Bursa’nın İznik ilçesinde İ. A., uyuşturucu ticareti yaptığı suçlamasıyla yakalanarak gözaltına alındı.
İznik İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, dün saat 22.00 sıralarında uyuşturucu ticareti yaptığı belirlenen İ.A.’nın adresine operasyon yaptı.
Şüpheli, gözaltına alındı. Evde yapılan aramalarda, 345 gram uyuşturucu, 1 hassas terazi, uyuşturucu içiminde kullanılan 2 pipetli 1 adet aparat ve 1 pompalı tüfek ele geçirildi.
İ.A., emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.
Bursa’nın İznik ilçesinde metruk binada çıkan yangında, bir kişi yaralandı. Yangın, itfaiye ekiplerinin 1 saatlik müdahalesinin ardından kontrol altına alındı.
Yangın, saat 22.00 sıralarında İznik ilçesi Selçuk Mahallesi’ndeki metruk binada meydana geldi. İddiaya göre, Ali Gündüz (66) uzun süredir kullanılmayan tek katlı metruk binada yaşamaya başladı. Ali Gündüz, akşam saatlerinde ısınmak için ateş yaktığı sırada, alevler bina içindeki eşyalara sıçradı. Hızla yayılan yangın, kısa sürede tüm binayı sardı. Bu sırada yangını söndürmeye çalışan Ali Gündüz, alevlerin arasında kalarak vücudunun çeşitli yerlerinden yaralandı.
Mahallelinin ihbarı üzerine olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekibi sevk edildi. İtfaiye alevlere müdahale ederken, sağlık ekipleri yaralanan Ali Gündüz’e ilk müdahaleyi olay yerinde yaptı. Yaklaşık 1 saatlik müdahalenin ardından yangın kontrol altına alındı. Vücudunun çeşitli yerlerinde yanıklar oluşan Ali Gündüz, İznik Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı.
Bursa’nın İznik ilçesinde yeni tip koronavirüse (Kovid-19) yakalanmasının ardından ev karantinasındayken 5 yaşındaki kızıyla diyaloğu sosyal medyada izleyenleri duygulandıran sağlık çalışanı baba, sürecin tamamlanmasıyla kızına sarılmanın mutluluğunu yaşadı.
İlçede filyasyon ekibinde görev yaparken Kovid-19’a yakalanan Bülent Durmuş’un, 5 yaşındaki kızı Ecem Loya Durmuş ile uzaktan yaptığı konuşmayı sosyal medyada yayınlamasının ardından video, kısa sürede çok sayıda kişi tarafından izlendi.
Karantinanın tamamlanmasıyla kızına sarılıp hasret gideren Durmuş, bu süreçte aynı evde ailesinden ayrı yaşamanın zorluğunu çektiğini söyledi.
“Allah kimseye bunları yaşatmasın. Bu hastalıkla yaşamak çok sıkıntı. Bunun psikolojisi çok farklı. Allah hastanelerde yatanlara, bu hastalıkla mücadele eden herkese şifa versin. Gerçekten sıkıntılı bir süreç ama bunu üzerimizden atmak aslında çok kolay. Bilinçli, duyarlı olacağız. Bu dönemde biraz daha fedakar olacağız. Maskemizi takıp, sosyal mesafeye dikkat edeceğiz. Türk halkı olarak arkadaşlığı, dostluğu, akrabalığı çok seven bir milletiz ama şu dönemi atlatana kadar en azından sevdiklerimizi kaybetmemek, onlardan ayrı kalmamak için biraz daha kurallara uyulması gerektiğini düşünüyorum. Umarım herkes buna daha dikkat eder, biz de sevdiklerimizden ayrı kalmayız.”
Ecem Loya Durmuş da babasıyla kucaklaşmanın mutluluğunu yaşadığını dile getirerek, “Baba ,hep bugünü bekliyordum. İnsanlardan maskelerini burunlarını kapatacak şekilde takmalarını istiyorum. Bu hastalık bir an önce bitsin.” ifadelerini kullandı.
Geçen hafta yayınlanan videoda Ecem Loya Durmuş, merdivendenbabasına, “Hatırladın mı bir akşam oyun oynadıktan sonra nasıl sarılıyorduk. Kucağında uyumak istiyorum. Baba keşke yanına gelebilseydim.” diye seslenmişti. Baba Durmuş da “Yine sarılacağız bir tanem, 2 gün sonra sıkı sıkı sarılacağız.” yanıtını vermişti.
Bursa’da, kuraklık nedeniyle suyun çekildiği İznik Gölü’nde, tarihi eser olduğu tahmin edilen çapa bulundu. Kayığı delen çapa, jandarma ekiplerince incelenmek üzere İznik Müze Müdürlüğü’ne teslim edildi.
Türkiye’nin 5’inci büyük gölü olan İznik Gölü’nde, kuraklık nedeniyle suyun çekilmesiyle uzun zamandır su altında kalan materyaller de gün yüzüne çıkmaya başladı. Göle açılan Mehmet Güleç’in kayığına sert cisim çarptı.
Kayığında delik meydana gelen Güleç, çarpan cismin çapa olduğunu görünce alarak, kıyıya çıkardı. Güleç, tarihi eser olma ihtimalini düşünerek, durumu jandarma ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen ekipler, çapayı incelenmek üzere İznik Müze Müdürlüğü’ne teslim etti.
Gölde çapayı bulan ve heyecanlandığını belirten Mehmet Güleç, “Bu çapa teknemize çarptı hatta delik açtı. Uzun yıllar önce atalarımız yol ve araç koşulları el vermediğinden 3-4 iskelenin bulunduğu gölde, Orhangazi ilçesine ve Karsak Boğazı’na üzüm taşırlarmış. Bu çapanın, o dönemki bir gemiye ait olabileceği aklımıza geldi. Bunun tarihi eser olduğunu düşünerek jandarma ekiplerine teslim ettim” dedi.
Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından restorasyonu yapılan 6 asırlık İznik Yeşil Camii önündeki yaklaşık 11 bin metrekarelik alan ayrıcalıklı bir kentsel tasarım projesiyle İznik’e değer kattı.
Makedonya Kralı Büyük İskender’in kumandanlarından Antigonius Monophthalmos tarafından M.Ö. 316’da kurulan, Bitinya, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı medeniyetinin izlerini bugün bile hala belirgin olarak taşıyan Bursa’nın İznik ilçesi, Büyükşehir Belediyesi’nin yatırımıyla bir değere daha kavuştu. Birinci ve 7’nci Ekümenik konsüle ev sahipliği yapması ve İncil’in 4’e indirildiği yer olması nedeniyle Hıristiyan dünyası açısından da büyük önem taşıyan İznik’te, erken Osmanlı mimarisinin en önemli yapılarından İznik Yeşil Camii, Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilmişti.
Çandarlı Halil Hayrettin Paşa tarafından yapımına başlanan ve O ölünce oğlu Ali Paşa tarafından 1392 yılında tamamlanan İznik Yeşil Camii çevresindeki yaklaşık 11 bin metrekarelik alanda Büyükşehir Belediyesi tarafından uygulanan kentsel tasarım projesi tamamlandı. Böylelikle mimarisiyle göz kamaştıran tarihi camii, çevresiyle de İznik’e ayrı bir değer kattı. Çalışmalar kapsamında yürüyüş yolları yeniden düzenlendi, zemin kaplamaları yenilendi. Toplamda 100 metrekare alana sahip 2 adet kafeterya ve tuvalet yapısı tamamlandı ve aydınlatma sistemleri modernize edildi. İznik Yeşil Camii çevresi yeşil alan düzenlemeleriyle estetik bir görünüm kazandı.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, turizmden daha fazla pay alabilmek için kentin tüm değerlerini en iyi şekilde kullanmak istediklerini belirterek, turizm açısından Bursa’nın en büyük kozunun ise tarihi olduğunu söyledi. İznik ilçesinin de tarihi açıdan tam bir açık hava müzesi olduğunu dile getiren Başkan Aktaş, “İznik ilçemiz inanç turizmi anlamında Hıristiyan alemi için de büyük önem taşıyor. Ev sahipliği yaptığı tüm medeniyetlerinin izlerini belirgin bir şekilde taşıyan ilçemiz, turizm anlamında başlı başına bir değer. Bu değeri öne çıkarmak için Roma tiyatrosundan tarihi surlara, göl içindeki batık bazilikadan çini fırınlarının restorasyonlarına kadar her alanda yoğun bir çalışma içindeyiz. İznik Yeşil Camii de restorasyonu daha önce Büyükşehir Belediyemiz tarafından tamamlanan bir eser. Cami önündeki alanın, bölgenin tarihi dokusuna uygun, estetik bir görünüm kazanması için yaptığımız çalımalar da tamamlandı. Bu alan hem ilçeye gelen yerli ve yabancı turistler hem de ilçe halkı için önemli bir buluşma noktası olacak. İznik’e hayırlı olsun” dedi.
Bursa’nın İznik ve Kestel ilçesindeki tarihi eser operasyonlarında 3 şüpheli gözaltına alındı.
İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, İznik’te bir şüphelinin temin ettiği tarihi eserleri satacağı bilgisi üzerine çalışma başlattı.
Zanlı K.G’nin aracını ilçe girişinde durduran ekipler, aramada bir çocuk lahidi ve kapağı ile üzerinde figürler bulunan 5 lahit kapağı buldu.
Tarihi eser kaçakçılığı iddiasıyla K.G. gözaltına alındı.
Kestel ilçesi Narlıdere Mahallesi’ndeki ormanlık alanda da izinsiz kazı yaptığı belirlenen S.Ç. ve K.Y. ekiplerce suçüstü yakalandı.
Zanlılar hakkında adli işlem başlatıldı.
İznik Belediyesi’nin kendi öz kaynaklarıyla satın aldığı paletli ekskavatör Belediye Başkanı Kağan Mehmet Usta tarafından teslim alındı.
İlçeye hizmet kalitesini artırmayı ana önceliği olarak gören İznik Belediyesi yeni hizmetleri kendi öz kaynaklarını kullanarak vatandaşlarına sunmaya devam ediyor. Bu kapsamda İznik Belediyesi bünyesine ilk kez paletli bir ekskavatör kattı.
İş makinesini teslim alan İznik Belediye Başkanı Kağan Mehmet Usta açıklamasında “Vatandaşlarımızın hizmete erişimini hızlandırmak amacıyla kendi öz kaynaklarımızı kullanarak paletli ekskavatörümüzü satın aldık ve bugün teslim alıyoruz. Bu araç için kendi bünyemizde operatörümüz de mevcut. Geçtiğimiz aylarda yaşadığımız sel felaketlerinde bu araçlara belediye olarak çok ihtiyaç duyduk. Bu tür afet durumlarında hızlı ve etkin şekilde müdahale etmek can ve mal kaybının önüne geçiyor. Bunun yanı sıra hizmet kalitemizi de araç parkurumuzu gerek yenileyerek gerek değiştirerek artırıyoruz. Vatandaşlarımıza ve ilçemize hayırlı olmasını temenni ediyorum. Rabbim her türlü afet ve felaketlerden ülkemizi ve milletimizi korusun” dedi.
Bursa’nın İznik ilçesine bağlı Müşküle Mahallesi’nde kadınlar, geçimlerini uzun yıllardır aynı gelenekle ilmek ilmek işledikleri iğne oyaları ile sağlıyor. Mahalledeki kadınlar, hemen hemen herkesin oya sanatını bildiğini, bilmeyenin ise kınandığını dile getirdi.
Türk kültürünün ve el sanatının en önemli örneklerinden olan oyalar, çiçeklerle örgü sanatının birleşmesinden ortaya çıkmış el emeğinin en güzel örneklerinden biri olarak dikkat çekiyor. İznik’in Müşküle Mahallesi’nde kadınlar, uzun yıllardır oya işleyerek geçimlerini sağlıyor.
Kadınlar, sabah ev işlerini bitirip, bir evin kapısının önünde toplanarak oya işliyor. Zeytin bahçelerine çalışmaya giden erkeklerin akşam saatlerinde eve gelmesiyle oya işlemeye ara veren kadınlar, yemeğin ardından yeniden başlayıp, geç saatlere kadar oya işliyor. Müşküleli kadınlar, el emeği göz nuru ürünleri satıp, ailelerinin geçimine katkı sağlıyor.
Çocuklarının düğünlerini, oya işleyip kazandıkları parayla yaptıklarını dile getiren İğne Oyası Ustası Kamile Tosun, “Bizler büyüklerimizden, annelerimizden görerek öğrendik bu iğne oyasını. Kozalardan elde ettiğimiz ipleri kök boyalarıyla boyar, tarlalarımızdaki üzüm salkımlarını, meyve ve sebze çiçeklerini, yaprakları iğne oyası çiçeklerimize işlerdik. Düğünlerimizi bu gelirlerle yapar, evimizin geçimini bu iğne oyası gelirleriyle sağlardık. Eskisi kadar kök boya ve kozalarla olmasa da hala bunu yaşatıyoruz. Elli yılı aşkındır ben de iğne oyası yapıyorum. Arkadaşlarımızla sokaklarda toplanır, gün boyu iğne oyası yaparız. Bizim çeyizlerimizi annelerimiz iğne oyalarıyla donatmış, biz de bugün çocuklarımızın çeyizlerini iğne oyalarıyla donatıyoruz” dedi.
Çevre il ve ilçelerden siparişler aldıklarını dile getiren Tosun, “İğne oyası sanatı köyümüzle adeta özleşmiştir; Müşküle denildiğinde akla gelenlerin başındadır. Kültürümüzün en önemli öğelerinden biridir. Köyde hemen hemen oya sanatını bilmeyen kadın bulunmaz. Bilmeyenler ise kınanır. Kız çocuklarına 7-8 yaşlarından itibaren büyükleri tarafından bu el sanatı öğretilmeye başlanır. Oyalar, çeyizlerimizin vazgeçilmez unsurlarıdır. Çeyizinde oyası bulunmayan evde kalmış demektir. Kızların çeyizlerinde 200-250; oğlan çeyizinde ise 100’ü geçmelidir. Eskiden Müşküle’de her hane ipekböcekçiliğiyle uğraştığı için oyalar, tamamen doğal olan kökboyalarıyla boyanan ipek ipliklerden yapılırmış. Günümüzde ise, her ton renkte üretilen polyester iplikler satın alınarak yapılmaktadır” diye konuştu.
Dünyaca ünlü İznik Müşküle iğne oyalarını hak ettiği değere taşımak için İznik Belediyesi de Türk Patent ve Marka Kurumu’na ‘coğrafi işaret’ başvurusunda bulundu. Değerlendirme aşaması devam eden Müşküle iğne oyaları süreç tamamlandığında tescillenmiş olacak. Müşküleli kadınlar, İznik Belediye Başkanı Kağan Mehmet Usta’ya bu girişimleri nedeniyle teşekkür etti.
Bursa’nın İznik ilçesinde, koronavirüse yakalanıp, karantinaya giren sağlık çalışanı Bülent Durmuş ile kızı Ecem Loya Durmuş’un merdiven ile çatı katı arasından diyaloğu, duygulandırdı. Küçük Ecem’in merdivenden “Baba seninle sıkı sıkı sarılacağız” diye seslendiği babası, çatı katından “Yine sarılırız bir tanem, az kaldı” karşılığını verdi.
İznik’te İlçe Sağlık Müdürlüğü’nde filyasyon ekibinde görevli sağlık çalışanı Bülent Durmuş, koronavirüse yakalandı. Evde karantinaya alınan ve tedavi uygulanan Durmuş, eşi ve kızına virüs bulaştırmamak için çatı katında tek başına kalmaya başladı. Bülent Durmuş, kızı Ecem Loya ile merdiven ve çatı katı arasından diyaloğunu ise kayda alarak, sosyal medya hesabından yayınladı. Baba ile kızın konuşması duygulandırdı. Babası Bülent Durmuş’a merdivenden seslenen küçük Ecem, “Baba seninle sıkı sıkı sarılacağız. Bebekliğimdeki gibi yanında uyuyacağım. Baba keşke yanına gelebilseydim. Seninle oyun oynamak istiyorum” dedi.
Baba Durmuş ise “Yine sarılırız bir tanem. Sıkı sıkı sarılacağız. Kurban olurum sana. Az kaldı bir tanem. Karantina bitsin, görüşeceğiz” yanıtını verdi.
Bursa’nın İznik ilçesinde bir inşaatın temelinde tarihi esere rastlandı. Mavi branda ile kapatılan eserin, mezar odası olduğu tahmin ediliyor.
UNESCO’nun geçici miras listesinde bulunan ve tarihte birçok medeniyete başkentlik yapan Bursa’nın İznik ilçesinde, Yeni Mahalle, Cambaz Sokak’taki bir inşaatın temelinde tarihi eser bulundu.
Yetkililere haber verilmesi üzerine İznik Müze Müdürlüğü ve polis ekipleri, bölgeye geldi.
Üzeri mavi branda ile örtülen eserin, mezar odası olduğu tahmin ediliyor.
