Kategori: Kültür Sanat

  • Türkiye’nin ilk keten müzesi

    Türkiye’nin ilk keten müzesi

    Sinop’ta nesilden nesile aktarılarak günümüze kadar ulaşan keten kültürü, Türkiye’de ilk olma özelliği taşıyan Keten Müzesi’nde koruma altına alınarak yaşatılıyor.
    Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA) desteğiyle Sinop’a kazandırılan Keten Müzesi, geçmişi yüzyıllara dayanan keten kültürünü günümüze taşıyor. Yakın zamanda ziyaretçilerini ağırlamaya başlayan müzede, keten bitkisi, tohumu, ketenin ipe dönüşümü, keten dokuma tezgâhları ve keten tekstil ürünleri üretimine ilişkin ketenin geçmişten günümüze kadar uzanan hikâyesi sergileniyor.

    Sinop İl Özel İdaresi’nin yararlanıcısı olduğu “Sinop Keten Müzesi” projesine, Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı tarafından sağlanan destekle, 19. yüzyılda inşa edilen ve yıkılmak üzere olan tarihi Kuş Üzümü Konağı restore edilerek Türkiye’nin ilk keten müzesi olarak turizme kazandırıldı. Proje sayesinde Sinop keteni, nesilden nesile aktarılan kültürel değer olarak, yeni bir turizm unsuruna dönüştürüldü.
    Yerli turistlerin merakını cezbeden müzeye, yurt dışından gelen ziyaretçiler de yoğun ilgi gösteriyor. Özellikle yaz aylarında yoğun ziyaretçi alan Sinop’ta, Keten Müzesi de ziyaretçilerin en fazla ilgi gösterdiği mekanlar arasında yer alıyor.

    ‘Sinop keten kültürünü tanımak için bu müzeyi ziyaret etmek gerekir’
    Yaz tatillerini Sinop’ta geçiren İlgün Görgün Kaya, Keten Müzesini ziyaret ettiğinde adeta çocukluk hatıralarının tazelendiğini anlattı. Müzede ketenle ilgili süreçlerin çok güzel anlatıldığını söyleyen Kaya, “Yaz tatillerinde düzenli olarak Sinop’a geliyorum. Bu ziyaretimde, Keten Müzesi’nin açıldığını öğrenince gezmek istedim. Bu tarihi konağın her katında eski hatıraları tazelendi. Ketenin hikayesi burada çok da güzel bir şekilde sergilenmiş ve anlatılmış. Sinop’a gelen herkesin burayı gelip görmesini çok isterim. Kendi adıma gelip gördüğüm için çok mutlu oldum. Yapanların ellerine ve emeklerine sağlık diliyorum” dedi.

    “Çocukluğuma gittim”
    Antalya’dan Sinop’a gelen Hasibe Tutku ise müzeyi çok beğendiğini belirterek, “Keten Müzesi’ni merak ettiğim için oğlumla gezmeye geldik. Ben Antalya’lıyım, bizim yörede de kirman, çıkrık gibi şeyler kullanılıyor. İlgimi çekti, bir an çocukluğuma gittim diyebilirim. Müzeyi gezmekten dolayı çok mutlu oldum. Yapanların emeklerine sağlık” diye konuştu.

    Yıkılmak üzere olan tarihi konak, müzeye dönüştürüldü
    Sinop’un Tuzcular Caddesi üzerinde bulunan tarihi Kuş Üzümü Konağı’nda ziyaretçilerini ağırlayan “Sinop Keten Müzesi” Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı desteğiyle, ketenin tarihi ve bölgesel önemini yansıtacak şekilde tanzim ve tefrişatı yapılarak turizme kazandırıldı. Kentin ve bölgenin keten kültürünün sergilendiği müzede, ilerleyen dönemlerde keten ürünlerinden oluşan hediyelik eşya satış bölümü ile keten dokumasının deneyimlenebileceği deneyim atölyesi ziyaretçilerin hizmetine sunulacak.

  • Genç Kızılay Gönüllüleri’nden Anıtkabir ziyareti

    Genç Kızılay Gönüllüleri’nden Anıtkabir ziyareti

    Genç Kızılay Gönüllüleri, Cumhuriyet’in kuruluş yıldönümü ve Kızılay Haftası sebebiyle Anıtkabir’e bir ziyaret düzenledi.
    Kızılay’a ismini veren Atatürk’ü anmak, Cumhuriyet’in kuruluş yıldönümü ve Kızılay Haftası’nı kutlamak amacıyla Genç Kızılay Gönüllüleri Anıtkabir’i ziyaret etti. Genç Kızılay Gönüllüleri, aslanlı yolda başları önde yürüdükten sonra Mustafa Kemal Atatürk’ün mezarına çelenk bıraktı. Genç Kızılay Gönüllüleri, tören alanında dev Atatürk portresi ile Türk bayrağı açarak ziyaretine son verdi.

  • Sarı civcivler, Aydınlıları ‘AydınFest’e taşıyacak

    Sarı civcivler, Aydınlıları ‘AydınFest’e taşıyacak

    Aydın Büyükşehir Belediyesi tarafından 1-3 Kasım tarihleri arasında yapılacak olan AydınFest’e vatandaşların daha rahat ulaşabilmesi için ‘sarı civciv’ olarak bilinen halk otobüsleri ek sefer düzenleyecek.

    Her yıl binlerce genci bir araya getiren AydınFest için geri sayım başladı. 1-3 Kasım tarihleri arasında Tekstilpark’da düzenlenecek festivalde üç gün boyunca birbirinden ünlü sanatçı ve gruplar gençleri coşturacak. Aydınlıların festivale daha rahat ulaşabilmesi için harekete geçen Aydın Büyükşehir Belediye ise festival süresi boyunca il genelindeki farklı noktalardan ek seferler düzenleyecek. Etkinlik bitişlerinde 23.45’te ise tüm araçlar ilçelere geri dönecek.

    Konu ile ilgili Aydın Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan paylaşımda “Aydınfest’e katılmak isteyen vatandaşlarımız için kentimizin farklı noktalarından Tekstil Park’a ek seferler düzenlenecektir. Festivalimize tüm halkımız davetlidir” ifadeleri yer aldı.

  • Trafiğe kapatılan yolun altından toplu mezar çıktı

    Trafiğe kapatılan yolun altından toplu mezar çıktı

    Nevşehir’in merkeze bağlı Göreme beldesindeki, Göreme Açık Hava Müzesine giden ve 2022 yılında Kapadokya Alan Başkanlığı’nca trafiğe kapatılan kara yolunda başlatılan kazı çalışmalarında ‘Göreme Nekropolü’ (toplu mezar) açığa çıkarıldı. Çalışmalarda bölgedeki kiliselere ait olduğu kiler ve mutfak olduğu düşünülen kaya oyma mekanlar ile birlikte 30 adet mezar bulundu. Mezarlarda bulunan arkeolojik objelerin ise M.S. 10. yüzyıla tarihlemesi yapıldı.

    Göreme Açık Hava Müzesi yakınlarında yapılan kazı çalışması tamamlandığında Kapadokya bölgesinde ziyaret edilecek yeni lokasyonlar da eklenmiş olacak. Yapılan arkeolojik kazı alanında İhlas Haber Ajansı’na açıklama yapan Nevşehir Müze Müdürü Gökhan Maskar; “Bulunduğumuz alan 1985 yılında Dünya UNESCO Miras listesine girmiş bir alan. Kültür ve Turizm Bakanlığı -Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü uhdesinde 2022 yılında bölgede kurtarma kazısına başladık. Yaptığımız kazı çalışmalarında ilk etapta Balkonlu Kiliseye ait olduğunu düşündüğümüz kaya oyma mekanları tespit ettik. Bilim adamlarının bahsettiği Göreme Nekropolü bilinen bir gerçekti. Yapılan arkeolojik kazı neticesinde bu nekropolü açığa çıkarttık. Nekropolde 30’a yakın mezar bulduk” dedi.

    “Arkeolojik objeler bulundu”
    Yapılan arkeolojik kazı çalışmalarında daha önce bölgede görülmeyen arkeolojik verilerin de elde edildiğini söyleyen Müze Müdürü Gökhan Maskar; “Kolye, küpe ucu, bileklik, bir kadın ve bir erkeğe ait olan haç bulduk. Bunlar bölgedeki arkeolojik veri olması açısından çok önemli” şeklinde konuştu. Mevcut kurtarma kazısının Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Birol İnceciköz’ün talimatlarıyla ‘Geleceğe Miras’ projesine alındığının altını çizen Maskar; “Kazı çalışmalarımıza 2025 yılında da devam edeceğiz. Şu ana kadar yaklaşık 400 metrekarelik bir alanda kazı yaptık.

    Bu kazılar tamamlandığında bölgeye yeni lokasyonları kazandırmak istiyoruz. Kazıyı Tokalı Kilise’ye doğru genişletme kararı aldık. Yapılan kazılarda arkeolojik veriler geldiği sürece kazılarımız da devam edecek” dedi. Gökhan Maskar; “Yapılan bu kurtarma kazısı ile öncelikle Göreme Nekropolü’nü ve 30’a yakın mezar bulduk. Bu güne kadar bölgeden gelen arkeolojik veri hiç yoktu. Kazılarda elde ettiğimiz arkeolojik objelerin tarihlemesini yaptığımızda M.S. 10. yüzyıla tarihlendirdik. Bu sayede bulunduğumuz lokasyonda bin yıl geriye gitmiş olduk. Bu verilerde bölge için çok önemli. Bu güne kadar kiliselerden bölgeyi tarihlendirebiliyorduk. Şu an yaptığımız çalışma ile elde ettiğimiz arkeolojik objeler ile bölgeyi tamamen doğrulamış oldu” dedi.

    İlk defa Ünik Mezar tiplerine rastlandı
    Bölgede yapılan kazılarda bulunan mezar tiplerinin de bölgede ilk defa görüldüğünü söyleyen Nevşehir Müze Müdürü Gökhan Maskar; “Yapılan kurtarma kazısında bulunan mezar tipleri ‘ünik’ diyebileceğimiz mezar tipleri. Bölgede bu türde bir mezar şu ana kadar bulunmamıştı. Bu nedenle de yapılan kazı çalışması bölge açısından da çok önemli” ifadelerini kullandı.

     

     

  • Sengel, Şen Çocuk Atölyesini çocuklarla buluşturdu

    Sengel, Şen Çocuk Atölyesini çocuklarla buluşturdu

    Selçuk Belediyesi, kentte yaşayan çocuklar arasında fırsat eşitliğini sağlamak, okul öncesi dönemde sosyal desteğe ihtiyaç duyan çocuklar ve ailelerine katkı sunmak amacıyla 14 Mayıs Mahallesi’nde açılması planlanan Şen Çocuk Atölyesini çocuklarla buluşturdu.
    Atölyenin açılış kurdelesini çocuklarla birlikte kesen Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, Selçuk’ta yaşayan çocukların eşit olanaklara sahip olması için çalışacaklarını vurguladı.

    14 Mayıs Mahallesi’nde yer alan Şen Çocuk Atölyesini özellikle 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda açmak istediklerini belirten Başkan Ceritoğlu Sengel; “14 Mayıs Mahallemizden hemen önce Belevi’de açtığımız bir Şen Çocuk Atölyemiz vardı. Çünkü Belevi’nin okul öncesi eğitime ihtiyacı vardı. Daha sonradan 2024 yılındaki 31 Mart seçimlerinde dedik ki; ‘Bizim geçen dönem yaptığımız en doğru iş eğitime sunduğumuz katkıdır, çocukların geleceği için yaptığımız katkıdır’ O yüzden ücretsiz kurslarımızdan tutun da gıda dayanışmasına kadar yine hem çocukların hem de ailelerinin sosyal ve ekonomik dengesizliğe, eşitsizliğe rağmen ayakta kalabilmesi için yaptığımız Efeslim Kart Projesi’nin yanı sıra emeklileri ne yazık ki 12 bin 500 liraya muhtaç bırakan sisteme karşı ayakta tutabilmek adına emeklilerimize sunduğumuz Emekli Efeslim Kart desteği gibi, çocukları eğitimden uzaklaştırmaya yönelten ve o yüzden de köylerden mahallelere yani merkeze gelmeye çalışırken çocukların mevcut olan yol paralarını karşılayamaması sebebiyle eğitimden yoksun kalmalarının nasıl önüne geçmek gibi sunduğumuz katkıların hepsi Efes Selçuk’ta eşit yurttaşlık nasıl olurmuş gösterebilmek içindir” dedi.

    “Kentin hem kültürel değerlerine hem de insanına sahip çıkıyoruz”
    Yaşanan ekonomik sıkıntılardan en çok çocukların ve eğitim hayatlarının etkilendiğine vurgu yapan Başkan Ceritoğlu Sengel; “Geçen dönem yaptığımız her atılımı her katkıyı daha da büyüterek devam etmek istedik bu dönem. İnsanlar soruyorlar belediyenin bütçesiyle ne yapıyorsun diye. Bizler otoparklardan kazandığımız paraları, bizler Meryem Ana gibi değerlerimizden kazandığımız parayı Efes Selçuk’un halkına geri vermekle mükellef hissediyoruz kendimizi. O yüzden sadece Efes Selçuk’un kültürel değerlerine değil bu kentte yaşayan insanına da sahip çıkmak gibi bir amacımız var” dedi.

    “Kendi evladımı nasıl görüyorsam bütün çocukları öyle görüyorum”
    Selçuk Belediyesi tarafından hayata geçirilen Şen Çocuk Atölyelerinin sosyal destek amaçlı hayata geçen projeler olduğuna dikkat çeken Başkan Ceritoğlu Sengel; “Biz ekonomik olarak okul öncesi eğitimden yararlanamayan, güç durumda olanlar için, bütün herkes eşit şekilde eğitimden yararlanabilsin diye, biz kadınlar ekonomiye dahil olup dışarıya çıkıp çalışırken çocuklarına da sıcacık bir yuva açalım diye bu kurumları açıyoruz. Derdi olanlar merak etmesin. Kimsenin cebine gözümüzü atmıyoruz. O yüzden o cumhuriyetin 101. yılında açtığımız şen çocuk atölyelerini bu defa 14 Mayıs Mahallesinde açtık.

    Kimsenin kuşkusu olmasın ki beş merkez mahallemizde ve köylerimizin hepsinde de açacağız. Bizim şöyle bir esasımız var. Herkes bunu bilsin isterim. Ben kızım Nefes’i eğer bir dans kursuna gönderiyorsam Efes Selçuk’un çocuğu da dans kursuna gidecek diye dans kursunu açıyorum hem de ücretsiz. Ben kızım Nefes’e piyano dersi aldırıyorsam Efes Selçuk Belediyesinde de piyano kursu veriliyor ücretsiz. Demem o ki kadın olmanın ötesinde kentte büyüyen bir kız çocuğu olarak ben kendi evladımı nasıl görüyorsam, bütün çocukları öyle görüyorum. Eşit şartlarda doğmasalar bile eşit yurttaşlık nasıl oluyormuş, nasıl yaşanıyormuş Efes Selçuk Belediyesi olarak göstermekten emekçi arkadaşlarımla birlikte partimizin ilkeleri dahilinde gurur duyuyorum” dedi.

    Başkan Filiz Ceritoğlu Sengel; “Cumhuriyetimizin 101. yılında çocuklarımızın cumhuriyet çocukları olarak devam edebilmesi ve cumhuriyete sahip çıkabilmesi için 14 Mayıs Mahallesi Şen Çocuk Atölyesi hayırlı uğurlu olsun Efes Selçuk’a” diyerek sözlerini noktaladı.
    Başkan Filiz Ceritoğlu Sengel yaptığı açılış konuşmasının ardından 14 Mayıs Mahallesi Şen Atölyesi’nin açılış kurdelesini çocuklarla birlikte keserek atölyeyi gezdi.

  • Entübe oldu, çocuk kitapları için yayınevi kurdu

    Entübe oldu, çocuk kitapları için yayınevi kurdu

    – Pandemide entübe olduktan sonra hastaneden çıkınca çocuk kitapları için yayınevi kuran yazar Sona Polat Bilgin, 55 yıllık yazarlık hayatının ardından UNESCO ödülü kazandı.
    UNESCO ödüllü yazar Sona Polat Bilgin, 55 yıl boyunca yazarlık yaptıktan sonra Unesco tarafından ödüle layık görüldü. Onlarca kitap yazan ve Yaramaz Çocuk Yayınları’nın kurucusu olan Bilgin, Ankara’ya Türk Dünyası Kitap günleri için geldiğini belirtti. Emeğin sevgi olduğunu bilerek büyüdüğünü aktaran Bilgin, ailesinden paylaştıkça mutlu olmayı öğrendiğini söyledi.

    “Her cümleyi yazarken çok dikkat etmemiz gerektiğini düşünüyorum”
    Ardahan’daki çiçekli yaylalarda büyüdüğünü dile getiren yazar Bilgin, “16 yaşına kadar Ardahan’da çiçekli yaylalarda büyüdüm. Türkiye’nin her beldesi gibi Ardahan da Kuzeydoğuda dağları çiçeklerle bezeli bir şehrimiz. O güzel şehirde büyümenin güzelliğiyle kırka yakın çocuk öyküsü yazmaya çalıştım. İlkokul 3.sınıftan beri yazıyorum. Her meslekte kirlilik olduğu gibi bu meslekte de var. Çocuk dünyası mekanik dünyayı asla kabul etmez. Her cümleyi yazarken çok dikkat etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Hem zor bir dünya hem güzel bir dünya o yüzden çocuk dünyasına benim ve benim gibi çocuk edebiyatçılarının çok dikkatli olması gerekiyor” diye vurguladı.

    “Ben aldığım tüm ödülleri çocuklara bağışlıyorum”
    Şiir yazmayı çok sevdiğini ancak şair olmadığını ifade eden yazar Bilgin, “Bir şiirim Türkiye’de jüri ödülü aldı. ‘Babama Baba Demeden’ isimli şiir. Türkiye’deki kız çocuklarının babasına özlem duyan ve babasının yanındayken kavuşamayan, baba diyemeyen çocukların hayatını anlatan 10 kıtalık bir şiir yazmıştım. Bu şiirimin bir de romanını yazdım onun adı da ‘Baharım Ol Gel Baba’. Ölümlü dünyadaki tek dileğim bu romanın senaryosunu yazıp çocuklar için uzun metrajlı film olmasını arzu ediyorum. Filmin gelirini de yine çocuklara bağışlamak istiyorum. Çünkü ben aldığım tüm ödülleri çocuklara bağışlıyorum. Ben bir kardelenim. Eğitimim yarım kaldığı için istiyorum ki bütün çocuklar kitapsız kalmasın bütün kız çocukları okusun” diye konuştu.

    “Çocuk dünyası çok saygın bir dünya, sevgi dolu bir dünya”
    Küçükken evlerinde kitap olmadığı için kütüphaneye giderek kitap okuduğunu kaydeden Bilgin, “İlkokuldaki öğretmenlerim sayesinde bizleri keşfettiler. Geçen günlerde Yılmaz Erdoğan’ın da dediği gibi ‘Bir dokunuş çocuğun dünyasını değiştiren dokunuştur’. O yüzden bütün öğretmenlerin çocuklara sevgiyle dokunmasını istiyorum. Bana da sevgiyle dokunan öğretmenlerim bugünlere gelmemi sağladılar. 55 yıldır yazıyorum, 10 yıldır kitaplarımı okuyucuyla buluşturuyorum.

    Değer bilen değerli insanlarla karşılaştım. Çocuk dünyası çok saygın bir dünya, sevgi dolu bir dünya. Saygının olmadığı yerde sevgi olmaz. Ben onlara sevgiyle yaklaşmak, kalemimin sevgi olduğunu belirtmek istiyorum. Kurgu çok önemli çocuk dünyasında. Zaten çocuklar ilk cümlesinde o kitabın onlara hitap edip etmediğini anlıyorlar. Çocuklar iyi ki varlar. Çocuklar benim güneşim, onlar olmayınca üşüyorum gerçekten” ifadelerini kullandı.

    “Çocukken kendime verdiğim sözü de 55 yıl sonra yerine getirdim”
    Hayat öyküsünü bilen arkadaşlarının UNESCO tarafından düzenlenen bir projeye başvurmasını istemesi üzerine başvuru yaptığını söyleyen Bilgin, “Eskişehir’deki dostlarım benim de dilekçe vermemi istediler. Onca kişinin içinden benim hayatım, yazdığım öyküler ve hayat mücadelem oyunlaştırıldı. Gerçekten tırnaklarımla bir yerlere gelen bir kadınım. Ve çocukken kendime verdiğim sözü de 55 yıl sonra yerine getirdim. 3 yıl önce pandemide entübe olmuştum, hastaneden çıktıktan sonra ‘Yaramaz Çocuk Yayınları’nı kurdum. Artık ölürsem de gözlerim açık gitmez diye düşünüyorum. Şimdi kendi kitaplarımı çıkartıyorum” açıklamasında bulundu.

  • Sempozyuma katıldı

    Sempozyuma katıldı

    Düzce Valisi Selçuk Aslan, İstanbul Üniversitesi’nde gerçekleştirilen Uluslararası Süleymaniye Sempozyumuna katıldı. Düzce’nin tarihi ve kültürel etkilerini arttırmak için çalışmalarına devam eden Düzce Valisi Selçuk Aslan, İstanbul Üniversitesi’nde gerçekleştirilen Uluslararası Süleymaniye Sempozyumuna katıldı. Rektörlük doktora salonunda Edebiyat Fakültesi Dekanlığı, Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü ve Kültür Ocağı Vakfı işbirliği ile düzenlenen Uluslararası Süleymaniye Sempozyumu 2: Kapalı Çarşı programında Kapalı Çarşı’nın tarihi ve kültürel etkileri 8 oturumda kapsamlı şekilde ele alındı.

  • Emeklilere komşu Erzurum’un tarihi mekanları gezdirildi

    Emeklilere komşu Erzurum’un tarihi mekanları gezdirildi

    Bayburt Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü organizasyonuyla, Bayburtlu emeklilere yönelik gezi programı düzenlendi. Emeklilere, komşu il Erzurum’un tarihi mekanları gezdirildi. Erzurum’a yapılan gezide Ulu Camii, Çifte Minareli Medrese, Üç Kümbetler, Erzurum Kalesi, Yakutiye Medresesi, Abdurrahman Gazi Türbesi, Aziziye ve Mecidiye Tabyaları gezdirilerek, bilgilendirme yapıldı.
    Bayburt Sosyal Güvenlik İl Müdürü Nejat Deniz konu ile ilgili yaptığı açıklamada, 2024 yılının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ‘Emekliler Yılı’ olarak ilan edildiğini, bu kapsamda kendilerinin de üniversite ile ‘Yenilenme Üniversitesi’ projesine imza attıklarını dile getirdi. Emeklilere yönelik çalışmalar kapsamında Erzurum iline kültürel gezi düzenlediklerini söyleyen Deniz, “Gerçekleştirilen gezimizde ilk durağımız olan Kop Şehitler Abidesinde şehitlerimizin ruhuna Fatihaların okunması ardından, Erzurum ilimizin Ulu Camii, Çifte Minareli Medrese, Üç Kümbetler, Erzurum Kalesi, Yakutiye Medresesi, Abdurrahman Gazi Türbesi, Aziziye ve Mecidiye Tabyaları gibi tarihimize ışık tutan birçok tarihi yerleri rehberimiz eşliğinde gezilerek unutulmaz bir gün yaşandı.Gezimiz ile ilgili olarak emeklilerimizden alınan geri dönüşlerde bu kadar güzel olacağını tahmin etmediklerini, beklentilerinin çok ötesinde gerçekleştiğini belirterek katkısı geçen herkese teşekkürlerini ifade etmişlerdir. Bizler de bu gezimizin gerçekleşmesinde çok büyük katkıda bulunan sayın Valimiz Mustafa Eldivan’a, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğümüze ve gezimize iştirak eden kıymetli emeklilerimize şükranlarımızı sunuyoruz” dedi.

  • “60 Yıl 60 An” fotoğraf sergisinde ev sahipliği yapıldı

    “60 Yıl 60 An” fotoğraf sergisinde ev sahipliği yapıldı

    Diyarbakır’ın kültürel zenginliklerinden ve marka değerlerinden birini simgeleyen Çayönü Tepesi’nin “Çayönü Tepesi: 60 Yıl 60 An” başlıklı fotoğraf sergisi ve söyleşisi, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ev sahipliğinde Nedime Hanım Konağı’nda yapıldı.
    Diyarbakır Valiliğinin de desteklediği Çayönü Tepesi Sergisi, Neolitik Dönem’in izlerini taşıyan Çayönü Tepesi’nin 1964 yılından bugüne dek süregelen kazılarında elde edilen buluntuların görsel bir anlatımını sunuyor. Mezopotamya ve Anadolu’nun bereketli topraklarında, yerleşik hayata geçişin, tarımın başlangıcının ve toplumsal yapılanmanın temellerinin atıldığı bu alanda yapılan çalışmalar, insanlık tarihine dair derin ve anlamlı ipuçları sunuyor. Fotoğraf sergisi, bu eşsiz bilimsel keşiflerin ve kazı alanında geçen yılların, “anı” olarak yakalanmış kareleriyle tarihe tanıklık ediyor.

    Sergi açılışının ardından düzenlenen “Çayönü Tepesi’nin Dünü Bugünü Yarını” başlıklı söyleşide, kazı alanının geçmişten günümüze devam eden bilimsel keşifleri, kazı ekibinin özverili çalışmaları ve alana dair gelecek projeksiyonları detaylarıyla ele alındı.
    Çanakkale Uygulamalı Bilimler Öğretim Üyesi ve Çayönü Tepesi Kazı ve Araştırmaları Proje Başkanı Doç. Dr. Savaş Sarıaltun’un konuşmasında; Çayönü Tepesi’nin yalnızca bilimsel bir araştırma sahası değil, aynı zamanda disiplinler arası bir çalışmanın somut örneği olduğu vurgulandı.

    Bu sergi ve söyleşi, arkeolojik keşiflerin sadece bilime değil, insanlığın ortak mirasına da katkıda bulunduğuna dikkat çekiyor.
    Her bir karede tarihin katmanları arasında saklı olan hikayeleri keşfetmeye bir davet sunan “Çayönü Tepesi: 60 Yıl 60 An” sergisi, Neolitik Dönem’in bilim dünyasındaki yerini simgeleyen önemli anlara tanıklık ediyor. Sergi, 1 Kasım 2024 tarihine kadar Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Kültür Merkezi’nde ziyaretçilerini ağırlamaya devam edecek.

  • 1934 model aracın yanında fotoğraf çektirmek sıraya girdiler

    1934 model aracın yanında fotoğraf çektirmek sıraya girdiler

    Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Anıtkabir’de sergilenen 1934 model arabasının benzeri, Cumhuriyet Bayramı kutlamaları çerçevesinde Trabzon’a getirilerek sergilenirken, araç yoğun ilgi gördü. Trabzonlular, Samsun’dan getirilerek Valilik binası önünde sergilenen aracın yanında cep telefonlarıyla hatıra fotoğrafı çektirdi. Trabzon’un Ortahisar Mahalle Muhtarı Süleyman Kara, aracın geçen yıl da Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında Trabzon’da vatandaşın ziyaretine sunulduğunu belirterek “Bu araba törenlerde önemli günlerde milli bayramlarda kullanılıyor.

    Burada vatandaşın ziyaretine açıldı. Araba Samsun’da duruyor. Geçen sene 29 Ekim Cumhuriyet Bayramında da Trabzon’a gelmişti. Bu sene de Ortahisar Belediyesinin katkılarıyla Trabzon’a getirdik. Halkımızın yoğun bir ilgisi var. Cumhuriyet Bayramı törenlerinde meydan bölgesinde de vatandaşın ziyaretine açılmıştı çok güzel ilgi gördü. Okullarımız da ziyaret ediyor. Araç 1934 model. Araç Samsun’da yapıldı orijinaliyle bire bir aynı. Vatandaş çok yoğun ilgi gösteriyor” dedi.