Kategori: Kocaeli

  • Güngör Arslan cinayetinde 4 tahliye

    Güngör Arslan cinayetinde 4 tahliye

    Kocaeli’de Ses Kocaeli Gazetesi imtiyaz sahibi Güngör Arslan 19 Şubat 2022 tarihinde uğradığı silahlı saldırı neticesinde hayatını kaybetti. Arslan’ı öldüren Ramazan Özkan, olaydan birkaç saat sonra yakalanarak tutuklandı. Yürütülen soruşturmada gözaltına alınan Burhan Polat, Can Yılmaz, Emrah Yıldırım, Ersin Kurt, Ferhat Yıldırım, Hasan Emre Çelik, Özgür Taşkıran, Kadir Yıldırım ve Ramiz Saatçi isimli toplam 10 şahıs çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklanırken, A.Y., E.T., E.Y. ve Y.B.’nin tutuksuz yargılanmasına karar verildi. Verilen ilk ifadede sanıklar Güngör Arslan’ın Ersin Kurt ve onun kullanmakta olduğu araç hakkında haber yaptığını, haberin altına aracı kullanan kişilerin ‘torbacı’, ‘hapçı’ olduğu gibi yorumlar yapıldığını, bu sebeple olayın gerçekleştiği ifade edildi.

    “Camlarını kırıp, gazeteye zarar verip, yakacaktık”

    Olayla ilgili davanın ilk celsesi yoğunluk sebebiyle Kandıra Ceza İnfaz Kurumları yerleşkesi içerisinde bulunan duruşma salonunda görüldü. Duruşmaya taraf avukatları, öldürülen Güngör Arslan’ın ailesi, tutuklu ve tutuksuz sanıklar katıldı. İlk olarak konuşan sanık Ramazan Özkan, “Kasten adam öldürme suçunu kabul etmiyorum. Olaydan 10-15 gün kadar önce tutuklu sanıklar Burhan Polat, Hasan Emre Çelik ve Ferhat Yıldırım ile birlikte otururken haber altında yer alan yorumlar hakkında konuşuldu. Burhan Polat çok sinirlenerek ‘Buna zarar vermemiz gerekiyor’ dedi. Ben de kendisinin denetimli serbestliği olması sebebiyle ‘Benim arkadaşlarım var onlara yaptırırız’ dedim. Camlarını kırıp, gazeteye zarar verip, yakacaktık. İstanbul’dan iki arkadaşım geldi ancak gazetenin camları kırılmayınca olayı gerçekleştiremedik. Hatta Burhan Polat bana ‘Sen sakın karışma, o çocuklar yapsın’ dedi. O çocuklara da bunun karşılığında para verecektik” diye konuştu.

    “Ayaklarına sıkarım diye düşündüm”

    Ramazan Özkan ifadesinin devamında, “Olay günü Ferhat Yıldırım beni aradı. Ferhat bana, çocukların işi becerememesi sebebiyle Burhan’ın çok kızdığını söyledi. Ben de Güngör’ü korkutmak için ‘Tamam ben yaparım’ dedim. Fakat kendisi gazeteci olduğu için silah almamız gerektiğini söyledim. Bunun üzerine birlikte Ramiz Saatçi’nin yanına giderek silah aldık. Birlikte gazetenin yakınlarında indik. İnerken en kötü ayaklarına sıkarım diye düşündüm. Sonrasında da bu olay gerçekleşti. Olayın ardından da Ferhat Yıldırım’ı aradım, vurduğumu söyledim. Bana kızınca da gidip teslim oldum” dedi.

    “Burhan Polat haberin altına gelen yorumlara çok kızdı, Ramazan’a gazete binasını kundaklamasını istedi”

    Tasarlayarak kasten adam öldürme suçuna yardım ve yataklık suçundan tutuklu bulunan Ferhat Yıldırım ise ifadesinde üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini söyleyerek, “Olaydan 15 gün kadar önce hep birlikte oturuyorduk. Burhan Polat haberin altına gelen yorumlara çok kızdı, öfkelendi. Ramazan’a gazete binasını kundaklamasını istedi, o da kabul etti. 3-4 gün sonra gazetenin camına taş atmışlar ancak kıramamışlar. Ondan sonra da Ramazan bir şey yapmadı. Olay günü Hasan Emre Çelik beni aradı onun iş yerine gittiğimizde Burhan Polat da oradaydı. Burhan, Hasan Emre’ye kızdı. ‘Bir işi beceremediniz. Ramazan’a sor yapacaksa yapsın, yapmayacaksa haber versin’ dedi. Bunun üzerine de Ramazan’ı arayıp onun olduğu eve gittik. Hasan Emre olanları Ramazan’a anlatınca o da ‘Ne istiyorsanız yaparım. Ben gideyim tehdit edeyim, gözünü korkutayım’ dedi ve silah istedi. Ramazan’ı da alarak olay yerine yakın bir noktaya bıraktık. Olaydan sonra Burhan ile görüştük, hatta bize bayağı kızdı” şeklinde konuştu.

    “Olayların bu noktaya geleceğini hiç tahmin etmemiştik. Talimatı veren kişi Burhan Polat’tır”

    Tasarlayarak kasten öldürme suçuna yardım suçundan tutuklu bulunan Hasan Emre Çelik, “Evde hep birlikte otururken yorum konusu açıldı. Burhan Polat, haberin altına gelen yorumlara çok kızmıştı, ‘Buna bir gözdağı vermeyelim mi’ diye sordu. Ramazan da bunu kabul etti. Ramazan’ın talebi üzerine de silah bulduk. Olaydan sonra Ramazan bizi arayıp ‘Vurdum’ deyince ona kızdım. ‘Biz sana vur mu dedik’ deyince bize kızgınlığından ilk ifadesinde bizi suçladı. Burhan da yine bize kızarak ‘Ben size öldürün mü dedim’ dedi. Bunun üzerine avukat Ersin Kurt’un yanına gittik ve avukatımız olmasını istedik. Ancak kendisi bu dosyada isminin geçtiğini söyleyerek bunu kabul etmedi. Olayların bu noktaya geleceğini hiç tahmin etmemiştik. Talimatı veren kişi de Burhan Polat’tır. Burhan Polat haberin altına yapılan yorumları kendi üzerine aldı. Burhan ayrıca bize eski kız arkadaşına Güngör Arslan tarafından şarap ve çiçek gönderdiğini söylemişti. Bu sebeple ben sadece silah temin ettim, pişmanım” ifadelerini kullandı.

    “Güngör Arslan’ın kışkırtıcı ve yalan haberler yaptığını biliyordum”

    Tasarlayarak adam öldürme suçuna azmettirme suçundan tutuklu bulunan Burhan Polat, “Şahsen Güngör Arslan’ı tanımam. Bunları ailesinden özür dileyerek söylüyorum ama kendisinin kışkırtıcı ve yalan haberler yaptığını biliyordum. Güngör Arslan, Ersin Kurt ve onun kullanmakta olduğu araç hakkında haber yaptı. Haberin altına aracı kullanan kişilerin torbacı, hapçı olduğu gibi yorumlar yapıldı. Arabayı ben de kullandığım için yapılan yorumları üzerime aldım ve gücüme gitti. Bunun üzerine avukat İbrahim ile görüşerek şikayetçi olacağımı söyledim. Avukat, Güngör’ün de bana dava açacağını söyleyince şikayetten vazgeçtim. Fakat sürekli olarak o yorumlar bana atılmaya başlanınca merak edip Güngör Arslan’ı araştırmaya başladım. Ortak bir kişiden onun kendi yaşından çok küçük kişilere şarap ve çiçek gönderdiğini öğrendim. Kim olduğunu sorduğumda da Tuğba U. olduğunu söyledi. Ben de Tuğba U.’yu tanıyorum. Sonrasında evde otururken yeniden bir haber yapıldı ve altına yine birçok yorum geldi. Hatta Hasan’a ‘sen de yorum yap’ dedim. Fakat Hasan’ın yaptığı yorumlar onaylanmadı” dedi.

    “Ramazan’a söyleyin yapacaksa yapsın, yapmayacaksa bıraksın”

    Çok sinirlendiğini ve Arslan’ı dövmek istediğini arkadaşlarına söylediğini ifade eden Burhan Polat, “Ben kimsenin ayakçısı falan değilim, ben iş insanıyım. Arkadaşlarım bana, ‘senin denetimli serbestliğin var’ dedi. Bunun üzerine Ramazan bana, ‘Benim arkadaşlarım var, onlar yapar’ dedi. Bana da mantıklı geldi. En son ‘Yapalım’ dedim. Ramazan’a, ‘Sen karışma, onlar yapsın, başını belaya sokma’ dedim. Fakat Ramazan’ın arkadaşları gazetenin camını kıramadılar ve olayı gerçekleştiremediler. Olay günü gazeteyi yakamadıkları için Ferhat ile tartıştık. Hatta ‘Ramazan’a söyleyin yapacaksa yapsın, yapmayacaksa bıraksın’ dedim. Sonrasında kız arkadaşım ile buluşmak için Körfez’e gittim. Beni arayarak Güngör Arslan’ın yaralandığını söylediler. Keşke böyle olmasaydı. Ben araç alım satım işi yaparım, geri dönüşüm fabrikam var. Ben ne kimseden talimat aldım ne de kimseye talimat verdim. Tahliyemi istiyorum” diye konuştu.

    “Bildiğim ve yaptığım bir şey yoktur, beraatimi istiyorum”

    Yardım etme suçundan tutuklu bulunan Emrah Yıldırım ise savunmasında “Haber sitesinde olayı öğrendim, sanık Ramazan yıllar önce benimle birlikte çalışmıştı bu sebeple kendisini tanırım. Ramazan’ın annesini arayarak geçmiş olsun’ dedim. Başka bildiğim ve yaptığım bir şey yoktur, beraatimi istiyorum” şeklinde konuştu.

    “Olayın olduğu gün Hasan Emre beni aradı ve silah istedi”

    Olayda kullanılan silahı sattığı belirlenen ve tasarlayarak kasten adam öldürme suçuna yardımdan tutuklu bulunan sanık Ramiz Saatçi, “Olayın olduğu gün Hasan Emre beni aradı ve silah istedi. Ölen arkadaşımdan kalan bir silahım vardı. Daha önce kahvede otururken kredi borcum sebebiyle paraya ihtiyacım olduğunu ve silahımı satmak istediğimi söylemiştim. Silahı gelip aldılar ancak kendilerinden para almadım” ifadelerini kullandı.

    “Güngör Arslan ile aramızda bugüne kadar hiçbir husumet olmadı”

    Tasarlayarak kasten adam öldürme suçuna azmettirme suçundan yargılanan ve suçlamaları kabul etmeyen Ersin Kurt, “Haberim bile olmadığı suçtan dolayı uzun süredir tutukluyum. Çok uzun yıllardır avukatlık yapan birisi olarak hiçbir zaman şiddet uygulamadım ve şiddeti tasvip etmedim. Şu an ise çok ağır bir ithamla yargılanmaktayım. Güngör Arslan ile aramızda bugüne kadar hiçbir husumet olmadı. Haberler incelendiğinde de infial oluşturmadığı ortadadır. Haberler sebebiyle kendisine öfke duymadım. Hatta bana atılan haberlerin linklerine gülücük ya da kısa cevaplar verdiğim de ortadadır. Fakat haberin altına atılan yorumların büyük çoğunluğu çok çirkin ifadelerdi” dedi.

    “Güngör Arslan’ın bana karşı husumeti olmadığını biliyordum”

    Haberin içeriğinin engellenmesi için dava açtığını söyleyen Kurt, “En çok yorumların kaldırılması için dava açılmasını istedim. Yapılan başvuruda mahkeme haklılığımızı gördü ve haberin altındaki yorumların kaldırılmasına karar verdi. Haberden bu kadar ciddi rahatsız olsam dosyayı kendim hazırlardım ama ben hazırlamadım. Güngör Arslan’ın bana karşı husumeti olmadığını biliyordum, ortak arkadaşımız Tahsin Keskin de bana bunu söylemişti. Zaten ben hayatımın hiçbir noktasında kimseye talimat vermedim. Burhan Polat çok eski müvekkillerimden biridir. Söz konusu araçla bir yıldır bir yere gittiğimi bile hatırlamıyorum. Aracın kilometresi çok gittiği için satması için Burhan Polat’a verdik” şeklinde konuştu.

    “Dosyada hakkımda tek bir delil bile yoktur. Tamamen kurgu yapılmıştır”

    Konuşmasını sürdüren Ersin Kurt, “Olaydan sonra Özgür ısrarla beni aradı anlamsız mesajlar atmaya başladı. Özgür bana, Ferhat ile Hasan Emre’nin Gölcük’te olduğunu ve konuşmamı istedi. Ben de gönülsüz bile olsa onların yanlarına giderek teslim olmaları gerektiğini söyledim. Benim onun avukatlığımı yapamayacağımı söyledim. Neler yapması gerektiklerini anlattım. Zaten onlar teslim olur olmaz da benim ofisimde arama yapıldı. Aleyhimde dosyada algı oluşturulmaya çalışmıştır. Dosyada hakkımda tek bir delil bile yoktur. Tamamen kurgu yapılmıştır, birçok şey de hukuksuz olarak elde edilmiştir. Tahliyemi talep ediyorum” ifadelerini kullandı.

    “Bir şeyden haberim yoktu”

    Suçluyu kayırma suçundan tutuklu bulunan Can Yılmaz da hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, “Bir sabah kapım çaldı. Ferhat’ın gelip yardım istemesi üzerine 6.5 aydır tutukluyum. Ferhat’ı ve yanındaki şahsı alıp gideceği yere bıraktım. Yaşanan olayı oyun salonunda konuşulurken duydum. Bir şeyden haberim yoktu” dedi.

    “Olayla alakam yoktur”

    Suçluyu kayırma suçundan tutuklu bulunan Kadir Yıldırım ise ifadesinde, “Olay günü Burhan Polat’ın beni arayarak çalıştığım yerde yer ayırmamı ve gece kız arkadaşı ile geleceğini söyledi. Gece saatlerinde gelmeyince ben onu tekrar aradım ama açmadı. İlerleyen saatlerde Ersin Kurt gelerek çalıştığım mekanda eğlendi. Alkollü olduğu için kendisini eve bırakmamı söyledi. Ben de orada böyle şeylerden bahşiş aldığım için kabul ettim. Kendisini önce ofisine sonra evine bıraktım. Olayla alakam yoktur” diye konuştu.

    “Hasan Emre Çelik benim kapımı çalmasa ben burada olmayacaktım”

    Tutuklu bulunan Özgür Taşkıran hakkındaki iddiaları kabul etmeyerek, “Ben suçluyu kayırmadım. Emniyet bana ne dediyse yaptım. Hasan Emre Çelik evime geldi. ‘Babamla sorunlarım var’ deyince eve aldım. İçeride bana olayları anlattı. ‘Güngör Arslan olayını biliyor musun? Teslim olmak istiyorum. Ersin Kurt diye bir avukat varmış, onunla görüşelim’ dedi. Ersin ile görüştüğümüzde yardım edemeyeceğini kendi adının da olayda geçtiğini söyledi. Hasan Emre Çelik benim kapımı çalmasa ben burada olmayacaktım. Buradaki şahıslardan hiçbirini tanımam. Hasan Emre Çelik mahallemin çocuğudur. Ersin Kurt da avukattır. Burada en büyük mağduriyet yaşayan benim. Emniyette bana ne sordularsa söyledim, tahliyemi istiyorum” şeklinde konuştu.

    “Bu cinayetin arkasında başka insanlar da var”

    Sanıklardan şikayetçi olan Güngör Arslan’ın eşi Suna Arslan ise, “O sabah Güngör’de bir tedirginlik yoktu. Olay yaşandıktan sonra 7 aydır bir kurgu olduğuna inanıyoruz. Ersin Kurt’u tanımıyorum diye başlayıp bir yerde Ersin Kurt’la birileriyle bir araya geliyorlar. 21 yaşında bir katilin eline silah verip bu insanı öldür diyorsunuz. 2. gününde cinayetin bir kadın yüzünden olduğunu söylüyorsunuz. Sanıklar birbirini tanıyor. Kadın üzerinden olduğunu söylüyor. Gazeteci kadın yüzünden öldürüldü diye algı oluşturuluyor. Güngör Arslan sadece bir gazeteciydi. Bu kentteki tüm ilişikleri yazardı. Bu bir gazeteci cinayeti. Arkasında başka insanlar da var. Bu sadece Ersin Kurt değil. En azından bu sefer adil bir yargılama bekliyorum” ifadelerini kullandı.

    “7 aydır her sabah işe giderken mezarına uğradığım babama senin katilin bu demek istiyorum”

    Güngör Arslan’ın kızı Nazlıcan Arslan da şikayetçi olduğunu belirterek, “Ben sadece 2 şey istiyorum. 7 aydır her sabah işe giderken mezarına uğradığım babama senin katilin bu demek istiyorum. Burada bulunamayan kardeşime ‘Baban yok çünkü sebebi bu demek istiyorum” dedi.

    “Ramazan Özkan Güngör Arslan’la kısa bir süre konuştuktan sonra ayağa kalktı ve belinden silahını aldı”

    Saldırının gerçekleştiği gazetenin çalışanı Tuana Yılmaz tanık olarak dinlendi. Olay anını anlatan Tuana Yılmaz, “Hafta sonu olduğu için temizlik yapıyorduk. İçeriye siyah maskeli, kapüşonlu kendini gizlemiş biri geldi. Ramazan Özkan olan bu şahıs haber yaptırmak istediğini söyledi. Ramazan Özkan’ı alıp yanına götürdüm. İşe girdiğimin 3. günüydü. Bu yüzden bu haberi bana vereceğini biliyordum. Bu sebeple merdivenlerde konuşmalarını dinledim. Ramazan Özkan Güngör Arslan’la kısa bir süre konuştuktan sonra ayağa kalktı ve belinden silahını aldı. Silahı gördükten sonra ilk silah sesi geldi. Ben Zerrin Hanım’ın yanına indim, tuvalete girip kapıyı kilitledim. Biz oradayken bile silah sesleri geliyordu. Güngör Arslan’ın ‘Yardım edin’ dediğini duyduk. Ramazan Özkan’ın beni de öldürebileceğinden korkarak dışarı çıkamadım. Tuvaletten çıktığımda her yer kandı. Arslan kanlar içindeydi” diye konuştu.

    “Güngör Arslan beni taciz etmedi, Burhan Polat’ı tanımıyorum”

    Tanık olarak dinlenen Tuğba U. ise, “Olayla ilgili hiçbir şey bilmiyorum. Sadece Erdal Yıldırım ve Erdal Tilki’yi tanıyorum. Burhan Polat’ı tanımıyorum. Köpeğim kaybolduğundan Güngör Arslan’ı arayarak haber yaptırdım. Erdal Yıldırım, Erdal Tilki, Y.B. yanıma geldiler. Bana Burhan’ı tanıyıp tanımadığımı sordular. Tanımadığımı söyledim. Güngör’ün beni taciz edip etmediğini sordular, etmediğini söyledim. Güngör’ün başka kızları taciz ettiğini, korkmamam gerektiğini, maddi ve manevi destek olacaklarını söylediler. Daha sonra Güngör Arslan’ın bana çiçek ve şarap gönderip göndermediğini sordular. Bunu nereden duyduklarına şaşırdım. Gönderdi ama beni taciz etmedi” ifadelerini kullandı.

    4 sanık tahliye edildi

    Tüm tarafları dinleyen mahkeme heyeti, sanıklardan Özgür Taşkıran, Can Yılmaz, Kadir Yıldırım ve Emrah Yıldırım’ın tahliye edilmesine karar verdi. Diğer sanıklar Ramazan Özkan, Burhan Polat, Ersin Kurt, Ferhat Yıldırım, Hasan Emre Çelik ve Ramiz Saatçi’nin ise tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.

  • Kızını oğluna isteyen adama kurşun yağdırdı

    Kızını oğluna isteyen adama kurşun yağdırdı

    Kocaeli’nin Dilovası ilçesi, Orhan Gazi Mahallesi, Bağdat Caddesi üzerinde Hikmet G. (55), oğlu için Cevdet D.’nin (60) kızını istemeye gitti. Bunu istemeyen ve duruma tepki gösteren Cevdet D., Hikmet G. ile tartışma yaşadı. Bunun üzerine Cevdet D., Hikmet G.’nin yanına giderek yumruk attı.  Çevredeki vatandaşlar, kavgayı ayırmak üzere araya girdi. Ardından Cevdet D., yanında getirdiği silahı çıkartarak Hikmet G.’ye kurşun yağdırdı.

    Yaralanan Hikmet G. kanlar içinde yere yığılırken, Cevdet D. ise olay yerinden kaçtı. Olayı görenler, durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine adrese sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede adrese ulaşan sağlık ekipleri, yaralıya ilk müdahaleyi olay yerinde yaptı. Ardından sedyeyle ambulansa alınan yaralı, tedavi edilmek üzere Gebze Fatih Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Yaralının hayati tehlikesinin bulunmadığı öğrenildi.

    Olay yerinden kaçan şahıs yakalandı

    Öte yandan polis ekipleri, Hikmet G.’yi yaralayıp olay yerinden kaçan Cevdet D.’yi yakalamak için çalışma başlattı. Yürütülen çalışma çerçevesinde yakalanarak gözaltına alınan Cevdet D., sorgusu yapılmak üzere polis merkezine götürüldü. Şüpheli şahıs buradaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Cevdet D., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

  • Kocaeli’de servis aracı devrilen tıra çarptı: 5 yaralı

    Kocaeli’de servis aracı devrilen tıra çarptı: 5 yaralı

    Kaza, Gebze ilçesi D-100 Ankara istikameti üzerinde meydana geldi.

    Celil Y. idaresindeki tır, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde devrildi.

    O esnada seyir halinde olan Dursun Y. idaresindeki servis aracı da duramayarak tıra çarptı, ardından da orta refüje girdi. Kazayı gören çevredeki vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezine haber verdi. İhbar üzerine olay yerine sağlık, polis ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen ekipler, tırda ve servis aracında bulunan toplam 5 yaralıya müdahale etti. İlk müdahaleleri yapılan yaralılar ambulansa alınarak çevredeki hastanelere götürüldü. Kaza sebebiyle Ankara istikameti trafiğe 1 saat boyunca kapatıldı.

    Polis, olayla ilgili inceleme başlattı.

  • Kocaeli’de 11 milyon 580 bin adet makaron ele geçirildi

    Kocaeli’de 11 milyon 580 bin adet makaron ele geçirildi

    Kocaeli İl Jandarma Komutanlığı ekipleri şehir genelinde kaçakçılıkla mücadele çalışmalarına devam ediyor.

    Bu çerçevede ekiplerce yapılan istihbari çalışma neticesinde Başiskele ilçesinde operasyon düzenledi. Gerçekleştirilen operasyonda piyasa değeri yaklaşık 2 milyon 316 bin TL olan, 11 milyon 580 bin adet makaron ile 1 adet ruhsatsız av tüfeği ele geçirildi. Olayla ilgili yakalanan 1 şüpheli hakkında adli işlem başlatıldı.

  • Doğumunu beklerken cenazesini kucakladılar

    Doğumunu beklerken cenazesini kucakladılar

    Kocaeli’nin Başiskele ilçesinde bulunan özel bir hastanede meydana gelen olayda 25 yaşındaki İlayda Menteş, hamileliği boyunca aynı hastanede kontrollerini yaptırdı. Dün gece sancıları başlayan Menteş, hastaneye gitti. İlayda Menteş ve ailesi, iddiaya göre doktorun halı saha maçında olması sebebiyle gece doktora ulaşamadı.

    Sabaha kadar hastanede kalan İlayda Menteş, doktorun mesai saatinde hastaneye gelmesiyle muayene oldu. İddiaya göre Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Y.Ç. ilk muayenede bir sorun olmadığını söyleyerek, yaklaşık 3 saat sonra bebeğin sezaryen ile alınması gerektiğini ifade etti. Aile, ameliyathane kapısında annenin 30 dakika beklediğini ve bu süre zarfında bebeğin kendi dışkısını yemesi sebebiyle boğulduğunu ileri sürdü. Aile, doktorun ihmali olduğunu söyleyerek şikayetçi oldu.

    “Doktorumuz sorumlu ebeye ulaşarak kendisinin halı sahada olduğunu söylemiş”

    Olayı anlatan dede Sedat Menteş, “Oğlum Batuhan ve gelinim İlayda, dün gece saat 00.30 sıralarında hastaneye gitti. Biz gece hastaneye yatış yaptığımız halde doktora ulaşamadık. Bizimle bir anlaşma yapıldı, bebek doğduktan sonra ücret de ödenecekti, ancak doktora ulaşamadık. Doktorumuz sorumlu ebeye ulaşarak kendisinin halı sahada olduğunu söylemiş. Doktor, sabah 08.30’da hastaneye geldi ve yaptığı kontrollerde her şeyin normal olduğunu bize söyledi. Gelinim bize NST testinde bebeğin kalp atışının 40’a, 60’a ve 120’ye kadar çıkıp indiğini söyledi. Bu kayıtlardan bebeğin sağlığının yerinde olmadığını anladık. Bunu sorduğumuzda bize annenin ve bebeğin kalp atışının frekansları karışmış olabileceğini söylediler” dedi.

    “30 dakika gelinim ameliyathane kapısında bekledi”

    Konuşmasını sürdüren Sedat Menteş, “Öğlen saat 12.00 gibi bize bebeğin acil ameliyata alınması gerektiğini söylediler ancak ameliyathanede yer olmadığından 30 dakika gelinim kapıda bekledi. Yarım saatte insan hayatı ölüyor. Bu bebek için uzun bir süre. Bu sürede bebek kendi dışkısını yiyor ve boğularak vefat ediyor. Biz bu konuda şikayetlerimizi yaptık. Bizim canımız yandı başkasının canı yanmasın” diye konuştu.

    “Bebeğimin ismini Uraz koyacaktık”

    Doktordan şikayetçi olduğunu söyleyen Batuhan Menteş, “Doktorun ihmali olduğunu düşünüyoruz. Bebeğin ameliyathane kapısında 30 dakika bekletilmesi çok uzun bir süre. Bebek ameliyathaneye alınsa belki bu sonuçlar yaşanmazdı. Şu an bunu burada konuşmuyor olabilirdik, bebeğim ölmemiş olabilirdi. Bizim canımız yandı başkalarının canı yanmasın. Eşimin sancısı başlaması sebebiyle gece 00.30 gibi doktorumuzu aradık ancak kendisine ulaşamadık. Doktor bize 01.20’de geri döndü. Bizi aradığında halı saha maçında olduğunu ve telefonu açamadığını söyledi. Hastaneye yatış yaptığımızı söylediğimizde doktor onayladı ve gereken işlemleri yapacaklarını söyledi. Sabah saatlerine kadar herhangi bir sıkıntı yoktu. Sabah saatlerinde NST kayıtlarında bebeğin kalp atışının bozulduğunu eşimle beraber anladık. Hemşireye bu durumu söylediğimizde anne kalp atışıyla frekansların çakıştığını söyledi. Doktorun ihmali olduğu apaçık belli. Bebeğimin cinsiyeti erkekti, ismini Uraz koyacaktık. Eşimin durumu şu an iyi. Sezaryenden çıktı şu an dikişleri olması sebebiyle hastanede yatıyor. Acı ve kötü bir durum” şeklinde konuştu.

    Öte yandan, olayla ilgili açıklama yapan Hastane Başhekimi Erhan Uysal, “Annenin sağlığı yerinde ancak bebek maalesef hayatını kaybetti. Şu an başka bir bilgiye sahip değilim” dedi.

  • Kombi patlayan dairede yangın çıktı

    Kombi patlayan dairede yangın çıktı

    Yangın, Karamürsel’in 4 Temmuz Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 5 katlı bir binanın üçüncü katındaki dairede bulunan kombinin patlaması sebebiyle yangın çıktı. Kısa sürede büyüyen alevler daireyi sardı.

    Alevleri gören vatandaşlar durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine adrese itfaiye ekipleri sevk edildi. Kısa sürede adrese ulaşan ekipler, yangını söndürebilmek için çalışma başlattı. Ekiplerin yoğun çalışmalarının ardından yangın, kontrol altına alınarak söndürüldü. Yangınla ilgili inceleme başlatıldı.

  • Kocaeli’de ruhsatsız silah taşıyan 8 kişiye gözaltı

    Kocaeli’de ruhsatsız silah taşıyan 8 kişiye gözaltı

    Kocaeli İl Emniyet Müdürlüğüne bağlı polis ekipleri silahla havaya ateş etme ve ruhsatsız silah bulundurama suçlarının men ve takibine yönelik çalışma başlattı. Polis ekipleri yapılan çalışmalar neticesinde 1 adet yarı otomatik ruhsatsız av tüfeği, 2 adet 7.65 mm çapında ruhsatsız tabanca, 2 adet 9 mm çapında ruhsatsız tabanca, 3 adet kurusıkı tabanca ve bu silahlara ait çeşitli ebat ve çapta 20 adet fişek ele geçirdi.

    Olayla ilgili şüpheli 8 şahıs hakkında “6136 Sayılı Ateşli Silahlar Ve Bıçaklar İle Diğer Aletler Hakkındaki Kanuna Muhalefet-2521 Sayılı Avda Ve Sporda Kullanılan Tüfekler, Nişan Tabancaları Ve Av Bıçaklarının Yapımı, Alımı, Satımı Ve Bulundurulmasına Dair Kanuna Muhalefet – 5729 Sayılı Ses Ve Gaz Fişeği Atabilen Silahlar Hakkında Kanuna Muhalefet” suçlarından adli ve idari işlem yapıldı.

  • Kocaeli’de traktör kazası: 1 ölü, 4 yaralı

    Kocaeli’de traktör kazası: 1 ölü, 4 yaralı

    Kaza, Kandıra ilçesi Döngelli Mahallesi Keçioğlu mevkiinde meydana geldi.Bahçeden fındık toplayan aile traktör ile evlerine doğru yola çıktı. Islak zeminde T.Ç. idaresindeki traktör sürücüsünün kontrolünden çıktı. Devrilen traktörün altında kalan sürücünün annesi Faize Ç. sıkıştı.

    Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye polis, jandarma, sağlık ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Bölgeye ulaşan itfaiye ekiplerince traktör altında sıkışan Faize Ç. bulunduğu yerden kurtarılarak sağlık ekiplerine teslim edildi. Yapılan kontrollerden Faize Ç.’nin hayatını kaybettiği belirlendi.

    Kazada yaralanan sürücü T.Ç., eşi F.Ç. ve G.Ç. ile B.Ç. isimli iki çocuğu ise sağlık ekiplerince Kandıra Devlet Hastanesine kaldırıldı. Olayla ilgili inceleme başlatıldı.

  • Mesajla başlayan tartışma kanlı bitti

    Mesajla başlayan tartışma kanlı bitti

    İzmit ilçesi Sepetçi Mahallesinde iddiaya göre, arkadaş olduğu öğrenilen S.K ve M.S cep telefonlarıyla mesajlaşırken bilinmeyen bir sebeple tartışmaya başladı. Tartışmanın yüz yüze devam etmesi üzerine M.S., yanındaki tabancayla S.K’nın ayak bileğine bir el ateş etti.

    Silah sesini duyan mahalle sakinleri durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbar üzerine adrese sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Yaralanan S.K., sağlık ekipleri tarafından ambulansla Kocaeli Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesine kaldırıldı. M.S. ise jandarma ekipleri tarafından yakalanarak gözaltına alındı.

    Olayla ilgili inceleme başlatıldı.

  • Fırlayan teker motosikletle yunus polislere çarptı

    Fırlayan teker motosikletle yunus polislere çarptı

    Mevlana Mahallesi Soma Maden Şehitleri Caddesi’nde rampa çıkan Ahmet B’nin kullandığı 34 GS 2348 plakalı otomobilin sol ön tekeri, bilinmeyen bir nedenle fırlayarak arkadan gelen M.T. idaresindeki polis motosikletine çarptı.

    Çarpmanın etkisiyle yere savrulan motosikletteki yunus polisleri M.T. ve M.A. yaralandı.

    Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri yaralıları Fatih Devlet Hastanesine kaldırdı.

    Yaralı polislerin hayati tehlikesinin bulunmadığı öğrenildi.