Kategori: Kastamonu

  • Kastamonu’da şantiyede hortum paniği

    Kastamonu’da şantiyede hortum paniği

    Kastamonu-İstanbul karayolu Kurubenzinlik Kavşağında bulunan asfalt plenti şantiyesinde hortum çıktı. Şantiyeye doğru hareket eden hortumu şantiyede çalışan işçiler cep telefonu ile görüntüledi. Hortum sebebiyle işçiler kısa süreli panik yaşadı. Kum yığını üzerinde çıkan hortum, bir süre sonra gözden kayboldu.

  • Sıcağa dayanamayan öğrenci, tören alanında bayıldı

    Sıcağa dayanamayan öğrenci, tören alanında bayıldı

    Kastamonu’nun Tosya ilçesinde 30 Ağustos Zafer Bayramı dönümü çerçevesinde Cumhuriyet Meydanında tören düzenlendi. Törende bayrak taşıyan bir öğrenci, sıcağa dayanamayarak bayıldı. Tören alanında bulunan sağlık ekipleri tarafından ilk müdahalesi yapılan öğrenci, Tosya Devlet Hastanesine kaldırıldı. Öğrencinin sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.

     

  • 14 yaşındaki çocuk babasının tabancası ile kendini vurdu

    14 yaşındaki çocuk babasının tabancası ile kendini vurdu

    Olay, Kastamonu’nun Taşköprü ilçesinde meydana geldi.

    14 yaşındaki kız çocuğu M.S., babasına ait tabanca ile oynarken tabancanın ateş alması neticesinde kazara kendini vurdu.

    Ağır yaralanan çocuk ihbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Tedavi altına alınan çocuğun hayati tehlikesinin olduğu öğrenildi.

    Olayla ilgili inceleme başlatıldı.

  • Otomobil şarampole yuvarlandı: 1 ölü

    Otomobil şarampole yuvarlandı: 1 ölü

    Kaza, Kastamonu’nun merkez ilçesi D765 karayolu Kuru Benzinlik Kavşağı’nda meydana geldi.

    Kastamonu istikametinde seyir halinde olan Fikret Ünal (38) idaresindeki otomobil, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde yoldan çıkarak şarampole devrildi. 50 metre sürüklenerek durabilen otomobilin sürücüsü Fikret V., hayatını kaybetti.

    Kazayı gören vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık, itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından yapılan tüm müdahalelere rağmen Fikret V. hayata döndürülemedi. Cumhuriyet savcısı ve polis ekipleri tarafından olay yerinde yapılan incelemelerin ardından Fikret V.’nin cenazesi Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı.

    Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

  • Kastamonu’da petrol umudu! 37 yıl öncesine dayanıyor

    Kastamonu’da petrol umudu! 37 yıl öncesine dayanıyor

    Kastamonu’nun Taşköprü ilçesine bağlı Alatarla köyünde 37 yıl önce uzun süre petrol çalışmalarının yapıldığı sondaj kuyusu, demir boru ile kapatıldı. Köyde yaşayan vatandaşlar, yakın bir zamana kadar ağzı kapaklı olan demir borudan aşağıya sarkıttıkları bidon ile çıkarttıkları petrolü yaktıklarını söyledi. Demir borunun kapağının kesilmesi ve içerisine ağaç dalları gibi atıkların atılması sonrasında içerisinin dolduğunu belirten vatandaşlar, bölgede petrol arama çalışmalarının yeniden başlatılmasını istedi.

    “1985 yılında ‘Esenlik köyünde petrol umudu’ diye haber yapmıştım”

    1985 yılında Taşköprü’nün Esenlik köyüne gelerek ‘Esenlik köyünde petrol umudu’ diye haber yaptığını anlatan Gazeteci İzzet Sarı, “Ben, 1985-1986 yılında Hürriyet Gazetesinde çalışırken bu bölgeyi haber yapmıştım. Alatarla pazarında bir konuşma duydum. Esenlik köyünden Kel Selim lakaplı şu anda vefat etmiş, bir büyüğümüzün buradan gaz çıkarttığını, buradan herhangi bir şekilde yabancı madde çıkarttığını konuştular. Ben de Kel Selim lakaplı büyüğümüzü arayıp buldum, Kel Selim ile buraya geldik. Burada kendisi bir düzenek yapmıştı. O düzenek ile kuyudan petrol ya da gaz her ne ise çıkartmıştı. Çıkarttığını kenara döküp yakmıştı. Biz o zaman bu olayı 1985 ya da 1986 yılında ‘Esenlik köyünde petrol umudu’ diye haberini yapmıştık. Benim geldiğim dönemde o zaman betonun üzerinde 1950 yılı diye buranın yapılışının tarihi yazıyordu. 1950’li yıllarda bu kuyu açılmış anladığımız kadarıyla. O dönemde Kel Selim, bu kuyuyu Alman bir firmanın açtığını söylemişti. Biz kuyudan çıkarttığımız o maddeyi bizim gözümüzün önünde yaktı. Ben gözümle yandığını gördüm. Kurduğu düzenekle çıkarttığı maddeyi gördüm. Zift gibiydi. Mazot mudur, gaz mıdır, benzin midir ben bilemiyorum bunu ama ben bu olaya şahit oldum. Burada kaç metreye kadar gidildi bilemiyoruz ama o günkü teknoloji ile bu kadar çıkartılabilmiş. 2022 yılına geldik, bugün derin denizlerde 1500-2000 metreye kadar çok rahat sondaj yapabiliyor. Buralardan petrol çıkartabiliyor. Eğer buraya Türkiye Petrolleri ya da devletimizin yetkilileri buraya gelip yeni teknoloji ile tekrar burada bir sondaj çalışması yaparsa ben, inanıyorum buradan petrol çıkacağına ama doğalgaz da olabilir. Biz buna şahit olduk, bölgede kime sorarsanız sorun burayı herkes böyle bilir. Ben de buna şahidim, bu bölgenin yetiştirdiği bir gazeteci olarak. Tek sorun yetkili birisi gelip buraya incelemede bulunacak. Burasının ağzı kapalıydı, vidalı bir şekildeydi. Şimdi orasını kesmişler, biz de yeni gördük. Buraya gelinip bir araştırma tahlil yapılacak. Var ise vardır, yoksa da yoktur. Bu sadece bu bölge için değil, devletimizin de menfaatine olacaktır” diye konuştu.

    Demir borunun ağzının kapalı olmasından ötürü içerisine bidon indiremediklerini söyleyen Sarı, “Ben 1985 yılında burasını haber yapmıştım. Esenlik köyünde petrol umudu diye. Kel Selim ile buradan biz petrol çıkarttık. Biz de o umutla buraya geldik ama baktık ki bölgede çocuklarda olabilir, başkada nasıl oldu bilemiyoruz. Kuyunun içinden çıkartılacak petrol için ip, hayat, bidon gibi malzemelerde getirmiştik. Ama demir borunun içerisi dolu olduğu için maalesef indiremedik. Demir borunun içerisinin temizlenmesi gerekiyor, ondan sonra çıkartılabilir” diye konuştu.

    “Alatarla köyünde de Alman bir firma tarafından dükkanımızın önüne kuyu açıldı, sonra kapatıldı”

    Alatarla köyünde dükkanlarının önüne Alman bir firma tarafından kuyu açıldığını belirten Hüseyin Yıldırım ise, “Yıllar önce dükkanımızın önünde, Alatarla köyünde aynı kuyudan bir tane daha var. Üstü kapatılmış, yalnız o kuyudan su çıkıyordu. 150-200 metre derinlikten geliyor deniliyordu. Çok tuzluydu, herkes özellikle o sudan çay yapmak için gelirdi. Şimdi ben bu kuyuda da aynısını hissediyorum. Ama buradaki kuyudan bizim köylerimiz duymuştu. Buradan petrol çıktığını, fenerde bunun yandığını söylerlerdi. Bu söylentiler bizim kulağımıza geldi ama hiç kimse o zaman aldırış etmedi bu zamana kadar. Ama bu kuyunun içerisine doldurmuşlar çomaklarla. Bu kuyuda beton falan yok, sadece içi çomaklarla doldurulmuş. O yüzden içinden numune alınamıyor. O yüzden temizlenmesi gerekiyor, o zaman bidon aşağısına salınabilir. Devletimiz, bu işlerle ilgilenmesi gerekiyor. 70-80 yıl önce belki de 100 yıl önce eski insanlar gelip bu kuyuları açmışlar. Buraların projelerini yapmışlar, buralarda bir şeyler olduğunu hissetmişler. Gazdır, petroldür veya başka bir şeydir hissetmişler ama yalnız buralar bir şekilde kapatılmış, şimdi ise gelip buralara bakan kimse yok. Buralara tekrar gelip bakılmasını istiyorum ben. Gelsinler buralara baksınlar, var ise bu devletimiz için Türkiye için bizim için çok yararlı olacaktır. İlgililerinin buralarla ilgilenmesini, bizlere yardımcı olmasını istiyorum” şeklinde konuştu.

    “Atalarımız, kuyuya bez atıp çektiklerinde yanmış, bize öyle anlattılar”

    Esenlik köyü sakinlerinden İsmail Kartal da, “Atalarımız zamanında buraya bez parçası salmışlar, dışarı çekmişler ve yakmışlar. Bez parçası yanmış bir şekilde. O zamandan beri de burası böyle duruyor. Bu olay 20-30 yıl öncesine kadar oldu. Burada ben kuyu olduğunu, sondaj yapıldığını biliyordum. Köylüler, kuyuya bez attık, çektiğimizde yandı derlerdi. Biz de ondan sonra yaklaşmadık derlerdi” ifadelerini kullandı.

    “Demir borunun ağzı açılmış, içerisine de ağaç dalları atılmış”

    1994 yılından beri muhtarlık yaptığını söyleyen Esenlik köyü muhtarı Şaban Garpaslan, “Bu kuyu hakkında kulaktan dolma bilgilere sahibiz. Bu kuyuda daha öncesinden petrol olduğu söylenirdi. Ama burası ne kadar derindir bilmiyorum. Bu kuyudan petrol ya da gaz gibi bidonlarla çekilip köyümüzde eskiden kullanılmış. O konuyu çok fazla ben bilemiyorum. Devletimiz buraya sondaj yapmış. Ne zaman sondaj yapıldı, onu da bilmiyorum. Ama bizim çocukluğumuzdan beri bu kuyu burada var. Bunun ağzı kapalıydı, ağzı açılmış, içerisine de ağaç dalları falan atılmış, o yüzden de kapanmış. Çocukluğumuzda buraya gelip numune alırlardı ama kimler gelirdi bilmiyorum. Alatarla köyünde de buna benzer bir sondaj kuyusu var. Bir de bizim köyümüzde bundan var” dedi.

  • Kastamonu’nun doğal güzelliklerine ziyaretçi akını

    Kastamonu’nun doğal güzelliklerine ziyaretçi akını

    “Şehitler Diyarı”, “Evliyalar Kenti” olarak bilinen Kastamonu, kültür turizminin yanı sıra, yapılan yatırımlar sayesinde doğal güzellikleriyle de büyük ilgi görüyor. Yılda 1,5 milyon turisti ağırlayan Kastamonu, ziyaretçilerine aynı anda 4 mevsimi yaşatıyor.

    Son yıllarda doğa ve tabiat turizmi ile öne çıkan Kastamonu’da, Azdavay ilçesindeki Çatak Kanyonunda 450 metre yüksekliğe inşa edilen cam teras ve Pınarbaşı ilçesinde yer alan Ilıca Şelalesi, sarp kayalıklara vida ile tutturulan 3 kilometrelik ahşap yürüyüş yoluyla geçilen Horma Kanyonu ve dünyanın en büyük ikinci kanyonu olan Valla, farklı şehirlerden gelen vatandaşlardan yoğun ilgi görüyor. 27 Haziran’da yaşanan sel afeti sonrasında Karadeniz’in çamurla kaplanması sebebiyle Kastamonu’nun sahil ilçelerinde beklenen yoğunluk yaşanmazken, kanyonlar ise her gün binlerce insanın akınına uğruyor.

    Azdavay ve Pınarbaşı ilçeleri yılda 300 binden fazla ziyaretçi ağırlıyor

    Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı’nın (KUZKA) finansmanı ve destekleriyle Azdavay ve Pınarbaşı Belediyeleri tarafından vatandaşların hizmetine açılan tesisler, yılda yaklaşık 300 bin ziyaretçiyi ağırlıyor. 10 yıl önce 450 metre uzunluğundaki ilk etabı yapılan Pınarbaşı Horma Kanyonu yürüyüş parkuru, Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı’ndan alınan yüzde 75’lik destekle yenilenerek parkur uzunluğu 3 kilometreye çıkartıldı. Horma Kanyonunu ziyaret edenlerin doğa harikasını daha kolay gezebilmesi amacıyla verilen destekle sarp kayalıklara inşa edilen 3 kilometrelik ahşap yürüyüş yolu, vatandaşlardan büyük ilgi görüyor. Horma Kanyonunu ziyaret eden vatandaşlar, doğa harikası kanyonu yürüyüş yolundan rahatlıkla geçerek Ilıca Şelalesine ulaşabiliyor.

    Çatak Kanyonu cam terası ziyaretçilerinin nefesini kesiyor

    Son yıllarda doğa ve tabiat turizminin öne çıkan adreslerinden olan Kastamonu’da, Küre Dağları Milli Parkı içinde yer alan Çatak Kanyonu’nda 450 metre yüksekliğe inşa edilen Azdavay Cam Terası, vatandaşlardan yoğun ilgi görüyor. 450 metre yükseklikten adeta ziyaretçilerine hem adrenalin hem de görsel şölen sunan Azdavay Cam Teras önünde vatandaşlar adeta uzun kuyruk oluşturuyor.

    “Herkesin buraya gelip görmesini isterim”

    Trabzon’dan Azdavay ve Pınarbaşı ilçelerini ziyaret etmek için gelen Mehmet Yalçınkaya, “Ben, Trabzon’dan geldim. Burayı çok övdüler. Biz de ailemle görmeye geldik. Gerçekten çok güzel bir yermiş. Herkesin buraya gelip görmesini isterim. Horma Kanyonunu görmek için buraya geldik. Daha önce televizyonlardan, belgesellerden görüp seyretmiştik. Bizler de yerinde görmek istedik. Ailemle bölgeyi geziyoruz. Burası muhteşem bir yer” dedi.

    “Gelip görünmesi ve yaşanılması lazım”

    İstanbul’dan kanyonlar bölgesine gelen Kader Yalçınkaya ise “İstanbul’dan geliyorum. Burası çok güzel, çok beğendim. Harika bir yer, tam turizm cenneti. Buraya herkesin gelmesini tavsiye ediyoruz. Harika bir yer. Özellikle Horma Kanyonuna ve Azdavay Cam Terasa bayıldım, çok güzel. Burası turizm cenneti, harika bir yer. Televizyondan göründüğü gibi değil burası. Gelip görünmesi ve yaşanılması lazım. Çok harika bir yer bayıldım” diye konuştu.

    “Türkiye’de buna benzer yerler yokmuş”

    Azdavay Cam Terası ve Horma Kanyonunu gezmek için Kastamonu’ya geldiğini söyleyen Haydar İkizoğlu, “Azdavay Cam Terasını ve Horma Kanyonunu gezmeye geldim. Çok güzel bir yermiş. Türkiye’de buna benzer yerler yokmuş. Çok güzel burası” şeklinde konuştu.

  • 10 bin TL’ye çalışacak çoban bulamıyor

    10 bin TL’ye çalışacak çoban bulamıyor

    Kastamonu’nun Taşköprü ilçesinde 16 yıldır küçükbaş hayvancılık yapan İsmail Gümüş, yaklaşık 10 bin TL karşılığında çalışacak çoban bulamıyor. Çoban bulamadığı için hayvanlarını kendileri otlatan Gümüş, çoban bulamadığı için hayvancılığı bırakacağını söyledi. Özellikle gençlerin hayvancılığa merak duymaması sebebiyle sektörün bitmek üzere olduğunu belirten Gümüş, çoban bulamadığını belirtiyor.

    “Bu yıl çoban bulamazsam artık bu sektörü bırakacağım”

    Yaşadığı ilginç durum üzerine konuşan İsmail Gümüş, “Bu sektörde çok büyük şekilde çoban sıkıntısı var. Ülkemizde gençler işsiziz diyorlar ama biz, 10-11 bin liraya işçi bulamıyoruz. Aynı zamanda çobanlarda dolandırıcı çıkıyor. Ya işi beğenmeyip bırakıp gidiyor ya da aylıklarını peşin istiyorlar. Nakliye parası istiyorlar, ‘eşya getireceğim ağabey’ diyorlar. Ya da 8-10 bin lira çarpıp gidiyorlar. Bunlardan bir tanesi ilçemizde bu işi yapan bir üreticinin başına geldi. Çoban bulduk getirdik, 11 bin lira maaşla adam 10 günde 11 bin lirayı aldı, gece yarısı bırakıp gitti. Bir de giderken haber vermiyorlar. Malımız dağda mı kaldı, aç mı kaldı? Bu tür sıkıntıları yaşıyoruz, dolandırıcı çobanlar yüzünden. Mağdur ediliyoruz. Gençlerde bu işe merak bitti gibi bir şey, şaşırdık kaldık. Sektörü bırakmaktan başka çare yok. Bu yıl çoban bulamazsam artık bu sektörü bırakıyorum” dedi.

  • Kastamonu’da zincirleme trafik kazası: 1 yaralı

    Kastamonu’da zincirleme trafik kazası: 1 yaralı

    Kaza, Kastamonu’nun Tosya ilçesi D-100 karayolu Çaykapı köyü kavşağı mevkiinde meydana geldi.

    Samsun istikametinde seyir halinde olan kamyonet ile plakası tespit edilemeyen 2 tırın karıştığı trafik Kazasında 1 kişi hafif yaralandı.

    Kazayı gören diğer sürücülerin ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Olay yerinde yapılan müdahalesinin ardından yaralı sürücü, hastaneye kaldırıldı. Kaza sebebiyle D-100 karayolu Samsun istikametinde oluşan trafik yoğunluğu, kazaya karışan araçların olay yerinden kaldırılmasının ardından normale döndü.

    Polis ekipleri, kazayla ilgili inceleme başlattı.

  • Kastamonu’da orman yangını

    Kastamonu’da orman yangını

    Gavur Dağı bölgesinde ormanlık alanda saat 13.30 sıralarında yangın çıktı.

    Edinilen bilgiye göre, bölgedeki ormanlık alandan alevlerin yükseldiğini fark eden vatandaşlar durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye Tosya Orman Müdürlüğü itfaiye ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen ekipler yangına müdahale etti. Yangın uzun uğraşlar sonucu kontrol altına alınırken, bölgede soğutma çalışmalarına başlandı

    Yangının çıkış nedeni ile ilgili inceleme başlatıldı.

  • Bisikletle dünya turuna çıkan gezgin Türkiye’ye hayran kaldı

    Bisikletle dünya turuna çıkan gezgin Türkiye’ye hayran kaldı

    Hollanda’dan bisikletiyle dünya turuna çıkan 37 yaşındaki Alexsander Scheer, 9 ülkeyi gezdikten sonra Türkiye’ye geldi. Türkiye’de bazı şehirleri gezdikten sonra Kastamonu’ya ulaşan Alexsander, Kastamonu’da 2 gün kaldıktan sonra Gürcistan’a gitmek üzere hareket etti. Şu ana kadar 6 bin 133 kilometre pedal çeviren Alexsander, Gürcistan, Azerbaycan ve İran’ı da gezmeyi planlıyor. Ayrıca Alexsander, gezdiği yerleri kitap haline getirmeyi hedefliyor.

    Hollanda’dan Türkiye’ye ulaşmak için 9 ülkeden geçip 6 bin 133 kilometre yol pedal çevirerek geldiği söyleyen Türkiye’yi çok sevdiğini ve bundan sonraki rotasının ise Gürcistan olduğunu kaydetti.

    1 yıl önce bisikleti ile dünya turuna çıkmaya karar verdiğini belirten Alexsander, “Bu projeye 1 yıl önce Hollanda’dan başladım. Hollanda, Almanya, Avusturya, İtalya, Slovenya, Hırvatistan, Bosna Hersek, Karadağ, Arnavutluk, Yunanistan’dan geçtim ve şu an Türkiye’deyim. Buradan da Gürcistan daha sonra Azerbaycan ve İran’a gideceğim. Umarım bu yılın sonunda İran’da olurum ve turumu tamamlarım” dedi.

    “Atatürk’e de teşekkür etmek istiyorum, Türkiye gerçekten medeni bir ülke ve iyi hissettiriyor”

    Türkiye’ye daha önce gelmediğini ve gördüğü manzara karşısında şaşırdığını belirten Alexsander, “Türkiye’ye gelmeden önce Türkiye ve Türkler hakkında çok fazla bilgim yoktu. Çünkü daha önce çevremde Türk arkadaşlarım olmadı. Ama hissiyat noktasında dışarıdan bir Arap ülkesi izlenimi veriyordu. Fakat dürüst olmak gerekirse buraya geldiğimde bunun doğru olmadığını gördüm. Atatürk’e de teşekkür etmek istiyorum. Türkiye, gerçekten medeni bir ülke ve iyi hissettiriyor. Buraya gelmeden önce ve buraya geldikten sonraki fikirlerim tamamıyla birbirine zıt” diye konuştu.

    “Herkes benimle konuşmak istiyor ve misafir etmek istiyor”

    Türkiye’yi çok sevdiğini ifade eden Alexsander, “Türk insanları çok sıcakkanlı. Bu ülkeyi çok sevdim. Doğası harika, bence Türkiye’yi diğer ülkelerden ayıran en önemli özellik çok sıcakkanlı olmaları, insanları çok cana yakın. Herkes benimle konuşmak istiyor ve misafir etmek istiyor. Misafirperverlik noktasında gördüğüm en iyi ülke açık ara Türkiye” şeklinde konuştu.

    Turu sırasında yaşadığı hikayeleri kitap haline getireceğini belirten Hollandalı Alexsander, şöyle konuştu: “Yeni insanlarla iletişime geçmek ve onların hikâyelerini dinlemek istiyorum ve dinlediğim hikayeleri, gördüğüm kültürleri de bir kitapta toplayacağım. Tecrübelerimi, gezilerimi kitapta toplayacağım. Bir kişinin tek başına dünyayı bisikletle gezebilmesi için fiziksel ve mental olarak nelere ihtiyaç duyabilir, bunları paylaşacağım ve benden sonra bu tür gezilere çıkacaklar daha tecrübeli olacak”