Kategori: Kayseri

  • “Kışlık gıda plastikte saklanmaz”

    “Kışlık gıda plastikte saklanmaz”

    Plastik gereçlerde üreyen mikroorganizmaların gıda zehirlenmelerine yol açabileceğini söyleyen ERÜ Turizm Fakültesi Araştırma Görevlisi Dr. Mustafa Ülker, “Yaz aylarını geride bıraktık, yavaş yavaş kış aylarına ilerliyoruz. Kış aylarında yazdan kurduğumuz konserveleri veya sakladığımız yiyecekleri artık gün yüzüne çıkarma zamanı geliyor. Burada bazı hususlara dikkat etmeliyiz. Elbette çok uzun yıllardan beri yiyecek saklama mevcut. Tuzlayarak saklama, konserve yaparak saklama da çok uzun süredir saklama yöntemlerinden bazıları ama bazı hususlara bu anlamda dikkat etmek gerekiyor. Mesela donduracağımız ürünleri plastik mutfak gereçlerinde saklamamamız gerekiyor, çünkü bunlar bakteri üretebilir. Bakteri ürettiği için de gıda zehirlenmeleri yaşanabilir. Bu nedenle özellikle plastik mutfak gereçlerinde dikkat etmeliyiz. Daha çok cam kaplarda ürünlerimizi saklamalıyız. Cam kaplarda saklarken de bunların kapağının dikkatli kapatılmasını, içerisine hava almamasını ve camda muhafaza etmeden önce muhakkak uygun sıcaklıkta bir ısıl işlemden geçirilmesi gerektiğini unutmamalıyız” dedi.

    Ülker, gıdaların dondurulmadan önce 1-2 dakika kaynamış suda bekletilmesi gerektiğini söyleyerek, “Ayrıca dondurularak saklanan yiyeceklerde de mikroorganizma ürememesi için kaynamış suda muhakkak çiğ sebzeleri bile 1-2 dakika kaynamış suda bekleterek dondurma işlemini yapmalıyız. Hemen sıcak olarak da dondurmamalıyız. Muhakkak sıcak suya attıktan sonra soğutarak derin dondurucuya daha sonra atmamız gerekiyor. Bir diğer husus yine cam kavanozların kapağı, buna da dikkat etmemiz gerekiyor. Bazen yapıyoruz yaz aylarında özellikle domates saklanması önemli bizim kültürümüzde ve yaygın. Bunun için kavanoz kapaklarının kapalı olması gerektiğini unutmayalım ve hava almaması için üzerinden kontrol etmeyi de unutmayalım” ifadelerini kullandı.

    Donmuş ürünlerin tüketmeden önce mutlaka koklama yoluyla kontrol edilmesi gerektiğini belirten Mustafa Ülker, “Aynı zamanda her bir ürünün saklanma süresi ve saklanacağı dönem anlamında belli süre ve dönemleri var. Mesela enginar daha çok mayıs ve haziran ayında, bezelye nisan ve mayıs ayında, domates de ağustos ve eylül aylarında daha fazla saklanmak için hazırlanıyor. Derin dondurucularda biz ürünleri 6-8 ay aralığında muhafaza etmeyi, konservelerde ise 8-10 ay bandında muhafaza etmeyi unutmamalıyız. Bakliyatlara gelecek olursak bunların nemlenmemesi için tuz kullanılabilir saklama aşamasında. Son olarak evlerimizde sıklıkla kullandığımız cam konserveleri muhakkak serin ortamda bekletmeyi unutmayalım. Hem havasının kaçmaması hem de mikroorganizma ürememesi için bunlar oldukça önemlidir. Son olarak da şunu söylemeliyim, biz yazdan hazırladığımız bu yiyecekleri kışın tüketirken ilk açtığımızda muhakkak koklama, tatma yoluyla pişirmeden kontrolünü yapmalıyız. Daha sonra afiyetle yiyebiliriz” dedi.

  • 100. Yıl Etkinliklerine Talas damgası

    100. Yıl Etkinliklerine Talas damgası

    KADINLAR MATİNESİ İLE BAŞLADI

    Talas’ta 100. Yıl etkinlikleri Kadınlar Matinesi ile başladı. Eşini kaybeden bir kadının hayata tutunmasını konu edinen ‘Nadide Hayat’ filmi, kadınlara ücretsiz olarak gösterildi. Büyük ilgi gören kadınlar matinesinin ikincisinde ise şehit Eren Bülbül’ün hayatını anlatan ‘Kesişme: Eren Bülbül’ filminin gösterimi yapıldı.

    KAYSERİ’DE GÖRÜLMEMİŞ ÇOCUK ŞENLİĞİ

    Festival Talas 100. Yıl Etkinlikleri, eşi benzeri görülmemiş bir çocuk şenliğine sahne oldu. Yamaç Paraşütü İniş Alanında iki gün süren çocuk şenliğine on binler katıldı. TRT müzikallerinin yanı sıra çocuk oyunları, yarışmalar, robot teknolojileri, şişme oyun grupları gibi çok sayıda etkinliğin gerçekleştiği şenlikte, hem çocuklar hem de büyükler doyasıya eğlendi.

    YAMAÇ PARAŞÜTÜNÜN ADRESİ ALİ DAĞI

    Festival Talas 100. Yıl Etkinliklerinde bir sonraki organizasyon ise Yamaç Paraşütü Türkiye Şampiyonası mesafe yarışması oldu. Yurt içinden ve yurt dışından 150 sporcunun katılımıyla düzenlenen ve yaklaşık bir hafta süren etkinlik, kıyasıya çekişmeye sahne oldu. Yerli ve yabancı katılımcılar, organizasyon başarısına dikkat çekerken duygularını, Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın’a özel teşekkürle ifade etti.

    MEVLANA MEYDANINA 40 MİLYONLUK YATIRIM

    Yenilenen yüzüyle Mevlana Mahalle Meydanı da Festival Talas 100. Yıl Etkinlikleri kapsamında hizmete girdi. İçerisinde gençler, çocuklar, yaşlılar ve kadınlar için ayrı ayrı faaliyet sahalarının bulunduğu 20 bin metrekarelik meydan için görkemli bir açılış töreni düzenlendi. TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar’ın yanı sıra şehir protokolünün katılımıyla düzenlenen Mevlana Mahalle Meydanı açılışında çocuklara yönelik boyama ve oyun etkinlikleri ile halk oyunları ve mini müzik dinletileri gerçekleştirildi.

    MEVLANA MEYDANININ İLK ETKİNLİĞİ TÜRKÜ GECESİ

    Hizmete girmesinden bir hafta sonra ise Mevlana Mahalle Meydanında Uğur Önür/Umut Sülünoğlu konseri vardı. Talaslıların karşısına çıkan Türk Halk Müziğinin sevilen ikilisi, yaklaşık 3 saat sahnede kalarak amfi tiyatroyu dolduran binlerce kişiye unutulmaz bir akşam yaşattı.

    MİLLET BAHÇESİNE İLK HARÇ KONDU

    Festival Talas 100. Yıl Etkinliklerine damga vuran bir başka program ise Millet Bahçesi temel atma töreni oldu. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’nin yanı sıra şehir protokolünün katılımıyla gerçekleşen temel atma töreninde 100 bin metrekare büyüklüğündeki millet bahçesine ilk harç kondu. Talas’ın sosyo-kültürel yapısına büyük değer katacak Talas Millet Bahçesi’nde kültür merkezinden kütüphaneye, spor tesislerinden yeme içme mekanlarına kadar birçok bölüm yer alacak.

    ZAFER BAYRAMI’NA ANLAMLI KUTLAMA

    Zafer Bayramı Etkinlikleri kapsamında Antakya Medeniyetler Korosu muhteşem bir konser verdi. 6 Şubat depremi sonrasında ilk kez Kayseri’ye gelen koro, depremde tüm hayatını kaybedenlerin ve 7 üyesinin anısına yurdun dört bir yanından türküler, ilahiler ve kasideler seslendirdi.
    30 Ağustos Zafer Bayramı anısına ayrıca Talas Model Uçak Kulübü üyelerinin gösterisi de ilgiyle izlendi.

    KIŞA HAZIRLIK GÜNLERİ NOSTALJİ YAŞATTI

    Eylül aşı başında düzenlenen kışa hazırlık günleri ise vatandaşlara hem nostalji yaşattı hem de salçadan turşuya, makarnadan reçele kadar birçok kışlık ürünün yapılmasına imkan sağladı.
    Alana gelen vatandaşlara birçok hizmetin sunulduğu organizasyonda ücretsiz domates çekme işleminin yanında salça kazanı, tuz, bulaşık deterjanı ve bulaşık süngeri de Talas Belediyesi tarafından ücretsiz olarak verildi.

    NELER ÇEKTİM NELER?

    Kayseri’nin duayen gazetecilerinden Oktay Ensari’nin fotoğraflarından oluşan ‘Neler Çektim Neler?’ fotoğraf sergisinin açılışı yapıldı. Turgut Özal, Süleyman Demirel, Necmettin Erbakan, Alpaslan Türkeş ve Bülent Ecevit gibi bir döneme damgasını vurmuş siyasetçilerin yanı sıra Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli gibi yakın dönemimizin önemli simalarının Kayseri’de çekilen fotoğraflarının bulunduğu sergi, Talas’ın tarihi Gölbaşı Meydanı’nda 1 hafta süreyle gezildi. Sergide ayrıca Kayseri’nin yerel siyasetçilerinin dikkat çeken fotoğrafları da yer aldı.

    ÜNLÜ İSİMLERLE SÖYLEŞİ GÜNLERİ

    100. yıl etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilen bir diğer program ise söyleşi günleri oldu.
    Prof. Dr. Vahdettin Engin ve Tarihçi Yazar Emel Engin’in programıyla başlayan etkinlik kapsamında öğrencilere milli mücadele döneminden kesitler sunuldu.

    MAVİ YEŞİL BİR DÜNYA İÇİN YARIŞTILAR

    Festival Talas 100. Yıl Etkinliklerinin bir diğer dikkat çeken programı ise liseler arası çevre bilgi yarışması oldu.
    12 okulun katılımıyla başlayan yarışmanın finalinde üç okul zirve için mücadele etti. Çevreye dair 20 sorunun sorulduğu yarışmada birinciliği Talas Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi elde etti. Yarışmada dereceye giren okul ve öğrencilere çeşitli hediyeler verildi.

    BENZERSİZ ESPOR ARENA VE İNOVASYON MERKEZİ

    Türkiye’de tek sabit arenalı Espor ve İnovasyon Merkezi hizmete girdi. Kayseri’nin ilk ve tek lisanslı espor kulübü olan Talasgücü Belediyespor’a çok yakıştı.
    2 kattan oluşan ve toplamda 850 metrekare alanı bulunan merkezde müsabaka oynanacak dev arena, 100 kişilik tribün, 3 youtuber odası, koç odası, green box odası ve oyuncu bankoları yer alıyor.

  • 100. yılda Emine Gönen Ortaokulu Açılıyor

    100. yılda Emine Gönen Ortaokulu Açılıyor

    Mevlana Mahallesi Hulusi Akar Bulvarı üzerinde bulunan okul, 28 Ekim Cumartesi günün saat 11.30’da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’nin de katılacağı törenle açılacak. Eğitim öğretime yönelik birçok ihtiyaca cevap verecek olan okul, çok yönlü yapısıyla dikkat çekiyor.

    Toplamda 2 bin 600 metrekare alana sahip Emine Gönen Ortaokulu’nda 24 dersliğin yanı sıra bilgisayar, müzik ve fen laboratuvarları, görsel sanatlar atölyesi, teknoloji tasarım sınıfı, çok amaçlı salon ve yemekhane bulunuyor.

  • Beyin felcine botoks tedavisi

    Beyin felcine botoks tedavisi

    İnsan vücudundaki kasların hareketlerini ya da iskelet sisteminin duruşunu etkileyen fiziksel engel haline yol açan “serebral palsi” yani halk arasındaki adıyla “beyin felci” hastalığına değinen Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Ayşe Şener Boduç, hastalığın en sık sebepleri arasında hamilelik ve doğum sırasındaki etkenlerin bulunduğunu söyledi. Serebral palsinin, beyinde oluşan bir hasar nedeniyle, motor fonksiyon kaybı, postür ve hareket bozukluğuna neden olduğunu vurgulayan Dr. Boduç hasarın beynin hangi bölgesinde ve ne kadar yaygın olduğuna bağlı olarak serebral palsinin belirtilerinin değiştiğini, bu nedenle bazı hastalar hafif yürüme sorunları yaşarken, diğerlerinin tekerlekli sandalye kullanmak zorunda kalabileceğini ifade etti.

    “SP’nin birçok nedeni var”

    Hastalığın görülme sıklığının toplumlara göre değişmekle birlikte her bin bebekte 1,5 ila 3 oranında görüldüğünü dile getiren Dr. Boduç, “Tanı; hikâye, fizik muayene ve destekleyici laboratuvar testleri ile konulmaktadır. Çoğu zaman hastalığın sebebi bulunamamakla birlikte, bilinen en sık sebepleri arasında hamilelik ve doğum sırasındaki bazı etkenler yer alır. Bu etkenler arasında erken (prematüre) doğum, gebe annede kontrolsüz hipertansiyon, hamileyken geçirilen kanamalar ve enfeksiyonlar sayılabilir” dedi.

    Dr. Boduç, bebeğin oksijensiz kalmasının ve doğum sonrası geçirilen ağır iltihabi hastalıkların da serebral palsiye neden olabileceğine dikkat çekerek, “Bebeğin doğum esnasında veya sonrasında oksijensiz kalması veya doğumdan sonra geçirilen ağır iltihabi hastalıklar, kafa darbeleri, serebral palsiye yol açabilir. Çocuğun özellikle hareket gelişimi yaşıtlarına göre gerideyse, örneğin daha geç oturmuş, daha geç emeklemiş veya daha geç yürümeye başlamışsa; duruşu, oturuşu hareketleri normalden farklıysa bir hekimin görmesi gereklidir. Spastisite/kas sertliğini serebral palside sıklıkla görmekteyiz. Kas sertliği fonksiyonları olumsuz etkilemektedir. Her ne kadar beyin hasarı ilerleyici olmasa da, kas iskelet problemlerinin yaşla ilerlediği bir klinik tablo izliyoruz. Bu ilerlemede spastisitenin önemli katkıları bulunuyor. Kas sertliği aktif bir şekilde tedavi edilmezse fonksiyon bozukluğuna ve kontraktürlere neden olabilir” ifadelerini kullandı.

    “Botoks, fonksiyonları korumak için etkili bir yöntem”

    Hastalıkta uygulanan botoks tedavisinin özellikle fonksiyonları korumak için etkili bir yöntem olduğunun altını çizen Dr. Boduç, “Spastisitenin azaltılmasında fizik tedavinin yanı sıra botoks enjeksiyonları, selektif dorsal rizotomi, intratekal baklofen pompası ve sinir blokajları yer almaktadır. Endikasyonları olan hastalarda botoks uygulaması oldukça etkilidir. Botoks, kontraktürü önlemede, ağrıyı azaltmada, bakımı kolaylaştırmada, cihazlamayı, seri alçılamayı ve pozisyonlamayı kolaylaştırmada, en önemlisi de fonksiyonları korumada oldukça etkilidir” diye konuştu.

    Bu nedenle serebral palsi tanısı almış hastaların düzenli takibinin önemini vurgulayan Dr. Boduç serebral palsili çocuğun modern tıbbın destek tedavileriyle pek çok becerisini ilerletebileceğini, bu çocukların topluma kazandırılabileceklerini dile getirdi.

  • Kayseri’de Filistin için oturma eylemi

    Kayseri’de Filistin için oturma eylemi

    İsrail’in Filistin’de başlattığı saldırılar sonucunda yaşanan olayları protesto etmek için Kayseri Filistinle Dayanışma Platformu üyesi kadınlar tarafından Kayseri Cumhuriyet Meydanı’nda oturma eylemi başlatıldı.

    Oturma eylemi öncesinde İnönü Bulvarı Hatıroğlu Camii etrafında toplanan kadınlar, ellerinde pankart ve dövizlerle Cumhuriyet Meydanı’na gelerek basın açıklaması yaptı.

    Basın açıklaması sonrası oturma eylemi başlatan kadınlara erkekler tarafından da destek verildi.

  • Yağ hırsızına 5 yıl 11 ay hapis cezası

    Yağ hırsızına 5 yıl 11 ay hapis cezası

    Kayseri Adliyesi 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada tutuklu sanık H.D., Müşteki O.G. ve sanığın avukatı hazır bulunurken, tutuksuz sanık G.C. de duruşmaya katılmadı. Tutuklu Sanık H.D. ifadesinde olay günü sarhoş olduğunu ve yanında bulunan silahın arkadaşı G.C.’nin aracından aldığı oyuncak silah olduğunu ifade etti.

    Market çalışanı O.G. ise olay günü sanık H.D.’yi elinde poşetle marketin giriş kapısından çıkmaya çalışırken gördüğünü söyledi.

    Poşet içerisinde markette bulunan tereyağı olduğunu fark edince sanıktan ödeme yapmasını istediğini söyleyen O.G., “Sanık elini beline atınca silahı gördüm. Kapıyı açıp gitti. İleride bekleyen bir araca binerek uzaklaştı. Polise haber verdim. Sanık H.D. o gün sarhoştu. Olayda yönlendirme olduğunu, bilinçli yapmadığını düşünmüyorum. Zarar ödendi, sanık H.D.’den şikayetçi değilim” ifadelerini kullandı.

    Mahkeme heyeti Sanık H.D.’ye ‘silahla yağma’ suçundan 5 yıl 11 ay hapis cezası vererek tahliyesine karar verdi. Sanık G.C. için de delil yetersizliğinden beraatine karar verdi.

  • Bu dede Cumhuriyet ile aynı yaşta

    Bu dede Cumhuriyet ile aynı yaşta

    Kayseri’de Cumhuriyet’in ilan edildiği 1923 yılında doğan 100 yaşındaki Mükremin Çağman, Kayseri Büyükşehir Belediyesi Hacı Rukiye Gazioğlu Huzurevi’nde yaşamını sürdürüyor. Huzurevi yetkililerinin yakından ilgilendiği ve 1936 yılında 13 yaşındayken Kayseri’ye gelen Atatürk’ü canlı olarak gören Çağman, kendisiyle yaşıt olan Cumhuriyet’in 100. yılını mutlulukla karşıladı. Atatürk’ü gördüğü günü anlatan Çağman, “Cumhuriyet ilan edildikten sonra çok değişiklikler oldu. Bu değişiklikler ile Türk milleti yeniden su yüzüne çıkarıldı. Atatürk oturaklı bir adamdı. Çelimsiz bir şey değildi. Düzgün bir insandı” dedi.

    O dönemlerde yokluğun çok olduğunu kaydeden Mükremin Çağman, “Millet kıtlıktan kurtulmuyordu. Çanakkale Harbi ile beraber ilan seferberlik milleti mahvetmişti. Bağlar ve bahçeler harabeye dönmüştü. Ekip biçen azdı. Yiyecek azdı. Çalışan adam yoktu, çünkü askerdi. Gidende geri gelmiyordu” ifadelerini kullandı.

    Gençlere seslenen Çağman, “O günler ile bugünler kıyas edilemez. Arada o kadar yıl var. Kıyaslanacak hiçbir tarafı yok. Devirler değişti. Şuanda herkes iş buluyor, güç buluyor. Cumhuriyet’i biz çok sevdik. Sevilmeyecek hiçbir tarafı yok. Halk, hürriyet, adalet hepsi birden geldi. Cumhuriyet idaresi halkın idaresi, serbestliği demek. Gençlerimiz de kendi kabiliyetlerine göre okuyup yetişiyor. Kimse engellemiyor. Gençlerin Cumhuriyet’e de sahip çıkması lazım” diye konuştu.

  • Yağ bezelerinin 4 özelliğine dikkat

    Yağ bezelerinin 4 özelliğine dikkat

    Vücudun ense, sırt, kollar ve bacaklar bölgelerinde yumru şeklinde ortaya çıkan yağ bezeleri ilk görüldüğünde çoğu zaman endişeye neden olabiliyor. Lipom adı verilen yağ bezeleri genellikle iyi huylu lezyonlar olmasına rağmen, kontrolsüzce büyümeleri nedeniyle kişi için estetik bir sorun haline gelebiliyor. Bulunduğu yere göre ağrıya da neden olabilen yağ bezeleri bazen tümörlerle karıştırılabiliyor. Doç. Dr. Türken Bahadır Arıkan, yağ bezeleri ve tedavi yaklaşımları ile ilgili bilgi verdi.

    Genellikle orta yaşta ortaya çıkıyor

    Lipom, çoğunlukla cilt dokusu altında, kas dokusu üzerinde ortaya çıkan, yavaş büyüyen, yağ hücrelerinden oluşan kitledir. Parmakla üzerine hafifçe basıldığında kolayca hareket eden lipomlar çoğu zaman orta yaştaki insanlarda olmaktadır. Bazı insanların birden fazla lipomu olabilmektedir. İyi huylu yağ dokusu tümörünün en yaygın şekli olan lipomlar, cilt altında ‘yağ topu’ gibi göründükleri için yağ bezesi olarak adlandırılır. Lipomlar iyi huylu bir yapıya sahiptir. Nadir olmasına rağmen, liposarkomlar gibi hızlı büyümeleri, hareketli olmamaları ve muhtemel lokal ağrılı olmaları lipomlardan ayrılabilir. Ancak bunlar çok nadir görülmektedir. Vücudun bazı bölgelerinde ortaya çıkan yağ bezeleri insanlarda takıntı haline gelebilmektedir.

    Yağ bezeleri bir kanser türü değildir

    Yağ hücrelerinin anormal bir şekilde kontrolsüzce büyümesiyle subkutiste gelişmekte ve etrafı fibröz bir kapsülle çevrili yağ birikimi ortaya çıkmaktadır. Yağ bezelerinin 1 cm’den 15-20 cm’ye kadar büyüyebilmekte, görsel açıdan zamanla sorun olmaktadır. Yağ bezeleri bir kanser türü değildir ve genellikle vücuda herhangi bir zararı da yoktur. Ancak büyüdükçe artan ağır seviyesi nedeniyle cerrahi ile alınması gerekebilir. Yağ bezesi aldırmanın herhangi bir riski yoktur. Yağ bezelerinin nedeni tam olarak bilinmemektedir. Lipomların oluşmasında genetik faktörlerin etkili olduğu düşünülmektedir. Yağ bezelerinin oluşumunda diyabetin, obezitenin ve dislipideminin yani yüksek lipid seviyesinin (kolesterol veya trigliseritler) ile ilişkileri bulunmuştur.
    Yağ bezelerinin oluşmasında risk faktörleri de etkilidir

    40- 60 yaş arasında olmak. Yağ bezeleri her dönemde ortaya çıksa da, en çok bu yaş grubunda görülmektedir. Ailesinde yağ bezesi olan bireylerde görülme olasılığı yüksektir.

    Yağ bezesi mi tümör mü?

    Yağ bezeleri vücudun herhangi bir yerinde oluşabilmektedir. Genelde kafada, bacakta oluşan yağ bezeleri görünür alanda olduğu için büyüdükçe çok can sıkıcı hale gelebilmektedir. Yağ bezeleri genellikle boyun, omuzlar, sırt, karın, kollar ve uyluklarda oluşabilmektedir. Üzerine basıldığında yumuşak, hamur kıvamında olan yağ bezeleri, parmaklarla tutulup vücut üzerinde hareket ettirilebilmektedir. Bu lezyonlar genellikle 5 cm’den küçük olmaktadır. Ancak zamanla büyümektedir. Geçirilen travmayla bağlı olarak içinde yağ nekrozu oluşabilmekte ve sertleşerek ağrıya neden olabilmektedir. Büyüyen yağ bezeleri cilt altındaki yakın sinirlere baskı yaptığı için ağrı ortaya çıkmaktadır.

    Cerrahi işlemle alınıyor

    Halk arasında ‘yağ bezesi aldırma’ işlemleri asılında bir ameliyattır. Cilt altında yağ topu gibi bir görüntüye sahip lipomlar, yumuşak ve üzerine bastırıldığında hareket eden deri üstü lezyonlarıdır. Genelde semptomları olmayan yağ bezeleri, vücudun hareketle bölgelerinde oluştuğu için can sıkıcı hale gelmektedir. Yunanca’da yağ anlamına gelen ‘lipos’ kelimesinden türeyen lipom için cerrahi gerekmektedir. Lipomlar iyi huylu tümörler olduğu için küçük ve belirti vermiyorsa cerrahi olarak müdahale edilmemesi yönünde karar verilir. Ancak boyutlarındaki artışlar izlenmelidir. Semptomun varlığı ya da estetik bir sorun nedeniyle çıkarılmasına karar verilirse, ameliyat lokal anestezi altında yapılır. Lipomun büyüklüğüne göre yapılacak kesi boyutu değişmektedir. Herhangi bir metabolik bozukluk sonucunda ortaya çıkan yağ bezelerini izin ise önce medikal tedavi seçeneği denenmelidir.

  • Yolcu otobüsü devrildi: 8’i ağır 38 yaralı

    Yolcu otobüsü devrildi: 8’i ağır 38 yaralı

    Kayseri-Malatya kara yolunun 91. kilometresi Karaboğaz Mevkii’nde Muş’tan İstanbul’a giden Burhan D. idaresindeki  Muş Ovası firmasına ait yolcu otobüsü, iddiaya göre sağanak yağış nedeniyle kayganlaşan yolda kontrolden çıkarak devrildi.

    Kazada otobüste bulunan 41 kişiden 8’i ağır olmak üzere toplam 38 kişi yaralandı. İhbar üzerine bölgeye çok sayıda ambulans, polis, jandarma, itfaiye ve UMKE ekibi sevk edildi.

    Polis ve jandarma ekipleri yolda güvenlik önlemi alırken, yaralılar ambulanslarla kentteki çeşitli hastanelere kaldırılarak tedavi altına alındı. Devrilen otobüs de vinç yardımı ile kaldırıldı.

    Kaza nedeniyle Kayseri-Malatya kara yolu ulaşıma kapandı.
    Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

  • Talas’taki Sürek Avı ertelendi

    Talas’taki Sürek Avı ertelendi

    Bölgedeki ekili dikili alanlara zarar veren domuzların etkisiz hale getirilmesi için İlçe Tarım Müdürlüğü, Talas Belediyesi, İl Jandarma Komutanlığı, Milli Parklar Bölge Müdürlüğü ve İl Sağlık Müdürlüğü tarafından 21-22 Ekim’de Ali Dağı, Endürlük, Akçakaya, ve Zincidere Mahallelerinde yapılacak domuz avı ertelendi.

    Sürek avının haftaya yapılacağı belirtildi.