Kategori: Kocaeli

  • Kavgaya müdahale eden polisler yaralandı

    Kavgaya müdahale eden polisler yaralandı

    Olay, saat 21.00 sıralarında Döngel Mahallesi Atatürk ile Millet Caddelerinin kesişiminde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, karşılaşan iki grup arasında bilinmeyen bir sebeple tartışma çıktı. Tartışma kısa sürede büyüyerek kavgaya dönüştü. Bölgede devriye atan polis ekipleri olaya müdahale etti. Ekiplerin müdahalesi esnasında mukavemet gösteren bir şahıs polislere saldırdı.

    Olayda S.Y. ve Ö.Y. isimli 2 polis memuru yaralandı. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Yaralı polisler, sağlık ekiplerinin olay yerindeki müdahalelerinin ardından Kocaeli Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Polislerin sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenildi. Olaya karışan 3 şüpheli gözaltına alındı.

     

  • 14 yaşındaki kıza taciz!

    14 yaşındaki kıza taciz!

    Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde bulunan bir markette meydana gelen olayda iddiaya göre, 31 yaşındaki marketçi O.T., 14 yaşındaki B.B. isimli kıza cinsel tacizde bulundu.

    Olayın ortaya çıkmasıyla B.B.’nin ailesi şahıstan şikayetçi oldu. Şikayet üzerine polis ekipleri O.T.’yi gözaltına aldı. İfadesi alınan şüpheli, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
    Kısa bir süre cezaevinde kalan şüpheli serbest bırakıldı.

    “21 yaşında olduğunu sanıyordum”

    “Cinsel istismar” suçundan yargılanan O.T. Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmaya başlandı. Duruşmaya B.B.’nin ailesi ve tutuksuz sanık katılırken, B.B. ise AGO’dan (Adli Görüşme Odaları) bağlandı.

    Savunması için söz hakkı verilen O.T., “B.B.’yi marketime gelmesi sebebiyle tanırım. Ancak kendisini bana farklı bir isimle tanıtmıştı. Kendisiyle duygusal bir ilişkim olmadı. Ben market işletiyordum. B.B. benimle ilgili sorular sordu ve benimle tanışmak istediğini söyledi. Evli ve 30 yaşında olduğumu söylediğimde bana ‘Oha aramızda 9 yaş fark var’ dedi. Daha sonra bana ilk görüşünde bileklik hediye etti. Umutlanmasın diye bilekliği almadım ama masaya bıraktı. Birkaç gün sonra tekrar markete geldi ve sosyal medya hesabımı aradığını ve bulamadığını söyledi. Aramızda bir yakınlaşma oldu. Teyzesi gelince olaylar emniyete intikal etti. Onun 14 yaşında olduğunu bilmiyordum, 21 yaşında olduğunu sanıyordum” dedi.

    “Çocuklarım ahlaklı bir şekilde yetişsin diye Türkiye’ye döndüm”

    Şikayetinden vazgeçen anne S.B., “Şikayetimi geri çekiyorum ancak sanık bu dünyada gün yüzü görmesin. Ben 15 sene yurt dışında yaşadım, çocuklarım ahlaklı bir şekilde yetişsin diye Türkiye’ye döndüm. Ben bu olay yaşansın diye gelmedim. 14 yaşındaki bir çocuğun nasıl 21 yaşında olduğunu söyler. Benim kızım topuklu ayakkabıyla mı, abiyeyle mi marketine gitti? Dış görünüş itibariyle birinin kaç yaşında olduğu anlaşılabilir” diye konuştu. Sanığın özel bölgelerine dokunduğunu söyleyen B.B. ise sanıktan şikayetçi oldu.

    Beraat etti

    Mahkeme heyeti, sanığın mağdurun yaşı konusunda hataya düştüğü, onu daha büyük yaşta gördüğü anlaşıldığından, beraat edilmesine karar verdi.

  • Ev arkadaşlarının tartışması kanlı bitti

    Ev arkadaşlarının tartışması kanlı bitti

    Kocaeli’nin Gebze ilçesi Adem Yavuz Mahallesinde bulunan bir binanın giriş katında yaşayan Sezer Y. (22) ile ev arkadaşı arasında henüz bilinmeyen bir sebeple tartışma çıktı. Tartışmanın daha da büyümesi üzerine ev arkadaşı eline aldığı bıçak ile Sezer Y.’yi yaraladı. Vücudunun çeşitli yerlerinden bıçaklanan Sezer Y. kanlar içinde yere yığılırken, arkadaşı ise bir araca binerek olay yerinden kaçtı. Sezer Y.’nin çığlıklarını duyan vatandaşlar, durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi.

    Sağlık ekibi eve camdan girdi

    İhbar üzerine adrese sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede adrese ulaşan sağlık ekipleri, Sezer Y.’nin yaralandığı adresin kapısının kapalı olduğunu fark etti. Bunun üzerine vakit kaybetmemek için harekete geçen ekipler, dairenin camının demir korkuluklarını sökerek içeriye camdan girdi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan Sezer Y., daha sonra sedyeyle ambulansa alınarak tedavi edilmek üzere Gebze Fatih Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Yaralı şahsın durumunun ağır olduğu öğrenildi. Polis ekipleri, ev arkadaşını yaralayarak kayıplara karışan şahsı yakalayabilmek için çalışma başlattı.

  • Bağlanan gemiler günden güne çürüyorlar

    Bağlanan gemiler günden güne çürüyorlar

    Körfez ilçesinde 2008 yılında seferden men edildiği için bağlanan 4 gemi, 14 yıldır hala bağlandığı yerde duruyor. 2008 yılı öncesi motorin ihracatı yapan gemilerin sahibi Nahit Sürüm, seferden men kararının kalktığını söyledi. Çeşitli kamu kuruluşlarından gerekli izinleri aldığını ifade eden Sürüm, gemileri bir an önce karaya çıkartıp eski işini yeniden yapmak istediğini belirtti. Gemileri çekmek istediği boş arazinin Milli Emlak’a ait olduğunu belirten Sürüm, arazi tahsis edilemediği için mağdur olduğunu öne sürdü.

    “Çevre kirliliğine sebep olacak”

    Konuya ilişkin açıklamada bulunan Nahit Sürüm, “Bu gemiler, seferden men olarak bağlı. Bu haliyle tamamen batıp yok olacak. Çevre kirliliğine sebep olacak. Bunun çözümü var. Çözümüne de sahip çıkıyoruz. Devletten istediğimiz bütün izinleri aldık. Hemen 100 metre bitişiğimizdeki Milli Emlak’ın boş arazisine gemileri çekmek istiyoruz” şeklinde konuştu.

    “İhracata katkısı olan gemilerdi”

    Gemilerin 2008 yılından önce motorin ihracatı yapmak için kullanıldığını kaydeden Sürüm, “Bu gemiler, boğazdan geçen büyük gemilerin akaryakıt ihtiyacını karşılıyordu. Biz veremezsek Yunanistan’dan karşılanıyordu akaryakıt ihtiyaçları. Bu gemiler buna uygun, buna göre donatılmış. Transit motorin taşıyorduk. Hem çalışan personel açısından hem ülkemizde ihracata katkısı olan bir çalışma alanıydı” dedi.

    “Vatandaşlar işin iç yüzünü bilmiyor”

    Vatandaşlardan şikayet aldığını ifade eden Sürüm, “Vatandaşlar dış görüntüsüyle değerlendiriyor. İşin iç yüzünü bilmiyorlar. Şirketin bu gemileri niçin kaldıramadığını bilmedikleri için çevre ve görüntü kirliliğinden bahsediyorlar. Bir an evvel ben de kaldırmak istiyorum. Kendi servetim, şirketin mal varlığı. Bunun göz göre göre heba olmasını kabullenemeyiz” diye konuştu.

  • Bursa yolunda can alan kaza

    Bursa yolunda can alan kaza

    Kaza, Gebze ilçesi TEM Otoyolu Osmangazi Köprüsü yol ayrımı Bursa istikametinde meydana geldi.  D.Ö idaresindeki  cip ile S.C. yönetimindeki otomobil çarpıştı. Kazanın şiddetiyle 6 kişi yaralandı.

    Kazayı görenler tarafından 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulunuldu. İhbar üzerine olay yerine itfaiye, sağlık, jandarma ve polis ekipleri sevk edildi.

    Cipin sürücüsü D.Ö ve yolcu olarak yanında bulunan E.K ile otomobilde bulunan 4 kişi olay yerindeki ilk müdahalelerin ardından çevredeki hastanelere kaldırıldı.

    Yaralılardan E.T., hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Kaza sebebiyle trafik akışı bir süre kontrollü olarak sağlandı.

    Kazaya karışan araçların yoldan kaldırılmasının ardından trafik yeniden normale döndü. Kazayla ilgili inceleme başlatıldı.

  • Kayalıklardan düşen üniversiteli öldü

    Kayalıklardan düşen üniversiteli öldü

    Kocaeli’nin Darıca ilçesi Bayramoğlu Mahallesi Yelkenkaya Caddesinde bulunan metruk villaların olduğu bölgede gece saatlerinde meydana gelen olayda Ege Üniversitesinde öğrenci olan Barış Toptaş (21), isimli bir genç, arkadaşlarının yer aldığı sosyal medya grubundan ‘Herkes hakkını helal etsin. Kayalıkların olduğu burundayım’ diye mesaj attı.

    Mesajı gören arkadaşları, Toptaş’ın durumuna endişelenerek onu defalarca aradı. Toptaş’ın cep telefonuna gelen çağrılara cevap vermemesi üzerine arkadaşları, durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. Adrese gelerek araştırma yaparak 10 metre falezden aşağıya inen ekipler, sahilde Toptaş’ın hareketsiz bir şekilde yattığını gördü.

    Ekiplerin ihbarı üzerine adrese sağlık ekipleri sevk edildi. Kısa sürede adrese ulaşan sağlık ekiplerinin yaptığı tetkiklerin ardından genç üniversite öğrencisinin düştüğü yerde hayatını kaybettiği belirlendi. Polis ekiplerinin çalışmalarının ardından Barış Toptaş’ın cansız bedeni otopsi yapılmak üzere morga kaldırıldı.

    Hayatını kaybeden gencin, boş zamanlarında inşaat işiyle uğraşan babasına yardım ettiği öğrenildi. Polis ekipleri olayla ilgili inceleme başlattı.

  • Cinayet denklemi 17 yıl sonra çözüldü

    Cinayet denklemi 17 yıl sonra çözüldü

    KOCAELİ’de, tavuk firmasında çalışan Murat Özdemir’in (26) öldürülmesinden 17 yıl sonra çözülen cinayette; firmanın eski muhasebecisi Mustafa Şeker (43) ve Hakan Fidan (61) hakkında iddianame hazırlandı. İddianamede Murat Özdemir’in, daha önce iş yerinden tanıdığı Mustafa Şeker’e güvenerek şüphelileri aracına aldığı ve 7 bıçak darbesiyle öldürüldüğü belirtilerek Şeker ve Fidan hakkında ağırlaştırılmış müebbet istendi.

    Kartepe ilçesi Köseköy Tepecik Mahallesi’nde 10 Haziran 2004’te meydana gelen olayda, tavuk firmasına ait dağıtım kamyoneti içinde Murat Özdemir’in cesedi bulundu. Firmanın dağıtım ve tahsilat işlerini yapan Özdemir’in bıçaklanarak öldürüldüğü ve araçtaki paranın gasbedildiği belirlendi. Cinayetin işlediği yıl soruşturmaya dair herhangi bir delile ulaşılamadığından dosya, ‘faili meçhul’ olarak kapatıldı. Zamanla yaşanan kentleşme ile olay yeri, polis bölgesine geçti ve dosya Kocaeli Cinayet Büro Amirliği ekiplerince yeniden açıldı. Cinayeti araştıran polis, Mustafa Şeker ve Hakan Fidan’ı gözaltına aldı. 11 Ekim 2021’de mahkemeye çıkarılan şüpheliler, tutuklanarak cezaevine gönderildi.

    PARMAK İZİ TESPİT EDİLDİ

    Olayla ilgili hazırlanan iddianamede yer alan otopsi raporuna göre, Murat Özdemir’in 4’ü başına öldürücü nitelikte olan 7 bıçak darbesiyle hayatını kaybettiği ve bıçak yaralarının aracın yolcu kısmında oturan bir kişi tarafından gerçekleştirilen bir saldırıyla oluştuğu tespit edildi. Murat Özdemir’in, toplam değeri 24 bin 556 TL olan el çantasındaki çek ve paraların gasbedildiği belirtilen iddianamede, olay yerinde 25 farklı parmak izi tespit edildiği bilgisine yer verildi. Olay yerinden alınan parmak izleri içinde o tarihte kimliği belirlenemeyen 13 parmak ve avuç izi, Olay Yeri Şube Müdürlüğü ekiplerince yeni teknolojik imkanlarla tekrar incelendi. İzlerden 1’inin Hakan Fidan’ın sağ el serçe parmak izi, 3’ünün ise iki elinin avuç izleri olduğu belirlendi. Ayrıca Fidan’ın cep telefonunun, olay tarihinde, olay yerindeki baz istasyonundan sinyal verdiği tespit edildi.

    CEP TELEFONLARI OLAY YERİNDEN SİNYAL VERMİŞ

    Olayın birden fazla kişi tarafından gerçekleştirilmiş olabileceğinden şüphelenen ekipler, Hakan Fidan’ın olay tarihinde kullandığı R.S. adına kayıtlı cep telefonunun görüşme kayıtlarını inceledi. Olayın yaşandığı gün Mustafa Şeker tarafından kullanılan Z.D. adına kayıtlı cep telefonu ile 18 kez görüşme yapıldığını saptayan polis, Mustafa Şeker’in öldürülen Murat Özdemir’in çalıştığı tavuk firmasında daha önce muhasebeci olarak çalıştığını ve cep telefonunun olay günü cinayetin işlendiği yere yakın baz istasyonundan sinyal verdiğini belirledi. İddianamede Murat Özdemir’in firmanın aracına kendisinden başka bir kişiyi almasının yasak olduğu bilgisine yer verildi. Bıçak darbelerinin aracın yolcu kısmında oturan bir kişi tarafından gerçekleştirilmesini göz önüne alan polis, cinayetin Murat Özdemir’in tanıdığı ve durumundan şüphelenmeden araca aldığı birisi tarafından işlendiğini değerlendirdi. Harekete geçen ekipler, Mustafa Şeker ve Hakan Fidan’ı gözaltına aldı.

    CİNAYETİ KOMŞULARINA ANLATMIŞ

    Hakan Fidan ve Mustafa Şeker’in poliste ve savcılıkta alınan ifadelerine de iddianamede yer verildi. 2 şüpheli de olay günü Köseköy Sanayi Sitesi civarında Murat Özdemir ile karşılaştıklarını söyledi. Mustafa Şeker ifadesinde, Hakan Fidan’ın Murat Özdemir’den kendisini gideceği yere bırakmasını istediğini belirtti. Hakan Fidan ise arabaya Mustafa Şeker ile birlikte bindiklerini, araçta giderken Mustafa Şeker’in Murat Özdemir’den borç olarak verdiği 38 bin TL’sini geri istediğini, bir süre sonra kendisinin araçtan indiğini ve Şeker ile Özdemir’in yola devam ettiğini söyledi. Olayla ilgili tanık sıfatıyla ifadesi alınan A.O., komşusu olan Hakan Fidan’ın 2004 yılında bir akşam eve gelerek, birinin boğazını keserek öldürdüğünü ve kendisinden pantolonunu yıkamasını istediğini belirtti. Tanık olarak ifade veren A.O.’nun annesi F.Ş.A. ise Hakan Fidan’ın pantolonun iyi yıkanmaması nedeniyle çıkan tartışmada belindeki silahı kızı A.O.’nun ağzına sokarak tehdit ettiğini ve “Adamı öldürdüm, doğradım” dediğini söyledi.

    SAVCI ÇELİŞKİLİ İFADELERE İNANMADI

    Dosyanın tamamını değerlendiren cumhuriyet savcısı, Mustafa Şeker’in olay öncesinde sıkı diyaloğu bulunan, suç potansiyeli olduğunu bildiği Hakan Fidan ile planlı şekilde hareket ederek, Murat Özdemir’i öldürmeyi ve aracındaki paraları almayı amaçladıklarına kanaat getirdi. Aracına başka kimseyi almayan Murat Özdemir’in, daha önce aynı iş yerinde çalışmaları nedeniyle Mustafa Şeker’e güvenerek şüphelileri aracına aldığı değerlendirilen iddianamede, şüphelilerin Murat Özdemir’i bıçakla 7 kez vurarak öldürdükleri ve el çantasındaki toplam değeri 24 bin 556 TL olan çek ve parayı gasp ettiklerine belirtildi. Kocaeli 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen iddianamede; şüpheliler hakkında ‘tasarlayarak, canavarca hisle ve eziyet çektirerek kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet ile ‘gece vakti, birden fazla kişi ile silahla yağma’ suçundan 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istendi.

     

  • Doğa tutkunu ‘kuş’ fotoğrafçısı imam

    Doğa tutkunu ‘kuş’ fotoğrafçısı imam

    Kocaeli’nin Kandıra ilçesinde doğaya ve hayvanlara sevgisiyle dikkat çeken Kabaklar Camisi imamı Fatih Yılmaz (29), kuşları fotoğraf karelerine taşıyor. Yılana benzetilen oluklu kertenkelelerin öldürülmemesi için cemaati bilgilendiren ve köy yaşamından kesitleri eşiyle birlikte sosyal medya hesabından paylaşan Yılmaz, çektiği kuş fotoğraflarıyla da ödül aldı.

    Kandıra ilçesi, 20 haneli Selametli Mahallesi’ndeki Kabaklar Camii’nde imamlık yapan Fatih Yılmaz yaklaşık 10 yıldır doğa fotoğrafları çekiyor. Hayvan sevgisiyle de 2 yıl önce kuş fotoğrafları çekmeye başlayan Yılmaz’ın kadrajına, şu ana kadar yaklaşık 150 farklı tür takıldı. Fotoğraflarıyla katıldığı yarışmalardan ödüller alan Yılmaz, Türkiye’deki bütün kuş türlerini fotoğraflamayı hedefliyor. Yılana benzetilen oluklu kertenkelenin öldürülmemesi için afiş bastıran Yılmaz, vaazlarda da cemaate hayvanlara karşı merhameti ve şefkati aktarmaya çalışıyor. Yılmaz ayrıca köy yaşamından kesitleri de eşiyle birlikte sosyal medya hesabından paylaşıyor.

    ‘HER GEÇEN GÜN DAHA FAZLA BİLGİ SAHİBİ OLUYORUM’

    Doğa fotoğrafları çektiğini fakat hayvanlara ilgisinden dolayı da kuş fotoğraflarına yöneldiğini anlatan Yılmaz, “4 yıldır imamlık yapıyorum. 1,5 yıldır da Kandıra ilçesinde imamlık yapmaktayım. Son 10 yıldır fotoğrafa merak sarmıştım, daha önceden doğa fotoğrafları çekiyordum ama hayvanlara olan ilgimden dolayı kuş fotoğrafçılığına merak saldım. Çektikçe, öğrendikçe, o hayvanların kıymetini gördükçe, daha çok istedim. Kuşlar hakkında her gün daha fazla bilgi sahibi oluyorum” dedi.

    ‘KUŞLUK VAKTİNDE FOTOĞRAF ÇEKİYORUM’

    İzin günlerinde kuşların fotoğrafları çektiğini belirten Yılmaz “Pazar günü sabah namazını kıldıktan sonra, en güzel vakit olan kuşluk vaktinde İzmit Körfezi’ne sulak alanlara gidiyorum. Kamuflaja yatarak fotoğraflar çekmeye çalışıyorum. Müsait olduğum zamanlarda ormanlara, doğalara çıkıyorum ve vaktimi değerlendirmeye çalışıyorum. Şu ana kadar yaklaşık 150 farklı kuş türü kaydettim. Hedefim de biraz yavaş ilerliyorum ama inşallah daha fazlasını yapacağım. Türkiye’deki bütün kuş türlerini kaydetmek, bütün kuş fotoğrafçılarının hedefidir zaten. Ben de Türkiye’deki bütün kuşları kaydetmek isterim” diye konuştu.

    ‘KUŞLARIN ÖZELLİKLERİNİ ANLATIYORUM’

    Çevresinde yaşayan insanların artık fotoğraf çekmesine alıştığını söyleyen Yılmaz, şöyle konuştu:

    “Kuşların, Allah’ın yarattığı güzel hayvanların, güzel özelliklerinden bahsettikçe insanlarda da olumlu düşünceler oluşuyor. Herkesin bir hobisi olduğu gibi benim hobim de fotoğraf çekmek. Artık onlar da bu yaptığım işi beğenmeye, sevmeye başladılar. Kukumav kuşunu gördükleri zaman ‘Hocam senin kuşun geldi’, ‘Hocam şurada sarı mavi bir kuş gördüm, adı ne?’ gibi sorular soruyor elbette. Ben de onlara kuşların adını söylüyorum, özelliklerini anlatıyorum. Çok beğeniyorlar, bu durum benim de çok hoşuma gidiyor.”

    ‘MERHAMETİ VE ŞEFKATİ AKTARMAYA ÇALIŞTIM’

    Anadolu’da ‘kör yılan’ olarak bilinen kertenkelelerin öldürülmemesi için afiş bastırıp, yaşadığı köy ve çevre köylere dağıttığını ifade eden Yılmaz “Oluklu kertenkeleler, Anadolu’da ‘kör yılan’ olarak biliniyor. Zehirli yılan zannedilerek öldürülüyorlar maalesef. Bizler vaaz kürsüsünde de anlatıyoruz bir şeyleri ama insanlara daha fazla ulaşmak için afiş bastırarak köylerde, kahvehanelerde gezerek ‘Bu oluklu kertenkelelerin aslında zehirli bir yılan değil; kertenkele türü olduğunu ve çiftçilere çok faydası olduğunu’ söyledim. Gerçekten bilmeyen çok fazla insan vardı. Vaaz kürsüsünde anlatmaya çalıştığım şeyleri, toplumun içerisine karışarak, insanların arasında da bunları anlatmaya çalıştım. Hayvanlara olan merhameti ve şefkati insanlara aktarmaya çalıştım” dedi.

    KISA FİLM ÇEKTİ

    ​Çektiği kısa film hakkında da konuşan Yılmaz “Bursa Karacabey’de görev yaptığım sırada köylere ekmek dağıtımına gelen bir fırıncı ağabeyimiz, kedi ve köpeklere ekmek veriyordu. Daha sonra da farklı köylere de aynı şeyi yaptığını görünce kendisiyle konuştum ve ‘Bu hikayeyi kısa film haline getirip, insanlarla paylaşalım ve insanlarda bir farkındalık oluşsun’ dedim. ‘Belki insanlar senden etkilenecekler, onlar da kedilere ve köpeklere bir kap mama, bir tas su koyacaklar’ dedim. O da sağ olsun kabul etti ve böyle bir kısa film çektik. İnsanlardan güzel tepkiler aldık” diye konuştu.

    ‘BAŞLARDA ÇOK GARİPSEYENLER OLDU’

    Evlendikten sonra eşiyle birlikte doğa ve kuşların fotoğrafını çekmeye başladığını söyleyen Feyza Kurt Yılmaz ise şunları söyledi: “Fotoğrafçılığa çok uzak değildim, babam fotoğrafçıydı. Ben de yanında uzun bir süre fotoğrafçılık yaptım. Eşimle evlendikten sonra daha çok doğaya ve kuşlara merak duymaya başladım. Sadece bir karga, leylek, güvercin diyorduk ama şu an o kadar çok tür olduğunu görünce hayretliğimiz, şaşkınlığımız ve mutluluğumuz daha çok artmaya başladı. Birlikte bu yaz kamuflaja girip, fotoğraf çektiğimiz de oldu, kuşları yakından görmek çok daha keyif verici. Başlarda çok garipseyenler oldu. Hatta yazın dedemlere ‘Kamuflaja girdik’ dediğimde onlar da garipsedi. Ama yavaş yavaş herkes bu işin güzelliğini görünce onlar da alışıyorlar ve beğeniyle takip ediyorlar.”

  • Otomobilde kurşunlanarak öldürülen kuzenler toprağa verildi

    Otomobilde kurşunlanarak öldürülen kuzenler toprağa verildi

    Kocaeli’nin Gebze ilçesinde otomobil içinde trafik ışıklarında durdukları sırada kurşun yağmuruna tutulan Emine Çöp (27) ve kuzeni Tuğçe Semiz (22) son yolculuklarına uğurlandı. Yeni ehliyet alan kuzenlerin gece sakin olduğu için otomobil kullanmaya çıktıkları öne sürürlürken, Tuğçe Semiz’in, erkek arkadaşı tarafından bir süredir rahatsız edildiği iddia edildi.

    Olay, dün saat 04.45 sıralarında, Gebze Beylikbağı Ankara Caddesi’nde meydana geldi. Emine Çöp ve Tuğçe Semiz’in içinde bulunduğu 34 EKY 853 plakalı otomobil ile Alihan K.’nin kullandığı 34 DCU 278 plakalı otomobile trafik ışıklarında yavaşladıkları sırada, arkalarından gelen araçtan inen 2 kişi tabancalarla ateş etti. Saldırganlar daha sonra otomobile binerek İstanbul istikametine doğru kaçtı. Tuğçe Semiz başına isabet eden kurşunla olay yerinde yaşamını yitirdi. Boynuna ve sırtına isabet eden kurşunla ağır yaralanan Emine Çöp ise kaldırıldığı Fatih Devlet Hastanesi’nde yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Omzuna ve vücuduna isabet eden kurşunlarla ağır yaralanan Alihan K. ise Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi altına alındı. Olay yerinde inceleme yapan polis, 30 adet 9 milimetre kovan tespit etti. Polis olayın ardından kaçan 2 kişiyi yakalamak için çalışmalarını sürdürüyor.

    GECE OTOMOBİL KULLANIYORLARMIŞ

    Eşlerinden ayrılan iki kuzenin bir süre önce ehliyet aldıkları, gece sakin olduğu için tecrübe kazanmak için otomobil kullandıkları, bu sırada aynı mahalleden tanıdıkları olan Alihan K.’nin kendilerine yardımcı olmak için takip ettiği iddia edildi. Yakınları Tuğçe Semiz’in erkek arkadaşıyla sorun yaşadığını, bir süredir kendisini rahatsız ettiğini ileri sürdü.

    TOPRAĞA VERİLDİLER

    Emine Çöp ve Tuğçe Semiz’in cenazeleri bugün Ulus Mahallesi Şehitlik Camii’nde kılınan cenaze namazı ile son yolculuklarına uğurlandı. Cenaze törenine Çöp ve Semiz’in aileleri ve yakınları katıldı. Cenaze namazından önce Emine Çöp’ün iki küçük çocuğu Emir ve Ali Rıza annelerinin tabutuna sarıldı. Birinin tabuta son bakışı yürek burktu. Tabutun başında uzun süre gözyaşı döken bir aile yakını, “Eminem, çocukların yanına geldi Eminem. Çocuklarını getirdim sana” diye feryat etti. Emine Çöp’ün babası Talat Çöp’ün sağlık sorunları nedeniyle cenazeye katılamadığı öğrenildi. Kılınan cenaze namazlarının ardından iki kuzen Gebze Kent Mezarlığı’nda toprağa verildi.

  • Belediye, aşı olmayana ruhsat vermeyecek

    Belediye, aşı olmayana ruhsat vermeyecek

    Kocaeli’nin Karamürsel ilçesinde belediye meclis kararına göre, iş yeri açma ruhsatı ya da ruhsat yenileme işlemleri yapacak kişiler için artık aşı zorunlu olacak.

    Karamürsel Belediyesi Meclisi’nde alınan kararla, 2022 yılı itibarıyla iş yeri açma ruhsatı ve ruhsat yenileme işlemlerinde aşı zorunluluğu aranacak. Bu kişilerin, Sağlık Bakanlığı tarafından oluşturulan zorunlu aşı takvimine uymuş olmaları gerekecek. Aşı takvime uymayanlara ruhsat verilmeyecek.

    ‘BENCE DOĞRU BİR KARAR’

    Meclisin aldığı kararı doğru bulduğunu söyleyen eczacı Ferit Doğan Urcan, “Önümüzdeki günlerde daha fazla bulaş olacağını tahmin ediyorum ve gittikçe de hastalanan kişi sayısı artıyor. Ölü sayısı, gün geçtikçe artıyor maalesef. Bu anlamda sadece aşı kartı alıp da iş yeri açma değil; iş yerine girecek insanların da hatta içeride çalışanların da bu konuda daha duyarlı olması gerekiyor. Maske, mesafe olayında da çok dikkatli olmamız lazım” dedi.

    Telefon dükkanı sahibi Şuayip Şahin de alınan kararı desteklediğini belirterek, “Koronavirüs tekrar yayıldığı için bu uygulamayı çok yerinde buluyorum. Koronavirüs iyice yayıldı ve her yer berbat durumda. Bence doğru bir karar, sonuna kadar destekliyoruz” diye konuştu.

    ‘BELEDİYENİN KARARINI DESTEKLİYORUM’

    Meclisin aldığı tedbir kararına uyulması gerektiğini belirten esnaf Murat Korkmaz ise “Toplum içine karışacağız. Dolayısıyla aşı olmadan ruhsat almamamız gerekiyordu. Bence mantıklı, topluma karışacaksak bu tür tedbirlere dikkat etmemiz gerekiyordu” ifadelerini kullandı.

    Esnaf arasında da bulaş riskinin yüksek olduğunu ifade eden Salih Korkmaz ise, “Karara katılıyorum, aşı olmadan ruhsat verilmesin. Sonuçta esnafız, bulaş riskimiz yüksek. O yüzden belediyenin aldığı bu kararı destekliyorum” dedi.