Kategori: Kastamonu

  • İYİ Parti’de 4 ilçe başkanı görevden alındı

    İYİ Parti’de 4 ilçe başkanı görevden alındı

    İYİ Parti’de Kastamonu Merkez İlçe Başkanı Aydın Yaman, İhsangazi İlçe Başkanı Rıza Ünsür, Tosya İlçe Başkanı Mustafa Güvenç, Taşköprü İlçe Bakanı Nuri Turgut ile yönetim kurulu üyeleri görevlerinden alındı, teşkilatlar da feshedildi. Fesih ile ilgili yazı İYİ Parti Kastamonu İl Başkanı Ahmet Katar tarafından ilçe başkanları ile teşkilatlara tebliğ edildi.

    Parti Genel Merkezi tarafından 28 Ekim 2021 tarihinde İYİ Parti Tosya İlçe Başkanlığı görevine getirilen Mustafa Güvenç, ilçe başkanlığı görevinden alınsa da istifa etmeyerek partisinin değişik kademelerinde hizmet etmeye devam edeceğini kaydetti.

    “Bu partiyi kimseye malzeme ettirmeyeceğim”

    Kastamonu Merkez İlçe Başkanı Aydın Yaman ise, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamasında, “Kurulduğu günden bugüne kadar kıvırmadan evirip çevirmeden ok gibi kimsenin köpekliğini yapmadan İYİ Partime, davama hizmet etmenin gururunu yaşadım. Hiç pişman değilim, yine de her zaman davamın arkasında olacağım. Bu partiyi kimseye malzeme ettirmeyeceğim. Şahıslar gelici geçici ama dava esastır. Benim için siyaset yeni başladı” dedi.

    Konuyla ilgili İYİ Parti Kastamonu İl Başkanlığından ise herhangi bir açıklama yapılmayacağı belirtildi.

  • Mahallede ayı korkusu: “Evlerimizden çıkamıyoruz”

    Mahallede ayı korkusu: “Evlerimizden çıkamıyoruz”

    Kastamonu’nun Cide ilçesine bağlı Gebeş Mahallesi’nde son zamanlarda ayılar, meyve ağaçlarına çıkarak zarar vermeye başladı. Ayrıca arı kovanlarını da parçalayan ayılar, gündüz vakti de mahalleye kadar indi. Ayılarla karşılayan mahalle sakinleri büyük korku yaşadı. Mahalle sakinlerinin artan şikayetleri üzerine Doğa Koruma ve Milli Parklar Kastamonu İl Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından bölgeye ayıların görüntülenebilmesi için fotokapan kuruldu. Mahallede yaşayan vatandaşlar, korktukları için evlerinden bile çıkamadıklarını söyledi.

    “Can güvenliğimiz yok ne yapacağımızı bilmiyoruz”

    Kiraz ağacına çıkmış iki ayı gördüğünü söyleyen Neşe Yiğit, “Komşularım söylüyordu ama ben ilk defa gördüm. Amcamın kızına gidiyordum yola çıktım. Yolda yürürken ağaçta bir şeyler kımıldadı. Herhalde dedim dayımın oğlu ağaca çıkmış kiraz topluyor. İyice baktığımda ağaçta iki tane ayı gördüm. Hiç konuşamadım, sesim kısıldı ne yapacağımı şaşırdım. Mahallemizin mezarlığında çalışanlar vardı. Geri dönüp onların yanına gittim. Sessizce mezarlığa girdim ve iki tane ayı var dedim. Oradan sağ olsun yanımda gelip beni buradan geçirdiler. Fotoğraflarını çekecektik ama kiraz ağacından bir anda inip ormanlık alana doğru kaçtılar. Bu olay öğle saatlerinde oldu. Artık biz çok rahatsız olmaya başladık. Bir komşumuz ayı ile göz göze geldi. Milli Parklardan gelip orada kiraz ağacına kamera koydular. Bunun geçici çözüm olduğunu düşünüyoruz. Bizim can güvenliğimiz yok. Bir komşumuz bize telefon etse, rahatsızım yanıma gel dese evden çıkamayacağız. Kapıları açamıyoruz. Gece sokakta zaten hiç dolaşamıyoruz. Eltim var, korkusundan bahçesine inemiyor. Çünkü bahçesini talan etti, marullarını dağıttı. Artık ayılar evlerimizin önüne kadar inmiş durumda. Yengem ile mahallede oturuyoruz, yengemin yanına kadar ayı geldi. Artık can güvenliğimiz yok, ne yapacağımızı bilmiyoruz” dedi.

    İşe giderken iki ayı ile karşılaştı

    İşe gitmek için sabah saatlerinde evden çıkan ve iki ayı ile karşı karşıya gelen Ramazan Aslan da, “İş saatini beklerken acayip bir koku duydum. Pencereyi açtım. Bir baktım yavaş yavaş iki ayının gittiğini gördüm. Arada birde homurtularını duydum. Arkadan dolanıp kapıyı açtım, dışarıya çıkıp baktığımda az daha ileriye doğru gittiklerini gördüm. Burada ne oluyor diye bağırdığımda geriye dönüp ayı iki ayağının üzerine doğru kalktı. Beni gördü, beni gördüğü an direk olarak kaçmaya başladı. Allah kimseye yaşatmasın, orada herhangi bir insan olsaydı saldırabilirdi. Sabah erken saat olduğu için kimse yoktu, ben de gerçekten çok korktum” diye konuştu.

    “Pencereyi açıp baktığımda iki tane ayıyı gördüm”

    Ayıların evinin önüne kadar geldiğini belirten Fatma Yıldırım ise “Ben adet edindim. Namaza başlamadan önce camdan bakarım. Sabah namazında da bakarım. Pencereyi açıp baktığımda iki tane ayı gördüm. Kahverengin iki tane ayı, korkup yanıma gelmesi için Ayşe’yi çağırdım. Ayşe ile gidip baktığımızda oralara doğru yol yapmışlar, ayak izleri belliydi” şeklinde konuştu.
    Köy Muhtarının eşi Ayşe Kılınç ise “Biz artık komşularımıza gelip gidemiyoruz. Yola çıkıp bir yürüyüş yapamıyoruz. Biz yaşamayalım mı? Her an karşımıza çıkar korkusu var” ifadelerini kullandı.

  • Buzdolabı yüksek gerilim hattına değdi: 1 ağır yaralı

    Buzdolabı yüksek gerilim hattına değdi: 1 ağır yaralı

    Kastamonu Honsalar Mahallesi’nde meydana gelen olayda, mahallede bulunan iki katlı binaya eşya taşımak amacıyla merdivenli taşıma asansörü kuruldu. Asansör ile eşya taşındığı sırada buzdolabının yüksek gerilim hattına değmesi neticesinde 20 yaşındaki Mustafa Ö., elektrik akımına kapıldı. Olayı gören arkadaşları durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi.

    İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından ilk müdahalesi yapılan Mustafa Ö., ilk olarak özel bir hastaneye kaldırıldı. İlk müdahalesi yapılan Mustafa Ö., daha sonra Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edildi.

    Olayla ilgili inceleme başlatıldı.

  • Motor ve kanatları yer değiştirebilen İHA yaptılar

    Motor ve kanatları yer değiştirebilen İHA yaptılar

    Türkiye’nin yurtdışından temin ettiği yüksek teknolojiye sahip ürünlere yönelik araştırma ve geliştirme faaliyetleri yürüten Kastamonu Üniversitesi, bu çerçevede “Teleskopik Kanada Sahip Dikey İniş-Kalkış Yapabilen İnsansız Hava Aracı (İHA)” üretti.

    Kastamonu Üniversitesi, Kastamonu Belediyesi ile Kastamonu Ticaret ve Sanayi Odası’nın da (KATSO) ortak olduğu Kastamonu Teknokent A.Ş. bünyesinde kurulan FPROTEC firması, teleskopik kanada sahip dikey iniş-kalkış yapabilen insansız hava aracı (İHA) üretebilmek için proje hazırladı.  Hazırlanan proje KOSGEB Kastamonu İl Müdürlüğüne sunuldu.

    Destek almaya hak kazanan proje için çalışmalar başlatıldı. Yaklaşık 2 yıldır süren çalışmalar neticesinde FPROTEC firması kurucusu ve Kastamonu Üniversitesi Sivil Havacılık Yüksekokulu Uçak Bakım ve Onarım Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Öztürk Özdemir Kanat, öğrencileriyle birlikte “Turkuaz ER41” ismini verdikleri hem kanatları hem de motoru yer değiştirebilen İHA üretti. Aldıkları devlet desteğiyle yeni nesil teknoloji olan ve halen dünya üzerinde çalışmaları süren birden fazla dik iniş-kalkış yapabilen özelliğe de sahip olan İHA, düz uçuş yapabilmesi için de gerekli testlerine devam ediyor. Bu testlerin de yaklaşık 2 ay sonra tamamlanması bekleniyor.

    “Hava aracımızı özgün olarak tasarlamaya çalıştık”

    Kastamonu Üniversitesi Sivil Havacılık Yüksekokulu Uçak Bakım ve Onarım Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Öztürk Özdemir, teleskopik kanada sahip dikey iniş-kalkış yapabilen insansız hava aracı hakkında bilgilendirmede bulunarak, “Akademik kariyerin, teoride öğrenilen bilgilerin pratiğe dökülmesi gerektiği amacını güderek devam ettik her zaman. Bu amaçla da lisansta öğrendiğimiz bilgileri sektörde biraz tecrübe ettik, onların üzerine koyarak da ekibimiz ve hocalarımızla birlikte, hep hayalimizde yer alan bir şey üretme noktasında, bu işe başlamış bulunuyoruz. İki senedir bu süreci devam ettiriyoruz, Temmuz-Ağustos itibariyle bu süreci tamamlayacağız. Benim kendi hayalim üretmek üzerine ve teoriyi pratiğe dönüştürmekti. Buradaki projemizde özgün olarak tasarlamaya çalıştığımız hava aracımızla beraber, bunu başardığımıza inanıyoruz. Hayal ettik ve imkanlarımız doğrultusunda yapmaya çalıştık. 2020 Ocak ayında projemizi KOSGEB’e sunduk akabinde süreç devam etti. KOSGEB İl Müdürümüzün onayıyla Kastamonu Teknokent’e şirketimizi kurduk. Projeyi ekibimizle beraber bu noktaya kadar getirdik. Belirlenen takvimin önünde ilerledik, ürünümüzü düşündüğümüzden daha iyisini yaptık fakat bütçe konusunda planlamayı başardığımız söylenemez. Bilindiği üzere pandemi süreci herkesin kritik noktasıydı. Plan dahilinde bazı şeyleri yürütmemiz açıkçası zor oldu. Alacağımız ürünleri teminimiz çok zor oldu. Küresel pandemi ile birlikte dünyanın konjonktürü değişmesi ve alacağımız bazı parçaların yurtdışından yabancı para birimiyle alınması bizleri bu noktada belki de kısmen fiyat performansı açısından başarısız kılabilir ama proje olarak hedefimize çok yaklaşmış bulunuyoruz” dedi.

    “Hem kanatları hem de motoru yer değiştirebiliyor”

    Uçağın kanadının bir ucundan diğer ucuna uzama kısalma yaptığına işaret eden Kanat, “Kanat mekanizması, ulusal patent başvurusu yapılmış ve değerlendirme süreci 1-1,5 yıldır devam ediyor. Simetrik olarak uçağın kanadının bir ucundan diğer ucuna değişme imkanı sunuyor, hem de asimetrik olarak uzama kısalma. İkisinin de farklı artıları söz konusu birincisi, simetrik uzama yaptığımızda hava aracının kritik değerlerinden olan maksimum ve minimum hızlarında bizlere esneklikler sunuyor. Mesela tamamen kapattığımızda maksimum çıkabileceğimiz yüksek hız artmış oluyor. Eğer ki daha düşük hızlarda uçmak istiyorsak planör gibi havada uçuşumuzu yapmak istiyorsak burada da tamamen kanatları açma komutunu kendimiz hava aracına gönderebiliyoruz. Bir de asimetrik kısmında kendisi karar vererek 5 santimetre çapında hava aracının dönüşüne göre bir taraf uzarken diğer taraf kısalabiliyor. Bu sayede hava aracı yatış hareketini kuyruk ile entegreli bir şekilde güvenlikli bir şekilde tamamlamış oluyor” diye konuştu.

    “4 motorla birden fazla dikey iniş kalkışını aynı zamanda yapabiliyor”

    Üzerinde bulundurduğu 4 motor ile birden fazla dikey iniş kalkış yapabildiğini belirten Kanat, “İkinci ayrıştığımız nokta ise motorlar, dik İHA olarak ifade edilen bir hava aracı bu. Buradaki nokta şudur, bunların piste ihtiyaç duymadan olduğu yerden kalkmasıdır. Geleceğin artık şekil değiştirebilen araçlarda olduğunu düşünürsek kanatları şekil değiştirmeye çok yakın bir hava aracı var, motorların şekilde değiştirmesini görebileceğimiz hava aracı var. 4 motorla dikey iniş kalkış operasyonunu aynı zamanda yapabiliyor. İlerleyen süreçte, ön motorların yani ana taşıyıcı motorlar öne doğru rötar değiştirmesi ile beraber düz uçuşuna geçecektir. Düz uçuşa geçtikten sonra ön motorları tekrar şekil değiştirmesi sonucu bizim komutumuzla birlikte ya da görev atamasıyla dikey olarak olduğu yere inişini gerçekleştirebilecektir. Harici olarak, ön motorlar arka motorlardan daha kuvvetlidir, burada asimetrik bir yerleşim yapmak istedik. Bundaki amaç bize daha fazla hız esnekliği sağlaması. Umarız devam eden bu testleri de başarıya ulaştırırız, bu asimetrik yerleşimli motora sahip diğerlerinden ayrışan, kanat mekanizması diğerlerinden ayrışan özgün olarak programlanan, tasarlanan ve üretilen hava aracımız, bahsettiğimiz operasyonların çoğunu başarıyla tamamlamış ve sonuçlanmış olarak, ülkemize, şehrimize, üniversitemize lanse edebiliriz diye ümit ediyoruz. Bundan sonraki hedefimiz savunma sanayi de ki ülkemizin ileri gelen kuruluşlarına biz bu bilgilendirmeleri yapma ihtiyacı hissettik. Onlar tarafından da uygun görülürse, ülkenin çıkarları doğrultusunda kullanılması. Bu tür kritik hava araçlarının entegre edilebilmesine vesile olabilirsek, bu bizim için ayrı bir gurur kaynağı olacaktır” şeklinde konuştu.

    “İHA’mıza TURKUAZ ER41 ismini verdik”

    İHA’nın isim konusu üzerinde ortak bir çalışma yaptıklarını ve çok anlamlı bir isim bulduklarını söyleyen Kanat, şöyle konuştu:

    “İsim olarak, Turkuaz ER41 düşünüldü, şahsi fikrimin yanı sıra, arkadaşlarımızın ve hocalarımızın görüşleri ile beraber düşünüldü. Turkuaz rengi, Türk rengi olduğu için tercih edildi. ER41 ise er kısmı erenden gelmektedir, 41 ise Ferhat Gedik komutanın üzerindeki kurşun adedi olarak, unutulmasın diye verilen bir isim. Bu tür hava araçlarının kullanım alanları artık, insansız sistemlere döndüğü için, gelecekte çok çeşitliliği göreceğiz. Bunlardan bir tanesi sınır güvenliği olacak, acil durumlarda AFAD tarafından kullanılabilir. Balıkçılık ve orman yangınları ile faaliyetleri olacak yani tamamen, otonom insansız bir sisteme doğru Dünya gitmekte. Biz de burada ülkemiz bir ivme yakalamışken bir katkıda bulunabilirsek artı olacaktır”
    Kanat, ürettikleri İHA’nın üzerine 5-6 kilograma kadar her türlü aparatın takılabileceğini sözlerine ekledi.

  • Yolunu şaşıran sürücü tarlaya uçtu

    Yolunu şaşıran sürücü tarlaya uçtu

    Kastamonu’dan Karabük’e giden İrfan Yılmaz idaresindeki hafif ticari araç, Kastamonu-İstanbul karayolu Kurubenzinlik Kavşağında sürücüsünün yolu şaşırması üzerine tarlaya uçtu.

    Yaklaşık 50 metre boyunca tarlaya uçan araçtaki yaralılar, emniyet kemerleri takılı olması sayesinde hayatta kaldı. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye, sağlık ve polis ekipleri sevk edildi.

    İtfaiye ekipleri, araç içerisinde sıkışan yaralıları kurtardı. Hemen aracın yanına alınan yaralılara burada ilk müdahaleyi sağlık ekipleri yaptı. Sedyeye bağlanan yaralılar İrfan Yılmaz (67), Mürüvvet Aslan (66), Satı Mehmet Aslan (69) ve Mükerrem Yılmaz (78), ambulansa kadar taşındı. Yaralılar, Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındı.

    Kazanın ardından trafik polisi ekipleri, çevrede güvenlik önlemleri alarak incelemelerde bulundu. Tarlaya uçan araç ise, vinç yardımıyla bulunduğu yerden kaldırılarak Yediemin otoparkına çekildi.

  • Salça kavanozundan uyuşturucu madde çıktı

    Salça kavanozundan uyuşturucu madde çıktı

    Kastamonu İl Jandarma Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü (KOM) ekipleri ile Cide İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından uyuşturucu madde imal ve ticaretinin önlenmesine yönelik yürütülen çalışmalar devam ediyor.

    Bu çerçevede İstanbul’dan Kastamonu’nun Cide ilçesine kargo ile uyuşturucu madde getirttikleri tespit edilen S.Y. (30) ve S.K. (28) isimli şahıslara ait otobüs ile gelen kargo paketi içerisinde arama yapıldı. Yapılan aramada kargo paketinde bulunan salça kavanozunun içerisine gizlenmiş vaziyette 7 gram uyuşturucu madde ele geçirildi.

    Jandarma ekipleri, olayla ilgili olarak S.Y. ve S.K. isimli şahısları gözaltına aldı.

  • Hırsızlar mezarlığa dadandı

    Hırsızlar mezarlığa dadandı

    Kastamonu merkez Honsalar Mahallesi’nde bulunan Okmeydanı Mezarlığına giden vatandaşlar, bazı kabristanlıkların kapılarının olmadığını fark etti.

    Vatandaşlar, etrafta yaptıkları inceleme sonrasında mezarlıkta bulunan demir korkulukların da çalındığını fark etti. Yapılan incelemede kimliği belirsiz kişi ya da kişiler tarafından mezarlıkta bulunan demir korkulukların çalındığı ve demir parçalarını alıp götürdükleri belirlendi. Bazı kabristanlıkların da demir kapılarının olmadığı ve yerinden söküldüğü görüldü.

    Vatandaşlar, olayı gerçekleştiren kişi ya da kişilerin yakalanarak cezalandırılmasını istedi.

  • Çatak Kanyonu cam terası ziyaretçilerinin nefesini kesiyor

    Çatak Kanyonu cam terası ziyaretçilerinin nefesini kesiyor

    Şehitler Diyarı ve Evliyalar Şehri olarak bilinen Kastamonu, kültür turizminde olduğu kadar yapılan yatırımlar sayesinde doğa ve tabiat turizminden de adından sıkça söz ettirmeye başladı.

    Son yıllarda doğa ve tabiat turizminin öne çıkan adreslerinden olan Kastamonu’da, Küre Dağları Milli Parkı içinde yer alan Çatak Kanyonu’nda 450 metre yüksekliğe inşa edilen Azdavay Cam Teras, vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaşıyor. Azdavay Belediyesi tarafından işletilen cam teras, 450 metre yükseklikten adeta ziyaretçilerine hem adrenalin hem de görsel şölen sunuyor. İl Özel İdaresi tarafından yolu da asfaltlanarak daha kullanışlı hale getirilen Azdavay Cam Terası görmek isteyenler terasın önünde adeta kuyruk oluşturuyor.

    Kanyon içerisine 2 kilometre uzunluğunda kaya patika yolu yapılacak

    Muhteşem manzarası ile görsel şölen sunan Çatak Kanyonu, şimdi de kanyon içerisine yapılacak kaya patika yolu ile dikkatleri üzerine çekecek. Çatak Kanyonu içerisinde kaya üzerine C şeklinde 2 kilometre uzunluğunda oyularak yapılacak kaya patika yolu, Türkiye’de de bir ilk olma özelliği taşıyacak. 2 kilometre yolun sonunda da kanyon içerisinde akan 27 metre yüksekliğindeki şelale ziyaretçileri karşılayacak. Projesi hazırlık aşamasında olan kaya patika yolu tamamlandığında 3 bin nüfusu bulunan Azdavay İlçesi’ne 300 binden fazla turistin gelmesi hedefleniyor.

    600 yıllık yöresel kıyafetleriyle kadınlar, ziyaretçileri karşılayacak

    Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı’nın (KUZKA) sağladığı destekle Tarım ve Orman Bakanlığı 10. Bölge Müdürlüğü Küre Dağları Milli Parkı Müdürlüğü tarafından yapımı gerçekleştirilen Çatak Kanyonu cam terasına yapılan kafeteryada 600 yıllık geleneksel coğrafi işaretli yöresel kıyafetler giymiş kadınlar tarafından ziyaretçiler karşılanacak. Azdavay Belediyesi tarafından işletmesi yapılan Cam terası gezen ziyaretçiler, yorgunluklarını bu kafeteryada atma imkânı bulacaklar. Ayrıca Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı’nın öncülüğünde Gastronomi Tanıştırma Turu çerçevesinde Turizm Seyahat Acenteleri Birliği’ne (TÜRSAB) kayıtlı çok sayıda seyahat acenteleri ile turizm rehberlerinin bulunduğu davetliler, Çatak Kanyonu cam terasını gezdi.

    “Türkiye’de hiç örneği olmayan kaya patika yolu yapacağız”

    Dünya’da çok az örneği olan fakat Türkiye’de şu ana kadar hiç örneği olmayan Çatak Kanyonu içerisinde kaya üzerine C şeklinde patika yolu yapacaklarını belirten Azdavay Belediye Başkanı Osman Nuri Civelek, “Coğrafi işaret aldığımız 600 yıllık geleneksel kıyafetimizi giyen bayanlarımızın yapmış olduğu yöresel yemekler, Azdavay’ımızın en büyük değerleridir. Özellikle Çatak Kanyonu üzerinde yapmış olduğumuz cam teras, yaklaşık 2 yıldan beri üst üste 100 bin ziyaretçiyi ağırladı. Hedefimiz inşallah Suğla Yaylası ve Azdavay Atlı Turizm Merkezi’nde yapacağımız konaklama ve diğer alt yapı çalışmalarına ek olarak Çatak Kanyonu içerisindeki 2 kilometre kaya patika yolu yapmak. Bunlar yapılınca en az 300 bin ziyaretçiyi Azdavay’da görmeyi hedefliyoruz. Bu anlamda şu an için bu zamana kadar yapmış olduğumuz bütün turizm yapıları gerçekten bölgemizi cazibe noktası haline getirdi. Azdavay, Pınarbaşı, Daday özellikle bu üçgende Kastamonu’nun doğa turizmde öne çıkan bölgeleri olduğunu düşünüyorum”

    “600 yıllık yöresel kıyafetleriyle kadınlarla hizmet verilecek”

    Azdavay’da özellikle turizm vizyonu olarak doğa turizminde marka şehir olmayı planladıklarını söyleyen Başkan Civelek, “Bu anlamda marka şehir olma yolundaki gayretlerimiz, altyapı çalışmalarımız devam ederken şunu çok önemsiyoruz. Kültürümüzden asla uzaklaşmamak, kültürümüzü tamamen günümüzde yaşatmak, kültürümüzde sunumlar yapmak. Yöresel kıyafetimizle cam terasta yapacağımız kafeteryada, yine atlı turizmde vereceğimiz bizim buradaki restoranlarımızda yöresel kıyafetli bayanlarımız çalışacak ve onların sunumu gerçekleşecek. Bu bizim 600 yıllık değerimiz yöresel kıyafet ve bu yöresel kıyafeti başında da söylediğim gibi bayanların özellikle kültüründe olan yiyecekler ürünler günümüzde turizm amaçlı sunum halinde gerçekleştirilecek” diye konuştu.

    “Hedefimiz, 3 bin nüfuslu ilçemizi 300 bin ziyaretçinin geldiği turizm şehri yapmak”

    Hedeflerinin 3 bin nüfuslu ilçeye 300 bin ziyaret inin geldiği bir turizm şehri yapmak olduğunu ifade eden Civelek, “Sürekli ve sürdürülebilir bir turizm altyapısı oluşturmak hedeflerimiz arasında. Sürdürülebilir olması içinde mutlaka bir kültürel değeri olması lazım, kültürel değerler üzerinde yürümesi lazım, aynı zamanda doğamızın asla bozulmadan ziyarete sunulması gerektiğine inanıyorum. Bu anlamda da çalışmalarımız devam ediyor. Azdavay 3 bin nüfuslu bir ilçe. Birinci aşamadaki hedefimiz 100 bin turisti ağırlamaktı. Rabbim iki senedir de en az 100 bin kişinin geldiği bir ilçe olmayı nasip etti.

    Özellikle cam teras aynı zamanda suğla yaylası, atlı turizm merkezi ile ilçeye gelen turist sayısı 100 bini aştı. İnşallah kanyon içerisine yapacağımız 2 kilometre kaya patika yolu, dünyada çok az sayıda örneği olan ama Türkiye’de hiç örneği olmayan tamamen doğasında kayayı yarım C şeklinde oyarak özellikle taş düşmesi, kaya düşmesi dayalı hiç bir tehlike arz etmeyen parkur düzenlemesi olacak. Bu 2 kilometrelik parkurun sonunda 27 metre yükseklikten akan şelale ziyaretçileri karşılayacak. Bu ziyaretçi sayısını ilçemizde en az 300 bine çıkaracaktır. Hedefimiz 3 bin nüfuslu bir ilçeye 300 bin ziyaretçinin geldiği bir turizm şehri yapmaktır. Bu yönde de emin adımlarla gidiyoruz inşallah. Buna inancımızda sonsuz. Önümdeki 1 yıl içerisinde bu hayalimizde gerçekleşeceğimize inanıyoruz” şeklinde konuştu.

     

  • Kızını öldürmekten yargılanan babaya müebbet

    Kızını öldürmekten yargılanan babaya müebbet

    Kastamonu’nun merkeze bağlı Hasköy köyünde 2014 yılının Kasım ayında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 17 yaşındaki M.B., evinde tabanca ile baş kısmına 2 kurşunun isabet etmesi neticesinde hayatını kaybetti. Yaşanan olayın ardından gözaltına alınan Ş.B., olay tarihinde verdiği ifadesinde üzerini değiştiği sırada tabancasını tutmak için kızına verdiği ve bu sırada tabancanın ateş alması neticesinde kazara M.B.’nin kendini vurduğunu söylediği iddia edildi. Adliyeye sevk edilen Ş.B., tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

    7 yıl süren soruşturmada genç kızın cinayete kurban gittiği iddia edildi

    Kastamonu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından olayla ilgili başlatılan soruşturma yaklaşık 7 yıl sürdü. Soruşturmanın tamamlanmasıyla birlikte 2020 yılında baba Ş.B. hakkında Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde ‘kasten öldürme, kendini savunamayacak yakın akrabayı öldürme” suçundan dava açıldı.

    Cumhuriyet Savcısı’ndan ağırlaştırılmış müebbet talebi

    Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde açılan dava görülmeye devam etti. Duruşmada Cumhuriyet savcısı mütalaasını açıkladı. Cumhuriyet Savcısı, mütalaasında toplanan deliller neticesinde sanıkların sözüne itibar edilemeyeceği, Ş.B.’nin 18 yaşından küçük çocuğunu kasten öldürdüğü, olayı gizlemek için sakladıkları, bu sebepten ötürü ‘alt soya ait çocuğu öldürme’ suçundan dolayı sanık baba Ş.B.’nin ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesini talep etti.

    “Ben kızımı öldürmedim”

    Mütalaanın ardından baba Ş.B., yaptığı savunmada, “Mütalaayı kabul etmiyorum. Beraatımı talep ediyorum. Ben kızımı öldürmedim. Üzerimi değiştirmek için gömleğimi çıkarttığım sırada tabancayı kızıma verdim. O sırada tabanca ateş aldı ve kızıma isabet etti. Beraatımı talep ediyorum” dedi.

    Mahkeme heyeti, 17 yaşında evlenmek isteyen kızı M.B.’yi öldürdüğü gerekçesiyle tutuklu sanık baba Ş.B.’yi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı.

  • Direğe çarpan otomobil ikiye bölündü

    Direğe çarpan otomobil ikiye bölündü

    Alparslan Türkeş Bulvarı üzerinde Ayhan Derici (41) idaresindeki otomobil, Öz Bereket Kavşağına yakın bir noktaya geldiği sırada sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yoldan çıkarak refüjde bulunan elektrik direğine çarptı.

    Kazanın şiddetiyle araç ikiye bölündü ve motor aksamı gövdesinden ayrılarak yaklaşık 10 metre mesafeye sürüklendi. Kazada otomobil sürücüsü Ayhan Derici olay yerinde hayatını kaybetti.

    İhbar üzerine olay yerine polis, sağlık, zabıta, EnerjiSA ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemleri alarak incelemelerde bulundu.

    Cumhuriyet Savcısının ve Olay Yeri İnceleme ekiplerinin incelemesinin ardından Ayhan Derici’nin cenazesi, Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesinin morguna kaldırıldı. Kaza sebebiyle yol, bir süreliğine araç trafiğine kapatıldı.

    Öte yandan polis ekipleri, kazayı izlemek için olay yerine gelen meraklı vatandaşları bölgeden uzaklaştırmakta güçlük çekti.