Kategori: Konya

  • Dağda mahsur kalan kişi askeri helikopterle kurtarıldı

    Olay, dün saat 12.00 sıralarında Karapınar ilçesi Oymalı Mahallesi civarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, dağa gezintiye çıkan M.S. (44) düşerek ayağından yaralandı. İhbar üzerine olay yerine Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi (UMKE), Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ve jandarma ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen ekipler kurtarma çalışmasına başladı. Arazinin dik ve kayalık olması sebebiyle Konya 3. Ana Jet Üssü’nden helikopter talep edildi. Yaralı gelen helikopterle hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı.

  • Arpa ekili arazi alevlere teslim oldu

    Arpa ekili arazi alevlere teslim oldu

    Olay, ilçeye bağlı Burunsuz Mahallesinde yaşandı. M.K.’ye ait arpa ekili tarlada henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Yangına ilk müdahaleyi arazi sahipleri ile çevredeki vatandaşlar yaptı.

    İtfaiye ekipleri de ihbar üzerine adrese sevk edildi. Yangın, uzun uğraşların ardından kontrol altına alınarak söndürüldü. Yangın sonucu 2,5 dönümlük ekili alanın zarar gördüğü belirtildi.
    Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

  • 2 otomobil çarpıştı

    2 otomobil çarpıştı

    Konya’nın Beyşehir ilçesinde 2 otomobilin kavşakta çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında 3 kişi yaralandı. Kaza, Beyşehir-Konya karayolunun 8. kilometresinde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, S.İ.P. idaresindeki  otomobil, Beyşehir’den Konya yönüne seyir halinde iken Bayındır Mahallesi kavşağında karayoluna çıkan İ.D. (69) yönetimindeki otomobille çarpıştı.

    Kazada çarpışmanın şiddetiyle sürüklenip refüje çıkarak durabilen otomobil sürücüsü İ.D. ve araç içerisinde yolcu olarak bulunan K.D. (68) ile F.G. (61) yaralandı. Kaza ihbar üzerine adrese jandarma, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Otomobilde sıkıştığı sürücü mahallinden sağlık ekiplerinin müdahalesi sonucu çıkarılan sürücü ile yaralılar ambulansla Beyşehir Devlet Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındı. Kazayla ilgili başlatılan tahkikat sürüyor.

  • Sıcaklardan bunalanların mekanı oldu

    Sıcaklardan bunalanların mekanı oldu

    Sıcaklığın 33 dereceye kadar ulaştığı Karapınar’da, serinlik isteyen vatandaşlar, hafta sonu Acıgöl’e akın etti. İlçeye yaklaşık 10 kilometre uzaklıktaki göle yakın il ve ilçelerinden çok sayıda vatandaş geliyor. Özellikle hafta sonları ziyaretçi sayısında artış yaşanıyor. Gölde her yaştan insan yüzerken sıcaklar karşısında bir nebzede olsa serinleme imkanı buluyor. Gölde su motoru ile göl içerisinde gezenler gölün tadını çıkartıyor.

    İlçe dışından gelen yerli ve yabancı turistler, göl kenarında çadır kurarak gölde birkaç gün kalıp, güneşin doğuşunu ve batışını izliyor. Sıcak havadan bunalarak kendilerini Acıgöl’ün serin ve masmavi sularına atan vatandaşlar stres atmanın ve yüzmenin zevkini yaşıyor. Acıgöl’e yakın il ve ilçelerden de çok sayıda vatandaş gelirken, göl tertemiz suyu ile dikkat çekiyor. Magnezyum ve soda içeren suyun bazı cilt hastalıklarına iyi geldiği biliniyor. Bazı mikropları öldürücü özelliği bulunan Acıgöl’ün suyundaki madenlerin sivilce, mantar ve yaralara karşı etkili olması nedeniyle göle gelen bazı ziyaretçilerde su bidonları ile evlerine su götürüyor.

    Gölün sürekli ziyaretçilerinden Fehmi On, “Burası Konya’nın ve İç Anadolu’nun Alanya’sı durumunda. Haftanın 3-4 günü yüzmeye gelirim. Masmavi suyu var. Ulaşım kolay yüzmesi kolay. Herkese tavsiye ederim. Gelin keyfinizi çıkarın” dedi.
    Hatay’dan gelen gölün ziyaretçisi Mehmet Bönce Kardeşinin düğünü sebebi ile Karapınar’a geldiklerini ve gölü olduğunu duyduklarını, gölü ziyaret ettiklerini belirterek, Göl çok tuzlu. Akdeniz’de bu kadar tuz yok. Yüzmesi çok zevkli. Enteresan şekilde hiç batmıyorsunuz. Hareketsiz duruyoruz gölün üzerinde. Suyun üzerinde kalabiliyorsunuz. Temizliği de çok güzel. Cilde de iyi geldiği söyleniyor. Güzel bir gün geçirdik” şeklinde konuştu.

  • Dünyada benzeri yok

    Dünyada benzeri yok

    Selçuk Üniversitesi (SÜ) Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Muşmal, tarihte insanoğlunun süreç içerisinde hep su kenarlarına yerleşerek yerleşim merkezi kurduklarını belirterek, Anadolu’da kurulu büyük medeniyetlerden birisi olan Hititler’in de Beyşehir Gölü kenarında günümüzde de Eflatunpınar olarak bilinen alanda önemli bir açık hava tapınağı tesis ettiğini söyledi. Bu tapınakla ilgili araştırmacıların eserlerine bakıldığında bölgenin alelade seçilmiş bir bölge olmadığını gördüklerini anlatan Prof. Dr. Hüseyin Muşmal, Eflatunpınar ve yakınlarında yer alan Fasıllar anıtlarının kurulduğu bölgede tarihteki Hitit egemenliğinden söz ederek, “Eflatunpınar’ın doğal bir kaya üzerinde değil, bir havuzun, yani su kaynağının, bir pınarın etrafında andezit taşlardan, itinalı bir işçilikle bir araya getirilmiş bir tapınak olduğu görülüyor. Geçmişte açık hava tapınağı olarak yapılmış olan bu tapınak, günümüzde bir açık hava müzesi niteliğinde. Ülkemizin önemli turizm bölgelerinden olan Konya’da, yine Konya’nın da önemli turizm yörelerinden olan Beyşehir’de yer alan Eflatunpınar Hitit Kutsal Anıtı’nı bugün bir açık hava müzesi şeklinde değerlendirmek mümkün görünüyor” dedi.

    “Anıt, suyun tasarruflu kullanılmasıyla ilgili sembollerle dolu”

    Anıtın gerektiğinde tasarruflu bir şekilde suyun kullanılmasıyla ilgili bir takım sembolleri de barındırdığını aktaran Hüseyin Muşmal, “Etrafında pınardan kaynayan sular, kanallar marifetiyle havuza toplanmakta, suyun azaldığı dönemlerde havuzdaki sudan da istifade edildiği görülmekte. Bu pınarın suları da Beyşehir Gölü’ne kadar uzanan bir dere halinde ulaşmakta. Biz istiyoruz ki, bölgemizdeki özellikle kültür varlıkları, hangi döneme ait olursa olsun, ister Türk dönemi dediğimiz Selçuklu, beylikler, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti olsun, ister Türk dönemi öncesi dediğimiz Bizans, Roma, Hitit, hatta Neolotik döneme ait bu bölgede medeniyetlerin bırakmış olduğu tarihi kültür varlıklarının günümüze ulaşmış, değerli önemli kültür varlıklarının gelecek nesillere ulaşmasına imkan tanımak ve bu günde özellikle dünya üzerindeki yerli ve yabancı turistlerin bölgeyi ziyaret eden insanların daha güzel, daha kolay ziyaretlerine imkan tanıyabilmeleri için düzenlenmesi gerektiğine inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

    Bölgenin çok kıymetli bir kültür varlığı olan Eflatunpınar’ın bu nedenle etrafının düzenlenerek, hatta gerekirse bir bilgilendirme platformu oluşturularak etrafında kurulacak kamera sistemleri ile ziyaretçi sayısının tespit edilmesinin hem güvenliği hem de bölgeye gelen ziyaretçilerin ülke ve Konya turist potansiyelini ortaya çıkarması açısından son derece önemli olduğunu düşündüklerini belirten Prof. Dr. Muşmal, “Böylece bölgemize gelen ziyaretçi sayılarını bilirsek, bu ziyaretçilerin bölgede, eser etrafında geçirdikleri vakti tespit edebilirsek eserle ne kadar ilgilendiklerini tespit edebilirsek, orada sunacağımız hizmet, orada ortaya konulacak çalışmanın tespiti açısından da bize önemli veriler verecektir. Biz de bu kez şunu söyleyebileceğiz: Evet, Konya’da önemli bir açık hava müzesi durumunda olan Eflatunpınarı’na yılda 5 bin turist gelirken Fasıllar bölgesinde bulunan Hitit Anıtı’na 3 bin turist geliyor. Acaba turistler bu bölgeyi daha iyi mi tanıyorlar, daha iyi mi anlatılmış, bölgemizin değerleri daha iyi mi insanlara aktarılmış ya da ulaşım imkanları mı sıkıntılı, insanların ulaşmalarında problemler mi var? Bunların masaya yatırılması mümkün olabilecektir” şeklinde konuştu.

    Beyşehir’deki kutsal anıt ve havuzunun dünyada bir eşinin olmadığını da araştırmacıların söylediğini anlatan Prof. Dr. Muşmal, M.Ö. 13. yüzyılda yapılan anıtı diğerlerinden ayıran bir özelliğinin de olduğunu vurguladı. Bir pınarın etrafında andezit taşları ile özel olarak işlenerek yapılan bu anıtın çok ilgi çekici bir eser olduğunun altını çizen Muşmal, “Bu andezit taşları belki bu Fasıllar bölgesindeki maden bölgesinde işlendi, getirildi. Belki de Eflatunpınarı’na yakın olan Sadıkhacı civarındaki andezit taşlarından yapıldı, bilmiyoruz. Ama kaya oymak suretiyle değil, parça parça yapılmak suretiyle, özel olarak bir kompozisyon etrafında yapılmış, birleştirilmiş. Tanrılar, tanrıçalar işlenmiş bir kompozisyon halinde oraya çok büyük bir önem verdikleri anlaşılıyor. Suya çok önem verdikleri anlaşılıyor. Zaten, insanın suya önem vermemesi mümkün değil. Eski çağlardan itibaren de günümüze kadar insanlar suya çok değer vermiş. Suyun bulunduğu bölgelerde önemli semboller ve abideler ortaya koymuşlar. İvriz, bunun örneği Konya’da. Eflatunpınar bunun örneği, kompozisyonu itibariyle, bulunduğu coğrafya itibariyle bir bütün halinde bir abideyi oluşturması açısından Eflatunpınar anıtının, abidesinin Türkiye’de ve dünyada örneğinin bulunmadığını araştırmacılar söylüyor. Alanla ilgili Hititologlar ve tarihçiler ve eski çağ tarihçileri bunları böyle söylüyor. Belki yakın benzer örnekler vardır ama ülkemizde bunun örneği bulunmuyor. Bu muhteşem eser bilim camiası tarafından yazıtı olmadığı için tamamen dini nitelikli, aynı zamanda Hititlerin sanatsal ve politikacı gücünü yansıtan eser olarak değerlendirilmektedir” dedi.

    Anıtın mutlak surette muhafaza edilmesi gerektiğini, etrafının daha düzenli hale getirilmesi ve korunması gerektiğini kaydeden Muşmal, “Elbette Konya Müze Müdürlüğü’müz orada yaptığı yüzey ve kurtarma kazısı çalışmaları marifetiyle havuzu temizledi. Havuzdan anıtın kompozisyonuna ait bazı parçaları çıkardı, etrafını tel örgüyle çevirdi, düzenledi. Hayvanların belki havuzu kullanmasının önüne geçilmiş oldu ama daha tertibatlı, daha düzenli, daha kontrol altında tutulabilir bir seviyeye devletimizin, ülkemizin, Kültür ve Turizm Bakanlığı’mızın getireceğine inanıyoruz. Hem de böylece biz eşi benzeri bulunmayan bir anıtı etrafında yapmış olduğumuz düzenleme ile yüz akımız olarak dünyaya gösterebilir ve anlatabiliriz” diye konuştu.

  • Hazırlık maçı: Corendon Alanyaspor: 3 – Konyaspor: 1

    Hazırlık maçı: Corendon Alanyaspor: 3 – Konyaspor: 1

    Yüksek İrtifa Kamp Merkezi’nde oynanan karşılaşmada turuncu-yeşilli takıma galibiyeti getiren golleri 65 ve 76. dakikalarda Oğuz, 85. dakikada rakip oyuncu kendi kalesine kaydetti.
    Alanyaspor, kamptaki 3. ve son hazırlık maçını 20 Temmuz Perşembe günü FT Antalyaspor ile yapacak.

  • Eski görüntüsünden eser kalmadı

    Eski görüntüsünden eser kalmadı

    Karapınar’ın kuzeybatısında yer alan ve yaklaşık 17 bin 500 metrekarelik yüzölçümüyle ön plana çıkan Çıralı Obruğu, ilçe merkezine 35 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Milattan öncesine ait yaşam izlerini de barındıran, içerisinde insan yapımı mağaralar bulunan obruk yeraltı suyunun azalması ve yağmurların yeteri kadar yağmaması, küresel iklim değişikliği gibi sebeplerden dolayı kurudu. Bir zaman yerli yabancı turistlerin akın ettiği Çıralı Obruğunda özelikle yabancı turistler yüzüyordu. Oyulan ve kat kat olan mağaralar ise su ile dolu obruğa ayrı bir görsellik kazandırıyordu. Obruk içerisinde kayadan oyma mağaralar en çok dikkat çeken yerler olarak ön plana çıkıyor. Obruğu gezmeye gelen ziyaretçiler, gördükleri manzara karşısında üzüntülerine hakim olamıyor. Eskiden masmavi suyu ile yabancı turistlerin gözdesi olan gölde kamp yapıp, yüzülüyordu.


    Obruğu gezmeye gelen Erhan Uysal, obruğun tamamen kurumasının ve gelecek nesillere aktarılamamasının üzüntü verici olduğunu belirterek, “Bu obruk birçok medeniyetin izlerinin olduğunu öğrendik. Obruk, daha önce çok sayıda yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği gözde yerler arasındaydı.

    Birçok insan obruğun güzelliğini ölümsüzleştirmek için fotoğraf çekmeye gelir ve kamp kurardı. Günümüzde o güzelliklerinden eser kalmadı. Ziyaretçiler gördükleri manzara karşısında hayal kırıklığına uğruyor. Obrukta bir damla su kalmamış. Bir zamanlar içerisinde balıklar yaşıyordu.

    Yabancı turistler günlerce kamp yapıp güzelliklerin tadını çıkarıyorlardı. Şimdi ortasındaki ağaçlar ve bitkiler görülüyor. Yeraltı su seviyesinin azalması, kuraklık buradaki güzelliği yok etti. Meke Gölü de daha önce kurumuştu. Acıgöl ve Meyil Göllerinde de su çekilmeleri devam ediyor. Umarım kuraklık sona erer ve obruk tekrar eski günlerine kavuşur” dedi.

  • Konyaspor’da olağanüstü genel kurul kararı

    Konyaspor’da olağanüstü genel kurul kararı

    Konyaspor’un resmi internet sitesinden yapılan açıklamada, “Konyaspor Spor Kulübü Yönetim Kurulu’nun 17.07.2023 tarih ve 20 sayılı kararı ile kulübümüzün 1. Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı’nın 1 Ağustos 2023 Salı günü saat 19.00’da Horozluhan MahallesiYeni İstanbul CaddesiNo:62/1 Selçuklu / KONYA adresinde (Selçuklu Belediye Kongre Merkezi) yapılmasına, çoğunluk sağlanamadığı takdirde 2. toplantının 8 Ağustos 2023 Salı günü aynı yer ve saatte yapılmasına karar verilmiştir. Değerli kulüp üyelerimize ve kamuoyuna saygıyla duyurulur” denildi.

  • Koyun yüklü kamyonette yangın çıktı

    Koyun yüklü kamyonette yangın çıktı

    Yangın, 00.30 sıralarında Sümer Mahallesi Kwangjin Caddesi üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, S.D. idaresindeki  kamyonet seyir halindeyken motor kısmından dumanlar yükselmeye başladı. Durumu fark eden sürücü, aracını durdurarak aşağıya indi.

    Bu sırada araçtan yükselen dumanların yerini alevlere bıraktı. Kamyonette bulunan koyunlar vatandaşlar ve olay yerine sevk edilen itfaiye ekipleri tarafından aşağıya indirildi. Yangın itfaiyenin müdahalesinin ardından söndürüldü.
    Yangının çıkış nedeni araştırılıyor.

  • Pedallaya pedellaya kuraklığa dikkat çektiler

    Pedallaya pedellaya kuraklığa dikkat çektiler

    Özyeğin Üniversitesi Bisiklet Kulübü Üyesi öğrencileri, “6 gün 7 göl” ve “Pedellaya Pedallaya Göl Olur” sloganlarıyla birlikte bisikletleriyle pedallama hedefini Beyşehir Gölü kıyısında düzenlenen bisiklet etkinliği ile tamamladı. Üniversiteli öğrenciler Karaburun plajından başlayan ve ilçe merkezindeki şehir turundan sonra Vuslat Parkı’nda sona eren 20 kilometre boyunca pedal çevirerek Beyşehir Gölü’nün de aralarında yer aldığı Göller Yöresindeki sulak alanlardaki su kuraklığına dikkat çekti.

    Beyşehir Kültür, Turizm ve Doğa Derneği’nin ev sahipliği yaptığı etkinliğin tamamlanmasının ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Özyeğin Üniversitesi Bisiklet Kulübü Başkanı Arif Çakır, Türkiye’deki göl ve barajlardaki su kuraklığına dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak için başlattıkları “Hayata Pedal Çevir” projesini Beyşehir’deki son bisiklet turu etkinliği ile tamamladıklarını söyledi. Bisikletin çevreci bir ulaşım aracı olmasından dolayı bisikletle pedal çevirerek bu etkinliği düzenlemeye karar verdiklerini anlatan Çakır, öncelikle İstanbul’un suyu etkinliği ile bu konuda mesaiye başladıklarını aktararak, “İstanbul’un su kaynakları olan barajlara pedal çevirdik ve barajların durumuyla ilgili bilgi aldık. Projenin ikinci aşamasında artık Türkiye’deki su kuraklığına odaklanmak için ‘Pedallaya Pedallaya Göl Olur’ dedik ve Anadolu’ya, Göller Yöresine geldik. Burada sırasıyla Akgöl, Acıgöl, Salda Gölü, Yarışlı Gölü, Burdur Gölü, Eğirdir Gölü ve Türkiye’nin en büyük tatlı su gölü olan Beyşehir Gölü’ne geldik” dedi.

    Beyşehir’e geldiklerinde bölgedeki insanların, köylerdeki yerli halkın göle dair hikayelerini de dinlediklerini belirten Çakır, 30-40 yıl önce göllerdeki balık ve kuş çeşitliliğini ve günümüzdeki değişimi dinlediklerini aktararak, “Bunlarla ilgili yetkililerin neler yaptıklarını da dinledik ve biz bu konuda hem İstanbul’da üniversite öğrencileri arasında hem de toplumda bir şuur oluşturmak hedefindeyiz. Bu etkinliğimizi bir belgesel film haline getirmeyi de hedefliyoruz. 6’ıncı günde Beyşehir Gölü kenarındayız ve buradaki organizasyonumuzu Beyşehir, Kültür, Turizm ve Doğa Derneği organize ettik. Çok teşekkür ediyorum. Beyşehir Gölü’ndeki rotamızı da Beyşehir merkezde tamamlamış olduk” ifadelerine kullandı.

    “Göller üzerinde kuraklığın etkilerini görmek için Beyşehir’e geldik”

    Bisiklet Kulübü organizasyon ekibinden öğrenci Arzu Nalbant ise, yaklaşık bir yıldır çalıştıkları bir projeyi Beyşehir’de tamamlamış olmanın mutluluğunu yaşadıklarını dile getirdi. Göller üzerinde kuraklığın etkilerini görmek için Beyşehir’e de geldiklerini anlatan Nalbant, “Bisikletin toplumdaki herhangi bir sorunda dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak için çok iyi bir araç olduğunu düşünüyoruz. Kendi özellikleriyle hem çevreci bir ulaşım aracı olması hem de insan sağlığı için önemli olması sebebiyle faydalı olduğunu düşündüğümüz için onu bir araç olarak kullandık. Bizim aslında yapmak istediğimiz hem buradaki sorunu İstanbul’a götürmek hem de İstanbul’dan gelerek buradaki sorunun büyüklüğünü, buraya da göstermiş olmaktı. Umarım, başarılı olmuşuzdur. Çok güzel hikayeler dinledik. Bizi ağırlayan herkese ilk günden itibaren çok teşekkür etmek istiyoruz. Akabinde bir etkinlik var üniversitemizde. Bir su galası düzenleyeceğiz ve bu etkinlikte akademisyenleri ve bisikletçileri ağırlayacağız. Hem burada yaptığımız gözlemleri orada konuşacağız hem de akademik anlamda nasıl çözüm üretebiliriz konuşacağız. Aynı zamanda Metin Çavuş hocamız hem yolun hikayesi, hem suyun hikayesini bir filme çekiyor. Onun gösterimi de orada yapılacak bu şekilde su farkındalığı etkinliğimizi tamamlamış olacağız” diye konuştu.

    Özyeğin Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Öğretim Üyesi ve İletişim Tasarımı Bölüm Başkanı Dr. Metin Çavuş ise, üniversitede bisiklet kulübünün gerçekleştirdiği proje çerçevesinde 12 öğrenci ile 6 gün boyunca 7 göl arasında bisikletle pedal çevrildiğini anlatarak, “Bu süreci de belgeliyorum. Ben aynı zamanda belgeselciyim, belgesel film çekiyorum. Ve benim için de önemli bir deneyim oldu, öğrencilerimizi bizim belgelememiz yanında buradaki sorunu da deneyimlemiş oldum. Ben de pek çok yerli halkla ve yöneticilerle görüştüm. Sonunda bu film ortaya çıktığında, insanlara ulaştığında bence çok değerli bir üretim olur diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.
    Beyşehir Kültür, Turizm ve Doğa Derneği Başkanı Mustafa Büyükkafalı da, bu projeye dernek olarak da destek verdiklerini anlatarak, “Proje bize geldiğinde biz de heyecan duyduk. Proje çok hoşumuza gitti ve biz de destek vermeye çalıştık. Beyşehir Belediyesi olarak konaklama ve tüm ihtiyaçlarını misafir katılımcılarımızın sağladı. Bu etkinliğe bizim dernek üyelerimizden de katılım oldu. Üniversiteden öğrencilerle birlikte yaklaşık 36 kişi bu etkinliğe katıldı” dedi.