Kategori: Kültür Sanat

  • Kent Tiyatrosu seyircisiyle buluşuyor

    Kent Tiyatrosu seyircisiyle buluşuyor

    Hazırladıkları oyunlarla Denizlililerin ilgisi toplayan Merkezefendi Kent Tiyatrosu’nun Kasım ayı oyun takvimi açıklandı. Tiyatro ekibinin, ilk oyunu 6 Kasım’da gerçekleşeceği belirtildi.

    İlçe genelindeki çalışmaları sürdüren Merkezefendi Belediyesi, kültür sanat alanındaki etkinlikleriyle devam ediyor. Hazırladıkları oyunlarla Denizlililerin ilgisini toplayan Merkezefendi Kent Tiyatrosu’nun, Kasım ayındaki oyun takvimi duyuruldu. Oyunların hazırlıklarını tamamlayan tiyatro ekibi, yetişkin ve minik seyircileri ile buluşmayı bekliyor.

    Merkezefendi Kent Tiyatrosu, Bonbon ve Şeker Kukla Tiyatrosu oyunu 6 Kasım Çarşamba saat 10.30’da Yüzüncü Yıl Gençlik Merkezi’nde gerçekleşecek. Tiyatro ekibi ardından Mavi Kuş Masal Saati 8 Kasım Cuma günü saat 10.30’da Merkez Kütüphane, Sınır Oyunu 12 Kasım Salı günü saat 20.00’da Merkezefendi Kültür Merkezi, Mavi Kuş Masal Saati 15 Kasım Cuma günü saat 10.30’da Merkez Kütüphane, Palyaço Dodo’nun Okyanus Sirki Oyunu 20 Kasım Çarşamba günü saat 10.30’da Merkezefendi Kültür Merkezi, Söz Veriyorum Tiyatro Oyunu 21 Kasım Perşembe günü saat 20.00’da Merkezefendi Kültür Merkezi, Kırmızı Toka 27 Kasım Çarşamba günü saat 20.00’da Merkezefendi Kültür Merkezi ve Bonbon ve Şeker Kukla Tiyatrosu 29 Kasım Cuma günü saat 10.30’da Yüzüncü Yıl Gençlik Merkezi’nde oynanacak.

  • Konservatuvarda sanat dolu bir sezon

    Konservatuvarda sanat dolu bir sezon

    Antalya Büyükşehir Belediyesi İsmail Baha Sürelsan Konservatuvarı’nda yetenek sınavını başarıyla geçen bin 841 öğrencinin 2024-2025 eğitim-öğretim sezonu başladı.
    Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı olan İsmail Baha Sürelsan Konservatuvarı’nda, 2024-2025 eğitim-öğretim sezonu başladı. Sanata gönül vermiş öğrencilerin yetenek sınavları sonucunda kabul edildiği konservatuvarda 2024-2025 sezonunda bin 841 öğrenci eğitim alıyor.

    Geleceğin sanatçılarını profesyonel bir eğitimle yetiştirmek amacı güden İsmail Baha Sürelsan Konservatuvarı’nda, 58 profesyonel eğitmen, öğrencilerin gelişimi için uğraşıyor. Her yaştan sanatseverin bir araya geldiği konservatuvarda, Türk sanat müziği, Türk halk müziği, tiyatro, halk oyunları, şan bölümü ve enstrüman eğitimi gibi çeşitli alanlarda akademik düzeyde eğitimler alan öğrenciler, konservatuvarın zengin eğitim imkanlarından yararlanma fırsatı buluyor.

    Antalya sanatla buluşmaya devam edecek
    İsmail Baha Sürelsan Konservatuvarı Müdürü Okan Atila, öğrenci sayısında geçen yıla oranla yüzde 43’lük bir artış olduğunu belirterek, “Gençlik orkestrası, gitar orkestrası, bağlama orkestrası gibi yeni oluşumlarımız var. Konservatuvar olarak öğrencilerimizin iyi birer sanatçı olmasını ve gerçek sanatı halkımızla buluşturmayı amaçlıyoruz. Bu yıl, icra heyetleri, korolar, halk oyunları ekipleri ve tiyatro ekipleriyle birlikte 30’u aşkın etkinlik planlamaktayız. Antalya’yı sanatla buluşturmaya devam ediyoruz” diye konuştu.

    “Yurt dışından burs aldım”
    Piyano öğrencisi 13 yaşındaki Azra Erkış ise İsmail Baha Sürelsan Konservatuvarı’nda 3 yıldır piyano öğrencisi olduğunu kaydederek şunları söyledi:
    “Burası bana çok şey kattı, büyük aşamalar kaydettim. Bu süreçte Londra merkezli bir sınava girip kazandım. Bu sayede de yurt dışında burslu okuma şansı elde ettim.”

    Gençlik Korosu öğrencisi Elifnaz Sezer, ilkokuldan beri İsmail Baha Sürelsan Konservatuvarı’nda eğitim aldığını, piyano, opera dersleri ve çocuk korosunun ardından şimdi de Gençlik Korosu’nda olduğunu söyledi. Sezer, “Aldığım tüm eğitimlerden çok memnunum. Daha uzun yıllar burada olmayı istiyorum” dedi.

    Piyano öğrencisi Dilek Osmanlı da duygularını şu sözlerle dile getirdi:
    “Burada aldığım piyano dersleri sayesinde yurt dışında birçok yarışmaya katıldım ve ödüller aldım. Piyanoyla olan bağım güçlendi. Piyano öğretmenliği yapmayı çok isterim. Uluslararası Antalya Piyano Festivali’nde çalmayı hayal ediyorum ve bunun için de hazırlıklarıma devam ediyorum.”

    Altı el piyano çalıyorlar
    İsmail Aras Sağlam, Mehmet Deniz Sağlam ve Şerife Roza Sağlam kardeşler ise 3 yıldır İsmail Baha Sürelsan Konservatuvarı Piyano eğitmeni Rufina Bahadır’dan eğitim aldıklarını belirterek, “Piyano, okul derslerimizdeki başarımıza da olumlu katkı sağlıyor. Günlük ve düzenli çalışma yapıyoruz. Piyano, el-göz koordinasyonunun yanı sıra sayısal zekamızı da geliştiriyor. Derslerimize daha kolay odaklanabiliyoruz. Hayatımıza daha disiplinli ve düzenli devam ediyoruz. 3 kardeş olarak küçük yaşta başladığımız piyano eğitimini İsmail Baha Sürelsan Konservatuvarı’nda bölüm öğrencisi olarak devam ediyoruz. Hem bireysel olarak piyano çalıyoruz. Hem de 3 kardeş birlikte, 6 el çalıyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Manisa Şehir Tiyatrosu Adana’da

    Manisa Şehir Tiyatrosu Adana’da

    Geçtiğimiz ekim ayında perdelerini açan Manisa Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu, Adana’da ilk turnesine çıktı. ‘Bir Yaz Gecesi Rüyası’ adlı oyunla izleyicilerin karşısına çıkan Şehir Tiyatrosu, performansıyla beğeni topladı.
    Manisa Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu, Adana’da düzenlenen 9. Şehir Tiyatroları Festivali’ne katıldı. Festivalde, ‘Bir Yaz Gecesi Rüyası’ adlı oyun sahnelendi. William Shakespeare’in aşk ve rüyalar üzerine kaleme aldığı en büyük komedisi olan oyunla,
    tiyatroseverlere unutulmaz anlar yaşatıldı. Şehir Tiyatrosu’nun Genel Sanat Yönetmeni Kubilay Penbeklioğlu, gösteri sonrası izleyicilere hitap etti.

    Yüzlerce kişi ayakta alkışladı
    Tiyatroseverlere Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek’in selamını ileterek sözlerine başlayan Pembeklioğlu, şu açıklamalarda bulundu: “Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Adana 9. Şehir Tiyatroları Festivali’ne katıldığımız için çok mutluyuz. Çok güzel ağırlandık, teşekkür ederiz. Sizlere Başkanımız Sayın Ferdi Zeyrek’in selamlarını getirdik. Eminim ki Adana Büyükşehir Belediyesi ve Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin birlikte yapacağı hamlelerle, bütün büyükşehirlerde şehir tiyatroları kurulacak ve daha da büyüyeceğiz. Manisa Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu olarak Manisalıların yanı sıra il dışı turneleriyle de tiyatroseverlere unutulmaz anlar yaşatıyoruz. 550 kişinin ayakta alkışladığı harika bir deneyimdi bizim için. Turne programlarımız tüm hızıyla devam edecek.”

  • 86. ölüm yıl dönümünde Anıtkabir’de

    86. ölüm yıl dönümünde Anıtkabir’de

    Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sonsuzluğa uğurlanışının 86. yılında, Antalya Genç İş İnsanları Derneği (ANTGİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Yavaş ve dernek üyeleri ile birlikte Anıtkabir’e bir ziyaret gerçekleştirdi. Cumhuriyet değerlerine ve Atatürk’ün ideallerine olan bağlılıklarını ifade etmek amacıyla düzenlenen ziyarette, ANTGİAD heyeti Ata’nın manevi huzurunda saygı duruşunda bulunarak şükranlarını sundu.
    Ziyaret kapsamında, ANTGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Yavaş, Anıtkabir Şeref Defteri’ne yazdığı mesajda Atatürk’ün gençliğe duyduğu güveni ve Cumhuriyet’in geleceğini genç kuşaklara emanet edişini vurguladı.

    Yavaş, ANTGİAD olarak Atatürk’ün “Ey yükselen yeni nesil, gelecek sizindir” sözüne olan inançlarını yineledi. Atatürk’ün gösterdiği çağdaş uygarlık yolunda ilerlemenin, bilimin ve aklın rehberliğinde güçlü ve modern bir Türkiye sorumluluğunu omuzladıklarını belirten Ercan Yavaş, genç iş insanları olarak Türkiye’yi aydınlık yarınlara taşıma kararlılığı içinde olduklarını ifade etti.

    Ercan Yavaş, Anıtkabir Şeref Defteri’ne yazdığı mesajda şu ifadelere yer verdi:
    “Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyetimizin kurucusu ve yol göstericisi olarak huzurunda bulunmanın gururunu yaşıyoruz. Senin en büyük umudun olan gençlik, her zaman olduğu gibi bugün de ülkemizin geleceğini aydınlatan en güçlü ışık olarak yoluna devam ediyor. ANTGİAD olarak bizler, senin ‘Ey yükselen yeni nesil, gelecek sizindir’ diyerek bize verdiğin değeri her zaman kalbimizde taşıyoruz. Medeniyeti en yüksek değer olarak benimseyen vizyonunla, bilimin, aklın ve ilerlemenin izinden gitmeyi görev biliyoruz.

    Gelecek nesillere modern, güçlü ve çağdaş bir Türkiye bırakmak için genç iş insanları olarak sorumluluklarımızın farkındayız. Senin bize miras bıraktığın Cumhuriyet ve medeniyet ideallerini, her alanda daha ileriye taşımak adına var gücümüzle çalışıyoruz. Medeniyet yolculuğunda, ilke ve devrimlerinle geleceğe ışık tutan rehberimiz olmaya sonsuza kadar devam edeceksin. Bu inançla, sana ve eşsiz mirasına olan bağlılığımızı bir kez daha dile getiriyor, aziz hatıranın önünde saygıyla eğiliyoruz. Ruhun şad olsun.”

  • Öğrenciler için Atatürk temalı resim sergisi

    Öğrenciler için Atatürk temalı resim sergisi

    SANKO Okulları öğrencileri, Atatürk Haftası etkinlikleri kapsamında SANKO Park AVM Giriş Katında “Atatürk’ün Işığında” temalı resim sergisi açtı.
    Akrilik boya, karakalem, suluboya, şablon baskı ve seramik gibi farklı tekniklerde 32 eserin yer aldığı serginin açılışına SANKO Okulları Genel Müdürü Fırat Mümtaz Asyalı, SANKO Park AVM Genel Müdürü Sait Can Gizir, okul idarecileri, velileri ve öğrenciler katıldı.
    SANKO Okulları Genel Müdürü Fırat Mümtaz Asyalı, öğrencilerinin akademik derslerin yanında sanat derslerinde de ön planda olduklarını ve her öğrencisinin bir sanat alanıyla ilgilendiğini belirterek, bu anlamlı haftada Atatürk temalı resim sergisini hazırlayan öğrenci ve öğretmenleri tebrik etti.

  • El emeği ve hayal gücüyle şekillenen kaşıklar

    El emeği ve hayal gücüyle şekillenen kaşıklar

    Kocaeli’de el işçiliğiyle üretilen ve çeşitli figürlerle süslenen 150 ahşap kaşık, İzmit’te sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Murat Babadağı’nın sabırla şekillendirdiği ve detaylarla dolu eserleri, sanayileşmenin gölgesinde kaybolan zanaatı yaşatmayı hedefliyor.
    Kocaeli’de yaşayan Murat Babadağı, 6 yıl önce odun ve tahta parçalarından kaşık figürleri yapmaya başladı. Hobi amaçlı başladığı ahşap oymacılığı sanatında büyük ilerleme kaydeden Babadağı, atölye kiralamaya karar verdi.

    “Eskikafa” adını verdiği atölye ile hobisini daha da büyüten Babadağı’nın birbirinden güzel kaşıkları, şu anda İzmit Cumhuriyet Sanat Galerisi’nde sergileniyor. 5 yıllık bir emeğin ürünü olan 150 özgün eser, sanayileşmenin gölgesinde kaybolan bu zanaatı yeniden canlandırmayı hedefliyor.
    Tamamen geleneksel yöntemlerle, yalnızca el aletleri kullanılarak yapılan ve şimşir, zeytin, ceviz ve kestane gibi farklı ağaç türleriyle zenginleştirilen kaşıklar, hiçbir kimyasal renklendirici kullanılmadan, doğallığıyla göz dolduruyor. Murat Babadağı’nın her birini titizlikle işlediği 150 kaşık eseri, 10 Kasım’a kadar Cumhuriyet Sanat Galerisi’nde sergilenecek.

    “Kaşık oyma sanatının hak ettiği değeri gördüğünü düşünmüyorum”
    Sanayileşen dünyanın zanaat üzerindeki etkisine dikkat çeken Babadağı, “Kaşık oyma sanatının hak ettiği değeri gördüğünü düşünmüyorum. Sanayileşen dünya sisteminin de bu konuda etkisi olabilir. Ben 6 yıldır bu işi yapıyorum. Bu zanaatı biraz daha ön plana çıkarmak istedim. Bu sanatı halkla buluşturmak istiyorum. Tüm sanatseverleri de eserleri görmeye davet ediyorum” dedi.

    Tamamen el emeği, göz nuru
    Sergideki kaşıkların tamamının geleneksel yöntemlerle ve yalnızca el aletleri kullanılarak yapıldığını aktaran Murat Babadağı, “Kaşıklarımda farklı ağaç parçalarını kullanıyorum. Gündelik kullanım kaşıklarını şimşir ve zeytin ağaçlarından yapıyorum. Ceviz ve kestane gibi hemen hemen her sert yapılı ağacın parçasını kullanıyorum. Herhangi bir kimyasal renklendirici de kullanmıyoruz. Ayrıca bir zaman kavramımızda yok. 3 gün sürede üretilen kaşık da var 3 saatte üretilen de. Türüne, işlevine göre değişebiliyor” şeklinde konuştu.

    “Çok sabırlı biridir”
    Ortada büyük bir emeğin olduğunu söyleyen Murat Babadağı’nın eşi Kanile Babadağı ise “Görüldüğü üzere her yer el emeği, göz nuru. Çok büyük emek var. Eşim diye söylemiyorum, çok sabırlı biridir. Aynı zamanda bu sergi vatandaşlarla sanatın tanışma sergisi. İlerleyen zamanlarda sergilerin devamı gelecek” ifadelerini kullandı.

  • Yükümlülerin yaptığı ebru ve resimler göz doldurdu

    Yükümlülerin yaptığı ebru ve resimler göz doldurdu

    İzmir’de Karşıyaka Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından düzenlenen, yaklaşık 150 yükümlünün eserlerinin yer aldığı ‘Geleneksel El Sanatları Ebru ve Resim Sergisi’ ziyarete açıldı. Mevlana türbesinden lale figürüne kadar kültürel boyutta olan pek çok eser büyük beğeni gördü.
    Karşıyaka Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün denetimi altında olan yaklaşık 150 yükümlüye, Buca Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünce görevlendirilen eğitmen tarafından ebru sanatı ve çeşitli alanlarda boya kursu eğitimi verildi. Yükümlüler, aldıkları eğitimler sonunda Mevlana’dan lale motifine kadar geleneksel özellik taşıyan birçok eser ortaya çıkardı. Eserler, İzmir Bölge Adliye Mahkemesinde düzenlenen sergiyle tanıtıldı.

    “Tarihimizi ve kültürümüzü yansıtan eserler ön planda”
    Sergiye dair bilgiler aktaran Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcısı Halil Sezgin, “Karşıyaka Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün takibini yaptığı yükümlülerimizin; kişisel becerilerini geliştirmeleri, boş zamanlarını değerlendirmeleri ve sosyal hayata, topluma adaptasyonlarının hızlandırılması amacıyla böyle bir kurs düzenledik. Kurs sonucunda ortaya çıkan bu güzel eserleri de insanlarımıza gösterdik. Tarihimizi ve kültürümüzü yansıtan eserler ön planda. Osmanlı döneminden itibaren ‘lale’ figürü bizim kültürümüzde çok önemli bir yer tutmaktadır. Çalışmalarda lale figürü, Mevlana Türbesi’ndeki eserlerin yansıması gibi çeşitli eserleri burada görebiliyoruz. Önemli olan bu eserleri kalıcı hale getirmek ve tarihimizi, gençlerimize aktarabilmek. Ebru sanatı da bunun için çok önemli” dedi.

  • Dünyanın dört bir yanından öğrenci filmleri İzmir’de yarıştı

    Dünyanın dört bir yanından öğrenci filmleri İzmir’de yarıştı

    Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından desteklenen ve Yaşar Üniversitesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen 10. CONTACT Uluslararası Öğrenci Filmleri Festivali, birbirinden başarılı filmleri seyirciyle buluşturdu. Bu yıl 10.’su düzenlenen festivalde, şimdiye dek 45 ülkeden 97 film yarıştı. Bugüne kadar festivale 18 binin üzerinde öğrenci filmi başvurdu. Sadece bu yıl 2 bin başvuru alan festivalde bugüne kadar 34 ödül dağıtıldı. Festivalde yarışma bölümünde İran’dan Endonezya’ya, Hindistan’dan Avustralya’ya, Latin Amerika ülkelerinden Afrika ve Çin’e kadar değişik coğrafyalardan öğrenci filmleri yarıştı.

    Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi, ilkini 2014 yılında düzenlediği CONTACT Uluslararası Öğrenci Film Festivali’ne onuncu kez ev sahipliği yaptı. Selçuk Yaşar Kampüsü’nde düzenlenen festivalin konuk okulu, Romanya’dan Ulusal Tiyatro ve Sinema Üniversitesi Film Okulu oldu.
    Bu seneki jüri üyeliklerini festivalin 10. Yıl konuk okulu olan Ulusal Tiyatro ve Sinema Üniversitesi Film Okulu (UNATC) öğretim üyelerinden ve aynı zamanda filmleri ile Cannes, Berlinale, Karlovy Vary gibi önemli festivallerden ödül almış Paul Negoescu ve aynı üniversitenin öğretim üyelerinden ödüllü senarist Ana Agopian’nın yanısıra Yaşar Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü akademisyenlerinden Dr. Jeffrey Hibbert, belgesel ve reklam yönetmeni Güven Zararsız ve görüntü yönetmenliği yaptığı filmlerle ödüle layık görülen Andaç Karabeyoğlu üstlendi.

    Farklı coğrafyalardan filmler
    Festival bünyesindeki yarışmada en iyi filme verilen En İyi Kısa Film Ödülünü Fransa’dan Midnight on MSN isimli filmi ile Elise Levy aldı. SenEDİT sponsorluğunda SenEDİT En İyi Öykü Ödülünü Juan Pablo Rendon Estrada (Kolombiya) “Parts of Someone Else” filmi ile alırken, MEG Works’ün sponsorluğunda Post-Prodüksiyon Ödülü’ne “Heart of the Evil” isimli kısa filmiyle Hasan Ege Çalışkan layık görüldü. En İyi Sinematografi Ödülü Çin’den Yi Zhang ve filmi Swallow’a giderken, Jüri Özel Ödülü’nü Fransa’dan “On the 8th Day” aldı.

    Öğrenci Jürisi Ödülü’ne de yine Fransa’dan Midnight on MSN isimli filmi ile Elise Levy layık görüldü.
    Yarışma bölümünün yanı sıra festivalde, 10. yıla özel hazırlanan film gösterimleri, seminerler ve söyleşilerle zenginleşen Contact Öğrenci Filmleri Festivali’nde aynı zamanda festivalin bu seneki konuk okulu olan UNATC’ın öğrencilerinin çektikleri filmlerden oluşturulan bir seçki de seyirciyle buluştu.  Her yıl farklı ülkelerden katılan konuk okullar arasında Almanya (Münih Televizyon ve Film Üniversitesi ve Baden-Württemberg Film Akademisi), Polonya (Lodz Film Okulu), Fransa (La Femis), Portekiz (Lizbon Tiyatro ve Sinema Okulu), Yunanistan (Aristoteles Üniversitesi), Lübnan (Beyrut Saint-Joseph Üniversitesi) gibi sinema alanında tanımış yönetmenler yetiştirmiş ve uluslararası başarılara imza atmış film okulları yer aldı. Kurmaca, belgesel ve animasyon kategorilerindeki öğrenci filmlerinin kabul edildiği organizasyona Türkiye’den öğrenci filmleri de büyük ilgi gösterdi.

    10 yılda 18 bin film
    Festivalin ödül töreninde konuşan Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller, festivale çok farklı ülkelerden öğrencilerin ilgi gösterdiğini belirterek, “Festivale bu yıl 2 bin film başvurusu oldu. Jüri, bu başvuruları titizlikle değerlendirdi. 10 yılda festivalde şimdiye dek 45 ülkeden 97 film yarıştı. Bugüne kadar festivale 18 binin üzerinde öğrenci filmi başvurdu. Bu üniversitemiz adına çok anlamlı” dedi.
    Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevda Alankuş, “Festivale başvuru yapan filmler arasından finalistleri belirlemek için çok zor seçim yaptık. Rektörümüz Prof. Dr. Levent Kandiller’e, konuk okulumuza, jüri üyeleri ile festivalimize destek olan Kültür ve Turizm Bakanlığı ile sponsorlarımıza da verdikleri katkılardan dolayı teşekkürlerimizi sunuyorum” dedi.

    Festival Direktörü, İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nazlı Bayram ise CONTACT Uluslararası Öğrenci Filmleri Festivali’yle bir kültür yolu olduğuna değinerek, “Alanında uzman ulusal ve uluslararası konukların katılımı ve jüri üyelikleriyle her geçen yıl daha da büyüyen CONTACT Uluslararası Öğrenci Filmleri Festivali, farklı coğrafyalardan genç yönetmenlerin filmlerinin buluştuğu bir kültürel etkileşim alanı yaratıyor. Festivalimiz, aynı zamanda öğrencileri film yapmaya yüreklendirmesi, onların sorunlara bakış açılarının evrensel insani boyutları seçimlerimizi etkiliyor. Gerçekten öğrencilerden sinematografik açıdan çok nitelikli filmler geliyor” diye konuştu.
    (ÖA-Y)

  • TDK Başkanı Prof. Dr. Osman Mert’ten Vali Çiftçiye ziyaret

    TDK Başkanı Prof. Dr. Osman Mert’ten Vali Çiftçiye ziyaret

    Türk Dil Kurumu (TDK) Başkanı Prof. Dr. Osman Mert, Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi’yi ziyaret etti. TDK Başkanı Mert, Vali Çiftçi’ye milletimizin kalbi ve zihni olan Türkçemizin bilim, sanat, edebiyat ve öğretim dili olarak gelişmesini ve her alanda doğru kullanılmasını sağlayan Türkçe Sözlük’ün güncel baskısını takdim etti.

  • “2 bin 300 yıllık Asarkale, insanlık tarihine ışık tutuyor”

    “2 bin 300 yıllık Asarkale, insanlık tarihine ışık tutuyor”

    Asarkale’de yapılan kazı çalışmalarını inceleyen Samsun Valisi Orhan Tavlı, yaklaşık 2 bin 300 yıllık bir yapı olan Asarkale ve 6 bin yıllık Nerik Antik Kenti’nin, tıpkı Türkiye’nin en büyük hazinelerinden biri olan Göbeklitepe başta olmak üzere diğer tüm antik kentler gibi taşıdığı izlerle sadece coğrafyanın geçmişine değil, insanlık tarihine de ışık tuttuğunu söyledi.
    Hititlerin kutsal şehri Nerik’in kenarındaki Kızılırmak ve Şahinkaya Kanyonu’nu kontrol eden Asarkale’de kazı çalışmaları devam ediyor. Samsun Valisi Orhan Tavlı, Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan ile birlikte; Bafra ilçesinde Kızılırmak Vadisi içerisinde bulunan Asarkale ve Kaya Mezarları’nı ziyaret ederek, kazı çalışmaları hakkında Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kasım Oyarçin ve Samsun Müzesi temsilcisi Uzman Hasan Dikmen’den bilgi aldı.

    Vali Tavlı yaptığı paylaşımda, “Sahil bandından iç bölgelere doğru uzanan ticaret yolu güzergahlarının güvenliğini sağlamak amacıyla kurulmuş bir kale olan bu kültür mirasımızda, ana kayaya oyulmuş şekilde üç adet kaya mezarlığı bulunmaktadır. Yaklaşık 2 bin 300 yıllık bir yapı olan Asarkale ve 6 bin yıllık Nerik Antik Kenti, tıpkı ülkemizin en büyük hazinelerinden biri olan Göbeklitepe başta olmak üzere diğer tüm antik kentlerimiz gibi taşıdığı izlerle sadece coğrafyamızın geçmişine değil, insanlık tarihine de ışık tutmaktadır” ifadelerini kullandı.

    Samsun İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından, Bafra ilçesinin 24 kilometre güneyinde, Asar Mahallesi’nin 3 km batısında Helenistik döneme ait önemli bir yerleşim merkezi olan Asarkale’de geçen aylarda kazı çalışmaları başlatıldı. Kazının ilk günden itibaren buranın çok önemli bir medeniyet merkezi olduğu anlaşıldı.