Kategori: Kültür Sanat

  • Online konsere ilgi büyük oldu

    Online konsere ilgi büyük oldu

    Gaziantep Üniversitesi (GAÜN), bir ilki daha imza atarak Covid-19 pandemi süreci nedeniyle evde kalan öğrencilerine online Sevcan Orhan konseri düzenledi. Konseri Gaziantep Üniversitesi sosyal medya hesabı Instagram yaklaşık 10 bin kişi izledi.

    Yaklaşık iki saat süren online konserinde izleyicileri hareketli şarkılarıyla coşturup, hüzünlü eserleriyle duygusal anlar yaşatan Sevcan Orhan, “ilk kez bir üniversite tarafından düzenlenen online konsere katıldım. Öğrendiğim kadarıyla 10 binin üzerinde ölğrenci izlemiş. Bundan çok mutlu oldum. Koronaya inat her şey çok güzel olacak. Daha öncede Gaziantep Üniversitesinde konser vermiştim ve o konserin heyecanının hiç unutmayacağım. Bugün de heyecan dolu, bir konser verdik. İnşallah güzel günlerde öğrenci kardeşlerimizle hep birlikte olacağız. Üniversite rektörü dediğin böyle olmalı” dedi.

    “Korona bize engel olamaz”

    Konsere online bağlanan GAÜN Rektörü Prof. Dr. Ali Gür, Pandemi süreci nedeniyle kampüste uzak kalan öğrencilere coşkulu bir 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı coşkusu yaşatmak için konser düzenlediklerini belirterek, “Üniversitemiz normal eğitim sürecinde önemli etkinliklere ev sahipliği yapıyordu yine yapmaya devam edecek. Korona bize engel olamaz. Sizin gibi harika sanatçılarla birlikte öğrencilerimize en güzel etkinlikleri yapıyoruz. Uzaktan eğitimle evde kalın ve sağlıklı kalın. Daha çok eğlenceli ve güzel online programlar yapacağız” şeklinde konuştu.

  • 14 odalı tarihi köşkün fiyatı dudak uçuklatıyor

    14 odalı tarihi köşkün fiyatı dudak uçuklatıyor

    Üsküdar’da boğaz manzaralı 100 yıllık Amiral Osman Paşa köşkü 100 milyon liraya satışa çıkarıldı. 30 yılı aşkın süredir köşkte yaşayan ailenin daha küçük bir eve geçmek için köşkü satışa çıkardığı öğrenildi.

    Üsküdar Sultantepe’de 1800’lü yılların sonunda Osmanlı Filosu’nun komutanı Amiral Osman Paşa tarafından yaptırılan ve 2008-2009 yıllarında aslına uygun restore edilen asırlık köşk yeni sahiplerini bekliyor. Boğaz ve koru manzaralı köşk 100 milyon liraya satışa çıkarıldı. 2’nci dereceden tarihi eser olan köşkün aylık kira bedeli ise 70 bin lira olarak belirlendi.

    14 ODA, 3 SALON, 3 MUTFAK, 12 BANYO…

    100 yıl önce Amiral Osman Paşa’ya ait olan köşkün içerisinde 14 oda, 3 mutfak, 10 banyo, 12 tuvalet bulunuyor. 2’nci dereceden tarihi eser olan köşk, aslına uygun şekilde 2008-2009 yıllarında restore edildi.

    KÖŞKÜN BAHÇSİNDE BİRÇOK MEYVE AĞACI VAR

    Yarı olimpik bir yüzme havuzu, kış bahçesi, çardak, küçük süs havuzu var olan 100 milyon liralık köşkte ayrıca, terasa çıkınca boğaz ayaklarınız altına oluyor. Köşk Osmanlı döneminden kalma, Amiral Osman Paşa tarafından yapıldığı için çok önemli bir değer.

    YALI, KÖŞK VE VİLLAYA TALEP ARTTI

    Koronavirüs etkisiyle yalı, köşk ve villa tipi evlere de talebin arttığını belirten gayrimenkul uzmanları, talebin çok fazla olduğunu ve sebebinin ise virüs nedeniyle apartmanda yaşayan insanların artık bunaldığı ve daha büyük bahçeli, teraslı ev istediği yönünde.

    AMİRAL OSMAN PAŞA KİMDİR?

    1792 yılında doğan ve kalyon neferliğinden yetişen Amiral Osman Paşa, 1825-1830 yılları arasında Mısır Donanması’nda kadırga reisi olarak görev yaptı. Daha sonra İstanbul’a dönerek Osmanlı Donanması’nın hizmetine girdi. Kırım Savaşı sırasında gerçekleşen Sinop Baskınında Osmanlı Filosu’nun komutanı olarak görev aldı.

    Yaklaşık 3 saat süren Sinop Baskını’nda Amiral Osman Paşa ayağından yaralı olarak tutsak düştü; top ateşine tutulan Sinop kentinin yarısı yandı. Kırım Savaşı’na son veren Paris Antlaşması’nın imzalanması üzerine serbest bırakıldı. Ülkeye geri dönünce Rize’de zorunlu oturmaya tabi tutuldu. 1860 yılında Rize’de vefat etti.

    16 Eylül 1890 tarihinde Japonya’da batan Ertuğrul Fırkateyni’nin komutanı Mirliva Osman Paşa’nın dedesidir.

  • Mona Lisa satılıyor mu?

    Mona Lisa satılıyor mu?

    Uluslararası teknoloji firması Fabernovel’in kurucusu ve CEO’su 46 yaşındaki Stephane Distinguin, koronavirüsün mali etkileriyle mücadele etmek isteyen hükümete ‘aileye ait mücevherleri satmasını’ teklif etti.

    Distinguin, ‘mücevherle’ kastının, Rönesans’ın dahi ismi Leonardo da Vinci’nin dünyaca ünlü tablosu Mona Lisa dahil sanat eserleri olduğunu söyledi.

    ‘Usbek & Rica’ adlı dergiye konuşan Distinguin, her gün milyarlarca euronun kaybedildiği krizin ‘dipsiz’ olduğunu vurguladı ve “Bir girişimci ve vergi mükellefi olarak, bu milyarların icat edilmediğini ve mutlaka bize mal olacaklarını biliyorum. Bariz refleks, değerli bir varlığı mümkün olan en yüksek fiyattan satmaktır, ama geleceğimiz için mümkün olan en az kritik olan varlığı” dedi.

    Distinguin, “Tabloların taşınması ve devredilmesi kolay ve bizim de bir sürü tablomuz var. Ayrıca, Louvre’un kaç ziyaretçisi ve kaç Mona Lisa hayranı, aynı salonda bulunan Paolo Veronese imzalı 67 metrekarelik ve 130 karakterlik Kana’da Düğün (The Wedding at Cana) tablosunu dikkatle incelemek için zamanını ayırıyor ki?” diyerek argüman geliştirdi.

    Paranın ait olduğu yerde durması gerektiğini ima eden işinsanı, “Bu nedenle aile mücevherlerini satalım. Aksi takdirde sadece Google, Apple, Facebook, Amazon, Microsoft, Disney, Netflix, Alibaba ve Tencent gibileri kültürün finansmanına katkıda bulunabilecek” dedi.

    İşin ‘püf noktasının’ fiyat olduğunu belirten Stephane Distinguin, yapılacak işe değmesi için ‘delice’ bir noktada tutulması gerektiğini savundu.

    Distinguin, “Mona Lisa’yı satın almanın 50 milyar eurodan daha az olmayacağını tahmin ediyorum” dedi.

    ‘JEFF BEZOS ALABİLİR’

    Öte yandan işadamı muhtemel alıcı için de Amazon’un kurucusu Jeff Bezos’u işaret etti.

    Distinguin, “Dünyanın en zengin adamı Jeff Bezos için 50 milyar euro, tüm servetinin sadece üçte biri demektir, boşanma davasında eşine ödediği miktardan çok da fazla değil” ifadelerini kullandı.

  • Ktüde Doktorasını Yapan Bangladeşli̇ Akedemi̇syen Kurtuluş Savaşında Bangladeşli̇ Müslümanların Rolünü Anlattı

    Ktüde Doktorasını Yapan Bangladeşli̇ Akedemi̇syen Kurtuluş Savaşında Bangladeşli̇ Müslümanların Rolünü Anlattı

    Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Iktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde doktora yapan Bangladeşli Rahmat Ullah, 1919-1923 yıllarında yaşanan Kurtuluş Savaşı sırasında o dönemde Hint müslümanları olarak bilinen şimdiki Bangladeşli müslümanlar tarafından yapılan yardım ve destekler üzerinde yaptığı bir çalışmada iki ülke arasında olan tarihsel ilşkisini anlattı.

    Türkiye ve Bangladeş arasında oluşan kardeşlik ilişkisi yıllardır devam ediyor. Bangladeş’in yaşadığı iyi kötü günlerde binlerce kilometre uzakta olan Türkiye, her zaman birçok yardımla Bangladeş’in yanında oluyor. Türkiye’nin, Myanmar’ın Arakan bölgesinden Bangladeş’e sığınan Rohingya Müslümanları’na yönelik yapılan yardımlar hem dünya hem de Bangladeşli halkı tarafından biliniyor. Ancak bu iki ülke arasında oluşan kardeşlik ilkişkisi yeni değil. 1919-1923 yıllar arasında Türkiye’nin Kurtuluş Savaşı sırasında henüz Hindistan’dan ayrılmayan Bangladeşli Müslümanlar’ın rolü Bangladeş tarihinde yer alsa da Türk tarihinde pek konuşulmuyor. Genel olarak Kurtuluş savası sırasında Hindistan’dan gelen yardımlar olarak biliniyor olsa da gerçek anlamda destek ve yardım için koşan insanların Bengal olduğu oldukça az biliniyor. Ancak o zaman Bengalliler’in merkezi olan Kalküta’da toplanan Bengal Müslümanları’nın çağrısı ile kadınların altın bileziklerinden başlayarak ceplerinde bulunan son parasını kadar Türkiye için gönderildiği de pek konuşulmuyor. KTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde doktora yapan Bangladeşli Rahmat Ullah, bu konuda yaptığı bir araştırmada tarihte Bengal müslümanlarının rolünü dile getirdi.

    Rahmat Ullah araştımanın özetini dile getirirken iki ülke arasındaki tarihsel ilişkisinden bahsetti. Rahmat Ullah, “Türkiye ve Bangladeş arasında kardeşlik ilişkilerinin temelinde, 2. Sultan Abdülhamid tarafından başlatılan ‘Pan-İslamizm’ propagandası önemli bir yer almıştır. İngiliz sömürgesi altında kalan Hint alt kıtasındaki (şuan ki Hindistan, Pakistan ve Bangladeş) Müslümanları, ‘Pan-İslamizm’ propagandasından çok etkilemiştir. Ayrıca İngilizlerin işkencesi altında kalan bölge müslümanları, Osmanlı hilafetini İslam birliğinin bir sembolü olarak görmüştür. Bu nedenle başka ülke ya da güçlerle Osmanlı arasında bir savaş çıktığında oradaki Müslümanlar, Osmanlı için camilerde dua ve tesbihat düzenliyorlardı. 1877 yılında Rusya-Osmanlı savaşı sırasında Bengal vilâyetinin merkezi olan Kalküta’nın camilerinde tesbihat ve dua düzenlenerek, Türk ordusu için yardım toplatılmıştır. 1912 yılında Balkan Birliği ile Osmanlı arasındaki savaş sırasında Hint Müslümanları Türkiye’ye doktorlar ekibi göndermiştir” dedi.

    “Bengal Müslümanları Osmanlı’ya destek olmak için Hilafet Hareketi başlatmıştı”

    Rahmat Ullah, bölgede Osmanlılar’ın yanında olabilmek için başlatılan Hilafet Hareketi’nden konuşurken, “Birinci Dünya Savaşında Osmanlı’nın yenilmesiyle, Avrupalı güçlerin Osmanlı’yı parçalamaya kalktığı dönemde Bengal bölgesi dâhil, Hint alt kıtasındaki müslümanlar İngiliz hükümetine karşı yoğun protestolar düzenleyerek, Osmanlı’yı ve Halife’yi korumak için ‘Hilâfet Hareketi’ni başlatmıştır. İlk olarak 30 Aralık 1918 yılında Delhi’de düzenlenen ‘Tüm Hindistan Müslüman Ligi’nin 11. oturumunda ilk defa ‘Hilâfet Hareketi’ konusu konuşulmuştur. Oturumun başkanlık konuşmasında Bengal bölgesinden gelen Abul Kasem Fazlul Hoq, Avrupalı güçlerin Osmanlı’yı parçalama girişimi hakkında büyük endişesini ortaya koymuştur. Sonraki yıl 1919 de Hint alt kıtasındaki Müslümanlar ‘Hilâfet Hareketi’ne başlatılmıştır. Bu hareketine Bengal vilâyeti Müslümanları da katılmış ve büyük rol oynamıştır. 9 Şubat 1919’da Bengal bölgesinin ‘Hilâfet Hareketi’ liderleri; Mevlana Akram Khan, Abul Kashem ve Mucibur Rahman Khan Kalküta’da bir toplantı gerçekleştirmiştir. Toplantının amacı, Osmanlı İmparatorluğu’nun bütünlüğünü ve Hilâfetin devamını korumak için yapılacak olan protesto ve programlarla halkın desteğinin kazanılması idi. 17 Kasım 1919 yılında Bengal vilâyetinde ‘Hilâfet Günü’ düzenlenmişti; Müslümanlar o gün dükkânlarını kapatmış, camilerde dua yapılmış ve şehir meydanlarında gösteriler gerçekleştirilmiştir. Bengal Vilâyeti Hilâfet Komitesi ve Dakka Hilâfet Komitesi tarafından bölgenin her yerinde “Hilâfet Hareketi” başlatılmıştır. 19 Mart 1920’de ikinci ‘Hilâfet Günü’ düzenlenmiş ve vilâyetin merkezi Kalküta’da iş yerleri ve dükkânlar kapatılmış, şu anki Bangladeş’in büyük şehirleri olan Dakka, Çittagong ve Mymensingh gibi büyük illerde büyük mitingler gerçekleştirilmiştir. En büyük miting şuan ki Bangladeş’in bir şehri olan Tangail’de düzenlenmiştir. Bunlarla birlikte ‘Bengal Hilâfet Komitesi’, Osmanlı Hilafet Ordusu için her evden yardım toplamıştır. Alınan her yardımı kanıtlamak için Hilâfet Komitesi tarafından bir makbuz verilmiştir” diye konuştu.

    “O dönemde buraya gönderen paraların makbuzları bulundu”

    Yaptığı araştırmalarda o döneme ait makbuzlara ulaştığını kaydeden Ullah “Makbuzların en üstünde Hadid Suresi’nin 11. Ayeti’nin Arapçası yazılıdır. Ayetin anlamı şudur: ‘Allah’a kim güzel bir ödünç takdiminde bulunursa, Allah karşılığını kat kat verir, ona cömertçe verilecek bir ecir de vardır’. Ayetin Arapçasından sonraki üç satırda Urduca anlamı yazılıdır. Sonraki satırda ‘Bir Rupee’, en son satırda da ‘Bengal Hilâfet Komitesi’ yazılıdır. Makbuzunun arka tarafında ‘Bengal Hilâfet Komitesi Kalküta’nin mührü bulunmaktadır. Osmanlı ordusuna, ‘Tüm Hindistan Hilafet Komitesi’ tarafından 26 Aralık 1921 tarihinden 9 Ağustos 1923 tarihine kadar gönderilen para miktarı toplam 7 yüz 81 bin 570 Türk lirasıydı. Bu miktarın büyük bir kısm ise Bengal bölgesinden toplanan yardımlardı. Osmanlı İmparatorluğu’nun bütünlüğünü koruma hareketinde Bengal Müslümanlarının fedakârlığı ve samimiyeti o zamanki ilişkilerin ne kadar yakın olduğunu ortaya koymaktadır. 3 Mart 1924 tarihinde Türkiye’de Hilafet kaldırıldıktan sonra da Bengal Müslümanları, Türkiye’ye aynı sempati ve sevgiyi göstermiştir. Köklü tarih ve kültürel bağlarımız gelecek dönemlerde daha da güçleneceğine inancım tamdır” şeklinde konuştu.

    Bangladeş nerede?

    Bangladeş, Güney Asya’da Hindistan tarafından çevrili küçük ama kalabalık bir ülke. 1204 yılında Orta Asya’dan gelen Türk komutan İhtiyar Uddin Muhammad Bin Bahtiyar Kholji tarafından Bengal bölgesinde Müslüman hükümeti kurulduktan sonra, 23 Haziran 1757’ye kadar farklı Müslüman krallar Bangal bölgesini yönetmiştir. 23 Haziran 1757 den 1947’ye kadar Bengal bölgesi İngiliz sömürgesi altında ‘Bengal vilâyeti’ olarak kalmıştır. 14 Ağustos 1947’de Doğu Bengal (şuan ki Bangladeş) Pakistan’ın Doğu vilâyeti (Doğu Pakistan) olarak verilmiştir. Ancak Doğu ve Batı Pakistan arasındaki siyasi anlaşmazlıktan dolayı başlayan savaş sonucu, 16 Aralık 1971 yılında ‘Doğu Pakistan’ Bangladeş adıyla bağımsızlığını kazanan bir ülkedir.

  • Türki̇ye Samsundan Doğan Marşta Tek Yürek Oldu

    Türki̇ye Samsundan Doğan Marşta Tek Yürek Oldu

    Genç müzisyenler, salgın sürecinde izole olduğumuz dönemde 19 Mayıs, Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı için geçtiğimiz sene için hazırladıkları 100. Yıl marşını evlerinden oluşturdukları video ile bu yıla da taşıdı.

    Samsunlu gençler ülkenin kurtuluşunun 100. yılında hediye ettikleri 100. Yıl marşının bu yıl için yeniden hazırladılar. Geçen sene kutlamalarda çalınan marşın sözlerini marka mühendisi Ömürden Sezgin yazarken, müziğini Can Mutlu besteledi ve aranjesini Burak Ertetik yaptı.

    Bu sene, koronavirüs nedeniyle ülke olarak evlerimizde olunca, ilk adım ruhu, Samsun şehrinin gençliğine uygun olarak marş videosu yeniden tasarlandı. Bayramı evlerinden kutlayacak ülkemizde bayramın coşkusuna bir nebze de olsa katkı sağlamak adına yeni bir video klip oluşturuldu.

    Video klip, boş olan Samsun sokakları ve ilk adımın atıldığı tütün iskelesi ile başlıyor, sonrasında da müzisyenler, Türkiye ve dünyadan yüzlerce kişinin ellerinde bayraklı katılımıyla coşkulu bir şekilde devam ediyor.

    Marş projesi adına konuşan marka mühendisi Ömürden Sezgin “19 Mayıs’ın 100. Yılına özel tamamen gönüllü bir şekilde, bir marş hazırladık. Bu marşı Türk milleti bağrına bastı, televizyonlarda, meydanlarda insanlar coşkuyla söylediler ve bu özel eseri sahiplendiler. Türkiye’nin dört bir yanında söylenen marş o gün tüm gün boyunca milyonlara ulaştı. Bu sene salgın nedeniyle evlerimizde kalıyor olsak da, 19 Mayıs coşkusuna coşku katmak adına, aylar öncesinden hazırlıklar yapmaya başladık. Müzisyenler evlerinde marşı tekrar çaldılar, Türkiye ve dünyanın dört bir yanından yüzlerce kişi marşı söylerken videolarını gönderdiler. Bugün istiyoruz ki, bu marşı tüm Türkiye evlerinde, ellerinde bayrakları ile coşkuyla söylesin, söylerken de ilk adım ruhunu hissetsin, umut dolu gençliği, güçlü geleceği hissetsin. 19 Mayıs’ın 101. Yılı kutlu olsun” Bu marş Türk milletine bir armağan olsun” dedi.

  • Türk Sanat Müzi̇ği̇ Korosu Çalışmalarını Telekonferansla Sürdürüyor

    Türk Sanat Müzi̇ği̇ Korosu Çalışmalarını Telekonferansla Sürdürüyor

    Giresun Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğünün Türk Sanat Müziği Korosunu çalıştıran bestekar sanatçı Cihan Unat, virüs salgını nedeniyle koro çalışmalarına görüntülü telefonlar vasıtasıyla evlerde de devam ederek Giresun’da bir ilki gerçekleştirdi.

    İstanbul TRT Saz sanatçıları ile Giresun’da birçok konserlere imza atan Unat bu defa da koro üyelerinden, Teoman Alpay’ın Hicaz makamında bestelediği “Nasıl geçti habersiz o güzelim yılları” adlı şarkıyı okuyarak kaydı whatsapp grubuna atmalarını istedi.

    Koro katılımcılarının kendi telefonları ile evde kayıt ettikleri icraları birleştirilerek ortaya güzel bir koro çalışması çıktı. Unat “Bu kasvetli günlerde herkese moral vermek için böyle bir çalışma planladım ve sonunda da bir hayli başarılı olduğunu sanıyorum. Emek veren herkesi kutlarım. Daha başka projelerimde var onları da inşallah önümüzdeki günlerde işleme koyacağım. Hayatlarını ortaya koyarak müthiş bir performans gösteren tüm sağlık çalışanlarımıza bir armağanımızdır” dedi.

  • Canan Andersondan Bandırma Vapurunda Keman Konseri̇

    Canan Andersondan Bandırma Vapurunda Keman Konseri̇

    Ünlü keman sanatçısı Canan Anderson, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları kapsamında Bandırma Vapuru’nda keman konseri verdi.

    Samsun’da, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları, korona virüsü dolayısıyla sosyal mesafe kurallarına uyularak sınırlı katılımla gerçekleştiriliyor. Sabah anıtta ve Tütün İskelesi’nde yapılan törenin ardından etkinlikler Bandırma Vapuru Müzesi’nde devam etti. Ünlü keman sanatçısı Canan Anderson, Bandırma Vapuru Müzesi’nde keman konseri icra etti. Korona virüsü tedbirleri kapsamında az sayıda kişinin katıldığı keman dinletisi, büyük beğeni topladı.

    Anderson: “Bir Türk kadını olarak çok gururluyum”

    Bandırma Vapuru’nda verdiği konserin ardından açıklamalarda bulunan Canan Anderson, “Çok gururluyum. Çünkü ilk defa Samsun’da Bandırma Vapuru üstünde böyle bir konser verildi. Bu da bana nasip oldu. Bir Türk kadını olarak çok gururluyum. Herkesin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutluyorum. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum” dedi.

    Başkan Demir: “Dünyanın en güçlü ve itibarlı ülkelerinden birisinin vatandaşlarıyız”

    Konserin ardından açıklamalarda bulunan Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, “Osmanlı İmparatorluğu’nun tamamen bittiği, Sevr Antlaşması ve her şeyin geri dönüş umudunun bitiği yerde Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları Bandırma Vapuru ile Samsun’dan karaya çıkıyor, Kurtuluş Savaşı’nın ilk adımını atıyorlar. Bugün bu güzel ülkemiz, dünyanın en güçlü ve itibarlı ülkelerinden birisinin vatandaşlarıyız. Ben de ilk adımın atıldığı bu şehrin belediye başkanıyım. Bu benim için son derece büyük bir onur. Pandemi süreci içerisinde bir kutlama gerçekleştirdik. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının karaya çıkışının temsilini sabah gerçekleştirmiştik. Bandırma Vapuru’nda da Canan Hanım ile birlikte çok güzel bir konser icra ettik. Hem Samsunumuza hem de Türkiye’ye 19 Mayıs coşkusunu tekrar bu şartlar içerisinde o günün heyecanını olabildiğince coşkulu bir şekilde yaşatmaya çalıştık” diye konuştu.

    Konserin sonunda Canan Anderson’a Samsun Valisi Osman Kaymak, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan ile Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir tarafından çeşitli hediyeler verildi.

    Samsun’daki 19 Mayıs kutlama etkinlikleri, çeşitli programlar ile devam etti.

  • Çanakkalede Tesci̇lli̇ Bi̇na Sayısı 2 Bi̇ne Yaklaştı

    Çanakkalede Tesci̇lli̇ Bi̇na Sayısı 2 Bi̇ne Yaklaştı

    Çanakkale Valiliği kent genelinde, toplamda bin 931 binanın tescillenerek koruma altına alındığını duyurdu. Açıklamada, şehir genelinde 335 alanın sit alanı olarak koruma altına alındığı vurgulandı.

    Çanakkale Valiliği’nin resmi internet sitesinde yer alan bilgiye göre; kent genelinde 970 sivil mimari örneği bina, 27 askeri yapı, 495 dinsel ve kültürel yapı, 40 kamu binası ve 72 sanayi tesisi tescil edildi.

    Tarihi binaların korunarak gelecek nesillere aktarılmasının öneminin vurgulandığı Valilik açıklamasında; kent genelinde 15 bölge kentsel sit alanı, 307 arkeolojik sit alanı ve 13’ü de tarihi sit alanı olmak üzere toplam 335 sit alanı bulunduğu dile getirildi.

    827 adet cami bulunuyor

    Dokuz müzenin hizmet verdiği Çanakkale’de, 2 tiyatro salonu, 12 sinema salonu ve 827 adet de cami hizmet veriyor. Kent genelinde 13 kütüphane de kitap kurdu vatandaşlara hizmet veriyor.

    Valiliğin açıkladığı resmi verilere göre; kentte 2019 yılı sonu itibarıyla toplam çalışan sayısı 147 bin 390, emekli sayısı ise 121 bin 666 olarak kayıtlara geçti. Açıklamada, şehirde halen 66 bin 661 lisanslı sporcunun bulunduğu hatırlatıldı.

  • Canpolattan 19 Mayıs Mesajı

    Canpolattan 19 Mayıs Mesajı

    Haliliye Belediye Başkanı Mehmet Canpolat, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla mesaj yayımladı.

    Kutlama mesajında birlik ve beraberlik vurgusu yapan Canpolat, “İstiklal mücadelemizin sembolü olan 19 Mayıs’ın, Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramını içtenlikle kutluyorum. Geleceğimizin teminatı ve umudumuz olan gençlere armağan olan bu bayram, onlara milletimizin verdiği önemin bir nişanesidir. İstiklal ki, gençlerimizin en önemli şuurudur. Gençlerimiz bugünden daha güzel yarınlarımız için hem teminatımız, hem gücümüz, hem de umudumuzdur. Onların her bakımdan donanımlı olabilmesi bizim bugün onlara verdiğimiz eğitim ve önemle mümkün olacaktır. Onlar için taşıdığımız mesuliyetin farkındayız. Biz gençlerimizin canları pahasına vatanımıza, milletimize sahip çıkacağına şüphesiz inanıyoruz. Zaferlere imza atan ecdadımızın torunları, geçmişte kendinde bulduğu kudreti, imanı ve azmi bugün de korumaktadır. Bu inançla yolumuza devam eden nesiller olarak her gencimizin fikrine, enerjisine olan ihtiyacımızın bizim de gücümüz olduğunun bilincindeyiz. Kapımız gençlerimize her daim açıktır. Biz beraber yol alacağımızın bilincindeyiz. Tüm bu düşüncelerle 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramını kutluyorum. Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşları olmak üzere vatanımız için mücadele eden tüm kahramanlarımızı rahmetle yad ediyorum. Tüm gençlerimizin tüm Vatandaşlarımızın bayramını içtenlikle kutlayarak, saygılar sunuyorum” dedi.

  • Vali̇ Eri̇n Kadi̇r Gecesi̇ni̇ Kutladı

    Vali̇ Eri̇n Kadi̇r Gecesi̇ni̇ Kutladı

    İslam aleminde önemli bir yeri olan Kadir Gecesi münasebetiyle bir mesaj yayımlayan Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin, salgın hastalık nedeniyle büyük bir buhran yaşayan insanlığın duaya ihtiyacı olduğunu söyledi.

    Vali Erin mesajında, “Rahmet ve mağfiret ayı Ramazan ayının sonlarına gelirken, yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de bin aydan hayırlı olduğu müjdelenen Kadir Gecesine ulaşmanın sevinci içerisindeyiz. Cenab-ı Allah’ın, insanlığa kurtuluş çağrısı olarak Kur’an-ı Kerim’i indirmeye başladığı bu gece, insan hayatına anlam katan hikmetler barındırmaktadır. Sema kapılarının açıldığı, dua ve tövbelerin kabul edildiği bu gece, Rabbimizin bizlere sunduğu sayısız nimetlerin farkında olmamız, karşı karşıya kaldığımız bela ve musibetlerin ortadan kalkması için yakaracağımız ve hayırlı amellerle geçmiş günahlarımızın bağışlanmasını talep edeceğimiz müstesna bir zamandır. Bu gece münasebetiyle, birbirimize ve tüm insanlığın karşı karşıya kaldığı hastalık, kaza, bela ve musibetleri kaldırması için Yüce Rabbimize dua edelim diyor, tüm İslam aleminin ve Şanlıurfalı kardeşlerimin Kadir Gecesini tebrik ediyorum” dedi.