Kategori: Kocaeli

  • Koronavirüsü yenen Körfez Belediye Başkanı, yeniden göreve başladı

    Koronavirüsü yenen Körfez Belediye Başkanı, yeniden göreve başladı

    Kocaeli’de, Körfez Belediye Başkanı Şener Söğüt, 14 günlük koronavirüs tedavisinin ardından yeniden göreve başladı. Çiçekler ve alkışlarla karşılanan Söğüt, “Vatandaşlarımızın kendilerini korumalarını, tedbirlerini almalarını ve sürekli ifade ettiğimiz temizlik, mesafe ve maske kurallarına daha fazla uyulması gerektiğini ifade etmek istiyorum. Çünkü zorlu bir süreç bizi bekliyor” dedi.

    Körfez Belediye Başkanı Şener Söğüt, 14 gün süren koronavirüs tedavisinin ardından son testinin nedagif çıkmasıyla sabah saatlerinde belediye hizmet binasına gelerek, göreve başladı. Belediye personelince bahçede çiçekle karşılanan Başkan Söğüt, kapıdaki görevliye ateşini ölçtürdü. Bu esnada görevliye ‘Hadi beni ölç de bir daha eve gönder’ diye espri yapan Söğüt, daha sonra ’36 çıktı arkadaşlar sıkıntı yok’ diyerek makam odasının bulunduğu kata çıktı.

    ‘TEDBİRLERİMİZİ ALMAYA ÖNEM GÖSTERELİM’

    Vaka sayılarının artmaya başladığını ifade eden Şener Söğüt, “14 gündür aranızda yoktum çok şükür süreci sağlıklı bir şekilde tamamladık ve şimdi aranızdayım, işimin başındayım. Süreci evimizde, çocuklarımızla birlikte kendimizi izole ederek geçirdik. Bazı bulgularını ve etkilerini üzerimizde gördük. Baş ağrısı, kas ağrısı, sırt ağrısı, terleme ve ateş gibi belirtileri de yaşadık. İlaç tedavisini evimizde devam ettirerek bunları da geride bıraktık” dedi. Kurallara uyulmasını isteyen Söğüt, “Ben vakaların arttığı bu dönemlerde tüm vatandaşlarımızın kendilerini korumalarını, tedbirlerini almalarını ve sürekli ifade ettiğimiz temizlik, mesafe ve maske kurallarına daha fazla uyulması gerektiğini ifade etmek istiyorum. Çünkü zorlu bir süreç bizi bekliyor. Hamdolsun biz rahat atlattık ama daha zor ve daha ağır atlatan hastalarımızın olduğunu duyuyoruz. Çok şükür biz bunları yaşamadık. Duamız bu hastalığın bir an önce tüm insanlığın üzerinden kalkması. Yine bize görevler düşüyor özellikle hem kendimizi hem sevenlerimizi hem de yakınlarımızı düşünüyorsak tedbirlerimizi özellikle bireysel olarak almaya önem gösterelim” diye konuştu.

    “UMUTSUZLUĞA ASLA KAPILMADIM”

    Başkan Söğüt, tedavi sürecini anlatırken şu ifadeleri kullandı: “Umutsuzluğa asla kapılmadık, biz inançlı insanlarız. Neticede inancımız gereği ne olursa olsun umutsuzluğa kapılmamamız gerekiyor. Neticede rabbim ne demişse o olacak biz buna inanan ve iman eden bir bireyiz. Dolayısıyla asla moral bozukluğu, umutsuzluk gibi endişeleri hiç taşımadık. Bu süreçte önemli olan kişinin beslenmesine dikkat etmesi, istirahatine dikkat etmesi ve sağlık ekiplerinin yönlendirmelerine dikkat etmesi. Biz de bunları yaptık. Yeniden belediyeye sanki yeni başlamış gibi karşılanmak, çalışanlarımızın heyecanla bizi beklediğini görmüş olmak, onların sevinçlerini görmüş olmak çok güzel bir duygu. Beni onurlandırdı.”

  • Miras davasında mezarlar açılacak

    Miras davasında mezarlar açılacak

    Kocaerli’nin Karamürsel ilçesinde Zeynep Akın (40), 1980 yılında evlatlık olarak verildiği İsfendiyar Uçar’ın ölümünün ardından, üvey babasının ikinci eşi M.U.’nun, ölümden 2 ay önce yaklaşık 2 milyon lira değerinde arsa ve gayrimenkulleri kendi üzerine aldığını öğrendi. Zeynep Akın’ın ‘Malları iade’ davasına karşılık babasının ikinci eşi M.U. ve ailesi tarafından Akın’a, ‘Nüfustan sildirme’ davası açıldı. Yaklaşık 5 yıldır devam eden davada mahkeme heyeti, ölen anne ve babanın mezarının açılarak DNA örneği alınmasına karar verdi.

    Karamürsel ilçesinde yaşayan Zeynep Akın, 1980 yılında İsfendiyar Uçar tarafından evlatlık olarak alınıp nüfusuna kaydedildi. Üvey babası İsfendiyar Uçar ve üvey annesi Kamile Uçar ile yaşamına devam eden Zeynep Akın’ın hayatı, üvey annesinin 2004 yılında ölmesinin ardından değişti. 2005 yılında M.U. ile evlenen üvey baba, 2015 yılında hayatını kaybetti. Babasının ikinci eşinin, cenaze töreninde kendisini mezarlıktan kovmasından şüphelenen Zeynep Akın, veraset kontrolü yaptırdı. Yaptığı kontrollerde babasının ikinci eşi M.U.’nun babasının ölümünden 2 ay önce yaklaşık 2 milyon lira değerinde arsa ve gayrimenkulleri kendi üzerine aldığını öğrendi. Bunun üzerine Zeynep Akın’ın ‘Malları iade’ davası açmasına karşılık M.U. ve ailesi tarafından kendisine ‘Nüfustan sildirme’ davası açıldı.

    İlk olarak aile mahkemesinde görülen dava mahkeme heyetinin, ‘Evladı anne ve babası silebilir. Anne ve babanın dışında kimse evladı nüfustan silemez’ yönünde karar vermesiyle reddedildi. Yapılan itiraz üzerine Yargıtay, davanın bu kez davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesine karar verdi. Yaklaşık 5 yıldır süren davada mahkeme heyeti, ölen anne ve babanın Başiskele Yeniköy Mezarlığı’ndaki kabirlerinin açılıp DNA örneği alınmasına karar verdi.

    ‘UZLAŞMAYI TEKLİF ETTİM, KABUL ETMEDİLER’

    Üvey babasının ikinci eşi ve ailesiyle defalarca uzlaşmak istediğini ama bu teklifinin kabul edilmediğini belirten Zeynep Akın, “1980 yılında babam İsfendiyar Uçar ve annem Kamile Uçar tarafından evlat edinilmek için alınmışım. Daha sonra babamın ve annemin nüfusuna kaydedildim. Annem 2004 yılında vefat etti, annem vefat ettikten sonra babam ikinci evliliğini 2005 yılında yaptı. Babam da 2015 yılında hayatını kaybetti. Cenazesinde babamın ikinci eşinin beni cenazeden kovmasından şüphelendim ve araştırmaya başladım. Babam ölmeden 2 ay önce babamın mallarının hepsinin ikinci eşinin üzerine geçtiğini öğrendim. Daha sonra malların geri iadesi için dava açtım, bu davaya karşılık babamın ikinci eşi ve ailesi tarafından bana annemin ve babamın üzerinden silinmek için ‘Nüfustan silinme’ davası açıldı. Bu dava 5 yıldır devam ediyor. Ben bu süreç içerisinde uzlaşma teklif ettim ama uzlaşmayı kesinlikle kabul etmediler” dedi.

    ‘DNA ÖRNEĞİ ALINMASINA KARAR VERİLDİ’

    Mahkemenin yaklaşık 5 yıldır devam ettiğini söyleyen Zeynep Akın, “Bu dava ilk olarak aile mahkemesinde görülmeye başlandı ve aile mahkemesi ‘Evladı anne ve babası silebilir. Anne ve babanın dışında kimse evladı nüfustan silemez’ gerekçesiyle davayı reddetti. Babamın ikinci eşi ve ailesi tarafından karara itiraz edilince Yargıtay bu davanın aile mahkemesinde değil, asliye hukuk mahkemesinde görülmesine karar verdi. Dava yeniden başa alındı ve hakim 5 yıllık sürecin sonunda beyanlardan tatmin olmayıp, karşı tarafın dosyasında bulunan DNA talebine karşılık ölen üvey babamın ve üvey annemin mezarlarının açılıp DNA alınmasını talep etti. O yüzden mezarların açılmasına karar verdi. Anne ve babanın ölmesi, bu nedenle beyanlarının alınamayacak olması, benimle aile bağının bulunmadığını ispeti için DNA testi istendi” diye konuştu.

    ‘MAL, MÜLK İÇİN BÖYLE BİR ŞEY YAPILMASI DOĞRU DEĞİL’

    Mahkeme sonucunda adaletin yerini bulacağına inancının tam olduğunu ifade eden Zeynep Akın, şöyle konuştu:

    “Ben kesinlikle mezarların açılmasını istemiyorum, bu annemin ve babamın hatırasına hakarettir. Annem ve babam çocukları olmadığı için evlat özlemini benimle gidermişler ve onların sonu böyle olmamalıydı. Bu bana da haksızlık, onlara da haksızlık diye düşünüyorum. Bari öldükten sonra insanları rahat bıraksınlar. Mal, mülk için böyle bir şey yapılması doğru değil. Annemin ve babamın emeklerine yazık. Adaletin yerini bulacağına eminim.”

  • Kocaeli’de tavşan eti üretim çiftliği kuruldu

    Kocaeli’de tavşan eti üretim çiftliği kuruldu

    Kocaeli’nin Kandıra ilçesinde faaliyete başlayan tavşan eti üretim çiftliğinde, tavşan etlerinin kurutularak çocuk mamaları, çocuk bisküvileri ve D vitamini tabletlerinde kullanılması planlanıyor.

    Kandıra Tarım Müdürü Ercan Aydın, Avdan Mahallesi’nde faaliyete geçen çiftliği ziyaret etti.

    Ziyarette konuşan çiftlik sahibi zooteknist Faruk İnam, Türkiye’nin “ilk” işletme tescil numaralı ve kendi yemini üretebilen tavşan çiftliğini faaliyete geçirdiklerini belirtti.

    Çalışmaları hakkında bilgi veren İnam, tavşan etinin, D vitamini olarak çok zengin bir besin kaynağı olmakla beraber kolesterol değeri düşük olduğunu vurguladı.

    Tavşan etini kurutmayı ve toz haline getirerek çeşitli gıda ve sağlık ürünlerinde kullanmayı amaçladıklarını ifade eden İnam, “Daha sağlıklı nesiller yetiştirmek istiyoruz. Tavşan etinde D vitamini oranının yüksek olması, özellikle çocuk beslemelerinde D vitamini eksikliğinde ciddi katkılar sunacaktır. Avrupa’da tavşan eti tüketimi, kanatlı hayvan et tüketimiyle karşılaştırdığımızda birebir gitmektedir. Organik, besin değerleri yüksek gıda ve gıda katkıları üreterek sağlıklı nesiller yetişsin istiyoruz. Türkiye’de ilk tavşan üretim çiftliğinde üretilen tavşan etleri kurutularak çocuk mamalarında, çocuk bisküvilerinde ve D vitamini tabletlerinde kullanılacak.” diye konuştu.

  • Jandarma personelini taşıyan midibüs kaza yaptı

    Jandarma personelini taşıyan midibüs kaza yaptı

    Kocaeli’nin Körfez ilçesinde jandarma personelini taşıyan midibüsün kaza yapması sonucu ilk belirlemelere göre, 8 kişi yaralandı.

    Görevden dönen jandarma personelini taşıyan 41 KL 239 plakalı midibüs, İlimtepe yolunda rampa aşağı inerken freninin tutmaması üzerine sürücünün manevra yapması sonucu bir otomobile, ardından cami duvarına çarparak durabildi.

    Haber verilmesi üzerine kaza yerine çok sayıda ambulans sevk edildi.

    İlk belirlemelere göre yaralanan 8 jandarma personeli, sağlık ekiplerince çevredeki hastanelere kaldırıldı.

    Vali Seddar Yavuz, kazanın tek taraflı meydana geldiğini söyledi.

    Kazada yaralananların olduğunu ifade eden Yavuz, bütün ekiplerin olay yerine yönlendirildiğini kaydetti.

  • El yazması Kur’an-ı Kerim’i Sağlık Bakanlığı’na hediye etti

    El yazması Kur’an-ı Kerim’i Sağlık Bakanlığı’na hediye etti

    Kocaeli’nin Körfez ilçesinde yaşayan emekli Lokman Arslan (70), tamamını el yazısı ile yazdığı Kur’an-ı Kerim’i, koronavirüsle mücadelede etkin rol oynayan sağlık çalışanları adına Sağlık Bakanlığı’na hediye edecek. Arslan, “Sağlık ordumuz bu süreçte çok fazla mücadele verdi. Sevabını, bu süreçte hayatını kaybeden sağlık çalışanlarına hediye ediyorum” dedi.

    Körfez ilçesinde 24 sene önce emekli olan fabrika işçisi Lokman Arslan, hobi olarak el yazısıyla Kur’an-ı Kerim yazmaya başladı. İlk denemede bir Kur’an-ı Kerim’i 2 yılda tamamlayan Arslan, daha sonra yazdığı 6 Kur’an-ı Kerim’i çevresindeki dostlarına hediye etti. Salgın döneminde 65 yaş üstü olduğu için sokağa çıkamayan Lokman Arslan, çocuklarının tavsiyesi üzerine bir kez daha Kur’an-ı Kerim’i el yazısıyla yazmaya karar verdi. Arslan, evinin altında bulunan 40 metrekarelik odada iki ayda Kur’an-ı Kerim’i tamamladı. Arslan, Kuran-ı Kerim’i, salgın sürecinde özveriyle çalışan sağlık çalışanları adına Sağlık Bakanlığı’na hediye edecek.

    Sokakta buldukları bir kedinin de Kur’an-ı Kerim yazdığı süre boyunca sürekli yanından ayrılmadığını ifade eden Lokman Arslan, “24 sene önce emekli oldum ve o zamanlar heveslendim, caminin hocasından ders aldıktan sonra Kur’an-ı Kerim okumayı öğrendim. Hevesim devam edince, yazmaya da merak sardım. Hobi şeklinde başlamıştı benim için. Zaten dinimiz açısından herkesin Kur’an-ı Kerim’i okuması ve anlaması lazım. İlerleyen dönemlerde bir tane Kur’an-ı Kerim’i el yazısıyla yazdım, onu belediye başkanına hediye ettim ama çok beğenilmedi. Fotokopi kağıtlarına yazmıştım, bana daha sonra güzel bir kağıt verdiler, ikinci kez ona yazdım. İlerleyen dönemler hobi olarak Kur’an-ı Kerim’i el yazısıyla yazmaya başladım. Şu ana kadar 6 tane el yazısı Kur’an-ı Kerim’im vardı, hepsini benim için değerli dostlarıma hediye ettim” dedi.

    ‘HER GÜN 10 SAYFA YAZARAK 2 AYDA TAMAMLADIM

    Evde kal çağrılarına uyduğu süre boyunca vakit geçirmek için yeniden yazmaya başladığını söyleyen Lokman Arslan, sözlerine şöyle devam etti:

    “Yedinci Kur’an-ı Kerim’i ise koronavirüs salgının en yoğun olduğu günlerde yazmaya başladım. Evde kal çağrılarına uyuyorduk zaten, 65 yaş üzerinde olduğum için dışarı çıkamıyordum. Evde kaldığım zaman çocuklarım bana sıkılmamam için bir daha yazmamı önerdi. Ben de bir kez daha yazmaya başladım. İki ay içinde bitirmeyi hedeflemiştim. Her gün 10 sayfa yazarak 2 ay içerisinde bitirdim. İnşallah ciltlendikten sonra Sağlık Bakanlığı’na hediye edilecek.”

    ‘KEDİM BANA EŞLİK ETTİ’

    Kur’an-ı Kerim’i yazdığı süre boyunca sokakta buldukların bir kedinin sürekli kendisine eşlik ettiğini ifade eden Lokman Arslan, “Kur’an-ı Kerim’i yazmak, okumasından daha keyifli. Çünkü yazarken manasını daha iyi anlıyorsun, kelimelerle tek tek ilgilendiğin için manası ne onu sorguluyorsun. O nedenle Kur’an-ı Kerim’i yazmak benim için daha keyifli. Şükürler olsun bitirdim. Kur’an-ı Kerim’i yazarken de sürekli yanımda bir ziyaretçim var. 2 ay önce yolda bulduk bu kediyi, şu an hiç yanımdan ayrılmıyor. Torunum adını ‘Kaju’ koymuş. Benim eğlencem oldu, elimle besliyorum” diye konuştu.

    “SAĞLIK ORDUMUZA ARMAĞAN OLSUN”

    Koronavirüs salgını nedeniyle sağlık çalışanlarına teşekkür borçlu olduğunu ifade eden Lokman Arslan, şöyle konuştu:

    “Ordumuz bu sene görünmeyen bir düşmanla savaşıyor. Bu düşman ne yazık ki bütün dünyayı etkiledi. Sağlık ordumuz da silahlı ordumuz gibi çok fazla mücadele verdi. Şehitlerimiz de oldu. Çocuklarım da bana sağlık ordusunun gösterdiği mücadele nedeniyle Sağlık Bakanlığı’na hediye etmemi önerdi. O niyetle yazdık sevabını sağlık ordusunda hayatını kaybedenlere hediye ediyorum.”

  • Kocaeli’de feci kaza! Uzman onbaşı hayatını kaybetti

    Kocaeli’de feci kaza! Uzman onbaşı hayatını kaybetti

    Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde gişelerin beton bariyerine çarparak takla atan otomobilin sürücüsü uzman onbaşı hayatını kaybetti.

    Alınan bilgiye göre, Kuzey Marmara Otoyolu’ndan İstanbul yönüne giden Jandarma Uzman Onbaşı Erhan Uçar (23) idaresindeki 34 BIM 576 plakalı otomobil, Dilovası ilçesi Mermerciler OSB Gişeleri’nde kontrolden çıkarak beton bariyerlere çarptı.

    Takla atarak ters dönen otomobilin sürücüsü bulunduğu yerde sıkıştı. Kazayı görenlerin ihbarı üzerine olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi.

    İtfaiye ve sağlık ekiplerinin çalışmasıyla sıkıştığı yerden çıkarılan Uçar, olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla Gebze Fatih Devlet Hastanesine kaldırıldı.

    Ağır yaralanan Uçar, hastanede yapılan müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi. Kazada kullanılamaz hale gelen otomobil ise çekici ile otoparka götürüldü.

    Uçar’ın İstanbul İl Jandarma Komutanlığı Sancaktepe İlçe Jandarma Komutanlığında jandarma uzman onbaşı olarak görev yaptığı ve memleketinin Düzce olduğu öğrenildi.

    Kaza nedeniyle bölgede bir süre kontrollü olarak sağlanan trafik akışı, kaza yapan otomobilin kaldırılmasının ardından normale döndü.

  • Anadolu Otoyolu’nda ölümlü kaza

    Anadolu Otoyolu’nda ölümlü kaza

    Anadolu Otoyolu’nun Sakarya-Kocaeli sınırında tıbbi malzeme yüklü tırın arıza yapan kamyona çarpması sonucu 1 kişi öldü, 1 kişi yaralandı.

    Alınan bilgiye göre, Celal Tümen Yalabık’ın kullandığı tıbbi malzeme yüklü 06 BBG 235 plakalı tır, otoyolun Tepetarla mevkisinde arıza yaparak duran Tahsin K. idaresindeki 81 EY 961 plakalı kamyona çarptı.

    İhbar üzerine olay yerine sağlık, itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi.

    Sağlık personeli, yaptığı incelemede, tır şoförü Yalabık’ın hayatını kaybettiğini belirledi.

    Yaralanan kamyon şoförü Tahsin K. hastaneye kaldırıldı.

    Kazada, askeri birliğe taşındığı öğrenilen tıbbi malzemeler yola savrulurken, İstanbul istikametine ulaşımın tek şeritten sağlanması nedeniyle uzun araç kuyruğu oluştu.

    Ekiplerin bölgedeki çalışmaları devam ediyor.

  • Otomobilde diri diri yaktılar! 18 yıl sonra aydınlatıldı

    Otomobilde diri diri yaktılar! 18 yıl sonra aydınlatıldı

    Kocaeli’nin Körfez ilçesinde, 2002 yılında kayıp olarak bildirilen, 2009 yılında ise hakkında gaiplik kararı verilen Mustafa Yılmaz’ın (39) öldürüldüğü ortaya çıktı. Mustafa Yılmaz’a işkence yapıp, otomobilinde diri diri yakarak öldürdüğü öne sürülen 10 kişi gözaltına alındı.

    Körfez ilçesinde yaşayan Mustafa Yılmaz’ın ailesi, 30 Ağustos 2002 tarihinde Yılmaz’ın kendisine ait otomobille birlikte kayıp olduğu yönünde polise başvurdu. O dönem yapılan soruşturmada Yılmaz bulunamadı. Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet ve Gasp Büro Amirliği ekipleri, hakkında 2009 yılında gaiplik kararı çıkarılan Mustafa Yılmaz’ın dosyasını yeniden inceledi. Dosyadaki ifadelerin çelişkili olduğunu değerlendiren ekipler, Mustafa Yılmaz’ın öldürülmüş olabileceği üzerinde durdu.

    Dosyayı ve şüphelileri yeniden mercek altına alan ekipler, olay tarihinde M.S. isimli kadının çelik konstrüksiyon işi yapan patronu Mustafa Yılmaz ile birlikte kaçtığını, daha sonra M.S.’nin eşi B.B.’nin, Konya’ya giderek eşinin babası S.S., amcası A.S. ve amcasının oğlu R.S. ile görüştüğü ve hep birlikte M.S.’yi aramak için Kocaeli’ye geldiklerini belirledi. Ailenin, Kocaeli’de İ.K., O.K., N.T., E.A. ve C.D. isimli kişilerle anlaştığı tespit edildi. Araştırmayı derinleştiren ekipler, aile üyelerinin Mustafa Yılmaz’ı otomobiliyle birlikte o tarihte dağlık arazi olan Körfez ilçesi İlimtepe bölgesine götürdüğünü ve burada bir süre işkence yaptıktan sonra bağlayıp, otomobilinde diri diri yakarak uçurumdan attıklarını tespit etti.

    Aile üyelerini teknik ve fiziki takibe alan ekipler, 4 Temmuz günü Kocaeli, Konya ve Karabük’te eş zamanlı operasyon düzenleyerek S.S., A.S., R.S., İ.K., O.K., N.T., B.B., E.A., M.S. ve C.D.’yi gözaltına aldı. Kocaeli’ye getirilen şüpheliler, polise verdikleri ifadelerinde suçlarını itiraf etti. Bunun üzerine polis ekipleri, şüphelilerin belirttiği dağlık arazide arama çalışması başlattı. Araziyi tarayan ekipler, bazı otomobil parçalarına ulaşsa da henüz Mustafa Yılmaz’ın cesedine dair bir bulguya rastlanmadı. Polis ekiplerinin arazideki aramaları devam ediyor.

    Emniyetteki işlemleri tamamlanan 10 şüpheli, ‘Canavarca hisle ve tasarlayarak adam öldürmek’, ‘İşkence yapmak ve delilleri karartmak’ suçlamalarıyla Körfez Adliyesi’ne sevk edildi. Şüphelilerden S.S.’nin yaşlılığından ötürü yürüteç yardımıyla yürüyebildiği görüldü. Şüphelilerin nakli için getirilen otobüse binemeyen S.S., ayrı bir araç ile adliyeye götürüldü.

  • Ateşi yüksek çıkan yolcusu, virüs şüphesiyle hastaneye kaldırıldı

    Ateşi yüksek çıkan yolcusu, virüs şüphesiyle hastaneye kaldırıldı

    Kocaeli’nin Karamürsel ilçesinde, polisin durdurduğu otobüste yaptığı kontrolde, ateşi 39.5 derece çıkan yolcu, koronavirüs şüphesiyle hastaneye götürüldü. Dezenfeksiyon işlemi yapılıp, yolcuların bilgileri alındıktan sonra otobüsün hareket etmesine izin verildi.

    Karamürsel İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, dün gece Çanakkale- Sakarya seferini yapan otobüsü kontrol noktasında durdurdu. Koronavirüs tedbirleri kapsamında yolcuların ateşleri ölçüldü. Otobüste 24 numaralı koltukta bulunan Serhat T.’nin ateşi, yapılan ölçümlerde 39.5 ve 39.3 çıktı. Yapılan görüşmede Serhat T., şikayetlerinin öksürük, nefes darlığı ve kusma olduğunu söyledi. Bunun üzerine Serhat T., otobüsten indirilerek, izole edildi. Haber verilmesi üzerine gelen sağlık ekibi, Serhat T.’yi koronavirüs şüphesiyle hastaneye götürdü.

    Otobüsten indirilen yolcuların, filyasyon çalışması kapsamında bilgileri alınırken, durum hakkında bilgi verildi. Otobüs ve polis noktası ise belediye ekiplerince dezenfekte edildi. Personelin ve yolcuların bilgilerinin alınmasının ardından yolcular, araca binerek Sakarya’ya gitti. Hastaneye yatırılan Serhat T.’ye ise test yapıldığı öğrenildi.

  • Metro inşaatında üzerine demirler düşen işçi öldü

    Metro inşaatında üzerine demirler düşen işçi öldü

    Kocaeli’nin Gebze ilçesinde, metro inşaatında çalışan Hasan Aydın, vinçle indirilen demirlerin üzerine düşmesi sonucu yaşamını yitirdi.

    Olay, öğle saatlerinde, Gaziler Mahallesi Issıkgöl Caddesi’ndeki metro inşaatında meydana geldi. Vinçle metro inşaatı alanına indirildiği sırada halattan kurtulan inşaat demirleri, işçi Hasan Aydın’ın üzerine düştü. Aydın’ın demirlerin altında kaldığını gören işçiler, 112 Acil Servis’e haber verdi. İhbarla gelen sağlık ekibinin tüm müdahalelerine rağmen ağır yaralı Hasan Aydın, yaşamını yitirdi. Olay yerinde incelemede bulunulurken, soruşturma başlatıldı.