Edinilen bilgiye göre, Konya Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri zehir taciri ve sokak satıcılarına yönelik yaptığı çalışmalarda uyuşturucu satıcısı olduğu tespit edilen şahıslara yönelik operasyon gerçekleştirdi. Asayiş ekiplerinin de destek verdiği operasyonlarda 7 şüpheli şahıs yakalanarak gözaltına alındı. Şüphelilerin üst, araç ve ikamet aramalarında yaklaşık 800 adet uyuşturucu hap, 860 gram bonzai olarak bilinen sentetik kannabinoid ve bir miktar suç unsuru para ele geçirildi. Gözaltına alınan 7 şüpheli hakkında adli işlem başlatıldı.
Kategori: Konya
-
Konya’da otomobil ile elektrikli bisiklet çarpıştı: 1 yaralı
Kaza, Kulu ilçesi Camikebir Mahallesi Orhan Pastutmaz Caddesi Otogar Kavşağında meydana geldi.
Edinilen bilgiye göre, S.T. idaresindeki 06 AJ 919 plakalı Hyundai marka otomobil, N.D.’nin kullandığı elektrikli bisikletle çarpıştı. Kazada elektrikli bisiklet devrilirken, sürücüsü yaralandı. Yaralanan bisiklet sürücüsü olay yerine çağrılan ambulansla Kulu Devlet Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındı. Kaza sonrası otomobil sürücüsü ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldü.
-
Konya’da feci kaza: 3 kişi hayatını kaybetti
Kaza, gece saatlerinde Akşehir ilçesi D-300 karayolu üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Akşehir istikametinden Konya istikametine doğru giden Mehmet Fırtına (31) idaresindeki otomobil, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu şarampole yuvarlandı. Takla atan otomobil bir bahçeye devrilerek yan yattı. Araçta bulunanlardan bazıları takla atan otomobilden dışarıya fırladı.
Kazada araçta bulunan İmran Fırtına (66), Fatmanur Fırtına (24) ve 6 aylık bebek Egemen Fırtına hayatını kaybetti. Otomobil sürücüsü Mehmet Fırtına (31), Mehmet Ali Fırtına (60) ve Ali Eren Fırtına (6) ise yaralandı. Yaralılar olay yerine sevk edilen sağlık görevlileri tarafından ilk müdahalenin ardından Akşehir Devlet Hastanesine kaldırıldı. Yaralılardan Mehmet Ali Fırtına ve Ali Eren Fırtına’nın hayati tehlikelerinin bulunduğu öğrenildi. Kazada hayatını kaybeden 3 kişinin cenazeleri otopsi yapılmak üzere hastane morguna kaldırıldı.
Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.
-
Tartıştığı iş arkadaşını baltayla öldürdü
Olay, gece saatlerinde merkez Karatay ilçesi Fevzi Çakmak Mahallesinde bulunan sanayi sitesinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, çalıştığı iş yerinde kalan Afganistan uyruklu Abdullahvasi Hasan, aynı ülkenin vatandaşı ismi açıklanmayan iş arkadaşıyla henüz bilinmeyen nedenle tartıştı. Tartışma sırasında başına baltayla vurulan Abdullahvasi Hasan ağır yaralandı. Sanayi sitesinin güvenlik görevlileri devriye görevi sürdürürken Abdullahvasi Hasan’ı yerde hareketsiz yatarken görünce durumu polise ve sağlık ekiplerine bildirdi. Olay yerine sevk edilen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinde Abdullahvasi Hasan’ın hayatını kaybettiği belirlendi.
Cinayet zanlısı otogarda yakalandı
Olay yeri ve çevresinde araştırma yapan polis ekipleri, kimliğini belirledikleri şüpheliyi yakalamak için çalışma başlattı. Ölen Abdullahvasi Hasan’ın iş arkadaşı olan zanlı, Konya Şehirler Arası Otobüs Terminalinde şehir dışına kaçmak isterken yakalandı. Gözaltına alınan şüpheli ifadesi alınmak üzere emniyete götürüldü.
-
FETÖ’nün askeri mahrem yapılanmasına operasyon
Edinilen bilgiye göre, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyelerine yönelik yürüttüğü soruşmalar sürüyor. Bu soruşturma dahilinde FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün askeri mahrem yapılanması, örgüt evlerinde yapılan toplantılara katıldığı, örgüt evlerine gelen öğrencileri askeri okullara hazırladığı ve onlara mahrem yapılanmada abilik yaptığı tespit edilen 5 şüpheli hakkında Konya merkezli 2 ilde soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla eş zamanlı düzenlenen operasyonda 4 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı.
Firari olan 1 şüphelinin yakalanması için ise çalışmaların sürdüğü öğrenildi. İl Jandarma Komutanlığına götürülen şüphelilerden emniyetteki işlemlerinin devam ediyor.
-
Apartmanın bodrum katında cephanelik ele geçirildi
Edinilen bilgiye göre, Konya İl Jandarma Komutanlığına bağlı ekipler, silah kaçakçılarına yönelik operasyonlarını aralıksız sürdürüyor. Silah kaçakçılarının tespitine yönelik yapılan çalışmalarda Beyşehir’de bir kişinin apartmanın bodurum katında silah üretimi ve ticareti yapıldığı tespit edilmesi üzerine jandarma ekipleri harekete geçti. Belirlenen adrese yapılan baskında 13 adet kurusıkı tabanca, 1 adet havalı tabanca, 129 adet çeşitli marka ve seri numaralarda yivsiz yarı otomatik av tüfeği, 453 adet yarı mamul av tüfeği, 10 adet havalı tüfek, 3 adet tabanca kabzeli av tüfeği, 75 bin 495 adet kuru sıkı fişeği, 7 bin 600 adet av tüfeği fişeği, 91 adet tüfek şarjörü, 11 adet yarı mamul tüfek namlusu, 2 adet tabanca üs kapağı, 1 adet yivli setli tabanca namlusu, 149 adet av tüfeği plastik el kundağı, 187 adet kuru sıkı tabanca şarjörü, 291 adet av tüfeği dipçiği ele geçirildi. Jandarma ekiplerince gözaltına alınan şüpheli karakoldaki işlemlerinin tamamlanmasının ardından Cumhuriyet Savcının talimatıyla serbest bırakıldığı öğrenildi.
-
10 akrabasının cenazesini çıkardı
Asrın felaketi olarak nitelendirilen ve 11 şehirde yıkıma neden olan 6 Şubat depremlerinin üzerinden 1 yıl geçti. Kahramanmaraş merkezli 2 büyük deprem nedeniyle binlerce vatandaş hayatını kaybetti. Depremin ilk anından itibaren AFAD koordinasyonunda deprem bölgesine ekipler sevk edildi. Depremde yıkımın en yoğun olduğu şehirlerin başında gelen Hatay’a ise Konya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığına bağlı ekipler ilk görevlendirilen ekipler arasında yer aldı. Deprem bölgesine sevk edilen ekipler arasında yer alan Konya’da görevli itfaiye personelleri, depremin yıldönümünde yaşadıklarını anlattı.
“Çocukluğumda ezbere bildiğim sokakları kaybettiğimi anladım”
Deprem gecesi akrabalarının enkaz altında olduğunu öğrenen ve bölgeye giden ilk ekip arasında yer alan Konya İtfaiye Daire Başkanlığında görevli Adıyamanlı İtfaiye Çavuşu Yusuf Özel, “Asrın felaketinde Konya Büyükşehir Belediyesi’nde itfaiye eri olarak çalışmaktaydım. Yatağımdan zıpladım o gece, aile yakınlarımın enkaz altında olduğunu öğrendim. Olay yerine gitmek için ilk olarak toplandık, gidiş aşamasında Hatay’a çıkış yaptı ekibimiz. Ben de yetkili amirlerimden izin alarak Adıyaman’a doğru yola çıktım. Yol üzerinde görmek istemediğimiz olaylarla karşılaştık. Adıyaman’a vardığımızda çocukluğumda ezbere bildiğim sokakları kaybettiğimi anladım. Daha sonrasında enkaz bölgesine ulaştım. Aile apartmanına ulaştığımda o şoku anlatamam ama herkes sana bir kurtarıcı gözüyle bakıyor sebebi ise bir itfaiyecisin. Oraya vardığımda öncelikle sağ olanlara müdahale etmeye çalıştık, kurtarabildik. Arkasından kendi aile yakınlarımı kurtarmaya çalıştım. 10 yakınım vefat etti, kendim çıkardım o yakınlarımı. Tabii orada bayağı zorluklar çektik. Rabbim bir daha yaşatmasın. Çaresizlik çok bambaşka bir şey onu öğrendim. Ağlaman gerekiyor ama görevin verdiği sorumluluktan dolayı yas tutamıyorsun. Çünkü herkes ağlayarak sana geliyor ve bir şeyler yapmanı bekliyor, gözlerinin içine bakıyorlar. Yani o günlerde ben nasıl çalıştım, neler yaptım, ne çıkardım hatırlamıyorum” dedi.
“Gözyaşları geliyor ama kimseye belli etmiyorsun”
5 gün boyunca kısa kısa süreli uykularla ayakta durduklarını anlatan İtfaiye Çavuşu Yusuf Özel, “2 saatlik uykularla o da uyku denilirse her zaman enkaz üzerinde devam ettik. Yani soğuk hava, yağmur veya yorulmuşmuşuz, hiç önemli değildi bizim için. Rabbim nasip etti, yardım edebildiğimiz insanlar oldu. Aile yakınlarımdan enkazda 2 dayımı, 6 kuzenimi, teyzemi ve dayımın eşi olan yengemi çıkardım enkaz alanından. Benim kuzenim vardı o sevdiğim kuzenimdi. Dayımın çocuğu vardı ve daha yeni evliydi, 6 aylık. Ben çocukluğumda hep onun gibi bir insan olmayı hayal etmiştim. Hiç istemesem de Rabbim bana onun cenazesini çıkarmayı nasip etti. Burada duygulanmıştım. Bir de 3 yaşında dayımın küçük oğlu yani yeğenim vardı onu çıkartırken orada ipler koptu bende. Gözyaşları geliyor ama kimseye belli etmiyorsun. Çünkü tek umudum oydu. Artık görevimin verdiği bir sorumluluk vardı. Biz her zaman en duygusuz olmak zorundayız. Olay yerinde heyecan yapmamak zorundayız. Elimizden geldiğince 6 Şubat ve sonrasında Hatay, Adıyaman, Kahramanmaraş, Şanlıurfa yani 11 ilde kurumumuzu temsil ederek oradaki vatandaşlarımıza yardım etmeye çalıştık” şeklinde konuştu.
“Çalışmalarımız bittikçe, bir can kurtardıkça mutlu oluyorduk”
Bölgeye giden ilk ekip arasında görevli olan ve deprem bölgesindeki çalışmalarını anlatan İtfaiye Çavuşu Emre Yılmaz, “Bizim için tek hedef nefes alan herkesi ivedi bir şekilde bulunduğu zorlu durumdan kurtarmaktı. Oradaki çalışmalarımızda ilk 1 saat içerisinde 3 can enkazdan çıkarttık. Burada bizzat görev aldım. Fakat zorluk olan daha görevin ilk saatleriydi. Merkeze yeni varmıştık. İnsanlar bir yardım, bir imdat peşindeydi. Bu esnada bizim çalışma yaptığımız noktada çevre sitelerde binalarda ikamet eden kendi ailesi, annesi, babası, çocuğu mahsur kalan kişiler bize gelip hemen gelebilir misiniz, şurada çocuğum bağırıyor, bu tarafta annem mahsur kaldı, zor nefes alıyor, yardım edin gibi durumlarla karşı karşıya kaldık. Tabii ki bu durumda oradaki insanlar o yaşadığı acısı neticesiyle bunu anlayamayacaktı. Biz orada da bir cana müdahale ediyorduk. Çalışmalarımız bittikçe, bir can kurtardıkça mutlu oluyorduk. Hiç beklemeden farklı bir enkaz bölgesine intikal edip kurtarma çalışmalarımıza devam ettik” ifadelerini kullandı.
“Hatay bizim şahsi meselemiz”
İtfaiye Onbaşı Mustafa Burak Ünal ise, “Gece 04.17 sularında deprem oldu. Ben saat 04.30’ta kendiliğimden uyandım ve direkt telefonuma sarıldığımda deprem olduğunu gördüm. Apar topar evden çıkarak Sancak İtfaiye Merkezimize çantamı hazırlayıp olay yerine çıkışımızı sağladık. Şu an o duygularım tekrar canlanıyor, o insanlar gözümün önüne geliyor. O insanlara bir daha olsun bir daha koşarım, bir daha yardım ederim. Ayağımda ayakkabı dahi olmasa koşarak yardım etmeye onların yanına giderim. Hatay bizim şahsi meselemiz” diye konuştu.
-
Konya’da müstakil evin aşhanesinde yangın
Yangın, Kulu ilçesi Yeni Mahallesi 138614 Sokakta bulunan müstakil evin aşhanesinde çıktı. Edinilen bilgiye göre, Mehmet T.’ye ait müstakil evin kiler olarak kullanılan aşhanesinde henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Dumanların fark edilmesi üzerine 112 Acil Çağrı Merkezine haber verilmesi üzerine olay yerine itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi. Rüzgarında etkisiyle kısa sürede büyüyen yangına itfaiye ekipleri müdahale etti. Yapılan soğutma çalışmalarının ardından odada bulunan 2 adet mutfak tüpü ve 1 adet piknik tüpü zarar görmeden dışarıya çıkarıldı. Yangın itfaiyenin uğraşları sonucunda bitişiğindeki eve sıçramadan söndürüldü. Yangın sonrası aşhanesi kullanılamaz hale geldi. Yangının çıkış nedeni araştırılıyor.
-
Ahırda 4 saat işkence etti, ölünce cesedi yakmak istedi
Olay, 1 Şubat Perşembe günü Güneysınır ilçesinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, ilçede çay ocağı işletmecisi 42 yaşındaki Yıldırım Uyan’dan haber alamayan Karaman’da bulunan yakınları durumu polise bildirdi. Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği bağlı ekipler, olayı aydınlatmak için dosyayı inceledi. Cinayet Büro Amirliği bağlı ekipler, ilçe genelinde güvenlik kamerası görüntülerini incelemesinin ardından cinayete ait görüntülere ulaştı. Polis ekiplerinin inceleme yaptığı güvenlik kamera görüntülerinde, Ali Osman K.’nin kendisine ait otomobil ile yolda yürüyen Yıldırım Uyan’a çarptığı yaklaşık 7 dakika boyunca sopa ile darp ettikten sonra aracına alarak olay yerinden ayrıldığı görülüyor.
“Cesedi yakamaya çalıştım ancak ceset yanmayınca gömdüm”
Yapılan çalışmanın ardından Ali Osman K.’ya ulaşan ekipler, kendisinin Yıldırım Uyan’ı görmediğini söylemesi üzerine savcılıktan alınan izin gözaltına alınan şüpheli Konya İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğüne getirildi. Polis sorgusunda suçunu itiraf eden cinayet zanlısı ifadesinde, “Yıldırım Uyan ile çay satış meselesi nedeniyle aramızda geçmişe dair bir husumet var. Olay günü kendisini takip edip boş bir yolda çarptım. Daha sonra aracımda bulunan sopa ile darp edip etkisiz hale getirdikten sonra aracıma alarak önce ahıra götürdüm burada darp ederek öldürdükten sonra yanıma benzinde alarak dağlık alana götürerek orada cesedi yakamaya çalıştım ancak ceset yanmayınca gömdüm” diyerek olay anını anlattı.
Cinayet kurban giden şahsın bütün kemikleri kırıldığı belirlendi
Cinayet Büro Amirliği bağlı ekipler zanlının Yıldırım Uyan’ı gömdüğü alana giderek yer tespitinde bulundu. Zanlı Ali Osman K.’nın tarifi üzerine Yıldırım Uyan’ın cansız bedenine ulaşıldı. Ceset otopsi yapılmak üzere Konya Şehir Hastanesi morguna kaldırıldı. Burada yapılan otopside olayda hayatını kaybeden Yıldırım Uyan’ın bütün kemiklerinin kırıldığı belirlendi. Cinayeti itiraf eden şüpheli ise sevk edildiği mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
-
Böcek ilacı faciasında kiracı ilaçları internetten almış
Olay, geçtiğimiz Çarşamba günü akşam saatlerinde merkez Meram ilçesi Uluırmak Mahallesinde bulunan 2 katlı kerpiç bir evde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, kerpiç evin birinci katında kiracı olarak oturan A.E.A., evdeki böcekleri öldürmek için dairenin ilaçlanmasının ardından pencere ve kapıyı bantlayarak evden ailesini de alarak ayrıldı. Böcek ilacının kokusunun ikinci katta N.D.’nin oturduğu daireye sızmasının ardından evde bulunan N.D.’nin kızı ve torunları kokudan etkilendi. Rahatsızlanan N.D.’nin kızı A.T. (40) ve çocukları F.T. (18), Y.T. (15) ile yeğenleri S.G.B. (21) ve M.B. (17) mide bulantısı şikayetiyle hastaneye giderken, anneanne N.D. ile 8 yaşındaki Ahmet Enes Temel evde kaldı. Bir süre sonra anneanne N.D., torunu Ahmet Enes Temel’in hareketsiz olduğunu fark etmesi üzerine durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. Adrese sevk edilen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından Konya Numune Hastanesine kaldırılan Ahmet Enes Temel kurtarılamayarak hayatını kaybetti.
“Sağlığınız için iyi olmaz diye uyardıktan sonra ailemi alıp evden çıktık”
Olayla ilgili çalışma başlatan Meram İlçe Emniyet Müdürlüğüne bağlı ekipler, böcek ilacını daireye döken kiracı A.E.A.’yı Çumra ilçesinde yakınlarının evinde gözaltına aldı. Emniyetteki işlemlerinde kiracı A.E.A., “Sosyal medya platformda gezerken ilaçlama işiyle uğraşan bir kişiyi gördüm ve onunla iletişime geçtim. 29 Ocak günü buluştuk. Eve gelerek keşif yaptı 4 oda için benden 800 lira istedi, bende kabul ettim. Daha sonra bu kişi eve gelerek odaları ilaçladı. Evde 3 gün oturmayın sağlığınız için iyi olmaz diye uyardıktan sonra ailemi alıp evden çıktım. Eşim ve çocuklarımla birlikte akrabamın evine gittik, orada kaldık. Daha sonra Çumra’ya gidip oradaki akrabamızın yanında kaldık. Üst kattakilerin neden zehirlendiklerini ve Ahmet Enes Temel’in neden öldüğünü bilmiyorum. İlacın parasını elden verdim” dediği öğrenildi.
“İlacı nasıl kullanacağını sordum, bana ilacı nasıl kullanılacağını bildiğini söyledi”
A.E.A.’nın emniyetteki ifadesinin ardından ilacı sattığı iddia edilen A.E.M. de polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. İlacı satan A.E.M. ise, “Sosyal medya hesabımdan böcek ilacını satmak için ilan verdim. Evini ilaçladığım kişiyi tanımıyorum. Beni aradı ve evini ilaçlamak için ilaç lazım olduğunu söyledi. Elimdeki böcek ilacını sana satayım dedim ve 800 liraya anlaştık. 29 Ocak günü bana evin konumunu attı ve öğle saatlerinde evine gittim. Ben evine hiç girmedim. İlacı verdim, parasını aldım oradan ayrıldım. İlacı nasıl kullanacağını sordum, bana ilacı nasıl kullanılacağını bildiğini söyledi” şeklinde ifade verdiği öğrenildi.
Olayda ilaçtan etkilenenler hastanedeki tedavilerinin adından taburcu edildi
Her 2 şüpheli ‘tksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma’ suçundan sevk edildikleri mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, böcek ilacından etkilenen anne A.T., çocukları F.T. ve Y.T. ile yeğenleri S.G.B. ve M.B. ise hastanedeki tedavilerinin adından taburcu edildi. Olayda hayatını kaybeden 8 yaşındaki Ahmet Enes Temel için Hacıfettah Mezarlığında öğle namazını müteakip cenaze namazı kılındı. Cenazeye, ailenin yakınları ve çok sayıda vatandaş katıldı. Ahmet Enes’in cenazesi namazın ardından dualarla defnedildi.
“Bizim canımız yandı başkalarının canı inşallah yanmasın”
Ahmet Enes’in babası Selahattin Temel, olayın acısını yaşadıklarını belirterek, “Ne olduğunu bilmiyoruz ama fare zehrinden çocuklarımızın hepsi zehirlendi. Çoğu kurtuldu ama oğlumuz Ahmet Enes vefat etti. Bu ilaçlar denetim altına alınsın. Bunlar her yerde satılmasın. Herkes bunu kullanmasın. Bizim canımız yandı başkalarının canı inşallah yanmasın. Bunun için bütün yetkililere sesleniyorum, gerekli denetimler yapılsın. Başka canlara zeval gelmesin. Bizim dileğimiz bu, başka bir isteğimiz yok” diye konuştu.