Kategori: Kültür Sanat

  • Osmangazi Belediyesi Tiyatro Okulu başlıyor

    Osmangazi Belediyesi Tiyatro Okulu başlıyor

    Gerçekleştirdiği kurslar ile tiyatro dünyasına yeni yetenekler kazandıran Osmangazi Belediyesi, 13 Kasım Pazar günü kış dönemine kapılarını açacak. Soğanlı Kültür Merkezi’nde düzenlenecek Tiyatro Okulu’nda yer almak isteyen 15 ile 25 yaş arasındaki sanat tutkunları, ilk olarak 6 Kasım Pazar günü yapılacak yetenek sınavına katılacak.

    Sınavı başarıyla tamamlayan kursiyerler, Bursa Devlet Tiyatrosu Oyuncusu Kübra Tüzgün’den dönem boyunca sahne bilgisi, rol, mimik ve beden dili eğitimleri alacak. Sahne tozu yutmak isteyen sanatseverler, 4 Kasım Cuma gününe kadar Soğanlı Kültür Merkezi’ne başvuru yapabilecek.

  • Çetinel, çocukların söyleşi konuğu oldu

    Çetinel, çocukların söyleşi konuğu oldu

    Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü’nün düzenlediği Çocuklara Kitap Söyleşileri etkinlikleri, yeni eğitim öğretim döneminde de Nilüferli çocukları, yazarlarla buluşturmaya devam ediyor. Uğur Mumcu Sahnesi’nde gerçekleştirilen ve yoğun ilgi gören buluşmanın konuğu bu kez, yazar Füsun Çetinel oldu.

    Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü tarafından kendilerine armağan edilen Füsun Çetinel’in “Küçük Pis Yeşil Böcek” adlı kitabını okuyarak etkinliğe katılan kırsal ve merkez mahallelerden ilkokul ve ortaokul düzeyinde 322 öğrenci, kitap hakkında Çetinel’e çok sayıda soru yöneltti. Enerjileriyle kendilerine hayran bırakan öğrencilerin sorularını tek tek yanıtlayan yazar Füsun Çetinel, kitabın yazın hikayesini de çocuklarla paylaştı.

    Çocuklara okuma ve yazma konusunda tavsiyelerde bulunan Füsun Çetinel, “İlla roman, şiir, öykü yazmak zorunda değilsiniz. Gezip gördüklerinizi, duygu ve düşüncelerinizi, yaşadıklarınızı yazabilirsiniz. Yazmak iyidir. Kişi, yazdıkça olayları çok daha farklı anlayabiliyor” diye konuştu.
    Söyleşinin sonunda Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Zafer Yıldız, keyifli söyleşi için Füsun Çetinel’e teşekkür etti. Füsun Çetinel, etkinliğin sonunda “Küçük Pis Yeşil Böcek” kitabını çocuklar için imzaladı.

  • 16 kadının yaşamı tiyatroyla anlatılacak

    16 kadının yaşamı tiyatroyla anlatılacak

    Yıldız Kenter’in unutulmaz performansıyla seyirciyle sahnede en çok buluşan oyunlar arasında yer alan “Ben Anadolu”, yıllar sonra usta oyuncunun öğrencisi Ayça Bingöl tarafından yeniden sahneye taşındı. Yıllar içinde unutulmaz bir tiyatro klasiği haline gelen ve Bingöl’ün yorumuyla sahnelere dönen Ben Anadolu, 22 Ekim Cumartesi günü BAOB’da sahnelenecek. Oyunun biletleriyse Türkiye’nin teknoloji odaklı eğlence ve kültür-sanat platformu Biletinial üzerinden satışa sunuldu.

    16 kadının yaşam öyküsünü anlatıyor

    Güngör Dilmen’in kaleme aldığı, yönetmenliğini ise Görkem Yeltan’ın üstlendiği “Ben Anadolu”, Anadolu’nun farklı çağlarında yaşamış 16 kadının yaşam öyküsünü anlatıyor.

  • Bursa’da “Edebiyat ve Yazı Kampı” tamamlandı

    Bursa’da “Edebiyat ve Yazı Kampı” tamamlandı

    Edebiyat, sanat ve kültür alanında örnek çalışmalara imza atan Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı, bir haftalık ‘Bursa Edebiyat ve Yazı Kampı’ ile yine bir ilki gerçekleştirdi. Karacaali Gençlik Kampı’nda 3 Ekim’de başlayıp 9 Ekim’de biten kampta, 18-30 yaş arası 25 edebiyatsevere Türkiye’nin önde gelen şair, yazar ve edebiyatçıları farklı konularda seminer verdi.

    Hakkı Özdemir yönetimindeki kampta; Prof. Dr. Abdullah Harmancı ‘Çocuk Edebiyatı Nedir, Ne Değildir?’, Prof. Dr. Alâattin Karaca ‘Edebî Dil ve Üslûp’, Ali Ayçil ‘Hikâye Nedir, Ne Değildir?’, A. Ali Ural ‘Deneme Nedir, Ne Değildir?’, Beşir Ayvazoğlu ‘Yazarlık Mesleği ve Yazı Sanatı’, Dr. Celâl Fedai ‘Eleştirel Okuma Nedir?’, Hakkı Özdemir ‘Roman Nedir, Ne Değildir?’, Hüseyin Akın ‘Şiir Nedir, Ne Değildir?’, Mehmet Nuri Yardım ‘Edebî Türler’, Dr. Necmettin Turinay ‘Yazarın/Yazının Amacı Nedir?’, Osman Özbahçe ‘Eleştiri Nedir, Ne Değildir?’, Sedat Demir ‘Edebiyatın Merkezi Ne(resi)dir?’, Selçuk Küpçük ‘Dergiciliğin Edebiyat İçin Önemi Nedir?’ ve Dr. Öğr. Üyesi Yunus Emre Özsaray ‘Edebiyatın Faydası Nedir?’ başlıklı seminer ile yazar adaylarına bilgi ve birikimlerini aktardı.

    Seminerlere ilave olarak; Abdülhak Şinasi Hisar’ın ‘Fahim Bey ve Biz’, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın ‘Beş Şehir’, Attila İlhan’ın ‘Hangi Batı?’, Cemil Meriç’in ‘Bu Ülke’, Hüseyin Nihal Atsız’ın ‘Ruh Adam’, Refik Halid Karay’ın ‘Memleket Hikâyeleri’ ve Yahya Kemâl Beyatlı’nın ‘Kendi Gök Kubbemiz’ adlı eserleri tahlil edildi.

    Gençlerin nitelikli zaman geçirip, kendilerini geliştirmelerine imkân sağlayan kampın sonunda, Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Fethi Yıldız tarafından edebiyat meraklılarına ‘katılım belgesi’ verildi. Kampa katılan edebiyat ve yazı meraklılarını kutlayan Yıldız, “Gençlerin zamanlarını bu tür faaliyetlere ayırması, kendilerini donanımlı yetiştirmeleri için çok önemli. Bir haftadır önemli isimlerden ders gören edebiyata ilgili kardeşlerimizi tebrik ediyorum. Buradaki bilgilerin onlar için yol gösterici olacağını düşünüyorum” dedi.

  • Van Gogh’un hayatını Bursa’da anlattı

    Van Gogh’un hayatını Bursa’da anlattı

    İstanbul Temasa Tiyatrosu’nun düzenlediği ve Hakan Gerçek’in 13 yıldır sahnelediği tek kişilik gösterisiyle birlikte Bursalılara sunduğu oyun büyük beğeni topladı. Nazım Hikmet Kültürevi’ndeki oyun kapalı gişe oynanırken, Bursalı sanatseverler kendilerini Van Gogh’un özel dünyasında buldu.

    Van Gogh’un yaşadıklarının konu edildiği oyunda resme başlayışından intiharına kadar geçen süre aktarılırken, performans sonrası Hakan Gerçek, Bursalılar tarafından ayakta alkışlandı.

  • ‘Tekinsiz’ sergi Nilüfer’de izlenime açıldı

    ‘Tekinsiz’ sergi Nilüfer’de izlenime açıldı

    Nilüfer Belediyesi, sanatseverleri yine çok özel bir sergiyle buluşturdu. 9 sanatçının fotoğraf çalışmaları ve video görsellerinden oluşan ‘Tekinsiz’ adlı sergi, Nilüfer Belediyesi Meteor Balat Kültürevi’nde izlenime açıldı. Sergi açılışına Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem ile eşi Zeynep Terzioğlu Erdem’in yanı sıra sergide eserleri bulunan Ateş Alpar, Silva Bingaz, Sinem Dişli, Umut Erbaş, Metehan Özcan, Erkan Özgen, Cengiz Tekin de katıldı. İlk günden sanatseverlerin yoğun ilgisiyle karşılaşan sergi, artık dünya üzerinde yaşamın tekin olmadığını, Ateş Alpar, Silva Bingaz, Sinem Dişli, Umut Erbaş, Metehan Özcan, Erkan Özgen, Cengiz Tekin ve Serkan Taycan’ın etkileyici fotoğraf kareleriyle gözler önüne seriyor.

    Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, eşi Zeynep Terzioğlu Erdem ile birlikte sergiyi gezerek, fotoğrafları dikkatle izledi. Eser sahiplerinden fotoğrafların hikâyelerini dinleyen Başkan Erdem, çalışmalarından dolayı sanatçıları kutladı. Fotoğraf sanatçısı Silva Bingaz, “Doğu’nun Kıyısı” ismini verdiği çalışmasını insan ruhunun doğayla birlikte yansıması olarak yorumlarken, “İnsan ruhunun doğayla buluşmasını, var oluşun bir başka yansıması olarak görüyorum” dedi.

    Metehan Özcan’ın “Resimli Bilgi” isimli çalışmalarında kamusal alanda çekilmiş buluntu fotoğraflarla mimarlık ve tasarım yayınlarındaki iç mekân fotoğraflarının kolajları yer alırken, neolotik dönem üzerine çalışmaları bulunan Sinem Dişli’nin de, binlerce yıllık geçmişe sahip Bazda Mağarası’nda ve taş ocaklarında çektiği fotoğraflar, sergide yer alıyor.

    “Geçmiş ve Şimdinin Birlikteliği” adlı projesinin bir bölümünü, “Tekinsiz” sergisinde Bursalı sanatseverlerle buluşturan Ateş Alpar da, Hasankeyf’te sular altında kalan evlerin içinden çıkarak su yüzeyine vuran nesneleri, çektiği fotoğraflarla günümüze taşıyor.

    “Yaşadığımız şeyler bir süre sonra bize rüya gibi geliyor. Onlar da zamanla bir rüya gibi solup gidiyor” diyen Umut Erbaş da, anıların, zaman içindeki değişimini anlatan “Gündüz Düşleri” adlı eserleriyle “Tekinsiz” sergisinde yer alırken, Erkan Özgen de Helsinki’de 100 yıl önce yaşanan bir savaştan kalma top ve tanklarla anı fotoğrafları çektiren insanlardan etkilenerek o anları ölümsüzleştirdiği fotoğrafları, sergide sanatseverlerin izlenimine sundu.

    İzleyenleri farklı dünyalara götüren “Tekinsiz” isimli sergi, 30 Aralık tarihine kadar Nilüfer Belediyesi Meteor Balat Kültürevi’nde izlenime açık kalacak.

  • Türkan İldeniz şiirlerini Nilüferliler için okudu

    Türkan İldeniz şiirlerini Nilüferliler için okudu

    Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü’nün düzenlediği ve Türk edebiyatının önemli şairlerini Nilüferliler ile buluşturduğu ‘Şairin Şiir Evreni’nde bu ay, büyük bir vefa örneği yaşandı. Saygı niteliğindeki etkinlikte edebiyatının 55. yılında şair Türkân İldeniz, şiir tutkunlarıyla buluştu. Kendisi de şair olan Betül Dünder, sunuculuğunu yaptığı söyleşide Türk şiirin yaşayan çınarı Türkân İldeniz’in, hayatı, anıları, şiirleri ve edebi hayatı üzerine paylaşım yaptı. Türkân İldeniz de, ‘Taşra Kızı’nın Deliceleri’, ‘Havva Çıkmazı’ ve son kitabı ‘Buz Altında Yanardağ’ kitaplarından şiirler okudu. Nâzım Hikmet Kültürevi’nde gerçekleşen etkinliğe katılanlar, İldeniz’in sesinden şiirleri keyifle dinledi.

    Türkân İldeniz’in, 1950 kuşağının günümüzde yaşayan şairlerinden biri olduğunu vurgulayan Betül Dünder, “O’nun birikimi ve şiire dair hayatı, bizim için aynı zamanda bir külliyatı barındırıyor” dedi.

    İldeniz’in, ilk kitabını 1966, ikincisini 1967 yılında çıkardığını hatırlatan Betül Dünder, aradan geçen uzun yıllar sonunda üçüncü kitabı olan ‘Buz Altında Yanardağ’ isimli kitabını da 2021 yılında şiir tutkunlarıyla buluşturduğunu söyledi.

    Türkân İldeniz’in, Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın ‘Türkân, sen şiirini yaz ama şiirinle ilgili herhangi bir şey söyleme’ ve Attila İlhan’ın da ‘Sen hiçbir kliğe girme, şiirini yaz’ sözlerini söylemesi üzerine o yıllardan itibaren konuşmamayı prensip edindiğini ve günümüze kadar şiiri üzerine konuşmadığını belirten Betül Dünder, “Bu bir küskünlük değil. O, üretmeye devam ediyor. Türkân İldeniz’i, artık şiirlerinden tanımaya çalışacağız. Yaşadığı dönemde kadın özneyi şiire yerleştirmesi, çok büyük bir cesaret. ‘Buz Altında Yanardağ’ adlı kitabını okuduğunuzda da, bu ülkenin hangi kederleri, yaraları taşıdığına dair bir bellek okuması yapmış oluyorsunuz” diye konuştu.

    Söyleşinin sonunda Nilüfer Belediye Meclisi Üyesi Dilber Dereli, Türkân İldeniz ve Betül Dünder’e teşekkür etti. Keyifli söyleşinin ardından Türkân İldeniz, Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü’nün katılımcılara armağan ettiği ‘Taşra Kızı’nın Deliceleri’, ‘Havva Çıkmazı’ ve ‘Buz Altında Yanardağ’ isimli kitaplarını imzaladı.

  • Hobi olarak başladı, birçok ülkeye ihraç ediyor

    Hobi olarak başladı, birçok ülkeye ihraç ediyor

    Asıl mesleğinin ahşap oymacılık olduğunu ve bu mesleğe 12 yıl önce hobi olarak başladığını söyleyen Murat Özdamar, “İlk 3 yıl evimde bir odayı atölyeye çevirdim o şekilde çalışmalarımı sürdürdüm. Yaptığım ürünler için sergi açmak için teklifler geldi. İlgi ve talep artınca bunu uğraş haline getirip ve küçük bir atölye kurdum. Atölye kurduktan sonra talepler çoğalınca siparişler gelmeye başladı. Hobi olarak başladığım iş ticaret olarak işe başladık. Buradan yurt içinden çalışmalarımız oldu ve yurt dışına da satışlarımız oluyor. Çeşit olarak ahşap kuş kafeslerimiz ile başladık sonra minyatür çalışmalarımız onun yanı sıra ahşap porte çalışmalarımız onun dışında su kapaklarını çeşitli süs haline getirip satılır hale getiriyoruz” dedi.

    “Ürünlerimi Türkiye ve dünyanın birçok noktasına ihraç ediyorum”

    15 metrekarelik dükkanda ürettiği ürünleri Türkiye’nin ve dünyanın birçok noktasına ihraç ettiğini kaydeden Özdamar, “Şu anda Almanya, Hollanda ağırlık olarak bu ülkeler gönderiyoruz. Yanı sıra Suriye, Irak taraflarına gönderdiğimiz ürünler oldu. Yurt dışına yeni yeni açılmaya başladık. Tabi ileriki zamanlarda çeşit ve talep artınca bu genel olarak yayılmaya başlayacaktır. Çalışmalarımı sürdürdüğüm atölye küçük bir yer yaklaşık olarak 15 metrekarelik bir alanda çalışıyorum” diye konuştu.

    “Batman’da sanatçılar çarşısı kurmak istiyoruz”

    “Başlarda çalışma sürdürdüğüm atölye bana yetiyordu ama talep ve iş artınca yer bana yetmemeye başladı” diyen Özdamar, “İşi büyütmeyi düşünüyorum. İleriki zamanda yaptığım işi Batman’da büyük bir potansiyel hale getirmeyi düşünüyorum. Benim gibi sanatçı arkadaşlarım var bu işi yapan onlar ile birlikte Batman’da sanatçılar çarşısı kurmak istiyoruz. Bu yapacağımız sanatçılar çarşısında halka ve ülkeye yaptığımız işi göstermek istiyoruz. Kentimize gelecek turistler bu ürünlerimizi görerek alıp ülke ekonomisine katkıda bulunmak istiyoruz. Biz Batman’da sanatımız ile ilgili gelecek nesilleri eğitmek istiyoruz. Gelecek nesillerimiz açısından çok iyi olur bu işten tecrübe kazanıp sonraki nesillere aktarmak için önümüze yol açmış olur devlet büyüklerimize sesleniyoruz gerekli desteği vermelerini rica ediyoruz” şeklinde konuştu.
    (OA-RK-SO-Y)

  • Perre’deki kazılarda Medusa kabartmalı madalya bulundu

    Perre’deki kazılarda Medusa kabartmalı madalya bulundu

    Phalera; genellikle altın, gümüş, bronz veya camdan yapılmış ve bir tür madalya olup, ödüllendirilen Roma askerlerinin geçit törenleri sırasında göğüs plakasına takılan disk formunda bir şekle sahipti. Perre Antik Kenti’nde, Adıyaman Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kahraman Yağız’ın bilimsel koordinatörlüğünde, Adıyaman Müze Müdürlüğü tarafından yürütülen kazılarda farklı bir eser bulundu. Adıyaman Valiliği İl Özel İdaresi, Türk Tarih Kurumu, Kültür ve Turizm Bakanlığının destekleriyle Perre Antik Kenti’nde mozaikli alan, merdivenli alan ve konut alanı olmak üzere üç farklı bölgede kazılar sürüyor.

    Konut alanında yapılan kazıda, 6 santim çapında bronz phalera üzerinde kabartma olarak işlenmiş Medusa başı bulundu. Medusa, Yunan mitolojisinde gözlerine bakanı taşa çevirdiğine inanılan yılan saçlı, keskin dişli, dişi canavar olarak biliniyor.

    Altın, gümüş, bronz ve bazen de camdan yapılmış örnekleri bulunan askeri phaleralar, Roma ordusunda başarılı olmuş askerlere ve birliklere verilen bir tür madalya olarak biliniyor. Bunlar, geçit törenlerinde askerlerin göğüs zırhlarına takılabildikleri gibi bazen de birliklerin sancaklarına takılıyor.

    Adıyaman Müze Müdürü Mehmet Alkan, bu yılki kazılarda bin 800 yıllık askeri phalera bulunduklarını belirterek, “Bu yılki kazılarda askeri phaleraya denk geldik. Askeri phalera, burada yine askerlik yapmış olan bir vatandaşın başarılardan dolayı aldığı bir madalyadır. Bu askeri phalera bronz ile yapılmış olup, üzerinde Medusa başı bulunmaktadır. Mitolojide Medusa başına insanların baktığı zaman taşlaştığı düşünülüyor” dedi.

  • Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından “Mevlid-i Şerif” kitabı

    Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından “Mevlid-i Şerif” kitabı

    “2022 Süleyman Çelebi Yılı” çerçevesinde hazırlanan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın takdim yazısını kaleme aldığı kitap, Anadolu’nun kadim değerlerinden birisi olan Süleyman Çelebi ve onun değerli eseri Mevlid-i Şerif’i anlatıyor.

    Mevlid-i Şerif kitabının ilk bölümünde İslam-Türk medeniyeti genel hatları ile tarihsel olarak aktarılıyor. Kitapta peygamber sevgisinin Türk kültüründe nasıl tezahür ettiğine ve Türk toplumu ile diğer toplumlarda mevlit geleneğinin geçmişten bugüne nasıl yaşatıldığına örneklerle yer veriliyor.

    Mevlid-i Şerif kitabının esas konusunu ele alan ikinci bölümde ise Vesiletü’n-Necat’ın yazarı Süleyman Çelebi’nin yaşadığı dönemin koşulları ve hayatına dair bilgiler veriliyor. Mevlid’in kaleme alınma hikayesi ile eserin dili, üslubu, genel özellikleri ve toplum nezdinde değerinin anlatıldığı kitapta, Mevlid’in pek çok dile çevrilmesine ve diğer coğrafyalardaki önemine işaret ediliyor. Kitapta Mevlid’in bölümlerinden beyitlerin gönülde uyandırdığı hislere de yer veriliyor. Söz konusu kitap, bugün Millet Camii’nde düzenlenecek Mevlid Gecesi Özel Programı çerçevesinde İletişim Başkanlığınca vatandaşlara hediye edilecek.

    “Milletimizin peygamber sevgisinin en önemli nişanelerinden biri”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, takdim yazısında Cenab-ı Hak tarafından alemlere rahmet, insanlığa rehber ve müminlere örnek olarak gönderilen Hazreti Peygambere en yüksek derecede hürmet ve sevgi göstermenin öteden beri milletimizin müstesna vasıfları arasında yer aldığını belirtti. Türk milletinin mayasındaki Allah ve peygamber aşkının Türk kültüründe, sanatında, edebiyatında belirgin bir şekilde kendini gösterdiğine dikkati çeken Erdoğan, müellifi Süleyman Çelebi olan Vesiletü’n-Necat’ın da Hazreti Peygambere olan muhabbetin ifade edildiği en mümtaz eserler arasında olduğunu ifade etti. Erdoğan, daha çok Mevlid-i Şerif ismiyle bilinen ve yazıldığı dönemden itibaren Anadolu başta olmak üzere gönül coğrafyamızda mübarek gün ve gecelerde, doğum, ölüm, evlenme gibi merasimlerde ve daha birçok vesileyle okunan bu güzide eserin milletin peygamber sevgisinin en önemli nişanelerinden biri olduğunu kaydetti.

    “2022 yılını ‘Süleyman Çelebi Yılı’ ilan ettik”

    Vefatının 600. sene-i devriyesinde bu kıymetli eserin müellifini rahmetle yad etmek amacıyla 2022 yılını “Süleyman Çelebi Yılı” ilan ettiklerini ifade eden Erdoğan, ayrıca Süleyman Çelebi’nin vefatının 600. yılının UNESCO tarafından anma ve kutlama yıl dönümleri arasına alınmasını sağladıklarını bildirdi. Bu çerçevede ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından yıl boyunca yurt genelinde ve yurt dışında düzenlenecek etkinliklerle Süleyman Çelebi’yi anma ve anlatma gayretinde olacaklarına işaret eden Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca Süleyman Çelebi ve onun mümtaz eseri Vesiletü’n-Necat hakkında detaylı bir kitap yayınlamasını son derece kıymetli bulduğunu dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Süleyman Çelebi’nin veciz ifadelerinde yansıma bulan peygamber aşkının ve yüce dinimiz İslam’ın hakikatlerinin mümin gönülleri aydınlatmasını ve tüm insanlığın felahına vesile olmasını temenni ediyorum” ifadelerine yer verdi.