Kategori: Kastamonu

  • Yolu şaşıran sürücü, tarlaya uçtu: 3 yaralı

    Yolu şaşıran sürücü, tarlaya uçtu: 3 yaralı

    Kaza, Kastamonu-Karabük karayolu Kurubenzinlik kavşağında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Sinop’un Boyabat ilçesinden İstanbul’a seyir giden R.A. idaresindeki 06 CUK 873 plakalı Fiat marka hafif ticari araç, sürücüsünün yolu şaşırması sebebiyle yoldan çıkarak elektrik direğine çarptıktan sonra tarlaya uçtu. Kazada araçta yolcu olarak bulunan S.A., S.S. ve S.H. yaralandı. Yaralılar, olay yerine çağrılan sağlık ekiplerince Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı.

    Kazanın ardından trafik ekipleri, çevrede güvenlik önlemleri alarak incelemelerde bulundu.

  • Sedyeyle geldiği hastaneden yürüyerek çıktı

    Sedyeyle geldiği hastaneden yürüyerek çıktı

    Sinop’ta 10 Haziran’da geçirdiği trafik kazasında yaralanan Dursun Pekmezci, omurilik zedelenmesi yaşayarak felç geçirdi. Yoğun bakım ünitesindeki tedavisinin ardından Kastamonu Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesine müracaat eden Pekmezci, ambulansla sedye üzerinde geldiği hastanede tedavi altına alındı. Dursun Pekmezci, 4 aylık bir tedavi sürecinin ardından bastonla yürümeye başladı. Robotik yürüme cihazının da desteğiyle gördüğü tedavi sürecinin tamamlanmasıyla yeniden yürümeye başlayan Dursun Pekmezci, taburcu edildi. Yatağa bağımlı halden kurtularak tekrar ayağa kalkan ve yürümeye başlayan Dursun Pekmezci, mutluluğunu gözyaşlarını tutamayarak anlattı.

    “Aldığım moral sonrasında egzersiz hareketleriyle ve cihazlarla birlikte çalıştıktan sonra sağlığıma kavuştum”

    Hastane personelinin tedavi boyunca kendisine psikolojik olarak da destek olduğunu ifade eden Pekmezci, “10 Haziran 2023 tarihinde trafik kazası geçirdim. İlk tedavi Sinop’un Boyabat ilçesinde oldu. Sonra 19 Mayıs Üniversitesinde yoğun bakım servisinde kaldım. Türkiye’nin sayılı tedavi merkezlerinden Kastamonu’da Rehabilitasyon Merkezine gideceksin dediler. Türkiye’de en ileri gelen tedavi merkezi diye Kastamonu Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezini tavsiye ettiler. Hastaların çok verim aldığı, iyileştiği yer diye beni teşvik ettiler. Bu tavsiye üzerine ben, Kastamonu’ya geldim. Ben, burada 4 ay 1 haftadır tedavi görüyorum. Bana sürekli kalk yatma yürü dediler, bende gece olsun gündüz olsun kalkıp yürüyüş yaptım. Ardından egzersiz hareketleriyle ve cihazlarla birlikte çalıştıktan sonra da daha hızlı bir şekilde sağlığıma kavuştum. Bana iki haftada kollarınızda ilerleme var dediler, ben sürekli hareket ettim, yatmadım. Tedavim süresince bana herkesin desteği oldu. Eşimde baktı bana, hepiniz sağ olun var olun” dedi.

    “Hastamızı hem moral ve motivasyon olarak hem de ilk etapta yoğun terapi görmesinden ötürü sürecini yakından takip ettim”

    4 aylık tedavinin ardından hastanın yürür hale geldiğini söyleyen Kastamonu Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Davut Döner ise, “Hastamız Dursun amca, yaklaşık 4-4,5 ay önce bize ulaştı. Hastamız, Kastamonu il sınırları içerisinde olmadığı için önce telefonla kendisiyle görüştükten sonra yeterli bilgileri de akıp yatış yapılmak üzere hastanemize davet ettik. İlk geldiğinde kendi hikayesinde araç trafik kazası sonrası hem omurilik zedelenmesi hem de sağ omurilik bölgesinde kırık ve sol omuzda da bir yaralanması mevcuttu. Hastanemize ilk gelişi ambulansla sedye üzerinde oldu. Uzun süre yatmasından ötürü yattığı yerlerde çeşitli yaralarda mevcuttu. Biz, her hastamıza olduğu gibi ilk değerlendirmelerimizi yaptıktan sonra rehabilitasyon sürecine başlamadan önce hastanemiz dışında ameliyat hikayesi de olduğu için bu açıdan diğer hekimlerinde görüşlerini aldık. Ardından tedavi protokollerimizi belirledik. İlk başta ben, hastalarımıza hem moral ve motivasyon olarak hem ilk dönemde yoğun terapi görmesi açısından hem de kendimde süreci yakından takip ettim. Gece ya da gündüz fark etmeksizin gerek ben gerekse diğer hastanedeki yönetici arkadaşlarımız özellikle Sağlık Hizmetleri Müdürümüz Seçil Hanım birlikte hastamızın sürecini yakından takip ettik. Yatağında başladığımız tedavi süreci egzersizlerinin devamında ayağa kalkma sürecinde robotik yürüme rehabilitasyon cihazımızı kullandık belli günlerde ve belli seanslarda. Ardından yürüme robotundan bağımsız hale gelmeye başladıktan sonra paralel bardaki yürüyüşü ve ardından cihaz destekli yürüyüşü ve en sonunda da tek bastonla yürür halde bugün hastanemizden taburcu edeceğiz. Tabii ki hastamız için zorlu bir süreç oldu. Biz her zamankisi gibi işimizi yapmaya çalıştık. Bizim açımızdan yine ilk geldiği gündeki halinden bugün ayaktan taburcu olacak hale getirdiğimiz için çok mutluyuz. Onun için bundan sonrada hayat Dursun amca için kaldığı yerden devam edecek. Tabii ki bizler de 15 gün sonra belli periyodlarda hastamızı kontrollere geldiğinde sürecini takip edeceğiz inşallah. Ben kendi açımdan tekrar geçmiş olsun diliyorum” diye konuştu.

    “Genel durumu sıkıntılı ve yatak yaraları olduğu için hastamızı özel odaya alarak tedavi sürecini başlattık”

    Hastanın hastaneye geldiğinde genel durumunun sıkıntılı olduğunu ve yatak yaralarının da olduğu için özel odaya alarak tedavi sürecini başlattıklarını belirten Kastamonu Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Seçil Nakıpoğlu da, “Dursun amca bizlere geldiğinde ikinci katta servisimize yatırdık. Normalde burası 4 kişilik bir odaydı. Dursun amcanın oğlu ve eşi de yanında refakat ediyordu. Çünkü yatak yaraları mevcuttu. Genel durumu da sıkıntılı olduğu için özel oda ayarlamak istedik. Çünkü Dursun amcanın yatak yaraları olduğu için hem bakımı hem de tedavisi için yanında iki kişinin kalması gerekiyordu. Bizler de 4’üncü katta bulunan özel odaya aldık. O günden beri de birebir Dursun amcanın tedavi sürecini yakından takip ediyorum. Tedavilerinde her zaman bizzat bulunamadım ama pansumanı yapılıyor mu? Bakıyordum, çoğu zaman gündüz olsun gece olsun hastaneye geldiğimde durumuna bakıyordum. Bu takiplerim sonucunda kendisinin her geçen gün daha da iyiye gittiğini gördüm bizzat. 2 ay önce yine bir akşam hastaneye geldiğimde bazen düşünüyorum, ‘acaba benimde hastalara bir katkım oluyor mu?’ diye. Bir gün Dursun amca, sizin hastaneye bazen gelmeleriniz ve beni bizzat ziyaret etmeniz bana büyük bir moral oldu. Lütfen yatma kalk, hareket et, aktivite yap, sürekli yatma gibi tavsiyelerde bulunmuştum. Onlar bana büyük bir şevk verdi dedi ve bu moral ile ben yürüdüm dedi. Ben, bu tedavi de moral verip Dursun amcanın yürümesinde bir faydam olduysa ve bugünde yürüyerek hastanemizden gidiyorsa en büyük mutluluk benim için budur. Rabbim bütün hastalara şifa versin” şeklinde konuştu.

    “Sürekli hastanede kalan hastalarımızı gece ya da gündüz sık sık ziyaret ederim”

    Sürekli hastanede kalan hastaları gece ya da gündüz sık sık ziyaret ettiğini ve hatırlarını sorduğunu anlatan Nakıpoğlu, “Bizler, uzun süre hastalar hastanemizde yattıkları için bazı hastalarımız 2 ay, bazı hastalarımız 3 ay, burada bir aile ortamı oluşuyor. Onları yalnız bırakmak istemiyoruz. Çünkü 1 saat tedaviden sonra geri kalan 23 saat boyunca tek başlarına odada kalmaları içime sinmiyor açıkçası. Bazı günler gelip nasılsınız, iyi misiniz? diye bir hal hatır sormak istiyoruz. Diğer illerden gelen Dursun amca gibi başka hastalarımızda var. Kastamonu’da ikamet eden hastalarımız bazen, hafta sonları izinli olarak evlerine gidebiliyorlar ama il dışından gelen hastalarımız sürekli hastanede kalıyorlar. Bizler de onlara elimizden geldiğince yardımcı olmaya çalıştık” ifadelerini kullandı.

  • Park halindeki araç alev alev yandı

    Park halindeki araç alev alev yandı

    Olay, İnönü Mahallesi Halil Rıfat Paşa Caddesi’nde meydana geldi.

    Edinilen bilgiye göre, cadde üzerindeki bir sitede park halinde olan otomobilde bilinmeyen sebeple yangın çıktı. Otomobilin motor kısmından yükselen alevleri gören apartman görevlisi, yangın söndürme tüpüyle, yangın söndürme hortumuyla yanan araca müdahale ederek yangının büyümesine engel oldu.
    Vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine itfaiye ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen itfaiye ekiplerinin müdahalesi ile yangın söndürüldü. Olayda can kaybı ya da yaralanan olmazken, otomobilde büyük çapta maddi hasar meydana geldi.

  • Ayılar köyde 50 arı kovanını parçaladı

    Ayılar köyde 50 arı kovanını parçaladı

    Kastamonu’da son aylarda artan ayı saldırılarına bir yenisi daha eklendi. Ağlı ilçesine bağlı Bereketli köyüne inen ayılar, 50 arı kovanını parçalayıp peteklerdeki balları yedi, arıları da telef etti. Daha önce de Bereketli köyüne ve köye bağlı 5 mahalledeki mezarlara musallat olan ayılar, yeni defnedilmiş 7 mezarı açmaya çalışmıştı. Ayılar, geçtiğimiz hafta da girdikleri kümeste 2 horoz ve tavuğu telef etti. Bölgede 2 büyükbaş hayvana da saldıran ayılar, vatandaşların korkulu rüyası haline geldi. Köylüler, ayı sorunun çözülmesi için yetkililerden çözüm beklediklerini kaydetti.

    “Arıları telef edip, kovandaki balları da yedi”

    Ayıların köylerinde bir üreticiye ait arı kovanlarını parçaladığını kaydeden köy sakinlerinden Cahit Ergin, “Görüldüğü üzere ayılar, arılarımızı telef etti. Kümeslerimizi yıkıp, tavuklarımızı da yedi. Kovanları dağıtıp ballarımızı da yedi. Diğer mahallede oturan bir arkadaşımızın da arılarını telef etti. Köy mezarlığımız var, mezarlığa geldi. Mezarı koruma teline kadar eşti. Mağduriyetimiz meydanda, zararımız çok. Bugün bir kovan arının, balı, kasası ve arısıyla birlikte ne kadara mal olduğu belli” dedi.

    “Ayı, köyümüzü her gün ziyaret ediyor, ayı ile baya bir komşu olduk”

    Ayıların her gün köylerini ziyaret ettiğini belirten Cahit Ergin, “Bizler bir hafta boyunca ayı ile kovalamaca oynadık. Biz eve gidiyoruz, o arkamızdan geliyor. Biz geliyoruz, ondan sonra ayı kaçıyor. Ayının nereden geldiğini tespit etmek ve bize zarar vermesini engellemek için elimizden gelen tedbiri almaya çalışıyoruz. Ne kadar tedbir alsak da tabii ki bizler 7 gün 24 saat burada nöbet tutamıyoruz. İster istemez evimize gidiyoruz, geceleri yatıyoruz. Bizler de evimizde yatarken ortalık sessizken köyümüze gelip kovanları parçalıyor ve bizleri bu duruma düşürdü. Her gün ayı köyümüze geliyor, artık bizlere alıştı. Köyümüzü her gün ziyaret ediyor, bir hafta boyunca 7 gün boyunca buradaydı. Akşam gidip sabah geliyordu, sabah gidip akşam geliyordu. Ayı bizimle komşu gibi oldu. Biraz yiyecekleri kısıtlanınca köyümüze ara ara gelmeye başladı. Çünkü aklında kalan bir tat var. Onu tekrar yemeye geliyor. Bir şeyler bulduğunda da yiyor. Zararımız çok, yaklaşık 500 bin liraya yakın zararımız bulunuyor. Burada 50 kovan arı bulunuyor. Çerçevesini, kovanını, içindeki peteği, arısı, balını da hesapladığınızda çok fazla masraf ortaya çıkıyor” diye konuştu.

    “Komşularımıza misafirliğe gidip gelemez olduk”

    Komşularına misafirliğe gidemediğini belirten Ergin, “Bizler, mahallemizde duramıyoruz. Evimize giremiyoruz. Komşulara gidip gelme şansımız hiç yok. Onlar bize gelemiyor, bizler onlara gidemiyoruz. Mağduriyetimiz çok fazla. Akşam belirli bir saatten sonra dışarıya çıkma şansımız hiç olmuyor. Kendimizi nasıl koruyacağız bilemiyoruz, bizlere duyarlı büyüklerimiz yardımda bulunursa seviniriz. Bizi bu işkenceden kurtarsınlar. Kovanların iyi olanlarını, güzel olanlarını, beğendiklerini burada oturup yemiş. Beğenmediklerini ise kovanları parçalayıp çerçevelerini dışarıya atmış. Kovanların içerisinde bal peteklerinin bir kısmı duruyor. Ne kadar daha zararımız olur, kahrımızdan bazı çerçeveleri de çıkartıp kovanlara açıp içerisine bakmış değiliz” şeklinde konuştu.

  • Ayılar 50 arı kovanını parçaladı

    Ayılar 50 arı kovanını parçaladı

    Kastamonu’da son aylarda artan ayı saldırılarına bir yenisi daha eklendi. Ağlı ilçesine bağlı Bereketli köyüne inen ayılar, 50 arı kovanını parçalayıp peteklerdeki balları yedi, arıları da telef etti. Daha önce de Bereketli köyüne ve köye bağlı 5 mahalledeki mezarlara musallat olan ayılar, yeni defnedilmiş 7 mezarı açmaya çalışmıştı. Ayılar, geçtiğimiz hafta da girdikleri kümeste 2 horoz ve tavuğu telef etti. Bölgede 2 büyükbaş hayvana da saldıran ayılar, vatandaşların korkulu rüyası haline geldi. Köylüler, ayı sorunun çözülmesi için yetkililerden çözüm beklediklerini kaydetti.

    “Arıları telef edip, kovandaki balları da yedi”

    Ayıların köylerinde bir üreticiye ait arı kovanlarını parçaladığını kaydeden köy sakinlerinden Cahit Ergin, “Görüldüğü üzere ayılar, arılarımızı telef etti. Kümeslerimizi yıkıp, tavuklarımızı da yedi. Kovanları dağıtıp ballarımızı da yedi. Diğer mahallede oturan bir arkadaşımızın da arılarını telef etti. Köy mezarlığımız var, mezarlığa geldi. Mezarı koruma teline kadar eşti. Mağduriyetimiz meydanda, zararımız çok. Bugün bir kovan arının, balı, kasası ve arısıyla birlikte ne kadara mal olduğu belli” dedi.

    “Ayı, köyümüzü her gün ziyaret ediyor, ayı ile baya bir komşu olduk”

    Ayıların her gün köylerini ziyaret ettiğini belirten Cahit Ergin, “Bizler bir hafta boyunca ayı ile kovalamaca oynadık. Biz eve gidiyoruz, o arkamızdan geliyor. Biz geliyoruz, ondan sonra ayı kaçıyor. Ayının nereden geldiğini tespit etmek ve bize zarar vermesini engellemek için elimizden gelen tedbiri almaya çalışıyoruz. Ne kadar tedbir alsak da tabii ki bizler 7 gün 24 saat burada nöbet tutamıyoruz. İster istemez evimize gidiyoruz, geceleri yatıyoruz. Bizler de evimizde yatarken ortalık sessizken köyümüze gelip kovanları parçalıyor ve bizleri bu duruma düşürdü. Her gün ayı köyümüze geliyor, artık bizlere alıştı. Köyümüzü her gün ziyaret ediyor, bir hafta boyunca 7 gün boyunca buradaydı. Akşam gidip sabah geliyordu, sabah gidip akşam geliyordu. Ayı bizimle komşu gibi oldu. Biraz yiyecekleri kısıtlanınca köyümüze ara ara gelmeye başladı. Çünkü aklında kalan bir tat var. Onu tekrar yemeye geliyor. Bir şeyler bulduğunda da yiyor. Zararımız çok, yaklaşık 500 bin liraya yakın zararımız bulunuyor. Burada 50 kovan arı bulunuyor. Çerçevesini, kovanını, içindeki peteği, arısı, balını da hesapladığınızda çok fazla masraf ortaya çıkıyor” diye konuştu.

    “Komşularımıza misafirliğe gidip gelemez olduk”

    Komşularına misafirliğe gidemediğini belirten Ergin, “Bizler, mahallemizde duramıyoruz. Evimize giremiyoruz. Komşulara gidip gelme şansımız hiç yok. Onlar bize gelemiyor, bizler onlara gidemiyoruz. Mağduriyetimiz çok fazla. Akşam belirli bir saatten sonra dışarıya çıkma şansımız hiç olmuyor. Kendimizi nasıl koruyacağız bilemiyoruz, bizlere duyarlı büyüklerimiz yardımda bulunursa seviniriz. Bizi bu işkenceden kurtarsınlar. Kovanların iyi olanlarını, güzel olanlarını, beğendiklerini burada oturup yemiş. Beğenmediklerini ise kovanları parçalayıp çerçevelerini dışarıya atmış. Kovanların içerisinde bal peteklerinin bir kısmı duruyor. Ne kadar daha zararımız olur, kahrımızdan bazı çerçeveleri de çıkartıp kovanlara açıp içerisine bakmış değiliz” şeklinde konuştu.

  • Kastamonu’da 301 köy yolu kapandı

    Kastamonu’da 301 köy yolu kapandı

    Kastamonu’da hafta sonu etkili olan yoğun kar yağışı sebebiyle yüzlerce köy yolu ulaşıma kapanmıştı.

    Kastamonu İl Özel İdaresi ekipleri tarafından yolu kapanan köylerde çalışma başlatıldı. Ekipler tarafından yapılan çalışma ile yolu kapanan 264 köye yeniden ulaşım sağlandı. Merkez ilçesine bağlı 49, Ağlı ilçesinde 9, Araç ilçesinde 20, Azdavay ilçesinde 35, Bozkurt ilçesinde 10, Cide ilçesinde 3, Çatalzeytin ilçesinde 8, Daday ilçesinde 30, Devrekani ilçesinde 26, Doğanyurt ilçesinde 5, Hanönü ilçesinde 5, İhsangazi ilçesinde 8, İnebolu ilçesinde 22, Küre ilçesinde 18, Pınarbaşı ilçesinde 19, Seydiler ilçesinde 10, Şenpazar ilçesinde 8, Taşköprü ilçesinde 10, Tosya ilçesinde 6 olmak üzere 301 köye ise ulaşım sağlanamıyor. İL Özel İdaresi ekipleri, kapanan köy yollarının ulaşıma açılması için çalışmalarını 24 saat boyunca sürdürüyor.

  • Vahşice öldürülen kedi için hayvanseverlerden tepki

    Vahşice öldürülen kedi için hayvanseverlerden tepki

    Kastamonu’da Kuzeykent Mahallesi Üstün Sokak’ta bir apartmanda kedinin vahşice telef edilmesinin ardından hayvanseverler, şüphelinin bulunabilmesi için suç duyurusunda bulunarak olayı protesto etti. Kuzeykent Mahallesi’nde bir kafe önünde bir araya gelen hayvanseverler, taşıdıkları döviz ve pankartlarla slogan atarak olayın yaşandığı apartmanın önüne kadar yürüdü. Grup adına açıklama yapan Buket Çiğdem Torlak, “Bugün burada onurlu mücadele için bir araya gelen herkese çok teşekkür ederim.

    Sadece kendi hayvanlarını değil, sadece kendi çocuklarını değil, ailesini değil, sadece kendi ve içinde kısılıp kaldığı o dünyasını değil büyük fedakarlıkla içinde bulunduğu asıl dünyanın değerini bilen bu altın ve yüce gönüllü insanlarla bir arada olduğum için çok mutluyum. Birçok kez yaşadığımız gibi dün yaşamış olduğumuz çok elim bir olayı, minicik bir kedimizin hunharca, zalimce, vahşice, söylemekten utanç duyduğumuz insan eliyle katledilmesi olayını yüreğimiz yanarak kınamak, kamuoyumuzla paylaşmak ve böylece bir daha bu tür üzücü olayların yaşanmasını önleyebilmek adına dostlarımızla bir araya geldik. Bütün hayvanlar savunmasızdır. Her zaman söylediğimiz gibi bir kez daha yineliyoruz ki yaşam hakları evrensel bir kavramdır ve bütün canlılara aittir.

    Bu dünya sadece insanlara ait olmayıp, insanıyla, hayvanıyla, bitkisi ile doğası ile bir bütündür. Burada bütün bunları gözeterek ve her birisini koruyarak hoşgörü, empati duygularıyla birlikte yaşamayı öğrenmek zorundayız. Kaldı ki dün katledilen yavrumuz gibi diğer bütün hayvanlar savunmasız olup, toplumun en zayıf bileşenleridir” dedi.

  • Kurusıkıdan bozma silah üreten şahıslara operasyon

    Kurusıkıdan bozma silah üreten şahıslara operasyon

    Kastamonu İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından silah ve mühimmat kaçakçılığına yönelik yapılan çalışmalar çerçevesinde, iki şahsın kurdukları atölyede kurusıkı tabancaların namlularını değiştirdiği tespit edildi. Harekete geçen ekipler tarafından şahıslara ait atölye ve ikamette arama yapıldı. Aramada 1 adet kurusıkıdan bozma ruhsatsız tabanca, 2 adet namlu değiştirme işlemi devam eden kurusıkı tabanca, 1 adet silah namlusu, silah parçaları, 1 adet ruhsatsız tüfek, 3 adet şarjör, 6 adet mermi, namlu değiştirmek için kullanılan aletler ele geçirildi.

    Olayla ilgili 2 kişi gözaltına alındı. Şahıslar hakkında adli işlem başlatıldı.

  • “Sanat Buluşmaları-2”

    “Sanat Buluşmaları-2”

    Kastamonu Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi tarafından düzenlenen “Sanat Buluşmaları-2” etkinliği çerçevesinde Ebru Sanatçısı Alparslan Babaoğlu “Türk Ebrusunun Dünü Bugünü” konulu söyleşide öğrenciler ve sanatseverler ile buluştu.

    “Sanat Buluşmaları-2” etkinliği çerçevesinde Kastamonu Üniversitesi Merkez Kütüphane Cemil Meriç Salonu’nda gerçekleştirilen söyleşide Ebru Sanatçısı Alparslan Babaoğlu, Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi öğrencilerinin sorularını cevapladı.

    “Türk Ebrusunun Dünü Bugünü” başlıklı söyleşide Babaoğlu, ebru sanatı hakkında katılımcılara bilgi verdi. Türk ebrusunun insan ruhunun inceliğini yansıttığını dile getiren Babaoğlu, son yıllarda ebru sanatına olan ilgiden memnun olduğunu ifade etti.

    Geçmişten geleceğe taşınan bu sanatın korunması ve yaşatılması gereken bir sanat dalı olduğuna dikkat çeken Babaoğlu, Türk ebrusunun aslını bozmadan tekamül etmesi gerektiğinin altını çizdi.
    Ebru tarihi hakkında detaylı bilgi verilen söyleşide gelenek kavramı üzerinde duruldu.

    Söyleşinin ardından Kastamonu Üniversitesi Güzel Sanatlar Galerisi’nde Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Öğretim Görevlilerinden Öğretim Görevlisi Uğur Taşatan’a ait “Sıla” isimli serginin açılışı gerçekleşti.

    Toplamda 52 eserin yer aldığı sergide Edhem Efendi, Necmeddin Okyay, Mustafa Düzgünman ve Alparslan Babaoğlu’na ait birer adet, Uğur Taşatan’a ait 48 adet ebru sergilendi. Türk ebrusunun tüm tarzlarında eserlerin yer aldığı sergide geleneğe bağlı usullerde yapılmış olan ebrular sergilendi.
    Akademik personel ve öğrencinin yoğun ilgi gösterdiği sergi, 26 Aralık 2023 tarihine kadar açık kalacak.
    “Sanat Buluşmaları-2” etkinliği çerçevesinde gerçekleştirilen söyleşiye ve sergiye katılan Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, öğrencilerin akademik faaliyetler kadar sanatsal faaliyetlere de ihtiyacı olduğunu kaydetti.

    Kastamonu Üniversitesi olarak sanata ve sanatçıya destek verdiklerini belirten Rektör Topal, öğrencilerin ve personelin söyleşi ve sergiye gösterdiği ilgiden duyduğu memnuniyeti söyledi.
    Etkinlik hakkında konuşan Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Erol Yıldır ise, değerli sanatçılar ile öğrencileri bir araya getirmekten ve etkinliklere gösterilen ilgiden duyduğu memnuniyeti belirterek, sanat buluşmaları etkinliklerinin gelecek dönemde de devam edeceğini ifade etti.

    Ayrıca Prof. Yıldır, “Sanat Buluşmaları-2 çerçevesinde bilgi ve deneyimlerini öğrencilerimizle ve bizimle paylaşan Alparslan Babaoğlu’na ve Öğretim Görevlisi Uğur Taşatan’a teşekkür ederiz” dedi.

  • Ilgaz Dağı’nın eteklerinde kartpostallık görüntüler

    Ilgaz Dağı’nın eteklerinde kartpostallık görüntüler

    Kastamonu’nun yüksek kesimlerinde kar yağışı ile beyaza bürünen dağlardaki manzaralar mest etti.

    Ilgaz Dağı’nın eteğinde bulunan İhsangazi ilçesinde yüksek kesimlerinde, kar yağışının ardından kartpostallık görüntüler ortaya çıktı.

    Görenleri büyüleyen Ilgaz Dağı’nın etekleri dron ile havadan görüntülendi.