmasının en etkin yolu ihracat ve uluslararasılaşmadır. Ürününüz veya hizmetiniz bir ülkenin sınırlarını aştığında, potansiyel müşteri tabanınız da katlanarak büyümektedir. Bu durum, şirketlerin gelirlerinin artırması ve döviz girdisi elde etmesi anlamına da gelmekte ve gelişmekte olan ülkelerdeki şirketler için kritik bir avantaj sağlamaktadır” dedi.
    Uluslararası pazarlarda rekabet etmenin, aynı zamanda şirketleri daha inovatif olmaya zorladığını vurgulayan Karacar, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Farklı kültürlerin, pazar dinamiklerinin ve tüketici beklentilerinin anlaşılması, yeni ürün ve hizmet geliştirme süreçlerini hızlandırır. Dış pazarlara açılan firmalar genellikle daha fazla Ar-Ge yatırımı yapar ve bu da hem kendi ülkelerine hem de dünya ekonomisine katkı sağlar. EGİAD olarak, üyelerimizin ve onların temsil ettiği şirketlerin gelişimine katkı sağlamak amacıyla geniş kapsamlı faaliyetler düzenliyoruz. Üyelerimizin uluslararasılaşması ve dış pazarlara açılması, bu sayede rekabet avantajı ve daha güçlü bir marka imajı yakalamaları, en büyük hedeflerimizden birisidir. Dış pazarlara açılmakta liderlik edecek üyelerimiz, aynı zamanda, şehrimizin ve ülkemizin ekonomik kalkınmasında da önemli katkılar sağlayacaktır. 2023 yılı itibariyle Hong Kong, dünyanın en büyük onuncu ihracatçı ve on birinci ithalatçı ekonomisi konumunda. Hong Kong’un, dünya toplam ithalatı içerisindeki payı %2,6 iken, toplam ihracattaki payı yüzde 2,4’tür.
    Dünya coğrafyasında oldukça küçük bir yer kaplamasına rağmen, küresel ekonomide bu kadar önemli bir role sahip Hong Kong’u tanımanın ve buradaki iş fırsatları hakkında bilgi sahibi olmanın üyelerimiz için çok değerli olacağına inanıyoruz.”
    Hong Kong Ticaret ve Geliştirme Konseyi Türkiye Temsilcisi Perran Ersu ise, EGİAD üyelerinin uluslararasılaşma kapsamında Hong Kong ile ticari ilişkilere verdiği önemden memnuniyet duyduğunu belirterek, Hong Kong’daki iş, yatırım fırsatları ve teşvikler hakkında detaylı bilgi verdi.

  • “Su kesintisi yapılabilir”

    “Su kesintisi yapılabilir”

    İzmir’in içme suyu ihtiyacını karşılayan ve tehlike çanlarının çaldığı Tahtalı Barajında, su seviyesi yüzde 15.29’a geriledi. Son 16 yılın en düşük seviyesine gelen barajla ilgili açıklama yapan Prof. Dr. Doğan Yaşar, “Tehlikeli bir dönemdeyiz ve 2008’den sonraki en düşük seviye. Yüzden 15 seviyeden korkmalıyız.

    Suyu çok dikkatli kullanmalıyız. Su kesintileri yapılabilir, normaldir; ama bunu siyasileştirmemeliyiz. İzmir’in rahat bir yaz dönemi geçirmesi için en az yüzde 35’lere gelmesi lazım. Tehlike sadece İzmir’de değil; Aydın, Denizli, Muğla, İstanbul, her yerde tehlike var” dedi.
    İzmir’de son aylarda yağış miktarının ciddi manada düşmesi barajları kötü etkiledi. İzmir’in içme suyu ihtiyacını karşılaşan Tahtalı Barajında ise su seviyesi kritik bir seviyeye geldi.

    Barajda su seviyesi yüzde 15.29’a gerilerken, bu oran son 16 yılın en düşük seviyesi olarak kayıtlara geçti.
    Diğer barajların doluluk durumları ise şöyle: Balçova Barajı yüzde 14.86, Gördes Barajı yüzde 2.89, Ürkmez Barajı yüzde 9.79, Güzelhisar Barajı yüzde 66.66, Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı yüzde 9.79

    “Bu seviyelerden korkmalıyız. Su kesintileri yapılabilir, normal”
    Barajlardaki bu kritik seviye tedirgin ederken, Deniz Bilimci Prof. Dr. Doğan Yaşar, “Bu seviyelerden korkmalıyız” dedi. Su seviyesinin 2008 yılından bu tarafa en düşük seviyeye gerilediğini ifade eden Yaşar, “Yüzde 15 seviyesi İzmir için çok düşük ve korkmalıyız. Su kesintileri yapılabilir, normaldir ama bunu siyasileştirmemeliyiz. Biz suyumuzun yüzde 30’u gibi bir kısmını Tahtalı Barajından sağlıyoruz; yani ciddi bir kısım” ifadelerine yer verdi.

    “İzmir’de su kullanımı bilim dışı”
    “Yağışlar biraz daha eksik yağmaya devam edecektir; ama sanırım mart ayından sonra rahatlarız” diyen Prof. Dr. Doğan Yaşar, İzmir’in su kullanımında büyük yanlışlar olduğunu ileri sürdü. İzmir’de suyun pahalı olmasının en büyük nedeninin yer altından su alınması olduğunu anlatan Doğan Yaşar, “Bizim yaptığımız çok büyük yanlışlar var; yani İzmir’de su kullanımı gerçekten bilim dışı. 2020’de bütün barajlar doluyken; ‘barajlardan çekin şu suyu. Bırakın kuyuları, yer altı sularını’ dedik; ama yüzde 60 gibi bir su, yüzde 55 gibi bir su yer altından çekildi, şuanda da çekiliyor.

    Yer altından, daha derinden su almak demek; daha çok enerji demektir, daha çok ağır metal demektir, daha çok para demektir. İzmir’in şuanda Türkiye’de suyu en pahalı kullanan il olma nedeni de budur. Barajlar doluyken, barajdan çekilmelidir su; ama bunu yapmadı belediye. Bugün dünyada baktığınız zaman, gelişmiş ülkelerde yeraltı sularını kullanamazsınız. Cezaları çok ağırdır. İzmir’de, mart ayından sonra belki yüzde 35 olmasa bile ben yüzde 30’lara geçeceğine, bu sayede yazı rahat geçireceğimizi düşünüyorum. Nüfusumuz çok fazla artmaya başladı. Bir sonraki kurak dönemi biz çıkartamayabiliriz” şeklinde konuştu.

    “Tehlike sadece İzmir’de değil; Aydın, Denizli, Muğla, İstanbul, her yerde tehlike var”
    Doğan Yaşar, son olarak şöyle devam etti:
    “2020 sonrası kurak bir dönem geçireceğimizi çok uzun yıllardan beri anlatıyoruz. 2020 sonrası bir La Nina sistemi geldi; La Nina sistemleri soğumadır ve kuraklıktır. 2020 yılında başlayan La Nina sistemi, normalde 1 yıl kadar devam ederken, bu sefer 3 yıl sürdü; yani 2020, 2021 ve 2022’de çok ciddi olarak yağışlar düştü. Böylece bütün barajlarımız boşaldı.

    2023’e geldik ve bir Süper El Nino; yani bu 3 yılın acısını çıkartan bir Süper El Nino gerçekleşti ki Süper El Nino demek; sıcaklık, okyanusların çok ısınması ve çok ısınma demek; çok yağmur demektir. Gerçekten de olağanüstü yağışlarla kapattık 2023’ü. Ülkemize de yüzde 12 gibi fazla yağdı. Tehlike sadece İzmir’de değil, bütün Batı Anadolu çok büyük tehlikede; Aydın, Denizli, Muğla, İstanbul, her yerde çok büyük bir tehlike var su açısından. Bu yıl Süper El Nino gerçekten müthiş yağışlarla biraz rahatlatır gibi oldu; ama şuanda yeniden La Nina’ya dönüş var yani yeniden serinleme ve yağışların azalması demektir.”

  • Türkiye’de ilk kez uygulanan cihaz İzmirde

    Türkiye’de ilk kez uygulanan cihaz İzmirde

    Türkiye’de ilk kez 14 yaşındaki bir çocuk hastanın troid ameliyatında “Yakın-Kızılötesi Floresan Cihazı” kullanıldı. Hasta, operasyonun ikinci gününde sağlıklı bir şekilde taburcu edildi. Graves hastalığı nedeniyle hipertiroidi gelişen ve İzmir Şehir Hastanesi Çocuk Endokrinoloji Bölümü’nde takip edilen 14 yaşındaki F.H.K isimli çocuk hasta için ilaç tedavisine yanıt vermemesi ve hormon kontrolünün sağlanamaması nedeniyle cerrahi müdahale kararı alındı.

    Bu önemli ameliyat, İzmir Şehir Hastanesi Çocuk Cerrahisi Uzmanları Op. Dr. Bade Toker Kurtmen ve Op. Dr. Kamer Polatdemir tarafından başarıyla gerçekleştirildi. Ameliyat sonrası herhangi bir sinir hasarı veya paratiroid bezi kaybı oluşmayan hasta, operasyonun ikinci gününde sağlıklı bir şekilde taburcu edildi.

    İzmir Şehir Hastanesinden yapılan açıklamada, “Tiroid cerrahisinde, özellikle çocuk hastalarda, sinir hasarına bağlı ses kısıklığı ve kalıcı kalsiyum düşüklüğü gibi komplikasyonlar sıkça görülebilmektedir. Bu riskleri en aza indirmek amacıyla ameliyat sırasında nörostimülasyon cihazı rutin olarak kullanılmaktadır. Ancak, Türkiye’de bir ilk olarak, bu çocuk hastada kalıcı kalsiyum düşüklüğüne yol açan paratiroid bezi kaybını önlemek için Near-Infrared Floresan Cihazı (Yakın – Kızılötesi Floresan Cihazı) da kullanıldı. Floresan ışığı sayesinde paratiroid bezleri net bir şekilde tespit edilerek ameliyat sırasında başarıyla korundu.” denildi.

  • Başkan Önal, muhtarlarla buluştu: “Bayraklı için gece gündüz çalışıyoruz”

    Başkan Önal, muhtarlarla buluştu: “Bayraklı için gece gündüz çalışıyoruz”

    Bayraklı Belediyesi Havuz Kafede gerçekleştirilen toplantıya katılan 24 mahalle muhtarı, mahallelerdeki öncelikli ihtiyaçları dile getirdi. Başkan Önal, her mahalleye eşit ve adil hizmet götürmeyi öncelik haline getirdiklerini ifade etti.

    Muhtarların mahallelerdeki vatandaşların sesi olduğunu vurgulayan Başkan Önal, “Muhtarlarımızdan gelen geri bildirimlerle vatandaşın sesine kulak verecek, her mahallenin ihtiyaçlarını hızlıca karşılayacağız. Mahallelerimizin geleceği için dayanışma içinde birlikte çalışacağız. Bu iş birliği sayesinde Bayraklı’da daha güçlü bir yerel yönetim anlayışı oluşturacağız. Bayraklı’ya daha güçlü ve verimli bir hizmet sunmak için kentsel dönüşüm zorunlu. Dönüşüm projelerinin sürdürülebilir olması için de vatandaşlara düşük faizli kredi olanaklarının artırılması gerekiyor. Bayraklı’nın gelişim alanlarını ve rezerv bölgelerini hızla hayata geçirmek için finansal desteğin sağlanması kritik önem arz ediyor. Bu desteği alırsak projeleri hızla tamamlayabiliriz. Daha yaşanılabilir modern ve güzel bir Bayraklı için belediye olarak her zaman sahadayız ve ilçeye en iyi hizmeti sunmak için gece gündüz çalışmaya devam ediyoruz. Tüm zorluklara rağmen Bayraklımız için elimizden gelenin en iyisini yapacağız. Daha güzel bir Bayraklı’da yaşamak ve yaşatmak için hep birlikte çalışacağız ve birlikte başaracağız” dedi.

    Toplantıda muhtarlar, Bayraklı’ya yapılacak her hizmette belediyeyle iş birliği içinde olacaklarını belirtti. Muhtarlar, “Mahallelerimiz için elimizi taşın altına koymaya hazırız. Belediyenin mali sıkıntılarına rağmen, her türlü sorunla mücadele edeceğinize inanıyoruz” diyerek destek mesajı verdi.

  • Meme kanseri için önce yürüdüler sonra bilgilendirdiler

    Meme kanseri için önce yürüdüler sonra bilgilendirdiler

    Meme Kanseri’ne dikkat çekmek için Karşıyaka Anıtı önünde toplanan hastane çalışanları, Medical Point Run Koşu Kulübü sporcularıyla sahil boyunca farkındalık yürüyüşü yaptı. Çalışanlar, ‘Farkında Ol, Sağlığını Koru’ yazılı, meme kanserinin simge rengi olan pembe tişört de giydi. Hastanede gerçekleşen Meme Sağlığı Farkındalık Paneli’nde ise Meme Kanseri ve sürecine dikkat çekildi.

    Hastane personellerinin katıldığı panele; hastalığı atlatan, tedavi süreci devam eden meme kanseri hastaları da katıldı. Her hasta kendi hikayesini panelde paylaştı. Prof. Dr. Baha Zengel’in, Meme Kanseri’nin tanı ve tedavi süreçlerini detaylandırdığı panelde, Prof. Dr. Tarık Salman kanserde akıllı ilaç immünoterapi gibi güncel tedavi yöntemlerini, Op. Dr. Tolgahan Alpaydın onkoplastik cerrahiyi anlattı.

    Panelde, İEÜ Medical Point Hastanesi’nde kurulan Senoloji Merkezi’nin multidisipliner çalışmalarından da bahsedildi. Modern radyolojik meme görüntüleme yöntemleri olan meme muayenesi, meme ultrasonografisi (USG), dijital tomosentez, yapay zekaya sahip kontrastlı mamografiler ve meme MR gibi ileri teknolojilerin kullanılarak, meme hastalıklarının erken tanı konulduğu ifade edildi. Bu sayede, meme kanserine erken evrede müdahale edilerek, organ kayıplarının ve geniş cerrahi müdahalelerin önüne geçildiğinin de altı çizildi.

    Ebe Nesibe Kılıçarslan ise 1-7 Ekim arası Emzirme Haftası’nı hatırlatarak, emzirmenin Meme Kanseri için koruyucu bir önlem olduğundan bahsetti. Panelin sonunda ise Dr. Öğr. Üyesi Aslıhan Eslek, panele katılan hastalara Psikodrama Grup Terapisi yaptı. Hastane içerisinde kurulan stantta da ‘Kendi Kendine Meme Muayenesi’ni anlatan broşürler dağıtıldı.

  • 40 göçmen yakalandı

    40 göçmen yakalandı

    İzmir’in Çeşme ilçesi açıklarında yasa dışı yollarla yurt dışına çıkma hazırlığında olan 23’ü çocuk 40 düzensiz göçmen Sahil Güvenlik ekipleri tarafından kurtarılırken, Yunan unsurları tarafından Türk kara sularına geri itilen 13’ü çocuk 29 göçmen kurtarıldı

    Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri, 19 Ekim 2024 tarihinde saat 03.30’da İzmir ili Çeşme ilçesinde görevli Sahil Güvenlik Mobil Radarı (MORAD-11) tarafından kara üzerinde bir grup düzensiz göçmen olduğunun tespit edilmesi üzerine harekete geçti.

    Sahil Güvenlik Kolluk Destek Timi (Çeşme/Koldestim) tarafından kara üzerinde tespit edilen 23’ü çocuk 40 düzensiz göçmen yakalandı.
    Ekipler aynı gün saat 07.35’te ise yine Çeşme ilçesi açıklarında lastik bot içerisinde bir grup düzensiz göçmen olduğu bilgisinin alınması üzerine çalışma balattı.

    Yunanistan unsurlarınca Türk kara sularına geri itildiği belirlenen lastik bot içerisindeki 13’ü çocuk 29 düzensiz göçmen, görevlendirilen Sahil Güvenlik botu tarafından kurtarıldı.

    Karaya çıkartılan göçmenler, sağlık kontrolleri ve işlemlerinin ardından İl Göç İdaresi Geri Gönderme Merkezine sevk edildi.

  • İzmir’de ölü bulunan kadın olayının sırrı çözüldü

    İzmir’de ölü bulunan kadın olayının sırrı çözüldü

    İzmir’in Buca ilçesinde bıçaklanmış halde bulunan Fidan Çakır olayıyla ilgili çalışma yürüten İzmir Cinayet Büro ekipleri, cinayet zanlısını belirleyip İstanbul’da yakaladı. Fidan Çakır’ın cesedinin bulunmadan 8 gün önce öldürüldüğü, cinayetin ise yaşadıkları kavganın ardından kadın arkadaşı tarafından gerçekleştirildiği ortaya çıktı.

    Buca Dumlupınar Mahallesi 89 Sokak’ta bulunan bir apartman dairesinde yalnız yaşayan Fidan Çakır’dan (28) haber alamayan yakınları durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. Olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edilirken, çilingir yardımıyla Çakır’ın yaşadığı dairenin kapısı açıldı. Eve giren ekipler Fidan Çakır’ın çürümeye yüz tutmuş cesediyle karşılaştı.

    Hayatını kaybeden Fidan Çakır’ın cansız bedenini inceleyen sağlık ekipleri Çakır’ın yaklaşık bir hafta önce hayatını kaybettiğini belirledi. Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü ekipleri dairede inceleme yaparken, Çakır’ın cenazesi savcı tarafından yapılan incelemenin ardından İzmir Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.

    Olayın izi sürüldü, katil arkadaşı çıktı
    Olayla ilgili geniş çaplı çalışma yürüten Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği, Suç Analiz Büro Amirliği ve İstihbarat Şube Müdürlüğü ekipleri, boyun bölgesinden kesici aletle aldığı darbeler sonucunda hayatını kaybettiği anlaşılan Fidan Çakır’ın katilini aramaya başladı. Yapılan çalışmalarda, olayın 8 gün önce meydana geldiği, olayı gerçekleştiren şüphelinin Fidan Çakır’ın arkadaşı olan D.E (31) isimli kadın olduğu tespit edildi.

    İstanbul’da otelde yakalandı
    Olayla ilgili takibini sürdüren polis, şüphelinin olaydan sonra Muğla’ya oradan da İstanbul’a gittiğini belirledi. İstanbul’da bir otelde saklandığı ortaya çıkan cinayet şüphelisi D.E., Cinayet Büro ekipleri tarafından kıskıvrak yakalanarak İzmir’e getirildi. Emniyetteki ifadesinde yaşadıkları anlık tartışmanın ardından Fidan Çakır’ı bıçakla öldürdüğünü söylediği öğrenilen D.E., emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği mahkemece tutuklandı.

  • Motosiklet otomobile ok gibi sapladı

    Motosiklet otomobile ok gibi sapladı

    İzmir’in Buca ilçesinde motosikletin otomobile ok gibi saplandığı anlar güvenlik kamerasına yansırken, kazada motosiklet sürücüsü öldü, motosiklette yolcu olarak bulunan genç kız ise yaralandı.

    Kaza, gece saatlerinde Buca ilçesi Erdem Caddesi ile 170 Sokak kesişiminde meydana geldi. Resul Bağcı (27), yönetimindeki motosiklet, İbrahim A.U. (18), idaresindeki araç sokaktan caddeye doğru çıktı esnada araca ok gibi saplandı. Kaza nedeniyle motosiklet sürücüsü Resul Bağcı ve motosiklette yolcu konumunda bulunan Rojin K. (21), isimli genç kız yola savruldu. Çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine adrese polis ve 112 Acil Sağlık ekipleri sevk edildi.

    Hastanede yaşamını yitirdi
    İhbar üzerine adrese gelen sağlık ekiplerince durumu ağır olan motosiklet sürücüsü Resul Bağcı ve Rojin K., en yakın hastaneye kaldırıldı. Burada yapılan tüm müdahalelere rağmen motosikletin genç sürücüsü Resul Bağcı yaşamını yitirdi. Rojin K.’nin ise hastanede tedavisinin sürdüğü öğrenildi.

    Feci kaza kamerada
    Yaşanan feci kaza bir iş yerine ait güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntüde, otomobilin ara sokaktan caddeye çıktığı ve bu esnada caddede seyir halinde olan motosikletin araca hızla çarptığı, motosiklet sürücüsü ve yolcunun ise yola savrulduğu yer alıyor.
    Öte yandan, otomobil sürücüsü ve araçta bulunan 2 kişi ifadeleri alınmak üzere karakola götürüldü. Olayla ilgili başlatılan soruşturmanın sürdüğü öğrenildi.