Kategori: Kültür Sanat

  • Ney’in mistik sesi Manisa’dan dünyaya yayılıyor

    Ney’in mistik sesi Manisa’dan dünyaya yayılıyor

    Manisalı neyzen ve ney ustası olan Cenk Toplar 12 yaşında tanıştığı neyle olan birlikteliğini yaklaşık 30 yıldır aralıksız devam ettiriyor. Kargı kamışlarını büyük bir sabır ve zahmetle müzik aletine çeviren Toplar, bir yandan ürettiği neyleri Türkiye’nin farklı yerlerine gönderirken diğer yandan da yurtdışından gelen talepleri karşılıyor. Yaklaşık 3 yıllık bir sürecin ardından kargı kamışları usta elinde birer müzik aletine dönerken, neye olan ilgi ise her geçen gün artarak devam ediyor. Şehzadeler ilçesindeki tarihi Kurşunluhan’daki atölyesinde hem ney yapan hem de ney kursları veren Cenk Toplar 7’den 70’e her kesimden kursiyeri olduğunu ve neyin sabır isteyen bir müzik aleti olduğunu söyledi.

    Neyi ilk olarak halasında gördüğünü ve bunun üzerine ney kursuna başladığını belirten 11 yaşındaki Rümeysa Eryılmaz, “Neyi ilk olarak halamda gördüm ve sesin nasıl çıktığını merak ettim ve üflemeye başladım. Öyle devam etti. Bir aydır kursa geliyorum. Halamdan biraz öğrenerek buraya geldiğim için notaları daha da ilerlemeye başladım burada” dedi.

    Neyle dostluğu 30 yılı aştı

    Henüz 12 yaşında tanıştığı ney sevdası ile yaklaşık 30 seneyi geride bıraktığını kaydeden Neyzen Cenk Toplar, “12 yaşında neyle tanıştım. 12 yaşından bu yana neyle dostluğumuz devam ediyor. Halk eğitim ve belediye bünyesinde kurs veriyorum. Usta öğreticilik yapıyorum. Aynı zamanda da ney yapımcısıyım. Ney kargı kamışından oluyor. Kargı kamışlarını Akdeniz bölgesinden alıyorum, toptancılarımız var. Onlar aracılığıyla bize geliyor. Atölyede derslerden fırsat buldukça Manisa Ovasında da kendi yöremizin kargılarını buluyor ve ney haline getiriyoruz” dedi.

    Kamışlar 3 yıl bekletiliyor

    Ney yapımının uzun bir süreç olduğundan bahseden Toplar, “Ney kamışını kesip getirdikten sonra 3 yıl bekletiyoruz. 3 yılın ardından hazır hale geliyor. Önce yapraklarından temizliyoruz. Ondan sonra düzeltme aşaması ve hangi ney olacaksa ona göre boyutlandırma var. Daha sonra içini açıp deliklerini deliyoruz, akordunu yapıp baş paresini takıp ney haline getiriyoruz. Boş bir boruyu üfler gibi düşünün. Ney, dilli bir üflemeli çalgı değil. Açıyla ses elde ediliyor. Bunu da üfleyebilmek biraz zaman istiyor. 2-3 ay sadece üfleme süreci var. Bina restore edildikten sonra yaklaşık 3 yıldır tarihi Kurşunluhan’dayım. Şehzadeler Belediyesinin bize sağladığı bu odada Şehzadeler Halk Eğitim Merkezi bünyesinde ney kurslarımızı veriyoruz. 7’den 70’e her yaştan kursiyerimiz var. 10 yaşında çocuk da var 70 yaşında amcamız da var. Gelen herkesi gönüllemeye çalışıyoruz ve onların gelişimine katkı sağlamaya çalışıyoruz. Gelen herkese kapımız açık. Neyin öğrenme aşamaları kişiden kişiye değişiyor. Yeteneği varsa daha kısa sürede öğreniyor ama 3 ay üfletemediğimiz kursiyerlerimizde oluyor ama sabırla bu süreci aşıyoruz. Herkes buradan bir şeyler öğrenip gidiyor” diye konuştu.


    Yurtdışına da gönderiyor

    Türkiye’nin her tarafına İnternet aracılığıyla yaptığı neyleri gönderdiğini ve ihraç da ettiğini kaydeden Toplar, “Türkiye’nin her yerine neylerimizi gönderiyoruz. İnternet aracılığıyla. Yurtdışına da satışlarımız var. Özellikle Avrupa, Rusya, Arap ülkeleri, Kıbrıs, Azerbaycan yani neyi seven genelde Müslüman halkın yaşadığı ülkeler neyi bizden temin ediyor” dedi.

    “Tasavvuf müziğinin vazgeçilmezidir”

    Neyin aslında Türk Sanat Müziği enstrümanı olduğunu ancak en çok tasavvuf müziğine yakıştığını ifade eden Toplar, “Ney müzik aleti aslında Türk Sanat Müziği sazıdır ancak en çok yakıştığı yer Türk tasavvuf müziğidir. Tasavvuf müziğinin vazgeçilmez bir enstrümanıdır. Sesi de insanı diğer müzik aletlerine göre biraz daha ruhani atmosfere sokan bir enstrümandır. Dünyanın meşakkatinden, nefsani duygulardan uzaklaştıran bir enstrümandır” diye konuştu.

    Ney çeşitlerinin 350 TL’den başlayıp 2 bin TL’ye kadar fiyatları olduğunu anlatan Toplar, 14-15 çeşit ney olduğunu ve takım isteyenlere takım halinde yapıp gönderdiklerini söyledi.

  • Türkiye’nin ilk ve tek karnavalı için hazırlıklar başladı

    Türkiye’nin ilk ve tek karnavalı için hazırlıklar başladı

    Türkiye’nin ilk ve tek karnavalı olarak dünyanın sayılı karnavalları arasına girmeyi başaran “Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı”nın, düzenlendiği her yıl olduğu gibi yine binlerce yerli ve yabancı turisti Adana’ya çekmesi bekleniyor. Karnaval Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Türkiye Kültür Yolu Festivalleri”ne dahil edilmesiyle birlikte çok daha zengin bir içerikle düzenlenecek.

    Karnaval Komitesi’nden hazırlıklarla ilgili yapılan açıklamada, ”karnavalın ruhuna uygun” etkinlik projelerinin titizlikle değerlendirildiği belirtilerek, “Karnavalda etkinlik yapmak için yurt içinden ve yurt dışından birçok başvuru alıyoruz. Karnavalımızın bir parçası olmak için gelecek proje, karnaval aktivitesi, sergi, söyleşi, sportif etkinlikler ve diğer öneriler yoğun bir şekilde komitemize ulaşıyor. Şehrin uygun mekânlarında, yerlerin doğru şekilde planlanabilmesi için bu yeni başvuruların mümkün olduğunca önceden yapılması, komitenin değerlendirmelerini daha sağlıklı yapabilmesi ve aktivitelerin en doğru şekilde planlanması için önemli bir konu. Komitemiz tarafından uygun görülen etkinlik önerileri ve projeler “nisandaadanada.com” adresimizden ve sosyal medya hesaplarımızdan ilerleyen tarihlerde duyurulacaktır” denildi.


    “İki bayramı yaşayacağız”

    Karnavalın Fikir Önderi Ali Haydar Bozkurt, 2023 Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı programında çok ilgi çekici projeler ve çok renkli etkinliklerin yer alacağını söyledi. Karnavalın Ramazan Bayramı’nın hemen bitiminde başlayacağını hatırlatan Bozkurt, “Bu yıl 25-30 Nisan tarihleri arasında gerçekleştireceğimiz karnaval ile iki bayramı arka arkaya yaşayacağız. Her yıl sürprizlerle dolu karnavallar yaşadık. Sanatçılarımız, yurt içinden ve yurt dışından gelen etkinlik gruplarımız, yerel ve ulusal topluluklarımız ile spordan sanata, sanattan eğlenceye kadar birçok etkinlikte buluşacağız. Bu yıl da büyük sürprizleri yaşatacağız. Adana’ya geleceklere hafızalarından çıkmayacak karnaval günleri sözünü ve memnun ayrılacaklarının garantisini veriyoruz” dedi.


    Karnavalın moral-motivasyon açısından olduğu kadar Adana ve bölge ekonomisine büyük katkı yaptığına da dikkat çeken Bozkurt şunları kaydetti:
    “2013 yılında ilk karnavalımızı düzenlerken bir dostluk, kardeşlik ve sevgi çatısı altında buluşalım, tüm dünyaya Adana’dan seslenerek bu güçlü enerjiyi yayalım amacını taşımıştık. Bu yıl 11. kez düzenlenen Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı’nda da aynı duygu ve istekleri taşıyoruz. El ele kol kola birlik ve sevgi mesajımızı tüm insanlığa iletiyoruz. Büyük ve güçlü bir ülkenin insanları olarak yarına olan inanç ve umudumuzu da hiç kaybetmiyoruz. Birlikte gülümsemeyi, kimsenin kimseyi herhangi bir farklılığından dolayı ötekileştirmediği, hoşgörü temelinde dostluğa her zaman zemin oluşturan bu buluşma bizleri mutlu ediyor. Bunun yanında karnavalımızın Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Türkiye Kültür Yolu Festivalleri”nde olması da büyük destek sağlayacaktır. Bu destekle bu yıl çok daha fazla yerli ve yabancı ziyaretçinin karnavala katılımını bekliyoruz. Tek sahibi Adana halkı olan karnavalımız bu yıl da çok renkli geçecek.”

  • Türkiye, Unesco Dünya Miras Geçici Listesi’nde dünya birincisi

    Türkiye, Unesco Dünya Miras Geçici Listesi’nde dünya birincisi

    UNESCO Türkiye Milli Komisyonu tarafından düzenlenen “UNESCO 6. Somut Olmayan Kültürel Miras Kış Okulu ve Somut Olmayan Kültürel Miras Kuşaklar Arası Aktarımı” programı Yozgat’ta başladı. Yozgat Çamlığı Milli Parkında bulunan bir otelin konferans salonunda başlayan programa katılan UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Öcal Oğuz, Türkiye’nin UNESCO Dünya Miras Listesi’nde 19, Dünya Miras Geçici Listesi’nde ise 84 kültürel mirasının bulunduğuna dikkat çekerek Türkiye’nin geçici listede dünya birincisi olduğunu ifade etti. Programa Yozgat Valisi Ziya Polat, Yozgat Belediye Başkan Yardımcısı Murat Tanışman, İl Milli Eğitim Müdürü Yusuf Yazıcı,
    Yozgat ORAN Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Ahmet Emin Kilci ve çok sayıda öğretmen katıldı.


    19 mirasa sahibiz

    Türkiye’nin birçok medeniyete beşiklik ettiğini belirten Oğuz, “Ülkemizin hem somut hem de somut olmayan kültürel miras olarak büyük bir zenginliği var. Zira biz Türkiye olarak hem Asya’ya hem Avrupa’ya hem Ortadoğu ve Afrika’ya hem de kuzeye doğru açılan büyük bir kapıyız Anadolu olarak. Bu bakımdan da yüzyıllar, bin yıllar boyunca pek çok medeniyete de beşiklik etmişiz. Bu nedenle de çok zenginiz. Bu zenginliğimiz 1972 yılında UNESCO tarafından kabul edilen dünya kültürel ve doğal mirasın korunmasına dair sözleşme ve 2003 yılında kabul edilen somut olmayan kültürel mirasın korunmasına dair sözleşme açısından baktığımızda aslında bulunduğumuz listelerde bulunduğumuz yerle miras zenginliğimiz tam ölçüşmüyor. 72 yılında kabul edilen sözleşmeye biz 1983 yılında taraf olmuşuz. 83 yılına kadar hiçbir eylemimiz ve bu listelere önerimiz olmamış. 83 yılından sonra da bize verilmesi mümkün olan hakları ve kotaları yeterince kullanmamışız. Bu nedenle de bugün dünya miras listelerinde örneğin Avrupa’da coğrafya bakımından bizden daha küçük miras ve zenginlik bakımından bizden görece az olması gereken ülkelerin 50-60 mirası listede varken biz de 19 mirasa sahibiz. Bunun da büyük çoğunluğu son 12 yılda kaydedildi bunu da unutmamak lazım. Bu bakımdan bizim daha fazla çalışmamız ve her yıl bize tanınan kotaya ve hakka uygun olarak bir mirasımızı daha uluslararası toplumla buluşturmamız lazım” dedi.


    Geçici listede 84 kültürel miras var

    UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’nde Türkiye’nin 84 kültürel mirasla da dünyada birinci sırada olduğunu söyleyen Oğuz, “Tentetif liste dediğimiz yani geçici liste denilen bir listesi var. Dünya miras listesinin orada da şu anda dünyanın en fazla mirası olan ülkesiyiz, 84 mirasımız orada. Bunlardan birisi de biliyorsunuz Sarıkaya’daki Roma Hamamımız bu listede yer alıyor. Dileriz bu 84 mirasın teorik olarak her yıl bir mirasımızı sunabilsek 84 yıl sonra tamamı kabul edilebilecek. Ama 70’li yıllarda olsaydı bunlar eminim ki daha kolay geçici listeye girerdi. O dönem her yıl 3-4 miras kabul ettiren ülkeler vardı, biz de kabul ettirebilirdik” şeklinde konuştu.
    Programın sonunda Yozgat Valisi Ziya Polat, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Öcal Oğuz hediye takdiminde bulundu.

  • 9. Ulusal Müzik Ödülleri Yarışması

    9. Ulusal Müzik Ödülleri Yarışması

    Gençlerin büyük ilgi gösterdiği müzik yarışması “Kepez Belediyesi Müzik Ödülleri”nin bu yıl 9’uncusu gerçekleştirilecek. Genç yeteneklerin keşfedilmesi, amatör sanatçıların teşvik edilmesini ve her yıl bir başka usta isimlerin şarkılarıyla anılmasını bir gelenek haline getiren yarışma için son başvuru tarihi 21 Nisan 2023 olarak belirlendi. Kepez Belediyesi’nin organize ettiği yarışmaya 18 ve 50 yaş aralığındaki tüm vatandaşlar katılım sağlayabilecek.

    Yarı final 22-23 Mayıs’ta

    Türkiye’nin dört bir yanındaki müzik yeteneklerini bekleyen yarışmanın ön elemesi 24 Nisan ile 28 Nisan tarihleri arasında belirlenecek. Yarı Finale hak kazanan adaylar 29 Nisan’da duyurulacak. Yarı Final 22-23 Mayıs’ta, final 4 Haziran’da Kepez Belediyesi Erdem Bayazıt Kültür Merkezi’nde yapılacak.

    Ödüllü müzik yarışması

    9. Ulusal Müzik Ödülleri Yarışmasında birinci gelen yarışmacı 10 bin TL, ikinci 7 bin TL, üçüncü yarışmacı ise 5 bin TL ile ödüllendirilecek. İlk 3 yarışmacının belirlemesinin ardından kurulun belirlediği Jüri Özel Ödülü için seçilen yarışmacıya 3 bin TL ile ödül verilecek.

  • Endonezya, Bursa’da tanıtılacak

    Endonezya, Bursa’da tanıtılacak

    Bursa Kent Konseyi, Bursa’ya çeşitli ülkelerden iş, aile, eğitim, geçici koruma ve zorunlu göç gibi nedenlerle gelen yabancı kökenli kişilerin kent hayatına katılımı sürecine destek vermek amacıyla çalışmalarını tüm hızıyla sürdürüyor. Bursa Kent Konseyi’nin destekleriyle Endonezya Ankara Büyükelçiliği’nin organizasyonu ile Endonezya’dan bir kültür şenliği olan ‘Eve Yolculuk’ programı 06 Şubat Pazartesi günü saat 19.00’da Merinos AKKM Orhangazi Salonu’nda düzenlenecek. Program çerçevesinde düzenlenecek fotoğraf sergisi, geleneksel danslar, geleneksel kıyafet gösterisi ile Bursa’da Endonezya rüzgarı esecek.

    Bursa Kent Konseyi Başkanı Şevket Orhan, “Endonezya Ankara Büyükelçimizin katılımı ile ‘Endonezya tanıtım’ programını Merinos AKKM’de gerçekleştireceğiz. Bu program sayesinde Endonezya kültürü Bursa’ya taşınmış olacak. 06 Şubat Pazartesi günü eğlenceli vakit geçirmek isteyen tüm hemşerilerimizi ‘Endonezya’ tanıtım programına davet ediyorum” dedi.

  • Kalinda Antik Kenti gün yüzüne çıkacak

    Kalinda Antik Kenti gün yüzüne çıkacak

    Kültür ve Turizm Bakanlığı Fethiye Müze Müdürlüğü başkanlığında yürütülen, Muğla Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı (YİKOB) tarafından finanse edilen ve Dalaman Belediyesi tarafından desteklenen Dalaman ilçesindeki Şerefler-Kalinda kazısı Prof. Dr. Fatih Onur ile Doç. Dr. Mustafa Koçak bilimsel danışmanlığı ve gözetiminde başlatıldı. M.Ö. 5 yüzyılda oldukça güçlü olan, Roma ve Geç Hristiyanlık dönemlerine kadar varlığını sürdürmüş bu kentin kalıntıları, Şerefler Mahallesi, Kozpınar Tepesi’ndeki geniş bir kale ve eteklerindeki pek çok bina temelleri ile kendisini gösteriyor. İlçe merkezine yakın bir konumdaki bu antik kent, Dalaman sınırları içerisinde en etkileyici tarihi alan konumunda bulunuyor.


    Dalaman Belediye Başkanı Muhammet Karakuş yaptığı açıklamada, “Kalinda Antik Kenti’nin gün yüzüne çıkması için Muğla Valiliği ile birlikte Ocak ayında başlattığımız çalışmalar çerçevesinde bölgede Arkeolog gruplarının yanı sıra 15 kişilik ekibimiz çalışıyor. Başlattığımız bu kazılar hem Kalinda tarihi hakkında hem de bu kalıntılar hakkında bilinmeyenleri açığa kavuşturmak, ilçemizin bu tarihi değerini bilimsel metotlarla inceleyerek ve arkeolojik kazısını yaparak hem ulusal hem de uluslararası düzeyde daha fazla tanınan, daha görülür, daha ulaşılabilir ve nitelikli bir arkeolojik alan haline getirmeyi hedefliyoruz” dedi.

  • NBA’de Türk kültürü rüzgarı esti

    NBA’de Türk kültürü rüzgarı esti

    Yunus Emre Enstitüsü, Amerika Birleşik Devletleri’nin Ohio eyaletinde NBA takımları Cleveland Cavaliers ve Los Angeles Clippers arasındaki müsabakada zengin Türk kültürü unsurlarının tanıtımını yaptı. Türk basketbolcu Cedi Osman’ın Cleveland Cavaliers formasını giydiği maçta, Enstitünün düzenlediği “Türk Kültür Mirası Gecesi” adlı etkinlik çerçevesinde Türkiye ve Türk kültürüne ait görseller ile bilgiler dijital ekranlarda paylaşıldı.

    NBA salonunda Türkiye rüzgarı

    Yunus Emre Enstitüsü, etkinliğin ikinci ayağında Rocket Mortgage FieldHouse’ta Türk mutfağının eşsiz lezzetlerinin yer aldığı gastrodiplomasi faaliyetlerinden geleneksel Türk halk danslarına kadar Türkiye’nin çok sayıda farklı kültürel değerini NBA salonuna taşıyarak salonda adeta Türkiye rüzgarı estirdi. Maç öncesinde Amerikalı basketbolseverler, Türk halk dansları gösterisini izlemenin yanı sıra Türkiye’nin farklı bölgelerindeki zenginliklerinin gözler önüne serildiği “Taste of Türkiye” salonunu gezerek keyifli vakit geçirdi.
    Öte yandan, etkinlik çerçevesinde Türkiye’nin Vaşington Büyükelçisi Murat Mercan, Şikago Başkonsolosu Engin Türesin ve New York Başkonsolosluğu Kültür ve Tanıtma Ataşesi Hüseyin Baştürk, RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, Vaşington Yunus Emre Enstitüsü Koordinatörü Gökhan Coşkun, Cleveland Cavaliers’ın iş ortakları, Türkiye’den ve Amerika Birleşik Devletleri’nden spor ve siyaset alanlarındaki önemli isimler, iş insanları ile sivil toplum kuruluşlarının üst düzey temsilcileri Yunus Emre Enstitüsünün gerçekleştirdiği resepsiyonda bir araya geldi.

     


    “Türk mutfağının ve folklorunun tanıtılması açısından çok önemli bir etkinlik oldu”

    Türkiye Vaşington Büyükelçisi Murat Mercan, “Şu an stadyumun her yerinde Türkiye’nin tanıtımı yapılıyor. Televizyon ekranlarından bu unsurlar gösterilecek. Türk mutfağının ve folklorunun tanıtılması açısından çok önemli bir etkinlik oldu. Bunun mutlaka çok kalıcı bir etkisi olacaktır” ifadelerini kullandı.

     


    “NBA’in gücünü sadece Amerika’da değil, aynı zamanda Türkiye’de de sergilemesi adına çok önemli”

    Nic Barlage, takımında oynayan Türk oyuncu Cedi Osman için “Ondan daha iyi bir elçi olamaz. Bize göre, Cedi gibi bir adamın takımımızda yer alması, NBA’in gücünü sadece Amerika’da değil, aynı zamanda Türkiye’de de sergilemesi adına çok önemli” ifadesini kullandı.
    Milli basketbolcu Cedi Osman da NBA’de sadece 4 Türk oyuncunun olduğuna dikkati çekerek, takımıyla iş birliği içinde gerçekleştirilen tanıtım gecesinin kendisi için ayrı bir öneme sahip bulunduğunu belirtti.

  • Panorama 1326 Bursa’da muhteşem buluşma

    Panorama 1326 Bursa’da muhteşem buluşma

    Osmangazi Belediyesi’nin Bursa’ya kazandırdığı dünyanın en büyük tam panoramik müzesi olan Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi, farklı bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Osmangazi Belediyesi Kültür İşleri Müdürlüğü tarafından düzenlenen “Mehter’in Sadası & Serkan Çağrı” konserine Bursalılar büyük ilgi gösterdi.

    Dünyanın en eski askeri bandosu olan mehter ile ünlü sanatçı Serkan Çağrı’nın farklı performansını Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar ile sanatseverler büyük bir coşku içinde dinledi. Başkan Dündar, konser öncesinde usta klarnet sanatçısı Serkan Çağrı’ya Fetih Müzesi’ni gezdirdi. Bursa’nın fetih gününün sanal ortamda canlandırıldığı dev kubbeyi büyük hayranlıkla gezen ünlü sanatçı, dev kubbe içinde konser vermenin heyecanını yaşadığını söyledi.

    Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar da Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi’nin açıldığı günden itibaren birbirinden farklı birçok etkinliğe ev sahipliği yaptığını belirterek, “Geçtiğimiz hafta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, müzemizde gençlerimizle buluşmuştu. Bugün de mehter takımı ile sanatçımız Serkan Çağrı’nın muhteşem performansına tanıklık ediyoruz.” dedi.

    Yaklaşık iki saat süren konserde, Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’ne bağlı İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu Mehter Bölümü ve ünlü klarnet sanatçısı Serkan Çağrı, kahramanlık türkülerinden, marşlara, Türk Halk Müziği’nden günümüz şarkılarına kadar birçok eseri birlikte seslendirdi.

    Müzeyi dolduran vatandaşlar konser sonunda sanatçıları ayakta alkışlarken, Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar da Serkan Çağrı ve diğer sanatçılara muhteşem performanslarından dolayı teşekkür ederek Osman Gazi’nin biblosunu hediye etti. Konseri Başkan Dündar’ın yanı sıra Bursa Vali Yardımcısı Mustafa Gündoğan, Büyükşehir Belediye Başkanvekili Fethi Yıldız ile AK Parti İl Yöneticileri de dinledi.

     

  • Merve Özbey’den Bursa’da arabesk gecesi

    Merve Özbey’den Bursa’da arabesk gecesi

    Türk pop müziğinin sevilen ismi Merve Özbey, Bursa’da sahne aldı. Ağırlıklı olarak Arabesk konseptiyle sahne alan Özbey, Türk müziğinin unutulmayan şarkılarını Bursalı sevenleri için seslendirdi. Uzun bir aradan sonra dinleyicilerinin karşısına çıkan Özbey, Sempatik tavırları ve enerjisiyle dinleyenlere unutulmaz bir gece yaşatan güzel şarkıcı, dinleyicilerini hem coşturdu hem de hüzünlendirdi.


    Yaklaşık iki saat sahnede kalan Özbey’e hep bir ağızdan eşlik eden Bursalılar eğlence dolu bir hafta sonu yaşadı.

  • Hale Yamaner’le türkü şöleni

    Hale Yamaner’le türkü şöleni

    Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen konseri şef Kemal Kamalı yönetti. Amasya’dan Nevşehir’e, Bulgaristan’dan Trabzon’a, Niğde’den Sivas’a kadar her yöreden türküleri seslendiren koro ve solistler, salonu dolduran izleyicilerden büyük beğeni topladı.


    Konserin ikinci bölümünde sahne alan Doç. Dr. Hale Yamaner, sahnedeki enerjisi ve repertuvarındaki hareketli türküleriyle gönülleri fethetti. Bursa seyircisinin, kendinde ayrı bir yeri olduğunu belirten sanatçı, kendi yazdığı “Batı Anadolu’da Yörük Müziği ve Kadın İcraları” isimli kitabını da Orkestra Şube Müdürlüğü’ne hediye etti.
    Konserin sonunda, Orkestra Şube Müdür vekili Nilüfer Göl, THM Bölüm Başkan Yardımcıları Alperen Kırhan ve Anıl Aşkıner Saper, Koro şefi Kemal Kamalı’ya, Sanatçı Hale Yamaner’e ve sanatçıya eşlik eden TRT İzmir Radyosu Saz Sanatçısı Gürhan Yüksel’e çiçek ve plaket takdim etti.