Kategori: Kastamonu

  • İki otomobil çarpıştı: 9 yaralı

    İki otomobil çarpıştı: 9 yaralı

    Edinilen bilgiye göre, Kastamonu-Taşköprü karayolu Akdoğantekke köyü mevkiinde D-30 karayolunda sağlık memuru olan Hülya Bilmez idaresindeki otomobil ile Taşköprü istikametine seyir halindeyken yağış nedeniyle kayganlaşan yolda direksiyon hakimiyetini kaybederek orta refüjden yolun karşı tarafına geçti. Hülya Bilmez idaresindeki otomobil, bu sırada Kastamonu istikametine seyir halinde olan Halil İbrahim Yılmaz yönetimindeki otomobile çarptı.

    Kazada araç sürücüleri Hülya Bilmez (37) ile Halil İbrahim Yılmaz (32) ile yolcu olarak bulunan Bedriye Yılmaz (50), Arif Bilmez (10), Mustafa Bilmez (8), Sadriye Yılmaz (52), Deniz Şimşek (28), Huriye Şimşek (57) ve Nazmiye Erdem (56) yaralandı. Yaralılar, olay yerine sevk edilen çok sayıda ambulansla Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edildi. Kazanın ardından jandarma ekipleri, olay yerinde güvenlik önlemleri alarak incelemelerde bulundu.

  • İstiklal Marşı’nın kabulünün yıldönümü

    İstiklal Marşı’nın kabulünün yıldönümü

    Kastamonu Valiliği koordinesinde düzenlenen ‘12 Mart İstiklal Marşının Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü’ programı, Halk Eğitim Merkezinde gerçekleştirildi.

    Programa Kastamonu Valisi Avni Çakır, il protokolü, kurum amirleri, vatandaşlar, öğrenciler ve öğretmenler katıldı.

    Saygı duruşu ve istiklal Marşı’nın okunması ile başlayan programda Mehmet Akif Ersoy’u anmak ve İstiklal Marşı’nın kabulünün yıl dönümünü kutlamak amacı ile şiirler okundu, İstiklal Marşı’nın kabulü piyesi sergilendi.

    Program lise öğrencilerinin oluşturduğu koronun İstiklal Marşı’nı okuması ile sona erdi.

  • Dünyaca ünlü sarımsak toprakla buluşuyor

    Dünyaca ünlü sarımsak toprakla buluşuyor

    Çiftçisinin ‘beyaz altın’ olarak adlandırdığı ve dünyanın en kaliteli sarımsağı olarak gösterilen uluslararası coğrafi işaretli Taşköprü sarımsağının ekimi devam ediyor. Türkiye İstatistik Kurumunun verilerine göre Türkiye’nin sarımsak ihtiyacının yüzde 25’lik kısmının karşılandığı Taşköprü sarımsağı, 4 binden fazla ailenin geçim kaynağı oluyor. Mart ayının ortasına kadar sarımsak ekimi devam edecek Taşköprü sarımsağı, verimi arttırdığı gerekçesiyle el ile geleneksel usullerle dikimi yapılan Taşköprü sarımsağının ekiminde bu yıl işçi maliyetlerinin artması sebebiyle makine kullanımı yaygınlaştı. Üreticiler, maliyetlerden ötürü bu yıl el ile dikimin yanı sıra makineli dikimdi gerçekleştiriyor.

    “Her derde deva olarak biliniyor”

    Şubat ayının sonundan itibaren dikimin başladığını ifade eden Aliye Güllü, “Sarımsak işleriyle uğraşıyorum. 40-50 tane elemanın çavuşluğunu yapıyorum, arkadaşlarımızla birlikte tarlada çalışıyoruz. Dünyaca ünlü Taşköprü sarımsağımızın dikimi başladı. 20 gündür çalışıyoruz. Taşköprü sarımsağı ünlü bir sarımsak, her derde deva olarak biliniyor. Taşköprü’de iş çok işe yetişemiyoruz, her gelene iş var, işçi bulamıyoruz, tarla sahipleri de işçi bulamıyor. El dikimi çok güzel. Makineyle dikildiğinde iyi verim alamıyorsun ama elinle diktiğinde çok güzel verim alıyorsun. Her diktiğin bitiyor, o yüzden herkes el dikimini tercih ediyor. Hasadımız, Temmuz ayında başlıyor, verimini alıyoruz. Temizlemesi var, kazması var, sökmesi var yani her zaman iş var. Çok şükür kazancımız iyi” diye konuştu.

    “Maliyetlerden ötürü el ile dikimin yanı sıra makineli dikimde yapıldı”

    Kastamonu’nun Taşköprü ilçesine bağlı Alatarla köyünde sarımsak üreticiliği yapan Erdal Yıldırım da, “Sarımsak ve birçok ürün ekiyoruz. Bizim Kastamonu sarımsağımız dünyada birinci. Antep, Hatay bu illerde de ekiliyor ama onların aromasını ölçtüğümüz zaman Kastamonu sarımsağının aroması daha yüksek çıkıyor. Maliyetlerden dolayı bu sene el ekimi çok az oldu, hep makine ekimi oldu. Onda da düzgün verim alamıyoruz, elde kökünün üzerine dikiyoruz, makinede rastgele bitiyor. Bundan dolayı ürün çok geç uyanıp toprağın yüzüne öyle çıkıyor. Taban fiyatımız yok, herhangi bir yardımımız yok, çiftçi ekiyor ne olup olmayacağını bilemiyor inşallah bu sene iyi olur. Dikime başladık, geçen seneye göre bu sene biraz daha maliyetlerden sonra daha az dikim yapılıyor. Yüzde 50, yüzde 60’ı anca dikili. Geçen seneye göre biraz daha az” şeklinde konuştu.

    “Taşköprü sarımsağının zincir marketlerde yer almasını talep ediyoruz”

    Kastamonu’nun Taşköprü ilçesine bağlı Alatarla köyünde sarımsak üreticiliği yapan Kemal Yıldırım ise “Gördüğünüz gibi burası makineyle ekim yapılan bir sarımsak tarlası. Geçen seneye göre daha fazla makine ile ekim var. İşçi maliyetleri ve enflasyondan dolayı genelde makine ile ekim yapılıyor. Geçen seneye göre ekimin az olduğu söyleniyor. Daha ekim bitmediği için kat’i bir durum yok. Genelde el dikimi yapan olsa da bu sene makine, geçen seneye göre daha fazla. Tarımdaki dengesizlikten dolayı her geçen sene bu işi yapmak daha da zorlaşıyor” ifadelerini kullandı.

  • Kar sularının erimesiyle oluşan şelale

    Kar sularının erimesiyle oluşan şelale

    Kastamonu’da havalarının ısınmasıyla birlikte kar suları, metrelerce yükseklikte bulunan kayalıkların üzerinden coşkuyla akarak, doğal şelaleler oluşturdu. Kastamonu’nun İhsangazi ilçesinde ormanlık alanda kar suları ile oluşan şelale görsel şölen sundu.

  • Çeyizlerini depremzedelere bağışladılar

    Çeyizlerini depremzedelere bağışladılar

    Kahramanmaraş merkez üslü depremlerden etkilenen 11 ilde yaraların sarılması için çalışmalar sürerken, farklı şehirlerde yaşayan vatandaşlar ise depremzedeler için seferber olmaya devam ediyor. Bu çerçevede Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü koordinasyonun Kastamonu’da depremzedeler için yardım kampanyası düzenlendi. Kastamonu İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı Daday İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen yardım panayırı yoğun ilgi gördü.

    Depremzede vatandaşların yaralarının sarılması için Daday Anadolu İmam Hatip Lisesi tarafından düzenlenen yardım panayırının açılışını Daday Kaymakamı Ayşegül Yıldırım ve Daday Belediye Başkanı Hasan Fehmi Taş yaptı. Yardım panayırında öğretmenler ile veliler, evlerinde yaptıkları çeşitli yiyecek, kurabiye, pasta, kek gibi ürünleri yardım panayırında satışa sundu. Ayrıca öğretmenler, evlerindeki çeyizlerini de depremzedelere gönderilmek üzere yardım kampanyasına bağışladı. Yardım panayırında satışa sunulan ürünlerden elde edilecek gelir, depremzedelere gönderilecek.


    Düzenlenen yardım panayırı ile ilgili bilgi veren Daday Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencisi Cihan Basmacıgil, “Daday Anadolu İmam Hatip Lisesi olarak depremzedeler için yardım panayırı düzenledik. Burada öğretmenlerimiz tarafından evlerinde yapılan çeşitli yiyecekler getirildi. Ayrıca öğretmenlerimiz, sandıktan aldıkları çeyizlerini yine yardım panayırına getirdiler. Yemeni, lif, eşarp gibi çeyizlerin içerisinde malzemeler bulunuyor. Bizlerde bugün öğretmenlerimizin getirdiği bunların satışlarını yapıp gelirlerini depremzedelere göndereceğiz” dedi.

  • Polis ekipleri çocuklara film izledi

    Polis ekipleri çocuklara film izledi

    Merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan ve 10 ili etkileyen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin ardından, birçok aile Kastamonu’ya geldi. Kastamonu İl Emniyet Müdürlüğü Toplum Destekli Polislik Şube Müdürlüğü koordinesinde Kastamonu’da eğitime başlayan 100 çocuk için sinema etkinliği düzenledi.


    Depremzede çocuklar ile birlikte sinema filmi izleyen polis ekipleri, filmin ardından hatıra fotoğrafı çektirdi.

  • AFAD ve JAK ekiplerine teşekkür ziyareti

    AFAD ve JAK ekiplerine teşekkür ziyareti

    Kahramanmaraş merkez üslü meydana gelen ve 11 ili etkileyen deprem felaketinin ardından Kastamonu İl Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürlüğü ile Kastamonu İl Jandarma Komutanlığına bağlı Jandarma Arama Kurtarma (JAK) Timi, deprem bölgesinde seferber oldu. AFAD ve JAK ekipleri, depremin ardından hemen harekete geçerek bölgede arama kurtarma çalışmalarında görev aldı. Hem Kastamonu AFAD hem de Kastamonu JAK ekipleri, Khramanmaraş’ta sürdürdükleri arama kurtarma çalışmalarında enkaz altındaki çok sayıda vatandaşı kurtardı.

    Deprem bölgesindeki çalışmalarını tamamlayarak Kastamonu’ya dönüş yapan AFAD ve JAK ekiplerini Kastamonu Vali Avni Çakır, Vali Yardımcısı Ahmet Atılkan, Kastamonu İl Jandarma Komutanı Zafer Özden, Kastamonu İl Emniyet Müdürü Kayhan Ay ve Kastamonu AFAD İl Müdürü Uğur Minder ziyaret etti.


    Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve tüm Türkiye’yi derinden yaralayan asrın felaketi olarak nitelendirilen depremlerin ardından bölgede görev alan ekipleri dinleyen Vali Çakır, ekiplere özverili çalışmalarından ötürü teşekkür etti.

    “Canlar kurtardınız, insanların dualarının gerçekleşmelerine sizler vesile oldunuz”

    Arama kurtarma çalışmalarına katılan ekiplerin yaşadıklarını dinleyen Vali Avni Çakır, “Şartlar öyle üst üste geldi ki belki de kış mevsimi son derece rahatta geçen bir kış mevsimi tam o günlere en ağı şartlar denk geldi. Biz yolculuklarınızı da takip ettik, buradan sevk etiğimiz iş makinalarımızın zorlukla ‘Hayatımızda bu kadar fırtına görmedik’ diyorlar. Özelliklede Kahramanmaraş bölgesine gidenler. Sonuç olarak bölgeye ulaştınız. Tabi AFAD ve Jandarma Arama Kurtarma fark etmiyor, neticede bizim işimiz bu. Zor durumda kalmış her türlü şartta bunun için AFAD olması gerekmiyor normal bir şartta insan veya belli bir bölge zor duruma düşebiliyor. Böyle bir durumlarda sizlerin zaten işiniz, doğanız ve eğitiminiz gereği ilk önce koşanlar sizlersiniz. Bu çerçevede değerli arkadaşlar bende bölgeyi gezdim, gördüm yani böyle bir inşalara AFAD tahmin et dese gitmeden anlayamaz. Kahramanmaraş’ı görmedim ama Hatay’ı gördüm oradaki durum çok daha vahim aslında Kahramanmaraş’ta kötü Adıyaman’da ve Osmaniye.

    Şuanda hiçbir şey yok gibi görüyorsunuz ama çok ayrı bir tablo var orada. Sonuç olarak çok hummalı bir çalışma sergilendi. Evimizde televizyonlardan uzaktan dualarımızla izledik. Canlar kurtardınız, insanların bu anlamda dualarının gerçekleşmelerine sizlerde vesile oldunuz. Bunun yanı sıra canlı çıkarılmayan vatandaşlarda oldu şüphesiz. Burada psikolojik anlamda buna dayanmakta çok zorlu bir süreç. Tabii orada zamanla da yarışıyorsunuz ve öyle bir ağır yıkım var ki o yıkımın altından canlı çıkartmak çok zor, çünkü 10 katlı bina çökmüş bunun içerisinden çıkardığınız bir insan bile inanılmaz bir olay gibi. Ama tabi siz bunun eğitimini aldınız, o yüzden imkansız görülen yerlerden çok canlının çıkmasına vesile oldunuz televizyonlarda bizde gördük. Çok zorlu şartlarda insani olarak insanlarını hem bedenen hem ruhen çok güçlü insanların bile darmadağın olacağı şartlarda çalıştınız. Üzerinize emanet edilen görevi layıkıyla yerine getirip, evinize tekrar döndünüz. Ben, devletimiz ve milletimiz adına sizlere teşekkürümü sunuyorum. Bugün teşekkür ziyaretini AFAD ve JAK çerçevesinde başlamış olduk. Bundan sonra sırasıyla bölgeye giden gruplarımıza bu şekilde devletimiz ve milletimiz adına teşekkür etmeye devam edeceğiz. Yani şu anda bu görev bitmiş bir görev değil arama kurtarma anlamında bitti ama şu da bir gerçek sizlerde bölgeye gidince daha iyi anladınız” dedi.

    “Afetlerde çağrı geldiği zaman herkesin koşması lazım”

    Afetlerde çağrı geldiğinde herkesin düşünmeden koşması gerektiğini söyleyen Vali Çakır, “Bu süreç en az 1 yılı geçecek uzun bir süreç. Şuan bölgede arkadaşlarınız görevlerini farklı pozisyonlara göre yapıyor, sizler arama kurtarma ekibi olarak gittiniz ama AFAD’ın sadece arama kurtarma ekibi yok. Beslenme, barınma ve lojistik gibi diğer konulara da giriyorlar jandarma ekipleri de aynı şekilde. Bölgeye belki arama kurtarma için değil ama lojistik anlamda sizde gideceksiniz diğer arkadaşlarımızda gidecek, görev verilirse hepimizde gideceğiz. Dolayısıyla bu bir süreç. Bu anlamda ben sizlerin vasıtasıyla şunları da ifade etmek istiyorum, tüm kamu personelinin bu anlamda bir çağrı geldiği zaman herkesin koşması lazım çünkü bölge gerçekten de bu anlamda her türlü birikimi, bilgisi ve kuvveti olan insanların yardımına ihtiyacı olan bir pozisyonda.

    Hiçbir şey yapmasak orada bir yemek dağıtsak bile hizmettir yani. Arkadaşlar bölgeyi gördünüz o kadar yaygın ki binlerce insan hatta emniyetten, jandarmadan, AFAD’tan, Türk Silahlı Kuvvetlerinden gönüllülerden orada yüz binlerce insan var ama o sahaya girdiğinizde hepsi kayboluyor gibi oluyor. Birde bu insanların yıpranmalarını yorgunluklarını bölgenin şartlarını biliyorsunuz en azından şu akut döneminde, ora ya da gerekli, bekleyen değiştirmek lazım bu çerçevede ara ara diğer arkadaşlarımızla da yapacağız ve personellerimizi de bu konuda her bakımdan Kastamonu insanı da zaten geçmişinden beri geldiği mayasında da var. Zaten en çok görevliyi en çok kamu personelini bizim göndermemiz lazım. Bu konuda üzerimize düşen görevleri yaptık” diye konuştu.

  • Çekiciye çarpan otomobil takla attı

    Çekiciye çarpan otomobil takla attı

    Edinilen bilgiye göre, Devrekani ilçesine giden M.K. idaresindeki otomobil, Kastamonu-İnebolu karayolu Duruçay köyü mevkiinde önünde seyreden S.C. yönetimindeki çekiciyi sollamak istediği sırada araca çarptı.

    Yoldan çıkan otomobil, refüjde takla attı. Kazada araç sürücüsü M.K. ile araçta bulunan Z.K., S.K., N.K. ve S.K. yaralanırken, yol kısmen trafiğe kapandı. Yaralılar, olay yerine sevk edilen ambulanslarla Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındı.

    Kazanın ardından jandarma ekipleri çevrede güvenlik önlemleri alarak, incelemelerde bulundu. Kontrollü bir şekilde tek şerit üzerinden sağlanan trafik, aracın yoldan kaldırılmasıyla tekrar normale döndü.
    Kazayla ilgili ekiplerin incelemesi devam ediyor.

  • Tanımadığı kişinin verdiği paraları deprem bölgesine ulaştırdı

    Tanımadığı kişinin verdiği paraları deprem bölgesine ulaştırdı

    Merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan ve 11 ili etkileyen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin ardından bölgede arama çalışmaları devam ediyor. “Asrın felaketi” olarak nitelenen depremlerin ardından soğuk havanın etkili olduğu bölgede mağdur olan depremzede ailelere yardımlar da sürüyor.

    Bu çerçevede sabah işe giderken televizyondan izlediği deprem haberi sonrası vakit kaybetmeksizin harekete geçen asansör ve inşaat sektöründe faaliyet gösteren Kastamonulu iş adamı Levent Çelik, deprem bölgesine yardım götürmeye karar verdi. Televizyondan izlediği haberlerden etkilenmesi üzerine başlattığı çalışmayla iki tır ve iki kamyon dolusu gıda, kıyafet, kişisel hijyen ve gerekli yaşam malzemelerinden oluşan malzemeleri deprem bölgesine götürmek için Kastamonu’dan yola çıktı. Çankırı’ya ulaştığında deprem bölgesine gitmek için yola çıkan bazı kişilerin yolda kalması üzerine gidemediğini gören Levent Çelik, yardım için durduğu sırada yolda kalanlar tarafından toplanan bir miktar parayı da ödünç aldı. Hem iki tır ve iki kamyon dolusu malzemeyi hem de yolda kalan vatandaşlardan aldığı paraları deprem bölgesine giderek depremzedelere ulaştıran Levent Çelik, yaşadığı olaydan etkilenmesi üzerine depremin ilk gününden itibaren yardımlarını deprem bölgesine sürdürüyor.

    “Deprem sabahı depremin yaşandığını televizyondan gördüm ve çok üzüldüm”

    Yaşanan deprem felaketinden sonra deprem bölgesi için çalışma başlatan Kastamonulu iş adamı Levent Çelik, “Deprem sabahı depremin yaşandığını televizyondan gördüm, çok üzüldüm. Daha sonra şirkete geldiğimde ne yapabiliriz diye görüşmeler yaptık. Sonrasında bölgede ihtiyaç olan, gıda ve kişisel yardımları hazırlamayı başladık. Şirketimizin 2 tırı ve 2 kamyonetiyle, uyku tulumları, battaniye, gıda malzemeleri ve bakım ürünleri hazırladık. İkinci günün akşamında buradan deprem bölgesine çıktık. Deprem bölgesine giderken, Çankırı mevkiinde bizim önümüzde giden araçlarımızın durduğunu gördük. Durduğumuzda ‘Biz bölgeye gidemedik’ diyerek, bölgeye ulaştırmamız için kendileri aralarında toplamış olduğu bir miktar parayı bize emanet ettiler. Deprem bölgesine ulaştığımızda, orada ihtiyaç sahibi olan depremzedelere getirdiğimiz gıdaları ve kişisel eşyaların bölgede kendimiz dağıtımlarını yaptık. Bize ulaştırılan nakdi yardımları da, tanıdıklarımızın aracılığıyla orada öğrendiğimiz ailelere nakdi olarak hesaplarına yatırdık” dedi.

    “Bölgeye gitmeden önce televizyonda gördüğümüz gibi değildi, oraya gittiğimizde durumun gerçekten çok ciddi olduğunu gördük”

    Bölgede durumun çok ciddi olduğunu söyleyen Çelik, “Bölgeye gitmeden önce televizyonda gördüğümüz gibi değildi oraya gittiğimizde durumun gerçekten çok ciddi olduğunu gördük. Bölgeye gittiğimiz için gerçekten çok doğru olduğunu düşünüyorum. Burada ihtiyaç sahiplerine, elimizden geldiği kadar azda olsa bir şeyler yapabildiğimiz için çok mutluyum. Bir nebze yardımımız olduysa ne mutlu bize” diye konuştu.

  • Acısını bir kenara bırakıp tezgahın başına geçti

    Acısını bir kenara bırakıp tezgahın başına geçti

    Merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan ve 11 ili etkileyen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin ardından bölgede arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. “Asrın felaketi” olarak nitelenen depremlerin ardından soğuk havanın etkili olduğu bölgeye yardımlar sürüyor.
    6 Şubat’ta yaşanan depremde Hatay’ın İskenderun ilçesinde yakınlarını kaybeden ve Adana’da da evlerinde hasarlar oluşan Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Doç. Dr. Alev Sökmen, acısını bir kenara bırakarak deprem bölgesi için dayanıklı gıda maddesi üretiyor. Kastamonu Üniversitesi’nde akademisyen ve öğrencilerinde destek verdiği üretimde vakumlanan ürünler, Türk Kızılayı Kastamonu Şubesine teslim edilerek deprem bölgesine gönderiliyor.

    Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi tarafından gelen talepler üzerine üretilen dayanıklı gıda maddelerinin üretimi devam ederken, bir yardan da Kastamonu Üniversitesinin deprem bölgesinde ihtiyaç duyulan malzemelere yönelik yardımları da sürüyor.

    Doç. Dr. Alev Sökmen, beraberinde akademisyen arkadaşları ve öğrencileriyle birlikte farklı hava şartlarına ve zamana karşı dayanıklı ürünler olan kuru tarhana, bazlama ve köy ekmeği, elma reçeli, galeta ve kraker gibi çeşitli ürünleri hazırlayarak, deprem bölgesine ulaştırılıyor.

    “Mutfakta yaptığımız ürünleri vakumlayarak deprem bölgesine ulaştırıyoruz”

    Mutfakta yaptıkları ürünleri vakumlayarak deprem bölgesine ulaştırdıklarını söyleyen Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Doç. Dr. Alev Sökmen, “Deprem felaketini duyduğumuz zaman elimizden ne gelir diye düşündüm. Bunun için bir takım çalışmalar yapmamız gerektiğini ve şu anda tüm ülkemizde gastronomi mutfak sanatlarına ihtiyaç var. Yiyecek ve içecek hizmetlerine destek olmamız gerekiyor. İlk etapta bizim yapabileceklerimiz ilgili kuruluş ya da Kızılay ile birlikte daha çok dayanıklı ürünler ve ilk ihtiyaç malzemeleri olan galeta, ekmek, poğaça gibi ürünleri hızlı bir şekilde üretelim istedik. Derslerimize geçen hafta itibariyle başlamıştık fakat öğrencilerimizle de birlikte çalışmamız gerekiyordu. Öğrencilerimizden destek aldık, onlarda büyük bir istekle bütün sınıflarımız, bütün öğrencilerimiz büyük bir memnuniyetle mutfağa girdiler.

    Üretimimizi yapıyoruz. Yaptığımız ürünleri hızlı bir şekilde soğuttuktan sonra vakum makinesi ödünç almıştık, vakum makinesiyle özellikle yaptığımız ürünlerin dayanıklılığını arttırmak için paketler haline getirdi. Çünkü çeşitli bölgelere çeşitli ürünler gidecekti. Bizlerde daha uzun vadeli kalsın diye vakum makinesiyle paket haline getirdik yaptığımız ürünleri. Ben, ayrıca Kastamonu Slow Food gurubunda yer alıyorum. Buradan da Kastamonu’muzun yaş tarhanasını deprem bölgesine gönderebilirsek diye düşündük. Çünkü yaş tarhana pişmeye hazır olan bir çorba çeşidi. Kastamonu Slow Food gurubuyla bağlantıya geçtim. Guruptan da bir hayli fazla bağış geldi bizlere. İlk etapta yaş tarhanayı da vakumlayarak paket haline getirdi. Çünkü hava almaması gerekiyor, 4 ay kadar falan buzdolabında saklanabiliyor. Bunları da hızlı bir şekilde vakumlayarak paketledik. Bunların bir kısmını Kastamonu Slow Food gurubuna teslim ettik. Bu ürünleri Kızılay ile birlikte vakit kaybetmeden deprem bölgesine gönderdik” dedi.

    “Çocuklar için besin değeri yüksek tarhana ve çölyaklı kişiler içinde glütensiz tarhana üretiyoruz”

    Çocuklar için besin değeri yüksek tarhana ile çölyaklı kişiler içinde glütensiz tarhana ürettiklerini belirten Doç. Dr. Alev Sökmen, “Daha öncesinden çalışmalarına başlamış olduğum tarhana üretimini yapıyoruz. Yine aynı şekilde vakumlayarak ihtiyaç olduğunda göndermek üzere hazır bulunduracağız. Ayrıca özellikle çocuklar için birde çölyaklı kişiler için yani glütensiz tarhana üreteceğiz. Bu konuda çalışmamam vardı. Besin değerini yükselterek çocuklar için tarhanalarımızı hazırlayacağız. Yine paket haline getireceğiz. Ayrıca KYK yurtlarına yerleştirilen depremzedeler bulunuyor. Bu afetzedeler içinde Kastamonu’dan istenildiğinde yiyecek noktasında destek sağlayacağız. Şu anda eğitime ara verildiği için öğrencilerimiz yok. Birkaç tane akademisyen hocalarımızla bir işleri yapmaya çalışıyoruz. Bu noktada gönüllüler olursa onların desteğini bekleriz. İnşallah üretimimizi gönüllüler ile birlikte sürdüreceğiz” diye konuştu.

    “Kaybettiğimiz yakınlarımızı, acımızı bir kenara bırakıp depremzedeler için dayanıklı gıda ürünleri üretiyoruz”

    Depremde yakınlarını ve akrabalarını kaybettiğini ifade eden Sökmen, “Hem eşim aynı zamanda Turizm Fakültesi Dekanı Alptekin Sökmen hocamız, Hatay’ın Erzin ilçesinden. Annemiz Adana’da yaşıyor. Adana’da yıkılan binalar oldu, annemizin de binasında hasarlar oluştu. Bizde deprem bölgesinde bulunup oraya destek olmak istedik ancak Kastamonu’da da sorumluluklarımız vardı. Dekan hocamız kısa süreliğine kendisi gitti. Dekan hocamızın Hatay’ın İskenderun ilçesinde yaşayan hala tarafından yakınları bulunuyor. Dekan hocamız ve ben, görüştüğümüz akrabalarımızın kayıp haberlerini aldık maalesef. Ayrıca deprem bölgelerinde tanıdıklarımız, dostlarımızda bulunuyor. Evlerini kaybedenler var. Dolayısıyla bizlerde o bölgede olup oradaki insanlarla birlikte acılarına daha fazla ortak olmak isterdik ama Kastamonu’da da görevlerimiz var, sorumluluklarımız bulunuyor.

    O yüzden buradaki sorumluluklarımızı yerine getirmek zorundayız. Acımızı bir tarafa bırakıp elimizden geldiğince ve talep olduğu sürece buradaki üretimlerimize devam edeceğiz. Bu vesile ile depremde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara da acil şifalar diliyorum, tüm ülkemizin başı sağ olsun” şeklinde konuştu.