Kategori: Kültür Sanat

  • Kültür ve sanat dostları için takvim

    Kültür ve sanat dostları için takvim

    Sakarya Büyükşehir Belediyesi, kültür ve sanat etkinlikleri Aralık ayı takvimi belli oldu. Etkinlik takviminde tiyatrodan, gösteriye, sergiden, söyleşiye ve konserden ,konferanslara kadar birbirinden güzel 21 farklı programa yer verildi.

    Sakarya Büyükşehir Belediyesi tarafından her ay düzenli olarak gerçekleştirilen kültür sanat etkinliklerinde Aralık ayı takvimi belli oldu.

    Tiyatro buluşmalarından film gösterimlerine, konserlerden sergilere, konferanslardan panellere kadar birçok etkinliğin sanatseverlerle buluşacağı Aralık ayı takvimi yine dolu dolu geçecek. Aralık kültür sanat takvimi 9 Aralık’ta Diyarbakır Devlet Tiyatrosu’nun ‘Boş Şehir’ oyunuyla başlayacak.

    Takvim çerçevesinde ayrıca yakın zamanda kaybettiğimiz Sakaryalı Yazar Necati Mert, İstiklal Marşı’nın şairi Mehmet Akif Ersoy ve Hz. Mevlana gerçekleştirilecek olan söyleşi ve panellerle anılacak.

    Aralık takvimi 30 Aralık’ta gerçekleştirilecek “Kültürleriyle Sakarya Fotoğraf Yarışması” adlı sergi ve ödül töreniyle sona erecek.

  • Öğrencilerle sanat dolu bir gün

    Öğrencilerle sanat dolu bir gün

    Sakarya Büyükşehir Belediyesi Kültür Dairesi’nin konuğu olan Söğütlü’nün ilkokul minikleri sergide sanat yolculuğuna çıktı, atölyelerde yaptıkları denemelerle sanatsal yönlerini keşfetti ve Ziya Taşkent Konser Salonu’nda birbirinden eğlenceli şarkıları hep bir ağızdan söyledikleri konserde unutulmaz bir gün geçirdi.

    Sakarya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı tarafından başlatılan “Sanat Atölyesi” projesi Söğütlü İlkokulu öğrencilerini ağırladı.

    70’ten fazla öğrencinin katıldığı atölye kapsamında ilk olarak Ofis Sanat Merkezi’nde “İlham Veren Eller” sergisi gezildi, çocuklar sanat eserlerini inceledi.

    Sonrasında “workshop atölyesinde” yeteneklerini keşfeden, keyifli denemeler yapan öğrenciler daha sonra Ziya Taşkent Konser Salonu’nu ziyaret etti.

    Büyükşehir Belediyesi Kent Orkestrası’nın konserini dinleyen öğrenciler, sanat ve eğlence dolu bir gün geçirdi.

    OSM’de birbirinden güzel eserlerin arasında sanat yolculuğuna çıkan, konser salonunda icra edilen eserlerle kulaklarının pası silinen öğrenciler, beyaz kağıt üzerinde kendi sanatsal yönlerini de keşfederek harika bir deneyim yaşadı.

    74 öğrenciyi ağırlayan neşeyle, enerji dolu geçen konserde alkışlarla ritim tutan çocuklar güne burada veda etti.

  • Çini ve seramiğe yoğun ilgi

    Çini ve seramiğe yoğun ilgi

    Kütahya Olgunlaşma Enstitüsü Müdürlüğü tarafından düzenlenen ‘Çini-Seramik Çark Torna’ kursu yoğun ilgi gördü.
    Kültür ve Turizm Bakanlığı sanatçısı Ali Kaya’nın eğitmenliğinde düzenlenen ‘Çini-Seramik Çark Torna’ kursu, 10 ay boyunca haftada bir gün gerçekleşiyor.

    Kurs hakkında bilgi veren Ali Kaya, kursun yoğun talep üzerine açıldığını belirterek, “Halkımızdan uzun süredir böyle bir kurs talebi vardı. Müdürümüz Elif Telli ile birlikte Milli Eğitim Bakanlığı, Kütahya Valiliği ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne başvurduk ve onay alarak kursumuzu açtık.

    Başvurular oldukça yoğundu, 60 kişi kursa katılmak istedi ancak atölyemizin kapasitesi nedeniyle katılımcı sayısını 16 kişiyle sınırlamak zorunda kaldık. Başvuru yapan diğer kişiler için yeni kurslar düzenlemeyi planlıyoruz” dedi.

    Kursiyerlerin eğitim sonunda sertifika alarak kendi atölyelerini kurabileceklerini ve Türk el sanatlarına katkı sağlayabileceklerini vurgulayan Kaya, “Bu kursla çini ve seramik torna sanatını detaylı şekilde öğretiyoruz. Katılımcılar, vazo, kase, tabak, sürahi gibi ürünler tasarlayıp üretebilecekler.

    Ayrıca bu sanatı yeni nesillere aktararak unutulmamasını sağlayacaklar. Çini ve seramik, Türk kültürünün önemli bir parçası ve bu mirasın yaşatılması bizler için gurur kaynağı” diye konuştu.

    “Hedefimiz çini-seramik sanatını gelecek nesillere taşımak”
    Kütahya Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Elif Telli ise kursların önemine değinerek, “Amacımız kaybolmaya yüz tutmuş el sanatlarını yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmaktır. Çini-seramik sanatına yönelik çalışmalarımız uzun süredir devam ediyor.

    Kültür ve Turizm Bakanlığı sanatçımız Ali Kaya’nın katkılarıyla bu kursu hayata geçirdik. Sonuçlar oldukça memnuniyet verici. Özellikle gençlerin bu sanata ilgisi bizi ayrıca mutlu ediyor” diye konuştu.

    Kursa katılan kursiyerler ise, eğitimin kendileri için büyük bir fırsat olduğunu belirttiler. Kursu başarıyla tamamlayarak meslek sahibi olmayı hedeflediklerini ifade eden katılımcılar, çini ve seramik sanatına katkı sağlamak istediklerini dile getirdiler.

  • Güzel Sanatlar Ekim Sergisi aldı

    Güzel Sanatlar Ekim Sergisi aldı

    19 ödüllü akademisyen sanatçı tarafından Kıbrıs Modern Sanat Müzesi için özel olarak hazırlanan “Güzel Sanatlar Ekim Sergisi”, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar tarafından açıldı. Serginin açılışına Lefkoşa Milletvekili Ürün Solyalı da katıldı.
    Yakın Doğu Üniversitesi Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi’nde 10 Aralık’a kadar ücretsiz olarak ziyaret edilebilecek sergi, resim, heykel, seramik ve baskı resimden oluşan 50 eseri sanatseverlerle buluşturuyor.

    Sergi aynı zamanda Kıbrıs Modern Sanat Müzesi’nin 466’ıncı sergisi olma özelliğini taşıyor. Serginin açılışını yapan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, konuşmasına sergide emeği geçen tüm sanatçılara teşekkür ederek başladı.

    Cumhurbaşkanı Tatar, “Yakın Doğu Üniversitesi, bir eğitim kurumu olmanın ötesinde kültür ve sanatı özümseyen ve yaşatan bir değerler yuvasıdır” dedi.

    KKTC’nin tüm propagandalara rağmen Doğu Akdeniz’de güçlü bir Türk devleti olarak varlığını sürdürdüğünü belirten Cumhurbaşkanı Tatar, “Dünyanın önde gelen üniversiteleri arasında yer alan Yakın Doğu Üniversitesi, sadece akademik başarılarıyla değil, sanat ve kültür alanında da ülkemizden sıkça söz ettiriyor” dedi.

    Yakın Doğu Üniversitesi’nin müzeleri ve sergileri ile binlerce eseri muhafaza etmesinin gelecek nesiller için büyük önem taşıdığını belirten Cumhurbaşkanı Tatar, “Kültür ve sanat, insanlığı ileriye taşıyan köprülerdir. Maddi değerlerin ve tüketimin peşinden koşulan bir dünyada, sanat ve kültür, bizlere özgürlüğün ifadesini sunar” ifadelerini kullandı.

    Her bir eserin özgür bir ortamda üretildiğini ve sanatçıların duygu, düşüncelerini açıkça yansıttığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, “Tüm bu eserler birer hazine niteliğinde. Bizler Kıbrıs Türk halkı olarak özgürlüğün, kültürün ve sanatın değerini çok iyi biliyoruz.

    Bu yüzden bu mirası daha da ileriye taşımayı hedefliyoruz” dedi.

    “Tüm bu eserler sanatın toplumla buluşmasında bir köprü görevi görürken, sanatın toplum üzerinde bıraktığı dönüştürücü etkiye de güç katacak”

    Üniversite Rektörü Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ ise, “Sanatın farklı disiplinlerinden eserlerle bezenmiş bu özel sergi, yalnızca bir sanat etkinliği olmanın ötesinde ülkemizin kültürel mirasına olan bağlılığımızın bir nişanesi olarak çok değerlidir” dedi.
    Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın yakın zamanda gerçekleştirdiği uluslararası temaslara değinen Prof. Dr. Şanlıdağ,

    “Cumhurbaşkanımız Sayın Ersin Tatar’ın Kırgızistan’da düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı Devlet Başkanları Konseyi’nin 11. Zirvesi ile Belçika ve Polonya’daki temaslarında Yakın Doğu Üniversitesi’nin dünya sıralamalarındaki başarılarını ve ülkemizin yerli otomobili Günsel’in uluslararası arenada kazandığı başarıları vurgulamasını büyük bir gururla takip ettik.

    Bu vesileyle kendisine en içten teşekkürlerimizi ve şükranlarımızı sunuyoruz” dedi.

    Üniversitelerinin akademik başarılarına vurgu yapan Prof. Dr. Şanlıdağ, “Times Higher Education’ın birkaç hafta önce güncellediği ‘2024 Dünya Üniversiteleri Etki Sıralaması’nda ‘dünyanın en etkili ilk 300 üniversitesi’ arasında yer aldık.

    Aynı araştırmada ‘Eğitim Kalitesi’nde dünyada 6’ncı sırada, ‘Sürdürülebilir Şehir ve Toplumlar’ kategorisinde ise dünyanın en etkili 8’inci üniversitesi olarak gösterildik” dedi.

    Sanatı toplumsal gelişimin temel taşı olarak gördüklerini belirten Şanlıdağ, “Tüm bu eserler sanatın toplumla buluşmasında bir köprü görevi görürken, aynı zamanda sanatın toplum üzerinde bıraktığı dönüştürücü etkiye de güç katacak” dedi.

    “Sanat; insanın elinin, beyninin ve yüreğinin bir araya gelerek oluşturduğu estetik bir süreçtir”
    Konuşmasına sanatın özüne ve oluşum sürecine dair önemli vurgular yaparak başlayan Güzel Sanatlar Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erdal Aygenç ise, ünlü ressam Brullof’un öğrencisiyle olan konuşmasından alıntı yaparak, “Brullof, öğrencilerinden birinin çalışması üzerinde küçük bir düzeltme yapar.

    Öğrenci ise minik bir düzeltme ile tamamen değişen resme hayretle bakarak ‘Siz bir tek noktaya dokundunuz fakat eser ne kadar değişti?’ der. Brullof ise şu cevabı verir: ‘Sanat o küçük noktanın başladığı yerde başlar’. Gerçekten de bir eserin vücut bulmasında başlangıç noktası çok önemlidir.

    Ondan sonra her biçim, renk o sihirli noktanın etrafında şekillenir. Bu bakış açısı ile her sanat eseri adeta evrenin bir sembolüdür; kendi içinde her parça birbiriyle bağlantılıdır” diye konuştu.

    Prof. Dr. Aygenç, “Bir sanat eserini anlamak için sadece tek bir detaya bakmak yeterli değildir. Tıpkı evren gibi sanat da bir harmoniye sahiptir. Sanat insanın elinin, beyninin ve yüreğinin bir araya gelerek oluşturduğu estetik bir süreçtir. Amacı ise evreni ya da doğayı kopyalamak değil, onları yorumlamak, ifade etmek ve geleceği sezmekten ibarettir” dedi.

    Prof. Dr. Erdal Aygenç konuşmasını, “Her ay açtığımız sergilerle bir araya gelmemizi ve eserlerimizi paylaşmamızın yanında sanat üzerine söyleşmemizi sağlayan, enerjisini, motivasyonunu her daim hissettiğimiz Kurucu Rektörümüz Dr. Suat Günsel’e; Yakın Doğu Oluşum Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Günsel’e ve tüm Günsel ailesine bir kez daha en samimi teşekkürlerimi sunuyorum.

    Tüm katılımcı sanatçılarımızı ve sergi küratörü Prof. Erdoğan Ergün’ü kutluyorum” sözleri ile noktaladı.

  • 15 genç kadın sanatçının eserleri

    15 genç kadın sanatçının eserleri

    Türkiye’nin Ortak Mezuniyet Sergisi BASE 2024, sekizinci kez kapılarını açtı. Yeni sanatçıların keşfedilmesi misyonunu taşıyan sergide, ‘Bir Adım Var Vakfı’nın desteklediği 15 genç kadın sanatçının eserleri de sergileniyor.

    Şişli Belediyesi ev sahipliğinde, Bilgili Holding ana mekan sponsorluğunda ve Bilgili Sanat iş birliğiyle düzenlenen BASE 2024, 33 şehirden 40 üniversite mezunu 132 genç sanatçıyı sanatseverlerle buluşturuyor.

    Resim, fotoğraf, seramik, cam, heykel, video, yeni medya, grafik tasarım, geleneksel Türk sanatları gibi farklı disiplinlerde üretilen yaklaşık 150 eserin yer aldığı BASE 2024’te; Rönesans Holding Yönetim Kurulu Başkanı İpek Ilıcak Kayaalp tarafından kurulan Bir Adım Var Vakfı’nın (BAV) desteklediği 15 genç kadın sanatçının eserleri yer alıyor.

    BASE İstanbul sergisi, 1 Aralık’a kadar ücretsiz olarak ziyaret edilebiliyor.

    “Benim için sanatın en önemli yanı, insanları bağlayabilmesi”
    Bir Adım Var Vakfı sayesinde bu sene sergiye katılabildiğini belirten öğrenci Deniz Depecik, “Çizgi film- animasyon okuyan biri olarak ilk defa katılıyorum.

    Vakıf, maddi ve manevi destek verdi. Ayrıca daha önce çalışma şansı bulamadığım eğitmenlerle çalıştım. Bu yılki tema; “Sanat Ne Yapar?” Sanatın benim için ne anlama geldiğini anlatan bir eser yapmaya karar verdim. Benim için sanatın en önemli yanı insanları bağlayabilmesidir.

    O yüzden hem günlük projelerimden hem de okul projelerimden olan malzemeleri toplayıp bir figür üzerinde kolaj yaptım. Geçen sene yapmaya çalıştığım bu figür, kendini arkaya doğru yaslayıp kapanırken bu sene göğsünü açıp kendi içindeki enerjiyi gösterebiliyor.

    Amacım; yaptığım işleri, parçaları ve sevdiğim şeyleri birleştiren bu figürü gören insanların, bununla bir bağlantı kurabilmesidir” şeklinde konuştu.

    Eserinin kalp sembolünden oluştuğunu ifade eden bir diğer öğrenci Esin Nisa Akgünay, “İçerisinde bir labirent var. Bu aslında benim yolcuğumu ifade ediyor.

    Burada hayatımdaki zorluklar, güzellikler, çıkmazlar ve başarıya ulaşan bir yolculuğum var. Her labirentin içindeki piyano tuşları ise benim hayatta piyanomla beraber olduğumu temsil ediyor.

    Bir Adım Var Vakfı benim için özel bir vakıf. Bana çok güzel destekler sağlıyor. Bunun içinde onlara çok teşekkür ediyorum” dedi.

    Genç sanatçılardan ilham veren eserler
    Vakfın desteğiyle sergilenen 15 genç kadın sanatçının özgün eserleri, sanatı ve üreticiliğini buluşturuyor. Eserlerin isimleri ve sanatçıları ise şu şekilde: Arin Gözükara: Paralel Evrende Veganlık, Büşra Çırak: Yargı, Damla Akyüz: Görünmez Mahkeme, Defne Hadiş: Xıı’den Sonra, Trimming Time, Lucifer Match, Biomechanics, Sekiz Köşeli Yıldız, Deniz Depecik: Benden Bir Parça, Dilek Bozkaya: İsimsiz, Elif Yıldırım: Kendine Bakış, Esin Nisa Akgünay: Yolculuğum, Melis Sürüç: Golden Strings, Öykü Özcan: Alegori, Papatya Biter: Tears Of Nature, Ümran Aydın: Oluşum, Yağmur Aydemir: Eksik, Zehra Öztürk: Kavuşma, Buğu, Veda.

    Bir Adım Var Vakfı, 2021 yılından bu yana BASE’e destek veriyor
    BASE’e ilk kez 2021 yılında ‘kadın’ temasıyla 4 genç kadının eserlerini destekleyerek katılan Bir Adım Var Vakfı, bu yıl “Sanat Ne Yapar?” temasında, İstanbul başta olmak üzere İzmir’den Batman’a kadar farklı şehirlerdeki öğrencilere desteğini sürdürdü.

    2020 yılında başarılı genç kadın öğrencileri eğitim hayatları sırasında burslarla desteklemek, hayal ettikleri gelecek için doğru adımları atmaları konusunda onları teşvik etmek, doğru yönlendirmeler yapmak, meslek ve kariyer seçimlerinde rehberlik etmek amacıyla kurulan vakıf, kurulduğu yıldan beri 119 öğrencinin eğitim ve kişisel gelişimine destek oldu.

    Öğrencileri 12 ay kesintisiz burs desteği sağlayarak da destekleyen vakıf, genç kadın öğrencilere sağladığı aylık düzenli burs desteği ile Türkiye’de başarılı genç kadın öğrencileri her alanda destekleyen ve en çok maddi desteği veren sivil toplum kuruluşları arasında olma unvanını da taşıyor.

    Vakfın, genç kadınların akademi, bilim & teknoloji, girişimcilik, sanat ve spor branşlarından herhangi birinde yurt dışında katılacakları eğitim, staj, yarışma, kongre, sergi gibi alanlarda uzun dönem uluslararası öğrenme hareketliliklerini desteklediği bir program da bulunuyor.

    Program sayesinde genç kadınların yetkinliklerini geliştirip dünya vatandaşı olarak yurt dışında kendini ifade edebilmeleri hedefleniyor.

    Bir Adımla Dünyaya Genç Kadınların Uluslararası Hareketliliğini Destekleme Fonu’ndan Bir Adım Var Vakfı bursiyer ve mezunları olan genç kadınlar yararlanabiliyor.

    Bir diğer program ise yetkinlik bazlı uzman programları olarak öne çıkıyor. Alanında uzman kişilerce vakıftaki genç kadınların ihtiyaç ve taleplerine göre uzmanlar ile programlar düzenleniyor.

  • Ankaralı minik tiyatroseverlerle buluştu

    Ankaralı minik tiyatroseverlerle buluştu

    Bozüyük Belediye Tiyatrosu tarafından hazırlanan “Kalbimdeki Pervane” adlı çocuk tiyatro oyunu Ankaralı minik tiyatroseverlerle buluştu.

    Geçtiğimiz sezon sahnelenmeye başlayan ve binlerce çocuğa ulaşan “Kalbimdeki Pervane” adlı çocuk tiyatro oyunu, 27. Uluslararası Ankara Tiyatro Festivali’nde yer alarak Keçiören Belediyesi Necip Fazıl Kısakürek Tiyatro Salonu’nda sahnelendi.

    Yoğun ilgi gören oyunu Ankaralı minik tiyatroseverler de beğeni ile izledi. Bozüyük Belediyesi tiyatro sanatçıları; Proje Tasarımcısı ve Oyuncusu İlknur Durmaz, Proje Yönetmeni Kıvanç Pehlivanoğlu, ses ve ışık Levent Özyetkin, dekor kurulumu Ümit Taştan ile festivale katılan Bozüyük Belediye Tiyatrosu Ekibine oyunun sonunda festivale katılım ve katkılarından olayı plaket takdiminde bulunuldu.

  • Elinden kitabı düşürmüyor

    Elinden kitabı düşürmüyor

    Aydın’ın Efeler ilçesindeki Kent Meydanı herkes sohbet ederken Ali Çömen, yıllardır elinden düşürmediği kitabını okuyarak zamanını en iyi şekilde değerlendiriyor.

    Aydın’da yaşayan 3 çocuk babası Ali Çömen, diğer emeklilerin aksine, boş vakitlerini sohbet ederek ya da çevresini izleyerek değil kitap okuyarak geçiriyor. Kent Meydanı’ndaki bir ağacın dibinde bulunan bankta, sessizce sayfaları çevirdiği kitaplarıyla vakit geçiren Çömen, dikkatleri üzerine çekiyor.

    Kitap okumaya olan sevgisi, yıllardır süregelen bir alışkanlık haline getiren Çömen, boş zamanlarında evindeki kütüphanesinden bir kitap alarak, okumaya başlıyor. Tarihe de ilgisi olan Çömen, “Okumak çok güzel bir şey. Bir daha dünyaya gelirsem, yine kitap okurum” diye konuştu.

    Okumayı zorunlu ihtiyaç olarak görüyor
    Çömen, kitap okumanın sadece bir boş zaman aktivitesi olmadığını, aksine bir insanın gelişmesi, kültürlü ve bilgili bir birey olabilmesi için büyük bir ihtiyaç olduğunu vurguladı.

    “Okumak, yemek yemek, su içmek kadar önemli” diyen Çömen, okumanın insanı sadece bilgiyle donatmakla kalmadığını, aynı zamanda kişinin kendisini de geliştirdiğini belirtiyor.

    Aydın’da vatandaşların telefon bağımlısı haline geldiğini belirten Çömen, telefon kullanımına karşı dikkatli olunması gerektiğini ifade ederek, “Telefonu sadece gerekli olduğunda alıp bakarım.

    Sürekli telefonla fuzuli zaman geçirmem. Arkadaşlarımla sohbet ederim. Telefonu elime alıp parmağımı sağa sola kaydırarak boşa zaman geçirmem” diyor. Çömen, gençlere bu anlamda da önemli bir tavsiyede bulundu.

    Kültür erozyonu yaşanıyor
    Çömen, gençlerin kendilerine has bir cevabı olduğunu belirterek, “Biz ne önersek, ‘siz bilmezsiniz’ diyorlar” diye yanıtladı. Ancak, ona göre gençlerin dikkat etmesi gereken önemli bir konunun kültürel erozyon olduğunu ifade etti.

    Türkiye’deki kültürel değerlerin hızla değiştiğini ve gençlerin geçmişlerini anlamaktan uzaklaştığını ifade eden Çömen, “Gençlerimizin tarihini okumaları gerekiyor. Türkiye nereden gelip nereye gitmiş, bunu bilmemiz lazım. Kültürlerini araştırmalılar” dedi.

    Çömen, ayrıca gençlerin üniversite eğitimini tamamlayarak, topluma ve millete faydalı bireyler olmaları gerektiğini de dile getirerek, “Gençliklerini yaşasınlar ama aynı zamanda kendilerini ve devletlerini düşünerek okusunlar. Hem annelerine babalarına faydalı bir evlat, hem de ülkesine faydalı bir birey olsunlar” diye konuştu.

  • Seramik Bienali’nden Line TV’ye anlamlı teşekkür

    Seramik Bienali’nden Line TV’ye anlamlı teşekkür

    2. Uluslararası Seramik Bienali’nden Line TV’ye Teşekkür Ziyareti

    2. Uluslararası Seramik Bienali Koordinatörü Huri Aykut Ülker ve düzenleme kurulu üyesi gazeteci-yazar Canan Ekinci Yılmaz, Bienal’in medya sponsoru olan Line TV’ye anlamlı bir teşekkür ziyaretinde bulundu.
    Ziyaret sırasında, Line TV Genel Yayın Yönetmeni Dilek İlhan’a, Bienal’in bu yılki manifestosuna ilham kaynağı olan sinek kuşunun seramik bir çalışması hediye edildi. Bu yıl, saniyede 80 kanat çırpmasıyla doğanın mucizelerini temsil eden sinek kuşu, Bienal’in temasını simgeliyor.

    Koordinatör Huri Aykut Ülker, medya desteğinin Bienal’in geniş kitlelere ulaşmasındaki önemine dikkat çekerken, Canan Ekinci Yılmaz da sanata verilen destekten dolayı Line TV ailesine teşekkürlerini iletti.

    Bienal kapsamında sergilenecek eserlerin yerel ve uluslararası sanatseverlerle buluşması hedeflenirken, bu tür iş birlikleri sanatın toplumla daha güçlü bir bağ kurmasını sağlıyor.

  • Uluslararası kısa film festivali

    Uluslararası kısa film festivali

    İstanbul Gelişim Üniversitesi, Halkla İlişkiler ve Tanıtım Müdürlüğü ve Güzel Sanatlar Fakültesi iş birliğiyle ilk kez düzenlenen Uluslararası Sürdürülebilirlik Kısa Film Festivali başladı.

    Dünya çapında genç sinemacılara kendilerini ifade edebilmeleri için önemli bir fırsat sunan festivalde, saygı duruşu ve İstiklal Marşının ardından İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Mütevelli Heyeti Başkanı Abdulkadir Gayretli ve Festival Direktörü, İstanbul Gelişim Üniversitesi Kurumsal İletişim ve Tanıtım Daire Başkan Yardımcısı Öğretim Üyesi Ahmet Bikiç tarafından açılış konuşması gerçekleşti.

    “Bu ödüller geleceğe yatırım yapmak için veriliyor”
    Açılış konuşmasını gerçekleştiren İGÜ Mütevelli Heyeti Başkanı Abdulkadir Gayretli, “Bu ödüller geleceğe yatırım yapmak için veriliyor. Asıl amacımız öğrencilerimizin hayal ve ideallerini hep büyük tutabilmektir. Verdiğimiz ödüllerin amacı tüm katılımcıların hayal ve ideallerini daha ileri taşımasını sağlamaktır.

    112 ülkeden 845 film müracaatı olması sesimizi duyurabildiğimizi gösteriyor. Birleşmiş Milletler’in 17 Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları, insanlık için ve bizim için çok önemli. Gökkuşağı Koleji ve üniversitemizde bu maddeleri gerçekleştirmek için gayret ediyoruz” dedi.

    Gayretli, “Sürdürülebilirlik kelimesini üniversitemizin vizyonuna ekledik. Bir şeyin sürdürülebilir olmadığı müddetçe hiçbir değeri olmadığını biliyoruz. Sürdürülebilirlik temasıyla yapılan film festivali de çok önemli. Hem duayenlerimizin hem de projeye katılım sağlayan öğrencilerimizin bir arada olması çok değerli.

    İstanbul Gelişim Üniversitesi’nin amacı hem ülkemiz öğrencileriyle hem de yabancı öğrencilerle dünyaya hitap etmek. Biz bir dünya üniversitesi olma yolunda ilerlerken hedefimiz BM’nin 17 maddesiyle hareket etmek ve insanlığa hizmet etmek. İnsanların huzur ve barış içerisinde yaşaması için üniversite olarak elimizi taşın altına koyuyoruz” diyerek sürdürülebilirliğin İstanbul Gelişim Üniversitesi için önemine değindi.

    “Festivalin amacı Türkiye ve dünyanın her yerine ulaşmak”
    Festival Direktörü Ahmet Bikiç, “Uluslararası Sürdürülebilirlik Kısa Film Festivali’ne yaklaşık bir yıldır hazırlanıyoruz. Bu süreçte amacımız, üniversitemizin önemsediği sürdürülebilirlik temalarını sinema sanatıyla buluşturup genç sinemacıları üniversitemize toplamaktı. Uluslararası olarak düzenlenen festivalin amacı karış karış Türkiye’nin her yerine Halkla İlişkiler ve Tanıtım Müdürlüğü aracılığıyla, dünyanın her yerine de Uluslararası Öğrenci Müdürlüğü ile ulaşmaktı.

    Bu süreçte festival ekibi tüm aşamaları tamamlamak için benimle beraber çalıştı. 112 ülkeden 845 film başvuru yaptı. Ön jürimiz, başvuran tüm filmler arasından finalistleri belirledi. Ana jürimiz ise finale kalan 20 film arasından ödül almaya hak kazanmış filmleri belirledi. Cuma günü ödül alan filmlere ödüllerini teslim edip güzel bir gala ile festivalimizi kapatacağız. Ön jürimiz farklı alanlarda çalışma yapan arkadaşlarımızdan oluşurken ana jürimiz ise profesyonel sinemacılardan, farklı üniversiteler ve kuruluşlarda görev yapan sinemacılardan oluşuyor” diyerek herkes için keyifli bir festival olmasını diledi.

    Konuşmaların ardından festival çeşitli söyleşi, atölye ve film gösterimleri ile devam etti. Festivale konuk olan oyuncular Erdem Yılmaz, Ufuk Bayraktar ve Naci Taşdöğen katılımcılar ile interaktif bir şekilde söyleşiler gerçekleştirdi. Oyuncu Erdem Yılmaz, “Sürdürülebilirliği önemli buluyorum, özellikle doğanın devamlılığını sağlamak için hepimiz bilinçlenmeliyiz” derken bir diğer konuk oyuncu Ufuk Bayraktar, “Tüm tabiat ve canlılara sayı duymak gerekiyor” diyerek festivale konu olan sürdürülebilirliğin önemine değindi.

    İlk günün son konuk oyuncusu olan Naci Taşdöğen ise katılımcılar ile oyunculuk kariyeri ve mesleki tecrübelerini paylaştı. Söyleşilerin ardından Festival Direktörü Ahmet Bikiç tarafından oyunculara plaket takdim edildi.

    Katılımcıların yoğun ilgisiyle ilk günü tamamlayan Uluslararası Sürdürülebilirlik Kısa Film Festivali, konuk oyuncular, atölyeler ve söyleşiler ile 29 Kasım’a kadar devam edecek.

  • Çocuklar beyaz perdeyle buluştu

    Çocuklar beyaz perdeyle buluştu

    Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hayata geçirilen “Gezen Sinema” etkinliğine 2018 yılından bu yana toplam 61 il ve 358 ilçede, 895 bin çocuk ve genç katıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile “Sanat İçin Yola Çık Kültür ve Sanat Derneği” iş birliğinde ilk olarak 2018 yılında hayata geçirilen “Gezen Sinema” etkinliği, sinema salonlarına erişimi kısıtlı çocukları ve gençleri beyaz perde ile buluşturmaya devam ediyor. Etkinlik, Anadolu’nun dört bir yanındaki iller ve ilçelerde sinema salonu bulunmayan bölgelere ulaşarak kültürel ve sanatsal bir köprü oluşturuyor.

    90 koltuk kapasiteli, iklimlendirme ve uygun teknik ekipmanlarla donatılmış bir tır ile gerçekleştirilen Gezen Sinema etkinliği, bu yıl 22 ilde 206.850 çocuğa ve gence ulaştı. Böylelikle, 2018 yılından bu yana toplam 61 il ve 358 ilçede, 895 bin çocuk ve genç sinema izleme keyfi yaşadı.

    2024 yılı boyunca Adana’da başlayan etkinlik, Hatay, Kilis, Kırıkkale, Şanlıurfa, Samsun, Ordu, Van, Hakkâri, Artvin, Erzurum, Bilecik, İstanbul, Çanakkale, Kütahya, Gaziantep, Adıyaman, Diyarbakır, Muğla, Antalya ve Düzce’de gerçekleştirilen gösterimlerle kültür ve sanatın yaygınlaştırılmasına katkı sundu.

    Çocukların ve gençlerin kültürel birikimlerine katkı sağlamayı amaçlayan Gezen Sinema etkinliği, her yıl daha fazla noktaya ulaşarak sinema keyfini Türkiye’nin dört bir yanına taşımaya devam edecek. Beyaz perdeyle tanışmamış çocuk kalmaması hedefiyle yürütülen bu proje, sanatın birleştirici gücünü yaygınlaştırmayı sürdürüyor.