Kategori: Kültür Sanat

  • Hastane stresini fotoğraf hobisi ile aşıyor

    Hastane stresini fotoğraf hobisi ile aşıyor

    Giresun’da Devlet Hastanesi’nde anestezi teknisyeni olarak görev yapan Engin Ayyıldız, hobi olarak başladığı fotoğrafçılıkla uluslararası başarılar elde etti. Ameliyat ortamındaki stresli çalışma şartlarını aşmak için fotoğraf çekmeyi tercih eden Ayyıldız, “Fotoğrafçılık bana bu stresle baş etme gücü veriyor. Bu sayede hem mesleğimin dışında sosyalleşiyorum hem de kendimi hayatın içinde buluyorum” dedi.
    Giresun Prof. Dr. A. İlhan Özdemir Devlet Hastanesinde anestezi teknisyeni olarak sürdürdüğü kariyerinin yanı sıra hobi olarak başladığı fotoğrafçılık serüveniyle uluslararası başarılar elde eden Engin Ayyıldız, çektiği etkileyici fotoğraflar Amerika Birleşik Devletleri’ndeki (ABD) ünlü Times Meydanı’nda sergilendi.

    Fotoğrafçılık, anı ölümsüzleştirmenin ötesinde, duyguları, hikayeleri ve yaşamı yansıtan bir sanat dalı olarak öne çıktığını ifade eden Ayyıldız, “Fotoğrafçılığa 15 yıl önce hobi olarak başladım. Zamanla bu hobi bir tutkuya dönüştü. Fotoğrafla birlikte hayatın içerisinde olmak beni mutlu ediyor. Çalıştığım ameliyathane ortamında kapalı bir alanla sınırlı kalıyorum, ancak fotoğraf sayesinde boş zamanlarımda kendimi hayatın içerisinde buluyorum. Gördüğüm şeyleri fotoğraflamak ve bunu insanlarla paylaşmak beni mutlu ediyor. Aynı zamanda mesleğimin dışında hobi olarak yaptığım fotoğraf severlerle sosyalleşme imkanı buluyorum. Fotoğraf benim için ayrı bir dünya oluyor, rahatlıyorum ve kendim için bir şeyler yapmış oluyorum” dedi.

    “Herkesin mesleği dışında bir hobisi olmalı”
    Mesleğini bazen hobisi olan fotoğrafçılıkla birleştirdiğini de ifade eden Ayyıldız, “Bazen kurum içerisinde çekilmesi gereken fotoğraflarda da bana iş düşüyor. Doktorlarımız veya idare kurumla veya mesleki anlamda çekilecek fotoğraflarda ilk akla gelen isim oluyorum ve ben de seve seve bu görevleri de yapıyorum. Bu daha bir mutlu edici durum oluyor. Bir kişinin kendisi için yapabileceği en iyi şeylerden birisi bir hobi edinmesidir. Bulunduğu işyerindeki stresini atabileceği hobiler olmalıdır. Aslında bu tür meslekler de var. Çevremde tanıdıklarımdan bazıları mesleğinin dışında hobi olarak balıkçılık, marangozluk yapanlar var. Ben de merakım olan fotoğrafçılığı seçtim” dedi.

    Pandemi sürecinde çektiği “Pandemide doğum anı” fotoğrafı, dünya çapında 200 kişi arasında yer alarak New York’ta sergilenmeye hak kazandı. Bu başarı, Ayyıldız’ın fotoğrafçılık kariyerindeki en dikkat çeken anlardan biri oldu. Ayyıldız, birçok fotoğraf yarışmasında da ödül sahibi olarak hem mesleki hem de sanatsal alanda adından söz ettiriyor.

  • Mescidi’nin ihya çalışmalarında sona gelindi

    Mescidi’nin ihya çalışmalarında sona gelindi

    Fatih Sultan Mehmed’in İstanbul’un fethinin ardından Yedikule Hisarı’na inşa ettirdiği Fatih Mescidi’nde sürdürülen ihya çalışmalarında sona gelindi. Fatih Belediyesi tarafından Koruma Kurulu onaylı proje doğrultusunda aslına uygun olarak ihya edilen ecdat mirası havadan görüntülendi.
    Fatih Sultan Mehmed komutasındaki ordunun 6 Nisan 1453 tarihinde başlayan İstanbul kuşatması, 29 Mayıs 1453’te fetihle son buldu. Fethin ardından Fatih Sultan Mehmed Han 1458-60 yılları arasında Yedikule Hisarı’nı inşa ettirdi.

    Aynı zamanda Sultan Fatih’in talimatıyla tarihi hisarda Altın Kapı’ya giden yolun soluna bir de Fatih Mescidi yapıldı. Dikdörtgen planlı olarak inşa edilen mescit, Ayasofya Vakfı’na bağlandı. 1905 yılına kadar ayakta kalan yapı, sonraki dönemde ise yıkıldı.
    Fatih Belediyesi 2020 yılında Koruma Kurulu onaylı proje doğrultusunda Yedikule Hisarı’nda restorasyon çalışmalarına başladı. Çalışmalar çerçevesinde, günümüze sadece minaresi ulaşan mescit alanında kazı çalışmaları yapıldı.

    Temel izleri ortaya çıkarılan tarihi mescidin ihyası için proje hazırlanarak Koruma Kurulu onayı alındı. Projeler doğrultusunda yaklaşık 1 yıl önce ihya çalışmalarına başlanan Fatih Mescidi’nin rekonstrüksiyonunda sona gelindi. Bu ayın sonunda ziyarete açılması planlanan İstanbul’un tarihi mirasına önemli bir katkı sağlayacak. Tarihi mescit, yeniden açılmasıyla birlikte ziyaretçilerine kültürel zenginliğini gözler önüne serecek. Aslına kavuşan Sultan Fatih’in emaneti mescit havadan görüntülendi.

    “Yapım talimatı Fatih Sultan Mehmed Han tarafından verilmiştir”
    Fatih Mescidi hakkında konuşan Fatih Belediye Başkanı M. Ergün Turan, “Yedikule Hisarı içinde en önemli mekanlardan birisi; Ebu-l Fetih Mescidi veya Fatih Mescidi. Yapım talimatı Fatih Sultan Mehmed Han tarafından verilmiştir. Biz geldiğimizde kalıntıları vardı. Orijinalinden kalan eser olarak bir tek minaresi bulunuyordu.

    Burada kazılar gerçekleştirdik. Yaptığımız her çalışma Bilim Kurulu tarafından yürütüldü. Koruma Kurulu onaylı projeler doğrultusunda yapıldı. Minare yıkılmak üzereydi. Döneminden kalan minare restore edildi. Yapı aslına uygun olarak inşa edildi. Bugün neredeyse sonuna doğru geldik. Talimatı, Fatih Sultan Mehmed tarafından verilmiş olan mescidi tekrar ihya etmiş olacağız. Birçok sıbyan mektebini, yok olmuş medreseleri ayağa kaldırıyoruz. Yok olmuş camilerimiz var, onları da ihya ediyoruz. Bu camide onlardan bir tanesi” dedi.

    Fatih Mescidi’nin ihya çalışmalarında sona gelindi
    Fatih Mescidi’nin ihya çalışmalarını anlatan Bilim Kurulu Üyesi Yüksek Mimar İhsan Sarı, “Fatih Sultan Mehmed, İstanbul’u fethinden yaklaşık 5 sene sonra Yedikule civarına gelerek bu kalenin inşasını başlatıyor. 1458 ile 1460 yılları arasında Yedikule Hisarı inşa ediliyor. Burada çok önemli kültürel detaylar var. Hem Bizans hem de Osmanlı döneminin detaylarını içinde saklayan bir anıt eser. Fatih Belediyesi 2020 yılında Kültür Bakanlığından burayı devraldıktan sonra hızlıca bir Bilim Kurulu oluşturuldu.

    Anıt eserin Bizans duvarındaki çökmeleri restore edildi. Türk İslam Eserleri Müzesi Uzmanları denetimde yapılan kazılarla 564 yaşında olan Osmanlı döşemesine ulaştık. Fatih devrinde yapılmış 160’tan fazla caminin olduğunu biliyoruz. Döşemelerin yanında bu camilerden birinin daha kalıntısına ulaştık. Kalıntının minaresi ayakta duruyordu. Hemen onu konsolide edip, koruma altına aldık. Kazıların ardından temel izleri ortaya çıktı akabinde projeler geliştirildi. Yeniden anıt eserin ihyası için ilgili proje çalışmaları akabinde çalışmalara başlandı. Bir hayırsever camiyi ihya edebileceğini söyledi. Yaklaşık 1 sene önce ihya çalışmaları başladı.

    Şu anda bitme aşamasında. Caminin kurşunları kaplanıyor. Caminin minaresi ve yanındaki çeşmenin arkasındaki haznenin orijinal olduğunu değerlendiriyoruz. Bugün için diyebiliriz ki; mescidin minaresi ve çeşmenin arkasındaki hazne 564 yaşında olan bir kültür varlığı. Caminin ince işçilikleri kaldı. Minarenin ve külahının kurşunu bitti. Alemi altın varaklanıyor ve yerine konulacak. Devamında caminin iç tezyinatına başlanarak yılbaşına varmadan cami bitmiş olacak” ifadelerini kullandı.

  • Geleceğin müzisyenlerinden konser

    Geleceğin müzisyenlerinden konser

    Kemer Belediyesi Gençlik Orkestrası, Antalya Üstün Kent Orkestrası, Antalya Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) bir konser verdi.
    Solistliğini Görkem Durmaz’ın yaptığı konserde, orkestrayı ise Şef Furkan Üstündağ yönetti. Konserde, sanat müzikleri ve marşların yanı sıra Barış Manço, Cem Karaca, Selami Şahin, Müslüm Gürses, Neşet Ertaş, Aşık Veysel, Erkin Koray, Özdemir Erdoğan, Erol Evgin, Ayten Alpman gibi önemli isimlerin de eserleri seslendirildi.

    Konserde, Özel Uğur Okulları da Parla ve İzmir Marşı’na eşlik ederek, konseri izlemeye gelenlere güzel anlar yaşattı.
    CHP İl Başkanı Kamacı, Şef Furkan Üstündağ eşliğinde güzel bir akşam yaşadıklarını belirterek, konserin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ettiğini söyledi.

    SMA hastası Yusuf Yiğit’in babası Ramazan Bakırdağ da oğlu için yapılan bağışlar için herkese teşekkür ettiğini kaydetti.
    Kemer Belediyesi ile Antalya Büyükşehir Belediyesi iş birliğinde düzenlenen konsere, CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı ile il yönetimi, CHP Kemer İlçe Başkanı Sedat Karakaya, ABB Kemer Sorumlusu İsmail Selami Minta, SMA hastası Yusuf Yiğit’in babası Ramazan Bakırdağ ve vatandaşlar katıldı.

  • Türkiye güzellikleri Antalya’da sergileniyor

    Türkiye güzellikleri Antalya’da sergileniyor

    Kültür Yolu Festivalleri kapsamında, 15 farklı şehirde sergilenen Türkiye Güzellikleri Sergisi’nin son durağı, Antalya’nın önemli noktalarından Cumhuriyet Meydanında açıldı. 2 Kasım açılan serginin ilk gününde Antalyalı yerli ve yabancı misafirler büyük ilgi gösterdi. Türkiye Foto Muhabirleri Derneği (TFMD) tarafından düzenlenen sergi 10 Kasım tarihine kadar açık kalacak.

    Türkiye Güzellikleri Sergisi’nde, Türkiye’nin dört bir yanındaki güzellikleri yansıtan 30 usta fotoğrafçının çektiği 39 fotoğraf yer alıyor. Daha önce Almanya, ABD, Rusya, Güney Afrika, Hindistan ve Arjantin gibi 20’den fazla ülkede sergilenen bu seçki, Antalya’nın yanı sıra Türkiye’nin farklı şehirlerinde de gösterime sunulmaya devam edecek.

    TFMD’nin Yılın Basın Fotoğrafları yarışmasına 2018’den beri eklenen Türkiye Güzellikleri kategorisine her yıl 5 binden fazla fotoğraf katıldı. Ödül alan bu fotoğraflar, Türkiye’nin kültürel ve doğal güzelliklerini yansıtarak uluslararası platformlarda büyük beğeni topluyor. Sergi, Türkiye’nin yedi bölgesine taşınarak, ülkenin çeşitli şehirlerinde sanatseverlerle buluşmaya devam ediyor.

    Türkiye Foto Muhabirleri Derneği Başkanı Rıza Özel, “Türkiye Güzellikleri Sergisi bugüne kadar 20 ülkede beğeniye sunuldu, ülkemizin farklı şehirlerinde vatandaşlarımızla 15 şehirde buluştu. Türkiye’nin birçok ilinde ve Dünya’da 20 ülkede sergilenen bu sergiyi şimdi de Antalya’da da açarak Antalyalı vatandaşlarımıza ülkemizin eşsiz güzelliklerini sunmanın mutluluğunu yaşıyoruz.” dedi. Türkiye’nin kültürel ve doğal güzelliklerini tanıtan Türkiye Güzellikleri Sergisi, 10 Kasım’a kadar Cumhuriyet Meydanında ziyaret edilebilecek.

    Sergide fotoğrafı olan isimler
    Ahmet Faruk Sarıkoç, Ahmet Aslan, Ahmet Turan Kural, Ali Mermertaş, Beytullah Eles, Cem Öksüz, Gülin Yiğiter, Erdem Şahin, Ekrem Kalkan, Emrah Gürel, Emrullah Akgün, Ercan Arslan, Esengül Alıcı, Hasan İçel, İsa Cıda, İsmail Serhat Şahin, Levent Kulu, Mehmet Aslan, Meriç Aktar, Metin Öztürk, Ozan Güzelce, Rıza Özel, Selahattin Sönmez, Selçuk Şamiloğlu, Seymen Bozarslan, Sinan Çakmak, Soner Kılınç, Ufuk Turpcan, Ünal Çam, Tolga Adanalı.

  • Ev yemekleri yarışmasına ilgi yoğun

    Ev yemekleri yarışmasına ilgi yoğun

    Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde bu yıl 19. su düzenlenen Ayvalık Uluslar arası Zeytin Hasat Festivali çerçevesinde düzenlenen zeytinyağı yemek yarışmasına Ayvalıklı ev hanımlarının ilgisi yoğun oldu.
    Ayvalık’ta; Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, Ayvalık Belediyesi, Ayvalık Ticaret Odası, Ayvalık Ziraat Odası, Ayvalık Esnaf ve Sanatkârlar Odası ile ATO Duyusal Analiz Laboratuarı tarafından düzenlenen 19. Ayvalık Uluslar arası Zeytin Hasat Festivali programı dâhilinde zeytinyağlı ev yemekleri yarışması düzenlendi.

    İlçe merkezindeki Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleşen yarışmanın jüri üyeliklerini; Yemek Kültürü Yazarı Arzu Acurol, Köşe Yazarı İletişim Danışmanı Caner Ural, Yemek Bloggeri Gülten Kurtoğlu Özdemir, Gastronomi Yazarı ve Belgeselci Rıza Sönmez ve Ayvalıklı Şef ve İşletmeci Sait Ergün’ün yaptığı yarışmaya katılan ev hanımlarının heyecanı görülmeye değerdi.

    8 finalistin katıldığı yarışmada birinciliği; portakallı zeytinyağlı kereviz yemeğiyle Hicran Atıcı kazandı.
    Yarışmanın ikincisi, ilçenin tanınmış simalarından Çetin İçten’in toprak güveçte ada usulü arapsaçlı sübye yemeği olurken, üçüncülüğü ise bedensel engelli Aysun Kubaş’ın yaptığı zeytinyağlı Afyon Bükmesi elde etti.

    Düzenledikleri yarışmayla ilgili gazetecilere açıklamalarda bulunan Ayvalık Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Melih Çakırca, Ayvalık Ticaret Odası ile birlikte organize zeytinyağlı yemek yarışmasına ev hanımlarının gösterdiği yoğun ilgiden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
    19. Ayvalık Uluslararası Zeytin Hasat Festivali programı çerçevesinde ilçenin yöresel zeytinyağlı yemekleri yarışmasına profesyonel gurmeleri ve otel şeflerini değil, ilçedeki ev hanımlarını dahil ettiklerini belirten Çakırca, “İnşallah bu yarışmanın sonunda, Ayvalık’ın gastronomideki yerini alabilecek yemekleri ön plana çıkartmış olacağız” dedi.

    Amaçlarının Ayvalık halkının zeytinyağlı yemeklerini gurme dünyası ve dolayısıyla turizme kazandırabilmek olduğunu vurgulayan Melih Çakırca, “Böylelikle de Ayvalık ve Türk Mutfağı’ndaki zeytinyağlı yemeklerin çeşitliliğini arttırabilmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.

    Yarışmaya katılanları kutlayan Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin ise; Ayvalıklı ev hanımlarının hünerli elleriyle yapılan lezzetlerin profesyonel bir jüri tarafından değerlendirildiğini belirterek, yarışmaya katılan tüm yarışmacılara teşekkür etti.
    Amaçlarının başta zeytinyağı olmak üzere Ayvalık’ın farklı değerlerini ortaya çıkartarak, turizm çeşitliliğini arttırabilmek olduğunun altını çizen Başkan Ergin, “Gastronomi alanında da Ayvalık Mutfağı’nın çeşitliliğini pozitif yönde yükseltebilmenin gayretindeyiz. Ayvalık bir mübadele kentidir. Bu mübadele ile berber gelen tüm kültürlerin Türkiye geneline yansıtılması gerekir. İnşallah önümüzdeki yıllarda da daha komplike etkinliklerle de bu çabalarımızı sürdüreceğiz” diye konuştu.

  • Ciltçilik sanatı zamana direniyor

    Ciltçilik sanatı zamana direniyor

    Kütahya’da yaşayan Şerafettin Er, bir zamanların gözde mesleklerinden biri olarak kabul edilen, şimdilerde ise yok olmaya yüz tutmuş ciltçilik mesleğini yaşatmaya çalışıyor. 62 yaşındaki Er, mesleğini Balık Mahallesi’nde Kütahya Mütesellimi Halil Kamil Ağa tarafından 1831 yılında yaptırılan tarihi Muvakkithane binasında ilk günkü heyecanla sürdürdüğünü ifade etti.

    Er, kendisinin Kütahya’da mesleğinin son temsilcisi olduğunu dile getirdi. Cilt ustası Şerafettin Er, “Ben ciltçilik mesleğini 22 yıldır sürdürüyorum. Geleneksel yöntemlerle eski Kur’an-ı Kerim ve kitapları tamir ediyorum. Osmanlı’da mücellit ustası olarak bilinen bu meslek, günümüzde kaybolmaya yüz tutmuş bir sanattır. Bu mesleği devam ettirip insanlara faydalı olmaya çalışıyorum. Eski kitapların dikişi, cilt kapağı yapımı ve yen kapağı ile tamiratını gerçekleştirerek onları sıfır hale getiriyorum.

    Özellikle, eski Kur’an-ı Kerim’lerini yenilemek isteyen orta yaşlı insanların kitaplarını onarıyorum. Ayrıca, Kütahya Tapu Kadastro Müdürlüğü’nün Osmanlıca cilt kitaplarını da 4,5 yıl boyunca tamir ettim. Bu mesleği öğrenmek isteyenlere de kapım açık. Bu mesleği öğretmekten memnuniyet duyarım. Ama hevesli kimse çıkmadı. Ciltçilik bir günde öğrenilecek bir iş değil, aşamalı olarak deneyim ve sabır isteyen bir zanaat.

    Ciltleme sürecinde, önce kapağı söküp kitap formalarını dikiyor, ardından kumaşla destekleyip yan kağıdını yapıştırıyor ve ölçü alarak yeni cilt kapağını yapıyorsunuz. Son aşamada ise presle sıkıştırarak kitabı tamamlıyorsunuz. Yeni nesil kitapların makine baskılı olmasına rağmen, kimi zaman bu kitaplarda bile hatalar olduğunu ve bunları dahi düzelterek vatandaşa hizmet sunuyorum” dedi.

  • Resimlerini tuvale değil, duvara çiziyor

    Resimlerini tuvale değil, duvara çiziyor

    Kapadokya’ya gelen yerli ve yabancı turistlere konaklama hizmeti sunulan kaya oyma otellerin ve restoranların sanatsal anlamda da zengin görsele kavuşması için çalışmalar yapan Ressam Serap Lokmacı, taş duvarlara resim çizerek güzelleştiriyor.

    15 yıldır resim çizen ve resim eğitmenliği de yapan Lokmacı, tecrübesini ve yeteneğini bölgede bulunan otel ve restoranların iç ve dış duvarlarına aktarıyor. Çalışmalarında özellikle Kapadokya bölgesindeki kiliselerde bulunan duvar resimlerinde kullanılan tempera tekniğini kullanan Lokmacı, yaptığı çalışmaları gelecek nesillere de aktarmayı hedefliyor.

    Ressam Serap Lokmacı, “15 yıldır profesyonel anlamda resim yapıyorum ve aynı zamanda resim eğitmeniyim. Tual üzerine resim yapmak daha içe dönük bir çalışma süreci. Duvar resimlerinde insanlar ile doğrudan bağlantı kuruyorsunuz. Sanat sadece sergi salonlarında değil, herkesin görebileceği, hissedebileceği yerde olmalı.

    Özellikle otellerdeki kaya duvarlar üzerine çalışıyorum. Bu çalışma da toplum tarafından çok dikkat çekiyor. Çalışmalarımda tempera tekniğini kullanıyorum. Tempera tekniği Rönesans döneminde kullanılan çok eski bir teknik. Boyayın içinde reçine, yumurta sarısı ve bir takım yağlar bulunuyor. Daha mat bir görünüm sağlıyor ve daha dayanıklı oluyor. Duvara yaptığım tempera tekniği tahmini 200-300 yıl dayanıklılığını koruyabilir” dedi.

  • ‘Hain’ filmi afişi yayınlandı

    ‘Hain’ filmi afişi yayınlandı

    Yapımcılığını Fix360’ın üstlendiği; Haldun Dormen, Mustafa Alabora, Meltem Beydilli, Erkan Petekkaya, Yurdaer Okur, Ali Düşen Kalkar gibi yıldızların rol aldığı ‘Hain’ filminin afişi yayınlandı. Behzat Ç. dizisinden tanınan Berke Üzrek’in yazıp yönettiği film, 13 Aralık Cuma günü izleyiciyle buluşacak.

    Senaryosunu fenomen dizi Behzat Ç.’den tanıdığımız Berke Üzrek’in yazıp yönettiği ‘Hain’ filminde, Haldun Dormen, Mustafa Alabora, Meltem Beydilli, Erkan Petekkaya, Itır Esen, Zeynep Şarlıgil, Yurdaer Okur, Engin Benli, Ümit Çırak, Elif Bilgetekin ve Ali Düşenkalkar gibi değerli oyuncular rol alıyor. Film, 13 Aralık Cuma günü izleyiciyle buluşacak.

    Afişle filmin gizemli evrenine ilk davet
    Afişteki karakter konumlandırmaları, renk tonları ve görsel detaylar, izleyiciye filmin hikayesi ve temasına dair ipuçları sunuyor. Birçok önemli filmin afişine de imza atan Volkan Topkaya tarafından tasarlanan görseldeki frekansı düşük renk tercihleri, seyirciyi filmdeki puslu evrene yakınlaştırıyor. Sis ve kıvılcım efektleri ise gizem, dram ve aksiyonu güçlü bir şekilde yansıtırken karakterlerin yaşayacağı çatışma ve şüphe duygularını ortaya koyuyor. Filme ismini de veren hain yazısının büyük harflerle afişin alt kısımda yer alması, izleyiciyi her karakterin içinde bir ihanet potansiyeli olduğu düşüncesine yönlendirmeyi amaçlıyor.

    Fix360’ın yapımcılığını üstlendiği, A90 Pictures aracılığıyla tüm Türkiye’de izleyicilerle buluşacak ‘Hain’ şaşırtıcı hikayesi, dikkat çeken kadrosu ve etkileyici görselliğiyle 2024 yılının son ayında gişeye damgasını vurmaya hazırlanıyor.

  • 3. Uluslararası Tarsus Festivali sona erdi

    3. Uluslararası Tarsus Festivali sona erdi

    Tarsus’u eğlencenin, sanatın, kültürün ve lezzetin adresi haline getiren ‘3. Uluslararası Tarsus Festivali’, eğlenceli bir konserle sona erdi.
    Başlangıcından itibaren, yazdan kalma havanın da etkisiyle insanların içini ısıtan 3. Uluslararası Tarsus Festivali, hem renkliliği hem de atmosferi ile katılımcıların gönlünü fethetti. 3 gün süren etkinlikler, akşamları gerçekleşen konserlerle Tarsuslulara müzik ziyafeti yaşattı. İlk gün gençlerin sevgilisi Madrigal’in sahne almasıyla başlayan konser coşkusu ikinci gün Candan Erçetin konseri ile doruklara çıktı. Son gün ise Mersin Büyükşehir Belediyesi Kent Orkestrası’nın ‘Senfonik 90’lar Türkçe Pop’ konserinde nostalji rüzgarı esti. 3 gün boyunca eğlencenin tadını doyasıya çıkaran vatandaşlar, festival sayesinde kentin canlandığını ve etkinliklerle birlikte kendilerinin de moral bulduğunu söyledi.

    “4. Uluslararası Tarsus Festivali’nde görüşmek üzere”
    Harika geçen bir festivalin son konserinde Yarenlik Alanını dolduran Tarsuslulara hitap eden Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı Koordinatörü, Opera Sanatçısı Bengi İspir Özdülger, “Dolu dolu muhteşem bir 3 gün yaşadık sizlerin sayesinde. Harika bir festival, harika bir etkinlikti, her anımızda yer aldığınız için siz değerli Tarsuslulara teşekkür ediyorum. Seneye 4.’sünü daha da güzel yapacağımıza inandığımız ve bildiğimiz 4. Uluslararası Tarsus Festivali’nde görüşmek üzere” dedi.

    Kent Orkestrası solistlerinden Tuğçe Berdilek ise “Böyle bir festivalin düzenlenmesi ve 3. yıla gelmesi çok güzel. Demek ki herkesin yoğun ilgisini görüyor ve keyifli geçiyor. Bu seneki festival de çok keyifliydi. Yine festival kapsamında konserlerimiz oldu. İnsanların bir araya gelip kaynaşmasına da sebep oluyor. Orkestra adına çok mutluyum” sözlerine yer verdi.

  • TÜYAP kitap fuarında yerini aldı

    TÜYAP kitap fuarında yerini aldı

    Küçükçekmece Belediyesi, 41. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’nda hem hizmetlerini hem de yayınlarını kitapseverlerle buluşturdu.
    41. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı, “Çocukluk Şenliktir” temasıyla TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde kapılarını araladı. Küçükçekmece Belediyesi de her yıl olduğu gibi bu yıl da basılı yayınlarına yer verdiği özel bir stantla fuarda yerini aldı.

    Fuarın açılışını İstanbul Valisi Davut Gül, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, Azerbaycan Kültür Bakan Yardımcısı Farid Cafarov, 41. TÜYAP Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı Onur Yazarı Yalvaç Ural, Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk, TÜYAP Yönetim Kurulu Başkanı İlhan Ersözlü, TÜYAP Kitap Fuarı Danışma Kurulu Başkanı Doğan Hızlan, ilçe belediye başkanları ve davetliler ile gerçekleştirdi.

    TÜYAP Fuar Alanı salon 4, 433 A numaralı stantta yerini alan Küçükçekmece Belediyesi, hem hizmetlerini hem de yayınlarını kitapseverlerle buluşturdu. Fuar alanını ve standı ziyaret eden Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi, ilçede kütüphane ve kitaplara çok önem verdiklerinin altını çizerek, “Küçükçekmece’de kütüphane sayımızı 9’a çıkardık. Çok yakın bir zaman diliminde vatandaşlarımızın büyük ilgisiyle kitap günleri düzenledik.

    Birbirinden nitelikli baskılarla da Küçükçekmece’nin kültür-sanat envanterini ve ajandasını oluşturmaya devam ediyoruz. Edebiyat dünyasına, kitaplara ve kent tarihine ilgi duyan her yaştan vatandaşlarımızı da TÜYAP’taki standımıza davet ediyorum” dedi. Küçükçekmece Belediyesi standında, 2025 yılında basımı gerçekleştirilecek üç sürpriz kitabın örnek baskıları da yerini aldı.

    10 Kasım’a kadar devam edecek TÜYAP Kitap Fuarı’na, ulusal ve uluslararası 1000 yayınevi katılım sağladı. 9 gün boyunca sürecek fuarda, 500 yakın kültür etkinliğinde 3 bine yakın yazar, eleştirmen, şair okurlarıyla bir araya gelecek. Fuarın ilk 3 gününde onur konuğu ülke Azerbaycan, kültür ve edebiyat dünyasından önemli isimlerle etkinlikler düzenleyecek.