Kategori: Konya

  • İtfaiyeden kuyudan koyun kurtarma operasyonu

    İtfaiyeden kuyudan koyun kurtarma operasyonu

    Konya’nın Seydişehir ilçesinde itfaiye ekipleri, 6 metrelik su kuyusuna düşen 2 koyun için seferber oldu. Merdivenle su kuyusuna inen itfaiye görevlileri yarım saatlik çalışmanın ardından koyunları halat yardımıyla kuyudan çıkardı.
    Seydişehir ilçesi Taraşçı Mahallesi’nde bir evin bahçesinde otlatmak için bırakılan koyunlardan 2’si bahçede ağzı tahtalar ile kapatılan 1 metrekare genişliğindeki kuyunun ağzındaki tahtaların kırılması sonucu kuyuya düştü. Koyunların kuyuya düştüğünü fark eden koyun sahibi, durumu itfaiye ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine olay mahalline itfaiye ekipleri sevk edildi. Bir itfaiye görevlisi merdivenle su kuyusuna inerken, halat bağlanan koyunlar yarım saatlik çalışmanın ardından itfaiye ekibi tarafından halatla çekilerek kuyudan çıkardı.

    Koyun sahibine teslim edildi, vatandaşlar ve koyun sahibi ekiplere teşekkür etti.
    Koyunun sahibi Murat Gider, “İki koyunumuz su kuyusuna düştü. Hemen itfaiyeye haber verdik. İtfaiye ekipleri 15 dakika içerisinde Taraşçı Mahallesine gelerek kuyuya düşen koyunlarımızı su ile dolu olan kuyudan çıkardı. Kendilerinden Allah razı olsun. Koyunlarımız sağlıklı ve iyi. Kendilerine çok teşekkür ediyorum” dedi.
    Mahalle halkından Salih Dağlı da “Mahallemizde bir bahçede bulunan kuyuya 2 koyun düştü. Kuyunun derinliği 6 metre derinliğinde ve içi su doluydu. Hemen itfaiye ekiplerine haber verdik ve 2 koyunu da su kuyusundan sağlıklı bir şekilde çıkardılar. Kendilerine çok teşekkür ediyoruz. Allah razı olsun” ifadelerini kullandı.
    Koyunların kuyudan çıkarılmasının mutluluğunu yaşayan sahibi, koyunları havlu ile kuruladı.

  • Pancar tarlasında obruk oluştu

    Pancar tarlasında obruk oluştu

    Gaziosmanpaşa Mahallesi Avşar mevkiinde bir vatandaşın şeker pancarı ekili tarlasında yeni bir obruk meydana geldi.

    Obruk çevrede çalışan işçiler tarafından fark edildi. Yaklaşık 27 metre çapında ve 15 metre derinliğindeki obruğun oluştuğu mevkide birkaç gün önce sulama yapıldığı öğrenildi. Obruk çevredeki çiftçileri de tedirgin etti. Daha önce de Avşar ve buraya yakın Sırnık mevkiinde obruklar meydana gelmişti.

    Obruğu görmek için araziye gelen Karapınar’da öğrenim gören üniversite öğrencisi Can Olkun, ilçeye Antalya’dan geldiğini belirterek, “Çok büyük, geniş ve derin. Bizi biraz ürküttü. Her yerde olabileceği ihtimali daha da ürkütücü” dedi.

    Ramazan Yücel adlı öğrenci ise Kayseri’den Karapınar’a öğrenci olarak geldiğini belirterek, “Televizyonlarda görüyorduk, obruklar nasıl oluşuyor diye. Bu kadar büyük olacağını tahmin etmemiştik. Epey büyük ve korkutucu” şeklinde konuştu.

  • Kulu’da samanlık yangını

    Kulu’da samanlık yangını

    Yangın, saat 11.00 sıralarında Kulu’ya bağlı Zincirlikuyu Mahallesinde çıktı. Edinilen bilgiye göre, Selim Ö.’nün kiracı olarak ikamet ettiği evin bahçesinde bulunan samanlıkta bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Samanlıkta bulunan saman balyalarının tutuşmasıyla yangın kısa sürede büyüdü. Vatandaşların haber vermesiyle olay yerine itfaiye ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri tarafından yangın söndürüldü. Yangında samanlığın duvarında kısman yıkılma meydana gelirken, çok sayıda saman balyası da yanarak kül oldu. Yangının çıkış nedeni araştırılıyor.

  • Konya’da yeni obruk oluştu

    Konya’da yeni obruk oluştu

    Sık sık obruk oluşumların yaşandığı Karapınar ilçesinde gece saatlerinde yeni bir obruk daha oluştu. Vahap Obası mevkiindeki oluşan obruk, bu bölgede oluşan ilk obruk olarak kayıtlara geçti. Daha önce oluşan obruklar ilçenin Karakuyu, Yassıca ve Yazamca bölgelerinde oluşuyordu. Son oluşan obruk obruk bölgesinin tam ters bölgesinde meydana geldi. 5 yaylanın yer aldığı merada oluşan obruk stabilize yolun bitiminde yer alıyor. Obrukta en önemli dikkati çeken toprak yarısının 1 metresinin kum olması diğer katmalarının ise toprak olması. Karapınar’a 15 kilometre mesafedeki obruğun çapı 12 metre, derinliği ise 7 metre olarak kayıtlara geçti.

    Bölgeye yakın yerde yaşayan İsmail Dikmen, ilk defa bu bölgede obruk yaşandığını kaydederek, “İşin doğrusu bizim bölgelerin obruk bölgesi olmadığını, obruk oluşmayacağını zannediyorduk. Ancak bu obruk oluşumu bizleri tedirgin etti. Bu bölgelerde daha önce hiç obruk oluşmamıştı. Obruğu köylüler gördü ve biz de yetkililere haber ettik. Gece olması çok şans hem araçlar geçiyor, hem de koyunlar otluyor. Bir de yolun hemen yanında. Büyük bir felaketi ucuz atlattık” dedi.

    Belediye zabıta ekipleri obruk bölgesinde inceleme yaptı. Yolun hemen kenarında oluşan obruğun olduğu bölgeye şerit çekerek yolu ulaşıma kapattı.

  • Okuldan çıkan çocuğa motosiklet çarptı

    Okuldan çıkan çocuğa motosiklet çarptı

    Kaza, 12.00 sıralarında Camikebir Mahallesi Merkez İlkokulu önünde meydana geldi. S.G. idaresindeki motosiklet, okuldan çıkan ve karşıdan karşıya geçen 2. sınıf öğrencisi E.S.’ye çarptı.

    Çarpışmanın etkisiyle E.S. yaralandı. Kazayı gören vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından E.S. Kulu Devlet Hastanesine kaldırıldı.

    Tedavi altına alınan çocuğunun sağlık durumunu iyi olduğu öğrenildi. Motosiklet sürücüsü S.G. ise ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldü.

    Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

  • Sizi hastalandıran şey iyileştirebilir

    Sizi hastalandıran şey iyileştirebilir

    En basit saman nezlesinde bile ilaç kullanmak yerine bitki çayları gibi o hastalığa iyi geldiği düşünülen doğal formların kullanılarak hastalığın ilerlemesini önlemeye çalışmak da bir nevi alternatif tıp oluyor. Uzm. Dr. Selin Turan, homeopatiyi, yaşam gücünü dengeleyerek vücudun kendini doğal olarak iyileştirmesine yardım eden, bireyi bütün olarak tedavi eden, tıbbın istisnai bir formu olarak tanımlıyor.

    “İçinde olanı iyileştirme enerjisi ile tedavi ediyor”

    Homeopatinin tümüyle doğal yöntemleri kullanan yan etkisiz bir tedavi yöntemi olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Selin Turan, “Yaklaşık 300 yıl kadar önce Dr. Samuel Hahnemann tarafından geliştirilerek dünyaya yayılmış olan homeopati, insanı fiziksel, zihinsel ve duygusal bir bütün olarak ele alan, hastalıkların semptomlarını bastırmak yerine herkesin içinde olanı iyileştirme enerjisini aktive eden, yalnızca hastanın sözel hikayesine başvurularak uygulanan bir tedavi türüdür” dedi.

    Genel prensibin anlaşılması için bir örnek veren Uzm. Dr. Selin Turan, “Mesela soğan doğrarken önce burnunuzda ve genzinizde bir yanma hissedersiniz. Sonrasında bol miktarda şeffaf su gibi bir burun akıntısı ve göz yaşarması başlar. Bu duruma çok benzeyen bir hastalık olan Allerjik Rinit yani Saman Nezlesinde de benzer bulgular görülür. O halde böyle bir vaka karşısında ‘Alium Cepa=Soğan’ın bilgisini içeren remedi kullanıldığında, şikayetlerin iyileşmesi mümkün olmaktadır” diye konuştu.

    “Hastalık adları değil, hastanın kendisi vardır”

    Homeopatide hastalık adları değil, hastanın kendisinin olduğuna dikkat çeken Uzm. Dr. Selin Turan, “Sağlıklı olma kavramı için ruh, beden ve zihnin dengeli olması gerekmektedir. Bu dengeyi bozacak herhangi bir fiziksel, ruhsal ve zihinsel travma, her insanda çok farklı reaksiyon ve bulgulara sebebiyet verebilmektedir. Mesela boğaz ağrısı olan bir hasta sıcak isterken ve yudum yudum içilen sıcak içecekler ile boğaz ağrısı hafifliyorken, diğer bir hasta hiç yutkunmak istemez. Yutkunma gibi küçücük bir hareketle ağrı çok kötüleşir ve çok kuru hisseder ve buz gibi soğuk içecekleri büyük yudumlar ile içmek ister. Kas eklem ağrıları egzersiz ile rahatlayan hasta da vardır, istirahat edince ağrıları hafifleyen hasta da vardır. Hastaların tedavisinde örnekte de bahsedildiği gibi ince detaylar bile önem taşımaktadır. Kişinin ayrıntılarına (sevdiği, sevmediği ve dokunan yiyecekler, hava şartlarından nasıl etkilendiği, uyku ve rüyaları, şikayetlerin günün hangi saatlerinde arttığı, şikayetlerini nasıl tanımladığı, geçmişini, ailesi ile ilgili konuları, anne karnında iken annesinin hamileliğinin nasıl geçtiğini, hangi yiyeceklerden, renklerden, giyim tarzından hoşlandığını ya da hoşlanmadığını, gelecekteki arzularını), davranışlarına, alışkanlıklarına, psikolojik yüklerine, şikayetlerine, fiziki bulgularına göre homeopati hekim hastanın klinik resmi detaylandırılarak analiz edilir” ifadelerini kullandı.
    Homeopatinin bağışıklık sistemini dengelemek esasından yola çıktığını vurgulayan Uzm. Dr. Selin Turan, “Doğada bu resme karşılık gelecek aynı yakınmaları ortaya çıkaracak madde yani remedi, problemin derinliğine göre artan dilüsyon oranında kişiye verilmektedir. Hasta ile remedi arasında benzerlik olduğu sürece yani belirtiler ile remedi arasında eşleşme olduğunda, çok küçük dozlar hastada iyileşme yönünde bir süreç başlatır ve kişi tüm sağlığında gelişme deneyimler. İlaç hastanın yapısıyla uyuşmadığında ise hiçbir cevap oluşmaz yani kişide hiçbir değişiklik olmaz ki, bu da homeopatinin ayrıcalıklı özelliklerinden biridir. Bağışıklık sistemi dengelenirse dışarıdan gelen alerjen maddeyi, vücut artık yabancı bir madde olarak algılamaz ya da reaksiyonunu kısıtlar. Homeopati gerek akut gerekse kronik hastalıkların tümünün tedavisinde tercih edilebilecek bir tedavi yöntemidir” diye konuştu.

  • Can güvenliklerini garantiye aldılar

    Can güvenliklerini garantiye aldılar

    İlçede ceviz ağaçlarında yetişen ürünler, birçok vatandaş tarafından “ceviz çırpma” usulü olarak bilinen yöntemle uzun sırıklarla yapılırken, sırığın yetişemediği noktalardaki ürünü toplamak için de bazı aileler tehlikeli olmasına rağmen ağaçların tepesine çıkabiliyor. Bu durum, ilçede son haftalarda ağaçtan düşme vakalarını da beraberinde getirdi. Bölgede ceviz ağacından düşerek yaralanan, sakat kalan ya da hayatını kaybedenler sık sık haberlere konu oluyor. Beyşehir’de sanayi sitesinde esnaflık yapan Musa Şahin ise, dedesinden kalma bahçesindeki ağaçlarda yetişen cevizleri can güvenliklerini de sağlayan farklı bir yöntemle oto kurtarma hizmeti veren vinçler yardımıyla hasat ediyor. Oto kaporta ustası Şahin’e hasat faaliyetleri esnasında aile fertleri ve işyerindeki çalışanları da yardım ediyor. Beyşehirli kaporta ustası, aynı zamanda işyerinde trafik kazalarında oto kurtarma hizmeti veren Musa Şahin, yıllardır can güvenliği için bahçesindeki ağaçlardan cevizleri gelişen teknolojiden istifade ederek topluyor. Sepete çıkarak operatörün ağaçların yüksek kesimlerine vinçle ulaştırdığı çırpma işlemi yapan kişi, eliyle ya da sopa yardımıyla cevizleri yere düşürüyor. Yerde biriken cevizler ise aile fertleri tarafından toplanarak kovalara dolduruluyor ve kışın tüketilmek üzere güneşte bekletilmek üzere hazırlanıyor.

    “Son yıllarda iş yerimdeki vinci kulanmaya başladık”

    Bahçe sahibi oto kaporta ustası Musa Şahin, atadan kalma bahçelerinde ceviz ağaçlarının da olduğunu belirterek, çocukluk yıllarından beri bu ağaçlarda yetişen ürünü “ceviz çırpma” olarak da nitelendirilen işlem yoluyla, sırık denilen sopalarla ağaçların dallarına ya da yapraklarına vurarak yere düşürüp hasat ettiklerini söyledi. Şahin, son yıllarda ise bu iş için işyerindeki vinci kullanmaya başladıklarını anlattı. şyerinde vinç hizmeti vermelerinden dolayı ceviz hasadını 5-6 yıldır can güvenliğinin olması ve işlerini hızlandırıp kolaylaştırması nedeniyle vinç yardımıyla yapmaya başladıklarını aktaran Şahin, “Vincin sepeti yardımıyla artık ceviz toplama işini zahmetsizce yapıyoruz. Günümüzde insanlar ceviz ağacına çıkıp bu işi yapmaya çalışıyor. Ama ağaçtan düşme olayları da yaşanıyor. Atalarımız ‘cevizden düşen hayır’ etmez demiş. Pek de hayır etmiyor denildiği gibi. Düşenler yaralanıyor, sakat kalıyor hatta hayatını kaybedenler de oluyor. Nitekim bu duruma bölgemizde de çok sık rastlıyoruz.

    Biz hem can güvenliğimiz için hem de işimizi kolaylaştırması ve hızlandırması nedeniyle vinçle bu hasat işlemlerini yapıyoruz. Elimizde bu imkanımız var, bunu değerlendiriyoruz. Ceviz hasat etmek isteyenlere talep ederlerse vincimizle yardımcı da olmaya çalışıyor, destek veriyoruz. Sadece kendimiz için değil, eş dost için de vincimizle yardımcı olmaya çalışıyoruz. Ceviz hasadı nedeniyle ağaca çıkmak durumunda kalanlar için özellikle can güvenliğini ön planda tutmalarını tavsiye ediyoruz. Bunun için bu durumdaki insanlarımıza ağaca çıkarken emniyet kemeri kullanmalarını öneriyoruz. Kemer kullandıklarında ayakları kaydığında en azından takılı kalıp düşmezler ve sağlıklarına da bir şey olmaz. Hatta küçük hafif miğferler var, ağaçtan düşen cevizlerin baş kısmına zarar vermemesi için bunlardan da yararlanılabilir” diye konuştu.

    “Ağaçtan düşme haberlerini okuduğumuzda çok üzülüyoruz”

    Bahçedeki ceviz haşatına yardım eden Fatma Nur Şahin Parlakkaya, dedelerinden kalma bahçede yürütülen ceviz hasadı çalışmalarını vinçle yapmaya başladıktan sonra işlerinin kolaylaştığını anlatırken, keyifle ve eğlenceyle yaptıklarını belirterek, “Yine de ceviz toplama işi biraz yorucu ama çok da zor değil bu şekilde” diye konuştu.

    Pınar Kavaklı ise, geçtiğimiz yıla göre bu yılki rekoltenin daha da güzel olduğunu vurgulayarak, “Geçen sene çok cevizimiz yoktu. Ama bu sene ağaçlarımız çok güzel ceviz vermiş. Topluyoruz her sene böyle, çocukluğumuzdan beri gelip topluyoruz. Babamızın bahçesi. Bu şekilde daha kolay, sağlıklı ve güvenli oluyor. Beyşehir’de de ağaçtan düşme kazaları oldu. Tabii ki güvenli yollarla toplayabilmek lazım. Herkeste tabi bizdeki gibi bu imkan yok ama biz bu imkanı değerlendiriyoruz. Keşke herkes yararlanabilse böyle imkanlardan da bu kazalar yaşanmasa. Duyduğumuzda, haberleri okuduğumuzda çok üzülüyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Konya’da belediye binasında yangın

    Konya’da belediye binasında yangın

  • MEGA Yazılım Akademisi başlıyor

    MEGA Yazılım Akademisi başlıyor

    Temel programlama becerilerinden teknik eğitimlere kadar geniş bir yelpazede eğitim verecek akademiye kayıtlar 3 Kasım sona erecek.
    Yazılım dünyasına adım atmak ya da kendini geliştirmek isteyenler için Meram Belediyesinden müjdeli bir haber geldi. Meram Belediyesi MEGA bünyesinde hayata geçirilen “MEGA Yazılım Akademisi” kapılarını yazılım meraklıları için açıyor. Temel programlama becerilerinden teknik eğitimlere kadar geniş bir yelpazede eğitim verecek akademiye kayıtlar megayazilimakademisi.com adresi üzerinden gerçekleştirilecek. Kayıtların son günü ise 3 Kasım olarak belirlendi. Mega Yazılım Akademisi Programı’nda sıfırdan yazılım geliştirmeyi öğrenecek olan katılımcılar, programın sonunda öğrendikleri yazılımlar ve geliştirdikleri tematik proje ile kendilerini gösterebilme fırsatı yakalayabilecek. Diğer taraftan yazılım sektöründeki kariyerleri için de ilk adımı atacak olan katılımcılar programı başarıyla tamamlamaları halinde yazılım sektöründeki firmalar ile tanışma fırsatı da yakalayacaklar. Tamamen ücretsiz olan Mega Yazılım Akademisi Programı çerçevesinde eğitimler online gerçekleştirilecek, bazı proje çalışmaları ve etkinlikler ise yüz yüze yapılacak.

    “Teknolojiyi yakalamak isteyen gençlerimizin daima yanındayız”
    MEGA Yazılım Akademisi’nin Meram gençliği başta olmak üzere tüm yazılım meraklılarına hayırlı olmasını temenni eden Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş, bu dünyaya adım atmak isteyen, kendini geliştirerek sektörde çalışmak isteyenleri akademiye kayıt yaptırmaya davet etti. Meram gençliğinin dünyayı, teknolojiyi yakalaması ve bu noktada kendini geliştirmesi adına E-Spor Merkezi’nden Youtube Akademiye kadar pek çok alanda hizmet ürettiklerini, eğitim verdiklerini hatırlatan Başkan Mustafa Kavuş, “Yazılım Akademimiz, ilgili gençlerimize kendi uygulamalarını ve projelerini oluşturmalarına imkan tanıyacak. Fikirlerini gerçeğe dönüştürme şansı sunacak. Hızla değişen yazılım dünyasını öğretecek bu akademi, gençlerimizde sürekli öğrenme isteğini de teşvik ederek hayatlarında başarıyı yakalamalarına da destek olacaktır. İlçemiz ve gençliğimiz için hayırlı olsun” diye konuştu.

  • 3. Ana Jet Üssü kapılarını öğrencilere açtı

    3. Ana Jet Üssü kapılarını öğrencilere açtı

    Okulda görev yapan Fizik Öğretmeni Özgür Özdemir tarafından düzenlenen ziyaret programı çerçevesinde lise öğrencilerine jet üssünde Türk Hava Kuvvetlerinin envanterinde bulunan helikopter, yük ve kargo uçakları, savaşan şahin F-16, SoloTürk ve Türk Yıldızları gösteri uçakları sergisi gezdirilerek tanıtıldı ve bilgiler verildi. Ardından Türkiye’nin gururu, dosta güven, düşmana korku veren önce SoloTürk ekibi ardından Türk Yıldızları muhteşem gösterilerini lise öğrencileri için sundu. Öğrenciler, gösterileri adeta nefeslerini tutarak izledi.

    Düzenledikleri programa ilişkin olarak Cahit Zarifoğlu Anadolu Lisesi Fizik Öğretmeni Özgür Özdemir, hayatta hiçbir şeyin tesadüf olmadığını belirtti.

    Ziyaretleri esnasında bir ilkin yaşandığını ve ilk defa aynı zamanda SoloTürk ve Türk Yıldızları gösterisinin bir arada sunulduğunu vurgulayan Özdemir, “Bu gösterinin bir arada olması için çok uğraştım. Gerekli izinleri aldım. Öğrencilerimize hayatı boyunca unutamayacakları bir anı yaşattım. Geleceğimizin teminatı olan gençlerimiz hayranlıkla gösterileri izledi. Bu ziyarette emeği geçen değerli komutanlarıma çok teşekkür ederim. Bize bu eşsiz gösterileri sunan Hava Kuvvetlerimizin göz bebeği SoloTürk ve Türk Yıldızları ekibine ayrı ayrı çok teşekkür ederim” dedi.