Kategori: Kültür Sanat

  • Nobel Edebiyat Ödülü sahibini buldu

    Nobel Edebiyat Ödülü sahibini buldu

    İsveç’in başkenti Stockholm’de bugün 2023 Nobel Edebiyat Ödülü’nün sahibi, İsveç Akademisi Daimi Sekreteri Mats Malm tarafından açıklandı. İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi’nde düzenlenen programda 2023 Nobel Edebiyat Ödülü’ne “yenilikçi oyunları ve söylenemez olanı dile getiren düzyazılarından” dolayı Norveçli yazar Jon Fosse layık görüldü.

    İsveç Akademisi tarafından yapılan açıklamada, Norveçli yazar hakkında, “Kaygı ve güçsüzlük gibi en kuvvetli insani duyguları en basit gündelik terimlerle ifade ediyor” denildi.

    Ödülü kazanmasının ardından açıklama yapan Fosse, “Şaşırdım ve biraz da korktum. Bu ödülü başka hiçbir düşünce olmadan sadece edebiyata verilen bir ödül olarak görüyorum” dedi.

    İsveç Akademisi tarafından verilen 11 milyon İsveç kronu değerindeki Nobel Edebiyat Ödülü’ne 1901 yılından bu yana 119 kişi layık görülürken, Nobel ödüllerinin sonuncusu Nobel Barış Ödülü’nün sahibi ise yarın Norveç Nobel Komitesi tarafından yapılacak açıklamayla belli olacak.

  • Nilüfer’de Tomris Uyar konuşuldu

    Nilüfer’de Tomris Uyar konuşuldu

    Yazarlar Feyza Hepçilingirler ve Semra Aktunç ile Tomris Uyar’ın oğlu akademisyen Hayri Turgut Uyar’ın konuk olduğu söyleşiye edebiyatseverler büyük ilgi gösterdi.

    Tomris Uyar’ın yaşam biçimi, karakteristik özellikleri ve edebi yönünün ele alındığı söyleşide Hayri Turgut Uyar da annesiyle ilgili hatıralarını anlattı.

    Tomris Uyar’ın her yönüyle hayranlık uyandıran bir isim olduğunu ifade eden yazar Semra Aktunç şöyle devam etti konuşmasına: “O, hayatı dolu dolu yaşayan her yönüyle yetenekli bir insandı. Edebiyat dünyasına büyük izler bırakan Tomris Uyar, çalışmalarında ahlaki değerleri, saygıyı ve inceliği her zaman korudu. Bugün öykülerdeki seviye çok düşük. Onun eserlerinin değerini zaman geçtikçe daha iyi anlayacağız. Onunla yaşadığımız hatıralarını günlüklerimde tutuyorum. O her zaman özlenecek değerli bir dost ve yazardı.”

    Feyza Hepçilingirler de Uyar ile İzmir’de tanıştığını ve uzun yıllar dost kaldığını belirtti. Tomris Uyar’ın çok yetenekli olduğunu ifade eden Feyza Hepçilingirler de, “Özel hayatında çok eğlenceli, yaşamayı seven biriydi. On parmağında on marifet olan, etrafında hayranlık uyandıran biriydi. Dostluklara çok önem verirdi. Hakkını savunan, koruyan tuttuğunu koparan insandı” diye konuştu.

    Tomris Uyar’ın akademisyen oğlu Hayri Turgut Uyar da annesinin farklı özelliklerinden bahsetti. Annesinin iletişim yönünün çok kuvvetli olduğuna değinen Uyar, “Onunla her zaman gurur duyduk. O sivri dilli olmasına rağmen sevilen bir kişiydi. Gözlem yeteneği kuvvetli olan annem karşısındaki insanı çok çabuk çözerdi. O her zaman yaptığı işin hakkını veren, profesyonelce çalışan bir yazardı. Elde ettiği başarılar asla tesadüf değil” şeklinde konuştu.

    Gecenin sonunda Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürü Şafak Pala konuklara teşekkür ederek, katılımcıları gelecek günlerde yapılacak etkinliklere de davet etti.

  • Bursa’da 3. Uluslararası Bando Festivali düzenledi

    Bursa’da 3. Uluslararası Bando Festivali düzenledi

    Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından 3’üncüsü düzenlenen Uluslararası Bando Festivali BUDO Meydan’da vatandaşların eşlik ettiği kortejle başladı.

    Mudanya Mütareke Meydanı’nda kurulan platformda açılış konuşmalarının ardından etkinlikte, Kazakistan Cumhuriyeti Devlet Servis Cumhurbaşkanlığı Bandosu, Bosna Hersek Bandosu ve Bursa Barış Kadın Bandosu’nun yanı sıra, Bursa Büyükşehir Belediye, Gaziantep Büyükşehir Belediye, Seferihisar Belediye ve Mudanya Belediyesi Bandosu ile toplamda 7 ayrı bando takımının sahne almasıyla devam etti.

    Etkinliğe Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Arif Bayrak, AK Parti Mudanya İlçe Başkanı Orhan Samast, Demokratik Sol Parti Mudanya İlçe Başkanı Yalçın Avcı, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlar katıldı.

     

  • Su kabaklarını sanata dönüştürüyor

    Su kabaklarını sanata dönüştürüyor

    Yozgat’ın Yerköy ilçesi sınırına komşu ilçelerden Kırşehir’in Çiçekdağı ilçesinde yaşayan Mehmet Ay, özel olarak temin ettiği tohumlardan ürettiği su kabağı ile çeşitli süs eşyaları ve kabak kemane elde ediyor. Evinin bahçesine kurduğu atölyesinde Rum ustalardan öğrendiği kabak kemane işini sanatını yıllardır sürdüren Ay, baston, maket ev, Osmanlı sandıkları, lamba ve abajura kadar birçok süs eşyası üretiyor. Yaptığı ahşap çalışmaların tamamen kendi tasarımı olduğunu ve büyük kısmında çivi dahi kullanmadığını söyleyen Ay, ürettiği sanat eserlerinin satışını da gerçekleştirerek aile bütçesine katkı sunuyor.

    “Günde iki tane kabak kemane yapıyorum”

    Kabak kemane işini evinin bahçesindeki atölyesinde yaptığını kaydeden Ay, “Tüm malzemelerimi bir araya toplayarak başta kabak kemane olmak bastondan ev maketlerine, Osmanlı sandıklarından kabak lambalarına kadar birçok ürünü yaptım. Kabak kemanenin yapımı oldukça hassas, dikkat isteyen emek isteyen bir iş. Günde iki tane kabak kemane yapmaya çalışıyorum. Bazen bu süreç uzayabiliyor bunun sebebi de dönem dönem kabak bulamayışımdır. Evimin bahçesinde kendi ürettiğim kabaklardan üretim yapıyorum. Biliyorsunuz kabak bir sebze. Bir sebzeyi alıyorsunuz değişik hayvanların derisini, bazı hayvanların gerekirse bağırsağı, bazılarının yürek zarı, bunları kullanarak bir ağaçla birleştirerek bir enstrüman haline getiriyorsunuz. Kabakların kuruması zaman alıyor. Yağışlı geçen mevsimlerde bu süreç daha da uzuyor. Bu sene yine böyle oldu. Başka köylerdeki arkadaşlardan kabak temin ediyorum. Üzerine sürülen verniğin kuruması, yayda kullanılan at kılının bulunması ki bunu bulmakta da zorluk yaşayabiliyorum. Baştan sona kolay olmayan nazlı bir iş” dedi.

    “Kabak kemane işini Rum ustalardan öğrendim”

    Kabak kemane işini Rum ustalardan öğrendiğini, şimdi bu ustaların hiçbirinin yaşamadığını söyleyen Mehmet Ay, “Bu sanata sahip çıkılmalı, bu işi yapan çok kimse kalmadı. İmkanım elverdiği sürece bu mesleği yapmaya devam edeceğim. Bu mesleğin nadir bayrak taşıyıcılarından biriyim. Ben aldığım belgeler sayesinde üniversitelerde ders verecek durumdayım. Yeni jenerasyona kabak kemanenin tanıtılması ve sahiplendirilmesi gerekli. Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde enstrüman yapımcılığının olması çok önemli. Bu konuda girişimlerim var ama henüz bir sonuç alamadım. Bu meslek zanaatı taşıyan ve sahip çıkılması gereken bir meslek” diye konuştu.

  • Tarihin sıfır noktasında heyecanlandıran keşifler

    Tarihin sıfır noktasında heyecanlandıran keşifler

    Tarihin sıfır noktası olarak nitelendirilen Göbeklitepe ve Karahantepe’de yeni buluntular gün ışığına kavuştu. Tarih öncesine ışık tutan, dünya ölçeğinde çok önemli keşiflerin yapıldığı Taş Tepeler projesi çerçevesinde 2023 yılında 9 arkeolojik alanda sürdürülen çalışmalarda son olarak insan ve hayvan heykellerine ulaşıldı.

    Yüzeyinde kırmızı, beyaz ve siyah pigment kalıntılar görülebilen eser döneminden günümüze uzanan ilk boyalı heykel buluntusu oldu. Göbeklitepe’de keşfedilen yaban domuzu heykeli, H şeklinde bir sembol, bir hilal, iki yılan ve üç insan yüzü veya maskesi olduğu tahmin edilen süslemelere sahip bir seki üzerinde bulundu.

    İnsan heykeli tarih öncesi sanatın en etkileyici örneklerinden

    Karahantepe’de sürdürülen kazı çalışmalarında ise dönemin en gerçekçi heykellerinden biri gün ışığına kavuşturuldu. Gerçekçi bir yüz ifadesiyle tarih öncesi sanatın en etkileyici örneklerinden biri olmaya aday 2 metre 30 santimetre yüksekliğindeki heykel bir sekinin içerisinde zemine sabitlenmiş olarak bulundu. Ölü bir insanı çağrıştıran kaburga, omurga ve omuz kemiklerinin vurgulandığı oturur vaziyetteki heykelin bulunduğu alanda duvara yerleştirilmiş bir akbaba heykeli ile zemine bırakılmış taş tabaklara ulaşıldı.

  • ‘Dünya Kahve Günü’ne özel buluşma

    ‘Dünya Kahve Günü’ne özel buluşma

    Sakarya Büyükşehir Belediyesi yeni sezon kültür sanat etkinlikleri ‘Dünya Kahve Günü’ne özel buluşmayla başlıyor.

    1 Ekim Pazar günü saat 14.00’de Nehir Çikolata Evi’nin ev sahipliği yapacağı programda ‘Kahvenin Şiir Tadı’ isimli söyleşi programı şiir ve kahve eşliğinde gerçekleştirilecek.

    Şair Ercan Yılmaz moderatörlüğünde ki etkinliğe Prof. Dr. Ömür Ceylan konuk olarak katılacak.

    Yapılan açıklamada, “Nehir Çikolata Evimizin ev sahipliği yapacağı sezonun ilk etkinliğine tüm kültür sanat dostları davetlidir” denildi.

  • Muhteşem çocuklar konser için hazır

    Muhteşem çocuklar konser için hazır

    Tepebaşı Belediyesi İki Elin Sesi Var Çocuk Senfoni Orkestrası, verdiği konserler ile adından söz ettirmeye devam ediyor.

    Tepebaşı Belediyesi ve Bodrum Belediyesi arasındaki kardeş şehir ilişkileri çerçevesinde düzenlenen çeşitli etkinliklerle proje paylaşımları, fikir alışverişleri devam ederken, kültür ve sanat alanında da çalışmalar yapılmaya devam ediyor.

    Bu çerçevede Tepebaşı Belediyesi İki Elin Sesi Var Çocuk Senfoni Orkestrası bu kez kardeş şehir Bodrum’da konser verecek. 30 Eylül Cumartesi günü Bodrum Belediyesi ev sahipliğinde ve Simay Pala’nın şefliğinde gerçekleşecek konserin hazırlıkları da tüm hızıyla devam ediyor.

    Elde ettiği başarılar ile ünü Türkiye sınırlarını aşan İki Elin Sesi Var Çocuk Senfoni Orkestrası, hazırlıklarını sürdürürken, öğrenciler müzik yapmaktan ve izleyici karşısına çıkacakları için de çok heyecanlı olduklarını söylüyor.

    Yeşiltepe Mahallesi’ndeki eğitim ve çalışma merkezinde Bodrum’da verecekleri konser için hazırlanan 60 öğrenci, The Snow Storm, Underground Tango, Radetzky March, Can-Can ve Caravan adlı eserlerini seslendirecek. 30 Eylül Cumartesi günü saat 21.00’de OASİS Bodrum’da gerçekleşecek konsere tüm Bodrumlular davet edildi.

  • Sanatın gücüyle terör örgütü propagandası

    Sanatın gücüyle terör örgütü propagandası

    Altın Portakal Film Festivali’nde yaşanan belgesel krizi devam ediyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın festivalden “Kanun Hükmü” belgeseli nedeniyle desteğini çekme kararı sonrası Altın Portakal yönetimi belgeseli ikinci defa festival seçkisinden çıkarmıştı.

    “SANATIN PROVKASYON UNSURU OLARAK KULLANILMASINA KARŞIYIZ”

    Beyoğlu Kültür Yolu Festivali’nin basın toplantısında konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, konuyla ilgili “Altın Portakal Film Festivali’ne kısaca değinmek istiyorum. Bu konuyla ilgili en başından beri Bakanlığımızın tavrı çok net. Bakanlık olarak kültür ve sanatın her daim destekçisiyiz ancak sanatın gücü kullanılarak terör örgütü propagandası yapılmasına, sanatın provokasyon unsuru olarak kullanılmasına da son derece karşıyız. Konuyla ilgili detaylı açıklamayı Bakanlığımız zaten kamuoyuna yaptı” dedi.

    BELGESEL İKİNCİ KEZ ÇIKARILDI

    Bu yıl 60’ıncısı düzenlenecek olan Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin Ulusal Belgesel Yarışması seçkisinden çıkarılan ve yeniden ve seçkiye dahil edilen “Kanun Hükmü” filminin, seçkiden ikinci kez çıkarıldığı kaydedildi.

    Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin sosyal medya hesabından festival yönetmeni Ahmet Boyacıoğlu imzalı yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

    “Bugün, iki bakanlık tarafından yapılan açıklamalar üzerine, 60’ıncı Antalya Altın Portakal Film Festivali Ulusal Belgesel Yarışması’nda yer alan ‘Kanun Hükmü’ adlı filmin festivaldeki varlığı nedeniyle şahsım adına soruşturma açıldığı bilgisi tarafıma ulaşmıştır. Bu soruşturmayla birlikte benim ve ekibimin can güvenliği ile ilgili tehditler de oldukça yüksek perdeden devam etmektedir. Antalya Altın Portakal Film Festivali ekibi tüm tarafların sesine kulak vermek adına ilgili filmi yeniden seçkiye alırken, yine festivalin birliğini ve bütünlüğünü düşünmüştür. Oysa, oldukça yüksek sesle tepkilerini dile getiren sinema sektöründen gereken desteği göremedik.”

    “SORUMLUSU VE SUÇLUSU OLARAK GÖSTERİLMEK İSTENİYORUZ”

    Terör örgütü destekçisi olarak tarif edilmeyi kabul etmelerinin mümkün olmadığını belirten Boyacıoğlu, açıklamalarına şu şekilde devam etti:

    “Geldiğimiz noktada kendini sinema emekçileri adına sorumlu hissederek hareket eden bizler olayın sorumlusu ve suçlusu olarak gösterilmek isteniyoruz. Herhangi bir terör örgütünün destekçisi olarak tarif edilmeyi kabul etmemiz mümkün değildir. Bu aşamada yeni bir karar alarak ‘Kanun Hükmü’ adlı belgeseli 60’ıncı Antalya Altın Portakal Film Festivali seçkisinden çıkarıyoruz.”

  • Bakanlık, Altın Portakal’dan çekildi

    Bakanlık, Altın Portakal’dan çekildi

    Kültür ve Turizm Bakanlığı, 7-14 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilecek Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde yer alan “Kanun Hükmü” adlı belgeselin FETÖ terör örgütü propagandası yaptığı gerekçesiyle festivalden çekildi. Bakanlık tarafından yapılan yazılı açıklama şöyle:

    “Türk sinemasının alanındaki en önemli etkinliklerinden biri olan ve 60’ıncısının düzenlenme süreci devam eden Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde belgesel yarışması bölümünde ‘Kanun Hükmü’ adlı belgesel yer almaktadır. Böylesi önemli bir festivalde sanatın gücü kullanılarak mağduriyet algısı üzerinden FETÖ terör örgütü propagandası yapılmasına vesile olunması son derece üzücüdür. Bakanlığımız, aziz milletimizin 15 Temmuz’da verdiği destansı mücadelenin itibarsızlaştırılması, sanatın provokasyon unsuru olarak kullanılması çabasının bir parçası olmayacaktır. Bu sebeple Antalya Altın Portakal Film Festivali’nden çekilmiş bulunuyoruz.”

  • Uluslararası ressamların fırçasından Bursa

    Uluslararası ressamların fırçasından Bursa

    Düzenlediği birbirinden farklı etkinliklerle kentin kültürel ve sanatsal hayatına renk katan Bursa Büyükşehir Belediyesi, bu yıl ilki düzenlenen Uluslararası Bursa Sanat Çalıştayı’nda Türkiye ile birlikte 7 ülkeden 21 ressamı ağırladı. Aynur Mahmudova Kaplan küratörlüğünde bir hafta süren çalıştaya, Türkiye’den Ahmet Türe, Aslı Özen, Birsen Çeken, Bülent Yavuz Yılmaz, Bünyamin Ağbal, Fahri Nur, Gülay Yüksel, Güzin Arısoy, Nilgün Ayşecik Çevik, Şaban Okan, Ziver Kaplan, Macaristan’dan Alim Adilov, Julianna İlles Major, Ottilla Szatmari, Bulgaristan’dan Kamber Kamber ve Petia Papazova, Romanya’dan Rares Kerekes, Hindistan’dan Ritu Singh, Azerbaycan’dan Vahit Novruzov ve İran’dan Vodoud Moazzen katıldı.

    Çalıştay kapsamında Muradiye Külliyesi, Orhangazi ve Osmangazi Türbeleri, Ulucami, Kozahan ve Hanlar Bölgesi, Yeşil Cami ve türbesi, İznik ve Gölyazı gibi Bursa’nın tarihi ve turistik mekanlarını gezen ressamlar, daha sonra kendileri için hazırlanan atölyede Bursa izlenimlerini tuvale aktırdı. Bursa’nın eşsiz güzelliklerinin uluslararası ressamların fırçalarından yeniden yorumlandığı eserler, çalıştay kapsamında düzenlenen ‘Ressamların Fırçasından Bursa Resim Sergisi’nde sanatseverlerle buluştu.

    Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi Hüdavendigar Salonu’nun fuaye alanındaki serginin açılış törenine katılan Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkanı Alinur Aktaş, Bursa’ya önemli bir değer olarak kalacak eserlere imza atan tüm ressamlara teşekkür etti.

    Her şehrin bir hikayesi olduğunu, Bursa’nın hikayesinin ise belki de en orijinal hikayelerden biri olduğunu kaydeden Başkan Aktaş, “Bursa beş farklı medeniyete ev sahipliği yapmış, özellikle erken dönem Osmanlı’nın eserlerini bağrında barındıran ve çok önemli izlerini hala taşıyan bir şehir. Burada açıkçası ressamlarımızın eserlerine baktığımızda da bunu çok net görmek mümkün. Ben her bir sanatçımıza teşekkür ediyorum. Bu çalışmalar ne benim şahsıma ve ne de bir başka kişiye ait çalışmalar. Bunlar Bursa’nın çalışmaları, Bursa’ya değer olarak kalacak çalışmalar. Dolayısıyla şehir dışından, yurt dışından gelen misafirlerimiz var. Her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Yüreklerine sağlık” dedi.

    Küratör Aynur Mahmudova Kaplan da Bursa’da çok özel bir çalışmaya imza attıklarını söyledi. Sergi açılışına katılan davetlilere seslenen Kaplan, “Şimdi sorsam: Sinema sanatçısı, pop sanatçısı ne kadar tanıyorsunuz diye inanıyorum ki liste çok kabarık olur. Peki ülkemizden veya dünyadan resim sanatçılarından kaç kişiyi tanıyor ve takip ediyorsunuz?

    Evlerinizde veya makamlarınızda imzalı sanat eserlerinin sayısı ne kadar? Büyük bir sessizlik. İşte biz bu sessizliği bozmak için 7 ülkeden değerli sanatçılarımızla bir hafta boyunca size bitmiş resimlerden oluşan bir sergi değil, bizzat resimleri yerinde yaparak bir sergi açmak istedik. Ressamlarımız güzel Bursa’yı adım adım dolaşarak etkileşimlerini atölye ortamında kendi tuvalleri üzerine, kendi yorumları ile yansıttılar. Bu çağdaş sanatçıların yaptığı eserler geleceğe kalacak. Bize bu güzel fırsatı sunan Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür ediyoruz” dedi.