Kategori: Konya

  • Süt toplama merkezindeki skandalda yeni gelişme

    Süt toplama merkezindeki skandalda yeni gelişme

    ​Konya’da süt toplama merkezinde çalışan işçinin, kazanda süt banyosu yaparken çekildiği görüntüler sosyal medyada tepki gördü. Görüntülerin ardından açıklama yapan firma sahibi Ali Osman T. işçinin yıkandığı maddenin süt olmadığını öne sürdü. Tepki çeken görüntülerin ardından iş yeri Tarım ve Orman Bakanlığı’nın talimatı üzerine kapatıldı. Tepki çeken görüntülerle ilgili başlatılan soruşturma kapsamında, banyo yapan Emre S. ile görüntüleri çekip paylaşan Uğur T. polis tarafından gözaltına alındı.

    https://www.dailymotion.com/video/x7x9ire

    ​Konya Ticaret Odası’nın sicil kaydına göre 10 Mayıs 2019 tarihinde iki ortaklı olarak kurulan bir hayvancılık sanayi ve ticaret limited şirketine ait süt toplama merkezinde, bir işçinin kazan içinde süt banyosu yaptığı ana ait görüntüler U.T. tarafından sosyal medyada paylaşıldı. Hızla yayılan görüntülere tepki yağdı.

    FİRMA, İŞÇİ HAKKINDA ŞİKAYETÇİ OLACAK

    Firma ortaklarından Ali Osman T., skandal görüntüleri kendisinin de internetten izlediğini ve şoke olduğunu belirtti. Görüntülerde kişi hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını belirten Ali Osman T., işçinin banyo yaptığı sıvının süt olmadığını öne sürdü. Ali Osman T., şöyle konuştu:

    ”Öncelikle üzücü bir durum. Bu şahsın içinde bulunduğu küçük tank süt için değil. Tesisi temizlemek amacıyla kullanılan, deterjan, solüsyon ve dezenfektanları içinde karıştırdığımız tank. Onun içinde temizlik malzemelerini karıştırıp, fayansları temizleriz. Biz de şok olduk. Bu videoyu internette gördük. Bununla ilgili işten çıkarma işlemini başlattık. Bunun özellikle şirketi yıpratma amacıyla yapıldığını düşünüyoruz. Videoya konu olan kişi hakkında da şikayetçi olacağız. Tankın içindeki süt değil. Süt yoğun olur. Suyla karıştırılmış temizlik malzemesi.”

    TARIM İL MÜDÜRLÜĞÜ İNCELEME BAŞLATTI

    Görüntülerin yayınlamasının ardından Konya Tarım ve Orman Müdürü Ali Ergin, firmanın Meram ilçesindeki sanayi sitesinde bulunan süt toplama merkezine giderek inceleme bulundu. Firma hakkında soruşturma açılacağı öğrenildi. Meram Belediyesi de firmayla ilgili inceleme başlattı.

    SÜT TOPLAMA MERKEZİ KAPATILDI

    Konya’da süt toplama merkezinde çalışan işçinin, kazanda süt banyosu yaparken çekildiği görüntüler sosyal medyada yayınlanmasının ardından iş yeri Tarım ve Orman Bakanlığı’nın talimatı üzerine kapatıldı. Görüntülerin ardından süt toplama merkezinde denetim yapan Konya Tarım ve Orman Müdürü Ali Ergin, iş yeri hakkında 4 yasal işlem uyguladıklarını belirtti.

    Ergin, şunları söyledi:

    ”Bugün maalesef bizi de üzen bir olay. Sosyal medyada yayınlanan bir süt toplama ünitesinde bir kişinin süt banyosu yapmasıyla ilgili görüntü vardı. Sayın Bakanımız Dr. Bekir Pakdemirli’nin de talimatıyla buraya denetime geldik. Gıda denetim ekiplerimizle birlikte denetimimizi yaptık. Sosyal medyada yayınlanan yeri tespit ettik. Bununla ilgili dört konuda işlem yapacağız. Birincisi, insan sağlığını riske soktuğu acil durumlardan dolayı 5996 Sayılı Kanununun 41’inci maddesinin ‘e’ bendine göre faaliyetten men cezası uygulayacağız. İkincisi 13 bin 934 lira para cezası uygulayacağız. Üçüncüsü, kişilerin sağlıklarını riske soktuğu için Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulacak. Dördüncü olarak da var olan sütlerin imhası ve işletme onay belgelerinin iptali şeklinde uygulama yapacağız. İşletmeyi bugünden itibaren faaliyetten menediyoruz. Onay belgelerini iptal ediyoruz ve savcılığa suç duyurusunda bulunacağız. Konya’daki üretilen sütlerin bu şekilde heba edilmesine izin vermedik ve vermeyeceğiz.”

    Görüntülerde işçinin banyo yaptığı sıvının süt olduğunu belirten Ergin, ”Görüntüde süt gibi görünüyor. Kişiyle ilgili işletme sahibi, gerekli işlemleri başlatıp işten çıkardığını söylüyor; ama o tabii işletmeyle ilgili, bizimle ilgili bir sorun değil. Biz işletmeyi baz alırız. Firma, piyasaya süt verdiklerini söylediler. Biz onunla ilgili çalışmaları da sürdürüyoruz” dedi.

    BAKANLIKTAN AÇIKLAMA GELDİ

    Tarım ve Orman Bakanlığı, bir çalışanın süt kazanının içine girerek banyo yaptığı Konya’daki süt fabrikasının faaliyetinin durdurulduğunu açıkladı.

    Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Konya’daki süt fabrikası ile ilgili sosyal medyada yer alan görüntüler üzerine İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekiplerince iş yerine gidilerek resmi kontrol gerçekleştirildiği belirtildi. Açıklamada, “Yapılan denetimde iş yerinin insan sağlığı ve güvenirliği açısından tehlike oluşturduğu tespit edildiğinden ürünlere el konuldu ve işletmenin faaliyetinin durdurulmasına karar verildi. Çalışanların hijyen belgelerinin olmaması nedeniyle çalışan 2 kişiye 1700 TL ve 5996 Sayılı Kanun kapsamında hijyen gerekliliklerine aykırı hareket etmekten 13 bin 934 TL, hijyen kayıtlarının tutulma gerekliliklerinin uygulanmaması nedeniyle 5 bin 570 TL idari para cezası uygulanmıştır” denildi.

    Ayrıca Bakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın da inceleme başlattığı işletme hakkında, kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokması nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiği kaydedildi.

    SORUŞTURMA BAŞLATILDI

    Görüntülerin yayınlanmasının ardından harekete geçen Cumhuriyet Başsavcılığı da banyo yapan ve görüntüyü çeken kişi hakkında soruşturma başlattı.

    2 İŞÇİ GÖZALTINA ALINDI

    Konya’da süt toplama merkezinde kazanda süt banyosu yapılması anına ait görüntülerin sosyal medyada yayılmasının ardından başlatılan soruşturma kapsamında, banyo yapan Emre S. ile görüntüleri çekip paylaşan Uğur T. polis tarafından gözaltına alındı. Şüpheliler hakkında Türk Ceza Kanununun 185’inci ‘İçilecek sulara veya yenilecek veya içilecek veya kullanılacak veya tüketilecek her çeşit besin veya şeylere zehir katarak veya başka suretlerle bunları bozarak kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye düşüren kimseye iki yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası verilir’ maddesi kapsamında işlem yapılacağı öğrenildi.

    ‘İŞTEN ÇIKARDIK’

    Firma yetkilisi İsmail Uğur Kafalıer de, süt banyosu yapan ve görüntüyü çeken 2 işçinin, iş akitlerini sona erdirdiklerini ve haklarında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi. Kendilerine komplo düzenlendiğini öne süren Kafalıer, şöyle konuştu:

    ”Gönül rahatlığıyla şunu söyleyebilirim. Bu bir komplo gerçekten. Hızla yükselen bir itibarımız vardı. Bu itibar karşısında ciddi anlamda rakiplerimiz bu organizasyonu yapmışlar ve bu organizasyon çerçevesinde de bunun sosyal medyaya sızdırılmasını sağlamışlar. Gördüğümüz bu. Ciddi anlamda komplo. Görüntülerde süt olduğu söyleniyor. Bizim mevcutta kullandığımız dezenfektan türü. Burada temizliğimizi yaparken akşam yapılan bir organizasyon. Yaklaşık olarak, 30- 35 saniye bir görüntü var. Görüntüyü çekenler iş arkadaşı; ama birileri tarafından güdülendiğini düşünüyoruz.”

    Kafalıer, işçilere niçin, böyle bir olayı gerçekleştirdiklerini sorduklarında ise “Kendi aralarında eğlenmek ve şakalaşmak için böyle bir girişimde bulunduklarını söylediler” dedi.

    TORKU FİRMASI: O FİRMAYLA İŞ BAĞIMIZ YOK

    Konya Şeker’in iştiraklerinden olan Torku firması, bugün sosyal medyada yayınlanan bir işçinin süt banyosu yaptığı süt toplama merkeziyle herhangi bir iş bağının olmadığını açıkladı. Yapılan açıklamada, ”Paylaşımlarda görülen söz konusu firma ile başta Torku olmak üzere hiçbir Konya Şeker iştirakinin geçmişte bir iş bağı veya ticari alışverişi olmadığı gibi, bundan sonra da kesinlikle olmayacaktır” ifadelerine yer verildi.

    Süt toplama merkezinde çalışan işçinin, kazanda süt banyosu yaparken çekildiği görüntülerin sosyal medyada yayınlanması infial yarattı. Bu görüntülerin ardından sosyal medyada Konya’da süt ve süt üretimi yapan bazı firmaların isimleri, skandal yaşanan süt toplama merkeziyle birlikte anılmaya başlandı. Firmalardan Konya Şeker’in iştiraki olan Torku da görüntülerin çekildiği süt toplama merkeziyle iş bağının olmadığını belirtti. Yapılan açıklamada, ”Bugün internette dolaşıma giren, sadece gıda hijyeni yönetmeliği değil, vicdan ve ahlak ile de alakası olmayan videonun Konya’da bir süt toplama firmasında gerçekleşmesi sonucunda, Torku markamızın adının anılması nedeniyle açıklama gereği hasıl olmuştur. Paylaşımlarda görülen söz konusu firma ile başta Torku olmak üzere hiçbir Konya Şeker iştirakinin geçmişte bir iş bağı veya ticari alışverişi olmadığı gibi, bundan sonra da kesinlikle olmayacaktır. Torku’nun bu firmadan süt aldığına dair iddialar tamamen asılsız ve gerçeği yansıtmamakta olup konuyla ilgili yargı makamları nezdinde hukuki girişimde bulunulmuştur. Arkasında 900 bin çiftçi ortağıyla Konya Şeker’in bulunduğu “Torku Güvenilir Gıda Zinciri”nin iki temeli; sertifikalı çiftçilerden oluşan hammadde tedarik modelimiz ve yüksek teknolojinin kullanıldığı en üst düzeyde hijyenin sağlandığı Akıllı Üretim Tesisimiz ile siz değerli tüketicilerimize her aşamada titizlikle denetlenen ürünler sunduğumuzu bir kez daha belirtmek isteriz” denildi.

  • Tepki çeken görüntü! Süt toplama merkezinde süt banyosu yaptı

    Tepki çeken görüntü! Süt toplama merkezinde süt banyosu yaptı

    Konya’da süt toplama merkezinde çalışan işçinin, kazanda süt banyosu yaparken çekildiği görüntüler sosyal medyada tepki gördü. Görüntülerin ardından açıklama yapan firma sahibi Ali Osman T. işçinin yıkandığı maddenin süt olmadığını öne sürdü.

    https://www.dailymotion.com/video/x7x9ire

    ​Konya Ticaret Odası’nın sicil kaydına göre 10 Mayıs 2019 tarihinde iki ortaklı olarak kurulan Benefit Süt Toplama Merkezi’nde hayvancılık sanayi ve ticaret limited şirketine ait süt toplama merkezinde, bir işçinin kazan içinde süt banyosu yaptığı ana ait görüntüler U.T. tarafından sosyal medyada paylaşıldı. Hızla yayılan görüntülere tepki yağdı.

    FİRMA, İŞÇİ HAKKINDA ŞİKAYETÇİ OLACAK

    Firma ortaklarından Ali Osman T., skandal görüntüleri kendisinin de internetten izlediğini ve şoke olduğunu belirtti. Görüntülerde kişi hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını belirten Ali Osman T., işçinin banyo yaptığı sıvının süt olmadığını öne sürdü. Ali Osman T., şöyle konuştu:

    ”Öncelikle üzücü bir durum. Bu şahsın içinde bulunduğu küçük tank süt için değil. Tesisi temizlemek amacıyla kullanılan, deterjan, solüsyon ve dezenfektanları içinde karıştırdığımız tank. Onun içinde temizlik malzemelerini karıştırıp, fayansları temizleriz. Biz de şok olduk. Bu videoyu internette gördük. Bununla ilgili işten çıkarma işlemini başlattık. Bunun özellikle şirketi yıpratma amacıyla yapıldığını düşünüyoruz. Videoya konu olan kişi hakkında da şikayetçi olacağız. Tankın içindeki süt değil. Süt yoğun olur. Suyla karıştırılmış temizlik malzemesi.”

    TARIM İL MÜDÜRLÜĞÜ İNCELEME BAŞLATTI

    Görüntülerin yayınlamasının ardından Konya Tarım ve Orman Müdürü Ali Ergin, firmanın Meram ilçesindeki sanayi sitesinde bulunan süt toplama merkezine giderek inceleme bulundu. Firma hakkında soruşturma açılacağı öğrenildi. Meram Belediyesi de firmayla ilgili inceleme başlattı.

    SÜT TOPLAMA MERKEZİ KAPATILDI

    Görüntülerin sosyal medyada yayınlanmasının ardından iş yeri Tarım ve Orman Bakanlığı’nın talimatı üzerine kapatıldı. Görüntülerin ardından süt toplama merkezinde denetim yapan Konya Tarım ve Orman Müdürü Ali Ergin, iş yeri hakkında 4 yasal işlem uyguladıklarını belirtti.

    Ergin, şunları söyledi:

    ”Bugün maalesef bizi de üzen bir olay. Sosyal medyada yayınlanan bir süt toplama ünitesinde bir kişinin süt banyosu yapmasıyla ilgili görüntü vardı. Sayın Bakanımız Dr. Bekir Pakdemirli’nin de talimatıyla buraya denetime geldik. Gıda denetim ekiplerimizle birlikte denetimimizi yaptık. Sosyal medyada yayınlanan yeri tespit ettik. Bununla ilgili dört konuda işlem yapacağız. Birincisi, insan sağlığını riske soktuğu acil durumlardan dolayı 5996 Sayılı Kanununun 41’inci maddesinin ‘e’ bendine göre faaliyetten men cezası uygulayacağız. İkincisi 13 bin 934 lira para cezası uygulayacağız. Üçüncüsü, kişilerin sağlıklarını riske soktuğu için Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulacak. Dördüncü olarak da var olan sütlerin imhası ve işletme onay belgelerinin iptali şeklinde uygulama yapacağız. İşletmeyi bugünden itibaren faaliyetten menediyoruz. Onay belgelerini iptal ediyoruz ve savcılığa suç duyurusunda bulunacağız. Konya’daki üretilen sütlerin bu şekilde heba edilmesine izin vermedik ve vermeyeceğiz.”

    Görüntülerde işçinin banyo yaptığı sıvının süt olduğunu belirten Ergin, ”Görüntüde süt gibi görünüyor. Kişiyle ilgili işletme sahibi, gerekli işlemleri başlatıp işten çıkardığını söylüyor; ama o tabii işletmeyle ilgili, bizimle ilgili bir sorun değil. Biz işletmeyi baz alırız. Firma, piyasaya süt verdiklerini söylediler. Biz onunla ilgili çalışmaları da sürdürüyoruz” dedi.

    ‘İŞTEN ÇIKARDIK’

    Firma yetkilisi İsmail Uğur Kafalıer de, süt banyosu yapan ve görüntüyü çeken 2 işçinin, iş akitlerini sona erdirdiklerini ve haklarında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi. Kendilerine komplo düzenlendiğini öne süren Kafalıer, şöyle konuştu:

    ”Gönül rahatlığıyla şunu söyleyebilirim. Bu bir komplo gerçekten. Hızla yükselen bir itibarımız vardı. Bu itibar karşısında ciddi anlamda rakiplerimiz bu organizasyonu yapmışlar ve bu organizasyon çerçevesinde de bunun sosyal medyaya sızdırılmasını sağlamışlar. Gördüğümüz bu. Ciddi anlamda komplo. Görüntülerde süt olduğu söyleniyor. Bizim mevcutta kullandığımız dezenfektan türü. Burada temizliğimizi yaparken akşam yapılan bir organizasyon. Yaklaşık olarak, 30- 35 saniye bir görüntü var. Görüntüyü çekenler iş arkadaşı; ama birileri tarafından güdülendiğini düşünüyoruz.”

    Kafalıer, işçilere niçin, böyle bir olayı gerçekleştirdiklerini sorduklarında ise “Kendi aralarında eğlenmek ve şakalaşmak için böyle bir girişimde bulunduklarını söylediler” dedi.

    FİRMA AÇIKLAMA YAPTI

    Benefit Hayvancılık’tan yapılan açıklamada: “Temel hedefi itibarsızlaştırma olan, elemanımız tarafından bilgimiz dışında çekilip çeşitli sosyal medya platformlarında paylaşılmış görüntüler ve yapılan eylem bizleri de üzmüş olup kesinlikle kabul edilmesi mümkün değildir. İlgili şahsın iş ahdi iptal edilmiş olup, hakkında gerekli yasal işlem ve incelemeler başlatılmıştır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.” denildi.

  • Başı ve cinsel organı kesilmiş halde bulunmuştu! Kan donduran ifade

    Başı ve cinsel organı kesilmiş halde bulunmuştu! Kan donduran ifade

    Konya’nın Bozkır ilçesinde, akli dengesi yerinde olmadığı öne sürülen Mustafa Sömek’in (56) başını ve cinsel organı keserek öldüren, Mücahit Minaz (41), tutuklandı. Cinayetin ardından kanlı elbisesiyle bir kahvehaneye gidip çay içtiği ortaya çıkan ve şizofreni tedavisi gördüğü iddia edilen Minaz’ın ifadesinde; “Bir şeyler mırıldanıp duruyordu. Öldürmek istedim, öldürdüm” dediği öğrenildi.

    Olay, cumartesi günü saat 00.00 sıralarında Yukarı Mahalle Ahmet Yaşar Caddesi’ndeki Zengibar Anadolu Lisesi yanındaki alanda meydana geldi. Sokakta ceset olduğunu görenler polisi aradı. Olay yerine gelen polis ekipleri, başı ve cinsel organı kesilmiş halde bir erkeğe ait ceset buldu. Cinsel organı vücudunun yanında, başı ise lisenin bahçesine atılmış halde buldu. Yapılan incelemede cesedin akli dengesi yerinde olmadığı iddia edilen Mustafa Sömek’e ait olduğu belirlendi. Ceset ve baş, otopsi için Bozkır Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.

    CİNAYETTEN SONRA ÇAY İÇMİŞ

    Cinayetin ardından çalışma başlatan Cinayet Büro Amirliği ekipleri, şüphelinin Almanya’da yaşayan ve kısa bir süre önce memleketi Yalıhüyük ilçesine tatile gelen Mücahit Minaz olduğunu belirledi. Olayın ardından kanlı elbisesiyle bir kahvehaneye gelip çay içtiği ortaya çıkan Minaz, taksiye binerek kaçtığı Yalıhüyük’te gözaltına alındı. 2 hafta sonra yeniden Almanya’ya döneceği belirlenen ve şizofreni tedavisi gördüğü öne sürülen Minaz’in ilk ifadesinde, ”Bankamatikten para çekiyordum. Bir şeyler mırıldanıp duruyordu. Öldürmek istedim, öldürdüm” dediği ortaya çıktı. Minaz, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

    Öldürülen Mustafa Sömek’in ise bugün Bozkır ilçesinde toprağa verilmesi bekleniyor.

  • Arkadaşına şaka yapmak isterken öldürdü

    Arkadaşına şaka yapmak isterken öldürdü

    Konya’nın Beyşehir ilçesindeki bağ evinde iddiaya göre 3 arkadaşıyla eğlenen R.T.Ç.’nin (16) arkadaşı Ali Osman Kalay’a (14) şaka amaçlı doğrulttuğu dedesine ait av tüfeği aniden ateş aldı. Boğazından vurulan Kalay, olay yerinde hayatını kaybederken R.T.Ç., gözaltına alındı.

    Olay, dün saat 16.30 sıralarında Konya’nın Beyşehir ilçesine bağlı Üzümlü Mahallesi’nde yaşandı. İddialara göre 14 yaşındaki Ali Osman Kalay, arkadaşlarıyla birlikte dedesi M.A.’ya (65) ait Kamaşı mevkisindeki bağ evine gitti.

    3 arkadaşıyla sohbet eden R.T.Ç. (16) dedesine ait ruhsatlı av tüfeğini şaka amaçlı Ali Osman Kalay’a doğrulttu. Ancak tüfek ateş aldı ve lise öğrencisi Kalay, boğazından vuruldu. İhbar üzerine gelen sağlık ekiplerinin müdahalesine rağmen Kalay, kurtarılamadı.

    Ali Osman Kalay’ın cenazesi otopsi için Beyşehir Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. R.T.Ç., gözaltına alındı. Soruşturma sürüyor.

  • Özgür Duran’ın ailesinde Kadir Şeker’in cezasına itiraz

    Özgür Duran’ın ailesinde Kadir Şeker’in cezasına itiraz

    Konya’da öldürülen Özgür Duran’ın (32) ailesi, Kadir Şeker’e (20) verilen 12,5 yıl hapis cezasını az bularak, avukatları aracılığıyla itirazda bulunmak üzere Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurdu.

    Olay, 5 Şubat akşamı Selçuklu ilçesi Yeni İstanbul Caddesi Piri Reis Parkı’nda meydana geldi.

    Özgür Duran’ın sevgilisi Ayşe Dırla’yı (35) dövdüğü gerekçesiyle olaya müdahale etmek isteyen Kadir Şeker, çıkan arbedede Duran’ı bıçaklayarak öldürdü. Tıp fakültesinde okumak için üniversite sınavına hazırlanan Kadir Şeker, ‘kasten adam öldürme’ suçundan yargılandığı 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde, 14 Ekim günü görülen karar duruşmasında, önce ömür boyu hapse çarptırıldı. Suçun haksız tahrik altında işlendiği gerekçesiyle ceza önce 15 yıla, Kadir Şeker’in duruşmadaki iyi hali de göz önünde bulundurularak 12,5 yıla indirilip, tutukluluk halinin devamına karar verildi.

    HAPİS CEZASINA İTİRAZ

    Öldürülen Özgür Duran’ın babası Cengiz Duran, avukatları aracıyla Kadir Şeker’e verilen hapis cezasına itirazda bulunmak üzere Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurdu. Başvuruda, ”Karar usul ve yasaya aykırı olduğundan kararı istinaf ediyoruz. Gerekçeli kararın tarafımıza tebliğine müteakip, istinaf gerekçelerimizi sayın mahkemeye sunacağız” denildi.

    CUMHURİYET SAVCILIĞI VE AVUKATLARI DA İTİRAZDA BULUNDU

    Mahkemede verilen mütalaada haksız tahrik indiriminin en üst sınırdan uygulanmasını talep eden Cumhuriyet Savcılığı, geçen cuma günü Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne verilen karar için itiraz edip, talebini yeniledi. Kadir Şeker’in avukatları da yerel mahkemenin verdiği hapis cezası ve tutukluk halinin devamı kararına itiraz için dün bir üst mahkeme olan Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurdu.

  • 71 yaşındaki kadın 1 ay bitkisel hayatta kaldı, yaşama tutundu

    71 yaşındaki kadın 1 ay bitkisel hayatta kaldı, yaşama tutundu

    Konya’da Hamiyet Yıldırım (71) kalp kapakçığının çürümesiyle, beynine pıhtı atması sonucu yürüme ve konuşma yetisini kaybetti. Ameliyat sonrası yaklaşık 1 ay bitkisel hayatta kalan Yıldırım, yeni kalp kapakçığı ile tekrar yürüyüp konuşmaya başladı.

    Akşehir ilçesinde, kalp kapakçığının çürümesiyle, beynine pıhtı atması sonucu vücudunun sağ tarafı felç olan ve konuşma yetisini kaybeden Hamiyet Yıldırım, Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ndeki müdahale sonrası yaklaşık 1 ay bitkisel hayatta kaldı. Hamiyet Yıldırım’ın, gerçekleştirilen operasyonla kalp kapakçığı değiştirilerek kalbindeki enfeksiyon giderildi ve kalp damarlarına by-pass yapıldı. Yıldırım, felç riskini atlatıp tekrar yürümeye ve konuşmaya başladı.

    ‘UMUDU YİTİRMEDİK’

    Hamiyet Yıldırım’ın tedavisini gerçekleştiren Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Büyükateş Hamiyet Yıldırım’ın başarılı bir operasyon geçirmesine rağmen ameliyat sonrası hiç uyanmadığını, yaklaşık bir ay derin bitkisel hayatta kaldığını söyledi. Bu sırada hastadan umudu kesmediklerini anlatan Prof. Dr. Büyükateş şöyle konuştu:

    “Sürekli hastanın tedavisi ve bakımı yapıldı. Boğazından delik açılarak solunum cihazına bağlandı. Midesine indirilen hortumla beslenmesi ve damar yolundan beslenmesi sağlandı. Hastanın birkaç defa MR ve tomografisi çekildi. Ameliyat öncesi ve sonrası beyinde farklı, yeni bir hadisenin olmadığı izlendi. Fakat bitkisel hayat süreci, derin koma tablosu hiçbir şekilde izah edilemedi. Nöroloji tarafından da defalarca değerlendirilmesine rağmen hasta bir uyanıklık ve beyin fonksiyonu belirtisi göstermedi. İlginç olan, hasta bir ay sonra kendiliğinden gözlerini açtı. Uyanıklığı yavaş yavaş başladı. Zaman içinde de söylenen sözleri anlamaya başladı. Hastayı fizik tedavi ile rehabilitasyona aldık. Hasta, Allah’a şükür bugün ikinci ayında, konuşması düzelmeye başladı. Sağ tarafındaki felci tamamen düzeldi. Kalpteki problem tamamen giderildi. Hastamız bugün kendisi ayağa kalkıp yürüyebilmekte, beslenebilmekte. Evine taburcu olacak duruma geldi. Hastamız, iki aylık çok ciddi bakım ve tedavi neticesinde bitkisel hayattan yeniden hayata bağlanmış oldu.”

    ‘SABRETTİK, SONU SELAMETE ÇIKTI’

    Annesi için hiçbir zaman umudunu yitirmediğini anlatan Hamiyet Yıldırım’ın kızı Tülin Özbudak, “İyi bir ameliyat gerçekleştirildi. Annemiz ameliyat sonrasında bir ay hiç uyanmadı, bitkisel hayatta kaldı. Şükürler olsun uyandı ve şimdi çok iyiyiz. Emeği geçen tüm sağlık personelinden Allah razı olsun. Sabrımızın sonu selamete çıktı” dedi.

  • Kadir Şeker’in bıçak ifadesi ortaya çıktı

    Kadir Şeker’in bıçak ifadesi ortaya çıktı

    Konya’da, sevgilisi Ayşe Dırla’yı (35) dövdüğü öne sürülen Özgür Duran’ı (32), engel olmak isterken kalbinden bıçaklayarak öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanan ve 19 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan Kadir Şeker’in (20), olayın keşfi sırasında savcının, “Elinde bıçağın ne işi vardı?” sorusuna, “Bıçağı internetten tespih çeker gibi oyun oynamak için aldım” karşılığını verdiği ortaya çıktı.

    Olay, 5 Şubat akşamı, Selçuklu ilçesi Yeni İstanbul Caddesi Piri Reis Parkı’nda meydana geldi. Antalya’dan Konya’ya gelip yerleşen Ayşe Dırla ve Özgür Duran çifti arasında, birlikte yaşadıkları evde tartışma çıktı. Ayşe Dırla evden çıkıp, parka geldi. Peşinden parka gelen Özgür Duran, iddiaya göre sevgilisini dövmeye başladı. Tesadüfen parktan geçen Kadir Şeker de olaya müdahale etmek istedi. Çıkan arbedede, Şeker’in elindeki bıçak, Duran’ın kalbine isabet etti. Özgür Duran, hayatını kaybederken, tıp fakültesinde okumak için üniversite sınavına hazırlanan Kadir Şeker, gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen Şeker, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

    19 YILA KADAR HAPİS İSTEMİYLE YARGILANIYOR

    Soruşturma sonunda Kadir Şeker hakkında, ‘kasten adam öldürme’ suçundan iddianame düzenlendi. İddianamede, yargılamanın ömür boyu hapis cezası istemiyle yapılması, verilecek cezanın ise tahrik indirimiyle 12 yıldan 18 yıla kadar olması talep edildi. Ayrıca, ‘yasak bıçaklar ve diğer aletlerle ilgili suçlar ve cezaları’ kapsamında 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezası verilmesi istendi. Şeker’in yargılanmasına, Konya 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı.

    ‘TESPİHLE OYNAR GİBİ OYNAMAK İÇİN ALMIŞ’

    Konya’da olay yerindeki keşif sırasında, Kadir Şeker’in, savcıya verdiği ifadelerin detayları da ortaya çıktı. Keşif sırasında savcının “Elinde bıçağın ne işi vardı?” sorusuna, Kadir Şeker’in “Bıçağı internetten elimde tespihle oynar gibi oynamak için aldım” karşılığını verdiği tunanağa yansıdı. Bir görgü tanığı ise ifadesinde, Kadir Şeker’in yere düşen Özgür Duran’a tekme attığını, “Lanet olsun” dedikten sonra arkasını dönerek gittiğini kaydetti.

    AYŞE DIRLA’NIN RAPORU: DARP YOK

    Özgür Duran tarafından darbedildiği öne sürülen Ayşe Dırla hakkında 9 Şubat günü Konya Numune Hastanesi’nden verilen raporda ise ‘Darp, cebir izi yoktur’ ifadeleri yer aldı.

    ‘HAK ETMEDİĞİMİZ DURUMLAR YAŞADIK’

    Özgür Duran’ın Antalya’da yaşayan annesi Mübeyyen Güner Dalkılıç (48), oğlunu kaybedeli 8 ay olduğunu, acısını halen yaşadığını kaydetti. Oğlunun kötü biri olmadığını söyleyen Dalkılıç, “Hak etmediğimiz durumlar yaşadık. Küfürlere maruz kaldık. Çocuğumun mezar yerine kadar sorunlar yaşadık” dedi. Kadir Şeker ve avukatlarının, ‘kadına şiddet’ gerekçesini savunmalarının temeli yaptıklarını anlatan Dalkılıç, “Kadına şiddet diye bir şey yok. O şekilde yola çıktılar. Ayşe Dırla’nın darbedilmediğine dair rapor var” diye konuştu.

    ‘ELİNDE BIÇAKLA KAMERİYEYE GELİYOR’

    Oğlu Özgür Duran ile Ayşe Dırla’nın parkta yüksek sesle tartıştığını, oğlunun o esnada kameriyeye yumruk attığını belirten Dalkılıç, şöyle konuştu:

    “Parkta Ayşe’nin ağlaması sonucu Kadir Şeker, yanlarına giderek ‘Neden kadına şiddet uyguluyorsun?’ diyor. Oğlum da ‘Kadına şiddet uygulamıyorum. Biz sadece tartışıyoruz. Sen evine git’ diyor. Oğlum ve Ayşe Dırla, defalarca ‘git’ demelerine rağmen Kadir Şeker, elinde bıçakla kameriyeye geliyor. Kadir Şeker’in bıçakla geldiğini Ayşe Dırla görüyor. Ayşe bıçağı görür görmez Özgür’ü kenara çekmiş. Ayşe de ‘Ablam sen git, o benim eşim, tartışıyoruz’ demiş. Şimdi ben soruyorum, Kadir Şeker elinde bıçakla neden geldi? Niçin geldi? Defalarca uyarmalarına rağmen neden dönüp gitmedi? Neden bir polisi aramadı? Neden birilerinden yardım istemedi? Çünkü kadına şiddetin olmadığını kendisi de biliyor.”

    ‘NEREDE KALDI MERHAMETLİĞİ, VİCDANI’

    Oğlu Özgür Duran’ın sabıkası olduğu için yargılanmaması gerektiğini, yaptığı hataların bedelini cezaevinde yatarak çektiğini ifade eden Mübeyyen Güner Dalkılıç, “O konularla bu konuların ne alakası var. Onlar kadına şiddet diyerek yola çıkıyorlar. Benim dediğim gibi kadına şiddet yok. Kadir Şeker de bunu biliyor. Çocuğumu yaralıyorsun orada, neden yardım etmedin? Neden tampon yapmadın? Suriyeli bir vatandaş koşarak gelip tampon yapıyor. Kadir Şeker, yerde can çekişen oğluma tekme atarak ‘Allah kahretsin’ diyor. Nerede kaldı merhametliği vicdanı” dedi.

    ‘KADİR ŞEKER TIP ÖĞRENCİSİ DEĞİL’

    Özgür Duran’ın kardeşi Niyazi Remzi Duran (18) ise ağabeyini öldüren Kadir Şeker’in, 4 sene sınava girdiğini ve tıp fakültesini kazanamadığını, asla bir tıp öğrencisi olmadığını kaydetti. Remzi Duran, “Kadına şiddet olayı yok. Ayşe Dırla’nın darp raporu burada, sonuç olarak darp ve cebire rastlanmadığı ortaya çıktı. Kendi ağzından beyanı da var. Kadir Şeker’in ‘Bıçağı internetten elimde tespihle oynar gibi oynamak için aldım’ diye beyanı var” diye konuştu.

    ‘ADİL YARGILAMA İSTİYORUZ’

    Adil yargılama istediklerini vurgulayan Remzi Duran, annesi ve kendisinin bu olay nedeniyle çok sıkıntı çektiklerini söyledi. Duran, “6 yıllık futbol kariyerim bu olaylardan dolayı sıkıntıya girdi. Arkadaşlarıma dosyada olanları göstermeme rağmen çoğu bitti. Arkadaşlarım bana inanmıyor. Okulumdan da atıldım ve dışlandım. Annem işinden oldu. Biz adil yargılama istiyoruz” dedi.

  • Üniversiteli Mehmet Ali’nin ölümüyle ilgili yeni gelişme

    Üniversiteli Mehmet Ali’nin ölümüyle ilgili yeni gelişme

    Konya’da, üniversite öğrencisi Mehmet Ali Demirel’i (23), ablasına şiddet uygulayan eniştesi hakkında konuşmak için geldiği evlerinde demir çubuklarla döverek, öldürdükleri gerekçesiyle tutuklanan eniştenin babası Hüseyin Koç (71) ile oğulları Adil Koç (48) ve İsa Koç (46) ‘kasten öldürme’ suçundan ilk kez hakim karşısına çıktı. Sanıklar, Mehmet Ali Demirel’in duvardan düşüp öldüğünü öne sürdü.

    Olay, 27 Mayıs Çarşamba günü saat 01.30 sıralarında, Selçuklu ilçesi Mehmet Akif Mahallesi İsmet Bey Sokak’ta meydana geldi. Necmettin Erbakan Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi 2’nci sınıf öğrencisi Mehmet Ali Demirel, Avusturya’nın başkenti Viyana’da yaşayan ablası Gülsen Koç’un eşi Mehmet Koç’tan şiddet gördüğünü öğrendi. Demirel, bu durumu konuşmak için yanına arkadaşı Oğuzhan Üzel’i de alıp, eniştesinin ailesinin evine gitti. İddiaya göre konuşmak için dışarı çağırdığı eniştesinin babası Hüseyin Koç ile oğulları Adil Koç ve İsa Koç, Demirel’i demir çubuk ve sopalarla dövdü. Ağır yaralanan Demirel, sağlık görevlilerince ambulansla Konya Numune Hastanesi’ne kaldırılarak, tedaviye alındı. Üniversiteli genç, 30 Mayıs Cumartesi günü hayatını kaybetti.

    Baba Koç ile oğulları, gözaltına alındı. Suçlamaları kabul etmeyen şüphelilerden Adil Koç ve İsa Koç, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Adli kontrol kararı ile serbest bırakılan baba Hüseyin Koç da Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı üzerine tutuklandı. Baba ve oğulları ifadelerinde, suçlamaları kabul etmeyerek, Demirel’in bahçe duvarından atlayıp, kaçmaya çalıştığı sırada düşmesi sonucu başını çiçekliğin kenarına çarptığını ileri sürdü.

    KÜNT KAFA TRAVMASI SONUCU ÖLMÜŞ

    Üniversiteli Mehmet Ali Demirel’in ön otopsi raporunda, künt kafa travmasına bağlı kafa kemiklerinde kırık, kafa içi kanama, beyin doku harabiyeti ve bunlara bağlı gelişen komplikasyonlar sonucu öldüğü belirtildi.

    SUÇLAMAYI KABUL ETMEDİ

    Tutuklu baba ve 2 oğlunun ‘Kasten adam öldürme’ suçundan yargılanmasına başladı. Konya 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya 3 sanık da SEGBİS yöntemiyle katıldı.

    Sanıklardan İsa Koç, duruşmada yaptığı savunmada suçlamayı kabul etmedi. Olayla ilgisinin olmadığını belirten İsa Koç, ifadesinde şunları söyledi:

    ”Benim olayla alakam yok. Babam beni arayarak ‘Mehmet Ali gelecek’ dedi. Ama neden geleceğini söylemedi. Babamı tekrar aradım, yine neden geleceğini söylemedi. Ben Mehmet Ali’nin babası ile çok iyi arkadaştım. Mehmet Ali’ye de ağabeylik yapıyordum. Bahçeye geldiğimde babam, bana Mehmet Ali’nin kendisini arayarak küfrettiğini söyledi. Ben de ‘Mehmet Ali saygılı çocuktur, buraya gelmez’ dedim. Ben babamın evine 200 metre ileride oturuyorum. Mehmet Ali elinde kurbağacık diye tabir edilen demirle bahçeye geldi ve bize küfretmeye başladı. Babama saldırdı. Ben araya girmek isterken başımdan yaralandım. Sonra Ben Mehmet Ali’yi tutarken babam da elindeki demiri aldı. Bu olay 20- 25 saniye sürdü. Bizim elimizde sopa yoktu. Mehmet Ali’ye sopayla vurmadık. Babam, ‘Polisi ara’ diye bağırınca ben bahçe dışarısına çıkıp polisi aradım. Biz polis diye bağırınca Mehmet Ali düşmüş olabilir. Sürekli kaçmaya çalışıyordu. 1 dakika falan polisle konuştum. Geri döndüğümde ne olduğunu görmedim. Mehmet Ali duvardan düştü. Polis diye bağırınca şoke girip, duvara tırmanmaya başladı. Benim tek yaptığım polisi aramaktı.”

    ‘DUVARA TIRMANIP DÜŞTÜ’

    Sanıklardan baba Hüseyin Koç da Mehmet Ali’nin duvara tırmanıp düştüğünü öne sürdü. Koç, ifadesinde, ”Mehmet Ali, beni arayıp küfretti. ‘Ben geliyorum bekle’ dedi. Ben de ‘Gel beni öldür’ dedim. İsa’yı arayıp, Mehmet Ali gelecek gel, dedim. İsa, Mehmet Ali’yi tanıyordu. Arayı bulmasını istedim. Bahçede konuşurken Mehmet Ali elinde demir anahtarla içeriye daldı. ‘Oğlum etme’ dedim. İsa arayı yatıştırmaya çalıştı. Mehmet Ali bana vurmaya çalışırken, İsa araya girdi. İsa tutunca ben de elindeki anahtarı aldım. Mehmet Ali kaçmasın diye bahçe kapısını kilitledim. Amacım kaçmasını önleyip gelen polislere teslim etmekti. Mehmet Ali, duvara tırmanıp düştü. Birkaç sefer duvara tırmanıp düştü. Oğlum yapma dedikçe tırmanıp tırmanıp düştü. Kafasını çiçekliğe vurdu. Biz ona vurmadık, elimizde bir şey şoktu” diye konuştu.

    Mahkeme başkanının olay yerinde bulunan kanlı olduğu belirtilen sopayla ilgili soruya da Hüseyin Koç, ”O sopanın üzerindeki kan değildi. Olay tarihinden önce evde boya işleri vardı. Onla alakalı bir maddeydi” dedi.

    ‘GÖMLEĞİ YIRTILDI VE YERE DÜŞTÜ’

    Sanıklardan Adil Koç da suçlamaları kabul etmedi. Koç, ”Evde otururken sesleri duydum. Camdan baktığımda Mehmet Ali, babama saldırıyordu. İsa da sakinleştirmeye çalışıyordu. Ben aşağıya indiğimde İsa kapıdaydı. Ben çocuğu tanımıyorum. Olayı da bilmiyorum. Camdan baktığımda elinde demir bir şey vardı; ama aşağıya indiğimde elinde bir şey yoktu. Mehmet Ali duvara tırmanmaya başlayınca, gömleğinden tutup aşağıya doğru çektim. Gömleği yırtıldı ve yere düştü. Amacım polise teslim etmekti. Yere düştüğünde başını yere vurmuş olabilir. Yerden kaldırdım. Tekrar duvara tırmanmaya başladı. Tekrar tutup aşağıya indirdim.” dedi.

    Mahkeme heyeti, savunmalarının ardından baba ve oğullarının tutukluluklarının devamına karar verip, duruşmayı erteledi.

  • Sevgilisini öldüren kadın: O beni öldürecekti

    Sevgilisini öldüren kadın: O beni öldürecekti

    Konya’da birlikte yaşadığı sevgilisi Yunus Bozdağ’ı (26) bıçaklayarak öldüren Muradiye K. (29) adliyeye sevk edildi. Pişman olduğunu belirten Muradiye K., “Onu öldürmek gibi bir niyetim yoktu. Onu beni öldürecekti. Annemi darbettiler. Ben o bıçağı kendimi korumak amaçlı aldım” dedi.

    Olay, dün saat 23.00 sıralarında merkez Selçuklu ilçesi Selahattin Eyyübi Mahallesi Buhari Sokak’ta meydana geldi. Fırıncılık yapan evli Yunus Bozdağ, eşinden boşanmış, 1 çocuk annesi meslektaşı Muradiye K. ile 2 ay önce birlikte yaşamaya başladı. Çift, yaklaşık 20 gün önce evdeki eşyaların paylaşımı nedeniyle tartıştı. Muradiye K.’nin 11 Eylül günü polise şikayeti üzerine Bozdağ hakkında 1 ay uzaklaştırma kararı alındı. Karardan 3 gün sonra çiftin barışması üzerine Muradiye K., polis merkezine giderek şikayetinden vazgeçti. Bunun üzerine Bozdağ’ın uzaklaştırma kararı kaldırıldı. Muradiye K., iddiaya göre dün akşam evdeki eşyalarını almak için annesi Döndü K. ve kız kardeşi Fatma K. ile birlikte eve geldi.

    YERE YATIRIP TEKMELEMİŞ

    Çift arasında eşyaların paylaşımı konusunda evin önünde tartışma çıktı. Tartışma sırasında Yunus Bozdağ, Muradiye K.’yi yere yatırarak dövmeye başladı. Bunun üzerine çantasında bulunan bıçağı çıkartan Muradiye K., Bozdağ’a doğru bıçağı savurdu. Kalbinden bıçaklanan Yunus Bozdağ, olay yerinde hayatını kaybetti. Elinde bıçakla olay yerinde bekleyen Muradiye K. ise suç aleti bıçakla birlikte polise teslim oldu.

    ‘O BENİ ÖLDÜRECEKTİ’

    Muradiye K., emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Basın mensuplarının “Neden öldürdünüz” sorusuna Muradiye K., “Onu öldürmek gibi bir niyetim yoktu. O beni öldürecekti. Annemi dövdüler. Ben o bıçağı kendimi korumak amaçlı aldım. Pişmanım” dedi.

  • Öğretmen çiftin bebeğinin canlı ders sırasında feci ölümü

    Öğretmen çiftin bebeğinin canlı ders sırasında feci ölümü

    Konya’nın Çumra ilçesinde sınıf öğretmenleri Mustafa Bayram ve eşi Deniz Bayram, evlerinde online ders verdikleri sırada, üst kat komşularında kalan 20 aylık kızları Kumsal Bayram, 7’nci katın balkonundan dengesini kaybederek, düştü. Hayatını kaybeden Minik Kumsal, bugün gözyaşları içinde toprağa verildi.

    Olay, dün İzzetbey Mahallesi’nde meydana geldi. Nuri Tömtöm İlkokulu’nda görevli öğretmen Mustafa Bayram ve Okçu Şehit Mehmet Kefeli İlkokulu’nda görevli eşi öğretmen Deniz Bayram evlerinde online ders verdikleri için 2 çocuğunu, bakıcılıklarını yapan üst komşularına bıraktı. Çocuklarından Kumsal Bayram, balkonda dengesini kaybedip 7’nci kattan düştü. Durumu fark eden baba Bayram, otomobille kanlar içindeki kızı Kumsal’ı, Çumra Devlet Hastanesine götürdü. Minik Kumsal, doktorların tüm müdahalesine rağmen yaşamını yitirdi. İsmi açıklanmayan bakıcı kadının da ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldüğü öğrenildi.

    Kumsal Bayram’ın cenazesi bugün Konya kent merkezindeki Hacı Veyis Camii’ne getirildi. Anne Deniz ve baba Mustafa Bayram, kızlarının tabutuna sarılıp ağladı. Ardından minik Kumsal’ın cenazesi gözyaşları içinde kılınan namazın ardından Üçler Mezarlığı’na defnedildi.