Kategori: Kültür Sanat

  • Türkiye’nin renkleri sanat şehri Denizli’de buluştu

    Türkiye’nin renkleri sanat şehri Denizli’de buluştu

    Denizli Büyükşehir Belediyesinin ev sahipliğini yapacağı Minikler, Yıldızlar, Gençler ve Büyükler Halk Oyunları Türkiye Şampiyonası kortejle başladı. Halaydan horona, zeybekten kaşık havasına Türkiye’nin renklerini yansıtacak şampiyonanın açılışı Nihat Zeybekci Kongre ve Kültür Merkezi’nde yapılacak.

    Denizli Büyükşehir Belediyesinin ev sahipliğinde Türkiye Halk Oyunları Federasyonu ve Denizli Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ile düzenlenecek Minikler, Yıldızlar, Gençler ve Büyükler Halk Oyunları Türkiye Şampiyonası kortejle başladı. Denizli Valiliği önünden başlayan korteje Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, Başkanvekili Ali Marım, Merkezefendi Belediye Başkanı şeniz Doğan, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Bülent Bozbaş, şampiyonaya katılan halk dansları sporcuları, davetliler ve çok sayıda vatandaş katıldı.
    Denizli Büyükşehir Belediye Bandosu eşliğinde gerçekleştirilen kortej renkli görüntülere sahne olurken, vatandaşlar özellikle yöresel kıyafetleriyle dikkat çeken halk dansları sporcularına yoğun ilgi gösterdi.

    Kortej Delikliçınar Meydanı’nda son bulurken Türkiye Halk Oyunları Federasyonu Asbaşkanı Erol Daldaban burada yaptığı konuşmada bu güzel organizasyona emek veren başta Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu ve katkı koyan herkese teşekkür etti.

    Gençlik ve Spor İl Müdürü Ömer İlman da Anadolu’nun renklerini Denizli’de ağırlamanın mutluluğu ve gururunu yaşadıklarını söyledi. İlman, “Denizli’nin spor organizasyonlarında da marka kent olma yolunda hızla ilerlemektedir. Burada emeği olan, destek veren Büyükşehir Belediyemize, Halk Oyunları Federasyonumuza ve katılan tüm ekiplerimize teşekkür ediyorum” dedi.

    “Mutlu ve kıvançlıyız”
    Başkan Çavuşoğlu ise bu organizasyonla güzel bir işbirliğine imza attıklarını, Denizli’ye keyifli bir şampiyona izleteceklerini söyledi. Başkan Çavuşoğlu, “Denizli’de yaşayan insanların sanatla ve sporla buluştuğu, şehrin tüm dokusunun bir araya gelebildiği ve mutlu insanların yaşadığı bir şehir olan Denizli yolculuğumuzda bugün bir mihenk taşının içinde olmaktan da mutlu ve kıvançlıyız. İstiyoruz ki insanların yüzü gülsün, mutlu olsun, kötü alışkanlıklarından kurtulsun” ifadelerini kullandı.

    Konuşmanın ardından Halaydan horona, zeybekten kaşık havasına Türkiye’nin tüm renklerini şampiyonada yansıtacak gruplar Delikliçınar Meydanı’nda özel bir gösteri sundu. Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu da vatandaşlarla birlikte gösterileri izledi. Daha sonra halk oyunları gruplarının temsilcileri Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu’nu ziyaret etti.

    Halk Oyunları Türkiye Şampiyonası Programı
    16 Kasım’a kadar Nihat Zeybekci Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenecek şampiyonaya 47 ildeki 80 kulüpten yaklaşık 2 bin 500 sporcunun katılacağı belirtildi. Tüm vatandaşların davetli olduğu Halk Oyunları Türkiye Şampiyonası programı şöyle:
    08 Kasım 2024 Cuma saat 18.00 – Gençler Geleneksel Düzenlemeli Dal
    09 Kasım 2024 Cumartesi saat 18.00 – Gençler Geleneksel Düzenlemesiz Dal
    11 Kasım 2024 Pazartesi saat 18.00 – Minikler Geleneksel Düzenlemeli Dal
    12 Kasım 2024 Salı saat 18.00 – Minikler Geleneksel Düzenlemesiz Dal
    13 Kasım 2024 Çarşamba saat 18.00 – Yıldızlar Geleneksel Düzenlemeli Dal
    14 Kasım 2024 Perşembe saat 18.00 – Yıldızlar Geleneksel Düzenlemesiz Dal
    15 Kasım 2024 Cuma saat 18.00 – Büyükler Geleneksel Düzenlemesiz Dal
    16 Kasım 2024 Cumartesi saat 18.00 – Büyükler Geleneksel Düzenlemeli Dal

  • “Zafer günü” konferansı gerçekleşti

    “Zafer günü” konferansı gerçekleşti

    İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi’nde Karabağ zaferinin 4’üncü yıl dönümü dolayısıyla ‘Zafer Konferansı’ düzenlendi. Etkinlikte konuşan Kazakistan İstanbul Kurucu Başkonsolosu ve Türksoy Teşkilatı İstanbul Temsilcisi Yershan Uaiss, Gazi Mutafa Kemal Atatürk’ün ‘Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur’ sözünü hatırlatırken, Rektör Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, “Azeri diye bir şey yoktur. Azerbaycan Türkü vardır. Bizler iki devlet tek milletiz. Sadece coğrafya olarak onlar biraz doğuda, biz batıdayız. Dolayısıyla yüreğimiz, inancımız, mücadelemiz, direncimiz her şeyimiz birdir” dedi.

    İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Alev Ofluoğlu Konferans Salonu’nda moderatörlüğünü Öğr. Gör. Gülçin Mete’nin yaptığı konferansa konuşmacı olarak Prof. Dr. Yaşar Onay, Prof. Dr. Esat Arslan, Doç. Dr. Abdullah Cüneyt Küsmez ve Dr. Cumhur Eken katıldı. Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, “Dün Türk Devletleri Teşkilatının buluşması gerçekleşti. Her geçen gün daha fazla derinleşiyor. Kıbrıs, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti de değildir bana göre. Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’dir. Azerbaycan ve Türkiye arasına bu sıkıştırılmış Ermenistan şöyle bir bakıldığında aslında buraya montajlanmış, özel işlevle sürekli kullanılmak üzere sahaya sürülmüş bir aktördür.

    Bunu yıllardır hep şöyle tarif ettik; emperyalizmin ihtiyaç duyduğu karakollardan biridir. Karabağ, 30 yıl bir emperyalist işgal altındaydı. 44 günlük büyük bir zafer, büyük bir mücadeleyle özgürlüğüne kavuştu. 8 Kasım’da Ermenistan pes etti. Azerbaycan’ın toprakları özgürlüğüne kavuştu. Yeryüzünde hakkın, hukukun ve adaletin yerleşik kılınması için Türk milletinin büyük bir sorumluluğu ve görevi vardır. Sömürgeci, işgalci ve bölücü emperyalizm ve onun karakolları, her daim kendi çıkarlarını tahkim edebilmek, bölgenin jeopolitiğini kendi çıkarları için kullanabilmek için sürekli bu saldırganlığını eksiltmeden sürdürmektedir. Aynısını Kıbrıs Türklerine de yaptılar” açıklamasını yaptı.

    “Kardeş Türkiye’miz her zaman bizimle”
    Diplomasi ve Güvenlik Uzmanı, Karabağ Azerbaycan Milli Platformu Türkiye Genel Koordinatörü Dr. Elvin Abdurahmanlı ise şunları söyledi:
    “Azerbaycan için Karabağ esasen Türk dünyasına açılan bir kapıdır. Bugün konferansımızda uluslararası hukuk çerçevesinde Karabağ aferinin nasıl kazanıldığını ele alacağız. 30 sene boyunca Batı dünyasının uyguladığı çifte standardı ele alacağız. Türk dünyasının bize desteği, esasında kardeş Türkiye’mizin desteğini önemsediğimizi her zaman da bizlerin yanında olduğunu söyleyebiliriz.”

    “Ermeniler büyük korku yaşadı”
    Kazakistan İstanbul Kurucu Başkonsolosu Yershan Uaiss, “Dilimiz ortak, tek diliz. Mustafa Kemal Atatürk’ün sözleri var; ‘Ne mutlu Türküm diyene. Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur.’ Karabağ savaşı 30 yıllık sorun yaşattı. Fakat Türk devletlerinin Azerbaycan’ın başarısından dolayı Ermeniler korku yaşadı. 30 yıldır susan bir medya vardı ama bu artık bitti. Karabağ zaferi kutlu olsun” dedi.

    “Neden Nahçıvan Azerbaycan ile olmasın?”
    Gençlere seslenen 21. Dönem TBMM Milletvekili Yaşar Bozkurt Öztürk ise şunları söyledi:
    “Hem atasözleri hem de kültürümüze yerleşen marşlar, hatta türküler bugün gerçek değilse yarın mutlaka gerçek olacak. Azeri Türkçesi, Azeri dili olmaz, böyle bir şey yok. Azeri ile Azeri Türkü farklıdır. Bazıları bilmeden bu yanlışı yapıyor. Madem iki devlet tek milletiz o zaman Azeri yok. Bu zafer, Karabağ ile kalmayacak.

    Neden Nahçıvan Azerbaycan ile olmasın? Ben inanıyorum ki gelecek gençler bu işi başaracak.”
    Konferansa Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Azmi Ofluoğlu, Rektör Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, Kazakistan İstanbul Kurucu Başkonsolosu ve Türksoy Teşkilatı İstanbul Temsilcisi Yershan Uaiss, 21. Dönem TBMM Milletvekili Yaşar Bozkurt Öztürk, Diplomasi ve Güvenlik Uzmanı, Karabağ Azerbaycan Milli Platformu Türkiye Genel Koordinatörü Dr. Elvin Abdurahmanlı, İstanbul Barosundan Meltem Yıldırım ile Konya Barosundan Veysel Solak katıldı.

  • El sanatlarını dünyaya taşıyacak

    El sanatlarını dünyaya taşıyacak

    Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı’nın (OKA) davetlisi olarak geldiği Tokat’ta ailesi ile ilgili yeni bilgiler öğrenen tasarımcı Dilek Hanif, el sanatlarından ilham aldığını ve bu motifleri İstanbul’daki tasarımlarına yansıtacağını belirtti.
    Zamanı aşan doku, desenlerdeki geleneksel dokumacılık ve yazmacılık sanatı sunumunu gerçekleştirmek üzere Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda faaliyet gösteren Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı’nın (OKA) davetlisi olarak kente gelen moda tasarımcısı Dilek Hanif, şehirde çeşitli ziyaretlerde bulundu.

    Halk Eğitim Merkezi ve Olgunlaşma Enstitüsü’nü de ziyaret eden ünlü modacı, Tokat’taki el sanatlarına ve ince işçiliklere hayran kaldı.
    Programın açılış konuşmasını yapan OKA Genel Sekreteri Mehlika Dicle, geleneksel el sanatlarının ticarileşmesi, farklı yorumlanması için yapılabilecek iş birlikleri ile ilgili program öncesinde Dilek Hanif ile Olgunlaşma Enstitüsünü ziyaret ettiklerini söyledi.

    “Yerel ürünleri hikayelerle görünür hale getirmek istiyoruz”
    Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü öncülüğünde uygulanan “Anadoludakiler” projesi ile ilgili de bilgi veren Dicle, “Anadolu’nun değerlerini bereket, birikim, beceri temaları ile yeniden keşfetmek, yerel ürünleri güçlü içerikler ve hikâyelerle görünür hale getirmek ve Anadolu’dan ilham alan tasarımcılar ve üretim yapan üreticileri buluşturmak hedefleniyor. Bizler de bu doğrultuda bölgenin geleneksel sanatlarının yeniden canlandırılması ve kültürel değerlerimizin gelecek nesillere aktarılması hedefiyle bu programı düzenliyoruz” dedi.

    “Hayatta hiçbir şey tesadüf değil”
    Konferansta kendi kariyer yolculuğundan bahseden moda tasarımcısı Dilek Hanif, “Yetenek denilen şeyle doğuyorsunuz ve onu zaman içinde geliştiriyorsunuz. Tabii bunun eğitimini alıp, belli bir noktaya getirme şansınız olursa daha güzel. Ben kendi tarzımla Dilek Hanif kadınını oluşturmak istedim. Kendi ismimle bir marka çıkardım ve yolculuğum böyle başladı. Buraya gelişimle öğrendim ki çok daha önceki yıllarda Tokat’ta daha annemler İstanbul’a gelmeden önce burada benim büyük halam Tokatlı kadınların kıyafetlerini dikiyormuş.

    Bugün Olgunlaşma Enstitüsü’nde o dönemden kalan bir kıyafetin replikasını gördüm. İnanılmaz üst düzey bir dikiş ve kalıp tekniği kullanılmış. Kullanılan kalıptaki detayları bugün dünyada ünlü markalarda görüyoruz. Çok şaşırdım hakikaten. Hayatta hiçbir şey tesadüf değil, bunu bugün burada görmüş oldum. Benim bu işin bu kadar peşinden koşmam, sevmem, bunu yapmak için mücadele vermem boşuna değilmiş. Büyük hayret ve mutluluk yaşadım. Çok teşekkür ederim böylesine önemli bir mirasa ulaşmama vesile olduğunuz için” dedi.

    “Tokat el sanatlarından ilham alacağım”
    Konferans sonrası İhlas Haber Ajansı’na özel açıklama yapan moda tasarımcısı Dilek Hanif, yıllar önce Tokat’ta yaşamış olan annesinin, halasının da bölgedeki kadınlar için kıyafetler tasarlayıp diktiğini öğrendiğini belirterek, bu bilgi sayesinde şehre olan bağının daha da kuvvetlendiğini dile getirdi. Modacı, Tokat’taki el sanatları çalışmalarını İstanbul’da kendi tasarımlarında kullanmak için ilham aldığını ve yeni projeler düşündüğünü söyledi. Tokat halkına misafirperverliklerinden ötürü teşekkür eden Hanif, ilerleyen süreçte Tokat’a yeniden gelmek istediğini belirtti.

  • “Tabyalar Yürüyüşü” çağrısı

    “Tabyalar Yürüyüşü” çağrısı

    Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, Aziziye Destanı’nın 147. yıl dönümü vesilesiyle 9 Kasım 2024 tarihinde düzenlenecek ‘Tabyalar Yürüyüşü’ne herkesi beklediklerini ifade etti.
    Tabyalar Yürüyüşü ile ilgili Erzurum Valiliği tarafından hazırlanan ve sosyal medya hesaplarından paylaşılan videoda, “Kahraman Erzurum halkının 147 yıl önce düşmana karşı göstermiş olduğu mücadele ruhu ile ecdadımızın izinde yürüyoruz. Sizleri maziden aldığımız güçle Aziziye’de destan yazanların ruhunu yaşatmaya davet ediyoruz. Haydi Erzurum, tarihi yürüyüş heyecanına ortak olmak için Karskapı Şehitliği önünde toplanıyoruz” denildi.

    Vali Çiftçi: “Güzel bir program olacak”
    Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi de pandemi nedeniyle ara verilen ‘Tabyalar Yürüyüşü’nün bu yıl en güzel şekilde yapılması için çalışmaların ve bütün planlamaların yapıldığı vurgulanarak, “Kurumlara gerekli duyuruları yaptık. Önceki yıllarda geniş katılımla bu ‘Tabyalar Yürüyüşü’ gerçekleştirilmiş. Son zamanlarda özellikle de pandeminin araya girmesiyle beraber bunların biraz geri plana itildiğini, ikinci plana düştüğünü gördük. Bu sene tekrar o eski dönemlerde, ilk başlatıldığı dönemlerde yapıldığı gibi yine toplanma alanımızdan hep beraber Aziziye Tabyası’nın olduğu yere kadar beraber yürüyeceğiz. Orada bir program var. Şehitlerimizin adına Kur’an-ı Kerim okunacak, toplu dua yapacağız, canlandırmalar olacak, konuşmalar olacak. Bu sene programımız biraz daha geçen senelerden daha iyi olacak. Tüm halkımızı bekliyoruz” dedi.

  • Türk düğümlü halılar ilk kez bir atlasta toplanıyor

    Türk düğümlü halılar ilk kez bir atlasta toplanıyor

    ‘Türk Düğümlü Halılar Atlası ve Motiflerinin Hikayeleri’ projesi Uşak’ta hayata geçirildi. Proje ile kaybolmaya yüz tutan geleneksel el dokuma el düğümü halıların kültürlerini koruyarak yaşatılması ve zengin kültürel birikimin gelecek nesillere aktarılması hedeflendi.
    İçişleri Bakanlığı İlişkiler Genel Müdürlüğü ile ortak yürütülen, ‘Türk Düğümlü Halılar Atlası ve Motiflerinin Hikayeleri’ projesi Uşak’ta hayata geçirildi. Proje ile kaybolmaya yüz tutan geleneksel el dokuma el düğümü halıların kültürlerini koruyarak yaşatılması ve zengin kültürel birikimin gelecekleri aktarılması hedeflendi.

    Uşak İletişim Derneği Başkanı Utku Demiröz, Türk düğümlü halıların öykülerini çıkartıp gelecek nesillere aktarılmasını hedeflediklerini söyleyerek, “Projemiz, geçmişten geleceğe halı kültürünün ve Türk düğümün aktarılması yönelik bir çalışmadır. Bununla ilgili olarak İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü ve Uşak Valiliğimizin destekleri oldu. Beraber bu projeyi koordine ettik. Amacımız ilk etapta 120 motifin öyküleştirerek aynı zaman da Türk düğümü dediğimiz çift düğümün dünya literatürüne koyarak envanterine çıkarmak, büyük bir atlas çalışmasıyla da bunu gelecek kuşaklara aktarmak istiyoruz” dedi.

    “Türk düğümlü halının en kaliteli olanı Uşak halısı” diyen Demiröz, “Türk düğümlü halılar dediğimiz zaman en kaliteli başta Uşak halıları geliyor. Çift düğüm halılar. Projemizi biz Uşak’ta yürürlüğe koyduk. Uşak’ta hayata geçiriyoruz” ifadelerini kullandı.
    İran, Fas ve Afgan etkisinin Türk halılarını geride bıraktığını ve bu projeyle Türk düğümlü halıları gün yüzüne çıkarmayı hedeflediklerini aktaran Demiröz, “Birçok halı ve kilim projesi Türkiye’de yapıldı çünkü Anadolu halının ve kilimin ata toprakları. Ancak bizim projemizin farkı şuydu: Biz daha evrensel boyutta, Türk düğümünü vurgulamak istedik.

    Çünkü Anadolu coğrafyasında Yağcıbedir, Uşak, Milas, Gördes Kula ve Isparta gibi bir sürü halımız var. Ancak bunların tek bir adı var ‘Türk düğümlü el dokuma’ halılarıdır. Biz biraz son dönemde özellikle yurt dışı pazarında İran, Fas ve Afgan etkisinden Türk düğümlü halılar biraz geri planda kalmıştı. Biz bu projeyle de bir atak yaparak halıları gün yüzüne çıkarmak, koleksiyoner ve satıcılar nezdinde değerlenmesini kıymete binmesini istiyoruz” dedi.

  • Othello 11. Genç Tiyatro Haftası Festivali’nde

    Othello 11. Genç Tiyatro Haftası Festivali’nde

    Bursa Devlet Tiyatrosu, William Shakespeare’in ünlü eseri Othello’yu, Özdemir Nutku’nun Türkçeye kazandırdığı, Vlad Trifaş’ın yönettiği güçlü bir uyarlama ile Romanya’nın Buzau şehrinde sahneleyecek. “11. Genç Tiyatro Haftası Festivali”nde, 8 Kasım Cuma günü, saat 19.00’da “George Ciprian” Tiyatrosu Büyük Salonda izleyicilerle buluşacak olan oyun, Shakespeare’in klasik metnini modern bir bakış açısıyla sahneye taşıyor.

    İnsan doğasının en karanlık yönlerine dair derin bir inceleme yapan “Othello”, kötülüğün tuzağında adaletin bozulduğu, kuşkunun kıskançlıkla birleşerek aklı, zihni ve ruhu nasıl yok ettiğini gösterirken, izleyiciyi de insani zaafların en çürük köşelerine sürüklüyor. Othello’nun içsel çöküşü, Iago’nun sinsi oyunları ve insanların duygusal karmaşaları, dramın temel taşlarını oluşturuyor.

    Yönetmen Vlad Trifaş’ın yaratıcı dokunuşlarıyla sahneye taşınan oyun, izleyiciyi sadece bireysel bir hikâye ile değil, tüm insanlık tarihi boyunca karşılaşılan güvensizlik, kıskançlık ve ihanete dair evrensel bir anlatımla da buluşturuyor.

    Bursa Devlet Tiyatrosu “Othello” ile sınırları aşarak sanatseverleri büyülemeye ve unutulmaz bir deneyim sunmaya hazırlanıyor.

  • Atatürk, sevdiği şarkılarla Germencik’te

    Atatürk, sevdiği şarkılarla Germencik’te

    Germencik Belediyesi’nin işbirliği ile düzenlenen ‘Ata’ya Saygı’ konserinde Atatürk, sevdiği şarkılarla anıldı. Aydın’ın Germencik ilçesinde belediyenin işbirliği ile ‘Ata’ya Saygı’ konseri düzenlendi. Germencik Belediyesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen konserde Atatürk, sevdiği şarkılarla anıldı. Aydın Kültür ve Sanat Derneği Bilal Sabuncu Klasik Türk Musikisi Korosu tarafından şef Nihal Çallak öncülüğünde seslendirilen sevilen şarkılarla, vatandaşlar hem unutulmaz bir akşam hem de duygu dolu anlar yaşadı.

    Germencik Belediye Başkanı Burak Zencirci’nin yanısıra vatandaşlar da konsere yoğun ilgi gösterdi. Konser ile ilgili açıklamalarda bulunan Başkan Zencirci; “Aydın Kültür ve Sanat Derneği Bilal Sabuncu Klasik Türk Musikisi Korosu’nun muhteşem performansıyla Ata’ya Saygı konserimizi gerçekleştirdik. Emeği geçen başta Şef Nihal Çallak olmak üzere tüm sanatçılarımıza ve misafirlerimize büyük önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü hasretle yad ettiğimiz bu özel akşam için teşekkür ediyorum” dedi.

  • 12 bin yıllık eserler sanatla buluştu

    12 bin yıllık eserler sanatla buluştu

    Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle Şanlıurfa’da gerçekleştirilen Dünya Neolitik Kongresi devam ediyor. Kongre çerçevesinde düzenlenen “Dünün Ötesinde 12 bin Yıllık Arkeolojik Eserlerin Sanatla Buluşması” adlı sergi ve konser yoğun ilgi gördü. Sergi sonunda 64 ülkeden katılan binin üzerindeki ziyaretçi, Urfa Yöresel lezzetlerini tatma şansı buldu.

    Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi alanında yöresel damak tadının akademisyenlere sunulduğu programa, 64’ü aşkın ülke ve 487 farklı kurumdan bine yakın bilim insanı katıldı. Sergiyi, Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar, Haliliye Belediye Başkanı Mehmet Canpolat, Karahantepe Arkeoloji Kazı Başkanı Prof. Dr. Necmi Karul, Şanlıurfa İl Kültür ve Turizm Müdürü Aydın Aslan, bilim insanları, sanatçılar ve çok sayıda sanatsever gezdi. Ziyaretçiler, “Dünün Ötesinde” temalı sergide yer alan eserleri yakından inceledi.

    31 Aralık tarihine kadar sanatseverlerin beğenisine açık olacak sergide, Göbeklitepe ve Karahantepe gibi 12 taş tepe figürlerinin yer aldığı çok sayıda eser, ziyaretçilerin beğenisine sunuluyor. Ziyaretçilere ev sahipliği yapan Haliliye Belediye Başkanı Mehmet Canpolat, “Şanlıurfa Göbeklitepe ile tescillendi, Karahantepe ve Sefertepe ile birlikte devam eden ilk kadim uygarlığın medeniyetin, insanlığın yaşadığı toprak olarak biliniyor. Demek ki burada ilk yaşam, ilk inanış, ilk tarım, ilk avcılıkla beraber bu topraklar, geçmişte yaşamış insanlarla birlikte hemhal olundu. Sonrasında ise yine peygamberlere ev sahipliği yapmış, Eyyüp Peygamberin sabrı ile yoğrulmuş, İbrahim Halil Peygamberin bereketi ile birlikte Şanlıurfa’mız kutsal bir mekan haline dönüşmüş. Nereyi, hangi taşı kaldırırsak kaldıralım, nereyi kazarsak kazalım, her geçen gün bir medeniyetin Urfa’da gün yüzüne çıktığına tanıklık ediyoruz. Urfa’da şu anda yerli ve yabancı bine yakın misafiri hep beraber ağırlıyoruz. Hem ören yerlerimizi hem kazı yerlerimizi ve Şanlıurfa’nın diğer tarihi yerlerini gezdiriyoruz” dedi.

    Dünya Neolitik Kongresi Kurul Başkanı ve Karahantepe Arkeoloji Kazı Başkanı Prof. Dr. Necmi Karul, ziyaretçilerin Şanlıurfa’nın misafirperverliğinden dolayı çok memnun olduklarını söyledi. Karul, “Şanlıurfa’ya gelen ziyaretçiler son derece mutlular. Bunun önemli nedenlerinden bir tanesi aslında gelen misafirin iyi hissetmesi, yerelin kendini iyi hissetmesi ve misafirperver bir kimliğe sahip olmasıdır. Burada yöneticilerimizin çok önemli bir katkısı var.

    Büyükşehir belediyemiz olsun, valiliğimiz olsun, burada belirleyici oldu. Ama Haliliye Belediyesi hem Göbeklitepe hem Karahantepe’yi içinde barındıran bir ilçemiz olarak bize her zaman destek sundu. Bugün de Dünya Neolitik Kongresinde bu sözünü ettiğimiz bin kişilik misafir grubuna bir resepsiyon vererek, konser eşliğinde ağırlıyorlar. Ben de başkanımıza teşekkür ediyorum. Ben de 5 yıldır Şanlıurfa’dayım. Urfa’da hep bu nezaketi gördük. Bugün yabancı misafirlerimiz de buna şahit oldular. Onun için tekrar teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

    Hollanda’dan Dünya Neolitik Kongresine katılan arkeolog Nicole Beutler, “Dünün Ötesinde 12 Bin Yıllık Arkeolojik Eserlerin Sanatla Buluşması” sergisini gezdi. Sergide eserlere hayran kaldığını belirten Beutler, “Eserleri çok beğendim, çok sevdim. Tarih ve sanatı bir arada görmek bana çok keyif verdi. Kaftanlar, resimler muhteşemdi” ifadelerini kullandı.

    Sergiyi gezen ziyaretçilerden arkeolog Bircan Kurt, “Sergi çok güzel, çok etkileyici. Birbirinden değişik, değerli eserler var. En çok sevdiği herhalde bir arkeolog eseri, heykeli vardı onu çok beğendim. Tüm eserler birbirinden değerli” diye konuştu.

  • ‘Yaşlı Adam ve Deniz’ Adanalı tiyatroseverlerle buluştu

    ‘Yaşlı Adam ve Deniz’ Adanalı tiyatroseverlerle buluştu

    Alanya Belediye Tiyatrosu (ABT), Adana Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu tarafından düzenlenen 9. Şehir Tiyatroları Festivali’ne katıldı.
    Adana’da 14 Ekim-5 Kasım tarihleri arasında düzenlenen festivalde, Alanya Belediye Tiyatrosu, ‘Yaşlı Adam ve Deniz’ oyununu sanatseverler için sahneledi. 2 Kasım Cumartesi günü sahne alan oyun, 550 kişilik solonu dolduran izleyicilerden büyük beğeni aldı ve ayakta alkışlandı. Adana Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Seyfettin Süha Erol ve Şube Müdürü Hüseyin Şapkalı tarafından Alanya Belediye Tiyatrosu oyuncularına plaket ve çiçek takdim edildi.

    “Oyunumuz büyük beğeni topladı”
    Belediye Tiyatro Müdürü Hüseyin Çinal, hem yurt içinde hem yurt dışında Alanya’yı temsil etmeye devam ettiklerini belirterek, “Adana turnesine her yıl davet ediliyoruz. 17 şehir tiyatrosu arasında yer almak bizleri onurlandırdı. Oyunumuz ve oyuncularımızın performansı Adana seyircisi tarafından da çok beğenildi. 9 Kasım’da da Kazakistan’da düzenlenen 9. Uluslararası Orta Asya Ülkeleri Tiyatro Festivali’ne katılacağız. Kentimizi en iyi şekilde temsil etmek için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Belediye Başkanımız Sayın Osman Tarık Özçelik’e, sanata ve bizlere verdikleri destekten dolayı tüm sanatseverler adına teşekkür ediyorum” dedi.

    Kazakistan’da Alanya temsil edilecek
    Alanya Belediye Tiyatrosu, Adana’nın ardından Kazakistan’ın Çimkent şehrinde 6-11 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek 9. Uluslararası Orta Asya Ülkeleri Tiyatro Festivali’ne katılacak. Uluslararası Orta Asya Ülkeleri Tiyatro Festivali’nde, “Yaşlı Adam ve Deniz” oyunu sahnelenecek.

  • Akkoyunlular dönemine ait mezarlık tespit edildi

    Akkoyunlular dönemine ait mezarlık tespit edildi

    Muş’un Bulanık ilçesinde Akkoyunlular dönemine ait olduğu belirlenen tarihi bir mezarlık tespit edildi.
    İl Jandarma Komutanlığı Çevre, Doğa ve Hayvanları Koruma Timi’nin yürüttüğü incelemeler sonucunda Akkoyunlular dönemine ait olduğu tespit edilen mezarlığının koruma altına alınması için çalışma başlatıldı. Akçaarmut ve Yokuşbaşı köylerindeki mezarlık alanlarında yapılan çalışmalar sonucunda, Akkoyunlular dönemine ait olduğu düşünülen taşınır ve taşınmaz kültür varlıklarının izleri keşfedildi.

    Muş İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile İl Jandarma Komutanlığının işbirliğinde yürütülen tetkikler doğrultusunda, bölgenin “kesin korunacak hassas alan” statüsünde tescil edilmesi için girişimlere başlandı. Bu mezarlık alanlarının tahrip edilmesi veya kaçak kazılar gibi yasadışı faaliyetlerden korunması amacıyla bölgedeki devriyeler artırılarak sıkı güvenlik önlemleri alındı.

    Yapılan çalışmalarla ilgili açıklamalarda bulunan Muş Valisi Avni Çakır, tarihi değerlerin korunması konusunda Muş halkının hassasiyet göstermesini istedi. Vali Çakır, “Muş İl Jandarma Komutanlığımıza bağlı Çevre, Doğa ve Hayvanları Koruma Timimiz tarafından yapılan çalışmalar neticesinde ilimiz Bulanık ilçesine bağlı Akçaarmut köyü ve Yokuşbaşı köy mezarlığında Akkoyunlular dönemine ait taşınır-taşınmaz kültür ve tabiat varlığı olabileceği değerlendirilen mezarlık tespit edilmiştir.

    Bu tespit bizim için çok önemli. Çünkü bu anlamda açıkçası farkında değildik ya böylesine bir mezar varlığımızın orada bulunmasından. Dolayısıyla hem izinsiz kazılardan, hem tahribattan, hem de kaçakçılıktan etkilenmemesi adına İlçe Jandarma Komutanlığımız tarafından bu bölgede devriye faaliyetler arttırılarak mezarlık olarak değerlendirilen bu yapılar da koruma altına alındı. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğümüz ile İl Jandarma Komutanlığımıza bağlı Çevre, Doğa ve Hayvanları Koruma Timimiz tarafından gerekli tetkik ve değerlendirmelere devam edilmekte olup, bölgenin ‘kesin korunacak hassas alan’ olarak tescillenmesi için çalışmalara başlanmıştır. Burada asıl amacımız, Muş’un tarihi değerlerini korumak ve bu mirasın ilimizin turizm potansiyeline de katkı sunmasını sağlamaktır” dedi.