Kategori: Kültür Sanat

  • Moda yarışmasında finale kaldı

    Moda yarışmasında finale kaldı

    Düzce Meslek Yüksekokulu Tasarım Bölümü akademisyenleri ve öğrencileri, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla Merinos Sanayi ve Tekstil Müzesi’nde 7.si düzenlenen “Bursa Fashion Week Moda Günlerine katıldı. Tasarım Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Filiz Dursun ve Moda Tasarım Program Koordinatörü Öğretim Görevlisi Çiğdem Dursun’un jüri üyesi olarak yer aldığı yarışmada; Düzce Üniversitesi öğrencisi Yağmur Yıldız’ın tasarımları ise büyük ilgi görerek finale kalmıştır.

    Kendi markalarını oluşturabilmek ve katma değeri yüksek tasarımlar ortaya koyabilmek için genç moda tasarımı mezunları ve öğrencilerini sektöre kazandırmayı amaçlayan yarışma, sanayinin önde gelen firmaları ile moda dünyasının önde gelen tasarımcılarını ve akademisyenlerini birleştirdi. Düzce Üniversitesinden yapılan açıklamada “Birçok üniversiteden farklı tasarımların yer aldığı ve 195 başvuru arasında finalist olarak yarışarak ulusal ve uluslararası boyutta Düzce Üniversitesi’ni temsil eden Yağmur Yıldız’ı tebrik ediyoruz” denildi.

  • Dünyanın en iyi iki turtası da Samsun’dan seçildi

    Dünyanın en iyi iki turtası da Samsun’dan seçildi

    Tadı, dünyadaki lezzet otoriteleri tarafından da tescillenen Samsun’un coğrafi işaretli yiyeceklerinden ‘Bafra pidesi’, ‘dünyanın en iyi ekmeği’ seçildikten sonra bu kez de ‘dünyanın en iyi turtası’ seçildi. ‘Dünyanın En İyi Yemekleri Listesi’nde ‘En İyi Turtalar’ kategorisinde ilk 2 sırayı Samsun’a ait lezzetler paylaştı. Gastronomi dünyasının önemli kaynaklarından biri olan Taste Atlas’ın ‘Top Ten Breads’ (en yi ekmekler) listesinde ilk 2 sırayı Bafra ve Samsun pideleri yer alıyordu. Bafra pidesi ve Samsun pidesi adıyla listede ilk 2 sırada yer alan Samsun lezzetleri, Brezilya’nın pao de queijosunu, Malezya’nın roti canaisini, Kolombiya’nın pan de bonosunu, Azerbaycan’ın qutabını, İtalya’nın piadina romagnolasını ve Hindistan’ın butter garlic naan ile amritsari kulchasını bu listede geride bırakmıştı. Taste Atlas bu sefer de listesini güncelleyerek Bafra pidesini turtalar arasında zirveye yerleştirdi.

    Bafra pidesi ve Samsun pidesi son güncellemenin ardından Dünyanın En İyi Yemekleri Listesi’nde ‘Top 100 Pies in the World’ (Dünyanın en iyi 100 turtası) listesinde ilk 2 sırayı paylaştılar. Bafra pidesi ve Samsun pidesi bu listede Gürcistan’ın khachapuri, Lüblan’ın sfiha, Hollanda’nın appeltaart, Şili’nin pastel de choclo, İtalya’nın erbazzone, İrlanda’nın beef and guinness pie, Belçika’nın geraardsbergse mutten taart, Yunanistan’ın sfakianopita ve İsveç’in wasterbutten cheese pie turtalarını geride bırakarak ilk sırada yer aldı. Yine Samsun’un coğrafi işaret tescil belgeli diğer bir pidesi olan Terme pidesi de listede 12. sırada yer buldu.

    Bafra pidesinin lezzet sırrı
    Lezzeti ile dünyayı da hayran bırakan pidelerin sırrını Samsun’daki pide ustası Necati Koçak anlattı. Bafra pidesinin lezzeti ile dünyadaki tüm pidelerden ayrıldığına dikkat çeken Koçak, “Bafra pidesinin sırrı; hamurun yoğrulmasından başlıyor, açması, içinin doldurulmasına, pişirilmesine ve tabağa gelene kadar süreçten geçiyor. Hamur, sulu ve yumuşak hamur. Fırın, odun ateşi ile çalışıyor. Diğer pideler fırından ortalama 7-8 dakikada çıkıyor. Bafra pidesi ise en az 20-25 dakikada pişiyor. Bu da gevrek olmasının yanı sıra ağır pişmesine neden oluyor. Fırından çıkardıktan sonra da tereyağıyla birlikte servis ediyoruz.

    Bu da lezzetine lezzet katıyor. Bafra pidesi diğer pidelere oranla oldukça uzun oluyor. 1 metreye kadar uzayan pidemizin içindeki malzeme de dolgun oluyor. Odun ateşinde 25 dakika pişince de gevre ve çıtır çıtır oluyor. İç harcında kavrulmuş kıyma ve çiğ soğan kullanıyoruz. Çiğ soğan fırında hamurun içinde pişiyor ve lezzetini pideye geçiriyor. Bafra pidesinin namı aldı başına gidiyor. Bu lezzeti ilk kez tadanlar bizlere teşekkür ediyor. Sabah kahvaltısından akşam yemeğine kadar her öğünde Bafra pidesini iştahla tüketiyorlar” dedi. Namı önce Samsun sonra da ülke sınırlarını aşan Bafra pidesi, birçok uluslararası gurme tarafından dünyanın en iyi ekmeği ve turtası olarak gösterilirken, en iyi yiyecekler listesinde de ilk 100’de yer alıyor.

  • Öğrenciler, antik kente hayran kaldı

    Öğrenciler, antik kente hayran kaldı

    Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi’nden Düzce’ye gelen öğrenciler, Konuralp antik kentine hayran kaldı. Bir dizi ziyaretler için Düzce’ye gelen Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi öğrencileri, Konuralp antik kentini ziyaret etti. Burada tarihe yolculuk yapan öğrenciler, 3 yıllık kazı çalışmaları ile bu şekilde açılan antik kentte hayran kaldı. Bir çok medeniyete ev sahipliği yapan Konuralp’in Batı Karadeniz bölgesinde ki tek antik kente ev sahipliği yaptığını öğrenen öğrenciler, Düzce’nin turizmde parlayan kentlerden birisi olacağını belirterek çalışmalar yapanlara teşekkürlerini iletti.

  • Başkan Kurnaz: “Sanat ve sanatçılarımız başımızın tacı”

    Başkan Kurnaz: “Sanat ve sanatçılarımız başımızın tacı”

    Samsun İl Kültür ve Turizm Müdürü Cemal Almaz, Samsun Yazarlar Derneği Başkanı Ahmet Seven ve şair yazarlarla Ihlamur Kafe Restoran’da düzenlenen programda bir araya gelen Başkan ihsan Kurnaz, “İlkadım Belediyesi olarak kültür, sanat ve sportif faaliyetleri önemsiyoruz. İlçemizin bu yöndeki potansiyeli yüksek. Köklü bir kültür ve sanat gelenekleri olan bir şehiriz. Ülkemizde adından söz ettiren çok sayıda yazar ve şairimiz mevcut. Belediye olarak şair, yazar ve fikir insanlarımızı okurlarla yüz yüze buluşturacak fikirlerini aktarmalarına imkan sağlayacak kitap fuarlarında bir araya getireceğiz. İlkadım’da sanata ve sanatçıya her zaman sahip çıkacağız” diye konuştu.

  • Merkezefendi’nin minik öğrencileri 29 Ekim’i coşkuyla kutladı

    Merkezefendi’nin minik öğrencileri 29 Ekim’i coşkuyla kutladı

    Merkezefendi Belediyesi Nuran-Mesut Uzunoğlu Gündüz Çocuk Bakımevi’nde eğitim gören öğrenciler Cumhuriyet’in kuruluşunun 101’nci yılı nedeniyle Merkezefendi Belediyesi Nergis Toplantı ve Düğün Salonu’nda etkinlik düzenlendi. Merkezefendi Belediyesi’nin kreşinde eğitim gören minikler, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına saygı duruşu ve istiklal marşını okuyarak başladı. Özel hazırladıkları gösterileri sunan kreş öğrencileri şarkılar, marşlar ve şiirlerle Cumhuriyet’in kuruluşunun 101’nci yılını coşkuyla kutladı. Minik öğrenciler, gösterilerin ardından ellerinde Türk Bayraklarıyla marş söyleyerek, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı coşkusunu doyasıya yaşadı. Etkinliğinin ardından Cumhuriyet’i resmeden minik öğrencilerin yaptığı resimler salonda sergilendi.

  • Tarihçi Prof. Dr. İsmet Miroğlu vefatının 27. yıl dönümünde yad edildi

    Tarihçi Prof. Dr. İsmet Miroğlu vefatının 27. yıl dönümünde yad edildi

    Yeni Dünya Vakfı’nın düzenlediği “Eyüp Sultan’ın Sakinleri” programında merhum Yazar ve Tarihçi Prof. Dr. İsmet Miroğlu yad edildi. Gazeteci Yazar Mehmet Nuri Yardım’ın sunduğu anma programında, Prof. Dr. İsmet Miroğlu ile dostluğu olan Rahim Er ve Tarihçi Yazar Mehmet Fatih Can konuşmacı olarak yer aldı. Rahim Er, Miroğlu’nun Osmanlı arşivlerine verdiği emeklere değindi.
    Tarih ve Medeniyet Dergisi Genel Yayın Yönetmenliği görevi sırasında İsmet Miroğlu’nun Yazı İşleri Müdürlüğünü yapan Mehmet Fatih Can da, Miroğlu’nun önemli bir şahsiyet olduğunu ifade etti.
    Başbakanlık Arşivleri Genel Müdürlüğü görevinde bulunan ve İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi olan Miroğlu, Türkiye Gazetesi’nde yazılar kaleme almıştı. Tarihçi Prof. Dr. İsmet Miroğlu, 22 Ekim 1997 tarihinde vefat etmişti.

  • Niğde Belediyesi’nden Fikret Dikmen Türküleri Konseri

    Niğde Belediyesi’nden Fikret Dikmen Türküleri Konseri

    Türk Halk Müziği’nin ünlü sanatçılarının sahne alacağı Fikret Dikmen Türküleri Konseri, 27 Ekim Pazar günü saat 19.30’da Niğde Belediyesi Kültür Merkezi Salonunda gerçekleştirilecek.

    Ünlü sanatçılar, Dikmen’in eserlerini seslendirecek
    Niğdeli şair Fikret Dikmen’in dillerden düşmeyen eserlerinin sanatçılar Yusuf Gül, Bahattin Turan ve Ersin Orhan tarafından seslendirileceği konsere, vatandaşlar ücretsiz olarak katılabilecek. Niğde Belediye Başkanı Emrah Özdemir, yaptığı açıklamada, unutulmaz eserleri ile gönüllerde taht kuran ve çok sayıda şiir kitabı ile edebiyat ve kültürümüze önemli katkılar sunan Niğde’nin kültür elçisi Fikret Dikmen’in eserlerinin, ünlü sanatçılar tarafından seslendirileceği konsere tüm vatandaşları davet etti.
    Niğde’nin bir kültür ve sanat şehri olma yolunda emin adımlarla ilerlediğine vurgu yapan Başkan Özdemir, “Niğde Belediyesi olarak düzenlediğimiz festivallere, konserlere, tiyatro gösterilerine, sergilere ve diğer sosyal ve kültürel etkinliklerimize olan ilginin her geçen gün artıyor olmasından mutluluk duyuyoruz. Kültürel ve sanatsal etkinliklerimiz artarak devam edecek” dedi.

  • Bursa Devlet Tiyatrosundan Yeni Oyun “Mükemmel Partner” Seyirciyle Buluşmaya Hazırlanıyor

    Bursa Devlet Tiyatrosundan Yeni Oyun “Mükemmel Partner” Seyirciyle Buluşmaya Hazırlanıyor

    Muharrem Dalfidan, Işıl Öztürk Sehlikoğlu ve Deniz Orakçı Yavuz’un rol aldığı oyunun; dekor tasarımını Nur Sinem Mete, kostüm tasarımını Özge Şenol, ışık tasarımını Ali Karaman, müziklerini Gürkan Çakıcı ve koreografisini Yalın Hatipoğlu üstleniyor.

    Modern bir kadının ve modern dünyanın yarattığı “mükemmel erkek” arasındaki karmaşık ilişkiyi konu alan oyun, iş kadını Tina’nın tatminsizliği ile başlıyor. Tina, hayalindeki mükemmel erkeği, android David’i yaratmayı başaran bilim insanı Barbara ile tanışınca, hayatında yeni bir sayfa açılıyor. Ancak, bu macera aradığı partnerin gerçekten mükemmel olup olmadığını sorgulamasına neden oluyor…

    Tiyatroseverleri keyifli bir yolculuğa çıkaracak “Mükemmel Partner”; ilişkilerdeki çelişkileri, beklentileri ve gerçekliği sorgularken, izleyicilere düşündürücü anlar sunmayı hedefliyor.

  • Kalemişi sanatı hayat buluyor

    Kalemişi sanatı hayat buluyor

    Geleneksel Kalemişi sanatı, Kütahya’da hayat buluyor. Türk halk sanatı olan ‘Kalemişi’ sanatını günümüzde de sürdüren Sibel Temelkıran’ın, Kütahya Belediyesinin Zanaat ve Halk Sanatları Deneyimleme Konağı’nda açtığı kurs ilgi görüyor.
    Temelkıran, Osmanlı döneminde hat sanatı ile etkileşime girerek ahşabın yanı sıra sıva üstü, mermer ve taşa da yazılan kalem sanatının, günümüzde sayılı ustalar tarafından yapıldığını ifade etti.

    Kalemişi sanatını yaklaşık 20 yıldır sürdürdüğünü belirten Sibel Temelkıran, “Kalem işi, Selçuklulardan günümüze kadar gelmiş Türk sanatlarındandır. Selçuklular, Osmanlılar ve günümüzde sivil ve dini mimaride kullanılıyor. Camilerin iç süslemelerinde yer alır. O zamanlar sarayların içlerinde de kullanılmış; Topkapı Sarayı’nda büyük camilerde de bu sanatı görebiliriz. Günümüze kadar ulaşmış ve biz de Kütahya Belediyesi’nin destekleriyle bu sanatı sürdürmeye çalışıyoruz. Öğrencilerimiz var ve onları yetiştirmeye gayret ediyoruz. Kalem işi, sivil ve dini mimaride iç mekanları süsleme sanatıdır.

    Aslında çok bilinen bir sanat ama ismini çoğu kişi bilmiyor. Yıllardır bu sanatın adını anlatmaya çalışıyorum. Basit bir sanat ama ismi tam bilinmiyor. ‘Kalem işi’ dendiğinde insanlar ‘kalemle mi yapılıyor?’ diye soruyorlar. Aslında bu sanat, kullanılan fırçaların adına dayanıyor. Bizler de ‘kalemkar’ olarak bu geleneği sürdürüyoruz. Ancak fazla bilinmediği için öğretmeye çalışıyoruz çünkü bu bizim geleneksel sanatlarımızdan biri ve unutulmaması gerekiyor.

    Nasıl atalarımız bu sanatı bu zamana kadar getirdiyse, biz de öğrencilerimiz vasıtasıyla geleceğe taşıyoruz. Kalemişi nereye yapılır diye sorulduğunda, ilk zamanlarda sıva üzerine yapılmış. Yine sıva, ahşap, deri ve mermer üzerine de yapılabiliyor. Ben ahşap üzerine çalışıyorum ve öğrencilerime de ahşap üzerine yaptırıyorum. Malzeme olarak akrilik boya kullanıyoruz ve ahşap büyük sunta levhalar üzerinde çalışıyoruz.

    Geleneksel desenlerimizi hazırlıyor ve bu desenleri önce kağıda, ardından ahşaba aktarıyoruz. Geleneksel renklerle boyayarak işi tamamlıyoruz. Öğrencilerimiz de bu sanatı sevdiler çünkü her şey geleneksel, desenler ve renkler de öyle. Bir yıllık bir çalışmamız var ama bu bir yılda bitmiyor tabii ki; öğrenmeye devam ediyoruz. Öğrenmek hiç bitmez” diye konuştu.

    “Sanat bana huzur veriyor ve günlük hayatın stresinden uzaklaştırıyor”
    Kursiyerlerden Diyetisyen Sümeyye Korkmaz, “Biz burada Sibel Hocam’ın izinden gidiyoruz ve onun öğrettiği şekilde sanatı sürdürmek istiyoruz. Sanata ilgim olduğu için buradayım, sanat bana huzur veriyor ve günlük hayatın stresinden uzaklaştırıyor diyebilirim. Sanatı seven ve öğrenmek isteyenleri bekleriz” dedi.

    “Türk kültürünü yansıtıyor”
    Kursiyerlerden Doç. Dr. Sibel Işık, “Kalemişi sanatını tanıyarak gelmedim, aslında bir terapi amacıyla geldim. Ancak içine girdikçe, her camiye girdiğimde kendime ait hissettiğim desenlerin içinde kaybolduğumu fark ettim. Türk motiflerini yansıtan turkuazlar, mercan renkleri ile kendimi Türk kültürüne daha bağlı hissediyorum.

    Şu anda öğrencilerimle burada çeşitli çalışmalar yapıyoruz. Geçen hafta Sibel Hocam öğrencilerimizi ağırladı, tanıtım ve atölye çalışması yaptı. Gelecek nesillere bu sanatı aktarmak için elimizden geleni yapıyoruz” diye konuştu.
    Kalemişi Sanatı kursunun haftada bir gün olmak üzere 8 ay boyunca devam edeceği belirtildi.

  • Atatürk Baraj Göleti kıyısında 3 bin yıllık kaya yerleşkesi tespit edildi

    Atatürk Baraj Göleti kıyısında 3 bin yıllık kaya yerleşkesi tespit edildi

    Atatürk Barajı Kahta sahil şeridi Belören köyü yakınlarında 4-5 yıl önce göl sularının çekilmesiyle kaya resimleri ortaya çıkmıştı. Ortaya çıkan bu kaya resimlerinin ardından yetkililerin arazi taraması detaylandırıldı.
    Kahta ilçesi ile Samsat ilçe kıyıları arasındaki bölgede Adıyaman Müze Müdürü Mehmet Alkan ve beraberindekiler, alan taraması yaptı. Tekne ile sahil şeridinde bulunan mağaralar ve tarihi kalıntıları inceleyen Mehmet Alkan, kaya resimlerinin bulunduğu bölgeden yaklaşık 3 kilometre uzaklıkta kaya yerleşkesi tespit etti.
    Milattan önce 1. Yüzyıl olarak tarihlenen kaya yerleşkelerinde insanlar tarafından yapılan oyuklar ve kanalların yanı sıra çömlek kırıntılarına rastlandı. Ekiplerin bölgedeki tarama çalışmasına devam edeceği öğrenildi.
    Konuyla ilgili açıklamada bulunan Adıyaman Müze Müdürü Mehmet Alkan, “Atatürk Barajı kıyısında yaptığımız incelemelerde burada kaşa yerleşimlerinin olduğunu tespit ettik. Yaklaşık 4-5 yıl önce ise burada kaya resimlerini tespit etmiştik. Bu kaya resimlerinin bir kaya yerleşkesinin civarında olduğunu düşünüyorduk. Fakat burada suların yükselmesi nedeniyle bunu tam olarak tespit edememiştik. Bu gün yaptığımız detaylı incelemeler sonucunda ise burada milattan önce birinci bin yılla tarihlenen kaya yerleşkelerini görmekteyiz. Bu kaya yerleşkelerinde insan eliyle yapılmış oyuklar ve kanallar görmekteyiz. Yer yer çömlek kalıntılarını da görmekteyiz. Burada da insanların o dönemde yaşadıklarına dair önemli tespitlerde bulunduk” diye konuştu.