Kategori: Kültür Sanat

  • Esenler Film Günleri festival oldu

    Esenler Film Günleri festival oldu

    Esenler’in prestijli etkinliklerinden biri olan ve 3 yıldır sinemaseverlerle buluşan Esenler Film Günleri, bu yıl festival oluyor. Birbirinden seçkin filmleri, yurt içi ve yurt dışından önemli sinemacıları ve çok sayıda sinemasal etkinliği meraklılarıyla buluşturan Esenler Belediyesi, sinema coşkusunu İstanbul’un muhtelif noktalarına ulaştıracak.

    Bu yıl yoluna Esenler Film Festivali olarak devam edecek etkinlikte, gösterimi yapılacak uzun ve kısa metraj filmlerin sayısı artarken Türk ve dünya sinemasından seçkin filmler çeşitli başlıklarla seyirciyle buluşacak. Çok sayıda söyleşi, panel, konser, eğitim ve özel etkinlikle binlerce sinemaseveri bu heyecana ortak edecek olan 4. Esenler Film Festivali, bu yıl sürpriz etkinlik ve başlıklarla içeriğini zenginleştirecek. Her yaştan sinemaseverlerin büyük ilgi gösterdiği festivalde yurt içi ve yurt dışından katılacak konuklar bilgi ve tecrübelerini sinemaseverlerle paylaşacak.

    Daha fazla film daha fazla mekan

    Bu yıl yoluna Esenler Film Festivali olarak devam edecek etkinlikte, gösterimi yapılacak uzun ve kısa metraj filmlerin sayısı artacak. Türk ve dünya sinemasından seçkin filmler çeşitli başlıklarla seyirciyle buluşurken gösterim sonrası düzenlenecek ekip söyleşilerinde de film ekipleri duygu ve düşüncelerini seyirciyle paylaşacak. Daha fazla film ve etkinlikle yoluna devam edecek 4. Esenler Film Festivali, Esenler Kadir Topbaş Kültür Merkezi’nin yanı sıra bu yıl AKM Yeşilçam Sineması, Atlas Sineması ve Esenler Belediyesi tarafından Adıyaman Gölbaşı’nda kurulan konteyner kent ve diğer bazı mekanlarda film gösterimleri ve etkinliklerle sinemaseverlerle buluşacak.

    ‘Onur Ödülleri’ sürpriz isimlerin olacak

    “Kısa Film Yarışması” ve “Kısa Film Yapım Destek ” ile kısa filmcileri yüreklendiren Esenler Film Festivali, bu misyonunu bu yıl da sürdürecek. İlk yıldan bu yana kısa filmcilerin yoğun ilgi gösterdiği Kısa Film Yarışması kapsamında bu yıl da Kısa Film Yapım Desteği artarak devam edecek. Çok sayıda ödüllü yönetmenin yeni projeleriyle katıldıkları destek ödüllerinde heyecan bu yıl da festivale ayrı bir coşku katacak. Bu yılın ‘Onur Ödülleri’ yine sürpriz isimlerin olacak.

  • Merkezefendi genç yetenekleri bekliyor

    Merkezefendi genç yetenekleri bekliyor

    Kültür ve sanat anlamında faaliyetlerine devam eden Merkezefendi Belediyesi, yeni yetenekleri ilçeye kazandıracak çalışmalarını sürdürüyor. Merkezefendi Belediyesi’nin Kültür Müdürlüğü bünyesinde bulunan Türk Halk Müziği Gençlik Korosu’na, başvurular 28 Eylül Perşembe günü (yarın) başlıyor.

    Türk Halk Müziği’ne ilgi duyan ve koro çalışmalarında yer almak isteyen 18-35 yaş aralığındaki katılımcılar başvurularını 28 Eylül-13 Ekim tarihleri arasında Merkezefendi Kültür Merkezi’nden yüz yüze yapabilecek.

    Tek ve Çoksesli Türk Halk Müziği Gençlik Korosu’na başvuru yapan katılımcıların seçmeleri ise son başvuru tarihinden sonra belli olacak.

  • 6 bin yıl sonra ilk konser

    6 bin yıl sonra ilk konser

    32. Uluslararası Bandırma Kuşcenneti Kültür ve Turizm Festivali’nin 3’üncü gününde Daskyleion antik kentinde “Kuruluş Efsanesi” adlı Tragedya ve Bursa Devlet Senfoni Orkestrası’nın gösterisi düzenlendi. Çok sayıda katılım sağlanan gösteri oldukça beğeni görürken, “Canlı Heykel” performansı ilgi çekti. Sanatseverler de fotoğraf çektirmek için sıraya girdi.

    Daskyleion antik kentinde tarihi tekrar canlandıran Mimus Performans Sanatları canlı heykel gösterisi ile adeta izleyenleri o tarihe tekrar taşıdı. Canlı heykelde 24 saatlik performans ile dünya rekorunu elinde tutan Genel Sanat Yönetmeni Yunus İşçi, “Türkiye’de bir ilk olan beyaz canlı heykellerimiz Pers askeri, Makedon kadını ve Pers zırhlılarını canlandırırken seyirciden tam not aldık” dedi.

    Festival Genel Sekreteri ve Belediye Meclis Üyesi Nüvit Erten ise, “32. Uluslararası Bandırma Kuşcenneti Kültür ve Turizm Festivali’ni düzenliyoruz. Daskyleion antik kentinin üzerindeyiz. Daskyleion antik kenti geçmişi 6 bin yıla kadar uzanan bir kent ve Pers ve Lidya uygarlığı bir Frigya uygarlığı bu bölge anlamında Anadolu’nun en özgün coğrafyalarından birisine sahip. Şu anda tarihsel anlamda da en eski tarihe uzanıyoruz. Bizim de bir hayalimiz vardı. Bu bölgede böyle bir etkinliği düzenlemek amacındaydık. Bu anlamda da bugün buradayız. Az önce Daskyleion efsanesini anlatan bir Tragedya oyunu ile TED Koleji bizimle buluştu. Bursa Devlet Senfoni Orkestrası konser veriyor. Gerçekten çok büyük bir kalabalık var. Bandırma ve bölgeden buraya ilgi duyanlar bugün buradalar. Manyas’tan katılımlar oldu Bandırma’dan katılımlar oldu. Burada çok keyifli bir hava var. Güzel geçtiğini düşünüyorum, bundan sonrası için daha iyi olacağını düşünüyorum” diye konuştu.

  • Sanat Güneşi, şarkılarıyla anıldı

    Sanat Güneşi, şarkılarıyla anıldı

    Tayyare Kültür Merkezi’nde düzenlenen konsere Bursalı sanatseverler yoğun ilgi gösterdi. Konuk sanatçı olarak sahne alan Duygu Güleç, Sanat Güneşi Zeki Müren’in şarkılarını seslendirirken, Bursalıları nostalji yolculuğuna çıkardı.

    Konser sonunda sanatçı Duygu Güleç’e teşekkür plaketi veren Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Fethi Yıldız, “Türk Sanat Müziği’nin güneşi gerçekten Bursa’da doğdu. Bu güneşin sönmemesi ve bu parıltıyı kaybetmemesi için sahneye çıkan her sanatçıyı yalnız bırakmayan Bursalıları tebrik ediyorum. Zeki Müren’i rahmetle anıyorum, mekanı cennet olsun” dedi.

    Zeki Müren’i anma gecesinde Bursalılarla buluşan sanatçı Duygu Güleç ise, “Bursa halkı Zeki Müren’e sahip çıkan bir halk olduğu için sağ olsunlar bu gece de bizi yalnız bırakmadılar. Onlara ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Böyle bir gecenin solisti olmaktan çok onurluyum” diye konuştu.

  • 350 yıllık Osmanlı Hamamı bulundu

    350 yıllık Osmanlı Hamamı bulundu

    Biga ilçesine bağlı Kemer köyü sınırlarındaki 2 bin 700 yıllık liman şehri Parion’da, 2005 yılında kurtarma kazısıyla başlayan çalışmalar, 2015 yılından itibaren Ondokuz Mayıs Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vedat Keleş başkanlığındaki ekip ile sürdürülüyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün izniyle, Türk Tarih Kurumu ve İÇDAŞ A.Ş. resmi sponsorluğunda, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 4 yıl önceki kararıyla kazı çalışmalarının 12 aya çıkarıldığı antik kentler arasında yer alan Parion’da, çalışmalar Haziran ayında başladı. 2023 yılı kazı çalışmaları Samsun, Atatürk, Hitit, Ankara Üniversitesi ile Rusya High school University Arkeoloji Departmanı’ndan katılan 55 kişilik ekiple Tiyatro, Agora, Dükkanlar, Yamaç Hamamı, Odeion, Güney-Tavşandere Nekropolisi ile Kemer Köyü’nde yakın dönemi mimarisinin olduğu hamamda çalışmalar gerçekleştirildi.

    350 yıllık Osmanlı Hamamı gün yüzüne çıkarıldı. Biga ilçesine bağlı Kemer köyünde 2 bin 700 yıllık geçmişe sahip Roma İmparatorluğu’nun liman kenti Parion Antik Kenti’nde kazı çalışmalarına devam eden kazı ekibi tarafından 350 yıllık Osmanlı Hamamı gün yüzüne çıkarıldı. Hamamın bulunduğu bölgede çevre temizliği yapıldı. Hamamın içi geçici olarak çelik konstrüksiyon ile güçlendirildi.

    Atatürk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Parion Kazı Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Hasan Kasapoğlu, “2023 yılı çalışmalarındaki yeni vizyon projelerimizden biri de Kemer köyünün içerisinde yer alan ve aslında köydeki mevcut haliyle korunagelmiş Osmanlı dönemi tek yapısı olan bu Osmanlı Hamamı’nda bir çalışma gerçekleştirildi. Köydeki Osmanlı dönemi verilerine dahil daha önceki dönemlerde kazı heyet üyelerimizden, sanat tarihçilerinin yaptığı araştırmalarla mezar taşları üzerinde 1700’lere tarihlenen iki örnekte hamamcı ve yardımcısı olarak nitelendirebileceğimiz iki kişiden bahsediliyordu. İki kişinin mezar taşı vardı. Ondan çıkan veriler sonrası bu yapı da bir çalışma gerçekleştirildi ve buranın bir hamam olduğu ortaya çıkarıldı. Aslında Türk-İslam Arkeolojisi yada Osmanlı Arkeolojisi anlamında yeni bir vizyon projesi olarak da değerlendirilebilir.

    Bu yıl bu yapının bulunduğu alandaki moloz ve çöp yığını tamamen temizlenip, genel hatlarıyla yapı belirginleştirildi ve Sanat Tarihi ekibi ve Restorasyon ekibi tarafından iç kısımda geçici bir çelik konstrüksiyon ile konsolidasyonu sağlandı. Önümüzdeki yıllarda Türk-İslam arkeolojisi yada Osmanlı arkeolojisi vizyonuyla köydeki en erken tarihli bu Osmanlı dönemi yapısının restorasyonuyla daha korunabilir ve gezilebilir hale getirilmesini planlamaktayız. Bu Osmanlı hamamı 1700’lü yıllara tarihleniyor. Günümüzden ortalama 300-350 yıl öncesine tarihlenen yani köydeki ortalama 350 yıl önceki Osmanlı-Türk varlığının korunagelmiş en belirgin mimari tek yapısı. Dolayısıyla bu anlamda da önemli bir yere sahip. Parion Antik Kenti’nde 2700 yıl öncesinden itibaren varlığını bildiğimiz kültürel geçmişin devamlılığının Milattan Sonra 1700’lerde de burada aktif olarak sürdürüldüğünün ve bunun devamında da modern dönemde devam ettiğini yani aslında bölgedeki 2700 yıllık kültürel devamlılığın aralıksız günümüze kadar gelebileceğini gösteren önemli verilerden biri ile karşı karşıya olduğumuzu söyleyebiliriz” dedi.

  • Zeki Müren mezarı başında anıldı

    Zeki Müren mezarı başında anıldı

    “Sanat Güneşi”nin Emirsultan Mezarlığı’ndaki kabri başında ölümünün 27’nci yılı kapsamında yapılan anma törenine, sanatçının yakınları, dostları, Türk Eğitim Vakfı (TEV) ve Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Mehmetçik Vakfı yöneticileri, Bursa Zeki Müren Güzel Sanatlar Lisesi öğretmenleri ve öğrencileri katıldı.

    Yeğeni Özlem Güner, törende yaptığı konuşmada, onun ailesi olmaktan yaşadıkları gururu dile getirdi.

    Müren’in tüm mal varlığını TEV ve TSK vakıflarına bıraktığını, bu konuda kendilerinin de mutlu olduğunu dile getirdi.

    Bursa ve İzmir’de farklı anma törenlerinin yapılacağını belirten Güner, şöyle devam etti:

    “Bugün Bursa Zeki Müren Güzel Sanatlar Lisesi’nde ve 27 Eylül Çarşamba günü de hayatını kaybettiği İzmir’de bir anma töreni gerçekleştireceğiz. Onun adını yaşatacak ve onun yaptıklarını sevenlerine taşıyacak, tüm dünyaya duyuracak bir film hazırlığındayız. İnşallah her şey çok güzel olur çünkü Zeki Müren de bizi görüyor, onu gülümseten şeyler yapmayı sürdürmek istiyoruz.”

    Tören, duaların ardından sona erdi.

  • Osmanlı’dan günümüze uzanan vazgeçilmez lezzet

    Osmanlı’dan günümüze uzanan vazgeçilmez lezzet

    Türk mutfağının önemli kahvaltılık besinlerinden olan küflü peynir, lezzeti ile dünya mutfağında da sıklıkla tüketiliyor. Osmanlı döneminde savaşan askerlere zindelik için yedirilen ve kılıç yaralarının tedavisi için kullanılan lezzet, günümüzde de “yeşil peynir” olarak tescillenerek tüketilmeye devam ediyor. Halk dilinde küflü peynir olarak bilinen bu lezzet, yaklaşık 6 aylık bir üretim sürecinden sonra sofralara geliyor.

    “Japonya’dan, Amerika’dan ziyarete gelenler tadıp çok beğenip alıyorlar”

    Konya’nın halk arasında Kadınlar Pazarı olarak meşhur olan Melike Hatun Çarşısı’nda esnaf olan Fatih Canfeda, “Yerli peynir küflüsü var, bunun içinde doğu yöresinden gelen peynirleri küflendiriyoruz. Yerli peynir küflüsünü satıyoruz biz. Sezonda 4 ile 5 bin ton arasında peynir yapılıyor Konya’da. Türkiye’de ise 13-14 ile peynir gidiyor. İstanbul’da bulunan en lüks lokantalara peynir gönderiyoruz. Yurt dışında olan müşterilerimiz oluyor. Japonya’dan, Amerika’dan ziyarete gelenler tadıp çok beğenip alıyorlar. Fransa’nın meşhur peyniri var, kilosu 800 lira, biz burada bu peyniri 130 liraya satıyoruz. Onlar da şaşırıyor. Süzme peynirler sağlığa faydalı değil, peynir suyundan yapılıyor ama bu peynir köylerden toplanan peynirlerle yapılıyor. Katkı maddesi olmadan toplanan doğal peynirler getiriliyor, daha sonra çekilip çuvallara basılıyor ve olgunlaşma sürecine bırakılıyor” dedi.

    “Bu peynirler doğal küf, yaklaşık 2 ayda küfleniyor”

    Peynirin Konya halkı tarafından da her zaman ilgi gördüğünü aktaran Canfeda, “Eskiden sadece kış aylarında tüketiliyordu ama o sezon bitti. Artık yaz kış tüketiliyor. Kışın bir nebze daha çok tercih ediliyor. Benim iki çocuğum var, bu çocuğumdan birisi kaşar peyniri ile tost değil küflü peynir ile tost tüketiyor. Genç müşterilerimiz de bu şekilde tüketiyor. Buraya gelen müşterilerimiz beyaz peynir ve küflü peyniri kesinlikle alıyor. Bu peynirler doğal küf, yaklaşık 2 ayda falan küfleniyor. Evde dolaba koyup küflenen peynirlerden değil, gıda mühendislerinin takibinde küflendiriyoruz. Peynirlerimiz olgunlaştıktan sonra mühendis arkadaşlarımızın kontrolü eşliğinde satışa sunuluyor. Fiyatlarımız ise şu anda 120 ile 130 lira arasında değişiyor” ifadelerini kullandı.

    “Farklı illerden küflü peynir almaya gelenler oluyor”

    Konya genelinde yeşil peynirin birçok alanda kullanıldığını anlatan yeşil peynir satıcısı Salih Batan, “Yavaş yavaş gençler de alışmaya başladı. Eskiden kimse bakmazdı, şimdi ilgi görmeye başladı. Farklı illerden küflü peynir almaya gelenler oluyor. Fiyatlar Konya’da 130 lira. Bu peynir diğerlerine göre biraz farklı. Çuvallara basılıyor. Keski ile bölünmesinin ardından 1 ay dinlenmeye bırakılır. Soğuk havada yeşilleniyor, doğal yeşilleniyor” şeklinde konuştu.

    Küflü peynir almaya gelen Ahmet Karabacak, “Küflü peynir penisilin görevi yapıyor. Yıllardır tüketiyoruz. Diğer peynirlerden de tüketiyoruz ama yeşil peynirin yeri başka” dedi.
    Küflü peynir tüketen Ali Altay, “Ben yurt dışında yaşıyorum, geldikçe alıyorum. Hollanda’da yaşıyorum, oraya bile götürüyorum küflü peyniri. Yurt dışında yok. Ben bu lezzeti küçüklüğümden beri tüketiyorum. Ben çok seviyorum ama kendi çocuklarım küflü diye yemiyor” diye konuştu.

  • Zakkum Bursa’da hayranlarıyla buluştu

    Zakkum Bursa’da hayranlarıyla buluştu

    Zakkum, Bursa’da verdiği konserde hayranları ile bir araya geldi. Grubun solisti Yusuf Demirkol, “Bursa çok hareketli bu gece. Her yerde etkinlik var. Sizleri böyle görmekten dolayı çok mutluyuz hoş geldiniz” diyerek konserin startını verdi. ‘Dile Kolay’ adlı şarkı ile başlayan grup, ‘Müsaade Senin’ ve ‘Seni Rastgele Sevmedim’ adlı şarkılarıyla devam etti. Duygu yüklü şarkılarıyla açılışı yapan Zakkum, devamında da Bursalı müzikseverlere romantik anlar yaşattı. Sahne performansı ve enerjisi ile grup, kendilerini dinlemeye gelenlere keyifli anlar yaşattı.

    ‘Hatıran Yeter’ şarkısını Atatürk için seslendirdi

    Ferdi Tayfur’un unutulmaz eserlerinden ‘Hatıran Yeter’ şarkısına yaptıkları cover ile büyük beğeni toplayan Zakkum grubu alkış yağmuruna tutuldu. Grup, şarkıyı arka vizyonda Mustafa Kemal Atatürk’ün görüntüleri eşliğinde seslendirdi.
    Repertuvarlarının ikinci bölümünde popüler şarkılarına yer veren grubuı ‘Acıta Acıta’, ‘Ben Ne Yangınlar Gördüm’, ‘Anason’ ve ‘Ahtapotlar’ gibi dillere pelesenk olmuş şarkılarını müzikseverler hep bir ağızdan seslendirdi. Yaklaşık 2 saat sahnede Zakkum grubunun üyeleri, gecenin sonunda dinleyicilerine teşekkür ederek, burada olmaktan duydukları mutluluğu paylaştı.

  • Bursa’da Candan Erçetin rüzgarı

    Bursa’da Candan Erçetin rüzgarı

    Hayranlarını “Umrumda Değil” şarkısıyla selamlayan Erçetin, muhteşem performansıyla Bursalı hayranlarına unutulmaz bir gece yaşattı. Repertuvarında 90’lı yılların parçalarına da yer veren Candan Erçetin, kendisini dinlemeye gelen müzikseverlerle birlikte hep bir ağızdan şarkılarını seslendirdi.

    Konser boyunca harika enerjisiyle bir an olsun tempoyu düşürmeyen Candan Erçetin, programının finalini “Gençlik Marşı”, Mülkiye Marşı” ve “İzmir Marşı” söyleyerek alkışlar eşliğinde sahneden indi.

  • ‘1984’ yılın oyunu seçildi

    ‘1984’ yılın oyunu seçildi

    Tiyatro Eleştirmenleri Birliği tarafından verilen 30. Tiyatro Ödülleri açıklandı. Nilüfer Kent Tiyatrosu’nun 2022 yılında sahneye koyduğu ve büyük ilgiyle izlenen ‘1984’ isimli oyun ‘Yılın Oyunu Ödülü’ne değer bulundu. George Orwell’ın meşhur romanı ‘1984’ün çağdaş uyarlaması olan ve NKT Genel Sanat Yönetmeni Murat Daltaban’ın yönettiği oyun, sezon boyunca Bursa’da ve çıktığı turnelerde büyük övgüyle karşılanmıştı.

    Erdoğan Mitrani, Tijen Savaşkan, Zerrin Yanıkkaya, Hasibe Kalkan, Tuba Aksu Şener, Handan Salta, Bahar Çuhadar, Gülin Dede Tekin, Mehmet Konuk ve Eylem Ejder’den oluşan jürinin yaptığı değerlendirme sonucu, ‘1984’ ‘Yılın Oyunu Ödülü’ne değer bulundu.

    Bu yıl ‘Onur Ödülü’nü Ayla Algan’a veren Tiyatro Eleştirmenleri Birliği, yılın yönetmeni olarak Gülhan Kadim’i, yılın oyuncuları olarak da Elif Ongan Tekçe ve Uğur Kanbay’ı seçti. 30. TEB Tiyatro Ödülleri, 9 Ekim 2023 tarihinde, Alan Kadıköy’de düzenlenecek törenle sahiplerine verilecek.