Kategori: Kayseri

  • “Mevsim değişikliklerinde grip artıyor”

    “Mevsim değişikliklerinde grip artıyor”

    Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Buket Özel Bingöl mevsim geçişlerindeki ısı değişimlerinin hastalıklara yakalanma riskinin en fazla olduğu dönemler olduğuna ve bu dönemlerde kulak burun boğaz kliniğine başvuran hasta sayısında artış görüldüğüne dikkat çekti.

    Doktora gitme nedenlerinin başında gelen üst solunum yolları hastalıklarının çocukları okuldan, yetişkinleri de işten alıkoyduğunu belirten Dr. Bingöl “Havanın gün içerisinde ani ısınıp soğuması, değişen beslenme ve uyku düzeni vücut direncinin zayıflamasına sebep olmaktadır. Bu durum da soğuk algınlığı, grip ve nezle şikayetlerinin artmasına sebep oluyor” dedi.

    Çoğunluğu virüslerden kaynaklanan üst solunum yolu enfeksiyonlarının nezle, grip gibi daha kolay tedavi edilebilecek hastalıklar olabileceği gibi, sinüzit, farenjit, larenjit, bademcik iltihabı ve kulak iltihabı gibi çok daha ciddi enfeksiyonlar olabileceğini anlatan Dr. Bingöl, ayrıca alerjik bünyeli kişilerin mevsim geçişlerinden daha fazla etkilendiğini; geniz akıntısı ile beraber boğazda ağrı, burunda kaşıntı gibi yakınmalarının ortaya çıktığını ifade etti. Grip ve nezle gibi bir hastalık oluştuğunda ise bu şikayetlere ek olarak “baş ağrısı, vücutta kırgınlık, halsizlik ve ateş” gibi belirtilerin de görüldüğünü sözlerine ekledi.

    Dr. Bingöl doktora gitme nedenlerinin başında gelen üst solunum yolları hastalıklarının, çocuklarda yılda 3 ila 8 kez; yetişkinlerde ise yılda 2 ila 4 kez görüldüğünü dile getirdi.

    “Güçlü bağışıklık sistemi çok önemli”

    Üst solunum yolu hastalıklarına yakalanma ve korunmada, güçlü bağışıklık sisteminin altını çizen Dr. Bingöl, “Bu hastalıklar daha çok solunum yolu ile bulaştığından hastalıklardan korunmak için kapalı alanlar sık sık havalandırılmalı, ortam sıcaklığı iyi ayarlanmalı ve gerekirse maske kullanılmalı. Yine elleri yıkamak, düzenli ve kaliteli bir uyku uyumak, istirahat etmek, bol sıvı tüketmek, dengeli beslenmek, özellikle C vitamini içeren gıdalar tüketmek de vücut direncini arttırmaktadır. Bu hastalıklardan korunmada güçlü bağışıklık sisteminin önemini akıldan çıkarmamak gerekir” diye konuştu.

    Ağrı kesici, ateş düşürücü kullanmak ve burnu açık tutmanın tedavi aşamasında yardımcı olduğuna değinen Dr. Bingöl, hastanın bu önlemlerle rahatlamadığı ve şikayetlerinin devam ettiği durumlarda mutlaka hekime başvurmak gerektiğini söyledi.

  • Stres şişmanlatıyor

    Stres şişmanlatıyor

    Kişilerin yemekten bir saat kadar sonra yeniden acıkmasından duygusal açlık durumunun belirtilerini görebildiklerini söyleyen Uzman Diyetisyen Betül Merd, “Duygusal açlık çağımızın en büyük hastalıklarından bir tanesi. Aslında kişinin biyolojik ihtiyacı olmadan duyduğu bir açlık durumudur. Kişilerin karnı tok ama bir açlık hissediyorlar. Bunun da sebebi aslında strese bağlı gelişen açlık durumudur. Bu durumlarda genelde kişiler karbonhidratlı besinlere çok fazla yüklenmiş oluyorlar. Bu da duygusal açlığımızın göstergesidir. Yani fiziksel açlık dediğimiz zaman, burada belirli bir zaman aralıkları vardır. Kişi gece uyumuştur sabah kalktığı zaman kendisini aç hissetmesi normaldir. Çünkü kahvaltı saati gelmiştir. Aynı zamanda öğle yemeği saati yaklaştığında da kendisini aç hisseder, akşam yemeği saati yaklaştığında da yine bir açlık durumu hissediyorsa bu da yine fiziksel açlıktır. Fakat duygusal açlık dediğimiz durum çok farklıdır. Kişinin karnı tok olmasına rağmen ya da kahvaltıyı dolu dolu geçirmesine rağmen ilerleyen dakikalarda en fazla bir saat içerisinde tekrardan acıkma ihtiyacıdır ve burada kişi genelde tatlı besinlere yönelebiliyor. Buradan duygusal açlık olduğunu biz anlayabiliyoruz” dedi.

    “Duygusal açlık durumunu 18-30 yaş grubu arasında daha fazla gözlemliyoruz”

    Betül Merd, duygusal açlığın en çok 18-30 yaş aralığında görüldüğünü söyleyerek, “Duygusal açlık durumunu 18-30 yaş grubu arasında daha fazla gözlemliyoruz. Çünkü aslında bu 18 yaş dediğimiz şey ergenliğin bitişi ve yetişkinliğe geçiş süreci olduğu için duygusal açlık süreçlerini burada çok fazla yaşayabiliyoruz. Aynı zamanda 30 yaş ve üzerinde de gözlemliyoruz. Burada da yine iş stresine bağlı olarak stres durumunun gelişmesinde yine kişiler duygusal açlık durumları yaşayabiliyor. Burada da bireyler genelde ses çıkaran besinlere çok fazla yönelebiliyorlar ki bu da genelde akşam saatlerinde oluyor. Cips, kurabiye gibi ya da mısır patlağı tüketimi gibi besinlere çok fazla yükleniliyor. Burada yapılan çalışmalarda ses çıkaran besinlerin stresi azalttığı yönünde etkiler var. Kişilerin de bunlara yönelme sebebi aslında gün içerisinde yaşamış oldukları stres durumunu bu şekilde ses çıkaran besinlerle baskılamaya çalışmalarıdır. Ben de genellikle hastalarıma ses çıkaran besin olarak salatalık veya havuç gibi şeyler öneriyorum ki ileride bize obezite olarak dönmesin diye” ifadelerini kullandı.

    “Ses çıkaran gıdalarda sağlıklı besinler tercih edilmeli”

    Obezitenin önüne geçilebilmesi için duygusal açlık durumunda karbonhidrattan çok sağlıklı ürünlere yönelinmesi gerektiğini söyleyen Betül Merd, sözlerine şu şekilde devam etti:

    “18 yaşında genelde bireylerin çene bölgelerinde sivilcelenmeler olabiliyor. Duygusal açlığa bağlı olarak yedikleri karbonhidratlı besinler ve bu ses çıkaran besinler nedeniyle. Özellikle cips, çekirdek, mısır patlağı gibi gıdalar tükettikleri zaman sivilcelenmelere yol açıyor. Karaciğer yağlanmaları gözlenebiliyor çünkü karbonhidrat tüketimi çok fazla olduğu süreçlerde biz ne yazık ki karaciğer yağlanmasıyla karşı karşıya gelebiliyoruz. Abdominal bölgede yağlanma çok fazla olabiliyor çünkü karbonhidrat tüketimi ne yazık ki abdominal bölgede yağlanmaya sebep olabiliyor. Bu yüzden biraz daha o tarz besinlerden uzaklaşıp, yine ses çıkaran besin olarak sağlıklı besinlere yönelebiliriz. Yazın erik gibi salatalık gibi kışın da havuç gibi ses çıkaran besinlere de yöneldiğimizde bunların biraz daha önüne geçmiş oluyoruz.”

  • Melikgazi’de çalışmalar devam ediyor

    Melikgazi’de çalışmalar devam ediyor

    Yapılan yoğun çalışmalar için mesai arkadaşlarına teşekkür eden Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu, “Çevreyi ve doğayı koruyan çalışmalarımız rutin bir şekilde sürüyor. Nüfusun büyük bölümünün yaşadığı Melikgazi’mizde temizlik çalışmaları ile vatandaşlara daha yaşanabilir bir ilçe için, günlük 430 ton çöp topluyoruz. 10 adet büyük ve 5 adet mini süpürge aracı ile günlük ortalama 600 kilometre cadde, sokak ve kaldırım temizleniyor. 125 personel ile cadde, sokak ve kaldırım her gün temizleniyor. 4 kepçe ve 4 kamyon ile günlük ortalama 80 ton bağ bahçe atığı ve 35 ton hafriyat atığı toplanıyor. 2 adet vidanjör 3096 adet yağmur suyu ızgaraları ve 3750 adet foseptik ve su baskınını 7/24 esasına göre temizleniyor. 58 mahallede 6 ay boyunca haftada 4 kez rutin çevre ilaçlaması yapılıyor. Sahipsiz hayvan beslemede yıllık ortalama 18 ton yem kullanılıyor. Aynı zamanda 12 binden fazla yaralı sokak hayvanına ambulans hizmeti veriyoruz. 22.380 adet sokak hayvanı rehabilite ediliyor. 60.000 litre bitkisel atık yağ toplayarak 60 milyon metreküp temiz suyun kirlenmesini önlüyoruz. 6.500 ton karışık ambalaj atığı toplayarak, 90.000 adet çam ağacını kurtarmış oluyoruz. Hayati önem taşıyan 45 kilometre uzunluğundaki taşkın su kanallarının temizliğini de yapıyoruz. 942 adet park ve bahçemiz düzenli olarak ilaçlanıyor. Geri dönüşüm toplanması için 3800 adet binadan geri dönüşüm atıkları toplanıyor. Ayrıca bu konuda geri dönüşüm tesisimizde, yılda ortalama 3000 öğrenciye sıfır atık eğitimi veriyoruz. Çalışmalarımız için emek veren tüm mesai arkadaşlarıma teşekkür ederim” dedi.

  • Cumhuriyet’in ikinci asrında gözünü dünyaya açtı

    Cumhuriyet’in ikinci asrında gözünü dünyaya açtı

    Cumhuriyet’in 100. yıl coşkusu tüm ülkede kutlanırken, Kayseri’de yaşayan Çelebi çifti de Cumhuriyet coşkusuyla beraber bebek heyecanı yaşadı. Cumhuriyet’in ikinci asrının ilk dakikalarında Kayseri Şehir Hastanesi’nde dünyaya gelen 3 kilo 330 gram ağırlığındaki bebek, ailesine ve doktorlara heyecan yaşattı. Sarı saçlarıyla dünyaya gözlerini açan bebeğin yatağı da Türk bayrakları ile donatıldı.

    “Bebeğimin ikinci asrın ilk bebekleri arasında olması da ayrı bir duygu”

    Anne Rabia Çelebi, çok mutlu olduğunu ve heyecanlı olduğunu söyleyerek, “Gurur ve mutluluk verici bir durum. Güzel bir duygu. Cumhuriyetin 100. yılı ülkemize kutlu olsun. Huzur ve mutluluk getirsin. Daima yüz yıllar diliyorum. Bebeğimin ikinci asrın ilk bebekleri arasında olması da ayrı bir duygu. Bebeğimin devletimize, milletimize hayırlı bir evlat olmasını diliyorum. Vatana hayırlı bir evlat olsun” ifadelerini kullandı.

    “Yeni yüzyılın ilk bebeği hastanemizde doğdu”

    Kayseri Şehir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Mustafa Oğuz Yılmaz, “Cumhuriyet’imizin 100. yılını kutladığımız bu günlerde öncelikle atamız Mustafa Kemal Atatürk’ü ve vatan kahramanlarımızı yad ediyorum. Yeni yüzyılın ilk bebeği Kayseri Şehri Hastanemizde dünyaya geldi. 3 kilo 330 kilogram ağırlığında bir kız bebeğimiz dünyaya geldi. Kendisinin vatana, millete hayırlı bir evlat olmasını diliyorum. Sarı saçlı güzel bir bir kızımız. Bahtının açık olmasını diliyorum” dedi.

  • Atatürk’ün fotoğrafını yakan 3 kişi tutuklandı

    Atatürk’ün fotoğrafını yakan 3 kişi tutuklandı

    İncesu ilçesinde bir parkta A.K.’nin Mustafa Kemal Atatürk’ün fotoğrafını yaktığı görüntülerin sosyal medyada yayınlanmasının ardından çalışma başlatan polis ekipleri, A.K. ile yanında bulunan A.N. ve H.E.’yi gözaltına aldı.

    Kayseri Valiliğinden olayla ilgili yapılan açıklamada, “Kayseri’de cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün fotoğrafının yakılması olayına ilişkin sosyal medya platformlarında bir videonun dolaşıma girdiği tespit edilmiştir. Bahse konu olaya karışan kişiler tespit edilerek gözaltına alınmış olup, adli ve idari süreç başlatılmıştır” denildi.

    İşlemleri tamamlanan 3 kişi, çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine teslim edildi.

     

  • Kaçak sigara doldururken yakalandı

    Kaçak sigara doldururken yakalandı

    Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Kaçakçılık Suçları Büro Amirliği ekipleri, şüpheli şahsın kiraladığı bağ evinde makinalar ile sigara dolumu yaparak piyasaya sürdüğü bilgisi üzerine harekete geçti.

    Adresi tespit eden ekipler, düzenledikleri operasyonda şahsı yakaladı. Evde yapılan aramalarda ise, 2 adet elektrikli sigara doldurma makinası, 1 adet havalı kompresör, 89 bin 280 dal doldurulmuş makaron, 51 bin dal boş makaron, 47 kilogram tütün ve bin 50 adet sökülmüş TAPDK bandrolü ele geçirildi.

    Gözaltına alınan şahıs, emniyete götürüldü. Kaçakçılık suçundan aranan 6 kişi de yakalandı
    Öte yandan, ekipleri tarafından son 5 gün içerisinde yapılan çalışmalarda, “kaçakçılık” suçlarından aranan 6 şahıs da yakalandı.

  • “100 yıllık çınarımızın ilanını kutluyoruz”

    “100 yıllık çınarımızın ilanını kutluyoruz”

    KESOB Başkanı Şeyhi Odakır, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 100’üncü yılı dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Başkan Şeyhi Odakır mesajında, Cumhuriyet’in ilanının üzerinden 100 yıl geçmesine rağmen, Türk milletinin gönlünde yerinin değişmediğini, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkelerinin Türk milletinin bağrında yeşermeye devam ettiğini söyledi.

    “Gelecek nesillerimize bu prensipleri ve bilinci aktarmak hepimizin görevidir”

    KESOB Başkanı Şeyhi Odakır, Türk milletinin ve devletinin bu topraklarda yüzyıllardır var olduğunu, farklı isim ve yönetim biçimleri altında varlığını sürdürdüğünü, tarihin son 100 yıllık devrinde de Türkiye Cumhuriyeti olarak adını altın harflerle tarihe yazarak, gururla varlığını devam ettirdiğini vurgulayarak şunları söyledi:

    “Cumhuriyetimizin 100’üncü yılını coşkuyla, sevinçle, gururla kutluyoruz. 100 yıl önce Türk milleti Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde, düşmanlara karşı verdiği mücadele sonucunda bu devleti kanlarıyla var etti. Atatürk önderliğinde Türk milleti sayısız badirelere karşı göğsünü siper etti ve bu toprakları kendine vatan yaptı. Cumhuriyet ile birlikte Türk milletinin huzuru ve refahı için çok sayıda çalışmalar yapıldı, adımlar atıldı. Her alanda ilerlemenin ve kalkınmanın sağlanması maksadıyla, günün şartları el verdiği ölçüde büyük mücadeleler verildi. Türk milletinin bağımsız bir şekilde yaşaması, demokrasi ile varlığını sürdürebilmesi için şehitler verdik. Bunun değerini iyi kavramamız, vatanımıza her zamankinden daha çok sahip çıkmamız gerekiyor. Birlik ve beraberlik duygusu içerisinde, Cumhuriyetimizin kıymetini bilerek, demokrasimize sahip çıkarak dün olduğu gibi bugün ve yarın da her türlü musibete karşı dimdik ayakta olup karşı durmaya devam etmeli, memleketimize sarılmalıyız. Atatürk’ün açtığı yolda ve gösterdiği hedefe Türk milleti olarak ulaşabilmek için hep birlikte çalışmaya devam etmeliyiz. Kültürde, sanatta, iş hayatında, eğitimde akla gelebilecek her alanda bu bilinç ve farkındalıkla Cumhuriyetimizi nice 100 yıllara eriştirmek için el birliğiyle çalışacağız. 100 yıllık çınarımız, göz bebeğimiz Cumhuriyetimizin ilanını idrak ediyor kutluyoruz. Türkiye Yüzyılı vizyonuyla ülkemizin, devletimizin nice yüzyıllar görerek bu topraklarda var olmaya devam etmesini temenni ediyorum. Gelecek nesillerimize bu prensipleri ve bilinci aktarmak hepimizin görevidir. Bu duygularla başta Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşları olmak üzere tüm kahraman askerlerimizi, vatanları uğruna hayatlarını feda eden tüm şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyor ve Cumhuriyetimizin nice 100 yıllar yaşamasını temenni ediyorum. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız hepimize kutlu olsun.”

  • LÖSEV Kayseri’de duygusal açılış

    LÖSEV Kayseri’de duygusal açılış

    Sivas Bulvarı üzerinde açılan LÖSEV Kayseri 2. İrtibat Ofisi’nin açılışına Kayseri İl Sağlık Müdürü Dr. Mehmet Erşan, LÖSEV Genel Koordinatörü Hülya Ünver, Sedat Kılınç İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Kılınç, protokol üyeleri, LÖSEV gönüllüleri ve aileler katıldı. Programda LÖSEV Kayseri İrtibat Ofisi çocuk korosu tarafından gösteri yapıldı.

    Yapılan gösterinin ardından açılış konuşması yapan LÖSEV Genel Koordinatörü Hülya Ünver, “29 Ekim Cumhuriyet Bayramı haftasında Cumhuriyet’in kuruluşunun ilk yıllarından bu yana üretimde ve sanayileşmede hep önde yer almış belki de Türkiye’nin en çalışkan insanlarının bir arada olduğu kıymetli şehrimiz Kayserimizde biz de Atatürk’ün izinde üretken ve çalışkan bir Türkiye’nin en güvenilir ve itibarlı sivil toplum kuruluşu olarak daha çok üretmek ve daha çok hastamıza dokunabilmek için Kayserimizde 2. irtibat büromuzu açıyoruz. İrtibat ofisimiz tamamen bağışlarla, bağışçılarımızın katkılarıyla, çalışanlarımızın tempolu çalışmalarıyla, ailelerimizin ve gençlerimizin coşkulu çabalarıyla hayat bulmuştur. Tekrar vatanımıza ve milletimize hayırlı olsun diyoruz. Burada çok önemli işler yapacağımızın da altını çizmek isterim. Öncelikle tüm Türkiye’de her yıl yaklaşık 250 bin vatandaşımıza kanser tanısı konduğunu bilmeliyiz ve vakfımıza kayıtlı 75 binden fazla hastamıza Türkiye genelinde hizmet ediyoruz. Bunları yapabilmek için çok çalışıyoruz. LÖSEV 25 yıldır lösemili çocuklarımızın ve ailelerinin yanında olmuştur. Onları hem maddi hem de manevi anlamda desteklemiş, sosyal ve psikolojik destekleriyle de hayata tutundurmuştur. Bunun en önemli göstergelerinden olan annemin de yüzü gülüyor üretim merkezleri ve rehabilitasyon merkezlerinde harcadığımız yoğun çabalar sonrasında onlar için artık LSV Dükkan dediğimiz ve bir markaya dönüştürdüğümüz bir noktaya ulaştırmış bulunuyoruz. Üretim merkezinden çıkan ürünleri artık LSV Dükkan’da satışa sunma fırsatı da bulduk. Bu ürünlerden çok kıymetli olanlardan bir tanesi de Kayserimizin imza ürünlerinden biri olan Kayseri mantısını tüm halkımızla buluşturmak üzere burada bir de üretim atölyemizi kazanmış bulunuyoruz” dedi.

    2021 yılında lösemiye yakalandıktan sonra atlatan fakat kısa süre önce yeniden hastalığa yakalanan Meva Topuz da konuşmasında, “Burada olmak benim için çok gurur verici. Ben Meva, 18 yaşındayım. 2021 yılında hastalığımla tanıştım ve 2 yıl süren tedavimin ardından tam bitti derken tekrardan geldi ve tekrardan savaşıma başladım. Ben bu savaşı verirken LÖSEV’le nasıl tanıştığımdan bahsetmek istiyorum. Ben 2021 yılında ilk teşhisimi aldığımda hastane odamda aslında umut beklerken LÖSEV’le tanıştım, bana umut oldu ve hayata bağladılar. Ayakta tedaviye geçtiğimde ise ben LÖSEV’e destek olmaya çalıştım ve gönüllü olarak etkinliklerine katıldım ama maalesef tekrardan savaşıma dönmeye başladım. Kanserimin tekrardan çıkması beni gerçekten çok yıktı ama bu sefer farklı bir durum vardı. LÖSEV hep yanımdaydı. LÖSEV’de edindiğim onca güzel arkadaşım ve tüm LÖSEV ekibi yanımda ve arkamda dimdik duruyordu. Bu beni çok mutlu etti. Hayata daha çok bağlandım ve 2. savaşımı daha kolay atlatacağımı düşünüyorum ve umarım öyle olur. LÖSEV’i damarlarında yaşayan bir genç olarak şunu söylemek istiyorum; bana umut olduysa birçok hastaya umut olabilir ve birçok hastaya da ulaşabiliriz ki ulaşıyoruz. Ben şu an tedavi görüyor olsam da LÖSEV’e desteğimi hiç bırakmadım. Hastanede gördüğüm arkadaşlarıma, hastalara anlatıyor ve bilinçlendiriyorum” ifadelerini kullandı.

    Konuşmalardan sonra açılış kurdelesinin kesilmesinin ardından açılan irtibat bürosunda bulunan LSV Dükkan Üretim Merkezi gezilerek üretilen ürünler incelendi

  • Gülsoy’dan Cumhuriyet Bayramı mesajı

    Gülsoy’dan Cumhuriyet Bayramı mesajı

    Gülsoy, Cumhuriyetin ilânına giden tarihî sürece dikkat çekerek mesajına şöyle devam etti:

    “Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk, söylevlerinin birinde, ‘Savaş zaruri ve hayati olmalıdır. Milletin hayatı tehlikeye düşmedikçe savaş bir cinayettir.’ demiştir. Savaşın bu karakteristik tanımlaması Yüzlerce yıllık tarihimizin en dikkate değer olaylarından biri olarak nitelenen Kurtuluş Savaşımızın dayandığı haklı felsefeyi de gözler önüne sermektedir. Kurtuluş Savaşı, varlığına kastedilen bir milletin en tabii karşılığı vermesi ve sömürgecilere dur demesinin diğer adıdır. Anadolu toprakları şehadete kadar vuruşanların yattığı yerdir. Bu ölüm kalım harbi, tarihin şerefli sayfalarına altın harflerle kazınmış ve zaferin sonunda ilân edilen Cumhuriyetimiz ile taçlandırılmıştır. 1923 yılının Şubat ayında toplanan İzmir İktisat Kongresi’nin açılışında Gazi Mustafa Kemal Paşa ‘Siyasî ve askerî zaferler ne kadar büyük olursa olsunlar, iktisadî zaferlerle desteklenmezse payidar olamaz.’ diyordu. Cumhuriyetimizin Yüzüncü Yılında Mustafa Kemal Paşa’nın da ehemmiyet verdiği hususlara binaen, Kayseri Ticaret Odası olarak gerek ilimizin gerekse tüm vatanın ekonomik kalkınması, Türkiye Cumhuriyeti’nin hür, müstakil, kuvvetli ve halkımızın da refah içerisinde yaşaması en büyük idealimizdir. Cumhuriyete giden tarihi süreç açıkça gösteriyor ki; dünya üzerindeki ülkeler, kendi bağrından çıkan kahramanlarının sırtında yükselmektedir. Toplum, kahramanlarını örnek alarak bütünleşmekte vatan sevgisi, milli şuur ve vatandaşlık bilinci ancak böyle oluşmaktadır. Geçmişteki büyüklerimizi yâd etmek, onların hakkı, bizim için de bir kadirşinaslık ifadesidir. Unutmayalım ki, bu Cumhuriyetin kurulması yolunda canlarını veren kahramanlarımızın vermiş olduğu son nefes, bizlerin şu anda aldığımız nefestir. Türkiye Cumhuriyeti bağımsız ve demokratik bir devlettir. Demokrasi demek; hoşgörü, sevgi ve kucaklaşmak demektir. Ben inanıyorum ki; yüce milletimiz, milli birlik ve beraberliği devam ettiği sürece gerektiğinde nice nice kahramanlıklar yaşatacak güçtedir, kuvvettedir, kudrettedir, azimdedir, kararlılıktadır ve dünya var oldukça bu ülke de var olacaktır. Ebediyen hep beraber birlik ve bütünlük içerisinde bu cumhuriyet topraklarında yaşamak, yüceltmek, bu cumhuriyeti yükseltmek ve bizden sonra gelecek nesillere devretmek hepimizin görevidir. Bu duygularla başta Gazi Mustafa Kemal ve onun silah arkadaşları olmak üzere tüm kahraman askerlerimizi, vatanları uğruna hayatlarını feda eden tüm şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyor ve Cumhuriyetimizin nice 100 yıllar yaşamasını temenni ediyorum. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız hepimize kutlu olsun.”

  • Cumhuriyet Bayramı dolu dolu kutlanacak

    Cumhuriyet Bayramı dolu dolu kutlanacak

    Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılını Melikgazi’de büyük bir coşkuyla kutlayacaklarını söyleyen Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu, “Cumhuriyet’imizin 100. yılını büyük bir gurur ve coşkuyla kutlayacağız. Melikgazi Belediyesi olarak 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’na özel düzenlediğimiz programda Cumhuriyet Trenimizle gezmek isteyen tüm çocuklarımızı parklarımıza bekliyoruz. 27 Ekim Cuma günü saat 14.00 ve 15.00’te Feride Ana Cami Parkında, 28 Ekim Cumartesi günü saat 14.00, 15.00’te TOKİ Talu Cami Parkında, 29 Ekim Pazar günü ise yine saat 14.00 ve 15.00’te Belsin İsa Yusuf Alptekin Parkı’nda Cumhuriyet Trenimiz çocuklarımızı gezdirecek. İkinci bir programımız ise 28 Ekim Cumartesi günü saat 17.30’da düzenleyeceğimiz Fener Alayı Yürüyüşü. Kartal Şehitliği’nden Melikgazi Belediyesi’ne kadar yürüyeceğiz” dedi.

    Palancıoğlu, “Tüm etkinliklerimize 7’den 70’e herkesin yürekten katılacağına eminim. Cumhuriyet Bayramı’nı hep birlikte ilk günkü gibi büyük bir coşku ve sevinçle kutlamaya davet ediyorum. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere silah arkadaşlarını ve aziz şehitlerimizi rahmetle, kahraman gazilerimizi minnet ve şükranla anıyor; tüm hemşerilerimizin ve milletimizin Cumhuriyet Bayramını kutluyorum” ifadelerini kullandı.