Kategori: Kocaeli

  • Enkazdan doğan ‘Aşk’

    Enkazdan doğan ‘Aşk’

    Kocaeli’de ikamet eden Bülent Şentürk, merkez üssü Gölcük olan 17 Ağustos 1999 depreminde enkaz altında kaldı. Yaklaşık 5 saat yıkıntıların arasında yaşam mücadelesi veren Şentürk, depremde kardeşi başta olmak üzere birçok yakınını kaybetti. AKUT Arama Kurtarma Derneği ekipleri tarafından enkazdan çıkarılan Şentürk, felaketin olumsuz etkilerinden uzun süre kurtulamadı. Tüm acılarına rağmen pes etmeyerek yaşama sıkıca tutunan Şentürk, 2009 yılında düzenlenen 17 Ağustos anma programında AKUT Arama Kurtarma Derneği’nin standını gördü. Kendisini kurtaran ekip ile birlikte omuz omuza görev yapmayı isteyen Şentürk, AKUT gönüllüsü oldu.
    AKUT’a katılan Bülent Şentürk’ün yolu kendisi gibi enkazdan altında kalan Elif ile kesişti. 2012 yılında dünyaevine giren çift, afetzedelere yardım eli uzatmak için birlikte görev yapıyor. Düzenli olarak eğitimlere katılan ve Kocaeli Üniversitesi Arslanbey Kampüsü enkaz alanında AKUT ile birlikte tatbikatlar yapan çift, birbirlerinden güç alıyor. Çiftin 8 yaşındaki oğulları Ali de eğitimler sırasında anne ve babasını bir an olsun yalnız bırakmıyor.

    “Kayıplarımız oldu”

    17 Ağustos 1999 depremini Gölcük’te yaşadığını anlatan Bülent Şentürk, “Gölcük depreminde AKUT ekipleri tarafından enkazdan çıkarıldım. Kardeşimi kaybettim. Ailemde büyük yaralar vardı. Amcamı, yengemi kaybettim. Kayıplarımız oldu. Beni çıkardılar. Tabii kötü bir süreç yaşadım. Bu kötü süreci atlattım ve normal hayatıma döndüm” dedi.

    “Bana el uzatan ekipten taraf olmak istedim”

    Bülent Şentürk, 2009 yılında AKUT’ta gönüllü olarak görev yapmaya karar verdiğini belirterek, “2009’da düzenlenen 17 Ağustos programında AKUT standını gördüm. Tabii ki beni kurtaran insanlar vardı, ekip vardı. Bana el uzatan ekipten taraf olmak istedim. İnsanlara yardım ederim, el uzatırım diye düşündüm ve ekibe katıldım” diye konuştu.

    “Eşimde enkaz altında kaldı, aynı acıyı yaşadık”

    Eşi ile AKUT çatısı altında tanıştığını ifade eden Şentürk, “Ekibe katıldıktan sonra 2011 yılında eşim derneğe üye oldu. Bir süre birlikte olduk ve sonra evlenme kararı aldık. Evlendik. Hala da eşimle birlikte depremlerde, afetlerde beraber AKUT adı altında gönüllü görev yapıyoruz. Eşimde enkaz altında kaldı, aynı acıyı yaşadık. Başkalarının da bu acıyı yaşamaması için, onlara el uzatmak için burada görev yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
    6 ve 7 Şubat tarihlerinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından AKUT olarak hemen afet bölgesine intikal ettiklerini kaydeden Bülent Şentürk, “Kahramanmaraş depremini öğrendiğimiz ilk andan itibaren hazırlıklarımızı yaptık. Sabah 07.00’de dernekten hareket ettik. 16.00’da İskenderun Devlet Hastanesindeydik. Orada çalışmalara başladık. 1 hafta gece gündüz oradaki arkadaşlarımıza yardım ettik” şeklinde konuştu.

    “İkimizin dernek dışında ikinci bir ortak noktası vardı”

    Uzun zamandır AKUT gönüllüsü olarak görev yaptığını söyleyen Elif Şentürk ise “1999 depremini yaşadım. Uzun bir süre enkaz altında kaldım. Yaşadığımız üzüntüden dolayı ‘Ne yapabilirim?’ diye düşünürken AKUT’a gönüllü olmaya karar verdim. AKUT derneğine başladıktan 1 yıl sonra Bülent ile tanıştım. O da benim gibi enkazdan çıkmıştı. İkimizin dernek dışında ikinci bir ortak noktası vardı. Bir süre sonra evlenmeye karar verdik ve dernekte birlikte çalışıyoruz” dedi.

    “Eşime güvendiğim için enkaza rahatlıkla giriyorum”

    Eşine çok güvendiğini vurgulayan Şentürk, “Eşim olduğu için ona çok güveniyorum. Güvendiğim için rahat giriyorum enkaza. Bazen de birbirimizi koruma içgüdüsü ile biraz bazı şeyler zorlaşabiliyor. O zaman bazen uzaklaşıyoruz” diye konuştu.
    Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremler sebebiyle büyük acılar yaşandığına dikkat çeken Elif Şentürk, “Yaşananlar kötüydü. 6 Şubat’ta yaşadığımız çok büyük bir depremdi. Daha çok taze. Kötü duygular yaşandı. Keşke yaşanmasaydı. Umarım tekrar yaşanmaz. Ben gitmedim ancak eşim oradaydı. Çok fazla merak ettim. Sadece eşimi değil, oraya giden tüm kurtarma görevlilerini, enkaz altında kalanları, herkesi çok merak ettim. Bende çok zor haber alabildim. Ara ara konuşabiliyorduk. Çok endişe vericiydi. Bir şekilde iletişim sağladık ama bizim arkadaşlarımız için çok tedirgin olduk” cümlelerini kullandı.
    AKUT olarak düzenli olarak eğitim faaliyetlerine ve toplantılara katıldıklarını, 8 yaşındaki oğulları Ali’nin de kendileriyle birlikte olduğunu kaydeden Şentürk, “Sürekli bizim yanımızda. Eğitimlere gidiyoruz, toplantılara birlikte gidiyoruz. Yabancılık hissetmiyor. Buradaki herkesi çok seviyor. Bir insanın hayatına dokunmasını, gönüllü olmasını bende çok isterim” sözlerine ekledi.

    “İkisi farklı enkazlardan AKUT tarafından kurtarıldı”

    AKUT Kocaeli Birim Başkanı Abdurrahman Eke ise Şentürk çifti ile yıllar önce tanıştığını belirterek, “Bülent ile Elif’in AKUT Kocaeli ekibine girişlerini dün gibi hatırlıyorum. İkisi farklı enkazlardan AKUT tarafından kurtarıldı. Birbirinden habersiz iki kişi, ikisi de enkazdan çıktıktan sonra canlı hayatına dokunabilmek için AKUT’a üye oldular. Hayatlarını birleştirerek hala bu yolda canlı kurtarmak için eğitimlerine, operasyonlarına devam etmektedirler” dedi.

    “Biz AKUT olarak yıllardır bunun için mücadele veriyoruz”

    Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerin acısının hala taze olduğunun altını çizen Abdurrahman Eke, sözlerini şöyle noktaladı:
    “Ailem İskenderun’da çadırda yaşıyor. Bir Hataylı olarak açıkçası Kahramanmaraş merkezli deprem beni çok üzdü. 17 Ağustos’un da yıldönümü. 24 yıl önce Hatay depremine kadar yaşadığımız en büyük acıyı yaşadık bu topraklarda. AKUT olarak Kocaeli ekibimiz yoktu. Birkaç ekibimiz vardı. İstanbul ekibi burada çalışan en büyük ekibimizdi. 200 canlı hayatına dokunduk. Kahramanmaraş merkezli Hatay depremine gittiğimizde genel olarak baktığımızda kurtarılan insanların sadece yüzde 3’ünü biz kurtarmışız. Biz dediğimiz sadece AKUT değil, diğer arama kurtarma ekiplerini de üst üste, yan yana koyun. Toplam kurtarılan canlı sayısının yüzde 3’ü. Bakın ne kadar küçük bir rakam değil mi? Yüzde 97’isini vatandaşlar kurtarıyor. Burada şuurlu olmak, öncesinde önlem almak o kadar çok önemli ki. Biz AKUT olarak yıllardır bunun için mücadele veriyoruz.”

  • Markete giderken silahla vuruldu

    Markete giderken silahla vuruldu

    Olay, Kocaeli’nin Gebze ilçesinde Emek Mahallesi Emirgan Sokak’ta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, H.K ve arkadaşı, markete girmek üzereyken önlerini kesen beyaz bir otomobilden inen kişi veya kişiler tarafından silahlı saldırıya uğradı.

    Saldırganların silahından çıkan kurşunlar H.K.’nın sağ bacağına ve kalçasına isabet etti. Şüpheliler ise olay yerinden kaçtı. Vatandaşların 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi.

    Sağlık ekiplerince olay yerinde ilk müdahalesi yapılan H.K ambulansla hastaneye kaldırıldı. Olayla ilgili inceleme başlatıldı.

  • İYİ Partili Başkan hayatını kaybetti

    İYİ Partili Başkan hayatını kaybetti

    Eski İYİ Parti Kocaeli İl Başkanı Şanbaz Yıldız’ın geçirdiği kalp krizi neticesinde hayatını kaybettiği öğrenildi. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda, “Değerli dava arkadaşım, Kocaeli Eski İl Başkanımız ve Yerel Yönetimler Koordinatörümüz Şanbaz Yıldız’ın vefatını büyük bir üzüntüyle öğrendim. Merhuma Yüce Allah’tan rahmet, ailesine ve sevdiklerine sabırlar diliyorum. Mekanı cennet olsun” ifadelerini kullandı.

    Öte yandan, son genel seçimde Kocaeli’den 2. sıra milletvekili adayı gösterilen Şanbaz Yıldız, geçtiğimiz günlerde İYİ Parti Yerel Yönetimler Başkanlığı’na bağlı olarak 5. Bölge Koordinatörü olarak görevlendirilmişti. Şanbaz Yıldız, bu görevlendirilme ile Kocaeli, Düzce, Sakarya, Bolu, Bursa ve Bilecik’ten sorumlu olacaktı.

    Son paylaşımı

    Şanbaz Yıldız, dün sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Başaracağız. Yerel seçimlere kısa bir süre kala, Genel Başkan Yardımcımız Burak Akburak’ın çağrısıyla önemli bir sorumluluk üstlendim. İYİ Parti Yerel Yönetimler Başkanlığı 5. Bölge Koordinatörü olarak görevlendirildim. Kocaeli başta olmak üzere Düzce, Sakarya, Bolu, Yalova, Bursa ve Bilecik illerimizin yerel seçimlere dönük koordinasyonu şahsıma verildi. Yoğun bir çalışma sürecine girmeden önce, Genel Başkanımız Meral Akşener’e, Genel Başkan Yardımcımız Burak Akburak’a teşekkürlerimi sunuyorum. Bu 7 ilimizde yerel seçim sürecinin partimiz açısından en iyi şekilde geçmesi için canla başla çalışacağımı Kocaeli kamuoyuna sunmak istiyorum. Hep birlikte başaracağız” cümlelerini kullanmıştı.

  • Bu ağaç 929 yaşında

    Bu ağaç 929 yaşında

    Kocaeli’nin Kartepe ilçesindeki Kocaeli Üniversitesi Derbent Uygulama Oteli bahçesinde yer alan ve yaşı 929 olarak hesaplanan dev çınar ağacı, gölgesinde herkesi barındırıyor. 2008 yılında tescillenerek koruma altına alınan çınar, görenleri kendine hayran bırakıyor. 50 metre uzunluğa sahip çınar ağacı, bunaltıcı yaz günlerinde ‘doğal klima’ etkisi de görüyor.
    Tedavisi, Kocaeli Üniversitesi Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu Müdürlüğü’nün talebi üzerine Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından 2014 yılında yapılan çınar ağacının, gerekli bakımları da düzenli olarak gerçekleştiriliyor. Cinsinin, ‘doğu çınarı’ olduğu öğrenilen tarihi ağaç, adeta asırlara meydan okuyor.

    “Köylüler ağacın altına toplanırdı”

    Tarihi ağaç hakkında bilgi veren Derbent Mahalle Muhtarı Erdal Baş, “Burası bir mera alanıymış. Daha önce bütün köylülerin toplanıp, özellikle at yarışlarının yapıldığı, eğlence olarak kullandıkları yerdi. Biz de çocukken merak edip buralara gelirdik. Hatta ağacın enteresan bir anısı vardır. Ağaçta büyük bir oyuk vardı, köfteci abimiz orada köfte ekmek yapar ve satardı. Üstü kapalı olduğu için yağmur da yağsa ıslanmazdı. Bir hafta boyunca eğlence olurdu ve herkes dağılırdı. Ağaca en ufak bir zarar gelmeden buradan gidilirdi” dedi.

    “Her sene bakımı yapılıyor”

    Ağacın yaklaşık 930 yıllık bir tarihi olduğunu kaydeden Baş, “10 asra yakın tarihi var. İnşallah çok daha uzun yıllar ağacımız burada durur. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi 2014 yılında ağacın tamirini, bakımını yaptı. Her sene de bakımı yapılıyor. Ağacın yaklaşık 4 metre çapı, 50 metre de yüksekliği var. Genelde bu alanda düğünler yapılıyor. Birçok düğüne de ev sahipliği yapıyor. Anıtlar Kurulu ağacı bünyesine aldı. Kocaeli Üniversitesi, Büyükşehir Belediyesi ağacın bakımını yapıyor. Ağaç hepimizin evladı oldu. 2008 yılında tescillenerek anıt ağaç statüsü kazandı” ifadelerini kullandı.

  • 4 araç zincirlemeye kazaya karıştı

    4 araç zincirlemeye kazaya karıştı

    Hacı Halil Mahallesi Yeni Bağdat Caddesi mevkisinde 4 otomobil zincirleme kazaya karıştı. 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan ihbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi.

    Kazada yaralanan 2 kişi, sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından Darıca Farabi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı.

    Kaza sebebiyle bölgede bir süre aksayan ulaşım, araçların yoldan çekilmesinin ardından normale döndü.

  • Çınarların evi

    Çınarların evi

    Yaşlılık zamanlarının keyifli ve verimli geçirilmesi amacıyla İzmit Belediyesi tarafından hayata geçirilen Olcay Ilıcalı Asırlık Çınar Evi, 50 yaş üstü vatandaşları bir araya getiriyor ve onlara birçok fırsat sunuyor. Uzmanlar eşliğinde merkezde düzenlenen etkinlikler sayesinde özellikle 65 yaş üstü vatandaşların hem zihinsel hem de fiziksel olarak aktif kalması mümkün oluyor. Asırlık Çınar Evi’nde gerçekleştirilen etkinlikler arasında bulmaca çözme, resim çizme, bileklik yapımı, bahçe uğraşları ve kültür-sanat gezileri yer alıyor. Bu etkinlikler sadece eğlenceli vakit geçirtmekle kalmıyor, aynı zamanda Alzheimer, bunama, kemik erimesi gibi yaşlılık hastalıklarına karşı da bir koruma sağlıyor. Aynı zamanda Asırlık Çınar Evi, sosyal bağların güçlenmesini sağlarken, sağlık sorunlarına karşı da direnç oluşturuyor. Yaşlıların bir araya gelerek birbirleriyle iletişim kurmalarını teşvik ediyor.

    “Zihin sağlığını çok önemsiyoruz”

    İzmit Belediyesi Sosyal Destek Hizmetleri Müdürü Yasemin Gözkonan Kahveci, Olcay Ilıcalı Asırlık Çınar Evi’nin 3’üncü şube olduğunu ifade ederek, “Olcay Ilıcalı, şehrimiz için çok önemli bir isim. Öğretmen ve Kocaeli Huzurevi Derneği’nin Başkanı. Onun ismiyle taçlandırdığımız bir merkezimiz. Asırlık Çınar Evi’mizde 50 yaş üstü bireylerimizle sosyal, kültürel, zihinsel ve fiziksel aktiviteler yapıyoruz. Günlük olarak iş uğraşı teknikerlerimiz burada planlamalarını gerçekleştiriyorlar. Bireylerimiz buraya gelip, gün içerisinde çeşitli aktiviteler yapıyorlar. Hedefimiz, yaşlılık sürecini kaliteli geçirmeleri. Sosyal yönden uyum halinde ve toplumsal olarak da birbirleriyle iletişim halinde olmalarını hedefliyoruz. Emeklilik dönemlerinde özellikle sosyalleşmeyi çok önemsiyoruz. Zihin sağlığını çok önemsiyoruz. Bu anlamda iş uğraşı teknikerlerimiz özellikle zihin sağlığına yönelik bedensel sağlığa yönelik çalışmalar gerçekleştiriyorlar. İşbaşı teknikerimizle birlikte şu an içeride çeşitli aktiviteler yapıyorlar” dedi.

    “Hem zihinsel hem de fiziksel olarak zinde kalmak”

    Merkezde görevli İş Uğraşı Terapisti Derya İpkin, merkeze gelen bireylerin fiziksel ve zihinsel olarak zinde hissetmelerini sağlamaya çalıştıklarını ifade etti. İpkin, “Burada 50 yaş üstü bireylerimizin evde yalnızlıktan sıkıldıkları vakitlerini kendilerini ev ortamı sıcaklığında hissedecekleri bir mekanda bulunarak sosyalleşmelerini sağlıyoruz. Bunu da sağlarken sanat etkinlikleri, onun dışında zihinsel aktiviteler, fiziksel egzersizler, kültür sanat gezileri ve daha birçok aktiviteyi her gün sistemli ve programlı bir şekilde ilerletiyoruz. Ahşap boyama, takı tasarımı, tuval boyama, çeşit el işleri gibi etkinlikler düzenliyoruz. Bunlar dışında fiziksel egzersizlerimiz, beden eğitimi hocalarımız eşliğinde gerçekleşiyor. Diyetisyenimiz eşliğinde bireysel beslenme danışmanlıkları veriyoruz. Böylece bireylerimizin hem zihinsel hem de fiziksel olarak zinde kalmalarını hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

    “Burada bilgi zenginliği var”

    Uzun süredir Asırlık Çınar Evi’ndeki aktivitelere katılan Ahmet Öztürk, “Açıldığından beri buraya geliyorum. Derya Hanım beni yolda yakaladı. Böyle bir şeyin olduğundan bahsetti. Geç alınmış bir karar diye düşünüyorum. Bunu niye düşündüğümü hemen ifade edeyim. Benim kahve alışkanlığım hiç olmadı. Dolayısıyla o boşluğu tamamlamak için hat sanatına başladım. Bayağı da ileri gittiğimi düşünüyorum. Benim için bir velinimetti doğrusu. Üreticilikten tüketiciye geçmiş birisi olmamak için bir şeyler üretmek lazım. Burada hem arkadaşlarla arkadaşlıklarımızı pekiştiriyoruz, hem sohbet esnasında değişik renklerle görüşüyorsunuz, değişik fikirde olanlarla görüşüyoruz. Ben buradaki kişilerin az olduğunu düşünüyorum. Bu merkezin dolup taşması gerekiyor. Burası bir kahve değil. Kahve gibi düşünülmemesi gerekiyor. Çünkü burada bilgi zenginliği var” diye konuştu.

    “Böyle yerler hoşumuza gidiyor”

    Evden çıkmanın kendisine iyi geldiğini belirten Türkay Köksal da, “Biz burada çok mutluyuz. Allah razı olsun Fatma Kaplan’dan, kızımız Derya’mızdan. Çok güzel vakit geçiriyoruz. El işleri yapıyoruz, muhabbet ediyoruz. Oyunlarımız var, gezilere götürüyorlar. Epey bir zamandır evdeyiz. Bir yere çıkamıyoruz. Böyle bir yer olunca çok hoşumuza gidiyor. Öğretmenimiz bize bir şeyler öğretiyor. Güzel karşılıyor, ikramlarını yapıyor” ifadelerini kullandı.

    “Yaşlılığımızı çok güzel değerlendiriyoruz”

    Asırlık Çınar Evi’ne düzenli olarak geldiğini kaydeden Suzan Pak ise yeni arkadaşlar edindiğini ifade ederek, “Burası bizim ikinci evimiz. Derya bizim kızımız, canımız. Çok teşekkür ederiz belediye başkanımız Fatma Kaplan Hanım’a. Geliyoruz, sosyal aktiviteler yapıyoruz. Boyamalar yapıyoruz. Yaşlılığımızı çok güzel değerlendirip, zaman geçiriyoruz. Arkadaş grubumuz çoğaldı. Daha çok arkadaşımız oldu, sosyalleşiyoruz” dedi.

  • Cenaze dönüşü feci kaza

    Cenaze dönüşü feci kaza

    Kaza, sabah erken saatlerde TEM Otoyolu İstanbul istikameti İzmit Bekirdere mevkiinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, A.G.A. idaresindeki Fiat marka otomobil, sürücüsünün kontrolü kaybetmesiyle bariyerlere çarptı, ardından yol kenarındaki toprak zeminde sürüklendi. Elektrik panosuna çarpan otomobil, daha sonra savrulup, otoyolda takla attı. Kazada A.G.A. ile abisi S.A. yaralandı. Vatandaşların 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarıyla olay yerine itfaiye, sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Yaralılar, sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından hastaneye kaldırıldı. Takla atan otomobilden yola savrulan S.A.’nın hayati tehlikesinin bulunduğu bildirildi.
    A.G.A ile S.A.’nın Sivas’ta cenazeye katıldıkları ve dönüş yolunda kazanın meydana geldiği öğrenildi.
    Kaza ile ilgili inceleme başlatıldı.

  • Derince Limanı’ndaki patlamanın nedeni belli oldu

    Derince Limanı’ndaki patlamanın nedeni belli oldu

    Kocaeli’nin Derince ilçesindeki Toprak Mahsulleri Ofisi deposunda patlama meydana geldi.

    Patlamada ilk belirlemelere göre 10 kişi yaralandı. Olay yerine çok sayıda itfaiye ve sağlık ekibi sevk edildi.

    Yaralılar ambulanslarla çevredeki hastanelere kaldırıldı.

    Şiddetli patlama kentin genelinde hissedildi. Liman çevresinden yükselen dumanlar da birçok noktadan görülebiliyor.

    Konuyla ilgili Kocaeli Valisi Seddar Yavuz bir açıklama yaptı. Patlamanın siloya gemiden buğday yüklenirken olduğunu söyleyen Yavuz, “Yapılan teknik incelemede buğday tozu sıkışması kaynaklı patlama olabileceği değerlendiriliyor. Buğday tozu sıkışmasından kaynaklı bir patlama olduğunu değerlendiriyoruz.” dedi.

    Olayda 10 kişinin yaralandığını söyleyen Yavuz, enkaz altında kalan kimsenin olmadığı bilgisini de verdi.

    Yavuz, “Şu anda öngördüğümüz yeni bir patlama riski yok ancak önlemlerimizi aldık.” ifadelerini kullandı.

    Bir canlı yayınına telefonla katılan Derince Belediye Başkanı Zeki Akgül, patlama ilişkin açıklama yaptı. Akgül, şunları söyledi:

    “14.40 sıralarında bir sarsıntı olunca olayı araştırdık. TMO’nun silolarında patlama olduğunu tespit ettik. Ekipler şu anda çalışıyor. Yaralıların durumu ciddi değil, hafif yaralar. Burası TMO’nun silosu, buğday gibi ürünler var. Neden sıkışma mı gaz mı bilemiyoruz. Patlamada iki silonun alt kısmı açıldı. Bundan sonraki bilgileri teknik ekipler verecektir. Limana  yakın bölge ama limanla bağlantısı yok.”

    13 siloda patlama meydana geldiğini söyleyen Kocaeli İtfaiye Daire Başkanı Ömer İslamoğlu ise “Çeşitli yerlerinden yaralananlar var. Bir kaybımız yok. Patlamanın neden kaynaklandığını bilmiyoruz.” dedi.

    Patlamaya ilişkin Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’ndan da bir açıklama yapıldı.

    Açıklamada;

    Limanda bulunan gemilerde bir olumsuzluk yaşanmadığı ifade edildi. Bakanlık açıklamasında, bölgeye can kurtarma botu yönlendirildiği ifade edilirken, “İstanbul Kuruçeşme’de bulunan Nene Hatun Acil Mühalesi Gemimiz ve Tuzla’da konuşlu bulunan Şark römorkörümüz kalkışa hazır beklemektedir.” denildi.

    Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Ayhan Zeytinoğlu ise şunları kaydetti:

    “İhracata gidecek ürünler burada depolanıyordu. Bazı silolardan buğdayların döküldüğü de görünüyor. Yaralılardan birinin durumunun ağır olduğu söylendi. Ancak henüz kesin bir bilgi yok. 100 bin ton kapasitesi olduğunu biliyorum. Kapasitesinin tamamının dolu olduğunu tahmin ediyorum. Bunun tahıl fiyatlarına olumsuz bir etki yapmasını beklemiyorum.”

     

  • Boğulmaktan son anda kurtarıldı

    Boğulmaktan son anda kurtarıldı

    Olay, Bayramoğlu Mahallesi’ndeki halk plajında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, serinlemek için denize giren S.A., bir süre sonra gözden kayboldu. Boğulma tehlikesi geçiren S.A., çevredeki vatandaşlar tarafından sudan çıkarıldı. 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan ihbarla olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerince ilk müdahalesi olay yerinde yapılan S.A., ambulansa alınarak Farabi Devlet Hastanesine kaldırıldı.

  • Atölyeden dünyaya ihracat yapıyor

    Atölyeden dünyaya ihracat yapıyor

    Kocaeli’nin Gebze ilçesinde ikamet eden ve inşaat maketleri yaparak geçimini sağlayan Hasan Kurt, yaklaşık 14 yıl önce ahşap kuş kafesi yapımına başladı. Kısa sürede işin tüm inceliklerini öğrenen Kurt, birbirinden güzel ahşap kafesler üretti. Kurt’un el emeği göz nuru ahşap kuş kafesleri hem yurt içinde hem de yurt dışında büyük ilgi görüyor.

    “Müşterilerim memnun”

    Uzun süre inşaat maketleri yaptığını söyleyen Kurt, “Teknolojiye yenik düştük. 14 yıl önce bir arkadaşımızın vesilesiyle bu kafes işine girdik. Yurt içi olsun, yurt dışı olsun birçok yere gönderiyorum. Siparişe göre hazırlıyorum. Müşterilerim memnun. Herhangi bir sorun yaşamadım. Ben fabrikasyon üretim bandı istemiyorum, kaliteyi düşürüyor. Belki kazancı fazladır ama o sanatsal bir doyuma ulaşamıyor insan. Sosyal medya kullandığım için yurt dışı müşterilerime de ulaşmam kolay oluyor. Farklı ülkelere çalışıyorum. Çok yoğun değil ama yeterli benim için” dedi.

    “Keyif alıyorum”

    Çırak yetiştiremediğini ifade eden Kurt, “Çırak yok, yapan yok. Gençler daha çok kolay para, az çalışıp daha çok kazanmaya yöneliyorlar. Ben keyif alıyorum burada. Bazen çok yoruluyorum. Bazen uzun saat uğraşıyorum ama değiyor. Bir ürünü çıkardığım zaman o haz başka oluyor, böyle çıkıp seyrettiğim zaman. Öyle devam ediyoruz bakalım” diye konuştu.

    “Daimi müşterilerim var”

    Kafes yapımı için fırınlanmış çam ve maun ağaçlarını kullandığını ifade eden Kurt, “Malzeme kalitesinden ödün vermediğimiz zaman bize dönüşü olumlu oluyor. Ucuz yaptığımız zaman bir kere satış yaparız, müşteri memnun olmadığı zaman devamı gelmez. Yaklaşık 12 yıldır sürekli müşterilerim var. Onlar başkalarına tavsiye ediyor. Kazancımız o şekilde daha güzel oluyor” dedi.

    “O zaman başlamıştı yurt dışı hikayemiz”

    Yaklaşık 8 yıldır yurt dışından sipariş aldığını kaydeden Hasan Kurt, sözlerini şöyle sürdürdü:
    “Bir internet sitesinde ürünümü yayınlamıştım. Telefonum çaldı, arayan numara değişikti. Tabii o zamanlarda bu dolandırıcılık olayları popülerdi. Çok önemsemedim ama ısrarla arayınca telefonu açtım. Bir kadındı, ‘Numara değişik. Nereden arıyorsunuz?’ dedim. ‘Amerika’dan arıyorum. Kafesinizi internet sitesinde gördüm. Bu üründen almak istiyorum’ dedi. Nasıl göndereceğimi bilmiyordum. ‘Siz hazırlayın. Yurt dışına çalışan kargo var ona teslim edersiniz’ dedi. Ürün bedelini de internet üzerinden göndermişti. O zaman başlamıştı yurt dışı hikayemiz. Genelde İran ve Arap ülkeleri dediğimiz ülkelere gönderiyorum. O ülkelerde kuş beslemek popüler. Oralara gönderim sağlıyorum ara ara.”