Kategori: Kocaeli

  • Körfezde görünen denizanaları tehlikeli değil

    Körfezde görünen denizanaları tehlikeli değil

    İzmit Körfezi’nde denizanası istilası yaşanıyor. Balıkçıların kameralarına yansıyan denizanası görüntüleri vatandaşlarda tedirginliğe de yol açtı. Yüzlerce denizanası, deniz yüzeyini ve sahil şeridini doldurdu. Balıkçılar denizanalarının çoğalmasından endişe duyarken, oltalarına takılmalarından şikayetçi. Korkacak durumun olmadığını söyleyen uzmanlar, mevsimsel geçişler ve iklim değişikliği sebebiyle zaman zaman denizanalarının çoğaldığını, endişe edecek durumun söz konusu olmadığını söyledi.

    “Mevsim geçişleri ve iklim değişikliğinden denizanalarında çoğalma olur”

    Konuya ilişkin açıklama yapan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı’nda Çevre Koruma ve İklim Değişikliği Şube Müdürü olarak çalışan Meriç Deniz, “Denizanası çoğalması bilmediğimiz bir şey değil. Biz Kocaeli Büyükşehir Belediyesi olarak 2007 yılından beri TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkez (MAM) ile birlikte İzmit Körfezi’nin su kalitesini izliyoruz. Bu sebeple denizanasının çoğalmasını gözlemliyoruz. Mevsim geçişlerinde, özellikle bu aylarda denizanalarının çoğalmasına şahit oluyoruz. Bu durumu istila olarak görmüyorum. Buna denizanası çoğalması diyebiliriz. İklim değişikliğinden dolayı da çoğalma meydana geliyor. Denizlerimiz 1.5 dereceye kadar ısındığı söyleniyor. İklim değişikliği, denizlerin ısınmasıyla birlikte kuzey bölgelerinde denizanalarının geldiği ve bu yolla çoğaldığı bilinmektedir” dedi.

    “İzmit Körfezi’nde görünen denizanaları tehlikeli değil”

    Deniz, sözlerini şöyle sürdürdü:
    “Marmara denizindeki denizanaları tehlikeli değil. Bazı zehirli denizanaları, deniz balast sularıyla Marmara’ya taşınarak çoğalabiliyor ancak bunlar dönemsel oluyor. Zehirli denizanaları Marmara Denizi, İzmit Körfezi’nde gözükmüyor ama söylediğim sebeplerden zaman zaman gözüktüğü oluyor. Şu anda İzmit Körfezi’nde gördüğümüz denizanaları Marmara özellikteki denizanalarıdır, zehirli değildir. Denizanası daha az oksijenli ortamda da yaşayabilir. Bu sebeple deniz altında da deniz yüzeyinde de denizanalarını görmek mümkün. Deniz yüzeyinde görmemizin sebebi biraz daha çoğalmalarından kaynaklıdır. 1950 yıllarından sonra denizanalarının sıcak olduğu kuzey bölgelerinde yoğunlaştığı saptanmış. Marmara denizinde şeffaf olarak gördüğümüz denizanaları çok sıkıntı oluşturmuyor ama Akdeniz bölgesinde özellikle kahverengi olanlara çok temas etmemek gerekiyor. İzmit Körfezi’nde görünen denizanalarının vatandaşlar tarafından endişe oluşturacak bir durumu yok”.

    “Denizanaları yüzünden balık tutamıyoruz”

    Denizanaları sebebiyle balık tutmakta zorluk çektiğini söyleyen Onur Ödenoğlu, “Bugün denizde çok fazla denizanası var. Tahmin ediyorum ki lodosun kıyıya sürüklediği akımdan dolayı denizanası fazlalaştı. Hava güzel umarım balık tutabilirim. Denizanası oltamıza takılıyor. Çapari atamıyoruz. Çapari atınca denizanaları iğnelere takılıyor ve yakaladığımız balık da kaçıyor. Şu an kıyıya yemli olarak olta atmaya çalışıyoruz. Denizanalarının denizi kirletip kirletmediğini bilmiyorum ama balık tutamadığımız için balıkçılara zararı var. İlk defa bu kadar çok denizanası görüyorum. Denizanalarını görünce balık tutma şevkimizde kırılıyor” ifadelerini kullandı.

  • Çocukların kavgası cinayetle bitti

    Çocukların kavgası cinayetle bitti

    Olay, Çayırova ilçesi Özgürlük Mahallesi 210 Sokakta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, husumetli olduğu öğrenilen 2 grup arasında henüz bilinmeyen neden tartışma çıktı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesiyle 16 yaşındaki Rıdvan Saygın, kalbinden bıçaklanarak ağır yaralandı.

    Olayı ayırmaya çalışan arkadaşı da bacağından bıçaklandı. Olaya karışan grup olay yerinden kaçarken çevredeki vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezine haber verdi. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri, yaralıları ambulansla hastaneye kaldırdı. Hastanede yapılan tüm müdahaleye rağmen Rıdvan Saygın, kurtarılamayarak hayatını kaybetti.

  • Deredeki balıklar telef oldu

    Deredeki balıklar telef oldu

    Dün sabah saatlerinde Kumla Deresi’ne gelen vatandaşlar balık ölümleri olduğunu fark etti. Suyun renginde değişiklikler olduğu da görüldü.

    Vezirçiftliği Mahalle Muhtarı Bahattin Aktepe, uzun zamandır balık tutmak için Kumla Deresi’ne geldiğini belirterek, “Dün sabah balık tutmak için buraya uğradım. Derede koskocaman balıklar ölmüştü. Bunlar zaten gözüküyor. Dereye sanırım kimyasal dökmüşler. Derenin suyu simsiyahtı. Yazık günah. 40 seneden beri mahallede yaşıyoruz. 20 senedir de buraya balık tutmaya gelirdik” dedi.
    Dereden numune alınıp, incelenmesi gerektiğini kaydeden Aktepe, “Yetkililerden önlem alınmasını talep ediyoruz. Kirazderesi, burası gibi yerlere akşam saatlerinde kimyasal dökülüyor, koku oluyor. Artık burada yaşayamıyoruz” diye konuştu.

  • Mesaide tabletle oynamak kovulma sebebi

    Mesaide tabletle oynamak kovulma sebebi

    Bir şirkette tesis müdürü olarak çalışan M.B., ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan halleri olduğu gerekçesiyle sözleşmesi feshedilince İş Mahkemesi’nin yolunu tuttu. İşverenle yapılan arabuluculuk görüşmelerinin anlaşamama ile sonuçlandığını beyan ederek, iş akdinin feshinin geçersizliğinin tespiti ile işe iadesine, feshin geçersizliğine karar verilmesini talep etti. Davalı şirket avukatı ise davacının iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini öne sürdü. Aynı zamanda şirket avukatı, iş akdinin 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 25/2 ve disiplin prosedürünün 4.2.5 maddesi gereğince feshedildiğini, bu nedenle davacının işe iade talebinin reddi gerektiğini savunarak davanın reddini istedi.

    Çalışanlara ile ve arkadaşlarının yanında hakaret etti

    Tarafları ve tanıkları dinleyen İş Mahkemesi, İş Disiplin Kurulu’nca davacının mesai saatleri içinde çalışanlara hakaret ettiği, mesai saatleri dışında telefonla arayarak, aile ve arkadaşlarının yanında hakaret ettiği, şirket ait aracı çok hızlı kullandığı, diğer araç şoförleri ile münakaşaya karıştığının öne sürüldüğüne dikkat çekti. Kararda, davacının kişisel hizmetlerini, çay, kahve servisini personele yaptırdığı, ayakkabılarını taşıttığı, bilgisayarını taşıttığı, yemeğini hazırlattığı, kendi evinin çatı, elektrik, tuvalet taşı değiştirme, ev taşıma, çanak anten işlerini çalışanlara yaptırdığı vurgulandı. Davacının kendisine ait köpeğin bakımını ve temizliğini personele yaptırdığı, işyerine silah getirerek bu silahın dolu iken üç köşe teşkil ve dürbün ayarını silahın karşısına geçirdiği personel ile yaptığı dile getirildi.

    Çalışanlara öksürmeyi yasakladı

    Mahkeme kararında, “İş Disiplin Kurulu, davacının karıştığı olayları tek tek sıralamıştır. Ortak kullanım alanındaki tuvaletin diğer çalışanlar tarafından kullanımını yasakladığı, şirket telefonundan gelen aramalara cevap vermediği, arayan kişilerin arkasından küfür ettiği, mesai saatleri sırasında tabletten oyun oynadığı ve film izlediği, odasına girildiğinde gelen çalışanı kovduğu, çalışanlara fiziksel ve sözlü şakalar yaptığı anlaşılmıştır. İşe gidilen araçta çalışanların konuşmasını, öksürmesini yasakladığı, davacının oğlunun sünnet düğününde takı takmamış firmalar ile iş yapmadığını, takı takan firmalara imtiyaz tanıdığı anlaşılmıştır. Davacı hakkında ileri sürülen iddiaları gerçekleştirdiğinin tespit edildiği, akdi ilişkiye devamın çekilmez hale gelip gelmediğinin ölçütünü objektif iyi niyet yani dürüstlük kurallarının oluşturduğu, taraflardan birinin davranışı yüzünden iş ilişkisinde bulunması gereken güven temeli çökerse karşı tarafın haklı nedenle fesih hakkını kalabileceği belirtilmiştir. İşyerinde genel ahlak kurallarına aykırı eylemlerde bulunmak, amirlerine veya iş arkadaşlarına küfür ve benzeri sözler sarf etmek sureti ile sataşmak, İş Kanunu’nun 25/II maddesinde belirtilen diğer davranışlarda bulunmak, hükümleri ile 4857 Sayılı İş Kanunu’nun Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri başlıklı 25/II maddesince davacı işten çıkarılmıştır. Davanın reddine karar verilmiştir” denildi.

    Bölge Adliye Mahkemesi davacının itirazlarına itibar etmedi

    Davacı avukatı kararı istinafa götürünce devreye Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Dairesi girdi. Bölge Adliye Mahkemesi (BAM) kararında, “Davacının davalıya ait işyerinde tam 11 sene çalıştığı anlaşılmıştır. İş sözleşmesinin işverence özetle, davacının ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan halleri olduğu gerekçesiyle feshedildiği anlaşılmıştır. Feshe dayanak olarak işverence sunulan belgelerden davacı hakkında diğer çalışanların davacının bir kısım olumsuz tutum ve davranışlarına yönelik dilekçeler verdiği, tanıkların da mahkeme önündeki beyanlarında savunmayı doğruladığı anlaşılmış olup bu ispat durumuna göre, mahkemece yukarıda yazılan gerekçe ile yapılan değerlendirme yerinde bulunmuş ve davacı itirazlarına itibar edilmemiştir” ifadeleri kullanıldı.

    Konuya ilişkin açıklama yapan Avukat Buket Nurşah Tekışık, “İŞK. m. 25’te sayılı bulunan işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan halleri veya benzerlerini sergilemesi durumunda işverenin haklı sebeple fesih hakkı bulunmaktadır. Ancak her ne kadar ilgili maddede ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri genel çerçevesi ile belirtilmiş ise de her somut olayda işçinin davranışının bu maddede sayılı bulunan haller içinde değerlendirilebilip değerlendirilemeyeceğinin tespiti ancak Yargıtay kararlarının incelenmesi ile mümkün olabilecektir. Zira kanunun işçinin muhtemel her davranışını ihtiva edebilmesi mümkün değildir. Örneğin, kanunda sayılmasa bile, internetin yaygınlaşmasıyla birlikte ortaya çıkan durumlardan biri olarak ‘İşçinin işyerinde interneti özel amaçlı kullanması’ işverene haklı nedenle fesih hakkı verecektir. Bu örneği oluşturan olayın ve benzerlerinin tek tek kanun maddesinde bulunmasına imkan yoktur” dedi.

    “Doktrindeki ağırlıklı görüşe göre örnekleyici sayım usulünü tercih edilmiştir”

    Avukat Tekışık, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Bu nedenle ele alınan husus aşağıda konu hakkında bulunan Yargıtay kararları ışığında ele alınmıştır. İlgili kanun maddesi düzenlemesinin ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan davranışları ele alan bölümünde ‘Ve benzerleri’ denilmek suretiyle, söz konusu madde uygulamada en sık rastlanılan durumlara yer vererek, doktrindeki ağırlıklı görüşe göre örnekleyici sayım usulünü tercih etmiştir. Haklı nedenle fesih sayılabilecek olan benzer haller tespit edilirken, her somut olay için ayrı ayrı ‘somut olayın özellikleri çerçevesinde’ değerlendirme yapılmalı, iş hayatının ve çevrenin gelenekleri göz önünde bulundurulmalı, ahlak ve iyi niyet kurallarını aykırılık bulunup bulunmadığı belirlenmelidir. Ayrıca ‘benzer haller’ içinde kabul edilecek davranışın, kanunun diğer maddelerinde sayılan haller ağırlığında bir sebep olması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır”

    “İşverenin belirli veya belirsiz süreli iş sözleşmelerini bildirimsiz fesih hakkı bulunuyor”

    İş Kanunu’nun işçi ve işverenin haklarını koruduğuna dikkat çeken Tekışık, “İşverenin belirli veya belirsiz süreli iş sözleşmelerini bildirimsiz fesih hakkı bulunuyor. Bu fesih türü, İş Kanunu’nda belirtilen haklı nedenlerin ortaya çıkması durumunda işverenin sözleşmeyi sona erdirmesi olarak karşımıza çıkıyor. (4857 sayılı İş Kanunu – Madde 25) İş sözleşmesini bildirimsiz olarak feshedilmesi demek, iş sözleşmesinin derhal sona ermesi anlamına geliyor. Bildirimsiz fesih ismiyle de anılan 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25. maddesinde düzenlenmiş olan ‘İşverenin Haklı Nedenle Derhal Feshi’, işçi ve işverenin artık bir arada çalışamayacağı durumların ortaya çıkması ile oluşabilecek bir fesih türü. Bu feshin gerçekleşmesi için işverenin feshin gerekçesini 25. maddede sayılan nedenlerden birine dayandırması gerekiyor. Ayrıca geçerli olabilmesi için fesih usulüne uygun şekilde gerçekleştirilmeli” şeklinde konuştu.

    “Haklı nedenle feshi gerçekleştirebilmek için, olayın üzerinden 1 yıldan fazla zaman geçmemesi gerekiyor”

    İşverenin haklı nedenle derhal feshi için maddeleri sıralayan Avukat Buket Nurşah Tekışık, “‘Sağlık nedenleri’, ‘Ahlak ve iyi niyete kurallarına uymayan haller ve benzerleri’, ‘Zorlayıcı sebepler’, ‘Tutukluluk’. İşverenin haklı nedenle derhal feshi için bu başlıkları altında nedenler sıralanıyor. Bir iş sözleşmesinin ‘Ahlak ve iyi niyete uymayan haller’ başlığındaki sebeplerden dolayı feshi, kıdem tazminatı hakkını da ortadan kaldırıyor. Ancak diğer başlıklardan kaynaklanan bir sebepte, işçinin kıdem tazminatı hakkı bulunuyor. Haklı nedenle feshi gerçekleştirebilmek için, olayın üzerinden 1 yıldan fazla zaman geçmemesi gerekiyor. Örneğin 2 yıl önce gerçekleşmiş bir olay duyulduğunda derhal fesih imkanı oluşmuyor. Ancak bunun istisnası, işçinin olaydan maddi çıkar sağladığı durumlarda olabiliyor” ifadelerini kullandı.

    “İşçinin ahlak ve iyi niyete uymayan davranışlarından biri de iş yerinin düzenini bozucu davranışlar oluşturuyor”

    Fesih nedenleri hakkında örnekler veren Avukat Tekışık, “Bir işçinin satışını yaptığı ürünü işvereninden habersiz kendi hesabına geçirmesi derhal fesih nedeni oluyor. Üzerinden geçen süre 1 yıldan fazla da olsa işverenin derhal fesih hakkı devam ediyor. Derhal fesih hakkı için dikkat edilmesi gereken bir diğer durum da, olayın öğrenilmesinden sonra geçen süre. Fesih yetkisi olan kişinin, haklı nedenle feshi gerektiren olayı öğrenmesini takip eden 6 iş günü içinde iş sözleşmesini haklı nedenle derhal feshi yetkisi bulunuyor. İşçinin ahlak ve iyi niyete uymayan davranışlarından biri de iş yerinin düzenini bozucu davranışlar oluşturuyor. İşçinin işverenin bir başka işçisine sataşması, taciz etmesi, doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışları, görevini kötüye kullanması iş sözleşmesini haklı feshini doğuracak ahlak ve iyi niyete uymayan sebepler olarak göze çarpıyor” dedi.

    Şirket hattından iş yerinde yaşanan olayları çalışanların eşlerine iletmesi haklı fesih nedeni

    Son dönemde yaşanan bir olay ve Yargıtay’ın kararı diğer birçok olay için emsal niteliği taşıdığını dile getiren Avukat Buket, “Bir şirketin bölge müdürü olarak çalışan kişi, iş yerinde yaşanan olayları çalışanların eşlerine iletiyor. İddiaya göre, bahsi geçen çalışan bu davranışları sergilerken şirket imkanlarından faydalanarak şirket hattından mesaj gönderiyor. Bölge müdürünün bu davranışı şirket içerisinde huzursuzluk yaşanmasına sebep olduğu için kendisinin işine haklı nedenle derhal fesihle son veriliyor. İşine son verilen bölge müdürü feshin haksız ve hukuka aykırı olduğunu iddia ederek, işe iade davası açıyor. İş Mahkemesi olayın ispat edilemediğini ileri sürerek işe iade istemini kabul etti. İşveren ise kararı temyiz etti. Yargıtay kanıt olarak sunulan mesajlara dikkat çekerek, İş Mahkemesi’nin kararını bozarak feshin geçerli olduğuna karar verdi” diye konuştu.

    İş Sözleşmesi’ni bildirimsiz ve tazminatsız olarak feshetme hakkına sahip durumlar

    İş Kanununda yer almayan dedikodu konusuna değinen Avukat Buket, “İş Kanunu’nda bildirimsiz olarak feshin haklı nedenleri sıralanırken dedikodu yapılmasından açıkça bahsedilmese de (Madde 25/II b ve d bentlerinde bu konuya değinme.) işçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarf etmesi veya davranışlarda bulunması yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnatlarda bulunması. İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması veya 84 üncü maddeye aykırı hareket etmesi. Haklı nedenlerin söz konusu olması durumunda, işveren İş Sözleşmesi’ni bildirimsiz ve tazminatsız olarak feshetme hakkına sahip olmaktadır” cümlelerini kullandı.

  • Meme kanserine farkındalık semineri

    Meme kanserine farkındalık semineri

    Kadınlar için birçok etkinlik düzenleyen İzmit Belediyesi Spor İşleri Müdürlüğü, meme kanseri farkındalık ayı olan ekim ayında kadınlar için seminer düzenledi. Geçtiğimiz günlerde Meme Kanseri Farkındalık Yürüyüşü programında 150 kadını ağırlayan İzmit Belediyesi, bu kez farkındalık semineri ile kadınları bilgilendirdi.

    Yunus Emre Kültür Merkezi’nde Kocaeli Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nihat Zafer Utkan’ın düzenlediği seminere çok sayıda kadının yanı sıra İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, İzmit Belediye Başkan Yardımcısı Sibel Solakoğlu, İzmit Belediyesi Spor İşleri Müdürü Mithat Ağa ve Kocaeli Kanserle Mücadele Derneği Başkanı Asiye Aslan katıldı.

    Seminerde kürsüye çıkan Başkan Hürriyet, “Değerli hocama verdiği bu farkındalığı yüksek ve kadınların kendi sağlığını kendi koruması, farkında olması adına verdiği seminerden dolayı teşekkür ediyorum. Hocam önleyici olarak yapmamız gereken birçok şeyi bizlere hatırlattı. Hocam muhteşem bilgilerini bizlerle paylaşarak farkındalığımızı arttırmak adına sunduğu destek için de teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız hocam, iyi ki bizimlesiniz. Ne zaman ‘kadınlar için gerçekleştireceğimiz bir çalışmamız var’ desek hep yanımızda oldu hocamız. Lütfen vücudunuzu tanıyın ve ihmal etmeyin. Tüm kadınlara ihtiyaç var bu ülkede. Önleyici tedbirleri değerli hocalarımızın bilgileri ışığında alalım. Bunları ihmal etmeyin. Sizler sporcu kadınlarsınız” dedi.

    Seminerde konuşan ve meme kanserine dair katılımcılara bilgiler aktaran Kocaeli Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nihat Zafer Utkan ise “Bu sinsi bir hastalık değil. Erken tanının kesinlikle hayat kurtaracağını biliyoruz” diye konuştu.

  • Öztürk: “Sizlere güvenimiz tam”

    Öztürk: “Sizlere güvenimiz tam”

    TOBB bünyesinde bulunan ve toplamda 4’er kişiden oluşan Körfez Kadın ve Genç Girişimciler Kurulu İcra Komiteleri, Kadın ve Genç Girişimciler Kurullarının oylarıyla belirlendi. Yapılan seçimde Körfez Ticaret Odası Kadın Girişimciler İcra Kurulu Komitesi Ayşe Hacet Aşar, Büşra Çakır, Fatoş Durak ve Hazel Uzun olarak belirlendi. Körfez Genç Girişimciler İcra Kurulu’na ise Asil Baykal, Nihat Can Kırcı, Velat Çay ve Yusuf Ayberk Öner olarak seçildi.

    Ortak akıl ile hareket ettiklerine dikkat çeken Körfez Ticaret Odası Başkanı Recep Öztürk, “Oda olarak her zaman çalışmalarımızda kadın ve genç girişimcilerimizle beraber, ortak akıl ve istişare ile yol almaya önem gösterdik. Sizlerle kurduğumuz güçlü bağlar sayesinde pek çok başarılı proje gerçekleştirdik ve gerçekleştirmeye devam etmekteyiz; buradan emeği geçen tüm kadın ve genç girişimci üyelerimize tek tek teşekkürlerimizi sunuyoruz” dedi.

    Öztürk, ayrıca yeni dönemde seçilecek üyelere de kadın ve genç girişimci olarak başarılı projelere yenilerini ekleyeceklerine olan güveninin tam olduğunu belirtti.

  • Şüphelenilen araçtan 6 düzensiz göçmen çıktı

    Şüphelenilen araçtan 6 düzensiz göçmen çıktı

    Kocaeli Emniyet Müdürlüğünce dün Körfez ilçesinde yapılan denetimlerde şüphe üzerine bir araç durduruldu. Ekiplerce araçta yapılan kontrollerde 6 düzensiz göçmen yakalandı.

    İşlemleri yapılan 6 göçmen, Kocaeli İl Göç İdaresi Müdürlüğüne teslim edildi. Araç sürücüsü S.A. ise gözaltına alındı. İfadesi alınan şahıs, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

  • Kumar oynanan iş yerine polis baskını

    Kumar oynanan iş yerine polis baskını

    Kocaeli İl Emniyet Müdürlüğünce “kumar oynamak için yer ve imkan sağlamak” suçunun engellemesi için umuma açık eğlence ve istirahat yerlerinde denetim gerçekleştirildi.

    Çayırova ilçesinde yapılan denetimlerde R.Y. isimli şahsın iş yerinde kumar oynattığı tespit edildi. R.Y.’ye işlem yapılırken, kumar oynayan 4 kişiye de toplam 16 bin 220 TL idari para cezası uygulandı.

  • Liseli genç feci şekilde darp edildi

    Liseli genç feci şekilde darp edildi

    Olay, Otomotiv Tedarik Sanayi İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde (TOSB) meydana geldi. İddiaya göre, aynı okulda eğitim gören gençler kız meselesi sebebiyle sosyal medyadan tartıştı.

    Gençler tartışmanın büyümesiyle buluştu. M.S. isimli genç feci şekilde darp edildi ve bıçaklandı. O anlar bir başka genç tarafından saniye saniye kaydedildi. Görüntülerde M.S.’ye iki kişinin saldırdığı, daha sonra saldırganlara bir gencin daha dahil olduğu, M.S.’yi tekmeledikleri ve defalarca vurdukları görüldü. Aynı zamanda görüntülerde M.A.G.’ye küfür ve hakaret edildiği de duyuldu. Feci şekilde darp edilen M.S., M.A.G. tarafından bıçaklandı. Hafif şekilde yaralanan M.S.’nin hayati tehlikesinin bulunmadığı öğrenildi.

    Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

  • Körfez için önemli protokol

    Körfez için önemli protokol

    Körfez Belediyesi ve Türkiye Binicilik Federasyonu arasında imzalanan protokol ile Türkiye’de yapılacak ulusal ve uluslar arası müsabakaların Körfez’de kurulacak tesiste yapılması yönünde iş birliği gerçekleştirildi. Protokol çerçevesinde bölgede bir tesis kurulacak ve ilk yarışma da kasım ayı içerisinde gerçekleştirilecek.

    Türkiye Binicilik Federasyonu Başkanı Hasan Engin Tuncer, binicilik ve at yetiştiriciliği için önemli bir protokol imzaladıklarını belirterek, “Körfez bölgesindeki önemli ulusal ve uluslar arası müsabakalar düzenleyeceğiz. Bunların ilkini de kasım ayında yapacağız. Bu vesileyle bölgeyi at biniciliği açısından canlandırıyor ve hep birlikte bir tesis kazandırıyoruz” dedi.

    Körfez Belediye Başkanı Şener Söğüt de, ata spor olan biniciliğe önem verdiklerinin altını çizerek, “Ata sporumuza önemli müsabakalarda ev sahipliği yapmaktan son derece mutlu olacağız. Tesiste yapılacak uluslararası müsabakalar bölgemiz adına ilk olacak. Ayrıca bu sporla ilgilenecek gençleri yetiştirme imkanı da bulacağız” diye konuştu.