Kategori: Kayseri

  • “Basın çalışanları, halkın sesidir”

    “Basın çalışanları, halkın sesidir”

    Başkan Çolakbayrakdar, mesajında şu ifadelere yer verdi:

    “Son derece dinamik bir meslek olan gazetecilik, haberleri en doğru şekliyle kamuoyuyla paylaşma misyonu taşımaktadır. Bunun yanı sıra bu mesleği yapan gazeteci kardeşlerimiz, düşünceleri ve yorumları ile demokrasinin güçlenmesine katkı sunmakta, yaşanan sorunları ve yapılan çalışmaları gündeme taşıyarak idarecilerin çalışmalarına yardımcı olmaktadırlar. Kalemini her zaman doğrudan yana ve doğru şekilde kullanarak kamuoyunu aydınlatan, bu yolda her an haber peşinde koşan basın çalışanları, halkımızın talep ve beklentilerini yansıtarak da kamusal bir görevi yerine getirmekte ve toplumun sesi olmaktadırlar. Böylesi önemli bir vazifeyi üstlenmiş olan basın çalışanlarının hassasiyetlerinden bazıları da şüphesiz ki; meslek etiğinin çiğnenmemesi, insanların kişilik haklarına saygı gösterilmesi konusudur. Bu hassasiyetlere özen göstererek, çok zor şartlar altında vatandaşın haberi alabilmesi için canla başla çalışan basın mensuplarının, harcadıkları çabayı görmemek ve takdir etmemek mümkün değildir. Bu duygu ve düşüncelerle, ilimizin ve Kocasinan’ımızın sosyal, kültürel ve ekonomik gelişmelerine çalışmalarıyla katkı sağlayan değerli basın çalışanlarımıza teşekkür ediyor, çalışmalarında başarılar diliyorum. İlimizde şevkle, fedakarca çalışan, işini hakkıyla yapmak için çabalayan tüm basın mensuplarının 21 Ekim Dünya Gazeteciler Günü’nü en içten dileklerimle kutlar, güzel haberlere ulaşmalarını dilerim.”

  • Doğumdan sonraki 5 yıla dikkat

    Doğumdan sonraki 5 yıla dikkat

    İdiyopatik granülomatöz mastit hastalığının; Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde ya da az gelişmiş ülkelerde sık görülen bir hastalık olduğunu kaydeden Prof. Dr. Alper Akcan; “Bu tip ülkelerde görülmesi nedeniyle tüberküloz kaynaklı olduğu düşünülmüş, ancak net olarak gösterilebilmiş değil. Başka nedenler de araştırılmış ancak henüz net olarak ortaya konulamadı. En önemli nedenin vücudun kendi meme dokusunu düşman kabul ederek bir takım antikorlar geliştirmesiyle ortaya çıktığı düşünülüyor. Tedavisi ise son derece farklı. Hastanın bize hangi dönem geldiğiyle ilişkin olarak tedavi planı hazırlıyoruz. Bazı hastalarımızda sadece gözlem dediğimiz hiçbir tedavi vermeden hastaları izleyerek süreci götürürken bazı hastalarda ise vücut direncini baskılamaya yönelik bir takım ilaçlarla süreci devam ettiriyoruz. Ancak bu hastalarda yine cerrahi önemli bir tedavi alternatifi. Kortikosteroid tedavisine yanıt alamadığımız hastalarda ya da çok büyük lezyonla gelen hastalarda direk olarak cerrahi tedavi de düşünülebilir” dedi.

    Kendilerine gelen hastaların öykülerinde son 3-5 yıl içinde doğum yaptıklarını sözlerine ekleyen Prof. Dr. Akcan, benzer yakınmaları olan hastaların mutlaka genel cerrahi uzmanına başvurmaları gerektiğinin altını çizerek; “Bu hastalar bize genellikle ağrısız sert bir kitle ya da buna eşlik eden apseli bir durum ve ciltte değişikliklerle başvurabiliyorlar. Bazen bu cilt değişikliği meme cildinden iltihaplı akıntıya neden olacak kadar ciddi olabiliyor. Genellikle bu hastaların öykülerini sorguladığımızda son 3-5 yıl içinde doğum yaptıklarını öğreniyoruz. Eğer son 3-5 yıl içinde doğum yapmışsa bir hasta ve bu tip lezyonla karşımıza geldiyse mutlaka granülomatöz mastit tanısını da aklımıza getirmemiz gerekiyor. Ancak şunu da vurgulamalıyım ki; granülomatöz mastitin ayırıcı tanısında meme kanserini de düşünmemiz gerekiyor. Çünkü bazı bulgular meme kanserini taklit edebiliyor. Bu tip yakınmaları olan hastaların mutlaka genel cerrahi uzmanına başvurarak granülomatöz mastit yönünden değerlendirilmesi uygun olacaktır” ifadelerini kullandı.

  • “Erciyes-2023 Tatbikatı” göz doldurdu

    “Erciyes-2023 Tatbikatı” göz doldurdu

    Kıbrıs Barış Harekatı’nda yer alan, terörle mücadele operasyonlarında da görev alan ve komando tugayları arasında hava indirme harekatı yeteneğine sahip olan Kayseri 1. Komando Tugay Komutanlığı tarafından düzenlenen Erciyes-2023 Tatbikatı hav indirme operasyonuyla sona erdi.

    İncesu ilçesi sınırlarında bulunan Şehit Teğmen Hasan Bak Atma ve Atlama Sahası’nda icra edilen tatbikatta 12. Hava Ulaştırma Ana Üs Komutanlığından havalanan C-130 ve C-160 nakliye uçaklarındaki atlayan paraşütçü komandolar, bölgeye inerek temsili olarak düşman muharebe merkezine operasyon düzenledi.

    Tatbikatta komandolar tarafından teröristlerden arındırılan bölge Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) ile vurulurken, helikopterle düşman bölgesine indirilen toplarla da tepelerdeki hedefler imha edildi. Bölgeyi komandoların kontrol altına almasına ardından AFAD ve Kızılay görevlileri, yardım için helikopterle alana getirildi.

    Gürcistan, İspanya, Azerbeycan, Pakistan, İtalya, Libya ve Özbekistan’ın katılım sağladığı tatbikatta, Bahreyn ve Birleşik Krallık’ta gözlemci bulundurdu. Göz dolduran tatbikat tatbikata katılan 10 ülkenin bayrağıyla yapılan saygı atlayışı ile sona erdi. Chinook tipi iki helikopterin de kullanıldığı tatbikata, 652 personel, 67 araç, 354 değişik çapta silah, 5 nakliye uçağı, 2 taarruz helikopteri, 6 genel maksat helikopteri ve 2 yük helikopteri ve 17 hava aracı katıldı.

    Tatbikatı, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, 4. Kolordu Komutanı Tümgeneral Ahmet Kurumahmut, Vali Yardımcısı Abdullah Kalkan, Garnizon Komutanı Hava Tuğgeneral Haldun Taşan, askeri yetkililer de takip etti.

  • “Erciyes-2023 Tatbikatı” göz doldurdu

    “Erciyes-2023 Tatbikatı” göz doldurdu

    Kıbrıs Barış Harekatı’nda yer alan, terörle mücadele operasyonlarında da görev alan ve komando tugayları arasında hava indirme harekatı yeteneğine sahip olan Kayseri 1. Komando Tugay Komutanlığı tarafından düzenlenen Erciyes-2023 Tatbikatı hav indirme operasyonuyla sona erdi.

    İncesu ilçesi sınırlarında bulunan Şehit Teğmen Hasan Bak Atma ve Atlama Sahası’nda icra edilen tatbikatta 12. Hava Ulaştırma Ana Üs Komutanlığından havalanan C-130 ve C-160 nakliye uçaklarındaki atlayan paraşütçü komandolar, bölgeye inerek temsili olarak düşman muharebe merkezine operasyon düzenledi.

    Tatbikatta komandolar tarafından teröristlerden arındırılan bölge Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) ile vurulurken, helikopterle düşman bölgesine indirilen toplarla da tepelerdeki hedefler imha edildi. Bölgeyi komandoların kontrol altına almasına ardından AFAD ve Kızılay görevlileri, yardım için helikopterle alana getirildi.

    Gürcistan, İspanya, Azerbeycan, Pakistan, İtalya, Libya ve Özbekistan’ın katılım sağladığı tatbikatta, Bahreyn ve Birleşik Krallık’ta gözlemci bulundurdu. Göz dolduran tatbikat tatbikata katılan 10 ülkenin bayrağıyla yapılan saygı atlayışı ile sona erdi. Chinook tipi iki helikopterin de kullanıldığı tatbikata, 652 personel, 67 araç, 354 değişik çapta silah, 5 nakliye uçağı, 2 taarruz helikopteri, 6 genel maksat helikopteri ve 2 yük helikopteri ve 17 hava aracı katıldı.

    Tatbikatı, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, 4. Kolordu Komutanı Tümgeneral Ahmet Kurumahmut, Vali Yardımcısı Abdullah Kalkan, Garnizon Komutanı Hava Tuğgeneral Haldun Taşan, askeri yetkililer de takip etti.

  • Kayserili avukatlardan İsrail’e tepki

    Kayserili avukatlardan İsrail’e tepki

    Kayseri Barosu önünde basın açıklaması yapan Av. Eylem Sarıoğlu açıklamasında; İsrail’in Filistin’de savaş ve insanlık suçu işlediğini söyledi. Av. Sarıoğlu açıklamasında;

    Filistin’de yıllardır İsrail işgali devam ediyor. İşgal ve şiddete karşı 7 Ekim’de gerçekleşen saldırıda ve bu saldırı gerekçe gösterilerek boyutu katliamlara dönüşen İsrail’in bombardımanlarında içlerinde bebek, çocuk ve kadınların da olduğu binlerce sivil hayatını kaybetmiştir. Öncelikle şu hususu belirtmek isteriz ki; kim tarafından hangi gerekçeyle yapılırsa yapılsın sivillere yönelik yaşam hakkını hedef alan saldırıları onaylamıyoruz. Ancak şu hususa da değinmek gerekir ki; İsrail’deki sivillerin öldürülmesi 75 yıllık işgalin ve bu katliamların gerekçesi yapılamaz, İsrail’in siyonist ve işgalci yaklaşımının üzerini örtemez. Yıllardır her türlü şiddetin yaşandığı Gazze; abluka altına alınmak suretiyle kelimenin tam anlamıyla bir hapishaneye çevrilmiştir. Birleşmiş Milletler kararlarına rağmen İsrail tarafından işgal ve ilhakı sürdürülmüş, özellikle son yıllarda Gazze halkının temel ihtiyaçlarının karşılanması engellenmiş, elektrik ve su kesintileri de dahil olmak üzere gıda ambargoları ile kadın ve çocuklar dahil olmak üzere binlerce Filistinli ölüme mahkum edilmiştir. Siyonist İsrail devleti uluslararası anlaşma ve Birleşmiş Milletler kararlarına aykırı biçimde kendi vatandaşlarına yeni alanlar açmış, bu toprakların asıl sahibi olan Filistinlileri göçe zorlamış, evlerini ve yaşam alanlarını yıkmıştır. 7 Ekim’de başlayan çatışma süreci İsrail’in uluslararası sözleşmeleri ve temel insan haklarını hiçe sayarak yapmış olduğu katliamlara devam etmekte, dünyanın gözü önünde soykırım olarak nitelenecek bir insanlık suçu işlemektedir. Saldırı gününden başlamak üzere siviller yaşadıkları yerlerden sürülmüş, Gazze’den çıkmak isteyen sivillerin Refah Sınır Kapısı’nda ve sığındıkları alanlarda üzerlerine bombalar yağdırılmıştır. Altyapı tesisleri, sağlık kuruluşları yok edilmiş ve tüm şehir abluka altına alınmak suretiyle canice bir katliam gerçekleştirilmiştir. Katil İsrail devleti tüm insani ve hukuki ilkeleri yok sayarak yaralıların bulunduğu ve çocuklar başta olmak üzere sivillerin sığındığı El-Ehli Hastanesi’ni bombalamak suretiyle savaş suçu işlemiştir. Zira katil İsrail Devleti tarafından yapılan uygulamalar, 1907 Lahey ve 1949 Cenevre Sözleşmesi ile ek protokollerine aykırı olup insanlık suçunu oluşturmaktadır. Bizler şunu biliyoruz ki; bu katliamların tek faili, sorumlusu siyonist İsrail devleti değildir. İsrail, bu soykırıma desteklerini açıklayan, Filistin halkının yok edilmesine onay veren başta ABD ve AB emperyalistlerinden güç almaktadır. Biden’in İsrail’in arkasında olduğu yönündeki açıklaması bu katliamın ortağı olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Bugün burada olan bizler, Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanında sokakta bulunan milyonların tek talebi öncelikle ateşkesin sağlanması ve Filistin halkı ve toprakları üzerindeki siyonist İsrail işgalinin son bulmasıdır. Yaşam hakkı başta olmak üzere insan haklarını sonuna kadar savunmayı ilke edinmiş Kayseri Avukat İnsiyatifi olarak Filistin halkı ile dayanışmayı sürdüreceğiz. ‘Katil İsrail Filistin’den defol’ demeyi sürdüreceğiz”  dedi.

  • İşyerinde dedikodu, kovulma sebebi

    İşyerinde dedikodu, kovulma sebebi

    İşçinin dedikodu yapması ve diğer mesai arkadaşlarına iftira atmasının haklı nedenle fesih sebebi olduğunu kaydeden Avukat Handan Döre, işveren haklı nedenle feshi halinde işçinin tazminatsız kovulması ve işsizlik ödeneğinden de yararlanamamasının söz konusu olduğunun altını çizdi.

    Avukat Döre, “4857 sayılı İş Kanunu; işçi için haklı nedenle fesih hakkını düzenlediği gibi işveren için de haklı fesih nedenleri öngörmüştür. ‘İşverenin haklı nedenlerle derhal fesih hakkı’ başlıklı 25. maddesinde farklı durumlardan kaynaklı düzenlemelere yer verilmiştir. Maddenin 2 nolu bendinde ise ‘ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri’ demek suretiyle düzenleme yapılmıştır. İlgili maddede ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri genel çerçevede belirtilmiş olmakla her somut olay açısından ilgili davranışın ahlak ve iyi niyet kurallarına uyup uymadığının tespiti gerekmektedir. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi yakın zamanda vermiş olduğu bir kararda işçinin iş yerinde dedikodu yapmasını, mesai arkadaşlarına iftira atmasını haklı nedenlerle fesih çerçevesinde değerlendirdi ve işçinin tazminat taleplerinin reddine karar verdi. Kararın hüküm kısmında işçinin talepleriyle ilgili yalnızca fazla ücret alacağıyla ilgili bir kabul verdi. İhtar ve kıdem tazminatı taleplerinin reddine karar vererek aslında işçinin bu eylemlerinin haklı nedenlerle feshe yol açtığını hüküm altına almış oldu. Bilindiği üzere iş sözleşmesinin işveren haklı nedenle feshi halinde işçinin tazminatsız kovulması ve işsizlik ödeneğinden de yararlanamaması söz konusu. Bu bağlamda fesih türünün belirlenmesi işçi ve işveren açısından önem arz etmektedir” dedi.

    “‘Amirin yalakası’ söylemi haklı nedenle fesih sayılmıştır”

    Benzer kararların çoğaltılabileceğini de sözlerine ekleyen Döre, “Yargıtay 9. Hukuk Dairesi benzer bir kararında da yine işçinin bir başka işçiye ‘amirin yalakası’, ‘dost hayatı yaşıyorsunuz’ şeklindeki söylemlerini haklı nedenle fesih saymıştır. Kararın hüküm kısmında da davacının bu davranışının 4857 sayılı yasanın 25. maddesi gereğince ‘başka bir işçiye sataşma, ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışa’ örnek oluşturduğu şeklinde bir hükme yer verilmiş. Yargıtay’ın ya da ilk derece mahkemelerin vermiş olduğu benzer kararları çoğaltmak mümkün. Bu kararlarla da anlaşılacağı üzere işçinin işyerinde dedikodu yapması, iş arkadaşlarına iftira ya da hakaretvari söylemlerde bulunması ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı eylem teşkil etmektedir ve İş Kanunu çerçevesinde işveren nezdinde haklı nedenle fesih sebebi olarak karşımıza çıkmaktadır” ifadelerini kullandı.

  • KAYMEK’ten Diksiyon Kursu

    KAYMEK’ten Diksiyon Kursu

    Kayseri Mesleki Eğitim ve Kültür A.Ş. (KAYMEK) tarafından İhtisas Tesisleri’nde düzenlenecek diksiyon kursuna kayıtlar alınmaya başladı. ‘Etkileyici konuşmak, dili tanımak, dili en etkili biçimde kullanmak, söz söylerken kelimelerin seçilip düzenlenerek düşünceleri kolaylıkla anlatma tarzı’ gibi anlamları içeren diksiyon konusunda, Türk Dili’ni düzgün, anlaşılır ve etkileyici bir bizimde konuşmak veya sunuculuk, spikerlik, seslendirme gibi mesleki olarak kursiyerlere katkı sağlamak amacıyla KAYMEK tarafından kurs düzenleniyor. Kayıtların www.kaymekonline.com adresinden alındığı diksiyon kursunda, detaylı bilgiler almak isteyen vatandaşlar, 0 352 231 80 31 numaralı telefonu arayabilecek.

    Sanat ve mesleki eğitim alanlarında toplumun ilgi ve ihtiyaçlarına yönelik kursları düzenleyerek vatandaşların mesleki olarak yeterlilik edinmesine imkân tanıyan ve kursların bitiminde sertifika sunan KAYMEK, söz konusu hizmetlerini ücretsiz olarak gerçekleştiriyor.

  • Yalçın’dan ‘Muhtarlar Günü’ Mesajı

    Yalçın’dan ‘Muhtarlar Günü’ Mesajı

    Mesajında muhtarların yerel yönetimlerin en yakın paydaşları olduğuna dikkat çeken Başkan Yalçın; “Muhtarlarımız, bizim mahallelerdeki gören gözümüz, işiten kulağımızdır. Vatandaşla belediye arasındaki köprümüzdür. Onlarla birlikte mahallelerimize en isabetli, en gerekli hizmet ve yatırımları ulaştırma imkânı buluyoruz. Bu vesile ile başta Talasımızın mahalle muhtarları olmak üzere tüm muhtarlarımızın gününü tebrik ediyor, çalışmalarında başarılar diliyorum” ifadelerine yer verdi.

  • Polis, 45bin kişiye bilgilendirme yaptı

    Polis, 45bin kişiye bilgilendirme yaptı

    Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından yürütülen proje faaliyetleri çerçevesinde, 2023 yılı içerisinde gerçekleştirilen 421 etkinlikte 45 bin 888 kişiye ulaşılarak uyuşturucu madde, uyuşturucu bağımlılığı ve narkotik suçlar konularında bilgilendirme yapıldı.

    2023 Yılı İçerisinde Narkotik Şube Müdürlüğümüzce Gerçekleştirilen Proje faaliyetlerinde En İyi Narkotik Polisi Anne projesi çerçevesinde gerçekleştirilen 151 etkinlikte 6 bin 262 kişiye bilgilendirme yapıldı. Narkorehber projesi çerçevesinde ise gerçekleştirilen 58 etkinlikte 2 bin 957 kişiye bilgilendirme yapıldı. Narko Gençlik projesinde ise gerçekleştirilen 6 etkinlikte 345 kişiye bilgilendirme yapıldı.

    Yine ekipler tarafından düzenlenen Narko Kaan projesi çerçevesinde gerçekleştirilen 13 etkinlikte 620 kişiye bilgilendirme yapılırken, Narko Nokta projesi ile gerçekleştirilen 193 etkinlikte de 35 bin 704 kişiye bilgilendirme yapıldı.

  • “Muhtarlar mahallelerimizin gözü ve kulağıdır”

    “Muhtarlar mahallelerimizin gözü ve kulağıdır”

    “Muhtarlar mahallelerimizin gözü ve kulağıdır” diyen Başkan Palancıoğlu, mesajında şunları söyledi:

    “Devletimizin vatandaşlarımıza ulaşmasında her zaman ilk merci olan muhtarlarımız, halkın kendi içlerinden biri olarak gördükleri, her türlü taleplerini rahatlıkla ilettikleri temsilcileridir. Vatandaşlarımızla aramızda iletişim köprüsü görevini üstleniyorlar. Mahalle halkının taleplerini takip ederek bizleri bilgilendiriyorlar. Biz de muhtarlarımızın talepleri doğrultusunda vatandaşlarımızın talepleri ve ihtiyaçlarının giderilmesi için çözüm üretiyoruz. Muhtarlarımızla sadece Muhtarlar Günü’nde değil sürekli bir araya geliyor ve istişare içerisinde bulunuyoruz. Yapacağımız çalışmalarda muhtarlarımızın görüş ve önerilerini dikkate alıyoruz. Şehrimize ve Melikgazi’mize büyük emek ve katkıları olan ve bugün muhtarlık görevini yürüten tüm muhtarlarımızın bu anlamlı gününü kutluyor, hizmetlerinden dolayı teşekkür ediyorum.”