Kategori: İzmir

  • Kıskançlık kavgası! 1 ölü, 1 yaralı

    Kıskançlık kavgası! 1 ölü, 1 yaralı

    İzmir’de Çandarlı Mahallesi Sahil Plaj Caddesi Kumsalında meydana gelen olayda iddiaya göre, yanında çalıştırdığı sekreterini Şaban Yılmaz’dan (38) kıskanan ve bu konudan dolayı aralarında husumet oluşan ikili arasında sahilde sözlü tartışma yaşandı. Tartışmanın kısa sürede büyümesi üzerine Yılmaz, V.Y.’yi vücudunun çeşitli yerlerinden bıçakladı.

    Oğlunu bıçaklayan şahsı öldürdü

    V.Y., kanlar içerisinde yere yığılırken, olay yerine gelen yaralı şahsın babası R.Y., de oğlunu bıçaklayan Şaban Yılmaz’a kendisine ait ruhsatsız tabanca ile ateş etti. Çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine adrese jandarma ve 112 Acil Sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerince yapılan kontrollerde Yılmaz’ın hayatını kaybettiği belirlendi.

    Cinayetin ardından kaçarken böyle görüntülendi

    Yaşanan cinayetin ardından yaralı V.Y., ve babası R.Y., olay yerinden kaçtı. Cinayet şüphelisi R.Y., olay yerinden kaçarken, sahilde bulunan bir vatandaş tarafından cep telefonu kamerası ile kaydedildi. Görüntülerde, şüphelinin hızla koşarak olay yerinden uzaklaştığı görülüyor.

    Baba-oğul suç aleti ile yakalandılar

    Öte yandan, jandarma ekiplerince olay yerinden kaçan baba-oğul kısa sürede suç aleti tabanca ile yakalandı. Hayati tehlikesi bulunmayan yaralı V.Y., Bergama Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alınırken, gözaltına alınan babası da ifadesi alınmak üzere karakola götürüldü. Olayla ilgili başlatılan soruşturmanın sürdüğü öğrenildi.

  • Anaokulunda ‘kayıp çocuk’ skandalı

    Anaokulunda ‘kayıp çocuk’ skandalı

    İzmir’de Fuat Edip Baksı Mahallesi’nde bulunan bir anaokulunda, eğitim gören ve 5 yaşında oldukları öğrenilen üç çocuk kayıplara karıştı. Çocukların kayıplara karışmasının ardından çevrede çocukları arayan öğretmen ve personellerin ise durumu ailelere haber vermedikleri öne sürüldü. Çocuklarının kayıp olduğunu öğrenen aileler ise büyük panik yaşayarak her yerde çocuklarını aramaya başladı. Kayıp çocuklar ise olaydan yaklaşık 3 saat sonra bitkin bir halde anaokulunun 3 kilometre uzağında, servis şoförü tarafından bulundu. Yaşanan olayın ardından kayıp çocukların aileleri, anaokulu müdürü Y.Ç. ve öğretmen G.B. hakkında polis merkezine giderek şikayetçi oldular.

    Çocuklar güvenlik kamerasında

    Çıktıkları anaokulundan kayıplara karışan çocuklar ise 3 kilometre mesafede bulundukları yerin yakınındaki bir iş yerinin güvenlik kamerası tarafından görüntülendi. Görüntülerde art arda yürüyen üç çocuğun kalabalık bir caddenin karşı kaldırımında görüldü.

    “Siz telaş etmeyin diye haber vermedik”

    Anaokulundan kaybolan çocuklardan birisi olan A.S.’nin annesi Deniz Can Sunkur, çocukların kaybolduklarını okul yönetiminin kendisine bildirmediğini, gerekçe olarak da telaş yapmamaları için haber verilmediğini söyledi.

    Sunkur, “Çocuklar sabah 11.30 gibi kaybolmuşlar ancak anaokulu bize bu durumla ilgili haber vermedi. Biz de anaokulunun üst katında oturuyoruz ve anaokulu yetkilileri üst kata çıkarak evimize geliyorlar. Diğer çocuğuma bakana anneme, üst kata çıkan çocuk olup olmadığını soruyorlar. Annem de o esnada şüphelenerek beni aradı. Buraya çıkan çocuk olmadığını anaokulu yetkililerine söyleyince de telaşlanıp bu çevrede çocukları aramaya başlıyorlar. Annem ne olduğunu söylediğinde de bir çocuğun kaybolduğunu söylemişler. Kimin kayıp olduğunu sorduğunda ise isim vermemişler. Annem kontrol etmek için alt katta bulunan anaokuluna gittiğinde ise kapıyı açmıyorlar ve kayıp olan çocuğun kim olduğunu bilmediklerini söylüyorlar. Bunun üzerine de ben oğlumun öğretmenini aradım ancak telefonlarıma cevap vermedi ve sürekli meşgule attı. Daha sonra mesaj atarak çocuğumun görüntüsünü istedim ancak yine yanıtsız kaldı. Ben de iş yerimden çıkarak okula geldim ama bana da sınıfın kapısını açmadılar. Bir süre sonra sınıfın kapısı açıldı ve okulda görevli olan bir personel, ‘Siz telaş etmeyin diye haber vermedik. Üç çocuk kayıp, içlerinden birisi de oğlunuz’ dedi. O an şok geçirdim ve polise haber verildiğini söylediler. Ben de o esnada durumu eşime bildirdim” diye konuştu.

    “Belki de bu durum örtbas edilip kapatılacaktı”

    Çocuğunun kayıp olduğunu şans eseri öğrendiğini söyleyen anne Deniz Can Sunkur, daha sonra durumla ilgili polis merkezine giderek şikayetçi olduklarını aktardı. Sunkur, “Karşıdaki okulun kamera kayıtlarına baktığımızda çocukların gittiği yönü tespit ettik. Kayıp olan diğer çocukların aileleri ile de paylaştım durumu ve onlar da çevrede araştırma yaparak esnafa sormuşlar ve o da çocukları gördüğünü söylemiş. Bu çocuklar tesadüfen bulunuyor. Saat 11.00 gibi kaybolan çocuklar 3 saat sonra saat 14.00 civarında bulunuyor ve bu durum anaokulu tarafından bizlere bildirilmiyor. Ben bunu şans eseri öğrenmesem belki de bu durum örtbas edilip kapatılacaktı. Burada çalışan başka bir öğretmenin servis şoförlüğü yapan eşi, Çay Mahallesi tarafında çocukları görmüş ve eşine telefon açarak çocukları bulduğunu söylemiş. Polislerle birlikte biz oraya gittik. Biz çocuğumuzu aldık eve getirdik ve ben polis merkezine giderek şikayetimi ettim. Daha sonra okul tarafından da bir açıklama yapılmadı bize” açıklamasında bulundu.

    “Biz çocuklarımızın cesetlerini elimize aldığımızda mı haber vereceklerdi”

    Çocukların kayıp oldukları 3 saatlik zaman dilimi içerisinde başlarına kötü bir şey gelebilme ihtimali olduğunun altını çizen Sunkur, “Bu çocukların başına her şey gelebilirdi. Bu mahallelerde dik merdivenli çıkışlar var. 5 yaşındaki bu çocuklar oraları tırmanmışlar. Sıcaktan bunalıp üstlerini çıkartmışlar. Bu çocuklar kötü niyetli birisinin eline geçebilirdi, trafik kazasına kurban gidebilirlerdi. 4 saat boyunca sokakta kalmış bu çocuklar ve yaklaşık 3 kilometre uzaklıkta bulundular. Bize daha önceden haber verselerdi biz bütün mahalleyi ayaklandırıp o çocukları yine bulabilirdik. Bu kadar sorumsuzluk olamaz, bize anında haber vermeleri gerekiyordu. Biz çocuklarımızın cesetlerini elimize aldığımızda mı haber vereceklerdi?” dedi.

    “Üç çocuğun birden kayıplara karışması kabul edilir bir durum değil”

    Çocuğunu çok yorgun bir şekilde bulduğunu söyleyen anne Sunkur, üç çocuğun birden anaokulundan kaybolmasının normal bir şey olmadığının altını çizdi. Sunkur, “Anaokulunda bir güvenlik personeli yok. Her öğretmen kendi sınıfının kapısını kilitliyor ancak binanın ana kapısı sürekli açık. Çocuklar da ellerini kollarını sallayarak çıkmışlar. Okul yönetimi o esnada çocukları yemeğe çıkarıyorduk gibi bahaneler sıralıyorlar ama üç çocuğun birden buradan çıkıp kayıplara karışması kabul edilir bir durum değil. Biz şikayetçi olduk. Bu durumun sorumlusu öğretmen ya da müdür kimse, cezasını çekmesini istiyorum. Üstelik benim çocuğum konuşma problemi olan bir çocuk. Kaybolduğunda annesinin babasının yerini söyleyemez. Bulunduklarında çocuklar yorulmuş, bitkin bir haldeydi. Bana yorulduğunu, merdivenleri çıktığını ve eve gitmek istediğini söyledi. Kamera görüntülerini araştırmayı sürdürüyoruz. Çok korktuk gerçekten” sözlerine yer verdi.

  • FETÖ operasyonunda 31 şüpheli gözaltında

    FETÖ operasyonunda 31 şüpheli gözaltında

    İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasına (FETÖ/PDY) yönelik yürütülen soruşturma çerçevesinde, örgütün ‘Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki (TSK) yapılanmasında yer alan ve ankesörlü/sabit hatlardan ya da büfelerde kurulu, kontörlü telefonlardan iletişim kurduğu tespit edilen; 23’ü Kara Kuvvetleri, 1’i Deniz Kuvvetleri, 5’i Hava Kuvvetleri Komutanlıkları ve 2’si Jandarma Genel Komutanlığı’ndan olmak üzere 27’si muvazzaf 31 asker, 16’sı darbe girişimi sonrası ilişikleri kesilen askeri okul öğrencisi toplamda 47 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi. İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü, İstihbarat Şube Müdürlüğü ve İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, şüphelilerin gözaltına alınması için İzmir merkezli 16 ilde eş zamanlı operasyon başlattı. Haklarında gözaltı kararı verilen şüphelilerin 1’i Albay, 28’i Astsubay, 2’si Uzman Çavuş rütbesinde olduğu öğrenildi.

    31 şüpheli gözaltında

    Öte yandan haklarında gözaltı kararı bulunan şüphelilerden 31’inin yakalandığı bildirildi. Şüphelilerin emniyet ve jandarmadaki işlemleri sürerken, 16 şüpheliyi yakalama çalışmalarının ise sürdüğü kaydedildi.

  • İzmir’de orman yangını

    İzmir’de orman yangını

    İzmir’in Foça ilçesi Ilıpınar Mahallesi‘nde yangın çıktı.

    At çiftliği civarında başlayan yangına, İzmir Orman Bölge Müdürlüğüne bağlı ekipler sevk edildi. 2 uçak ve 3 helikopterle havadan, 15 arazöz ve iş makineleri ile karadan yangına müdahale edildiği bildirildi.

  • Yılmaz Erbek Apartmanı davasında karar açıklandı

    Yılmaz Erbek Apartmanı davasında karar açıklandı

    Ege Denizi’nde Seferihisar açıklarında, 30 Ekim 2020’de meydana gelen, 117 kişinin hayatını kaybettiği 6,6 büyüklüğündeki depremde yıkılan ve 11 kişinin hayatını kaybedip 11 kişinin de yaralandığı İzmir’in Bayraklı ilçesindeki 10 katlı Yılmaz Erbek Apartmanı ile ilgili açılan davada 5 sanığa hapis cezası verildi. Mahkeme heyeti, tutuklu sanık olan arsa sahibi Mustafa Yılmaz’a 15 yıl, tutuksuz sanıklar statik proje müellifi Ali Özsoy’a 10 yıl, yapı denetim şirket yetkilileri Binay Bükey, Eşref Perviz Toğulga ile fenni mesul Nurettin Bozdoğan’a 7 yıl 6 ay hapis cezası verilirken, yüksek jeoloji mühendisi Aynur Denizaslanı, kooperatif üyelerinden Ayşe Yılmaz, fenni mesul Ergün İlkay, kooperatif başkanı Kadriye Kaya, zemin etüdü raporuna imza atan inşaat mühendisi Pınar Uslu ve Zehra Yılmaz Sağlam’ın ise beraatine karar verdi.

    Davanın 6. duruşması bugün İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanık Mustafa Yılmaz, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, tutuksuz sanıklardan bazıları, müştekiler ve taraf avukatları salonda hazır bulundu. Mahkeme başkanı, geçen duruşmadaki reddi heyet talebinin, İzmir 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nce reddedildiğini söyledi. Mahkeme başkanının ardından sanık avukatları, müvekkillerinin beraatini talep ederken, şikayetçilerin avukatları da sanıkların üst sınırdan cezalandırılmaları talebinde bulundu.

    Mahkeme başkanı, savunmaların ardından sanıklardan son sözlerini söylemesini istedi. Tutuklu sanık Mustafa Yılmaz, “Mal sahibi olarak en iyi şeyi yapmaya çalıştım. Bu süreçte hiç yaşanmamış olayların aksini ispatlamak zorunda kaldım. Buranın müteahhitliğini yapmadım. İçim çok rahat. Binanın kaliteli olması için mücadele ettim” diye konuştu.

    Tutuksuz sanıklar ise kendilerinin kusuru olmadığını söyleyerek beraat talebinde bulundu.

  • Araç denize uçtu, cesedi başka yerde bulundu

    Araç denize uçtu, cesedi başka yerde bulundu

    İzmir’de bu sabah 07.35 sıralarında bir ihbarı değerlendiren Çeşme İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Şifne Mahallesi’nde denize düşen aracı buldu. Aracın içinde ve yakınlarında yapılan aramada kimseye rastlanmadı. Cesedi başka bir noktada arazide bulundu, yanındaki arkadaşı oteldeydi

    Aracın içinden çıkan bir kişinin yakındaki bir otele gittiği bilgisine ulaşan polis ekipleri, oteldeki F.S.U. (18) adlı kişiyi bularak olayla ilgili bilgi aldı. F.S.U., kazanın ardından aracın içinden çıktıklarını, otel yönüne doğru yürürken araziye giden yola girdiklerini ve o sırada Gökhan Atik’in belinden silahını çıkararak havaya bir el ateş ettiğini, bunun üzerine kendisinin korkarak, yakındaki otele koşarak kaçtığını öne sürdü.

    Polis ekipleri, aldıkları bilgi üzerine otelin yakınındaki arazi üzerinde araştırma yaptı. Yapılan araştırmada bir kutu mermi bulan ekipler, ardından da Gökhan Atik’in cansız bedenini buldu.
    Atik’in intihar ettiğinin üzerinde durulurken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Gözaltında olan F.S.U’nun sorgusu ise devam ediyor.

  • Sokak köpeklerini besledikleri için öldürüldüler

    Sokak köpeklerini besledikleri için öldürüldüler

    İzmir Bayraklı’da Ali İhsan K. (62), sokak köpeklerini beslediği gerekçesiyle Yahya Köşek (61) ile tartıştı. Köşek’in sert cevap vermesi üzerine ikilinin arasında kavga çıktı. Bu kavganın ardından dün Ali İhsan K.’ye ait evin önünde tekrar karşılaşan ikili arasında bir tartışma daha yaşandı. Tartışmanın büyüyerek kavgaya dönüşmesi üzerine, tabancasına davranan Ali İhsan K., Yahya Köşek, eşi Meryem Köşek ve kızı Funda Güçlü’ye tabancayla ateş etti.

    Ağır yaralanan 3 kişi, çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından ambulanslarla Ege Üniversitesi Hastanesi ile Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Yaralılar, doktorların müdahalesine rağmen hayatlarını kaybetti. 3 kişinin cansız bedenleri otopsi için İzmir Adli Tıp Kurumu Morgu’na gönderilirken, polis olayın ardından Ali İhsan K.’yi suç aleti tabancayla yakalayıp, gözaltına aldı.

    Sokak hayvanları yüzünden önceden de tartışma yaşamışlar

    Öte yandan cinayetle ilgili yeni bir gelişme daha ortaya çıktı. Aile yakınlarından alınan bilgiye göre cinayet sebebi olan köpeklerin sahipli köpek değil, sokak köpekleri olduğu söylendi. Yahya Köşek ve ailesinin sokak köpeklerine yemek verdiği, Ali İhsan K’nin de bu duruma sürekli tepki gösterdiği öne sürüldü. Aynı köylü oldukları öğrenilen iki ailenin, daha önce de birkaç kez aynı sebepten ötürü tartışma yaşadıkları ve evlerinin arasına branda çektikleri de aktarıldı.

    Cenazeler bugün defnedilecek

    Öte yandan Yahya Köşek, Meryem Köşek ve Funda Güçlü’nün cenazeleri, İzmir Adli Tıp Kurumu’nda gerçekleşen otopsi işlemlerinin ardından yakınları tarafından teslim alındı. Köşek çifti ve kızlarının bugün ikindi namazını müteakip kılınacak cenaze namazının ardından defnedileceği öğrenildi.

  • İzmir’de yerleşim yerlerine yakın ağaçlık alanda yangın

    İzmir’de yerleşim yerlerine yakın ağaçlık alanda yangın

    Yangın ilçeye bağlı Güvendik Mahallesi mevkiinde bulunan ağaçlık alanda çıktı. Henüz belirlenemeyen sebepten çıkan yangın sebebiyle İzmir Orman Bölge Müdürlüğüne bağlı ekipler bölgeye sevk edildi. Ekipler, yerleşim yerlerine yakın olan ağaçlık alan yangınına 2 uçakla havadan müdahale ederken 10 arazöz de karadan söndürme çalışmalarına destek veriyor.

    Yangını kontrol altına alma çalışmaları sürüyor.

  • Dobo Metin cinayeti çözüldü

    Dobo Metin cinayeti çözüldü

    İzmir’de Karşıyaka tribün lideri Dobo Metin lakaplı Metin Arslan ve Mehmet Ali Oğuz, 5 Haziran’da 35 AIT 325 plakalı otomobil ile Mustafa Kemal Sahil Bulvarı’ndan Konak istikametine seyir halindeyken Güzelyalı civarında bulunan başka bir otomobildeki şüphelilerce silahlı saldırıya uğradı.

    Uzun namlulu silahlarla gerçekleştirilen saldırıda araç içinde bulunan yaralılara ilk müdahalede bulunuldu. Yaralılar ambulanslar ile İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesine kaldırıldı. Hastanede tedavi altına alınan yaralılardan, Karşıyaka tribün lideri Dobo Metin lakaplı Metin Arslan yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.

    Diğer yaralı Mehmet Ali Oğuzun ise tedavisinin devam ettiği öğrenildi. Olayla ilgili 14 şüpheli yakalandı. Saldırıyı M.D. ve A.Y. isimli şahısların gerçekleştirdiği ortaya çıktı. Olayla ilgili sır perdesi de İzmir İl Emniyet Müdürlüğü tarafından çözüldü.

    Covid hastası numarası yaptılar

    Edinilen bilgiye göre, alacak verecek konusu üzerine Dobo Metin ile aralarında husumet bulunan M.D. ve A.Y., Dobo Metin’in aracını takip ederek saldırıyı gerçekleştirdi. F.A. ve E.A. isimli şahıslar ise saldırıyı yapan M.D. ve A.Y.’yi çalıntı araçla alarak olay yerinden uzaklaştırdı. M.D. ve A.Y.’nin kaçmalarına ise İstanbul’da yaşayan acil tıp teknisyenleri U.Ç. A.Ç ve B.Ö. yardımcı oldu. Özel ambulans olarak çalışan şahıslar, önce Karşıyaka’da saklanan ve sonra Manisa’ya geçen M.D. ve A.Y’yi alarak hareket etti. Şahısların, ambulansla Covid hastası taşıyor numarası yaptığı ve saldırıyı gerçekleştirenlerin bu sayede kaçmaya çalıştığı öğrenildi. Yurt dışına kaçma planı yaptığı düşünülen M.D., A.Y. ve onlara yardım eden şahıslar, Kocaeli’nin Karamürsel ilçesinde emniyet ekipleri tarafından kıskıvrak yakalandı. Özel ambulansı H.Y. isimli şahsın ayarladığı, şahısları Manisa’ya götüren çalıntı aracı çalan ve şahıslara teslim eden kişinin de başka bir suçtan cezaevinde olan Ş.A. olduğu anlaşıldı.

    Berber cinayetinin faili de aynı şahıs çıktı

    Emniyet ekiplerinin yoğun çalışması neticesinde kamera kayıtları saniye saniye incelendi. Olayda kullanılan kalaşnikof, dağda gömülü halde bulundu. Silahlar ise Çiğli ilçesinde ele geçirildi. Saldırı anı kameralara da yansırken, saldırıdan bir gün sonra meydana gelen berber cinayetinin de saldırı ile bağlantılı olduğu ortaya çıktı. Karşıyaka ilçesinde düzenlenen silahlı saldırıda berberlik yapan Yener Edis hayatını kaybetmiş, çaycılık yapan O.T. yaralanmıştı. Dobo Metin’in arkadaşı olan Yener Edis’i, M.D.’nin öldürdüğü ortaya çıktı. Olayla ilgili gözaltına alınan 14 şahıstan 4’ü serbest bırakıldı. Bir kişinin cezaevinde olduğu 10 şüpheliden 9’u ise adliyeye sevk edildi.

  • İzmir’de güvenlik görevlisi hasta yakınları tarafından darp edildi

    İzmir’de güvenlik görevlisi hasta yakınları tarafından darp edildi

    İzmir’in Karabağlar ilçesinde bulunan Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin Genel Cerrahi bölümünde dün meydana gelen olayda iddiaya göre, kat hemşiresi hasta yakınlarını kattan çıkarmak için güvenlik görevlisi Ali Gelincik’ten yardım istedi. Yardıma giden Gelincik, hasta yakınlarına kattan çıkmaları yönünde uyarıda bulunduğu sırada bir hasta yakını tarafından “Başka hasta yakınları içeride varken bizi çıkarıyorsun” diyerek darp edildi. İhbar üzerine hastaneye giden polis ekipleri, olayla ilgili soruşturma başlattığı öğrenildi.

    Öte yandan, darp edilen güvenlik görevlisi hemşireler tarafından hastanenin acil servisine götürülerek tedavi altına alındı.