Kategori: İzmir

  • İzmir’de lojistik firmasının soğuk hava deposunda yangın

    İzmir’de lojistik firmasının soğuk hava deposunda yangın

    Kemalpaşa ilçesindeki bir lojistik firmasına ait soğuk hava deposunda başladı. Alevler tüm binayı biranda kaplarken, bölgeye onlarca itfaiye ekibi sevk edildi.

    Dumanların kilometrelerce uzaktan bile görülebildiği yangına ekipler tüm gücüyle müdahale ederken, depodaki yanıcı maddelerin yanmasının ekiplerin çalışmasını güçleştirdiği öğrenildi.

    Takviye ekiplerinin sevk edildiği yangında zaman zaman patlamalarda yaşanıyor.

  • Büyük yangının simsiyah izleri silindi

    Büyük yangının simsiyah izleri silindi

    Kınık ilçesi Musacalı mevkiinde, 26 Temmuz 2023 tarihinde saman balya makinesinin yanmasıyla başlayan orman yangını rüzgarında etkisiyle büyümüş, havadan ve karadan yoğun mücadeleler sonrası yangın 1 gün sonra söndürülmüştü. Yangın sonucunda ise toplam bin 88 hektar orman alanı ve 96 hektar da orman dışı (ziraat) alan zarar görmüştü. Yangın sonrası harekete geçen İzmir Orman Bölge Müdürlüğü ekipleri, bölgede hızlı bir şekilde ağaçlandırma çalışması başlattı. Olayın üzerinden bir yıl bile geçmeden 8 aylık bir sürede ekipler, yangının simsiyah izlerini adeta sildi. Ekipler, bölgeyi 1 milyon 651 bin fidan ve 850 kilogram tohum ile yeniden ağaçlandırdı.
    Kınık’ı ziyaret eden İzmir Orman Bölge Müdürü Zafer Derince de, buradaki çalışmalarla ilgili Bergama Orman İşletme Müdürü Şahin Dönertaş’tan bilgi aldı. Sahada çalışan teknik elaman ve orman işçileriyle de sohbet eden Derince, sembolik olarak yangın bölgesine en son fidanı da toprakla buluşturdu.

    “5-6 yıl boyunca her sene bakımları ve koruması yapılacak”

    Ağaçlandırma çalışmalarına ilişkin açıklamalarda bulunan İzmir Orman Bölge Müdürü Zafer Derince, yanan orman alanlarının anayasal güvence altında olduğunu, bu alanların başka bir amaç için asla kullanılamayacağını belirtti. Derince, şöyle devam etti:
    “Yangın söndürme çalışmalarının ardından, bölgede daha dumanlar tüterken planlamacı orman mühendisi arkadaşlarımız yanık sahada yapılacak ağaçlandırma çalışmalarına ilişkin yol haritasını çizdiler. Buranın ağaçlandırmasıyla ilgili planlarımızı programlarımızı hazırladık. Arazinin boşaltılması üretimi ve dikim için sahanın dozerlerle sürülmesinin ardından, bölgenin tamamı fidan dikimi için 10 Aralık 2023 tarihinde uygun hale getirildi. Şuan itibariyle alanın tamamı ağaçlandırılmış vaziyette. Sahaya; 1 milyon 300 bin 800 adet çam, 265 bin servi, 20 bin akasya, 7 bin 650 adet defne ve 57 bin 650 adet zakkum olmak üzere 1 milyon 651 bin adet fidan dikildi. Bunların yanında 850 kilo da kızılçam tohumu ektik. Dikim çalışmalarıyla buradaki işimiz bitmiyor. Bu fidanlar biyolojik bağımsızlıklarını kazanana kadar yaklaşık 5-6 yıl boyunca her sene bakımları ve koruması yapılacak. Tabi burada yangın bölgesinde etkilenmiş olan 4 köy var. Bu orman köylüsü vatandaşlarımızı ile hareket ederek, onları da işlendirerek çalışmalarımızı yürüttük ve yürütmeye de devam edeceğiz” dedi.

  • 17 yaşındaki gencin ölümüyle ilgili 3 gözaltı

    17 yaşındaki gencin ölümüyle ilgili 3 gözaltı

    Olay dün akşam saatlerinde ilçeye bağlı Barış Mahallesi 299 Sokak’ta meydana geldi.

    Yusuf Demir (17) sokakta bulunduğu esnada bir araç yanına yanaştı. Araçta bulunan kimliği belirsiz kişi veya kişilerce Demir’e tabancayla ateş açıldı. Kafasına mermi isabet eden genç kanlar içerisinde yere yığılırken, araç olay yerinden uzaklaştı. Durumun bildirilmesi üzerine sokağa polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Kafasından yaralanan Demir, bir vatandaş tarafından Buca Seyfi Demirsoy Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan Yusuf Demir, burada verdiği yaşam mücadelesini kaybetti. Hayatını kaybeden talihsiz gencin cenazesi, yapılan incelemenin ardından morga kaldırıldı. Silahlı saldırının olduğu yerde Olay Yeri İnceleme ekipleri çalışma yürütürken, cinayetle ilgili şüpheli veya şüphelileri yakalamak için çalışma başlatıldı.

    3 şüpheli gözaltında

    Şüphelileri yakalamaya yönelik titiz çalışma yürüten Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, kamera kayıtları ve görgü tanıklarının ifadeleriyle otomobili ve içerisindekileri belirledi. Şüpheliler H.T., Ö.T. ve H.B.T., ekipler tarafından kısa sürede yakalanarak gözaltına alındı.

    Sorgulanmak üzere emniyete götürülen şüphelilerin işlemleri sürüyor.

  • Bıçakla yaralandı, hastanede hayatını kaybetti

    Bıçakla yaralandı, hastanede hayatını kaybetti

    Olay saat 01.40 sıralarında ilçeye bağlı Barbaros Mahallesi 5206 Sokak’ta bulunan bir evde meydana geldi. Evden gelen çığlıkları duyan mahalle sakinleri, Harun Kıyak’ın (35) karnından yaralı olduğunu görerek durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbar üzerine bölgeye gelen sağlık ekipleri tarafından yapılan incelemede bıçakla yaralandığı ve durumunun ağır olduğu belirlenen Kıyak, ambulansla Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine kaldırıldı. Polis ekipleri ise olayın yaşandığı ev ve sokakta incelemelerde bulundu.

    Hastanede tedavi altına alınan Harun Kıyak, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Kıyak’ın cenazesi, yapılan incelemenin ardından İzmir Adli Tıp Kurumuna kaldırıldı.

    Meydana gelen cinayetle ilgili şüpheli veya şüphelileri yakalamak için başlatılan çalışmalar sürüyor.

  • Belediye otobüsüne TIR çarptı: 1 ölü, 4 yaralı

    Belediye otobüsüne TIR çarptı: 1 ölü, 4 yaralı

    Kaza, saat 07.15 sıralarında Gaziemir Sarnıç Orman Yolu Mevkii’nde meydana geldi. Ayrancılar-Sarnıç Aktarma Merkezi hattında sefer yapan 705 hat numaralı (ESHOT) belediye otobüsünün sürücüsü H.D. karşı yönden şerit ihlali yaparak geldiği ileri sürülen E.Ç. idaresindeki tıra çarpmamak için ormanlık alana direksiyon kırdı. Bu esnada tır, otobüsün körük kısmına çarptı. Çarpmanın etkisiyle vatandaşlar otobüs içerisinde sağa sola savrulurken, ihbar üzerine adrese polis, 112 Acil sağlık ve itfaiye ekipleri sevk edildi.

    1 yolcu hayatını kaybetti

    Yaralı durumda bulunan tır sürücüsü E.Ç. ile 3 yolcu, adrese gelen sağlık ekiplerine ambulansa alınarak çevredeki hastanelere kaldırıldı. Sağlık çalışanlarınca yapılan incelemelerde ise yolculardan 43 yaşındaki Erhan Kaya’nın olay yerinde yaşamını yitirdiği belirlendi. Kaya’nın cansız bedeni savcının incelemesinin ardından İzmir Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.

    Belediyeden kazayla ilgili açıklama

    İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından sosyal medyada kazayla ilgili yapılan açıklamada, “Ayrancılar-Sarnıç Aktarma Merkezi hattında sefer yapan 705 hat numaralı ESHOT otobüsümüz, saat 07.15 sıralarında, Sarnıç Orman Yolu Mevkii’nde, karşı yönden şerit ihlali yaparak gelen tıra çarpmamak için sağa manevra yapmıştır. Buna rağmen tır, otobüsün körük kısmından çarpmıştır. Kazada bir yolcu hayatını kaybetmiştir. Yaralanan üç yolcu ise tedavi altındadır. Genel durumlarının iyi olduğu bildirilmiştir. Yaşamını yitiren yolcumuza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı; yaralılara ise acil şifalar diliyoruz. Kazayla ilgili inceleme devam etmektedir. Kamuoyunun bilgisine arz ederiz” ifadelerine yer verildi.

    Öte yandan, acı haberi duyarak olay yerine gelen cenaze yakınları sinir krizi geçirirken, kazayla ilgili soruşturma başlatıldığı öğrenildi.

  • İzmir’de suç örgütü lideri ‘Maraz’a ve çetesine operasyon

    İzmir’de suç örgütü lideri ‘Maraz’a ve çetesine operasyon

    İçişleri Bakanlığı tarafından ülke genelinde gerçekleştirilen Mahzen Operasyonu’nun İzmir ayağında, İzmir Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, Torbalı İlçe Emniyet Müdürlüğü ve İstihbarat Şube Müdürlüğü ekipleri, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının koordinesinde, Torbalı ilçesinde faaliyet yürüten ‘Keser’ suç örgütüne yönelik çalışma gerçekleştirdi. Liderliğini, ‘Maraz’ lakaplı Hasan Keser’in yaptığı suç örgütü ve mensuplarına yönelik 12 Mart günü operasyon gerçekleştirildi.

    Kapıyı açmamak için direndi

    Özel Harekat Polisi’nin de destek verdiği operasyonda, çete üyelerinden birinin kapıyı açmamaya direndiği anlar da yer aldı. Polis ekiplerince gerçekleştirilen operasyon sonucu gözaltına alınan Hasan Keser ve örgüt mensubu olduğu değerlendirilen diğer 4 şüpheli, gözaltına alınarak emniyete götürüldü. Adreslerde yapılan aramalarda 4 ruhsatsız tabanca ele geçirildi.
    Soruşturma kapsamında, şüphelilerin ateşli silah kullanmak suretiyle kasten yaralama, mala zarar verme, tehdit, hakaret, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması ve ruhsatsız silah kullanma olaylarına da karıştıkları tespit edildi.

  • “Gerçek belediyeciliğin zamanı geldi”

    “Gerçek belediyeciliğin zamanı geldi”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İzmir mitinginde konuşan İzmir Milletvekili Dr. Mehmet Kasapoğlu, İzmir’in artık gerçek belediyecilikle tanışma vaktinin geldiğini söyledi. Kasapoğlu, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “İzmir artık sınıfta kalan algı belediyeciliğine dur diyor. İzmir’de gerçek belediyeciliğin zamanı geldi. Artık zaman, gerçek belediyecilik zamanı, artık zaman eser belediyeciliği zamanı, artık zaman millete hizmet zamanı”
    Kasapoğlu, konuşmasının devamında AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ’a da vurgu yaparak, “Artık zaman, Büyükşehir’de Hamza Dağ zamanı. 30 ilçede birbirinden liyakatli adayları ile İzmir, Cumhur İttifakına hazır. İzmir şahit, Gündoğdu meydanı şahit. 31 Mart’taki demokrasi şölenimiz bu aziz millet için, İzmir için, Türk demokrasisi için hayırlı, mübarek olsun” şeklinde konuştu.

  • 20 yaşındaki kızı bıçaklayarak öldürdü, annesini de yaraladı

    20 yaşındaki kızı bıçaklayarak öldürdü, annesini de yaraladı

    Olay, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde saat 23.40 sıralarında Konak Metro yakınında meydana geldi.

    Alkollü olduğu ileri sürülen 31 yaşındaki Y.Y. parkta bankta oturan tanımadığı anne O.T. (45) ile kızı İlayda Alkan’a (20) sebepsiz yere birden bıçakla saldırdı. Defalarca bıçaklanan anne-kız kanlar içerisinde kalırken, bekçileri görerek kaçan ve bu esnada kendini de suç aleti bıçakla yaralayan Y.Y. kıskıvrak yakalandı.

    İhbar üzerine adrese gelen sağlık ekiplerince ilk müdahaleleri yapılan anne-kız, İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. 20 yaşındaki İlayda Alkan burada yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybederken, hayati tehlikesi bulunan anne O.T.’nin tedavisinin sürdüğü öğrenildi.

    Son yolculuğuna uğurlandı

    İlayda Alkan’ın cenazesi, İzmir Adli Tıp Kurumundaki otopsi işlemleri sonrası yakınlarına teslim edildi. Alkan’ın cenazesi; baba Rıza Alkan, aile yakınları ve vatandaşların katılımıyla dün, ikindi namazı sonrası kılınan cenaze namazının ardından Torbalı ilçesindeki Ayrancılar Mezarlığı’nda gözyaşları içerisinde defnedildi

    Tutuklandı

    Öte yandan, bir devlet hastanesinde memur olarak çalıştığı öğrenilen katil zanlısı Y.Y. emniyetteki işlemlerinin ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

  • “Müebbet hapis kararı yüreğimize su serpti”

    “Müebbet hapis kararı yüreğimize su serpti”

    İzmir’in Gaziemir ilçesinde, 31 Ocak 2024 tarihinde meydana gelen olayda taksici Oğuz Erge (44), “soğukta üşümesin” diye aldığı müşterisi Delil Aysal (19) tarafından 3 kurşunla vurularak öldürülmüştü. Cinayet anı araç içindeki kameraya yansırken, görüntüler tüm Türkiye’yi yasa boğmuştu. “Bazı insanlara güvenmeyeceksin” dediği duyulan katilin, yaralı taksi şoförüne tokat atıp daha sonra da araçtan ayrıldığı anlar kameralara yansımıştı. Olay hakkında bugün görülen karar duruşmasında, mahkeme başkanı, sanığın “kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet, “nitelikli yağma” suçundan 14 yıl 10 ay ile “ruhsatsız silah taşıma” suçundan da 2 yıl 10 ay olmak üzere 17 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldığını açıkladı. Mahkeme başkanı cezalarda indirim yapmadıklarını da aktardı.

    “Yargının kararından dolayı çok memnunuz”

    Vahşi cinayete kurban giden Oğuz Erge’nin Kahramanlar Taksi Durağı’ndan mesai arkadaşı olan Kadir Altanhan, verilen karardan dolayı memnun olduklarını dile getirdi. Altanhan, “Oğuz gitti, katili müebbet aldı evet ama Oğuz’u geri getiremeyiz. Ailesine bir Oğuz daha veremeyiz. Taksici esnafını koruyabilmek için yüksek araçlar ve korumalı kabin kurulmasında ısrarcıyız. Yargının kararından dolayı çok memnunuz, müebbet hapis kararı yüreğimize su serpti. Ama giden gitti, olan Oğuz’a oldu” dedi. Erge’nin başka bir mesai arkadaşı Ahmet Oruncak ise “Ölmeden 2 gün önce, memleketinden topladığı meyveleri getirip bize dağıtmıştı. 2 gün sonra olayı duydum ve kahroldum. Çok iyi bir arkadaştı, Allah rahmet eylesin. İyi bir dostumuzdu. Burada beraber mesai harcadık onca zaman ve hiç beklenmedik bir şeydi. Keşke yaşamasaydık, gerçekten çok üzücü. Ama yargının kararından dolayı da mutluyum verilmesi gerekilen karar da buydu. İçimizden geçen ise, ‘keşke o katil yok olsaydı’ ama hukuk boyutunda içimize su serpen bir karar oldu” açıklamasında bulundu.

  • “sadece yüzde 20’si maaş alıyor”

    “sadece yüzde 20’si maaş alıyor”

    8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinliğinde uzmanlar, psikolojik ve hukuki açıdan kadın-erkek eşitliğine değindi. Programda, kadınların çalışma hayatında yaşadığı zorluk ve ayrımcılıklar konuşuldu. Selçuk Yaşar Kampüsünde gerçekleşen etkinlik yoğun ilgi gördü.

    Açılış konuşmasını yapan Doç. Dr. Ruhan Aşkın Uzel, “Bize toplumda verilen bazı yükler ve girmemiz gereken kalıplar var. Bu kalıpları sorgulamamız gerekir. Tarımla ilgili araştırma yapmak üzere kadın çalışanların görev yaptığı sahaya gittik. Onlara sorular sorduk, bazıları her işi kendilerinin yaptığını; fakat hallerinden memnun olduğunu söyledi. Bakıyoruz, yanlarında eşleri varken bunları söylüyorlar. Derinlemesine gittiğimizde, eşleri olmadan daha rahat kendileri ifade eden bir grup olduğunu gördük. Fark ettik ki, o kalıplara aslında isteyerek girmemişler. Bir kısım bu görevden şikayetçiyken, bir kısım da toplumun onlara uygun gördüğü yükleri şapka değiştirerek benimsiyor. Kadınların bu toplumda aldığı yüklerin hafiflemesi; erkeklerin yanlarında daha çok var olmasıyla olur” dedi.

    “Kalıpları yıkmak belki yüz yılları alacak ve bu da bizim çabalarımızla olacak”
    Uzman Psikiyatrist Dr. Arzu Erkan, “Kalıplarla Yaşamak” konulu konuşmasında, şunları söyledi:
    “Kalıplar üzerinden anlıyoruz dünyayı, bunlara ihtiyacımız var. İçine doğduğumuz toplumdan, yetiştiriliş biçimimizden hareket alıyorlar; ama en çok da medyanın ve sosyal medyanın yönlendirmesiyle şekilleniyorlar. Bu kalıplardan çıkmak için başka kalıplara yaslanıyoruz. Son derece emek verilmiş işlerin takdir edildiğini görüyoruz; ama aslında bu da bir kalıp. Hep bir başarılı olma baskısı altında oluyoruz. Hem anne olmak hem sağlıklı ve kariyer sahibi olmak hem de iyi görünmek gibi. Kalıplar bizi bir yere sıkıştırmaya çalışıyor. Günümüzde sosyal medyanın ve medyanın hayatımıza çok girmesi ve her şeyin çok hızlı yaşanmasıyla bence bu kalıplar değişiyor. Kadınların kendini görünür kılması, bunların hepsinin insan için olduğunu göstermesi önemli. Kalıpları yıkmak belki yüz yılları alacak ve bu da bizim çabalarımızla olacak. Kalıpları yıkar tarzda davranma cesareti gösterdikçe ve bu cesareti birbirimize bulaştırabildikçe olacak.”

    Dr. Erkan, toplumun zihnine yerleşen kalıpların kadınların hayatını zorlaştırdığına dikkat çekerek, “Kadınlar için boşanmak tabu olabiliyor. Çok nadirdir bir babanın çocukları için boşanmadığı. Bir baba 15 günde bir çocuğunu görüyorsa, ne kadar iyi bir babadır; fakat bir kadın hayatını organize ederek diğer rollerle birlikte harika bir biçimde var olsa da sistem her zaman onu suçlu hissettirmeye çalışır. Birçok erkeğin günümüzde bu kalıpları yıkarak terapiye başvurması ise beni çok memnun ediyor. Çalıştığımızda çoğunlukla inkar halinde olduklarını görüyoruz. Kalıpların dışına çıktıklarında kendilerini kötü hissediyorlar” diye konuştu.

    Çalışabilir kadınların sadece yüzde 20’si maaş alıyor
    Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serkan Odaman da, şunları söyledi:
    “Çalışma hayatıyla uğraştığım için cinsiyet eşitliğinin çok vahim durumda olduğunu görüyorum. Anayasa; çocukları, ruhi yetersizliği olanları ‘çaresiz, zayıf ve korunmaya muhtaç’ olarak değerlendiriyor. Bunların arasına kadınları da koyuyor. En başta burada bir problem var. Kadınların korunmaya muhtaç olarak değerlendirilmesi. Bir pozitif ayrımcılığın yapılması için böyle acı bir maddenin konmuş olması üzücü. Çalışabilir yaştaki kadınların sadece yüzde 20’si ücretli olarak çalışıyor. Avrupa Birliğinde ise kadınların yüzde 56,3’ü ücretli olarak bir işte çalışıyor. Türkiye’nin üç katı oranında bir fark var. En büyük sorunlardan biri evde çalışma konusu. Evde çalışan kadınlar görünmez durumda ve iş kanununa tabi değildir. Evlerde çocuk bakıcılığı, temizlik, yemek gibi hususlarda çalışan kadınlar görünmez kadınlar. Hem iş kanunun dışında bırakılmış, aynı zamanda sosyal güvenlik şemsiyesi altına alınmamışlar.”

    İş yaşamında kadınların karşılaştığı en büyük sorunları öne çıkaran Prof. Dr. Odaman, “İşe alma esnasında kadınlara yapılan ayrımcılıklar var. Sadece kadın olduğu için işe alınmama oranının çok yüksek olduğunu biliyoruz. Gerekçe ise doğum yapabilecek olması, doğum izni yapması, rutin kontrol için hamilelik süresince ücretli doktor izni olması, sonrasında işe dönmeme ihtimali, 6 aya kadar ücretsiz izin hakkı olması. Kadınların işlerini en çok kaybettikleri dönem hamilelik ve doğum dönemi oluyor. Sadece hukuk kurallarıyla bir şeyleri başarmanız mümkün değildir. Toplumu o noktaya getirmiyor olmak gerekir” dedi.

     

    Yurt dışında da pek çok restoranın mutfağında görev yapan Mutfak Sanatları Bölümü Öğretim Görevlisi ve Mutfak Şefi Selin Güloğlu de mutfakta kadınların yaşadığı ayrımcılık ve zorbalık konusuna değinerek, şunları söyledi:
    “Ben de dahil birçok kadın meslektaşım sektörde cam tavan sendromuyla karşı karşıya kalıyor. Kadınları sorunlu olarak değerlendiriyorlar. Hep izin istiyor, doğum yapıyor gibi; fakat erkeklere müsamaha gösteriliyor. Aynı şartları kadınlar için sağlamıyorlar. Sektörde erkekler çok kısa sürede yükselirken, kadınlar 3-5 yılda ancak yükseliyor. Profesyonel anlamda mutfakta kadınlar ciddiye alınmıyor. Kadın şeflerin en çok duyduğu şey ‘Sen öyle anlamışsındır’ sözüdür. Kadınların fiziksel ve psikolojik zorbalığa uğraması hakkında bir akademik araştırma yaptım. 15 kadın şef ile yaptığım görüşmeler sonucunda, bu kadınların yüzde 70’inin şefleri tarafından aşağılandığı ortaya çıktı. Hepsi kadınların hakkının erkekten daha az olduğunu söylemiş. Yaşadıkları bu ayrımcılıklar nedeniyle de bu 15 kadının birçoğu ya sektör değiştirmiş ya da evlenip işi bırakmış.”

    Programa ayrıca; Prof. Dr. Huriye Toker, Mutfak Sanatları Bölümü Öğretim Görevlisi ve Mutfak Şefi Selin Güloğlu, Avukat Aybige Çalık, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.